Plastik Sanayicileri Federasyonu'nun (PLASFED) Türkiye Plastik İşleme Makineleri Sektör İzleme Raporu'na göre, plastik işleme makineleri, aksam ve parçaları üretimi 2013'te bir önceki yıla göre yüzde 9 artarak 339 milyon dolara ulaştı.
PLASFED'den yapılan açıklamaya göre, 2013 yılı Türkiye Plastik İşleme Makineleri Sektör İzleme Raporu yayımlandı. Rapora göre, sektördeki yabancı menşeli makinelerin ağırlığı devam etti. Üretim ve ihracatta göreli olarak artış sürse de iç pazardaki yabancı menşeli ürünlerin yüksek oranlı ağırlığı sorununda bir değişiklik olmadı.
Türkiye'de faaliyet gösteren 598 makine ve aksamları üreticilerinin yüzde 78'ine denk gelen 464 firma İstanbul'da yerleşik bulunurken, bunu 6 firma ile İzmir takip etti.
Türkiye plastik işleme makineleri üretimi, küresel krizin etkisiyle 2009 ve 2010 yıllarında yaşadığı düşüşün ardından tekrar toparlandı. 2011'de başlayan büyüme 2013'te de sürdü ve sektör, üretimini geçen yıl 2012'ye göre yüzde 9 artırarak 339 milyon dolara yükseltti.
Türkiye'nin iç pazarında ithal makine ağırlığı devam etse de son dönemde Türkiye'de makine, aksam ve parçaları imalatçılarının üretim ve ihracatında iyileşmeler gözlendi. 2003 yılında 22 milyon dolar olan ihracat, 2008 yılında 95 milyon dolara çıktıktan sonra küresel krizin olumsuz etkisiyle 2009 ve 2010 yıllarında geriledi ve 2010 sonunda 72 milyon dolar ile tamamlandı. 2011 sonunda 103 milyon dolara çıkan sektörün ihracatı, 2012'yi yüzde 19,4 artışla 123 milyon dolar seviyesinde, 2013 yılını da yüzde 9 artışla 134 milyon dolar seviyesinde tamamladı.
Sektörün en fazla ihracat yaptığı ülkeler, 25 milyon dolarla Rusya, 11 milyon dolarla İran, 8 milyon dolarla Almanya olurken bu ülkeleri Bulgaristan, Romanya, Azerbaycan ve Birleşik Arap Emirlikleri, Özbekistan, Ukrayna ve Irak izledi.
Satışlar yüzde 7 geriledi
Türkiye'nin plastik işleme makine, aksam ve parçaları ithalatı ise 2013 yılı sonunda bir önceki yıla göre yüzde 12 oranında azalarak 527 milyon dolar olarak gerçekleşti. Türkiye'nin yüksek oranlı ithalatçı durumda olduğu plastik işleme makineleri ile aksam ve parçaları sektöründe ithalat, ekonomik durum ve yatırımlara bağlı olarak değişti.
Türkiye'nin bu alandaki ithalatı 2003 yılındaki 257 milyon dolar seviyesinden düzenli olarak artarak 2008 yılında 507 milyon dolara ulaştı. Krizin etkisiyle 2009 ve 2010 yıllarındaki azalmanın ardından 2011 yılında 692 milyon dolarla en yüksek seviyesine ulaştı. Makine, aksam ve parçaları ithalatı 2012'de 2011' göre yüzde 14 gerileyerek 596 milyon dolara düştü. İthalat, 2013'te de gerileyerek 527 milyon dolar olarak gerçekleşti.
Sektörün 2011 yılında 885 milyon dolar ile zirve yapan makine ve teçhizat yatırımı (ithalat dahil iç pazar satışları) gerileme eğilimini sürdürdü. 2012 sonunda 785 milyon dolara düşen satışlar, 2013 yılı sonunda da bir önceki yıla göre yüzde 7 oranında gerileyerek 732 milyon dolara indi. Plastik sektörünün, 2003-2013 yılları arasındaki toplam makine teçhizat yatırımı 6,4 milyar dolara ulaştı.
Bu gelişmeler sonucunda, 2013 yılı sonu itibariyle sektörün dış ticaret açığı, bir önceki yıla göre yüzde 17 azalarak 393 milyon dolara geriledi. 2013 yılında, şişirme makineleri dışındaki tüm makinelerde dış ticaret açığı önemli ölçüde gerileme kaydetti. Türkiye'nin ihracat ve ithalat birim fiyatlarındaki dengesizlik de devam etti. Buna göre, 2013 yılı sonunda birim ithalat fiyatı kilogram başına 12,4 dolar seviyesindeyken, birim ihracat fiyatı kilogram başına 11,91 dolar seviyesinde oldu.
"Talebin yüzde 70-80'i ithal ürünlerle karşılanıyor"
PLASFED Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Aksoy, rapora yönelik yaptığı değerlendirmede, Türkiye plastik mamul üretiminde hızlı bir artış görüldüğüne işaret ederek, rekabet gücünün korunmasında verimli, yeni ürünlere imkan sağlayacak makine teçhizat yatırımlarının önemli bir unsur olduğunu kaydetti.
Plastik sektörünün Türkiye'de üretilmiş makineleri kullanmayı arzu ettiğini belirten Aksoy, bunun için yabancı makine üreticilerinin Türkiye'de üretim yapması ve yerli üreticilerin büyümesinin sağlanarak Ar-Ge'ye dayalı yeni ürünleri ortaya çıkarmasının desteklenmesinin gerekli olduğunu ifade etti.
Türkiye plastik işleme makineleri ve aksam ve parçaları talebinin yüzde 70-80'inin ithal ürünlerle karşılandığını belirten Aksoy, şu değerlendirmede bulundu:
"Şu anda makine imalatçılarımız ucuz ikinci el makinelerin ithalatı ile yine ucuz Uzak Doğu makinelerinin baskısı altında. Genel olarak bakıldığında plastik makineleri imalatı sektörümüzde küçülme devam ediyor. Yaptığımız değerlendirmelerde, bizim geleneksel ihracat pazarlarımızın dünya toplam makine ithalatı içindeki paylarının çok düşük olduğunu gördük. Demek ki yüksek miktarda makine ithal eden ülke ve ülke gruplarına yönelik bir girişim başlatmamız gerekiyor.
Ayrıca, Türkiye imalat sanayii açısından büyük önem taşıyan yetişmiş insan gücünü ve merkezi konumunu kullanarak, global markaların Türkiye'de yatırım yapmasına yönelik özel bir teşvik politikası geliştirmelidir. Sektörümüzün çoğunluğu KOBİ sınıfındadır ve yeterli miktarda Ar-Ge yatırımı yapamamaktadır. Bunun da teşvikiyle rekabet güçlerinin artırılması önem taşıyor. Bütün bunların Türkiye için plastik işleme makinelerine yönelik stratejik bir yaklaşım etrafında toplanması da en önemli adım olacaktır." - İstanbul
Son Dakika › Ekonomi › Plastik İşleme Makineleri Sektörünün Üretimi Yüzde 9 Büyüdü - Son Dakika
Sizin düşünceleriniz neler ?