Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hollanda'da Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya'ya yönelik diplomatik skandala ilişkin, "Benim hanım bakanım Hollanda'ya gidiyor arabaya mahkum ediyorlar. Hani bunlarda kadın hakları vardı. Hani bunlarda kadın haklarıyla ilgili olarak saygı vardı. Bunlar dürüst değil, bunlar samimi değil, bunlar cahiliye dönemini yaşıyorlar. Hani o kız çocuklarını diri diri toprağa gömenler vardı ya bunlar onların devamıdır." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Abdi İpekçi Spor Salonu'nda düzenlenen 4. TÜGVA Gençlik Buluşması Programı'nda yaptığı konuşmada, bu gençlikle beraber aklına çok farklı ufukların geldiğini belirtti.
Bulundukları yerin anlamlı bir yer olduğunu ifade eden Erdoğan, Fatih Sultan Mehmet'in Bizans surları önünde söylediği "Ya İstanbul beni alır ya ben İstanbul'u alırım." sözünü anımsattı.
Bu milletin, tıpkı 102 yıl önce olduğu gibi istiklaline ve istikbaline pranga vurdurmayacağını tüm dünyaya bir kez daha ilan ettiğini belirten Erdoğan, "Böyle bir milletin mensubu olmakla hep birlikte iftihar etmeliyiz. Ülkemizin demokraside, ekonomide, yatırımlarda bugünkü seviyesine gelmesi elbette kolay olmadı. Davamızın büyüklerinden devraldığımız sancağı, daha yükseklere çıkarmak, Türkiye'yi muasır medeniyetler seviyesinin de üzerine taşımak için çetin mücadeleler verdik. Bugün ekonomide, sanayide, istihdamda, gençlerine sunduğu imkanlarda geçmiş dönemle karşılaştırılamayacak kadar müreffeh bir ülke vardır. Gençlerinin önünü açmak için çabalayan yenilikçi bir yönetim anlayışı var. İşte o biziz." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, genç kızları geçmişte üniversite kapılarının önünde boynu bükük beklettiklerini anımsatarak, "Şu anda işte bu Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine karşı çıkanlar, dün üniversite önlerinde bizim başörtülü kızlarımızı boynu bükük bekletenlerin ta kendileridir. İkna odalarını da kuranlar onlardır. İkna odalarında bizim kızlarımızı inim inim inleten onlardır. İşte ben de o kızlardan iki tanesinin babasıyım. Ama onların öyle bir derdi, öyle bir sorunu yok ama bizim öyle bir sorunumuz var. Biz damdan düştük, damdan düşerek buralara geldik. Biz inanç özgürlüğü nedir biliriz. Biz düşünce özgürlüğü nedir biliriz. Hak ve özgürlükler nedir biliriz. Ama bunların kitabında böyle bir şey yok." dedi.
"Bunlar cahiliye dönemini yaşıyorlar"
İsviçre'de kendisini hedef alan mitinge değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Şu anda İsviçre'de benim posterimi devasa yapıp, şakağıma silah dayayanlar kimse, onlarla beraber yürüyenler kimse, şu anda bunlar burada da ne yaptılar? İşbirliği yaptılar. Öyle mi? Gençler soruyorum, hayır diyenler kim? Kandil. Hayır diyor. Kandil'in verdiği talimatla, Avrupa'da ve Türkiye'de şu anda çalışmalar yürütülüyor. İmralı hayır diyor. Pensilvanya hayır diyor. Artık daha sormaya gerek var mı gençler? Onlar hayır dediğine göre biz istikamet üzereyiz, doğru yoldayız.
Benim bakanım Avrupa'ya gidecek, uçuş izni vermiyorlar. Benim hanım bakanım Hollanda'ya gidiyor arabaya mahkum ediyorlar. Hani bunlarda kadın hakları vardı. Hani bunlarda kadın haklarıyla ilgili olarak saygı vardı. Bunlar dürüst değil, bunlar samimi değil, bunlar cahiliye dönemini yaşıyorlar. Hani o kız çocuklarını diri diri toprağa gömenler vardı ya bunlar onların devamıdır."
Genç kızların artık üniversite kapılarında boynu bükük beklemediğini, üniversiteyi bitirdikten sonra istedikleri devlet kurumunda artık baş örtülü, başı açık hepsinin görev alabildiğini anlatan Erdoğan, "Artık üst yargıda bile başörtülü hanım kardeşlerimiz var mı? Var. Bak nereye geldik. Daha da olacak. Hak yerini buluyor. Delikanlılar mezun oldukları liselere göre ayrımcılığa tabi tutulmuyor. Üniversite harçları, gençlerimiz için, sizlerin anne-babaları için kabusa dönüşmüyor. Gençlerimiz, ülkemizin tüm devlet üniversitelerinde hiçbir ücret ödemeden başvuran herkese bursu veya kredisi verilerek, kılık kıyafeti sebebiyle hiçbir baskı görmeden, özgürce eğitim hayatlarına devam ediyor. Bütün bunları sizlerin daha rahat etmesi, derslerine, akademik çalışmalara daha fazla yoğunlaşması için yapıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
"18 yaşa beyefendi karşı çıkıyor"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu akşam saat 20.00'da katılacağı canlı yayın programında yeni anayasa değişikliğini anlatacağını söyledi.
Yeni sistemde seçme yaşının 18'e düşürülmesine değinen Erdoğan, şunları kaydetti:
"18 yaşa beyefendi karşı çıkıyor. Diyor ki; '18 yaşındaki gençler, gelecekler, iki yıl içinde emekli olup maaşlarını almaya başlayacaklar.'. Bunlarda yalan gani. Çünkü bu zat bir yalan makinesidir. Akşam başka, sabah başka. Utanmadan, sıkılmadan diyorlar ki; 'Sabah, öğle, akşam benle uğraşıyorlar.'. Uğraşılmayacak gibi değil ki. Millete göz göre göre yalan söylüyorsun. Yaşlı, ihtiyar amcalara gidiyorlar, onları kandırmaya çalışıyorlar. Niye? Çünkü bakıyor ki saf, temiz. 'Bana bunları anlatma. Ben bunları 15 yıldır görüyorum. Biz hastanelere giderdik, ne çileler çekerdik. Şimdi ben hastaneye gidiyorum, bir kuruş para vermiyorum.' diyor. O ona hala yalan söylüyor, 'Açıktan sizden para alıyorlar.'. Bunlarda yalanın bini bir. "
Salonda 10 bine yakın gencin bulunduğunu belirten Erdoğan, "Şimdi diyorum ki durmak yok, yola devam. Bunu anlatacağız." dedi.
"Üç haftanın sonunda yeni bir milat oluyor"
Erdoğan, özellikle gençler üzerinde yapacakları çalışmayı çok önemsediğini belirterek, 7,5 milyon gencin oy kullanacağını söyledi.
"Biliyorsunuz biz bunu önce 30'dan 25'e indirdik, şimdi de 25'ten nereye indiriyoruz, 18'e. Bunu yapan kim? Biz yaptık" diyen Erdoğan, bunların yaşlı bir parlamento istediğini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
"Biz de diyoruz ki hayır. Batı dünyasında 59 ülkede 18-21 arası bir parlamento söz konusu ve 22 yaşında, 23 yaşında, 25 yaşında bakan olanları biliyorum. Kimi aldatıyorsunuz. Kaldı ki gitme oralara. Benim ecdadım Fatih, 19 yaşında geldi padişahlığı aldı, 21 yaşında bir çağı kapadı, bir çağı açtı. Gençler, siz Evlad-ı Fatihan değil misiniz? Evlad-ı Fatihan'a icrai bir görev yakışmaz mı? Soruyorum. Yakışmaz mı? Parlamentoda görev alarak siz de bu milletin geleceğine hükmedeceksiniz ve 25'ten, 18'e indirirken, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24. Hepsi girebilir. Sanki aynı anda parlamento 18 yaşla dolacak gibi bir yalan. Sadece erkek gençler girmeyecek, tabi genç kızlarımız da parlamentoya girecek. Şimdi bunların hazırlığı yok, ondan dolayı rahatsızlar ama bizim hazırlığımız var.
Ben gerek Sayın Başbakan Binalı Yıldırım Bey'e, gerek Sayın Devlet Bahçeli Bey'e, ortadaki koydukları tavır sebebiyle o birlikteki hareketleriyle 339 milletvekilinin oyuyla ülkemizi halk oylamasına taşıma noktasındaki kararlılıkları sebebiyle milletim adına, şahsım adına teşekkür ediyorum. Şimdi onlar ekranları başında bizi izleyenlere sesleniyorum. Parlamentoda görevlerini yaptılar. Ama şimdi de milletçe görevimizi yapmamız lazım. Öyle mi? O zaman ne yapacağız, kapı kapı dolaşacağız. Kaç gün kaldı? 20 gün kaldı. 20 gün. Şurada üç hafta var. kapı kapı dolaşacağız ve değerli kardeşlerim inşallah üç haftanın sonunda yeni bir milat oluyor ve gençlerimiz inşallah 2019 seçimlerinde parlamento için aday olabiliyor."
- Mevlana'nın altın öğütleri
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bazı yerlerde Mevlana Hazretlerine atfedilen tavsiyeleri gençlere aktararak ve bunların gençlerin kulağına küpe olmasını istediğini belirterek, bu öğütleri şöyle sıraladı:
"Paranı ver, gönlünü ver canını ver ama sırrını verme. Bitmedi. Günlerini say, kazancını say, büyüklerini say ama yerinde sayma. Bitmedi. İşini beğen, aşığını beğen, eşini beğen ama kendini beğenme. Emek ver, kulak ver, bilgi ver ama sakın boş verme. Fidan büyüt, çocuk eğit, yoksul besle ama kin besleme. Davet et, hayret et, ülfet et, affet ama ihanet etme.
Kitap oku, meslek oku, dünyayı oku ama lanet okuma. Sınıfını geç, hayatını seç, rakibini geç ama gülüp geçme. Gönül al, dost al, yoldaş al ama beddua alma. Yaklaş, tanış, konuş, uzaklaş ama uşaklaşma. Doğrul, sıyrıl, evril, devril ama eğrilme. Hislen, tasalan, seslen, uslan ama paslanma. İtil, ütül, atıl, katıl ama satılma. Bu altın öğütleri asla unutmayın."
Programdan notlar
Gençlik buluşmasının düzenlendiği Abdi İpekçi Spor Salonu öğrenciler tarafından saatler öncesinden doldu.
Gençler ellerinde Türk bayrakları ve TÜGVA flamaları taşırken Cumhurbaşkanı Erdoğan lehine sloganlar attı. Salonun farklı yerlerine "Bolu dağının ardı Erdoğan aşkı ile dolu", "İstanbul evet diyor", "Milletin adamı ve Niğde'nin Halisdemir'i burada" pankartları asıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, salona geldikten sonra kendisi için kurulan platformdan gençleri selamladı ve çiçek attı. Etkinliğe Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehdi Eker, AK Parti İstanbul İl Başkanı Selim Temurci katıldı.
Program sonunda TÜGVA Genel Başkanı İsmail Emanet, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Osmanlı haritası hediye etti.
(Bitti)
Son Dakika › Güncel › 4. Tügva Gençlik Buluşması Programı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?