Aa, AB Zirvesi'nin Taslak Sonuç Bildirisine Ulaştı

GÜVEN ÖZALP - Avrupa Birliği'nin (AB), 19-20 Aralık'ta yapacağı zirvenin taslak sonuç bildirisinde, geçtiğimiz yıllara kıyasla daha dengeli ve olumlu vurgular yer alıyor.

AA muhabirinin ulaştığı belgede, AB'nin Türkiye'yle ilişkilere verdiği önemin altı çizilerek, "Türkiye, dinamik ekonomisiyle tüm Avrupa kıtasının refahına değerli katkı yapan bir aday ülke ve AB için önemli bir ortaktır" deniliyor.

Aktif ve inanılır bir müzakere sürecinin AB-Türkiye ilişkilerinin tam potansiyeline ulaşmasını sağlayacağının belirtildiği belgede, 22 numaralı "Bölgesel Politika ve Yapısal Araçların Koordinasyonu" faslının açılmasından duyulan memnuniyet dile getirildi.

Müzakerelere kazandırılan ivmenin sürdürülebilir olmasının her iki tarafın da yararına olduğunun kaydedildiği belgede, "AB, Türkiye'deki reformlar için özellikle de hukukun üstünlüğü, temel hak ve özgürlükler açısından çıpa olmayı sürdürmelidir" ifadeleri kullanıldı.

Belgede, Türkiye'nin bölgesel rolünün ve stratejik konumunun önemine vurgu yapılarak, "AB Konseyi, bu bağlamda, ortak çıkarın bulunduğu dış politika konularında daha fazla diyalog ve işbirliğinin geliştirilmesinin öneminin altını çizer" denildi.

AB taslak belgesinde, Türkiye'nin Suriye konusunda izlediği politika, özellikle de insani yardım konusunda takındığı tavır övülürken, AB ile Türkiye arasında, terörle mücadele konusunda oluşturulan aktif diyalogdan duyulan memnuniyet ifade edildi.

PKK'nın AB'nin terör listesinde olduğunun hatırlatıldığı taslak bildiride, Türkiye'nin dış politikasını AB'nin dış politikasını tamamlayıcı şekilde, koordinasyon içinde geliştirmesi ve kademeli olarak AB politikalarıyla ve tutumlarıyla uyumlu hale getirmesi teşvik ediliyor.

Reformlarda önemli ilerleme

"AB Konseyi, Türkiye'de reformlar alanında sağlanan önemli ilerlemeyi memnuniyetle karşılar" ifadesine yer verilen belgede, Türkiye, özgürlük, demokrasi, eşitlik, hukukun üstünlüğü, azınlık mensuplarının hakları dahil olmak üzere insan haklarına saygıyı tam anlamıyla garanti altına alan kontrol ve dengeleri sağlayacak reformlar üzerinde çalışma konusunda cesaretlendiriliyor.

Reformların Avrupa standartlarına uygun uygulanmasının önemine dikkat çeken AB, Türkiye'de büyüyen ve aktif sivil toplumu olumlu şekilde not ederken, sivil toplumun meşru paydaş olarak desteklenmesini ve teşvik edilmesini istiyor.

Paketler olumlu

Ombudsmanlık makamının ve ulusal insan hakları kurumlarının operasyonel hale gelmesi, kadın hakları ve cinsiyet eşitliği konusunda alınan önlemler, 3. Yargı Reformu Paketi'nin uygulanmasının sürmesi, 4. Yargı Reformu Paketi'nin kabul edilip uygulanmaya başlanması, güvenlik güçleri üzerindeki sivil denetimin daha fazla konsolide edilmesi ve Vakıflar Yasası'nın uygulanmasının sürdürülmesi AB'nin olumlu not verdiği başlıklar arasında yer alıyor.

Taslak belgede, son olarak kabul edilen demokratikleşme paketinin de daha fazla olumlu reform olasılığı için umut verdiği belirtiliyor.

İfade özgürlüğü, toplanma özgürlüğü, din özgürlüğü, mülkiyet hakları ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) tüm kararlarının uygulanmasının güçlendirilmesi açısından daha fazla sürekli çaba gerektiği de belgedeki vurgular arasında yer aldı.

AB bildiri taslağında, "kolluk güçlerinin göstericilere karşı uyguladığı aşırı gücün ele alınması ve etkili şekilde soruşturulması gerektiğini" de kaydedildi.

Medya özgürlüğü sorunu

"Yazarlara, gazetecilere, akademisyenlere ve insan hakları savunucularına karşı açılan davaların, internet sitelerine sıklıkla ve orantısız şekilde getirilen yasakların, terörizm ve organize suçlarla ilgili yasal düzenlemelerin geniş yorumlanmasının da dahil olduğu medya özgürlüğüne yönelik uygulamadaki kısıtlamalar", AB tarafından ciddi endişe kaynağı olarak görülüyor.

Yargının bağımsızlığı, tarafsızlığı ve etkinliğinin konsolide edilmesinin özel bir önem arz ettiğini vurgulayan AB, yeni bir anayasa da dahil olmak üzere bahsedilen reformların Avrupa standartlarına uygun şekilde hazırlanıp uygulanmasının Kopenhag siyasi kriterlerine uyum açısından gerekli olduğunun altını çiziyor.

Çözüm sürecine destek

Taslak belgede, Türk hükümeti tarafından başlatılan barış sürecinin AB tarafından güçlü şekilde desteklendiği belirtilerek, "AB Konseyi, bu inisiyatifin terörizmi sona erdireceğini, Kürt sorununa siyasi çözümün önünü açacağını ve bölgenin ekonomik ve sosyal kalkınmasını kolaylaştıracağını umuyor" deniliyor.

GKA ve vize muafiyeti vurgusu

AB, geri kabul anlaşması (GKA) ve vize muafiyetiyle ilgili süreçle ilgili de tespitlerde bulunmaya hazırlanıyor. Belge henüz imzalanmadığı ve süreç başlamadığı için ilgili bölüm, taslak metinde parantez içinde tutuluyor. İmzanın atılmasından sonra metne yerleştirilecek olan bu bölümde, GKA'nın imzalanmasından duyulan memnuniyet dile getirilirken belgenin, tüm üye ülkeleri dahil edecek şekilde tam ve etkili şekilde uygulanmasının beklendiği ifade ediliyor. Vize liberalizasyonuyla ilgili sürecin, Türkiye'nin vize yol haritasını uygulama performansı temeli üzerine kurulacağı da metinde vurgulanacak unsurlar arasında yer alıyor.

AB, Güney Kıbrıs Rum Kesimi (GKRY) bağlantılı konularda ise geçen senelerdeki zirvelerde takındığı tavrı bu yıl da koruyor ve bu konuda Türkiye'ye yönelttiği eleştiri ve tespitleri neredeyse aynı şekilde yineliyor. İlgili paragraflarda, iyi komşuluk ilişkileri, egemenlik haklarına saygı, Ek Protokol'ün uygulanması ve Kıbrıs sorununun çözümüne destek vurguları yer alıyor.

Taslak belgeye son halinin, salı günü toplanacak olan Genel İşler Konseyi'nde AB dışişleri bakanları tarafından verilmesi öngörülüyor. Dışişleri bakanlarının kabul edeceği metnin ise zirve sırasında AB liderleri tarafından tartışmaksızın onaylanması bekleniyor. - Brüksel