AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, iki polisin şehit olduğu Ceylanpınar'a yaptığı ziyarette belediye binasına kadar yürüdüğünü ve gazetecilerin "Başbakan'da çelik yelek mi var?" diye sorduklarını hatırlatarak, "Biz çelik yeleği taşımayız, biz milletimizin çelik yüreğine sığınırız" dedi.
Davutoğlu, Midyat'ta bir otelde düzenlenen "AK Parti Mardin İl Danışma Meclisi Toplantısı"nda konuştu.
Büyükşehir Belediyesince yapılması gereken Midyat'taki ilçe içi yolların Ulaştırma, Denizlik ve Haberleşme Bakanlığınca yapılacağını belirten Davutoğlu, Midyatlıları namerde muhtaç etmediklerini ve etmeyeceklerini söyledi.
AK Parti teşkilatlarına öz güvenlerini kaybetmemeleri yönünde uyarılarda bulunan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye Cumhuriyeti devleti kadim medeniyetimizin, insanlık, merhamet zincirinin son kalesidir. Bu kaleyi düşürmeyeceğiz. Bu son kalenin de en temel burcu, AK Parti burcudur. Birileri son iki yıl içinde sabırla, demokratik hukuk mücadelesi içinde gayretle yaptığımız çalışmalara rağmen bu bölgede tek tipçi bir siyaseti dayatmaya çalıştı. Diğer partiler zaten yok. Cumhuriyet Halk Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi... Baktılar ki bir tek AK Parti var ve bir tek AK Parti'nin yiğit kadınları, yiğit gençleri, yiğit kadroları dimdik ayakta ve onlar ayakta durdukça bu bölgede bölücülük yapmak mümkün değil, AK Parti kadrolarına saldırdılar. İl başkanlarımızı kaçırdılar. Benim Siirt'te yaptığım mitinge katıldıkları için genç kızlarımızı mitingden ayrılırken darbedip baş örtülerine alçakça el uzattılar."
"Milletin çelik yüreğine sığınırız"
AK Parti kadrolarına çok baskı yapıldığını anlatan Davutoğlu, teşkilatlarının meydanda cesurca ayakta olduğunu ve söz verdiği gibi her hafta sonu bir günü Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde geçireceğini aktardı.
Bazen güvenlik tedbiri gereğince "Sayın Başbakanım acaba biraz tedbirli mi olsak, gitmesek mi, dikkatli mi olsak" denildiğini dile getiren Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Benim vatandaşımın, benim kadrolarımın güvenli yürümediği yerde, ben de Ankara'da dahi güvenli olmam, güven hissetmem. Türkiye'nin her yeri güvenli olmadıkça bize uyku haramdır. Ceylanpınar'da iki polisimizin şehadetinden sonra gittiğimde belediye başkanımız her türlü baskıya, zulme direndi, kaç suikast atlattı. Dediler ki 'arabayla geçelim belediyeye kadar hala birtakım sıkıntılar olabilir.' Dedim ki 'Hayır, yürüyeceğim.' Halkın içinde yürümekten korkan bir lider, lider olamaz. Sonra gazeteciler sormuş, 'çelik yelek mi var Başbakan'ın üzerinde' diye. Biz çelik yeleği taşımayız, biz milletimizin çelik yüreğine sığınırız."
Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Somali'ye yaptıkları ziyarette güvenlik tedbirlerinin yetersiz olduğunu anımsatarak, "Şebab tehdidi altında Mogadişu'ya hiç korkmadan inenler, Allah aşkına, kendi ülkesinde korkarlar mı? Nasıl bunu söylüyorsam bütün AK Parti kadroları, tabii güvenlik tedbirlerini de göz önüne alacaklar ama hiçbir zaman halkın içine çıkmaktan korkmayacaklar. Hiçbir zaman başlarını eğmeyecekler, hiçbir zaman namerde meydanı bırakmayacaklar. Bu ülkenin sahipleri sizlersiniz. Eğer siz burada teşkilat olarak güçlü olmazsanız biz Ankara'da hükümet olarak güçlü olamayız" ifadelerini kullandı.
Teşkilat mensuplarından öz güvenlerini yitirmemelerini isteyen Davutoğlu, riskler var diye gelişmelerin kenara çekilip izlenemeyeceğini söyledi.
"Kürtlerin devleti Türkiye Cumhuriyeti devletidir"
Hiç kimsenin çıkıp da "Kürtlerin temsilcisi siyasi hareket" diye bir unvan kullanıp Kürtleri kendi nüfusuna yazdıramayacağını vurgulayan Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Kürtlerin nüfusu, tapusu bu topraklardır. Bu toprakların tapusu da AK Parti'nin elindedir. Kobani olayları olduğunda sordular, 'Herkesin devleti var Kürtlerin niye olmasın?' diye. Kürtlerin devleti Türkiye Cumhuriyeti devletidir, başka devlete gerek yok. Şimdi bizi Suriye'deki Kürtlere karşı tavır almakla itham edenler, HDP'nin milletvekilleri, o zaman Beşar Esed ile ilişkilerimiz iyi olduğunda benden ricada bulunuyorlardı. 'Ne olur Beşar Esed'e söyleyin de Kürtlere vatandaşlık versin' diye. Vatandaşlık, kimlik vermiyordu bu alçak Esed. Biz hep bunu ona şart koştuk, 'Kürt vatandaşlarımıza kimlik verin' diye. Şimdi ama Kürtleri Suriye'de kendi hedefleri doğrultusunda kullanmaya kalkıyorlar. Biz hiçbir yerde Kürtlere karşı değiliz. Araplara karşı da değiliz, Süryanilere, Yezidilere karşı da değiliz. Hepsi bizim tarihdaşlarımızdır. Kut'ül Ammare'de 1916'da hep beraber aynı saftaydık. Ama birisi bizim vatanımıza göz dikerse kim olursa olsun ona karşıyız ve ona haddini bildiririz.
Kuzey Irak'ta, Erbil'de, Kürt yönetimiyle, Sayın Barzani'yle ilişkilerimizin ne kadar iyi olduğu aşikar. Ne zaman başları daralsa DEAŞ tehdidi olduğunda da önce bizi aradılar, mali problemlerle de karşılaştıklarında... Hiçbir zaman yardımdan geri durmadık. Çünkü Türkiye'ye karşı faaliyet yapmadılar. Ama Suriye'de PYD, PKK'nın uzantısı olarak bu şehirlerimize Cizre'ye, Nusaybin'e silah sokmaya oradan vatandaşlarımıza zulmetmeye kalkarsa onlara da hadlerini bildiririz. Şimdi, temsil kabiliyeti bağlamında AK Parti kadrolarının bilmesi gereken şey şu; İster Türk, Kürt, Arap olun, sizler AK Parti'nin asli unsurlarısınız. AK Parti de milletin asli temsilcisidir. Onun için bu akademisyenlerin yazdığı bildiriyi şiddetli bir şekilde eleştirme sebebim de o. Kürt siyasi iradesi diye bir iradeyi kimse eline alamaz. Burada, Kürt siyasi iradesi de biziz, Arap siyasi iradesi de biziz, Türk siyasi iradesi de biziz."
"Yenide de eskide de bizim muhatabımız hep halktır"
AK Parti'de Edirne ile Hakkari'nin, Artvin ile Muğla'nın iç içe olduğuna işaret eden Davutoğlu, "Başka herhangi bir parti de bu kapasite var mı? Yok, olmaz. Biz, bu ülkenin her bir karşına, bu mübarek halkın her birine aidiyet hissederiz, aramızdaki fark bu. Bütün AK Parti teşkilatlarına söylüyorum, sizin olduğunuz yerde başka hiç kimse temsil hakkı ittihaz edemez" diye konuştu.
Davutoğlu, partilileri, halk ile yoğun iletişim içinde olmaları konusunda uyardı.
İllerde bütün sivil toplum kuruluşları ve halk kesimleriyle istişare meclislerinin kurulacağını ifade eden Davutoğlu, "Hani soruyorlar ya, 'Yeni dönemde muhatabınız kim olacak?' Yenide de eskide de bizim muhatabımız hep halktır. Şimdi de her konuda olduğu gibi bu konuda da muhatabımız halk olacak. Sizden de özellikle ricam, sivil toplumla yakın iletişim içinde olun, ne ihtiyaç varsa, ne gözlem varsa bize bildirin. Her bir vatandaşımız demokratik hak ve taleplerini karşılayacağız. Her bir vatandaşımızın derdiyle ilgileneceğiz" diye konuştu.
Yerel yönetimlerin, Türkiye'de en çok AK Parti döneminde güçlendiğini dile getiren Davutoğlu, Büyükşehir Yasası'nın da bu anlamda çok büyük bir reform olduğunu belirtti. Bu yasanın da bazı yerlerde istismar edildiğini aktaran Davutoğlu, "Yerel yönetimler hiçbir şekilde birilerinin şahsi malı, bir örgütün kullandığı bir arpalık değildir. Onun için her bir teşkilatımızın yerel yönetimleri yakından takip etmesini istiyorum. Yakından takip edilecek ve milletin menfaati dışında kullanılan her kuruşun hesabı da sorulacak" ifadesini kullandı.
Davutoğlu, zorlu, çetin bir dönemden geçildiğine değinerek, "Etrafımız ateş çemberi. Birçok ekonomik ve siyasi istikrarsızlık var. Ama bunların karşısında başarılı olabilmemizin en büyük şartı, insan unsurumuz ve demokrasimiz. Ateş çemberi ne kadar yakıcı olursa olsun, onu söndürecek bizim muhabbetimizdir. Ateş çemberi bizi ne kadar ısıtırsa ısıtsın o ateş çemberini aşacak, yüreklerimizde muhabbet ışığı, ısısı var" dedi.
(Bitti)
Son Dakika › Güncel › AK Parti Mardin İl Danışma Meclisi Toplantısı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?