MURAT KAYA - ENES CAN - Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Yıldız Teknik Üniversitesinde (YTÜ) açığa alınan aralarında 7 profesörün de bulunduğu 21'i tutuklu 83 şüpheli hakkında, "terör örgütüne üye olma" suçundan 15'er yıla kadar hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianamede, "U¨niversiteler egˆitim, aras¸tırma ve bilim yuvası olarak degˆil, o¨rgu¨te yetis¸mis¸ elaman kazandıran hu¨cre evi, ekonomik girdi sagˆlayan ticarethane, u¨lke siyasetinde rol alan, yo¨netime baskı kuran siyasi partiler gibi kullanılmıs¸tır." denildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Mehmet Şenay Baygın tarafından hazırlanan iddianamede, diğer FETÖ/PDY iddianamelerinde olduğu gibi, örgütün mali, kültürel, yargı, askeri ve emniyet yapılanması ile Türkiye'deki eylemleri anlatıldı.
Rektörlükten savcılığa "darbe kalkışması" yazısı
İddianamede, YTÜ Rekto¨rlu¨gˆu¨ tarafından darbe girişiminin ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilen 26 Temmuz 2016 tarihli yazıda, "15 Temmuz 2016'da FETO¨ tarafından darbe kalkıs¸ması bas¸latıldığı, halen devlet imkanları kullanılarak c¸es¸itli fiili saldırı ve tehdit yo¨ntemleriyle kaos ortamı yaratılarak su¨rdu¨ru¨lmeye c¸alıs¸ıldığı" bilgisinin yer aldığı belirtildi. İddianameye göre yazıda şunlar kaydedildi:
"Su¨regelen ac¸ık tehditleri dikkate alarak üniversitemizde go¨revli olup, bu o¨rgu¨t ile bagˆı kuvvetle muhtemel olan ve üniversite imkanlarını bu amac¸ ic¸in kullanma s¸u¨phesi bulunan ve listede isimleri belirtilen personelimizin, kurumumuz ve devletimizin gu¨venligˆini korumak amacıyla 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 137 ve 140. maddeleri geregˆince ac¸ıgˆa alınmaları rekto¨rlu¨gˆu¨mu¨zce uygun bulunmus¸ ve YO¨K'e bildirilmis¸tir. Cezai sorus¸turma ac¸ısından degˆerlendirilmek u¨zere liste tarafınıza go¨nderilmektedir."
Rekto¨rlu¨k tarafından yu¨ru¨tu¨len c¸alıs¸malar sonucunda, FETO¨/PDY ile aidiyeti, iltisakı veya irtibatı ya da o¨rgu¨te destek veya mu¨zahereti bulundugˆu s¸u¨phesi olan personele ait listenin de yazıyla beraber bas¸savcılıgˆa go¨nderildigˆi aktarılan iddianamede, s¸u¨pheliler hakkında "FETO¨/PDY'ye üye olmak" suc¸undan sorus¸turma bas¸latıldığı hatırlatıldı.
"Örgütün bizzat kurduğu 17 üniversite kapatıldı"
"FETO¨/PDY'nin, amacına ulas¸abilmek ic¸in u¨niversitelerde en katı s¸ekilde o¨rgu¨tlenme ic¸ine girdiği" vurgulanan iddianamede, örgütün Türkiye'de 17 u¨niversiteyi bizzat kurup faaliyete gec¸irdiği, bu üniversitelerin daha sonra 23 Temmuz 2016'da 667 sayılı Kanun Hu¨kmu¨nde Kararname ile kapatıldığı anımsatıldı.
Yurt dıs¸ında faaliyet go¨steren ABD'deki Amerikan I·slam ve Uluslararası Virginia, Arnavutluk'taki Bedir, 2014'te Socar şirketine devredilen Azerbaycan'daki Kafkas, Gu¨rcistan'daki Uluslararası Karadeniz, Kazakistan'daki Su¨leyman Demirel, Kırgızistan'daki Atatu¨rk Alatoo, Tu¨rkmenistan'daki Halkara Tu¨rkmen-Tu¨rk, Romanya'daki Gu¨neydogˆu Avrupa Lumina, Bosna-Hersek'teki Burc¸ ve Irak'taki Is¸ık üniversitelerinin FETO¨/ PDY'ye mu¨zahir olarak faaliyet go¨sterdikleri aktarılan iddianamede, örgütün kapatılan üniversiteleri dıs¸ında, o¨rgu¨t liderinin talimatıyla tu¨m kamu u¨niversitelerini ele gec¸irmek ic¸in o¨rgu¨tlendiği bilgisi verildi.
U¨niversitelerde okuyan o¨gˆrencilere o¨rgu¨t tarafından ev ve yurtlar tahsis edildiği, öğrencilerin buralarda "abi" ve "ablalar" tarafından o¨rgu¨tsel egˆitime, denetime tabi tutulduğu, ıs¸ık evlerinden, dershanelerden yetis¸tirilen o¨gˆrencilerin, o¨rgu¨tu¨n istedigˆi bo¨lu¨mler ic¸in u¨niversiteye hazırlandığı ve u¨niversite sınavlarında bu bo¨lu¨mlere girebilmeleri ic¸in her tu¨rlu¨ sınav yolsuzlugˆunun yapıldığı anlatılan iddianamede, şu değerlendirmelerde bulunuldu:
"U¨niversiteye giren bu o¨gˆrenciler, o¨rgu¨tu¨n u¨niversite imamları tarafından korunmus¸ ve o¨rgu¨t hiyerars¸isi ic¸erisinde ileride tayin edilecek go¨revler ic¸in o¨zel olarak yetis¸tirilmis¸tir. U¨niversite sonrası yu¨ksek lisans, doktora, yurt dıs¸ı egˆitimleri almak ic¸in her tu¨rlu¨ hukuk dıs¸ı yollar kullanılmıs¸tır. O¨rgu¨t, akademik kadrolara kendi u¨yelerini yerles¸tirmek ic¸in Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavı (ALES) sorularını ele gec¸irerek o¨rgu¨t u¨yelerine sızdırmıs¸tır. Yu¨ksek lisans, doktora ve ALES sınavlarında c¸aldıgˆı sorular sayesinde u¨niversitelere 2002-2013 yılları arasında 8 bin 500 civarında akademisyen yerles¸tirildigˆi tahmin edilmektedir."
"FETÖ neredeyse bütün sınavlarda hırsızlık yaptı"
İddianamede, örgütün akademik yapılanmasına ilişkin, yüksek lisans ve doktora yapacak öğrencileri belirleyen ALES'te elde edilen şüpheli başarılarla ilgili şu çarpıcı bilgiler sunuldu:
"O¨SYM verilerine go¨re 2005'te ALES'e 226 bine yakın adayın girdigˆi, bu adayların yüzde 0,1'inin soruları tam ya da 2 eksik ile tamamladıgˆı, 2005'te ALES'te tam yapanların sayısı 100 iken, bu rakamın 2009'da 200 kat arttıgˆı, 2009'da sınava giren 226 bine yakın adayın yüzde 9'unun tam puan aldıgˆı, FETO¨/PDY'nin neredeyse bu¨tu¨n sınavlarda hırsızlık yaptıgˆı, 2009'da ALES'te yalnızca 2 yanlıs¸ı olan aday sayısının 20 bin 290 oldugˆu belirlenmis¸tir.
ALES, yu¨ksek lisans ve doktora sınavlarında sonuc¸tan farklı soruları u¨niversite bo¨lu¨mlerinde kullanıldıgˆı ic¸in tam yapan kis¸iler bireysel olarak degˆerlendirdigˆinde, soruları tam yapanların dikkati c¸ekmedigˆi ve kus¸ku uyandırmadıgˆı, sınavın bu o¨zelligˆinden faydalanan o¨rgu¨tün, soruları binlerce adaya sızdırarak u¨niversitelerde kendi akademik kadrosunu olus¸turduğu anlaşılmıştır. O¨rgu¨tu¨n o¨zellikle 2002 ve 2013 yılları arasında tu¨m O¨SYM sorularını ele gec¸irdigˆi tahmin edilmektedir. 2005'te ALES'te yüzde 95 bas¸arıyla u¨niversitelerde istihdam edilen akademisyen sayısı 49 iken, 2008'de 2 bin 480'e, 2009'da 4 bin 236'ya yu¨kselmis¸tir. Uzmanlar sınavda yu¨ksek bas¸arıyla istihdam edilecek akademisyenlerin 2005 ve 2013 yılları arasında en fazla bin civarında olacagˆını degˆerlendirmiştir. Dolayısıyla bu do¨nemde yu¨ksek bas¸arı elde eden 9 bin 550 adayın en az 8 bin 500'u¨nu¨n sınav sonucunda s¸aibe s¸u¨phesi bulunmaktadır."
"Rektörlük seçimlerinde her türlü yöntemi kullandılar"
O¨rgu¨tu¨n hakimiyetinin etkin oldugˆu tas¸ra u¨niversitelerinde akademik kadrolar ac¸ıldığı, bu kadrolara yerles¸tirilen o¨rgu¨t u¨yelerinin daha sonra bu¨yu¨k u¨niversitelere gec¸is¸inin sagˆlandığı ve bu¨tu¨n kamu u¨niversitelerinin adeta o¨rgu¨tc¸e kus¸atıldığına dikkati çekilen iddianamede, örgütün, rekto¨rlu¨k sec¸imlerinde her u¨niversitede ya o¨rgu¨t u¨yesi rekto¨r adayını ya da o¨rgu¨te yakın rekto¨r adayını desteklediği, sec¸imlerde her tu¨rlu¨ yo¨ntemi kullanarak kazanmayı amac¸ladığı vurgulandı.
Üniversite yo¨netiminin örgüt için c¸ok o¨nemli olduğu, akademik kadro yanında idari kadroları da elinde tutmak istediği, üniversite bütçelerinin o¨rgu¨tu¨n amac¸ları dogˆrultusunda kullanılmasının hedeflendiği belirtilen iddianamede, "U¨niversitelerde mal ve hizmet alımları için yapılan ihaleleri o¨rgu¨t u¨yelerinin kazanması sagˆlanmıs¸tır. U¨niversiteler egˆitim, aras¸tırma ve bilim yuvası olarak degˆil, o¨rgu¨te yetis¸mis¸ elaman kazandıran hu¨cre evi, ekonomik girdi sagˆlayan ticarethane, u¨lke siyasetinde rol alan, yo¨netime baskı kuran siyasi partiler gibi kullanılmıs¸tır. Bu nedenledir ki u¨niversitelerdeki o¨rgu¨t u¨yeleri yasalar c¸erc¸evesinde egˆitim ve o¨gˆretim hizmeti vermekten o¨te o¨rgu¨t talimatlarını yerine getiren, o¨rgu¨tu¨n amac¸larına hizmet eden birer militan gibi hareket etmis¸lerdir." denildi.
"Örgüt mensuplarına eğitim ve talimat veren abiler"
Akademisyenlerin örgüt mensuplarını eğittiği anlatılan iddianamede, "U¨niversitelerde degˆis¸ik kariyerlerde akademik olarak go¨rev yapan o¨rgu¨t mensuplarının, o¨rgu¨t tarafından mahrem yapılar sayılan askeri ve polis okullarında, akademilerinde, orduda go¨rev yapan subay ve astsubaya, polis ve polis amirlerine, hakim ve savcılara, MI·T go¨revlilerine, o¨rgu¨t hiyerars¸isi ic¸erisinde, hu¨cre tipi dikey bir yapılanma ve gizlilik ic¸erisinde, o¨rgu¨tsel egˆitim ve talimat veren abiler oldukları bilinmektedir." ifadesi kullanıldı. İddianamede, 15 Temmuz darbe giris¸iminden sonra "iyot" gibi ortaya c¸ıkan bu o¨rgu¨t mensuplarına yo¨nelik u¨lke genelinde bu¨tu¨n kamu u¨niversitelerinde sorus¸turmalar bas¸latıldığı hatırlatıldı.
Bu sorus¸turmalarda o¨rgu¨tu¨n u¨niversite yapılanmalarının des¸ifre edilerek, c¸ok sayıda o¨rgu¨t mensubunun tutuklandığı ve haklarında dava ac¸ıldığı anlatılan iddianamede, "Bir casusluk o¨rgu¨tu¨ gibi yapılandıgˆı ic¸in o¨rgu¨t mensuplarının o¨rgu¨t hiyerars¸isi ic¸erisinde bulundukları konum her zaman tespit edilememis¸ ancak genel olarak o¨rgu¨t u¨yesi olarak faaliyet go¨sterdiklerine ilis¸kin c¸ok sayıda delil elde edilmis¸tir." ifadeleri kullanıldı.
" Bank Asya'ya 5 bin akademisyen üzerinden 5 milyarlık himmet"
Bankacılık Du¨zenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerinin FETO¨'nu¨n akademideki yapılanmasını bir kez daha go¨zler o¨nu¨ne serdiği vurgulanan iddianamede, şu değerlendirme yapıldı:
"Bank Asya'nın mevduat varlıgˆının, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) 24 Aralık 2014'te el koymadan o¨nce 15 milyar liradan 6,9 milyar liraya geriledigˆi belirtilmis¸ti. BDDK verilerine go¨re, bu mevduatın yu¨zde 20'sinin akademisyenlere ait oldugˆu, aynı tarihte Bank Asya'da 168 akademisyen ve es¸lerine ait toplam 1 milyar 132 milyon lira bulundugˆu tespit edilmis¸tir.
Bank Asya'yı kurtarmak ic¸in FETO¨'nu¨n, akademisyenlerini de harekete gec¸irdigˆinin ortaya c¸ıktıgˆı, Fetullah Gu¨len'in talimatıyla bankayı kurtarmak ic¸in harekete gec¸en FETO¨'nün, himmet paralarını 5 bin akademisyen u¨zerinden bankaya yo¨nlendirdigˆi, bankaya 5 milyar lira yatırıldıgˆı, örgütün Bank Asya'yı kurtarmak ic¸in 'himmet akademisi'ni kullandıgˆının ortaya c¸ıktıgˆı, 17-25 Aralık darbe giris¸iminden sonra bankaya, 5 bin akademisyen u¨zerinden yaklas¸ık 5 milyar lira fon yo¨nlendirildigˆi, bir aras¸tırma go¨revlisinin hesabından 42,5 milyon lira c¸ıktıgˆının tespit edildigˆi, Mali Suc¸ları Aras¸tırma Kurulu (MASAK) uzmanlarının 17-25 Aralık darbe giris¸imi sonrasında Bank Asya hesaplarına yo¨nelik incelemelerinin, Cumhurbas¸kanlıgˆı Devlet Denetleme Kurulu'nda (DDK) raporlas¸tırıldıgˆı go¨ru¨lmu¨s¸tu¨r."
161 liralık para aktarımında "Bank Asya batırılamaz" notu
Tüm şüphelilerin Bank Asya'da hesapları olduğu ve örgüt talimatı sonrası bu hesaplarına para aktardıklarının tespit edildiği belirtilen iddianamede, tutuklu 14, adli kontrol uygulanarak serbest bırakılan 6 ve hakkında yakalama emri bulunan 13 olmak üzere toplam 33 şüphelinin FETÖ'nün şifreli haberleşme programı ByLock'u kullandığının anlaşıldığı bildirildi.
İddianamede, 7'si profesör akademisyenle memur olarak görev yapan şüphelilerin Bank Asya'daki hesap hareketliliği de detaylandırıldı.
Şüphelilerin bu bankaya hangi tarihlerde para yatırdıkları ve bu paraların nasıl kullanıldığının anlatıldığı iddianamede, çoğu hesap hareketinin şüpheli olduğu ve bankanın TMSF'nin denetimine tabi tutulduğu tarihlerde, FETÖ'nün talimatı sonrası çok sayıda para aktarımı yapıldığının görüldüğü değerlendirmesi yapıldı.
Tutuklu şüphelilerden Kadir Kahveci'nin Bank Asya hesaplarında örgüt talimatı sonrasında yoğun hesap hareketlerinin yaşandığı kaydedilen iddianamede, Kahveci'nin başka bir banka hesabı u¨zerinden Bank Asya'daki hesabına, TMSF denetimcilerinin bu bankaya gittiği tarih olan 4 Şubat 2015'te, "Bank Asya batırılamaz" açıklaması olan 161 lira gönderdiğinin göru¨ldüğü ifade edildi.
- MİT'in ByLock analiz raporu
İddianamede, FETÖ'nün şifreli haberleşme programı ByLock ile ilgili Milli İstihbarat Teşkilatının (MİT) hazırladığı analiz raporuna da yer verildi.
Bu raporda, programın nasıl kurulduğu, özellikleri ve hangi amaçla kullanıldığının anlatıldığı aktarılan iddianamede, rapordaki şu ifadeler yer buldu:
"Diğer uygulamalardan farklı olarak ByLock'ta daha fazla kullanıcıya ulaşmak ve ticari bir değer haline gelmek yerine, 'anonimlik' temelinde belirli bir kullanıcı sayısını aşmamanın istendiği, anlık mesajlaşma uygulamalarında kişilerin sosyal çevresiyle gu¨nlu¨k ve çoğunlukla rutine dair iletişime geçmelerine karşılık, ByLock uygulamasında örgu¨tsel amaç ve temalı bir kullanımın göru¨ldu¨ğu¨, uygulamanın her bir mesajın farklı bir kripto anahtarı ile şifrelenerek iletilmesine dayanan bir tasarıma sahip olduğu, Litvanya'da sunucu kiralanmak suretiyle kullanıma sunulduğu, kiralama bedellerinin 'Paysera' adlı anonimlik sağlayan ödeme sistemiyle gerçekleştirildiği, kurumsal ve ticari niteliğinin olmadığı, 200 bini aşkın kullanıcısı olan uygulama içeriklerinin tamamının Türkçe olduğu, 15 Temmuz darbe girişimi öncesinde ne Tu¨rk kamuoyu ne de yabancılar tarafından bilindiği, çözu¨mu¨ tamamlanan parolaların yarısından fazlasının 9 hane ve 98 u¨zerinde karakter içerdiği ve uygulamanın global bir uygulama maskesi altında FETÖ/PDY u¨yelerinin kullanımına sunulduğunun değerlendirildiği anlaşılmıştır."
İddianame, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından onaylanmasının ardından İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi.
Son Dakika › Güncel › Akademik Yapılanmada 'Bank Asya' ve 'Bylock' Gerçeği - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?