Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, sınavlara yapılacak itiraz süresini 10 günle sınırladıklarını söyleyerek, "10 gün içerisinde müracaat edilsin, mahkeme belli bir süre içerisinde esastan görüşerek karar versin ki çocuklarımız okullarına başlamadan önce yargının kararını alalım ve uygulayalım. Artık mahkemeler üzerinden velileri, milyonlarca öğrenciyi tedirgin etmeye yönelik tezgahları boşa çıkarmış olacağız" dedi. Memleketi Bilecik'e gelen Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı ilk olarak Belediye Başkanı Selim Yağcı'yı ziyaret etti. AK Partili Belediye Başkanı Yağcı ile bir süre sohbet eden bakan Avcı daha sonra basın mensuplarının kendisine yönelttiği soruları yanıtladı. Avcı, sınavlara yapılacak itirazlar konusunda Türkiye Büyük Milet Meclisi'ne (TBMM) verdikleri kanun teklifinin dün kabul edildiğini söyledi.
İTİRAZLAR 10 GÜN İÇİNE YAPILACAK
Nabi Avcı, kanunda ÖSYM'nin yaptığı sınavlara 10 gün içerisinde itiraz edileceğini, mahkemenin 1 ay içerisinde karar vereceğini, temyizin de 15 günde neticeleneceğini belirterek şöyle konuştu:
"Dün bizim için çok önemli olan bir kanun geçirdik. Torba yasada bizimle ilgili çok önemli bir madde vardı, buradaki desteklerinden dolayı Bilecik milletvekilimize de diğer milletvekillerimize de çok teşekkür ediyorum. Milli Eğitim Bakanlığı'nın ve ÖSYM'nin yaptığı sınavların mahkeme süreci ile ilgili bir maddeydi. Biliyorsunuz daha önce Haziran ayında yaptığımız SBS, 6 ay sonra çocuklar okula başladıktan sonra, her şey olup bittikten sonra iptal edilmeye kalkılarak yürütmeyi durdurma kararı verildi. Benzer süreçler ortalığı karıştırmak için bir araç olarak değerlendiriliyor. Onun için şimdi bir yasal düzenleme yapıyoruz. Bundan sonra Milli Eğitim Bakanlığı'nın yaptığı sınavlarla ilgili eğer mahkemeye müracaat edilecekse 10 gün içerisinde müracaat edilsin, mahkeme belli bir süre içerisinde esastan görüşerek karar versin. Yürütmeyi durdurma kararı verirse biz Milli Eğitim Bakanlığı olarak işi uzatmamak için itiraz etmeyeceğiz. Temyiz süresini de 15 gün ile sınırlandıralım, böylece Haziran ayında yaptığımız sınavlar ile ilgili varsa yargıya gitmek isteyenler buyursunlar gitsinler ama mahkemeler de 45 gün içerisinde işi sonuçlandırsın ki çocuklarımız okullarına başlamadan önce yargının kararını alalım ve uygulayalım. Onun için dün böyle bir yasa maddesini meclisimiz kabul etti. İnşallah önümüzdeki dönemde de artık mahkemeler üzerinden velileri, milyonlarca öğrenciyi tedirgin etmeye yönelik tezgahları da böylece inşallah boşa çıkarmış olacağız."
PUANI YETEN HERKESE OKULUMUZ VAR
Bakan Avcı, tercihler ile ilgili çok dengeli bir dağılım olduğunu, öğrencilerin puan ve yüzdelik dilime göre okullara yerleştirildiğini söyleyerek öğrencilerin tercihini hangi okula yaptıysa o okula gidebileceğini belirtti. Avcı şunları kaydetti:
"Türkiye genelinde 298 Anadolu öğretmen lisesini dönüştürdük. Bunların bir kısmını fen lisesi yaptık, bir kısmını sosyal bilimler lisesi yaptık. 298 Anadolu öğretmen lisesinden sadece 9 tanesini imam hatip okuluna dönüştürdük. Çünkü o okulların bulunduğu yerlerde imam hatip okuluna yönelik talep var, buna mukabil öğrencilerin gidebileceği diğer okullara ilişkin talepleri de karşılayacak okullarımız var. Puanı yeten herkese ister sayısal, ister sözel okulumuz var."
TERCİHİN YOKSA, BEN SENİ NİYE İMAM HATİPE GÖNDEREYİM?
Tercih konusunda bazı medya kuruluşlarının kafa karıştırdığı öne süren Nabi Avcı, hiçbir öğrenciyi zorla imam hatip lisesine kaydetmediklerini söyledi. Avcı şöyle devam etti:
"Ortaokulu bitiren öğrenciler yerleştirme puanlarına göre şuanda vatandaşlık kimlik numaralarını girerek e-okul üzerinden 15 tane tercih yapıyorlar. Bunlarda hiçbir sınırlama yok. Yani veli ve öğrenci hangi okul türünü istiyorsa kendi puanına, o gitmek istediği okulların daha önceki yıllarda hangi eşitte öğrenci aldığına, hangi yüzdelik dilimlerden öğrenci aldığına, kendisinin bugün hangi yüzdelik dilimde olduğuna bakacak Ona göre kendi puanına göre gidebileceği yerleri hesaba katarak 15 okulu Türkiye'nin neresinde olursa olsun yer sınırlaması olmaksızın, okul sınırlaması olmaksızın, okul türü sınırlaması olmaksızın 15 okuldan oluşan bir tercih listesi yapacak. Diyelim ki bu 15 okuldan hiçbirine puanı yetip yerleşemedi biz bu ihtimali göz önünde bulundurarak öğrenciye diyoruz ki 'sen önce 15 okul tercihini bir yap, buna giremediğin takdirde hangi tür okula gitmek istiyorsan, bizim şimdi 6 tür okulumuz var, Fen Lisesi, Sosyal Bilimler Lisesi, Anadolu Meslek Lisesi, Anadolu İmam Hatip Lisesi, Çok Programlı Lisesi ve Sosyal Bilimler Lisesi. Şu 6 türden B listesinde 4 tanesini işaretle, hangisine gitmek istiyorsan. Niye, bunlardan birini kazanamazsan şu 4 okuldan birine beni yerleştir, nerede yerleştir sana en yakın olan senin ilçende, hadi orada yoksa en yakın 3 ilçede, senin için öncelikli olan 4 okulu işaretle bu 15 okulluk tercihlerinden birine yerleşemediğin takdirde biz seni bu 6 okul arasından seçtiğin 4 okulun hangisi sana yakınsa oraya yerleştirelim.' Son günlerde ısrarla şunu söylüyorlar 15 okuldan birine yerleşmeyen çocukları İmam Hatiplere kaydedecekler. Senin 15 okulluk listende de imam hatip okulu yoksa, onu yazmadıysan 6 tane okul var ya biz tür olarak 4 tanesini işaretle diyoruz. Bu tercihin içerisinde de imam hatip yoksa, ben seni niye imam hatipe göndereyim. Sonra İmam Hatip okulları sanki öyle bir imajlandırılmaya çalışılıyor ki, bomboş kimse oraya gitmek istemiyor, biz onları zorla oraya gönderiyoruz. Yok kardeşim böyle bir şey. Ben gittiğim yerlerde dün, evvelsi gün Hatay Kırıkhan'daydım. Belediye Başkanının bana ilk söylediği vatandaşın huzurunda Milli Eğitim Bakanı olarak sizden Kırıkhan'da bir kız İmam Hatip Lisesi istiyoruz. Her gittiğim yerde Anadolu'da da, İstanbul'da da, büyükşehirlerde de, Ankara'da da kız imam hatip lisesi yok acayip talep var. Yer arıyoruz şimdi. Dolayısıyla bu İmam hatip liseleri sanki boşta ve biz zorla gönderiyormuşuz gibi böyle bir şey yok. Zaten İmam Hatip'e gitmek isteyen zaten birinci tercihi olan on binlerce öğrenci var. Biz onlara yer bulmakta zorlanıyoruz. İstanbul'da ciddi anlamında İmam Hatiplerde sorunlarımız var. Niye 15 okul tercihinde yoksa,4 okul tercihinde yoksa niye İmam Hatip'e gönderelim. Ama ısrarla böyle bir algı oluşturulmaya çalışıyor. Ancak mecbur kalınca gidilecek okullarmış gibi bir imaj uyandırılmaya çalışıyor. Böyle bir şey yok bunlar çok rağbet gören okullar bunlar. Konuyla ilgili olan velilerimiz, bu sene liseye gidecek çocuğu olan velilerimiz işi biliyorlar. Çok kısa zamanda öğrenciler, 15 okulluk tercih listesinin ne anlama geldiğini biliyorlar. 6 okul türünden oluşan B listesinin ne anlama geldiğini biliyorlar. Çocuklarının puanlarının hangi yüzdelik dilime girdiğini biliyorlar. Ben öyle velilerle karşılaşıyorum ki benim bilmediğim ayrıntıları biliyorlar okullar ile ilgili. Konu ile ilgili olan velilerimiz, öğretmenlerimiz, çocuklarımız hem nasıl tercih yapacaklarını biliyorlar, hem bu tercihler sonucunda hangi okula gideceklerini biliyorlar herkes rahat olsun."
EKMELEDDİN İHSANOĞLU'NU ELEŞTİRDİ
Belediye ziyaretinin ardından esnafları gezen ve bir çay bahçesinde oturan Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, önceki gün Bilecik'e gelen Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu'nu eleştirdi. İhsanoğlu'nun Bilecik'te bir çay bahçesine gittiklerinde yanındakilere buraya niye geldiklerini sorduğunu söyleyen Nabi Avcı şöyle konuştu:
"Bugün burada Hemşehrilerimle olmaktan dolayı çok mutluyum. Şimdi bu çay bahçesine oturunca dün akşam yolda gelirken arkadaşlar bana bir video izlettiler. Evvelki gün yine burada bir çekim yapılmış. Seçimin renkli sahneleri de var onun için anlatıyorum bunu. Bir aday beyefendi buraya getirilmiş. Beyefendi böyle oturuyor yanında benimde çok sevdiğim milletvekili arkadaşım, vazifelendirilmiş mecburen o da orada duruyor. Yanında İl Başkanı arkadaşımız, tam onun yanında Eskişehir Milletvekili arkadaşımız var. İşin tamda bu kısmı eğlenceli, beyefendi 'Bizi buraya niye getirdiniz?' diyor, bizim arkadaş diyor ki 'Valla benim haberim yok', il başkanını gösteriyor 'O getirdi' diyor. O da 'Efendim çay içmeye geldik' diyor, bu arada Eskişehir milletvekili olan arkadaş skandalın farkında o hiç sesini çıkarmıyor böyle önüne bakarak. Çok hoş bir sahne, sonunda aday beyefendi diyorki yanındakine 'Sen kalk birşeyler söyle, beni takdim et' diyor. O da il başkanını işaret ediyor sen birşeyler söyle der gibi böyle renkli bir sahne yaşanmış evvelki gün burada. Biz çok şükür niye geldiğimizi biliyoruz. Ayrıca hiçkimsenin bizi takdim etmesine de gerek yok, birbirimizi tanıyoruz. İnşallah 3 gün sonra Türkiye tarihi bir seçimi hayırlısı ile gerçekleştirmiş olacak. Türk tarihinde ilk defa millet devlet başkanını bizzat kendisi seçecek. Bu çok önemli bir dönüm noktası ve biz yeni devlet başkanımızı, yeni cumhurbaşkanımızı nekadar yüksek bir oranla Çankaya'ya gönderirsek hem dünyada, hem ülkede o kadar güçlü kılmış oluruz. Arkasındaki millet desteği nekadar yüksek olursa dışarıya karşıda, içeriye karşıda güçlü kılmış oluruz. O kadar ülkenin gücüne güç katmış oluruz. Onun için inşallah 10 Ağustos'ta milletimize yakışır şekilde oylarımızı kullanacağız. Bu bir parti oylaması değil. Cumhurbaşkanımızı seçeceğiz. Cumhurumuzun başkanını, milletimizin dolayısıyla hepimizin Cumhurbaşkanı olacak, hepimizin başkanı olacak ve inşallah hepimizin oylarıyla hangi partiden olursak olalım hepimizin oyları ile oraya göndereceğiz inşallah."
Son Dakika › Güncel › Bakan Avcı: Mahkemeler Üzerinden Velileri, Milyonlarca Öğrenciyi Tedirgin Etmeye Yönelik Tezgahları... - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?