Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP'nin Suriyeli sığınmacılara gösterdiği tavrı eleştirdi ve İsmet İnönü'nün Genel Başkanlığı döneminde CHP'nin Stalin rejiminden kaçan 146 Azeri aydını teslim ederek ölümüne sebep olduğunu anlattı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP'nin Suriyeli sığınmacılara gösterdiği tavrı eleştirdi ve İsmet İnönü'nün Genel Başkanlığı döneminde CHP'nin Stalin rejiminden kaçan 146 Azeri aydını teslim ederek ölümüne sebep olduğunu anlattı. "İşte CHP budur. CHP, sadece Dersim'de kendi vatandaşını katleden parti değil, aynı zamanda öz Azeri kardeşini bile göre göre ölüme yollayacak kadar zalim bir zihniyetin temsilcisidir" diyen Erdoğan, CHP'nin gösterdiği tavır nedeniyle yarın Şam'a gidecek yüz bulamayacağını savundu.
AKP'nin Eylül ayı sonunda yapılacak ve 3 dönem kuralı nedeniyle parti yönetiminde köklü değişikliklerin yaşanması beklenen Büyük Kongresi öncesinde istişare amaçlı toplanan genişletilmiş grup toplantısı öncesinde konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Bugün bu toplantıda Ak Parti kurucu üyeleri ve milletvekillerimizle bir araya geliyoruz. Bugün yapılacak toplantılarla birlikte 30 Eylül'deki 4. Büyük Kongre'yle ilgili çalışmaların son hazırlıklarını sizlerle gerçekleştirmiş olacağız" dedi.
Konuşmasında parti içi konulardan önce gündemdeki konulara değinen Erdoğan, yakın zamanda evlatlarını şehit veren ailelerin gösterdiği vakur duruşu öven Erdoğan, "Öfkeyle nifak tohumunu yeşerterek asla terör örgütünü sevindirmeyeceğiz, ağlamayacağız, milletçe metanetimizi koruyacağız. Karşımızda insani ve kutsal değerleri olmayan, namertçe arkadan vuran bir taşeron örgüt var. Bu örgüt arazi şartlarından yararlanıyor, ülke içindeki hain odaklarda destek alıyor. Bu örgüt, Türkiye düşmanı ülke ve çevrelerden doğrudan ihale alıyor. Güvenlik güçlerimizin karşısına mertçe çıkmıyor. Kadınları ve çocukları kalkan yaparak kalabalıkların içine sinsice girerek saldırıyor. Düşmanda bile haysiyet aranır ama terör örgütü en küçük bir haysiyet izi dahi taşımıyor" dedi. Tüm bunların terörle mücadelede bir mazeret olmadığını ifade eden Erdoğan, son yıllarda terör örgütünün doğrudan AKP'yi hedef aldığını, AKP'nin Hakkari İl Başkanını ve daha önce kaçırdığı ilçe başkanından da haftalarca haber alınamadığını vurguladı. PKK'nın AKP'ye yönelik saldırılarının sebebinin AKP'nin bölgedeki halk tarafından kucaklanması olduğunu ileri süren Erdoğan, son 30 yılda iktidardaki partiler teröre karşı kararlılık gösterdiğinde terör örgütünün saldırıya geçerek iktidarları yıpratarak vazgeçirdiğini anlattı.
-"O KADAR DÜŞTÜK MÜ?"-
Kendilerinin iktidar olmalarından kısa süre sonra olağanüstü hali (OHAL) kaldırdıklarını hatırlatan Erdoğan, "Bugün PKK ve uzantısı siyasi parti eğer konuşuyorsa bizim OHAL'i kaldırmamız sayesinde konuşuyor" ifadelerini kullandı. Muhalefetin terörle mücadele konusunda gösterdiği tavrı da eleştiren Başbakan Erdoğan, "Anamuhalefet partisinin genel başkanı ve yanındakiler kaçırılan Hakkari il başkanımın ailesini telefonla aramışlar. Ondan sonra aile de onlara "Sizin yardımınıza ihtiyacımız var' demiş. Aileyle görüştüğümde "Başbakanım, bu Hakkari'de BDP ile miting yapan CHP'den yardım isteyecek kadar düştük mü?' diyor" diye konuştu.
-AKP'Lİ TAYYAR'I GÜLÜMSETEN YORUM-
CHP'ye yönelik eleştirilerini sürdüren Erdoğan, CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün'ün kaçırılması hakkında da şunları söyledi:
"Tunceli'de milletvekili kaçırıldı diye başlık atıldı. Nasıl bir kaçırılmaysa İki gün sonra geri gönderildi. Nasıl gönderilmeyse İfadeler çok ilginç. İyi çocuklarmış, gayet güzel misafirperverlik yapmışlar. Ya, kime uyduruyorsunuz. Hepsi hikaye. 6 saat de yürümüşler. Kusura bakmayın kimse bunu yutmaz, benim halkım da bunu yutmayacak. Ama CHP'liler bunun üzerinden bir şeyler devşirmeye çalışıyor. Sayın Genel Başkanla da yeni bir araya gelebilmişler. Yarım saat görüşüp bu maceralı yolculuk hakkında kendilerine bilgi vermişler."
Erdoğan'ın CHP'li Aygün'ün PKK tarafından kaçırılması konusundaki açıklamaları sırasında, salonda bulunan AKP Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar'ın gülümseyerek yanında oturan arkadaşlarıyla fısıldaştığı görüldü. AKP'li Tayyar, CHP Milletvekili Aygün'ün kaçırılmasının ardından bir sosyal paylaşım sitesinde "PKK, CHP'li Aygün'ü misafir etmiş. Muhabbetiniz bol olsun, olsun da millet bu numarayı yemez" şeklinde bir yorumda bulunmuş, Tayyar'ın bu yorumu uzun süre tartışılmıştı.
-"YA OLACAĞIZ YA ÖLECEĞİZ" DEDİK-
Muhalefet partilerinin terör konusunda seviyesiz yaklaşım gösterdiğini, terörün yarattığı kirli tabloda terör örgütünün değirmene su taşıdığını ifade eden Erdoğan, bazı muhalefet partilerinin "düşmanımın düşmanı dostumdur" anlayışıyla hareket ederek AKP'yi yıpratamaya çalıştığını savundu. Muhalefeti "İmralı ağzıyla" konuşmakla suçlayan Erdoğan, "Ak Parti'nin kaybetmesi için milletin kaybetmesinden çekinmiyorlar. Birileri terör örgütünün iç ve dış siyasetinde etkin olması için her şeyi yapıyor" dedi. AKP hükümeti döneminde siyaseti çetelerin, mafyanın, suç örgütlerinin, terörün ve vesayetçi anlayışın şekillendiremeyeceğini kaydeden Erdoğan, "Devlet içindeki karanlık örgütlerle terör örgütü arasındaki al gülüm ver gülüm şeklinde siyaset dizayn etme dönemi geride kaldı. Terör örgütü de terör örgütünün değirmenine su taşıyan siyasi partiler de teröre oksijen sağlayan medya da hiçbir provokasyon karşısında oyuna gelmeyeceğini anlasın. Biz bizden öncekilere benzemeyiz. Bizim ilkelerimiz var ve bu ilkeler çerçevesinde yola çıktık. "Ya öleceğiz ya olacağız' dedik" ifadelerini kullandı.
-"ZAMANINDA TAVİZSİZ TEDBİRLER ALINMADI"-
Terörle mücadelede kendilerinden önceki dönemde tavizsiz tedbirler alınmayarak hata yapıldığını ileri süren Erdoğan, "İdeal olan bu mu? Daha farklı. 30 yıllık mücadelede önceki tedbirler tam manasıyla tavizsiz alınsaydı bugün Türkiye'nin geldiği nokta şu andaki noktasından iki kat önde olurdu" dedi.
-"SURİYE'DE ÖLENLERİN 2 BİN 200'Ü ÇOCUK"-
Konuşmasında Suriye konusuna da değinen Erdoğan, Suriye'de rejimin Türkiye'deki terör örgütünden farkı kalmadığını, bir "terör devleti" gibi davrandığını ifade etti ve "2011 yılını Mart ayından bugüne kadar Suriye'de şehit edilenlerin sayısı 30 bine yaklaştı. Bunların 2 bin 200'ü çocuktur. Suriye'de şu an 76 bin kişi kayıp, 250 bin kişi de çeşitli ülkelere göç etmiş durumda. Uluslararası camia, her zamanki gibi Müslümanların katledilmesine seyirci kalıyor" diye konuştu. Türkiye'nin Suriye ile tarihten gelen bir birlikteliği olduğunu belirten Erdoğan, Suriye konusunda CHP'nin gösterdiği tavrı da eleştirerek, "CHP Baas Partisiyle duygusal bir ilişki tesis etmiştir. Bu duygusal ilişki çerçevesinde Türkiye'de çok ciddi provokasyonların fitilini tutuşturmanın gayreti içindedir. Şu an terör örgütü çocuk yaştaki mensuplarıyla yoğun bir terör uyguluyor. Aynı anda CHP senkronize şekilde Suriye üzerinden tahriklere girişerek hem Suriye'deki katliama hem de dolaylı olarak teröre lojistik destek sağlıyor" diye konuştu.
-"KILIÇDAROĞLU, TEK BAŞINA GİDEBİLİRSİN"-
CHP'nin Suriye yönetimine karşı tavrını "Kurda merhamet gösteriyorlar" sözleriyle değerlendiren Erdoğan, TBMM İnsan Hakları Komisyonu'na Apaydın Kampı'nda inceleme için izin verildiğini, buna karşın CHP'li üyelerin bu incelemeye katılmadığını belirten Erdoğan, Kılıçdaroğlu'na seslenerek, "Samimiysen, Komisyondaki üyelerin neden gitmedi? Şov yapmaya o şekilde giderlerse müsait olmayacak. Sayın Kılıçdaroğlu, bundan sonra gideceksen tek başına gidebilirsin. Ama şov yapmak için sana hiçbir zemin hazırlamayacağız. Şov yapmana müsaade etmeyeceğiz. Bu kamplar şov yeri değil hizmet yeridir. Ev sahibiyiz, senin şovuna kaptırmayız" dedi.
-"SANAL İRTİCA KAMPANYALARINI" HATIRLATTI-
Hatay'da Suriyeli sığınmacıların karışıklık yarattığı yönündeki haberleri de yalanlayan Erdoğan, "Sanal irtica kampanyalarını aratmayan o malum, bildik ve bayat manşetlerin hepsinin farkındayız, ibretle takip ediyoruz" dedi. Erdoğan Kılıçdaroğlu'na yönelik eleştirilerine devam ederek, Sosyalist Enternasyonal'e katılan CHP liderine, bu toplantının sonuç bildirisinde Suriye'de yaşanan olayların kınandığını hatırlattı ve "Bunlar hep kaymak takımla birlikte hareket etmişlerdir. Şu ortaya konan tavır CHP'nin kendi seçmenine bile haksızlıktır. Misafir bizim geleneklerimizde namus, şeref ve onur kadar mübarektir" diye konuştu.
-"SEN KİMİN TORUNUSUN?"-
Osmanlı'nın15. Yüzyılda Endülüs'ten kovulan Musevilere kucak açtığını, kendilerinin böyle bir ecdadın torunu olduğunu anlatan Erdoğan, Suriye konusunda gösterdiği tavrı eleştirdiği Kılıçdaroğlu'na, "1849'da Osmanlı topraklarına sığınan bin kadar mülteci geri istendiğinde Osmanlı elçisi Rus Çarı'na mültecileri iade etmemiştir. İşte biz böyle bir ecdadın torunuyuz. Sayın Kılıçdaroğlu sen kimin torunusun bilemem" diye seslendi.
-146 AZERİ AYDIN'IN HİKAYESİ-
CHP'nin Suriyeli mültecilere karşı takındığı tavrın kökenlerinin kendi tarihine dayandığını ileri süren Erdoğan, Rusya'da Stalin döneminde yaşandığını ileri sürdüğü bir olayı şöyle anlattı:
"CHP'nin on yıllarca üstünü örtmeye çalıştığı bu olay Türk ve Azeri tarihine acı bir hatıra olarak kazınmıştır. 1945 yılında 146 Azeri aydın Stalin zulmünden kaçıyor ve Aras Nehri üzerinden Boraltan Köprüsü'nü geçerek Türkiye'ye sığınıyorlar. Öz gardaşlarıyla kucaklaşıyorlar. Stalin Türkiye'den bu Azerilerin iadesini istiyor. Dönemin CHP hükümeti, sınırdaki karakola telgraf çekiyor, İnönü hükümeti iş başında, mültecilerin iadesini istiyor. Karakol komutanı gözlerine ve kulaklarına inanamıyor. Emri defalarca teyit ettiriyor. Ancak CHP hükümetinden net emir geliyor. Durumu anlatan Azeriler Türk askerlerinin boynuna sarılıp yalvarıyorlar: "Bizi teslim etmeyin. Bizi burada kurşuna dizin, kendi bayrağımız altında ölelim. Ancak karakol komutanı çaresiz 146 Azeri'yi teslim ediyor. Köprüyü geçen Azeriler, köprünün diğer tarafında Türk subaylarının gözünün önünde elleri bağlanarak infaz ediliyor. Karakol komutanının bu manzara sonrası canına kıydığı söyleniyor."
-"ŞAM'A GİDECEK YÜZ BULAMAYACAKLAR"-
Konuşmasında bu olay sonrasında bir türkü de yakıldığını anlatan ve türkünün sözlerini paylaşan Erdoğan, "İşte CHP budur. CHP, sadece Dersim'de kendi vatandaşını katleden parti değil, aynı zamanda öz Azeri kardeşini bile göre göre ölüme yollayacak kadar zalim bir zihniyetin temsilcisidir" dedi ve CHP'nin Azerbaycan'a Kırım'a göğsünü gererek gidemeyeceğini belirtti. Erdoğan, "CHP yarın da Şam'a gidecek yüz bulamayacak" diye konuştu. Erdoğan, konuşmasında Van'da boşa çıkan deprem konteynerlerini bölgeye aktararak sığınmacılar için yeni konteyner kentler kurma çabasında olduklarını ifade etti. (ANKA/SON)
(OE/ORH) - Ankara
Son Dakika › Güncel › 'CHP'liler Şam'a Gidecek Yüz Bulamayacak' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?