Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ABD'nin New York kentinde düzenlenen 71. BM Genel Kurulu'nda konuştu.
İnsanlığın ilerleme ve gelişme kaydettiğini fakat bu tablonun arkasında utanç verici bir tablonun olduğunu belirterek konuşmasına başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye ve Irak'ta bir çok insanın ölmeye devam ettiğini ve ülkelerinden kaçanların Avrupa'da aşağılayıcı bir tavırla karşılaştığını belirterek şunları kaydetti:
"Suriye'de, Irak'ta terörün ve savaşın kıskacında inleyen pek çok ülkede yüz binlerce çocuk, kadın, genç ve yaşlı öldürülmeye devam ediyor. Ölüm ve zulümden kaçan mülteciler Avrupa şehirlerinde aşağılayıcı muamelelerle kar-şı karşıya kalıyor. DAEŞ, El Nusra ve PYD/ YPG gibi terör örgütleri bölgedeki eylemlerini sürdürüyor. Kafkasya'daki ihtilafların sıcak çatışmaya dönüşme riski mevcut. Yemen'den Ukrayna'ya pek çok sorun bizleri bekliyor. Diğer yandan dünyanın pek çok ülkesinde insanlar açlık, salgın hastalıklar, sefalet ve cehaletle boğuşuyor. Bu insanlık onuru ve vicdanını yaralayan utanç verici bir tablodur. Daha da acısı bu krizlerin ve sorunların çoğunun aslında kolaycı çözülebilecek mahiyette olmasıdır. Gelecek nesillerin huzuru, refahı ve güvenliği büyük ölçüde bugünden atacağımız adımlara, alacağımız tedbirlere bağlıdır."
"Surye ve Irak'ta savaşın kıskacında olan insanlar var." diyen Cumhurbaşkanı "İnsanlık onurunu yaralayan utanç verici bir tablo ile karşı karşıyayız." ifadelerini kullandı.
FETÖ ile bu aşamada mücadele etmezseniz yarın çok geç olabilir
Konuşmasında 15 Temmuz darbe girişiminden de bahseden Cumhurbaşkanı, bütün dünyayı bu terör örgütü ile mücadeleye davet ederek "FETÖ ile bu aşamada mücadele etmezseniz yarın çok geç olabilir. FETÖ'ye karşı buradaki herkesi gerekli önlemleri almaya çağırıyorum"dedi. Erdoğan şunları kaydetti: "Unutulmasın ki Türkiye'deki darbe girişimi aynı zamanda dünya demokrasisine de yapıldı. Milletimiz o gece darbe heveslilerine tarihi bir ders verirken demokrasiye inanan tüm halklar için de ilham kaynağı oldu. Bu yeni nesil terör örgütü sadece Türkiye'nin değil varlık gösterdiği 170 ülkenin tamamı için bir milli güvenlik tehdididir. Diğer bir deyişle bugün bu genel kurulda temsil edilen ülkelerin büyük bölümü bu yapılanmanın tehdidi altındadır. Bu örgüt Türkiye'nin ötesinde tüm dünyayı boyunduruğu altına almak gibi derin bir zihni sapkınlık içindedir."
Milletimle iftihar ediyorum
"15 temmuz gecesi FETÖ terör örgütünün hain darbe girişimiyle karşı karşıya kaldık. Parlamento binamız Cumhurbaşkanlığ külliyesi, Emniyet Müdürlüğü savaş uçaklarıyla bombalandı, tanklar insanları ezdi geçti, F-16'lardan sivillerin üzerine ateş açıldı. Milletimle demokrasisine sahip çıktıkları için iftihar ediyorum. Darbe girşimi milletimizin geleceğine sahip çıkmasıyla bertaraf edildi." diyen Erdoğan sözlerine şöyle devam etti:
"Örgütün (FETÖ) temel stratejisi eğitim, diyalog, hoşgörü, sivil toplum ku-ruluşu kisvesi altında devlet kurumlarına sızmak, toplumu etkilemek, ekonomik kaynaklara hakim olmaktır. Bu kürsüden tüm dostlarımıza kendi güvenlikleri için, ülkelerinin geleceği için Fetullahçı Terör Örgütü'ne karşı gerekli önlemleri süratle almaları çağrısında bulunuyorum. Bizim yaşadığımız tecrübeyle sabittir ki FETÖ ile bu aşamada mücadele etmezseniz yarın çok geç olabilir. Bu vesileyle bu örgütün kurumları ve örgütle bağlantılı kişiler tarafından kullanılan 'Türk, Türkiye' gibi ifadelerin kesinlikle ülkemizle bir ilgisi bulunmadığını da belirtmek isterim."
"Bugün karşınızda bulunuyorsam 15 Temmuz gecesi milletimizin asil duruşu sayesindedir." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan Suriye'deki krize ilişkin olarak, "Suriye'deki bombalardan kaçan insanlara karşı insani ve vicdani görevimizi yaptık yapmaya devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.
Avrupa mülteciler konusunda verdiği sözleri tutmadı
Suriye'de Türkiye'nin amacının güvenli bölgeyi hayata geçirmek olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı, AB'nin bu konuda verdiği sözleri tutmadığını ifade etti.
Erdoğan mülteciler konusundaki yardımlarla ilgili şunları kaydetti:
"Türkiye mülteciler için şu ana kadar 25 milyar dolar harcadı. Peki dünya-dan bize ne geldi? Şu anda çatısı altında bulunduğumuz BM'den bize gelen destek 525 milyon dolardır. Başka? Başka herhangi bir şey yok.
Peki AB'den gelen bir şey var mı? Ne yazık ki AB de verdiği sözleri tutamamıştır.UNICEF'e sadece gönderdikleri 178 milyon dolardır, o kadar. Fakat Türkiye'ye gelen herhangi bir yardım bu konuda söz konusu değildir. Biz meselenin başından beri bu olayın tüm insanlığın ortak meselesi olduğu inancıyla bölgesel ve küresel aktörlerle iletişim ve iş birliği içinde hareket etmeye özen gösterdik. Komşumuz ve akrabamız Suriyelilerin yaşadığı bu kıyamete sessiz kalamazdık, kalmadık."
Uluslararası toplumun Suriye'deki insani değerler sınavcında sınıfta kaldığını vurgulayan Erdoğan, "BM ve uluslararsı camiadan verdikleri sözleri tutmalarını bekliyoruz." dedi.
Türkiye'nin Suriye topraklarında gözü yok
Cumrhurbaşkanı Erdoğan, Suriye'deki duruma ilişkin "Bizim Suriye'nin topraklarında asla gözümüz yoktur. Bütün mesele Suriye, Suriyelilerindir. Suriye topraklarında kimsenin gözünün olmaması gerekir. Suriye muhalefetine verdiğimiz destekle başlayan Fırat Kalkanı Harekatı umutsuzluğun hakim olduğu bir bölgede istikrarın, huzurun ve dengenin yeni tesisi için kritik bir öneme sahiptir. PKK, PYD terör örgütünün önceliğinin DAEŞ ile mücadele etmek olmadığı bu operasyonla birlikte açıkça ortaya çıktı. Operasyon, Suriye'deki ılımlı muhalif unsurların özgüvenlerinin yerine gelme-sini de sağlamış oldu. Hatta bu gelişme Musul'u DAEŞ teröründen kurtarmak isteyen Irak'taki yerel güçleri de cesaretlendirdi." ifadelerini kullandı.
Uçuşa yasak bölge ilanı konusunda birlikte çalışmalıyız
Erdoğan Fırat kalkanı operasyonuna ilişkin şunları söyledi: " Cerablus'taki Fırat Kalkanı Harekatı sayesinde bölge halkı evlerine dönmeye başladı. Böl-genin elektrik ve su altyapısını çalışır hale getirmek için hemen harekete geçtik. Kızılay, AFAD ve sivil toplum kuruluşlarımız bölge halkının ihti-yaçlarını yerinde karşılıyor. Yine bu bölgede ülke dışına gitmiş tüm mülte-cilerin de kullanacağı tüm sosyal donatılara sahip yerleşim yerleri inşa etmeyi planlıyoruz. Bunun için güvenli alan haline getirdiğimiz yerlerin uçuşa yasak bölge ilan edilmesine yönelik kararlı bir duruş göstermeli ve hep birlikte çalışmalıyız."
Suriye'de ateşkes işler hale gelmedi
Erdoğan, Suriye rejimi BM yardımlarının Halep'e ulaştırılmasına izin vermediğini ve yardım konvoylarına saldırdığını belirterek, ateşkese ilişkin, "Hayata geçirilmesi için yoğun çaba sarf ettiğimiz ateşkes maalesef işler hale gelmedi. İşte görüldüğü gibi ateşkes ortadan kalktı ve dün de BM konvoyuna bir saldırı rejim tarafından yapıldı. Bunun netice-sinde bir kişi öldü ve yaralılar, vesaire. Suriye rejimi, BM gözetimindeki yardımların acil insani yardıma ihtiyacı olan Halep halkına ulaştırılmasına izin vermiyor. Hatta yardım konvoylarına saldırıyor. Rejimin insanları açlığa mahkum ederek 'Ya teslim ol ya öl' politikasına BM ve Güvenlik Konseyi daha ne kadar müsamaha gösterecek?" dedi.
Erdoğan mülteci sorununa ilişkin ayrıca şunları kaydetti: "Avrupa Birliği ile, mülteci krizine karşı işbirliği içinde hareket ediyoruz. Ege Denizi'ndeki ölümlerin önünü almak amacıyla, 2015 Ekim ayında günlük 7 bin olan düzensiz göç rakamının, son aylarda 50'ye kadar düşmesini sağladık. Bu tablo, Türkiye'nin Avrupa Birliği ile olan mutabakatı çerçevesindeki taahhütlerini başarıyla yerine getirdiğini gösteriyor. Ne var ki, 18 Mart 2016'da varılan mutabakatta Avrupa Birliği tarafından verilen sözlerin adeta unutulduğunu, karşımıza sürekli suni mazeretlerin çıkarıldığını görmenin üzüntüsü içindeyiz."
Musul'da halkın hassasiyetleri gözetilmelidir
"Musul operasyonu bölge halkının hasssasiyetleri göetilerek yürütülmelidir. Aksi takdirde yeni insani kriz kaçınılmazdır." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan Gazze'ye de yardım faaliyetlerini sürdürdüklerini söyledi. Filistin konusunda ise şunları kaydetti: "Filistin halkına iki devletli çözüm temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan her bir Filistinli için bir huzur kaynağı olacak hür bir Filistin'de yaşama imkanı tanınması, uluslararası toplumun Filistinli çocuklara bir borcudur. Harem-i Şerif'in kutsiyetine özellikle İsrail tarafından saygı gösterilmesi, statüsüne yönelik ihlallere artık bir son verilmesi gerekiyor. İsrail ile normalleşen ilişkilerimizi, gerek barış sürecinin kolaylaştırılması, gerekse Filistinli kardeşlerimizin yaşadığı bu ekonomik ve insani sıkıntıların giderilmesi için değerlendirmeye çalışacağız."
BM'nin reforme edilmesi gerekir
Cumhurbaşkanı Erdoğan BM'in reforme edilmesi gerektiğini belirterek: "Güvenlik Konseyi'ni, temsil niteliği güçlendirilmiş, daha demokratik, adil, şeffaf ve etkin kılacak kapsamlı bir reform üzerinde mümkün olan en geniş uzlaşmayı sağlamalıyız. Birleşmiş Milletler'in reforme edilmesi gerekir. Özellikle barışı koruma ve inşa faaliyetlerinin daha etkin hale getirilmesi konusunda Genel Sekreter Ban Ki-Mun önderliğinde atılan adımları takdirle karşılıyoruz. Bununla birlikte uluslararası barış ve güvenliğin temininden sorumlu ana organ olan BM Güvenlik Konseyi reforme edilmekçe bu çabaların tam manasıyla amacına ulaşamayacağı açıktır. İşte bu sebeple, 'Dünya 5'ten büyüktür" gerçeğini her fırsatta, uluslararası kamuoyuna hatırlatıyoruz hatırlatıyorum." dedi. - Albayrak
Son Dakika › Güncel › Cumhurbaşkanı Erdoğan: BM Reforme Edilmelidir, Dünya 5'ten Büyüktür - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?