Başbakan Davutoğlu Almanya'da- Davutoğlu: (2)"Eğer BM sistemi Suriye'de rejim tarafından insanlığa karşı işlenen suçları engelleyemiyorsa Ortadoğu'da ve diğer bölgelerde terörist örgütlerin ortaya çıkmasını engelleyemiyorsa o zaman yeni bir yaklaşıma ihtiyaç bulunuyor"- "Fakat laik ve ılımlı bir ülke olan Türkiye, kültürel önyargılar nedeniyle AB'ye kabul edilmezse Avrupa halkına ve dünyaya, kültürel ve dini farklılıklar eksenli bölünme konusunda gerçekten çok olumsuz bir mesaj verilmiş olacak. Bu bir tehlikedir"- "Binlerce Suriyeli sivilin öldürülebileceğini, onları öldüren kişinin ise hala koltuğunda oturabileceğini, hatta bazı ülkelerin onun iktidarını memnuniyetle karşılamaya devam edeceğini hiç düşünemezdik"- "Maalesef günümüzde özellikle Ortadoğu'daki kaynaklar heba ediliyor. Ekonomik kaynaklar, kalkınma için değil, totaliter rejimlerin operasyonların devamı için harcanıyor" Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Eğer BM sistemi Suriye'de rejim tarafından insanlığa karşı işlenen suçları engelleyemiyorsa Ortadoğu'da ve diğer bölgelerde terörist örgütlerin ortaya çıkmasını engelleyemiyorsa o zaman yeni bir yaklaşıma ihtiyaç bulunuyor" dedi.Davutoğlu, Körber Vakfındaki etkinlikte, ekonomik bağımlılıklar kurulmadığı sürece barışı tesis etmenin zor olacağını belirtti.Ortadoğu'daki kaynakların heba edildiğini dile getiren Davutoğlu, "Ekonomik kaynaklar, kalkınma için değil, totaliter rejimlerin operasyonların devamı için harcanıyor. Evet, çok kültürlü toplumlarımızın olması gerek. Türk dış politikası iki temel üzerine kuruludur. Bunlardan biri insani bakış açısı. Başarıyı sağlamak için kesin değerlere ihtiyacımız var. İkinci ise istikrara dayanan stratejik boyut. Tüm dünya liderlerinin, uluslararası sistemde normatif bir değerler sistemi oluşturulacak şekilde gerçekliği değiştirmek sorumluluğuna sahiptir" diye konuştu.Suriye rejimi insanları öldürdüğünde herkes sessiz kalındığını dile getiren Başbakan Davutoğlu, Irak ve Suriye'de iki milyon insanın sığınmacı durumuna düştüğünü, Türkiye'nin Irak ve Suriye'den iki milyon sığınmacıyı kabul ettiğini kaydetti.Başbakan Davutoğlu, "Suriyeli mültecilere kapımızı açtığımızı ilan ettiğimizde, hiç kimse milyonlarca mülteciyi, Suriye'den kaçanları kabul etmeyi istemedi. Bizim duruşumuz açık ve net. Suriye rejimi masum insanları bombalamaya, Scud füzeleri atmaya ve saldırmaya başladığında biz bir seçim yapmak zorunda kaldık. Biz asla halkını öldüren otoriter rejimlerle işbirliği yapmayacağız" dedi.-"Ortadoğu'daki geçiş sürecinde destek gerçekleşmedi"- Arap Baharı süresince Türkiye'nin demokratik talepleri destekleme konusunda tutarlı bir politika izlediğini anlatan Davutoğlu, meşruiyet olmaksızın hiçbir ülkenin sürdürülebilir bir istikrara sahip olamayacağını kaydetti.Davutoğlu, şunları söyledi: "Maalesef, uluslararası toplum tarafından Ortadoğu halklarının demokratik talepleri ekonomik ve siyasi olarak yeterince desteklenmedi. Size, demokratik geçiş konusunda Doğu Avrupa'nın yaşadığı bir başarı örneğini gösterebilirim. Doğu Avrupa... Doğu Avrupa, Avrupa Birliği'nin ekonomik ve politik desteklerinden, NATO'nun savunma şemsiyesi ile geçiş sürecini başarılı şekilde gerçekleşti. Maalesef, Ortadoğu'da geçiş sürecinde herhangi ekonomik ve stratejik bir destek gerçekleşmedi." Somali'de 2011 ve 2012'de bebeklerin ve çocukların terör ve açlık nedeniyle öldüğünü anlatan Davutoğlu, Türkiye Cumhurbaşkanı ve kendisinin başkent Mogadişu'ya gittiğini hatırlattı.Uluslararası toplumun Somali'ye unuttuğunu söyleyen Davutoğlu, "Biz, ailelerimizle Somali'ye vardığımızda bir damla su bulamadığı için önümüzde ölen bebekleri asla unutmayacağız. Türkiye, Somali'ye 200 milyon dolar yatırım yaptı" dedi.Başbakan Ahmet Davutoğlu, Suriye'de ağır insan hakları ihlalleri işlendiğini ancak uluslararası sistemin bu gidişi durduramadığını belirterek, Birleşmiş Milletler sisteminde reforma ihtiyaç olduğunu vurguladı. Davutoğlu şunları kaydetti: "Binlerce Suriyeli sivilin öldürülebileceğini, onları öldüren kişinin ise hala koltuğunda oturabileceğini, hatta bazı ülkelerin onun iktidarını memnuniyetle karşılamaya devam edeceğini hiç düşünemezdik. Suriye'de insanlığa karşı tüm suçlar işlenmiştir. Bu BM sisteminin başarısızlığının bir göstergesidir. Aynı zamanda uluslararası sistemde, uluslararası örgütlerde reforma gitme ihtiyacını da açıkça göstermektedir. Bugün bu hepimizin karşı karşıya olduğu en büyük sınamadır."- Uluslararası sistemde reform-Uluslararası politikada yeni bir normatif siyasi çerçeveye ihtiyaç olduğunu vurgulayan Davutoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: "Eğer BM sistemi Suriye'de rejim tarafından insanlığa karşı işlenen suçları engelleyemiyorsa Ortadoğu'da ve diğer bölgelerde terörist örgütlerin ortaya çıkmasını engelleyemiyorsa o zaman yeni bir yaklaşıma ihtiyaç bulunuyor. Bu yaklaşımda idealler ve insani değerler, istikrar için temel oluşturacaktır."-Türkiye'nin Suriye politikası-Türkiye'nin değerler temelinde bir dış politika izlediğini, Suriye konusunda izlediği politika ile de bunu gösterdiğini vurgulayan Davutoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu: "İnsan hakları, mülteciler, demokrasi, en az gelişmiş ülkelere yardım etmek: bunlar Türk dış politikasının normatif temellerini oluşturmaktadır. ve biz asla pozisyonumuzu değiştirmeyeceğiz. Birçok kişi bizi eleştirebilir. Ancak Suriye halkı için açık kapı politikamızı sürdüreceğiz."Hükümetin Suriyeli sığınmacılar için bugüne kadar 5 milyar dolar harcadığını, Türkiye'nin demokrasi ve istikrarın hakim olduğu bir Ortadoğu istediğini vurgulayan Davutoğlu, "Bunun için çalışmaya devam edeceğiz. Ancak kendi vatandaşlarını öldürmüş olan bir rejimin herhangi bir şekilde meşru görülmesini asla kabul etmeyeceğiz" ifadesini kullandı. Türk demokrasisinin ve ekonomisinin son 12 yılda, komşu coğrafyalardaki istikrarsızlıklara rağmen geliştiğini anlatan Davutoğlu, Türkiye'nin uluslararası kurumlardaki etkinliğinin de arttığını vurguladı. Başbakan Davutoğlu, şöyle devam etti: "Türk dış politikası bir yandan, son 20 yılda oluşan jeopolitik, güvenlik, ekonomik ve sosyopolitik depremlerin yol açtığı sorunlara çözümler aramaktadır. Aynı zamanda da istikrar ve ekonomik kalkınma için yollar ve enstrümanlar geliştiren yeni bir dış politika yaklaşımı geliştirmektedir. Son 12 yılda Türk ekonomisi, dünyadaki krize rağmen, 4 kat büyümüştür."Konuşmasında, Türkiye-Almanya ilişkilerine de değinen Davutoğlu, Başbakan Merkel ile kapsamlı değerlendirmeler yaptıklarını, görüşmede Türkiye ile Almanya arasında yüksek düzeyli stratejik işbirliği konseyi mekanizması oluşturma kararı aldıklarını bildirdi.Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye ve Almanya, iki istikrar sağlayıcı unsuru olarak, birlikte çalışmalıdır. Balkanlar'da, Kafkaslar'da, Karadeniz'de ve Ortadoğu'da yeni bir dönem için Almanya ile AB ile ve tüm uluslararası partnerlerle birlikte çalışmaya hazırız. Aksi takdirde bu jeopolitik kaymalar, aynı zamanda bazı devletlerin yapılarındaki kırılganlıklar uluslararası toplumu yeni sorunlarla karşı karşıya bırakabilir."Türkiye'nin G20 dönem başkanlığı ve öncelikleri hakkında da bilgi veren Başbakan Davutoğlu, dünyanın karşı karşıya olduğu büyük sorunların çözümü için işbirliğine ihtiyaç olduğunu aktardı. Davutoğlu, "Hepimizin sorumluluğu, dün Fransa'daki resimde olduğu gibi, hepimiz omuz omuza verip birlikte, etkin bir şekilde çalışmalıyız. Terörizme karşı, vahşi rejimlere, ekonomik adaletsizliğe karşı, uluslararası barış ve istikrar arayışında omuz omuza vermeliyiz" değerlendirmesini yaptı. Türkiye'nin Suriye'deki terörist gruplara müsamahakar yaklaşıyormuş şeklinde kirli kampanyalar yapıldığını ve bazı çevrelerin Paris'teki terör saldırısını Türkiye'ye gelmiş bazı kişilere bağlamaya çalıştıklarını belirten Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Türkiye'nin Suriye'de ya da dünyanın başka bölgelerinde terörist faaliyetlere hiçbir müsamaha gösterdiği yönünde kimse hiçbir delil gösteremez" dedi.Her türlü eleştiriye açık olduklarını ve Türkiye'nin ifade özgürlüğünü benimsemeye devam edeceğini vurgulayan Davutoğlu, gazetecileri ve aydınları önyargılarla değil, Türkiye'ye gelerek, gerçekleri yerinde inceleyerek olayları anlamaya çalışmaya davet etti.Davutoğlu, "Bazı uluslararası medya kuruluşları Türkiye'de bir gösteri olduğunda, savaştalarmış gibi maskeyle yayın yapıyorlar, Avrupa'da benzer olaylar olduğunda normal görüyorlar" tespitinde bulundu.-Fransa'daki yürüyüş-Davutoğlu, Fransa'da katıldığı yürüyüşle ilgili sorular üzerine şunları söyledi: "Paris'teki tablo, tüm Avrupalı liderlerin teröre karşı olduğuydu. Türkiye Başbakanı olarak liderlerle teröre karşı yürüdüm. Bu, diğer kültürler ve dinlere yönelik önyargılara ve teröre karşı tablo çok netti. Daha sonraki konuşmamda 'Türkiye AB üyesi olsaydı Paris'teki bu tablo Brüksel'de olacaktı ve tüm Avrupalılara doğru mesaj verilmiş olacaktı' dedim. Türkiye'nin AB üyeliğinin Müslümanların Hristiyanların Yahudilerin ve tüm dinlerin AB şemsiyesi altında birlikte yaşayabildikleri gösterecek küresel barış projesi olduğunu söyledim. Fakat laik ve ılımlı bir ülke olan Türkiye, kültürel önyargılar nedeniyle AB'ye kabul edilmezse Avrupa halkına ve dünyaya, kültürel ve dini farklılıklar eksenli bölünme konusunda gerçekten çok olumsuz bir mesaj verilmiş olacak. Bu bir tehlikedir." Ahmet Davutoğlu, Türkiye'nin Hamas'ı nasıl gördüğünün sorulması üzerine "Halid Meşal 2 hafta önce Konya'daydı. Bugün Mahmud Abbas Ankara'da, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'la görüştü. Yarın kendisiyle görüşeceğim. Türkiye Filistin halkının büyük dostu. Tüm Filistinli liderlerle temasımız var. Bizim için Hamas terör örgütü değildir, hiçbir terör eylemi yapmamıştır. Hatta dün Paris'teki terör saldırısını Hamas çok net şekilde kınadı. Eğer toprakları işgal edilmemiş olsaydı Filistinlilerin bu tür örgütlere ihtiyacı olmayacaktı" cevabını verdi.-Filistinli bakanın öldürülmesi-Davutoğlu, İsrail vahşetine, katliamlarına göz yumuldukça ve işgale direnen Filisitinlilere terörist denilmeye devam edildikçe Ortadoğu'ya barışın gelmesinin çok zor olduğunu kaydetti.Ahmet Davutoğlu, "barış için ne yaptığı, ne planladığı" sorusunun sadece Hamas'a değil, yerleşim politikasına devam eden, protestoya katılan Filistinli Bakanı katleden İsrail yönetimine de sorulması gerektiğini belirtti. Filistinli bir bakanın, bir protesto esnasında öldürüldüğünü anımsatan Davutoğlu, "Bana demokrasiyle ilgili birçok soru sordunuz. Evet, her türlü soruyu cevaplamaya açığım. Fakat İsrail tarafına şu soruyu sorduk mu? Filistinli bakanı hangi sebeple öldürdüler? İsrail tarafına böyle bir soru soruldu mu? Böyle bir ölümle ilgili kendilerine hiç soru sorulmadı" diye konuştu.Önemli olan hususun Filistin sorununa detaylı bir çözüm ve barış getirmek olduğunu ifade eden Davutoğlu, sadece Filistin tarafının eleştirilmesi ve onların terörist olarak suçlamanın hiç doğru olmadığını bildirdi.(Sürecek) - Başbakan Ahmet Davutoğlu
Son Dakika › Güncel › Davutoğlu: 'Birleşmiş Milletler Sisteminde Reforma İhtiyaç Var' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?