Dha Yurt Bülteni-2

1)SİLOPİ' DEN TIR' LAR SURİYE SINIRINA GÖNDERİLDİ

Suriye sınırındaki gelişmeler nedeniyle Şırnak'ın Silopi ilçesinde bulunan bazı zırhlı araçlar Silopi'den Gaziantep- Hatay yönüne gönderildi

GÖRÜNTÜ GEÇİLECEK

SİLOPİ/DHA

=================================================

2)BURSA' DA   İŞÇİ TAŞIYAN  SERVİS MİNÜBÜSÜ KAMYONA ÇARPTI;12 YARALI

BURSA'da bir fabrikaya işçi taşıyan servis minibüsünün park halindeki kamyona çarpması sonucu 12 kişi yaralandı. Kaza saat 07.30 sıralarında merkez Nilüfer ilçesi Bursa organize Sanayi Bölgesi Eflatun caddesinde meydana geldi. Beyçelik Gestamp Otomotiv Sanayi A.Ş.'ye işçi taşıyan Erol Y. yönetimindeki 16 S 3626 plakalı servis minibüsü, Eflatun Caddesine geldiği sırada bilinmeyen bir nedenle park halinde bulunan 16 MAJ 73 kamyona çarptı. Kaza nedeniyle Erol Y. ile birlikte 12 kişi yaralandı. Çevrede bulunan vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine çok sayıda ambulans sevk edildi. Yaralılar, olay yerine gelen 112 Acil Servis ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi ve Çekirge Devlet Hastanesine sevk edildi.

Yaralıların durumunun iyi olduğu öğrenilirken polis ekipleri kaza ile ilgili soruşturma başlattı.

Görüntü Dökümü

------------------------

-Kaza yerinden görüntüler

-Yaralılardan görüntüler

-112 Acil servis ekipleri yaralılara müdahale etmesi

-Detaylar

Mehmet İNAN/BURSA,-

======================================================

3)SERİK'TE OTOMOBİLLER ÇARPIŞTI: 5 YARALI

ANTALYA'nın Serik ilçesinde Türk ve Suudi Arabistanlı ailelerin bulunduğu iki otomobilin çarpıştığı kazada, 3'ü çocuk 5 kişi yaralandı.  Kaza, dün saat 23.00 sıralarında D400 karayolu Serik Yukarı Kocayatak Kavşağı'nda meydana geldi. Antalya'dan Serik istikametine giden Sedat Özel'in (57) kullandığı 07 NEM 81 plakalı otomobille Suudi Arabistan vatandaşı Aljdhanı Taher Mudıos'un (40) kullandığı 34 ZG 3621 plakalı otomobil çarpıştı. Kazanın ardından olay yerine çok sayıda sağlık ve itfaiye ekibi yönlendirildi.

Kazada Sedat Özel, eşi Güler Özel ve çocukları Miraç Özel ile Aljdhanı Taher Mudıos'un kimliği öğrenilemeyen 2 çocuğu yaralandı. 5 yaralı itfaiyenin yardımıyla araçtan çıkarıldıktan sonra ambulansla Antalya ve Serik'teki hastanelere götürülerek tedaviye alındı. Yaralıların sağlık durumunun iyi olduğu belirtildi.

Görüntü Dökümü

--------------

Olay yerinden görüntüler

(Haber-Kamera: Namık Kemal KILINÇ/SERİK (Antalya),

=======================================================

4)BURDUR'DAN 154.6 MİLYON DOLARLIK MADEN VE DOĞALTAŞ İHRACATI

BURDUR Doğaltaş ve Madenciler Derneği (BURDOĞTAŞ) Başkanı Nasuh Ekinci, 2017 yılında önceki yıla oranla yüzde 12.71'lik artışla 154 milyon 649 bin 750 dolar tutarında maden ve doğaltaş ürünleri ihracatı gerçekleştirildiğini söyledi.

BURDOĞTAŞ Başkanı Nasuh Ekinci, geçen yıl Burdur'da yapılan maden ve doğaltaş ihracatına ilişkin bilgi verdi. 2016 yılında 137 milyon 210 bin 740 dolar olan maden ve doğaltaş ürünleri ihracatının 2017 yılında yüzde 12.71'lik artışla 154 milyon 649 bin 760 dolara yükseldiğini aktaran Nasuh Ekinci, mermer sektörü açısından 2017 yılının başarılı bir yıl olduğunu vurguladı. Ekinci, "Burdur'un en önemli ihracat sektörü mermer sektörüdür. Burdur doğaltaş sektöründe çok önemli bir vilayet. Biz bu kaynaklarımızı bütün illerimize ve bütün dünyaya satarak önemli bir çıkış yapmak istiyoruz" dedi.

'BU RAKAMLARI ASLA KAFİ GÖREMEYİZ'

Burdur'un blok mermer satışından ziyade mamul satan bir il olması gerektiğini, böyle olduğu zaman daha fazla kişinin sektörde istihdam edileceğini kaydeden Ekinci, "Başbakanımızın Burdur'u ziyaretlerinde ihracat rakamlarımızı kendisine arz ettim. Kendisi tebrik etti ve sektörün önünün açılması noktasında yardımcı olacaklarını söyledi. Burdur olarak 2016 yılında 171 milyon dolar civarında bir ihracat yapılmıştı. Bu rakam yüzde 10'luk bir artışla 187 milyon 687 bin dolara yükseldi. 2016 yılında maden ürünleri ihracatımız 137 milyon 210 bin dolar iken 2017 sonunda ise bu rakam yüzde 12.71'lik artışla 154 milyon 649 bin 760 dolara yükseldi. Biz dernek olarak bu rakamları asla kafi göremeyiz. Burdur ne zaman 500 milyon- 1 milyar dolar ihracat rakamına ulaştı, biz ancak o zaman kendimizi başarılı sayabiliriz" diye konuştu.

'TÜRKİYE'DE İŞSİZLİK YOK, MESLEKSİZLİK VAR'

Mermer sektörünün 10 bine yakın kişiyi doğrudan istihdam ettiğini vurgulayan Ekinci, şöyle dedi:  "Aileleriyle birlikte 40 bin dolayında bir kişi bu sektörden etkileniyor. İstihdamın artırılması noktasında dernek olarak çalışmalarımıza devam edeceğiz. Kalifiye eleman sıkıntısı yaşıyoruz. Türkiye'de işsizlik yok. Mesleksizlik var. İnsanların doğru düzgün bir mesleği olmadığı için 'her işi yaparım' deyip geliyorlar. Operatör bulamıyoruz. Bizim kullandığımız makineler bilgisayar programlı teknolojik makineler. Bulduğumuz elemanları kendimiz bir okul gibi eğiterek çalıştırıyoruz. Bu da bize zaman kaybettiriyor."

Görüntü Dökümü

------------

İhracata giden mermerler

Kamyonların yüklenmesi

RÖP: Nasuh Ekinci

Detay

335 MB/// 05.21"

HABER- KAMERA: Mesut MADAN/BURDUR,

==================================================

5)SAVCI, 7 YAŞINDAKİ ÇOCUĞA CİNSEL İSTİSMAR SANIĞININ BERAATİNİ İSTEDİ

DİYARBAKIR'da 7 yaşındaki çocuğa cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla, hakkında 'Çocuğun cinsel istismarı' ve "Cinsel amaçlı çocuğu hürriyetinden yoksun bırakma' suçlarından 23 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan 58 yaşındaki H.Ö.'nün yargılamasına devam edildi. Davanın son celsesinde esas hakkındaki görüşünü açıklayan savcı, tutuksuz sanık H.Ö.'nün tüm suçlardan beraatini talep etti. Küçük mağdurun avukatı Muhammed Çalışkan, tutuksuz olan sanığın mağdur ile aynı mahallede yaşamaya devam ettiğini söyledi. Diyarbakır'ın bir ilçesinde yaşayan 58 yaşındaki H.Ö., 28 Haziran 2016 günü komşularının çocuğu olan 7 yaşındaki G.M.A.'dan elindeki poşetleri evine götürmesini istedi. Bunun üzerine ağlama krizine giren küçük çocuk, annesine gitmek istemediğini söyledi. Annesinin ısrarı üzerine başından geçenleri anlatan küçük çocuk, H.Ö.'nün kendisine cinsel istismarda bulunduğunu söyledi. Anne Ş.A., kızının söylediklerinin ardından polis merkezine giderek şikayetçi olurken, olayla ilgili soruşturma başlatıldı. Pedagog gözetiminde ifadesi alınan küçük kız, şüphelinin eşinin gönderdiği yemeğin kaplarını geri götürdüğü gün, H.Ö.'nün kendisine cinsel istismarda bulunduğunu ve korkudan ailesine istismar olayını anlatamadığını söyledi.

MAĞDUR ÇOCUK, SERBEST BIRAKILAN SANIKLA AYNI YERDE YAŞIYOR

Soruşturma kapsamında gözaltına alınan ve ifadesinde suçlamaları reddeden H.Ö., adli kontrol şartıyla serbest bırakılırken, serbest bırakıldıktan sonra yeniden mağdurun da yaşadığı mahallesine döndü. Soruşturmanın tamamlanması üzerine tutuksuz sanık H.Ö. hakkında, 'Çocuğun cinsel istismarı' ve "Cinsel amaçlı çocuğu hürriyetinden yoksun bırakma' suçlarından 23 yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırlandı.

SANIĞI GÖRÜNCE AĞLAMAYA BAŞLADI

İddianamenin kabulünün ardından tutuksuz sanık H.Ö.'nün yargılanmasına 6'ncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlandı. Duruşmaya SEGBİS ile katılan sanığın savunma yaptığı sırada, salonda bulunan mağdur çocuk gözyaşlarına boğuldu. Duruşmadaki pedagog, mağdurun sanığı görmek istemediğini, gördüğü zaman olumsuz etkilendiğini ifade ederek, çocuk ile sanığın karşı karşıya gelmemesini istedi. Bunun üzerine, küçük çocuğun salondan çıkarılmasına karar verildi. Mağdurun savunmasının alınması sırasında da sanığın SEGBİS ekranında olan görüntüsü kesildi

YEĞENİ TERÖRİST OLDUĞU İÇİN BANA İFTİRA ATIYOR

Savunması alınan sanık H.Ö., iftiraya uğradığını belirterek, "Bu annesinin iftirasıdır. Amcamın 2 oğlu korucudur. Mağdurun annesi bu nedenle bana düşman oldu. Benim suçla hiçbir ilgim yok. Mağduru çocukluğundan beri tanırım. Annesi bunları söyletiyor. Annesinin yeğeni teröristtir ve çatışmada ölmüştür. Bunu mahallede sürekli söylüyor. Bir hafta önce mahallede, yeğeninin gerilla, olduğunu, şehit düştüğünü ve cennetlik olduğunu söylemiş. Ben kendisine, "Senin yeğenin teröristti, asker polis şehit, o şehit değil, cennetlik değil."dedim. Bunun üzerine iftira attı."dedi.

İFADE BOYUNCA AĞLADI

Daha sonra salona alınan ve ifadesi boyunca ağlamaya devam eden mağdur G.M.A., H.Ö. ile aralarının kötü olduğunu belirterek, "Bana yaptığı şeylerden dolayı aramız kötüdür. Ben anlatmak istemiyorum. Annem komşumuzun iki tabağını götürmemi istedi. Kapıyı H. amca açtı. Beni içeri sokmaya çalıştı. Ben girmek istemedim. Bana şaka yapacağını söyleyip içeri soktu. Ama yaptığı şey şaka değildi."dedi.

BERAAT TALEBİNE ANNE TEPKİSİ: KIZIMI KORKUDAN OKULA BİLE GÖNDEREMİYORUZ

Davanın son celsesinde esas hakkında görüşünü açıklayan savcı; sanığın delil yetersizliği nedeniyle beraatine karar vermesini istedi. Savcılık görüşüne karşı söz hakkı verilen mağdurun annesi Ş.A. ise sanığın cezalandırılmasını isteyerek, "Kızımı şu anda korkudan okula bile gönderemiyoruz. Bu şahıs suçludur."dedi. Duruşma, kararın açıklanması için ertelendi.

"MADDİ İMKANSIZLIK NEDENİYLE SANIKLA AYNI ORTAMDA YAŞIYORLAR."

Mağdur çocuğun avukatı Muhammed Çalışkan, müvekkilinin olaydan sonra ağır bir travma yaşadığını belirterek, "Tutuklanan sanık daha sonra tahliye edildi. Şu anda tutuksuz yargılanıyor. Tanıkların ifadesinin çocuğun başından geçen olayla bir ilgisi yok. Tamamen annesine iftira mahiyetinde ifadeler verip suçlamadan kurtulmaya çalışıyorlar. Mağdur,

7 yaşında olmasına rağmen olayı tüm ayrıntıları ile anlatıyor. Çocuk ifadesinde, annesine anlattıklarının bire bir aynısını anlatıyor. Biz bile birine birşey anlattığımızda tamamını aklında tutması mümkün değil. Çocuğun annesinin anlattıklarının aynısını anlatması bile bu suçun işlendiğini göstermektedir. Savcılık beraat talebinde bulundu. 7 yaşındaki bir çocuğun beyanı esas alınmalıdır. Sanığın SEGBİS ile ifadesi alınırken, çocuk sanığı gördüğü anda ağlamaya ve bağırmaya başladı. Bu bile suçun işlendiğini açıkça gösteriyor. Çocuk çevresine güvensiz bir tavır sergiliyor. Okula bile annesi olmadan gidemiyor. Hala maddi imkansızlık nedeniyle sanıkla aynı ortamda yaşıyorlar.Hala komşulukları devam ediyor. Zaten yaşadıkları yer küçük bir yer. Bu olaydan dolayı mağdurun ve ailesinin adı çıkmış.Bu çocuğun tamamen geleceğini etkileyen bir durum. Bir an önce tutuklanmasını ve çocuktan uzaklaştırılmasını talep ediyoruz. Ne yazık ki buna müdahale edemiyoruz. Maddi imkansızlıktan dolayı aile başka bir yere taşınamıyor. Şu an sanık ve mağdur aynı mahallede yaşamak zorunda. Bu durum çocuğun psikolojisinde hasara yol açacaktır. Sanık cezalandırılmazsa, bu eyleminin ceza gerektirmediğini düşünerek, profesyonel bir şekilde başka çocuklar üzerinde bu eylemini tekrarlayacaktır."dedi.

Görüntü Dökümü

----------------------

Adliyeden görüntüler

Avukat Muhammed Çalışkan'ın çalışması

Muhammed Çalışkan ile röportaj

Genel ve detay görüntüler

Haber - Kamera: Felat BOZARSLAN-Burak EMEK/DİYARBAKIR,

======================================================