Dha Yurt Bülteni-2

1)ARSİN ORGANİZE SANAYİ SİTESİ'NDE MOBİLYA FABRİKASINDA YANGIN

TRABZON'un Arsin İlçesi'nde Organize Sanayi Sitesi'nde bir mobilya fabrikasında yangın çıktı. Gündoğdu Mobilya fabrikasında depo ve malzemelerin bulunduğu bölümde saat 08.00 sıralarında henüz belirlenemeyen bir nedenle başlayan yangın, yanıcı maddelerin yoğunlukla bulunması nedeniyle kısa sürede büyüdü. Çalışanları tahliye edilmesi sonrasında  bölgeye gelen Trabzon Büyükşehir Belediyesi İtfaiye ekipleri yangına müdahale etti. Henüz kontrol altına alınamayan yangını söndürmek için başlatılan çalışmalar sürüyor.

GÖRÜNTÜLER GEÇİLDİ

TRABZON/DHA

===============================================

2)ÇEVRECİ BÜYÜKNOHUTÇU ÇİFTİ CİNAYETİNİN ŞÜPHELİSİ GÖZALTINDA

ANTALYA'nın Finike İlçesi'ndeki yayla evinde dün öldürülen, çevrenin korunması için mücadelesiyle tanınan ve Kiracılar Derneği Genel Başkanı olan 61 yaşındaki Ali Ulvi Büyüknohutçu ve aynı yaştaki eşi Aysin Büyüknohutçu çiftinin cinayet şüphelisi 31 yaşındaki Ali Yumaç yakalandı. Finike İlçesi Turunçova Mahallesi Asarönü mevkisinde Kızılcık Yaylası'ndaki dağ evinde oturan çevreci çift, 3 çocuk babası Ali Ulvi Büyüknohutçu ve eşi Aysin Büyüknohutçu'dan haber alamayan Antalya'daki çocukları, komşularından yardım istedi. Ailenin evine giden komşuları, kapıyı çaldı. Açan olmayınca merdivenle balkondan evin içine bakan komşuları, Büyüknohutçu çiftinin yerde hareketsiz yattığını gördü. Olay yerine gelen jandarma ve sağlık ekipleri, çiftin hayatını kaybettiğini belirledi. İncelemede, 2 katlı evin giriş kat balkonunda Aysin Büyüknohutçu'nun, salonun kapısında ise Ali Ulvi Büyüknohutçu'nun cesetleriyle karşılaşıldı.

AV TÜFEĞİ İLE ÖLDÜRÜLDÜ

İlk incelemede, Ali Ulvi Büyüknohutçu'nun yakın mesafeden yüz bölgesine av tüfeğiyle tek el, eşinin ise göğüs bölgesine ateş edilerek öldürüldüğü belirlendi.

Savcının ve olay yeri inceleme ekiplerinin evde yaptığı incelemede giriş kapısında ve çevresinde saçma izlerine rastlandı. Çiftin dün yakınlarıyla cep telefonuyla görüştüğü ve Ali Büyüknohutçu'nun en son dün saat 16.00 sıralarında torununa 'Şehzadem' diye mesaj attığı kaydedildi.

Jandarma, sağlık ekipleri ve savcının incelemesinden sonra Aysin ve Ali Ulvi Büyüknohutçu çiftinin cesetleri otopsi yapılmak üzere Antalya Adli Tıp Kurumu Morgu'na gönderildi.

PARA İÇİN ÖLDÜRMÜŞ

Jandarma istihbarat ekipleri, olayla ilgili yaptığı çalışma sonunda Büyüknohutçu çiftini öldürdüğü iddiasıyla Turunçova Mahallesi'nde oturan Ali Yumaç'ı dün gece gözaltına aldı. Ekipler, olayda kullanıldığı belirtilen av tüfeğini ise bir kuyunun içinde buldu.

Şüpheli Ali Yumaç jandarmaya verdiği ilk ifadesinde işsiz olduğunu, cinayetleri para için işlediğini ve evden yaklaşık 2 bin lira aldığını söyledi. Ali Yumaç'ın jandarmadaki sorgusu sürüyor.

KUNDAKÇI HAKKINDA  SUÇ DUYURUSUNDA BULUNACAKTIK

Öldürülen  Ali Ulvi Büyüknohutçu'nun avukatı İsmail Tunçbilek, gözaltına alınan kişinin bir süreden beri bölgede dolaştığının belirlendiğini söyledi. Büyüknohutçu'nun bölgede 5 Mayıs'ta çıkan yangını Ali Yumaç'ın çıkardığından şüphelendiğini belirten avukat Tunçbilek,  bu kişi hakkında suç duyurusunda bulunacağını kendisine söylediğini anlattı.

Avukat Tunçbilek, gece saat 02.00 sıralarında evinin hemen yanındaki ormanlık alanda çıkan yangını söndüren Büyüknohutçu'nun bu kişiyle karşılaştığını ve Yumaç'ın su almaya geldiğini söylediğini kendisine anlattığını belirtti. Tunçbilek, şunları söyledi:

"Bölgede yaşıyor, sonradan buraya taşınmış biri ama herkes 'yabancı' olarak biliyor. Yangın gecesi Ali Ulvi Büyüknohutçu'yu 'yangın var' diye bu kişi uyandırıyor ve 300 lira da para istiyor. Ama Ali bey 100  lira veriyor. Ali bey bana, 'Bu kişiden şüpheleniyorum, hareketleri beni tedirgin ediyor. Savcılığa suç duyurusunda bulunalım' demişti. Konuşmamıza göre dün itibariyle karakola gidip suç duyurusunda bulunacaktık ama eşiyle birlikte ikisi de silahla vurulmuş  bulundu. Olay yeri inceleme ekiplerine göre cinayetin saat 17.00-18.00 gibi işlendiği tahmin ediliyor. Ama bizce sabah saatlerinde olmuş. Çünkü tavuklar salınmamıştı. Ali ağabey her gün tavukları saat 09.00'dan önce salardı. Ayrıca telefon kayıtlarında da saat 09.00'dan sonra hiç görüşme olmamış. Sonrasında ise çocukları WhatsApp üzerinden torununun bir fotoğrafını gönderiyor. Buna yanıt verilmiş ama tek kelime 'Şehzadem' diye yazılmış. Zaten hep 'Şehzadem' derdi ve bu yanıtın cinayeti işleyen kişi tarafından verilmiş olabileceğini de tahmin ediyoruz."

Avukat  İsmail Tunçbilek, eve yakın çobanların olduğunu ancak hiç kimsenin silah sesi duymadığını kaydetti.

ÇEVRE MÜCADELESİ YAPIYORDU

Kiracılar Derneği Genel Başkanlığı ve Antalya Kent Konseyi Tüketici Hakları Çalışma Grubu Başkanlığı yapan Ali Ulvi Büyüknohutçu, özellikle Finike İlçesi'nde bulunan taş ocaklarına karşı açtığı davalar ve yaptığı eylemlerle adını duyurmuştu.

Ali Ulvi Büyüknohutçu, Antalya'da 1999 yerel seçimlerinde DSP'nin Kepez Belediye Başkan adaylığının yanı sıra Genç Parti Antalya İl Başkanlığı, DSP İl Başkanlığı gibi görevlerde bulundu. Büyüknohutçu, 5 Mayıs cuma günü saat 02.00 sıralarında 'Ali Babanın Çiftliği' olarak da adlandırdığı evinin hemen yakınındaki ormanlık alanda yangın çıktığını ve büyük bir facianın eşiğinden döndüklerini belirten bir paylaşımda bulunmuştu.

Görüntü Dökümü

-------------------

Olay yeri görüntüsü (geçilecek)

Ali Ulvi Büyüknohutçu (arşiv)

Haber: Mehmet ÇINAR- Suat SÖĞÜT- Kamera: Tolga YILDIRIM/ANTALYA-DHA)

==================================================

SURİYE'DE ÖLDÜRÜLEN ULAŞ BAYRAKTAROĞLU İÇİN İNTİKAM SALDIRISI PLANLAYANLAR YAKALANDI

3)DEVRİMCİ PARTİ'YE OPERASYON, 11 GÖZALTI

İZMİR'de Devrimci Parti'ye yönelik düzenlenen operasyonda 11 kişi yakalandı. Zanlıların, Gezi olayları sırasında Taksim'de polise molotofkokteyli attığı sırada görüntüleri gazetelere yansıyan tutuklanıp serbest kaldıktan sonra gittiği Suriye'de öldürüldüğü ortaya çıkan Ulaş Bayraktar için İzmir'de, polise yönelik saldırı planı yaptıkları ileri sürüldü. Ayrıca operasyon kapsamında Devrimci Parti il binasındaki aramalarda da çok sayıda örgütsel yayın ele geçirildi.

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'nın DKP/BÖG (Devrimci Komünistler Partisi/Birleşik Özgürlük Güçleri) terör örgütü ve bağlantılı olduğu Devrimci Parti'ye yönelik yürüttüğü soruşturma sonrasında Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü, operasyon yaptı. İzmir merkez ile bayındır ilçesindeki operasyonlarda toplam 11 kişi gözaltına alındı. Zanlıların evlerinde ve Alsancak'taki DEV-PAR (Devrimci Parti) binasında yapılan aramalarda çok sayıda örgütsel yayın ve dijital malzeme ele geçirildi.

İNTİKAM İÇİN PLAN YAPMIŞLAR

Zanlıların, Gezi olayları sırasında 2013 yılında Taksim'de polise molotofkokteyli attığı sırada görüntüleri gazetelere yansıyan tutuklanıp serbest kaldıktan sonra gittiği Suriye'de öldürüldüğü ortaya çıkan Ulaş Bayraktar için İzmir'de, polise yönelik saldırı planı yaptıkları ileri sürüldü. Ulaş Bayraktar'ın Suriye'de, Devrimci Komünistler Partisi/Birleşik Özgürlük Güçleri içerisinde sorumlu düzeyde çatışmalara girdiği de öğrenildi. Gözaltındakiler yine Gündoğdu Meydanı'nda yapılan 1 Mayıs İşçi Bayramı'nda, daha önceden örgüt içerisinde silahlı olarak faaliyet gösterip güvenlik güçleriyle girdikleri çatışmalarda öldürülen kişilerin de fotoğraflarını taşıdıkları belirlendi. Zanlılar, İzmir Emniyet Terörle Mücedele Şube Müdürlüğü'ne götürüldü.

Görüntü Dökümü

-------------------------

Operasyondan görüntü

İZMİR/DHA

=====================================================

4)LASTİK DÜKKANINDA KORKUTAN PATLAMA KAMERADA

MANİSA'nın Kula İlçesi'ndeki bir lastik dükkanında şişirilen lastik büyük bir gürültüyle patladı. Güvenlik kamerasının kaydettiği o onlarda; patlamayla ortaya çıkan basınç ve savrulan lastik, şans eseri kimseye zarar vermedi.

Kula Küçük Sanayi Sitesinde lastik tamiratı yapan 'Erdal Oto Lastik' adlı işyerinde yaşanan görünmez kaza, güvenlik kameralara yansıdı. Şişirilen TIR lastiği büyük bir gürültüyle patlarken, işletme önünde bulunan 3 kişiden biri, yüksek basınçla patlayarak üzerine düşen lastiğin altından yara almadan kurtuldu. O onlar işyerinin güvenlik kamerasınca kaydedildi.

Olaydan yara almadan kurtulduğunu belirten Emre Sarıkaya, "Kendi TIR'ımın lastiklerini yaptırmaya gelmiştik. Lastikler söküldükten sonra arkadaşımla muhabbet ediyorduk. Hava basılmaya başladı. Biz patlamaz zannettik. Çay içerken, bir anda patladı. Patlamayla birlikte oluşan hava basıncıyla bir çınlama oluştu. O anda şoka girince bir şey hissetmedim. O basınçla lastik üzerime düştü. Kulaklarım tıkandı ben de yere düştüm. İlk başta acı falan hissetmedim. Arkadaşlarım, üzerimdeki lastiği kaldırdılar. Şükür ki, kandil gününde Allah kurtardı" dedi.

KAFES KULLANIN ÇAĞRISI

Lastik tamiratı yapan meslektaşlarına uyarılarda bulunan işyeri sahibi Erdoğan Yılmaz ise, "Yaklaşık 7 yıldır bu işi yapıyorum. Daha önce böyle bir olay başımıza gelmemişti. Lastiğe hava basarken, bu talihsiz olay başımıza geldi. Allah'a şükürler olsun gerek Emre'de gerek yanımızda bulunan diğer arkadaşlarımız da ve ben de ciddi bir yara almadık. Sadece basınç yüzümüze vurduğu için gözlerimde geçici bir rahatsızlık var. Allah nasip ederse birkaç güne kadar bir şeyimiz kalmaz. Bu işi yapan meslektaşlarıma da şunu söylemek istiyorum. Kafes kullanmalıyız. Kafes kullanmadık, bizi Allah korudu" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

Güvenlik kamerası görüntüsü

Emre Sarıkaya röp.

Erdoğan Yılmaz röp.

Genel ve Detay görüntü

( Haber- Kamera: Hasan YİĞEN/ KULA (Manisa),

==============================================

(ÖZEL)

5)GÖÇERLER YAYLA YOLUNDA

MARDİN Ovası'nda kış mevsimini geçirdikden sonra baharla birlikte Hakkari ve Şırnak yaylalarına binlerce hayvanları ile çıkmak için yaya olarak yola çıkan göçerler, güvenlik gerekçesiyle Şırnak'ta durduruldu. Güvenlik güçleri, göçerlerden hayvanlarını araçla taşımalarını isterken, göçerler ise, "Hem araç kiralayacak imkanımız yok, hem de araçların hazırlanması 20 günü bulur. Bu vadilerde yaklaşık 100 hayvanımız telef oldu, hastalandı kestik. Çok mağdur durumdayız. Mağduriyetimiz çok büyük" diyerek çözüm bulunmasını istedi. Göçerler hayvanrlharıyla birlikte yaya olarak Şırnak ve Hakkari yaylalarına ulaşmak için izin bekliyor.

Şırnak ile Hakkari'nin kırsal kesiminde terörle mücadele kapsamında başlatılan operasyonlar devam ederken, güvenlik gerekçesiyle bazı bölgelerin özel güvenlik bölgesi statüsüne alınması ve getirilen yayla yasakları hayvan üretiminin önemli bir parçası olan göçerleri olumsuz etkiledi. Kış mevsimini Mardin, Şanlıurfa, Silopi, İdil ile Cizre ilçelerinin ovalarında geçiren göçerler, baharın gelmesi ile Şırnak ve Hakkari bölgesindeki yaylalara çıkmak için binlerce hayvanları ile yaya olarak yola çıktı. Hakkari ile Şırnak'taki Faraşin, Kato ve Herekol Dağları'ndaki yaylalara gitmek isteyen göçerlerin yolu güvenlik gerekçesiyle Şırnak'ta kesildi. Gittikleri bölgenin geçici güvenlik bölgesi olduğu ve yayla yasakları bulunduğunu hatırlatan güvenlik güçleri, göçerlerden hayvanlarını karayolunda yaya değil, araçlar ile taşımalarını istedi. Buna imkanları olmadığını söyleyen göçerler, Şırnak merkez, Yeniaslanbaşar, Kaymakam Çeşmesi ve Güneyçam köyü yolları etrafına kurdukları derme çatma çadırlarda beklemeye başladı.

Yol kenarına kurdukları yaklaşık 30 çadırda yaşayan göçerler, bölgede 40 bin hayvanları bulunduğunu belirtirken, Mehmet Emin Şenyüz, hayvanlarını karayolunda götürdükleri için kendilerine yüklü para cezası kesildiğini söyledi. Nusaybin'den Hakkari'ye gitmek istediklerini anlatan Şenyüz, şunları anlattı:  "Hakkari yaylalarına gideceğiz. Cizre'ye geldik. Cizre'de Jandarma 4 bin hayvanımıza yaklaşık 300 bin lira para cezası kesti. Cizre'den Şırnak'a geldik şimdi de bizi çevirdiler. Yaylalara gitmemize izin vermiyorlar. Bölgemize karayolu ile gitmemize izin vermiyorlar. Aslen biz Siirtliyiz. Karayolundan Siirt'te gitmemize izin vermiyorlar. Hayvanları araçlara bindirmemizi söylüyorlar. Araç kiralayacak imkanımız yok, hem de araçların hazırlanması 20 günü bulur. Bu vadilerde yaklaşık 100 hayvanımız telef oldu, hastalandı, kestik. Çok mağdur durumdayız. Mağduriyetimiz çok büyük. Bunu kendi adıma değil bütün göçer arkadaşlarımız adına söylüyorum."

"YILDA 800 BİN HAYVAN BU GÜZERGAHI KULLANIYOR"

Şırnak, Hakkari ve Siirt yaylalarına gitmek için yılda yaklaşık 800 bin hayvanın bu güzergahtan yaylaya götürüldüğünü ifade eden göçer Şenyüz, bu yıl bunun engellendiğini dile anlatırken şöyle dedi:

"Sayın Cumhurbaşkanıma, Başbakanımıza, İçişleri Bakanımıza, Tarım Bakanımıza seslenmek istiyorum; Bu hayvanlara sahip çıksınlar. Bu koyunlar sadece bizim değil, bütün devletin, herkesin malıdır. Fakir- fukaranın malıdır. Bu maldan herkes faydalanıyor. Ben 12 çocuk babasıyım. 10-15 torunum, 6 çobanım var. Bu 6 çobanın da en az 60 tane çocuğu var. Hepimiz bu hayvanlardan faydalanıyoruz. Bu hayvanlar yaylalara çıkmazsa sonbahara kadar hayvanlardan yüzde 20'si kalmaz. Hepsi sıcaktan ölür gider. Bu hayvanların hepsi yok olur. Biz üreticiyiz, tüccar değiliz. Bizim işimiz budur. Çoluk- çocuğumuzun rızkına sebep oluyorlar. Kimse çocuklarımızın rızkına engel olmasın. Başka bir çaremiz, yolumuz yok."

Kış mevsiminde Mardin, Şanlıurfa ve Diyarbakır'a gidip ordaki boş meralarda hayvanlarını otlattıklarını ve mera sahiplerine kira ödedeklerini söyleyen Mehmet Emin Şenyüz konuşmasını şöyle sürdürdü:

"YAYLALAR SERBEST BIRAKILMALI"

"İlkbaharda yollara düşüyoruz. Rapor alamıyoruz. Rapor alamadığımız için zor durumda kalıyoruz. Geldiğimizde askeriye bizi nerede yakalarsa raporsuz olduğumuz için ceza kesiyor. Kışı Mardin'de, ilkbaharı Şırnak'ta, yazı Van'da, Hakkari, Erzurum, Ağrı'da, sonbaharı başka bir ilde geçiriyoruz. Sürekli yaya gidip geliyoruz. Şimdi bizi engelliyor, zor durumda bırakıyorlar. Devlet bize yaylaları serbest bırakmazsa, rapor ve sevk vermezse hayvancılığı bırakmak zorunda kalırız. Cizre'de askerler 'Bölgemizden çıkın nereye gidiyorsanız gidin' dedi. Senin bölgenden çıkarsak biz hangi bölgeye gideceğiz. Amerika'ya mı, İsrail'e mi, Rusya'ya mı gideceğim, nereye gideceğim?  Başka bir vatanımız yok. Biz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, evladıyız. Biz devletimizi, milletimizi bayrağımızı seviyoruz."

"GÖÇERLER YAYLALARA ÇIKAMADIĞI İÇİN ET FİYATLARI ARTIYOR"

Et fiyatlarının artmasını göçerlerin yaylalara çıkmamasından kaynaklandığını anlatan göçer Mehmet Ali Kansu ise, bakanların et fiyatlarının neden yükseldiğini sorduğunu ifade ederken, "Hyvanı Şırnak bölgesinde çevirirseniz durum bu olur. Sonra peynirin kilosu neden 20 lira oluyor diyorlar. Biz hayvanlarımızı sağamıyoruz. 2 aydır dışarı çıkmışız. Bir gün bile hayvanımızı sağmamışız. Geçtiğimiz her yer birilerinin tarım alanı. Şimdi bile buradaki köyler gelip bizi buradan kovacak. Ne yapacağımızı şaşırdık. Yetkililer neden bize bunu yapıyor? Biz de geçimimizi böyle sağlıyoruz. Devletimiz bize sahip çıksın bizi böyle ortada bırakmasın. Van ve Hakkari bölgelerindeki yaylalar yasaklamış. Bu durum böyle gitmez" diye konuştu.

Görüntü Dökümü:

---------------------

-Araçlara bindirilmiş hayvanlar ve araçlardan görüntüler

-Yol kenarına kurulan çadırlardan görüntüler

-Çadırlarda yaşayan çocuk ve kadınlardan görüntüler

-Koyun sürüsünden görüntüler

-Göçer Mehmet Emin Şenyüz'ün konuşması

-Mehmet Ali Kasnu'nun konuşması

-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Sekvan KÜDEN/ŞIRNAK,-

===================================================

6)UYUYAN DEVİ UYANDIRDI

Erzurum'da 20 milyon dolar harcamayla kurulan ve dönemin Cumhurbaşkanı merhum Turgut Özal tarafından hizmete açılan Avrupa standartlarındaki Oral Et Entegre Tesisleri bir süre kapalı kaldıktan sonra atağa geçti.  Erzurumlu 36 yaşındaki işadamı Hakan Oral, sucuk ve pastırmanın başkenti olarak bilinen Kayseri'ye sucuk ve pastırma, Karadeniz'e de kavurma satmaya başladı. Oral, "İlk açıdığı yıllar tesislerde 350 kişi çalışıyordu. TSK'nın et müteahhitliğini yapıyor ve Arap yarımadasındaki tüm ülkelere ihracat yapıyordu.. Fakat bir süre sonra babam ve amcalarım tesislerin işlerliğini korumak için kapasiteyi yüzde 2'ye düşürdüler. Bu manzara benim ve amca çocuklarının yüreğini sızlatıyordu. Onlar rahmetli olunca işin başına geçtim. Babam ve amcalarımın yaptığı ve hiçbir zamanda pişman olmadığı vatanseverliği şimdi bizler devraldık. 5 yıl öncesine kadar kapısına kilit vurduğumuz fabrikayı yeniden üretim yapmaya geçirdik. Şu anda kapasitesinin yüzde 20'sini çalıştırıyoruz. Hedemiz bunu yüzde 60'a çıkarmak. Kayseri'ye ve Afyon'a sucuk, pastırma, Karadeniz'e de kavurma satmanın gururunu yaşıyoruz. Yani tereciye tere satmaya başladık" dedi.

Görüntü Dökümü:

--------------------- (ÖZEL)

-Depoda beketilen etler

-Pastırma ve kavurmanın yapılışı

-Gıda mühendislerinin kontrolleri

-İşyerinin genel görüntüsü

-Reyonda bekletitelen ürünler

-Hakan Oral ile röp

(Haber-Kamera: Turgay İPEK/ ERZURUM,

(Süre: 7.10 Dk. 430.51 MB)

======================================================

7)ATM'DE UNUTULAN PARAYI POLİSE TESLİM ETTİ

MUĞLA'nın Marmaris İlçesi'nde sözleşmeli asker 23 yaşındaki Aydın Güray, bankanın ATM'sinde bulduğu 1300 lira parayı, sahibine verilmek üzere polise teslim etti.

NATO'ya bağlı Aksaz Deniz Üssü Komutanlığı'nda sözleşmeli er olarak görev yapan 23 yaşındaki Aydın Güray, dün (salı) akşam üç arkadaşıyla birlikte, Atatürk Caddesi sahil yolunda dolaşırken, Ketenci Kavşağı'nda bulunan bir banka şubesine ait ATM cihazından para çekmek istedi. ATM'nin para verme bölümünde para olduğunu gören Güray, durumu polise bildirdi. İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı Asayiş Büro Amirliği ekipleri, bulunan 1300 lira parayı ve makbuzu bir tutanak karşılığında Güray'dan teslim aldı. Polis, Güray'a duyarlılığından dolayı teşekkür ettikten sonra, paranın sahibini bulmak için bankaya gitti. Banka yetkilileri, paranın sahibinin bulunması için ATM güvenlik kameralarının kayıtlarını incelemeye aldı.

Duyarlılığıyla takdir toplayan Aydın Güray, "30'lu yaşlarında bir kadın bankamatikte para unutmuş, arkasından seslenmemize rağmen bakmayarak hızlıca uzaklaşarak gitti. Herhalde bankamatikten para çekmeye çalıştı, alamadığını düşünerek kartını alıp uzaklaştı" dedi.

Görüntü Dökümü

----------------------

Olayın yaşandığı ATM'nin önünde sivil polis ve askerlerin genel ayrıntılı görüntüsü

Aydın Güray'ın polise parayı teslim etmesi. Polisin sözleşmeli ere teşekkür etmesi

Aydın Güray ile röportaj

(Toplam: 1 dakika 22 saniye-99,1 MB görüntü)

(Haber- Kamera: Ali GÜNDOĞAN/ MARMARİS (Muğla),

======================================================

8)ÇANAKKALE'DEN MEKSİKA'YA KÜBİK SANATI YOLCULUĞU

ÇANAKKALE'de yaşayan 37 yaşındaki Amerikalı Mark Mellon'un Meksika'da açtığı 'Çanakkale'den Meksika'daki Soho' isimli kişisel sergi ilgi çekiyor. Kübik tarzda 20 yıldır tablo yapan Mellon'un çalışmalarının 150 ila 3 bin dolar arasında alıcı bulduğu belirtildi.

Amerikalı Mark Mellon, 17 yaşından bu yana Kübik tarzda resim sanatıyla uğraşıyor. Kardeşinin boyalarıyla oynarken çizime merak saran Mark Mellon, 20 yılda çok sayıda tablo yaptı. Eşi Çanakkaleli olduğu için 1.5 yıl önce kente yerleşen Mellon, evinin bir odasını resim atölyesine dönüştürdü. Kübik tablolar yapan Mellon, bir eserini, resminin boyutu, büyüklüğü ve şekline göre 3 saat ile 3 hafta içinde yapıyor. Meksika'da faaliyet gösteren Soho isimli sanat galerisi de 4 yıldır Mark Mellon'un eserlerini sanatseverlerle buluşturuyor. Son olarak galeride 12 eseri bulunan Mellon'un, 4 yılda 15 eserinin alıcı bulduğu belirtildi. 150 ila 3 bin dolar arasında fiyatlarla satışa sunulan sergideki son eserlerinin, ilgi topladığı belirtildi.

Eşinin Çanakkaleli olması nedeniyle burada yaşamaya karar verdiklerini anlatan Mark Mellon, "Sanata bakış açısı çok farklı. Özellikle benim yaptığım kübik çalışmalar için bunu söyleyebilirim. Eserlerimde insanlık, aile, aşk ve sevgiyi daha çok yansıtmaya çalışıyorum" dedi.

Kübik stilde çalışmanın bir portre çizmek gibi olmadığını belirten Mellon, "Özellikle geçmişteki kübik çalışan insanlara baktığımız zaman asıl görünen şeyin arkasında onu oluşturan şeyleri yansıtmaya çalışıyoruz. Yani bir yüz çiziyorsak o yüzü tekrar oluşturuyoruz. Yer yer kendim ile bir rekabet halindeyim. Bunu yapıp yapamayacağımı, nasıl yapacağımı, nasıl farklı bir bakış açısı ile ona yaklaşabileceğimi, onun arkasındaki bir yüzün arkasındaki yapı taşları neler, onları yansıtmayı biraz amaç edindim. Bu gerçekten çok zorlayıcı olsa da bunu başardım" diye konuştu.

--- KUTU ---

PİCASSO,  KÜBİZM'İN ÖNEMLİ TEMSİLCİLERİNDEN

Kübizm; 20. yüzyılda ortaya çıkarak sanatta köklü değişimler meydana getirmiştir. Kübizm, sanatta eskiye dayalı tüm fikirleri yerle bir ederek bambaşka bir sanat anlayışı ortaya çıkarmıştır. Kübizm, empresyonizm/ izlenimcilik akımına bir tepki olarak ortaya çıkmıştır. Resim ve heykel dallarında fazlasıyla kendisini hissettiren kübizm, zamanla edebiyatta da varlığını göstermiştir. Resimle, vücut bulan kübizm, geometrik şekillerle kendisini tanıtmaktadır. Kübist sanatçılara göre dış dünyanın nesneleri sadece göründükleri yanıyla değil görünmeyen tüm yanları ile ele alınmalıdır. Kübizmin resimdeki en önemli isimlerinden biri Pablo Ruiz Picasso'dur.

Görüntü Dökümü

----------------------

Kübik sanatı çalışmalarını yapan Mark Mellon'dan görüntü

Kübik sanatı eserlerinden görüntüler

Mark Mellon açıklama görüntüsü

Haber-Kamera: Mustafa SUİÇMEZ/ ÇANAKKALE,

==================================================

9)GÖKYÜZÜNDEN İNEN GENÇ KIZA SÜRPRİZ TEKLİF

MUĞLA'da yaşayan Kasim Akın, paraşütle uçuş yapan sevgilisi Göknur Ertemel'e yere indikten sonra evlenme teklif etti. Genç kız, 'Benimle bir ömrü paylaşmaya var mısın' yazılı pankartın önünde diz çöken sevgilisine 'evet' dedi.

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi (MSKÜ) Eğitim Fakültesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü mezunu Kasim Akın (25), aynı okuldan mezun, kendisi gibi öğretmenlik atamasını bekleyen kız arkadaşı Göknur Ertemel (26) ile hayatını birleştirmek için sürpriz evlilik teklifi planladı. 1600 rakımlı Yılanlı Dağı'ndan paraşüt pilotu Cumhur Durmaz ile birlikte atlayış gerçekleştiren Göknur Ertemel havadayken, Kasim Akın sevgilisinin iniş yapacağı Düğerek Mevkii'ndeki alanda hazırlık yaptı. Genç kız yere indiği sırada hayatının en büyük sürpriziyle karşılaştı. Erkek arkadaşı ile birlikte 'Benimle bir ömrü paylaşmaya var mısın' yazılı pankartı gören genç kız, kısa süreli şaşkınlık yaşadı. Ertemel, koşarak sevgilisinin boynuna sarıldı. Akın, genç kızın önünde diz çöküp, cebinden çıkarttığı yüzüğü Ertemel'e uzatarak evlenme teklifi etti. Kasim Akın 'evet' yanıtını alınca, kız arkadaşına sarıldıktan sonra parmağına yüzüğü taktı. Akın'ın arkadaşları konfeti patlatarak ikilinin mutluluklarına ortak oldu.

Büyük bir heyecan yaşadığını belirten Kasim Akın, "Ömrüm boyunca unutamayacağım bir anı yaşadım. Onu mutlu etmek için elimden geleni yapacağım" dedi.

Ertemel ise, "Aklımın ucundan bile böyle bir şey geçmiyordu. Kasim beni çok şaşırttı. Dünyanın en güzel evlenme teklifi anlarından birini yaşadım. Mutluluk içerisindeyim" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-Göknur Ertemel'in havada paraşütte uçuşundan görüntü,

-Kasim Akın'ın elinde çiçekle bekleyişinden görüntü,

-Göknur Ertemel'in alana inişinden görüntü,

-Pankartın açılması ve evlilik teklifinden görüntü,

-Kasim Akın'ın Göknur Ertemel'e yüzük takmasından görüntü.

Haber-Kamera: Cavit AKGÜN/ MUĞLA,