DHA YURT BÜLTENİ 3
Cipteki kadınlar, yol vermediği iddiasıyla kadın otobüs şöförünü dövdü
ADANA'da, ön plakası olmayan cipte bulunan 2 kadın, kendilerine yol vermediği iddiasıyla belediye otobüsü şöförü Şule Topal'ı (42), döverek dudağını patlattı.
Olay, Seyhan ilçesi İnönü Parkı karşısında meydana geldi. İddiaya göre, ön plakası olmayan 01 DVB 96 plakalı cipin adı öğrenilemeyen kadın sürücüsü, belediye otobüsü şoförü Şule Topal'dan, yol istedi. Yoğun trafikten dolayı yol veremeyen Topal'a sinirlenen, araçtaki kadınlar, cipi yol ortasında durdurdu. Otobüsün içine giren 2 kadın, direksiyon başındaki Topal'ı dövdü. Aldığı yumruk darbeleriyle dudağı patlayan Topal'ı yolcular kurtardı. Saldırganlar ise, otobüsten inip araçlarına döndü. Bu sırada olay yerine yakın olan polisler, şüpheli kadınları yakaladı. Topal ise, ağlayarak indiği otobüsten, "Yol vermiyorum diye beni dövdüler, saçlarımı çekip kafama vurdular, dudağım patladı " dedi. Bunun üzerine şüpheliler polis tarafından gözaltına alındı. Cipin içinde, cep telefonuyla konuşan saldırganlardan P.M. gazetecilere , 'Kimliklerinizi gösterin, siz nerede çalışıyorsunuz, benim kim olduğumu biliyor musunuz? dedi. Topal ise, tedavi edilmek üzere hastaneye kaldırıldı.
Ekipler tarafından güçlükle sakinleştirilen P.M. ve beraberindekiler daha sonra polis merkezine götürüldü. 2 kadın şüpheli ifadelerinin ardından serbest bırakıldı.
Görüntü Dökümü
------------------------
Belediye otobüsü ve polislerin görüntüsü
Darp edilen kadın şoförün görüntüsü
Kadın şoförün konuşması
Şoför koltuğundan detay
Otobüsten detay
Olay yerinden genel görüntü
Cipten detay
Kadın şoförün polis aracına alınması
Cipteki kadınlardan görüntü
Genel görüntü
SÜRE: 01'56" BOYUT: 215 MB
Haber: Çağlar ÖZTÜRK-Kamera: Can ÇELİK/ADANA,
=================
Gökçeada seferlerine fırtına engeli
ÇANAKKALE'nin Kuzey Ege Denizi'ndeki Gökçeada ilçesine, bugün yapılması planlanan bazı feribot seferleri, olumsuz hava koşulları nedeniyle iptal edildi.
Çanakkale Boğazı'nda etkili olan rüzgarın saatteki hızı, zaman zaman 60 kilometreyi buldu. Çanakkale Boğazı ile adalar arasında deniz ulaşımını sağlayan Gestaş A.Ş.'nin yetkilileri, hava koşulları nedeniyle bugün Kabatepe'den Gökçeada'ya saat 15.00 ve 20.00'de, Gökçeada'dan Kabatepe'ye ise saat 13.00 ve 18.00'de yapılması planlanan seferlerin iptal edildiğini duyurdu. Kabatepe- Gökçeada hattında sadece, saat 16.00'da sefer yapılacağı belirtildi.
Çanakkale Boğazı'nda diğer hatlardaki seferlerde ise herhangi bir aksamanın söz konusu olmadığı belirtildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
---------------------
-Çanakkale Boğazı ve Gestaş feribot iskelesinden görüntüler.
-Çanakkale Boğazında sefer yapan gemilerden görüntüler.,
Haber-Kamera: Mustafa SUİÇMEZ/ÇANAKKALE,
120 MB.
======================================
Polis vatandaşa soba yakmayı öğretti
Kayseri Emniyet Müdürlüğü Toplum Destekli Büro Amirliği polisleri, kış aylarında sobadan sızan karbon monoksit gazından zehirlenmelere karşı vatandaşlara uygulamalı olarak soba yakmayı öğretiyor.
Toplum Destekli Büro Amirliği polisleri il genelinde karbon monoksit zehirlenmelerine karşı İl Sağlık Müdürlüğü 112 Acil Sağlık Servis doktorları ile birlikte Merkez Melikgazi İlçesi Osmanlı Mahallesinin meydanına kurdukları sobayı yakarak vatandaşları karbon monoksit zehirlenmelere karşı uyarıyor ve uygulamalı olarak soba yakmayı öğretiyor.
Polis memuru Mesut Eroğlu yaptığı açıklamada "Toplum Destekli Polislik Şube Müdürlüğü olarak 5 yıldır devam "Sıcak Yuvam" projesi kapsamında soba kullanılan mahallelerde vatandaşlarımıza uygulamalı olarak doğru soba yakma tekniklerini anlatmaktayız. Her hafta ilimizin değişik mahallelerinde baca temizliği, soba yakmanın püf noktaları, karbon monoksit zehirlenmesine karşı ilk yardım konularını hakkında bilgi vermekte vatandaşlarımızın merak ettiği soruları yanıtlamaktayız." dedi.
112 Acil Servis hekimleri de vatandaşlara karbon monoksit zehirlenmelerine karşı neler yapılması gerektiği, zehirlenmenin belirtileri konularında ayrıntılı olarak bilgi veriyor.
Görüntü Dökümü:
-------------------
Polisin vatandaşlara soba yakma konularını anlatması
- 112 Acil Servis görevlilerin vatandaşlara bilgi vermesi
- Uygulamalı olarak vatandaşın soba yakmaya çalışması
- Polis Memuru Mesut Eroğlu ile röportaj
- Yanan sobadan ve bacadan görüntüsü
Diğer genel detay görüntüler
Haber -Kamera: Yasin DALKILIÇ - KAYSERİ,
369 MB
======================================
Tunceli'de 80 çiftçiye 400 büyükbaş hayvan
TUNCELİ'de 'Genç Çiftçi' projesi kapsamında hibe desteği almaya hak kazanan 80 çiftçiye, düzenlenen törenle 400 büyükbaş hayvan teslim edildi.
İl Tarım ve Orman Müdürlüğü bahçesinde düzenlenen törene Vali ve Belediye Başkan Vekili Tuncay Sonel, Tarım ve Orman İl Müdürü Orhan Kaya ile çiftçiler katıldı. Vali Tuncay Sonel, çiftçileri desteklemeye devam edeceklerini söyledi. Tarım ve Orman Bakanlığı'nın Tunceli'ye büyük önem verdiğini ifade eden Sonel, "Tarım ve Orman Bakanlığımızın Tunceli'de genç çiftçilerimize destekleri devam ediyor. Bugün de çiftçilerimize 400 büyükbaş düve dağıtımı gerçekleştiriyoruz. Tunceli'deki genç çiftçilerimiz çok başarılı. İl Tarım ve Orman Müdürlüğümüzün de önemli çalışmaları var. Bakanlığımızın da Tunceli'mize vermiş olduğu büyük önem var. 2018 yılında genç çiftçilerimize 5 milyon TL destek sağlandı. Bugün toplamda 400 büyükbaş düveyi toplam 80 çiftçi ailemize 5'er tane veriyoruz. Bu projenin toplam maliyeti 2 milyon TL. Projenin Tunceli'mize, çiftçilerimize ve ülkemize hayırlı olmasını temenni ediyorum. Desteklerinden dolayı başta Tarım ve Orman Bakanımız olmak tüm emeği geçenlere Tuncelili çiftçilerimiz adına teşekkür ediyoruz. Hayırlı, uğurlu ve bereketli olsun" şeklinde konuştu.
Büyükbaş hayvan almaya hak kazanan genç çiftçiler ise duydukları mutluluğu dile getirerek Vali ve Belediye Başkan Vekili Tuncay Sonel'e teşekkür etti.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
------------------------------------
Hayvanların alana getirilmesi
Valinin konuşması
Düvelerin teslim edilmesi
Çiftçilerle röp.
- Genel ve detay görüntüler
Haber: Ferit DEMİR-Kamera: TUNCELİ-DHA
======================================
Osmanlı ordusunun ayakkabılarını karşılayan dükkanlarda hediyelik eşya satılıyor
SAFRANBOLU(Karabük, - KARABÜK'ün Safranbolu ilçesinde, Osmanlı ordusunun savaş zamanında yemeni ihtiyacını karşılayan 48 ahşap dükkanın bulunduğu 'Yemeniciler Arastası' nda, geçen 357 yılda sadece bir yemenici kalırken diğer dükkanlarda hediyelik eşya satışı yapılıyor.
Safranbolu'da 1661 yılında lonca düzeniyle yapılan, geçen sürede yemeni ustalarının iş yerlerini tek tek kapatmasıyla hediyelik eşya satan dükkanlara dönüşen 'Yemeniciler Arastası' turistlerin en çok ziyaret ettiği yerler arasında yer alıyor. İl Özel İdaresi'ne ait tarihi dükkanların aylık kira bedeli 120 TL ile 25 bin TL arasında değişiyor. 2 çocuk babası Erhan Başkaya(52), Karabük Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Elektrik Elektronik Mühendisliği son sınıf öğrencisi oğlu Taha Başkaya ile birlikte ilçede son yemenici olarak hizmet vermeye devam ediyor. Erhan Başkaya, 1980 yılında çırak olarak başladığını belirterek, "Yemeni bazı yerlerde başörtü bizde ise ayakkabıdır. İnsanlar önce çarık sonra da yemeni kullanmışlar. Şu anda bizdeki daha güzel, üstü büyük baş hayvan derisinden, içindeki astar keçi derisinden, altı çok kaliteli. El dikişiyle yapılır. Ellerimiz nasırdır, günde 1-2 tane çıkar. Şu anda baba oğul birlikte yapıyoruz. Ortaokuldan bu yana hafta sonu ve yaz tatillerinde yanımda çalışıyor. Ne kadar okusa da bu ayrı bir sanat tabi. Tabi sanat güzel bir şey de sanatı çok seveceksin, severek yapacaksın. Biz severek yapıyoruz. Çok memnunuz işimizden. Bu şekilde devam ediyoruz." dedi.
Başkaya, Kurtuluş Savaşı'nda yapılan yemenilerin askerlere gönderildiğini ifade ederek, "Bulunduğumuz yer çok eski bir çarşı. Yemeniciler Arastası. Arasta ne demek? Aynı işi yapan ustaların bir arada bulunduğu çarşı demektir. Burada 48 tane dükkan var, 47 tanesi yemeni yapmış. Aynı zamanda burada yapılan yemeniler Kurtuluş Savaşı'ndaki askerlerimize gitmiş. 47 dükkandaki çırak, kalfa, usta, hepsi beraber sabah namazıyla başlamışlar gecelere, sabahlara kadar özveriyle çalışmışlar." diye konuştu.
Teknoloji ile birlikte sanatların kaybolmaya yüz tuttuğunu söyleyen Başkaya, şöyle konuştu:
"Teknoloji seni bitiriyor. Bu işler çok zor. Demirci bir şey kazanmıyor, sobacı soba satamıyor. Bu şekilde bitti sanatlar. Berber, terzi, demirci, kalaycı, bakırcı, semerci ustaları, el sanatları vardı. Şimdi herkes okuyor. Herkes okumayacak. Birileri de bir şeyler yapacak. Herkes okur mu? Biri sanatçı olacak, biri bakırcı, demirci, marangozcu, olacak. Terzi para kazanmıyor ki. O da haklı. Pantolonu terziye diktir 300-500 TL bir pantolon. Piyasada 50 TL'ye pantolon var. Onun içinde maalesef yapacak bir şey yok. 1980 yılında çıraklığa girdiğimde 20 tane usta vardı ve herkes bir şeyler yapıyordu. Bütün ustalardan bir şeyler öğrendim. Biz elimizden geldiği kadar yapıyoruz. İnşallah bizden sonra oğlumuz devam edecek. Bu sanatı bitirmemeye çalışacağız."
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-Yemeniciler Arastası'ndan detay
-Erhan Başkaya oğlu ile birlikte yemeni yaparken
-Erhan Başkaya röp
Süre: (05.03) Boyutu: (561 MB.)
Haber-Kamera: Bülent DİKTEPE/SAFRANBOLU(Karabük),
======================================
Senegal'den Adana'ya uzanan eğitim projesi
ADANA'nın Çukurova Üniversitesi'nde İngilizce Öğretmenliği bölümü öğrencisi Senegalli Hamidou Camara kendisi gibi öğrenci olan yüzlerce gence geliştirdiği pratik dil eğitimi ile kısa sürede İngilizce öğretiyor.
Senegal'den Adana'ya 2012 yılında üniversite eğitimi için gelen Hamidou Camara'nın dil pratiği için geliştirdiği ve 2017 yılında hayata geçirdiği proje sınırları aştı. Adana, Gaziantep, Mersin, Hatay ve Cezayir' de de yürütülen English Night projesiyle katılımcılar sosyalleşerek hem dillerini geliştiriyor hem de yeni dostluklar ediniyor. İngilizce Öğretmenliği bölümü öğrencilerinin oluşturduğu Adana Engilish Nights eğitim takımında Ukrayna, Polonya, Amerika ve Türk kökenli öğrenciler bulunuyor. Proje başlangıcında olumlu tepkiler aldıklarını belirten Hamidou Camara, insanların kendisine Adana'da böyle bir projeye ihtiyacı olduğunu söylediklerini belirterek, "İnsanlar İngilizce açısından 'Böyle güzel bir şeyi hiç görmemiştik' şeklinde tepki verdiler. Hem insanların sosyalleşmesi ve takım çalışmalarını geliştirirken dil becerilerini de geliştirmeye çalışıyoruz. Oturup sadece İngilizce konuşmuyoruz, insanlara başka değerler de katmaya çalışıyoruz"dedi.
ANLIYORUM AMA KONUŞAMIYORUM
Türkiye'ye geldikten 4 ay sonra Türkçe'yi konuşabilmeye başladığını belirten Hamidou Camara, ilk etapta çok zorlandığını ancak güzel dostluklar edindiklerine değinerek şunları söyledi:
"İngilizce hep sorun oldu. Hatta televizyon izlerken Türkiye'deki büyük sanatçıların yaptığı esprilerde sürekli insanların İngilizce sorunu olduğundan bahsettiklerini ve insanların İngilizceyi çok az konuştuklarını fark ettim. Sonra dedim ki, bir İngilizce öğretmenliği öğrencisi olarak bunun bir çözümü olması gerekiyor ve çözüm pratikti. İnsanların az pratik yaptıklarını fark ettim, zaten 'Anlıyorum ama konuşamıyorum' cümlesi her şeyin cevabı ve onun için bu projeyi geliştirdik."
Adana, Gaziantep, Mersin, Hatay ve Cezayir'de yürüttükleri projeyi daha çok geliştireceklerini belirten Hamidou Camara ücretsiz eğitim verdikleri takımlarında Ukraynalı, Polonyalı, Amerikalı ve Türk arkadaşlarının olduğuna değinerek, "Bir araya gelmemiz çok güzel oldu ve çok güzel işler başardık. En önemlisi kardeşlik, barış ve sevgi çerçevesinde olmamız. Bu şekilde insanlara gerçekten faydalı olduk ve güzel işler yapıyoruz" diye konuşarak eğitim verdikleri kafelerin duyurularını sosyal medya adresleri üzerinden yaptıklarını belirtti. Engilish Nights etkinlikleri ve eğitimleri yakın zamanda Mardin, Denizli ve Ukrayna'da başlayacak.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------------------------
Gruplar halinde İngilizce konuşan gençlerden görüntüler
Hamidou Camara'nın konuşması
SÜRE: 02'56" BOYUT: 324 mb
Haber-Kamera: Damla GÖL/ ADANA,
======================================
Maganda kurbanı Eylem geleceğe umutla bakıyor
HATAY'ın Kırıkhan ilçesinde geçen yıl Ağustos ayında, ailesi ile gittiği yakınının düğününde maganda kurşunu ile sağ bacağından vurulan ve felç kalan 15 yaşındaki Eylem Ateş her şeye rağmen hayata gülümsemek istiyor, geleceğe umutla bakıyor.
Kırıkhanlı Eylem Ateş, geçen yıl Ağustos ayında, bir yakınının düğün törenine katıldı. Ailesi ile birlikte gittiği düğünde bir magandanın silahından çıkan kurşunla sağ bacağından yaralandı. Sonrasında kaldırıldığı hastanede tedavi gördü. Ancak sinir sistemlerinin zarar görmesi nedeniyle felç kalan Ateş, tekerlekli sandalyeye mahkum kaldı ancak her şeye rağmen hayata gülümsemek ve hayallerini gerçekleştirmek için çaba harcıyor. O gün yaşadığı olayı anlatan Eylem Ateş, başına gelen olayın çok kötü olduğunu ama bunlar kendisini asla yıldırmayacağını belirterek kendini daha iyi hissettiğini söyledi.
Kırıkhan, Fevzi Çakmak Anadolu Lisesi 2. sınıf öğrencisi Eylem, tüm olumsuzlukları aşmaya çalıştığını belirtti. Evine gelen öğretmenlerinin verdiği eğitim ile derslerini yaptığını ve boş zamanlarında da moral bulmak için gitar kursuna gittiğini kaydederek, "Hayata tutunup zamanımı iyi geçiriyorum. Bir bacağımın olmaması benim için hiç problem değil. Okuyor, tüm aktiviteleri kendim yapabiliyorum. Kendimi diğer insanlardan eksik hissetmiyorum. Hatta daha fazlası olduğunu da hissediyorum, mutluyum, keşke olmasaydı ama oldu. Bana destek olan ve beni kendi evlatları olarak gören öğretmenlerime, herkese çok teşekkür ediyorum" diye konuştu.
EĞLENCE YERLERİ SİLAH SIKMA ALANI DEĞİLDİR
O gün yaşadığı olayı anlatan Eylem, düğünlerin, eğlence mekanlarının silah sıkma yeri olmadığını belirterek şöyle dedi;
"Ailemle yakınımızın düğününe gittim. Çok silah sıkılıyordu, korkuyordum. 5 dakika kalmadan bana kurşun isabet etti. Hastaneye kaldırıldım ve ameliyata alındım. Girdiği gibi çıkan kurşun belimi, omurgamı, sinirlerimi zedeledi. Ekim ayında belimden ameliyat edildim. Ekim ayından bu yana da fizik tedavi görüyorum. Düğünlerde silah sıkılmamalı, silah bir eğlence aracı değildir. Araştırma yapılsın. Silah ancak savaşta, cephede sıkılmalı, düğünler veya eğlence mekanlarında silah sıkılmamalı, lütfen kimse silah sıkmasın."
İKİ BACAĞIM DA KIZIMIN OLSUN
Kızının yanından yarılmayan, eğitiminden, gitar kursuna gidip gelmesi, her şeyi ile yakından ilgilenen anne Nebiye Ateş, anneye bağımlı yaşamanın zor olduğunu belirterek, "İki bacağımda kızımın olsun. Eğlencelerde kurşunlar atılmasın. Eğlencelerde felaket, ölüm olmasın, İnsanların hayatı karartılmasın. Sandalyeye bağlı insanlar olmasın. Bunu yapmaya kimsenin hakkı yoktur. Kızımın hayatı karardı. Düğünlere de gidemiyor, özgürlüğünü, çocukluğunu, gençliğini elinden aldılar. Anneye bağımla yaşamak kolay değil. Arkadaşları okulda kendisi evde."
Görüntü Dökümü
------------------------
-Eylem'in tekerlekli sandalyede görüntüsü
-Annesi ile kurstan gelirken
-Eve girerken
-Merdivenden çıkarılırken
-Odaya girerken
-Sandalyeye otururken
-Ayakta dururken
-Annesi sandalyesine oturturken
-Gitar çalarken
-Olayı anlatırken
-Annesi yaşadıklarını anlatırken
-Annesi ders için masasını getirirken
-Eylem ders kitapları ders yaparken
SÜRE: 8'54"-BOYUT: 995 MB
Haber-Kamera: Ferhat DERVİŞOĞLU- Vasi KÖSE/KIRIKHAN,(Hatay),
======================================
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni 3 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?