(ÖZEL)
1)KANSER HASTASINA İNCE VE KALIN BAĞIRSAKTAN YEMEK BORUSU
AKDENİZ Üniversitesi (AÜ) Tıp Fakültesi Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Ömer Özkan, kanser nedeniyle yemek borusu ve tat alma duyusunu kaybeden Selahattin Akkaşoğlu'na (77), ince ve kalın bağırsaktan 'yön değiştirme ameliyatı' ile yemek borusu yaptı.Yaklaşık 15 yıl önce yakalandığı gırtlak kanseri nedeniyle yemek borusunu kaybeden Selahattin Akkaşoğlu, yıllardır midesine dışarıdan takılan tüple besleniyordu. "Ya öleceğim ya da yiyeceğim" diyen hastayı gören Prof. Dr. Özkan, 9 yıl önce, dünyada ender yapılan bir ameliyatı denedi. Yaklaşık 17 saat süren ameliyat sonunda hastaya, dişlerinin önünden açılan boşluktan, boyunda ve devamında göğüs ön duvarının cilt altından açılan tünelde ince ve kalın bağırsaktan yemek borusu yapıldı. Türkiye'de ilk defa yapılan ameliyat sonunda hasta yeniden sağlığına kavuştu ve geçen aylarda yemek yemeye başladı.
Konuşamadığı için yanından hiç ayırmadığı defter ve kalemiyle yazarak iletişim kuran restoran işletmecisi Akkaşoğlu, yıllar sonra yeniden yemek yemenin ve tat almanın hazzını yaşadığını söyledi. Akkaşoğlu'nun oğlu Ünal Akkaşoğlu ise ameliyat sonrasında babasının çene kemiğinin hemen üstünden yemek borusunun yerini tutacak alan oluşturulduğunu belirterek, "Ameliyat sırasında normal yutma noktasından değil de çene kemiğinin alt dudakla birleştiği yerden ince bağırsak ve kalın bağırsaktan yemek borusu oluşturularak mideye hat oluşturuldu. Bu sayede yutuyor, hiçbir sıkıntı yaşamadan yemek yiyor, su içiyor. Babam geçirdiği operasyondan sonra hayata daha sıkı sarıldı. Gırtlak kanserine yakalandıktan sonra yaklaşık 5-6 yıl işinden ve dükkanından uzak durmak zorunda kaldı. 2012 yılından bu yana yeniden işinin başına döndü. İşi onu hayata bağlıyor" diye konuştu.
YEMEK BORUSU YOKTU
Daha önce de çift kol ve yüz nakillerini gerçekleştiren Prof. Dr. Ömer Özkan, baş boyun tümörü olan bir hastanın yemek yiyebiliyor olmasının çok önemli olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Özkan, şöyle konuştu:
"Bu hasta, boynundaki tümör nedeniyle ameliyat olmuş, bu bölgedeki tüm fonksiyonel organları alınmış. Yemek borusu yoktu. Hastamıza 9 yıl önce çok değişik, dünyada ender yapılabilen bir ameliyat yaptık. Yemek borusunun yerini değiştirdik. Herkes normalde soluk borusunun arkasından yemek yiyerek hayatını sürdürür. Hastamızda yemek yediği yeri dişlerinin önüne alarak, hem ince bağırsağı, hem kalın bağırsağı, mideyi ağızlaştırıp cilt altından yeni bir yemek borusu oluşturduk. Bu özellikli bir ameliyat, yayınlarını ve bilimsel sunumlarını yaptık. Hastamız 4-5 ay önce de yemek yemeye başladı. Güzel olan, cilt altından oluşturduğumuz yemek borusu ile sağlıklı bir şekilde ağız tadını alarak yemeğini yiyebiliyor olması."
BAŞ BOYUN TÜMÖRÜNDE ERKEN TANI ÖNEMLİ
Hastanın daha önce midesine takılan bir tüple beslendiğini aktaran Prof. Dr. Özkan, "Baş boyun tümörleri gerçekten çok önemlidir. Erken yakalanması gerekir. Her hastaya uygun ameliyatların yapılmasıyla hasta yaşamını sürdürür. Ülkemizde de bu ameliyat ilk kez yapılıyor olması açısından önemli. Dünyada henüz birkaç merkezde yapılabilen bir ameliyat. Bizim mutluluğumuz hastamızın tümöründen kurtulmuş, sağlıklı bir şekilde hayatını sürdürüyor olmasıdır" dedi.
Görüntü Dökümü
--------------
Selahattin Akkaşoğlu'nun görüntüsü
Akkaşoğlu deftere yazı yazarken görüntüsü
Baba ve oğlunun yürürken görüntüsü
RÖP 1: Ünal Akkaşoğlu
Selaattin Akkaşoğlu yemek yerken ve ayran içerken görüntüsü
RÖP 2: Prof. Dr. Ömer Özkan
Detaylar
555 MB/// 05.00ö (HD)
Haber.Erol AKKIR- Kamera: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA,
==================================================
2)DOĞUM İÇİN HASTANEYE YATIRILDI, BEBEĞİNİ KAYBETTİ
ZONGULDAK'ta, 1 yıl önce evlenen 26 yaşındaki Seray Karaman doğum için yatırıldığı hastanede bebeğini kaybetti. Seray Karaman'ın doğumdan önce kontrolünü yapan ebenin annenin kesesini kontrol ederek, amniyon sıvısını patlattığını iddia eden aile savcılığa şikayette bulundu. Kilimli ilçesine bağlı Çatalağzı Beldesi'nde bulunan bir termik santralde çalışan Mustafa Karaman (29) ve Seray Karaman (26) çifti, 1 yıl önce evlendi. Seray Kahraman, Cuma günü Zonguldak Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi'ne giderek sancılarının arttığını belirtti. Doğuma sayılı günler kaldığını belirten doktor, annenin yatarak tedavi görmesi gerektiğini ve amniyon sıvısının azaldığını belirtti. Hafta sonu veya pazartesi günü doğuma alınacak olan Seray Karaman, bir odaya yatırıldı. İddiaya göre, Seray Karaman'ın doğum öncesi kontrollerini yapan ebe, Cumartesi günü rahimde yırtılma var mı diye kontrol yapmak istedi. Ancak ailenin iddiasına göre ebe, annenin amniyon kesesini patlattı. Olaydan yaklaşık 12 saat sonra Cumartesi sabahı uyanan anne, karnında sertleşme olduğunu ve bebeğin hareket etmediğini fark etti. Bebeğine bir şey olmuş olabileceğini fark eden anne durumu doktora bildirdi. Yapılan tetkiklerde bebeğin öldüğü tespit edildi. Acil doğuma alınan anne Seray Karaman, normal doğum yaptırıldı. Ölü doğan bebek ise aileye teslim edildi.
Aile ihmal olduğu gerekçesiyle Zonguldak Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Savcılık bebeğin ölüm sebebinin belirlenmesi için otopsi yapılmasına karar verdi. Yapılan otopsinin ardından bebek aileye teslim edildi. Bebeğin cesedi bir çantaya konularak gözyaşlarına hakim olamayan baba Mustafa Karaman'a teslim edildi. Ailenin 'Can Batu' ismini vermeyi düşündükleri bebek, Çatalağzı Beldesi'nde ailesi tarafından toprağa verildi.
EBEYİ SUÇLADI
Seray Karaman'ın 9 ay boyunca aynı hastanede kontrollerini yaptırdığını ve her kontrolünde bebeğin sağlıklı olduğunun kendilerine iletildiğini belirten Melisa Yıldız (22), "Görümcem, 9 ay süren hamilelik süresi boyunca burada düzenli olarak kontrollerini yaptırdı ve tedavisini gördü. Geçen Cuma günü yine buraya kontrole geldi. Hamilelik suyunun azaldığını ve yatarak tedavi görmesi gerektiğini söylediler. Zaten doğum zamanı da gelmişti. Cuma günü yatırdık, Cumartesi günü kontrolleri yapılırken ebe tarafından açılması var mı diye kontrolleri yapılırken suyu patlatılmış. Anne Seray, suyunun patlatıldığını ebeye söylemiş. Ancak ebe, 'Bir şey olmaz ben seni 2 saat sonra alacağım' diyerek yanından ayrılmış. 2 saat sonra gelen olmadı. Saat gece 02.00'de NTS'ye alınmış. Bebeğe bakıldığında kalp atışlarında aşırı yükselme tespit edilmiş. Kalp ritminin yüksekliğini anne Seray'a çocuğun döndüğünden ve içerde hareket ettiğinden kaynaklandığını söylemiş. Bunları söyleyen ebe. Doktorlarla görüştüğümüzde öğrendik ki rahme düşen bir bebek asla kıpırdamazmış. Gece saat 02.00'dan sabah 06.00'ya kadar bir şey yapılmamış. 06.00'da anne uyanıyor ve karnının çok sert olduğunu fark ediyor. Doktora durumu anlatıyor. Doktor odasından alıp NST çekiyor. Bebeğin öldüğünü fark ederek anneye 'Bebeğiniz ölmüş' diyor. Daha sonra babayı arayıp, 'Eşinizi acil doğum için ameliyathaneye alıyoruz' diyorlar. Son NST çekildikten 2 saat sonra doğuma aldılar ve normal doğum yaptırdılar." dedi.
Bebeğini kaybeden annenin psikolojisinin kötü olduğunu ifade eden Melisa Yıldız, "İhmal var, hiçbir şekilde ilgilenmediler. Nöbetçi doktorların hiçbirisi odasına gelip bakmadı. Çok sancı çekti, doğuma alınabilirdi. Bebeğin öldüğünü anne kendisi fark ediyor. Daha bir yıl önce evlenmişlerdi, umutla bebeklerini bekliyorlardı. Odasını hazırlamışlar, eşyalarını, oyuncaklarını almışlardı. Aile savcılığa başvurdu. Biz gerekli bütün yerlere başvuracağız. Bu güne kadar kontrolleri zamanında yapıldı ve hepsinde de sağlıklıydı bebek. Doğumuna bir gün kala ölmemeliydi. Annenin sağlığı iyi ancak psikolojik olarak çok kötü durumda" diye konuştu.
'İLK TORUNUM OLACAKTI'
İlk torununu bir gün sonra kucağına alacağı günün hayalini beklerken ölüm haberini aldıklarını ve yıkıldıklarını belirten dede Kazım Yıldız şöyle konuştu; "İlk torunum olacaktı, mutlu olacaktık. Hastaneye Cuma günü yatırıldı, ilgisizlikten çocuğumuzu kaybettik. İlgi yok, hastaya saygı yok. Müdahale de edilmemiş. Çocuğumuzu kaybettik. Hastaneden şikayetçiyiz. Çocuğumuz olacak diye odasını hazırladık. Beşiğinden oyuncaklarına kadar her şeyi aldık. Annesi görmesin, psikolojisi bozulmasın diye önden birilerini göndererek eşyaların kaldırılmasını istedik."
Görüntü Dökümü
-----------------------
Morgdan alınması
Hastaneden detaylar
Hastane önünde aile ile röportaj
Anne ve babanın hamilelik döneminde çektirdiği fotoğraflardan detaylar
Süre: (5: 49) Boyut: (650 MB)
Haber-Kamera: Cüney ÖZFİDAN/ZONGULDAK,
=========================================================
3)KUŞADASI'NDA KAÇAK GÖÇMEN HAREKETLİLİĞİ
AYDIN'ın Kuşadası ilçesi açıklarında bir grup kaçak göçmen, denizde zor anlar yaşayınca Sahil Güvenlik ekiplerinden yardım istedi. Bölgeyi araştıran ve lastik botu karaya vurmuş halde bulan ekipler, polisin de verdiği destekle kıyıya çıkan 33 kaçak göçmeni yakaladı.
Yunanistan'ın Sisam Adası'na gitmek amacıyla Kuşadası Körfezi'nden lastik botla dün (pazartesi) denize açılan bir grup kaçak göçmen, zor anlar yaşadı. Saat 05.20'de yardım isteyen kaçaklardan haberdar olan Sahil Güvenlik ekipleri, bölgeye hareket etti. Sahil Güvenlik helikopteri çevreyi havadan kontrol etti. Lastik botun karaya vurmuş olduğu, kaçakların ise karaya çıkıp kaçtığını belirlendi. Durumdan haberdar edilen polis ekipleri, bölgede önlem aldı. 14'ü Irak, 13'ü Afganistan ve 6'sı Suriye uyruklu olmak üzere toplam 33 kaçak yakalandı. Kaçaklar işlemleri sonrası Aydın Göç İdaresi'ne teslim edildi.
Görüntü Dökümü
----------------------
Sahil güvenlik helikopterinden göçmenlerin polisçe yakalanma anları
Genel ve Detay görüntü
Haber- Kamera: Latif SANSÜR/ KUŞADASI (Aydın),
=====================================
4)SATAMADIKLARI PATATESLERİ ÇÖPE DÖKÜYORLAR
GÜMÜŞHANE'nin Köse ilçesinde tarımla uğraşan çiftçiler, yetiştirdikleri patatesi muhafaza edecekleri soğuk hava deposu olmaması nedeniyle çöpe dökmek zorunda kalıyor. Üreticiler, hasatlarının bu yıl bereketli olduğunu ancak, elde kalan ürünlerin muhafaza edilmesi konusunda zorluk yaşadıklarından yakındı. Çiftçi, Yunus Emre Semiz, imkanların artırılması halinde sadece Gümüşhane'ye değil tüm Karadeniz Bölgesine yetecek patatesi üreteceklerini belirtti.
İlçeye bağlı Övünce köyündeki çiftçiler, ağırlıklı olarak patates yetiştirerek geçimlerini sağlıyor. Patatesin yanı sıra fasulye ve domates de üreten çiftçiler, yetiştirdikleri ürünlerini muhafaza edecekleri soğuk hava deposu olmaması nedeniyle çöpe dökmek zorunda kalıyor. İmkanların artırılması halinde sadece kente değil tüm Karadeniz Bölgesine yetecek patatesi üreteceklerini ifade eden çiftçiler, soğuk hava deposu konusunda destek bekliyor.
'ÜRÜNLERİ SATAMIYORUZ'
Çiftçi, Yunus Emre Semiz, bulundukları bölgenin, 6 ay kış, 6 ay yaz geçiren bir iklime sahip olduğunu, hava şartlarından dolayı da zorluklar yaşadıklarını ve bölgedeki yatırımların çiftçiye yönelik olduğunun da farkında olduklarını söyledi. Sadece Gümüşhane'ye değil tüm bölgeye yetecek kadar patates ürettiklerini kaydeden Yunus Emre Semiz, "Tüm bölgeye yetecek kadar patates üretiyorduk. Artık üretemeyecek hale gelmeye başladık. 2 yıl önce arazimizin tamamı ekilirken şu an arazimizin 3'te birini ancak ekebiliyoruz. Çünkü ekmiş olduğumuz ürünleri satamıyoruz, bu da pazarımız olmadığı anlamına geliyorö dedi.
'DEPOYA İHTİYACIMIZ VAR'
Ürettikleri ürünleri muhafaza edemediklerini ve soğuk hava deposuna ihtiyaç duyduklarını anlatan Semiz, "Üretmiş olduğumuz patates, yeşil fasulye ve domatesi muhafaza edebileceğimiz bir yerimiz yok. Bununla birlikte pazarımız da olmadığı için ürünler elimizde kalıyor. Yöremizde çiftçilerimiz ortaya ürün koymaya çalışırken sahipsiz kaldı. Bizim buradaki ihtiyaçlarımız tamamen karşılanmıyor. Biz zarar ediyoruz ama üretmeye de devam ediyoruz. Çünkü bu bizim mesleğimiz, bu mesleği seviyoruz. Bizlere soğuk hava deposu sağlandığında, Karadeniz Bölgesine yetecek patatesi üreteceğimize kimsenin şüphesi olmasın. Bu depoda biz sadece patates değil, ürettiğimiz fasulye, salata ve domates gibi ürünlerimizi de muhafaza edebileceğiz. Burada çiftçilik ölmesin. Bizim ülkemiz yaşanabilir bir ülke. Çiftçiye gerçek anlamda sahip çıkılması gerekiyor. Burada tarımın ölmemesi için bizlere soğuk hava deposu gerekiyorö diye konuştu.
'ÜRÜNLERİMİZ ELDE KALIYOR'
Genç çiftçi Abdürrahim Meral ise, bölgenin tarıma elverişli olduğunu fakat ürettikleri ürünleri muhafaza etmek konusunda sorunlar yaşadıklarını dile getirdi. Meral, "Senelik biz 50-60 ton arası patates çıkartıyoruz. Çıkan patatesin sadece 30 tonunu satabiliyoruz. Pazarımız ve soğuk hava depomuz olmadığı için ürünlerimiz elde kalıyor. Elde kalan üründe maalesef ya dereye dökülüyor ya da çürüyor. Kelkit ve Köse havzasında soğuk hava depomuz olursa ben inanıyorum ki Karadeniz Bölgesine ve Doğu Anadolu Bölgesi'nin çoğu yerine patates, fasulye domates, salatalık gibi ürünleri gönderebiliriz. Böylece bizler de emeğimizin karşılığını almış oluruzö şeklinde konuştu.
'YAVAŞ YAVAŞ ÖLÜYORUZ'
Tarımı severek yaptıklarını dile getiren Meral, "Biz bu işi severek yapıyoruz. Genç çiftçiler olarak emeğimizin karşılığını maalesef alamıyoruz. Elimizde mahsulü saklayamıyoruz ve satamıyoruz. Bu yüzden de bizde yavaş yavaş ölüyoruz. 3-4 yıl önce patates için teşvik çalışması oldu. Patates ektik ve çok güzel ürünler aldık. Çıkan mahsul çok bereketli oldu. Satabildiğimiz sattık satamadığımızı da çöpe dökmek zorunda kaldıkö ifadesinde bulundu.
Sulama açısından hiçbir sorun yaşamadıklarını aktaran yöre halkı, bulundukları bölgede barajların mevcut olduğunu ve sulama ihtiyaçlarını rahatça karşıladıklarını da kaydetti.
Görüntü Dökümü
----------------------
-Patates üreticilerinden görüntüler
-Çöpe dökülen ürünler
-Röpler
-Detaylar
Haber Kamera: Sinan UÇAR/GÜMÜŞHANE-DHA
Boyut: 376 mb
======================================
5)BURSA'NIN İLGİNÇ DERNEKLERİ
NÜFUSU 3 milyon olan Bursa'da, Dernekler Masası'na kayıtlı 4 bin 951 dernek bulunuyor. Bursa Dernekler Masası Müdürü Osman Dikmen, bunlar arasında Garibanlar Derneği, Defineciler ve Madenciler Araştırma Derneği, İskele Kiraya Verenler Derneği ile Su Misali Gönül Dilini Konuşanlar Derneği'nin de olduğunu söyledi.
Bursa'da, Dernekler Masası'na kayıtlı 4 bin 951 dernek bulunurken, bunlar arasında 1082 ile spor ve sporla ilgili dernekler ilk sırada yer alıyor. Bunu, sayıları 968'e ulaşan cami yapma ve yaşatma dernekleri ile 736 hemşehri dernekleri takip ediyor. Hemşehri derneklerinde Erzurum ve Artvin ile ilçeleri, ilk 2 sırayı alıyor. Bursa Dernekler Masası Müdürü Osman Dikmen, dernekler arasında ilginç olanların da bulunduğunu söyledi. Kentte Garibanlar Derneği, Defineciler ve Madenciler Araştırma Derneği, Bursa İskele Kiraya Verenler Derneği ile Haloterapi Derneği'nin de bulunduğunu kaydeden Dikmen, şunları söyledi:
"Özellikle ismi ilginç olan derneklerimiz de var. Gönüllü İtfaiyeciler Derneği, Emekli Sanayiciler Derneği, Su Misali Gönül Dilini Konuşanlar Derneği, Garibanlar Derneği. Bunun gibi isimleri ilginç ama amaçları çok güzel derneklerimiz de mevcut. Garibanlar Derneği örneğin; fakir ve muhtaç kişilere yardım etme amacına hizmet ediyor. Su Misali Gönül Dilini Konuşanlar Derneği de daha çok insanlara yardımcı olarak onlarla dayanışma ile ilgili bu amaçla kurulmuş ve faaliyetlerini gösteren dernekler."
Türkiye'de, 113 binin üzerinde dernek bulunduğunu da belirten Osman Dikmen, 2005 yılında, dernekler müdürlüklerinin kurulmasının ardından yardımlaşma ve kişisel gelişimle ilgili derneklere ağırlık verildiğini dile getirdi.
Görüntü Dökümü
----------------------
-Derneklerden detaylar
-Bursa genel görüntü
-Osman Dikmen açıklamalar
Gürkan DURAL- Mehmet İNAN/BURSA, -
======================================
6)ALAŞEHİR'DE DEMET AKALIN RÜZGARI
MANİSA'nın Alaşehir ilçesinde bu yıl ilki düzenlenen Uluslararası Kültür, Sanat ve Üzüm Festivali kapsamında sahne alan ünlü şarkıcı Demet Akalın, hayranlarını coşturdu. Akalın'ın kendisi için 'Evimizin kızı Demet Akalın' yazılı döviz taşıyan hayranına teşekkür edip, konserde giydiği sarı kostümünü hediye etme sözü verdi.
Alaşehir 1. Uluslararası Kültür, Sanat ve Üzüm Festivali kapsamında Cumhuriyet ve Demokrasi Meydanı'nda düzenlenen konserde pop müziğin güçlü seslerinden Demet Akalın sahne aldı. Yaklaşık 25 bin kişinin izlediği ücretsiz konserde 'Evli Mutlu Çocuklu', 'Canıma da Değsin', 'Türkan', 'Koltuk' gibi hareketli parçalarını seslendiren Akalın, hayranlarını coşturdu. Dansçıları ile sahneye çıkan Akalın'ınn seslendirdiği şarkılara hayranları da bulundukları yerden eşlik etti. Akalın, şarkıları kadar sahne performansıyla da dikkati çekti. Konser sırasında 'Evimizin kızı Demet Akalın' yazılı döviz taşıyan hayranı Dilan Okyay'ı farkeden Akalın, teşekkür edip, "Korumam senin telefon numaranı alsın. Konserin sonunda üzerimdeki sarı elbiseyi sana bıraktıracağım. Eeee emek harcamış anam, emeğin karşılığını vermek lazım" dedi. Repertuvarında slow şarkılara da yer veren Akalın, bir ara konser alanını dolduran hemcinslerine seslenerek, "Kızlar üzgünüm ama önce beyler. Hayatta mutlu olmak için, önce beyleri mutlu edeceksiniz. Bu şarkı sadece beyler için o zaman" diyen Akalın, 'Ben Her Gece Sarhoşum' şarkısını seslendirdi.Yaklaşık iki saat süren konserin sonunda MHP'li Alaşehir Belediye Başkanı Ali Uçak, Demet Akalın'a çiçek verip, teşekkür etti.
Görüntü Dökümü
----------------------
-Konserden görüntü
-Alanı dolduran kalabalıktan görüntü
-Demet Akalın'ın sahne performansından görüntü
-Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Nurettin DOĞAN/ ALAŞEHİR (Manisa),
======================================
7)DAİRE FİYATINA TRAKTÖR
BURSA'nın İnegöl ilçesinde 2-5 Eylül tarihleri açık kalacak olan 7'nci İnegöl Tarım Fuarı'nda 150 bin Euro'ya müşteri bekleyen traktörün fiyatı dudak uçuklatıyor. Lüks bir daire fiyatına eşdeğer olan traktörün en büyük özelliiği ise, aynı anda hem sürüp, hem de ekim yapıyor olması.
MODEF Fuarcılık çatısı altında, İnegöl Belediyesi öncülüğünde İnegöl Ticaret ve Sanayi Odası, Gıda Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürlüğü ve İnegöl Ziraat Odası'nın ortaklığında organize edilen 7'nci İnegöl Tarım Fuarı'nda (İNTARF) sergilenen traktör ilgi odağı oldu. Lüks bir daire fiyatına eşdeğer olan traktör 150 bin Euro'ya müşteri bekliyor. Satan firmanın Bölge Bayi yetkilisi Sebahattin Kaplan,"Traktörlerimiz yeni nesil Euro 5 motoruna sahip. Versiyon olarak üst seviyede, SRC sistemine sahip, yakıtları düşüktür. Uydu bağlantı sistemimiz de mevcuttur. Fiyat olarak 150 bin Euro civarındadır. Tamamen ithaldir. Dolar ve EURO yükseldi diye insanlar ürünlerini tarlada bırakacak değil, mutlaka talep olur, ama bir düşüş de yaşanıyor. Bu traktörlerimiz büyük çiftçilerimize hitap ediyor. Yeni çıkan bu traktörle bir yandan sürüp, bir yandan da ekim yapma imkanı var" dedi.
Görüntü Dökümü
----------------------
Genel görüntü
Açıklama
Detaylar
HABER/KAMERA: Yavuz YILMAZ, İNEGÖL (Bursa),
======================================
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni 4 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?