Dha Yurt Bülteni 4

DHA YURT BÜLTENİ 4

Rize'de sağanak yolları göle çevirdi, valilikten kritik uyarı geldi

Rize'de sabah saatlerinde başlayan şiddetli sağanak yağış yolları göle çevirdi, işyerlerinin zemin ve bodrum katlarını su bastı. Rize Valiliği şiddetli sağanak yağışların süreceğini belirterek dikkatli olunması yönünde uyarılarda bulundu.

Rize'de sabah saatlerinde başlayan sağanak yağış hayatı olumsuz etkiliyor. Kent merkezinde cadde ve sokaklar göle döndü. Öğrenciler güçlükle okullarına ulaştı. Yollarda oluşan göletler nedeniyle sürücüler araçları ile yollarda uzun kuyruklar oluşturdu. Güney Çevre Yolu'nda oluşan su birikintileri yayalara zor anlar yaşattı. Atatürk Caddesi üzerinde bazı işyerlerinin zemin ve bodrum katlarını su bastı. İşyeri sahipleri kendi imkanları ile suyu tahliye etmeye çalıştı. Kent genelinde küçük çaplı heyelanlar meydana geldi. İl Özel İdaresi ve belediye ekipleri heyelanlı bölgelere müdahale için çalışma başlattı.

VALİLİKTEN UYARI

Rize Valiliği şiddetli sağanak yağışların süreceğini belirterek dikkatli olunması yönünde uyarıda bulundu. Valilikten yapılan yazılı açıklamada "Meteorolojiden alınan son bilgilere göre; ilimizde halen devam etmekte olan kuvvetli ve şiddetli yağışların, yarın gece geç saatlere kadar devam etmesi beklendiğinden ani sel, su baskını,  heyelan, yıldırım ve ulaşımda aksamalar gibi olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunması gerekmektedir" ifadelerine yer verildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

Cadde ve yollardan detay

Öğrencilerin su içinde okula gitmesi

Araç kuyrukları detayı

Su basan işyerleri

Detaylar

Haber-Kamera: Aytekin KALENDER RİZE (DHA )

================

Emniyet şeridinde duran otomobilin sürücüsüne TIR çarptı

SAPANCA(Sakarya), - SAKARYA'nın Sapanca ilçesinde, TEM Otoyolunda emniyet şeridinde duran otomobilin sürücüsüne TIR çarptı. Yaralanan 34 yaşındaki Hasret Kayran tedavi altına alınırken, TIR Düzce'de durdurularak sürücüsü gözaltına alındı.

Kaza, dün gece TEM Otoyolu Kırkpınar Mahallesi mevkiinde meydana geldi. Ankara istikametinde 34 LA 4431 plakalı kapısı açık olan otomobilin yanında kanlar içerisindeki kişiyi görenler polise ve 112 Acile haber verdi. Olay yerine gelen sağlık ekibi yaralanan 34 yaşındaki Hasret Kayran'ı Sapanca ilçe Hastanesi'ne kaldırdı. Hasret Kayran burada yapılan ilk müdahalenin ardından Sakarya Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Durumu ağır olan Kayran, Kocaeli'de bulunan bir hastanede yoğun bakıma alındı.

Olay sonrası kaza yerinde inceleme yapan polis, emniyet şeridinde duran Kayran'ın aracına başka bir aracın çarpmış olabileceği ihtimali üzerine bölgedeki kameraları inceledi. Yapılan inceleme ve bir görgü şahidinin verdiği bilgiye dayanarak otomobile M.G idaresindeki 34 AID 4431 plakalı bir TIR'ın çarptığı tespit edildi. M.G. idaresindeki TIR, TEM Otoyolu Düzce kesiminde durduruldu. TIR sürücüsü M.G. gözaltına alınarak Sakarya'ya getirildi. Olayla ilgili soruşturma devam ediyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-Kaza yerindeki aracın görüntüsü

-Yaralının Hastaneden ambulansa alınması

-Ambulansın hastaneden çıkışı

HABER-KAMERA: İsa ÇİÇEK/SAPANCA(Sakarya),

======================================

Rexo ile yapılan aramada otomobilde 2 kilo metanfetamin bulundu

Orhan AŞAN/VAN,- VAN Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin durdurduğu otomobilde yaptığı aramada 2 kilo 9 gram metanfetamin ele geçirildi. Otomobil sürücüsü E.S, yakalanarak gözaltına alındı.

Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Edremit ilçesi Kurubaş Mahallesi'nde uygulama noktası oluşturdu. Uygulama noktasına gelen E.S. yönetimindeki otomobilden şüphelenen ekipler, araçta arama yaptı. Dedektör köpek 'Rexo' ile yapılan detaylı aramada, şoför koltuğu altına zulalanmış 2 paket halinde 2 kilo 9 gram metamfetamin ele geçirildi. Otomobil sürücüsü E.S, "Uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapmak, uyuşturucu madde nakletmek" suçundan yakalanarak gözaltına alındı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

------------------------------

-Dedektör köpek Rexo ile yapılan aramalar

-Bulunan metanfetamin

-Metanfetaminin emniyette teşhir edilmesi

======================================

Çaldıran'da seranın kontrolünü avcı böcekler sağlıyor

Gülay KUYUCU- Orhan AŞAN/VAN, - SIFIRIN altında 46 derece ile en düşük sıcaklık değerine sahip Van'ın Çaldıran ilçesinde jeotermal enerji ile ısıtılan seralarda biyolojik mücadele yapılıyor. İlaç kullanımını minimum düzeye düşüren avcı böcekler, seradaki zararlılara karşı kullanılıyor.

Çaldıran İlçesi'nde 3 yıl önce Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından desteklenen bir projeyle eksi 46 dereceye kadar düşen Ayrancılar bölgesinde jeotermal enerji ile ısıtılan seralarda domates üretilmeye başlandı. 34 bin metrekare alan üzerine kurulan ve 120 bin metre boru döşenerek ısıtılan seralar 10 milyon liraya mal oldu.

HORMON VE BENZERİ SENTETİK KİMYASALLAR KULLANILMIYOR

Serada tamamen doğal üretim yapılırken, hormon ve benzeri sentetik ürünler kullanılmıyor. İyi tarım sertifikasıyla üretim yapılan serada tozlanma arılarla yapılıyor. Van Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi Birimi Proje Koordinatörü Yusuf Taşkın, kurulan serada biyolojik mücadele yaptıklarını söyledi. Taşkın, şöyle konuştu:

AVCI BÖCEKLER MÜCADELE EDİYOR

"Bu serada biyolojik mücadele yapıyoruz. Zararlı bir takım böceklere karşı avcı böcekler kullanılıyor. Bu vesileyle ilaç kullanımı minimum düzeye düşmüş oluyor. Tuta ve beyaz sinek seraların en önemli zararlılarıdır. Bu böceklerin yumurtasıyla beslenen avcı böcekler salındı bu seraya. Biz bunada biyolojik mücadele diyoruz. Seranın zararlı kontrolü onların ellerinde. Mücadelesini onlar yapıyor."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-----------------------------

-Serada yetiştirilen domateslerden görüntü

-Avcı böceklerin bulunduğu kutulardan görüntü

-Domateslerden görüntü

-Serada çalışanlardan görüntü

-Yusuf Taşkın ile ropörtaj

-Genel ve detay görüntüler

SÜRE: 2 DAKİKA 33 SANİYE, - BOYUT: 307 MB

======================================

Kaza yapan alkollü sürücü 'Ben biterim' diye polise yalvardı

Antalya'nın Manavgat ilçesinde motosiklete çarparak 2 kişinin yaralanmasına sebep olan otomobil sürücüsü, alkolmetreye üflememek için "Benim hayatımı bitirirsiniz" diye trafik polisine yalvardı. Alkol testinde 2.57 promil alkollü olduğu anlaşılan sürücünün ehliyetine el konuldu. Kaza bir marketin güvenlik kamerası tarafından da saniye saniye kaydedildi.

Manavgat Sorgun Bulvarı'nda dün saat 22.30 sıralarında kontrolsüz kavşakta caddeye çıkan A.A.'nın kullandığı 07 GBG 74 plakalı otomobil, karşı sokaktan gelen Özkan Doğan'ın kullandığı 07 LJ 245 plakalı motosikletle çarpıştı. Çarpmanın etkisiyle devrilen motosikletteki Özkan Doğan ve adı öğrenilemeyen bir kişi yaralandı. Motosiklette bulunanlardan birinin başında kask olduğu belirtildi. Halı sahada maça gittiği belirtilen yaralılara ilk müdahale çevredeki iş yeri sahipleri ve vatandaşlar tarafından yapıldı. Haber verilmesi üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Hayati tehlikeleri olmayan yaralılar, sağlık ekipleri tarafından ilk müdahalelerinin yapılamasının ardından çevredeki hastanelere götürüldü.

POLİSLERE YALVARDI, 2.57 PROMİL ALKOLLÜ ÇIKTI

Kazanın ardından hal ve davranışlarıyla alkollü olduğu anlaşılan A.A. trafik ekiplerine, kendisine alkol kontrolü için alkolmetre üfletmemeleri konusunda yalvardı. Uzun süre polislere dil döken ve dolmuş şoförü olduğunu söyleyen A.A., "Abiciğim ben dolmuşçuyum. Biterim yani. Anlıyor musun? Benim hayatımı bitirirsiniz. Bu akşam burada böyle bir şey yaptık. Bana yardımcı olun" dedi. Polislerin "Sen bize yardımcı ol" sözleri üzerine A.A., "Abi ben yardımcı olayım ama ben biterim yani, biliyorsun" dedi. Polislere yalvarmasının bir sonuç vermeyeceğini anlayan A.A.'nın yapılan alkol testinde 2.57 promil alkollü olduğu anlaşıldı. Polis ekipleri A.A.'nın ehliyetine el koyarken, aracını da otoparka götürdü. Olayla ilgili soruşturmanın sürdüğü belirtildi.

KAZA ANI GÜVENLİK KAMERASINDA

Diğer yandan kaza anı olay yeri yakınındaki bir marketin güvenlik kamerasına saniye saniye yansıdı. Görüntülerde otomobilin caddeye dönüşü yapmak için kavşağı girdiği, ara sokaktan çıkan bir otomobilin yola çıkmasını beklediği ve sonrasında dönüş yaparken arkasından gelen motosiklete çarptığı görüldü. Çarpmanın etkisiyle motosiklet devrilirken, yaralıların düştükleri yerden kalkarak ayrı ayrı kaldırımlara gittiği yer aldı. Yaralılara ilk yardım, çevrede iş yerleri bulunan esnaf ve olay yerinden geçen vatandaşlar tarafından yapıldığı da görüntülere yansıdı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

--------------

Kaza anı (güvenlik kamerası)

Yaralılara ilk yardım yapılması

Yaralıların ambulansa konulması

Alkollü sürücünün polise yalvarması ve alkolmetreye üflemesi

386 MB/// 03.29"

HABER- KAMERA: Mithat ABAKAN/MANAVGAT (Antalya),

===============================================

Fotokapanlarla vahşi hayvanları görüntülüyor

Karabük'ün Safranbolu ilçesinde yaşayan Mehmet Konak(48), doğaya bıraktığı yiyecekleri yiyen yaban hayvanlarını kurduğu fotokapanlarla gözlemliyor. Fotokapanlar ender görülen küçük akbabayı görüntüledi.

Ankara'da düzenlenen Game Faır 2018 Av Doğa Festivali'nde 'Yılın Avcısı' seçilen Mehmet Konak, haftanın birkaç günü Safranbolu'ya bağlı Kadıbükü Köyü'nden geçen Araç Çayı kenarındaki kulübesinde doğayla başbaşa kalıyor. Mehmet Konak, yaban hayvanlarının aç kalmaması için doğaya bıraktığı yiyecekleri yiyen yaban hayvanlarını çeşitli noktalara yerleştirdiği 2 adet fotokapanla izliyor. Fotokapanlara 1 yılda Türkiye'de nadir görülen, Karabük'te de ilk defa görüntülenen 2 küçük akbaba ile şahin, doğan, kurt, çakal, tilki, domuz, sansar, sincap gibi hayvanlar yansıdı.

Mehmet Konak doğadaki vahşi yaşamı merak ettiğini belirterek, "Bir sürü hayvanı görüntüledim. Onları daha sonra inceliyorum. Hiç beklemediğim bir olay oldu. Küçük akbaba görüntüye girmiş. Buralarda olmayan, ülkemizde de az bulunan bir tür. Onu da görüntüledim, inceledim. Onu görünce çok heyecanlandım. Çift geldiler. Büyük bir ihtimalle eşi ile beraber gelmiş. Bir daha da görmedim, galiba göç etti. Demek ki tam göç güzergahında bulunuyormuşuz burada." dedi.

Karacalar için saman ve buğday, diğer hayvanlar içinde mısır, meyve ve tavuk eti verdiğini, sonra da onları fotokapanlarla görüntülediğini ifade eden Konak, "Onların hareketleri, beslenmeleri hoşuma gidiyor. Böyle bir merakım var. Avcılık olduğu kadar doğaya da sevgimiz ve saygımız var. Doğayı seviyorum ben. Avcılar insanlar tarafından hayvanları öldüren kişiler gibi görülüyor ama değil. Asıl korumacılar avcılardır. Geçen sene aracımla doğaya 6 ton yem bıraktım, hayvanlar aç kalmasın diye. Bütün hayvanları elimizden geldiği kadarıyla korumaya çalışıyoruz. Yani avcılık sırf öldürme değildir. Avcılık ayrı bir meziyettir." diye konuştu.

Ayrıca Konak, arkadaşının yavruyken bir kedinin ağzından alıp kendisine getirdiği ala karganın iyileştiğini, ona 'Abbas' adını verdiğini, bir süre sonra doğaya bırakacağını, ancak karganın kendisine çok alıştığını bu yüzden de gelip gideceğine inandığını söyledi.

Konak, geçen mayıs ayında kuyruksallayan kuşlarının kamyonetinin turbo kısmına yuva yaptığını görünce aracını çalıştırmayıp bir süre evine gidip gelmek için başka araç kullanmasıyla hafızalara yer etmişti.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-Mehmet Konak'ın doğaya yiyecek bırakması, küçük akbabalar ile bazı yaban hayvanları(fotokapan görüntüsü)

-Mehmet Konak'ın açıklaması

-Mehmet Konak'ın kafesteki ala kargayı beslemesi

Süre: (06.00) Boyutu: (666 MB.)

Haber-Kamera: Bülent DİKTEPE/SAFRANBOLU(Karabük),

==========================================

Denizli Büyükşehir'den miniklere çevre eğitimi

Denizli Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı, çocuklara çevre bilincini aşılamak ve çevre konusunda duyarlılığı artırmak amacıyla anaokullarında eğitimlere başladı.

Denizli Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı, Hayme Hatun Anaokulunda eğitim programı düzenlendi. Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanı Naciye Kapukıran ile personeli eğitimde bilgiler verdi. Çevre kirliliğine neden olan faktörler ve çevrenin nasıl korunması gerektiği, atık türleri, katı atıkları azaltmak için neler yapılabileceği ardından geri dönüşümün faydaları ve 'sıfır atık' konuları hakkında öğrenciler bilgilendirildi. Ayrıca, Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı tarafından 'Çevre ve Atık Yönetimi' konularında öğrencilere sunum yapıldı. Öğrencilerin büyük ilgi gösterdiği eğitim sonunda öğrencilere çevre bilinci farkındalığı sağlamak amacıyla Denizli Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanan yap-boz, tişört, şapka, defter ve kalemlik hediye edildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

Öğrencilerden görüntü

Sınıftaki eğitimden görüntü

Haber: Ramazan ÇETİN/ DENİZLİ,

================================================

Ayağı ampute edilen kedi, onu bulan turistle Almanya'ya gidecek

Antalya'nın Manavgat ilçesinde Alman Andre Finkemeyer tarafından sokakta bulunan yaralı kedinin ön sol ayağı ampute (kesildi) edildi. Kediyi bulan Finkemeyer hayvanı Almanya'ya götürmek istedi. Kedinin tedavisi ve yasal prosedürlerin tamamlanmasının ardından Finkemeyer ile gidebileceği belirtildi.

Manavgat'ın Side Mahallesi'ndeki 5 yıldızlı bir otelde ailesiyle birlikte tatil yapan Alman Andre Finkemeyer adlı turist, 26 Kasım akşamı sokakta, ön ayağı yaralı halde gördüğü sokak kedisini yanına alarak otel yetkililerine durumu haber verdi. Otel yetkilileri tarafından veterinere götürülen kedinin muayenesinde ön sol ayağının, muhtemelen bir araç çarpması sonucu yaralandığı, yara nedeniyle tamamen şişen ayağı kedinin kullanamadığı tespit edildi. Kediyi birkaç gün izleyen veteriner hekim, yaralar nedeniyle vücut bütünlüğünün tehlikeye girdiğini belirleyerek, ön sol ayağını ampute etti. 3 ayaklı olarak kedinin yeni haline uyum sağladığı görülürken, dikişlerinin de önümüzdeki günlerde alınacağı belirtildi. Alman turist Finkemeyer kediyi Almanya'ya götürmek istediği kaydedildi.

'SOL AYAĞI TAMAMEN TERS DÖNMÜŞTÜ'

Otelin Halkla İlişkiler Müdürü Derya Altmış, kedinin 26 Kasım'da kendisinin nöbetçi olduğu gece otelde kalan misafirler tarafından bulunarak getirildiğini belirterek, "Hep birlikte baktık, yürüyemiyordu. Sol ayağı tamamen ters dönmüştü. Ertesi gün hemen veterinere götürdük. Maalesef ampute edilmek zorundaydı ayak. Onu da hemen ameliyat ettirdik" dedi.

'ALMANYA'YA GÖTÜRMEK İSTİYORLAR'

Otelde kalan misafirlerin kediyi Almanya'ya götürmek istediğini söyleyen Derya Altmış, "Tesisimizde kalan ve kediyi bulan misafirlerimiz, kediyi sahiplenmek istedi. Almanya'ya götürmek istiyorlar. Almanya'ya hayvan götürülmesi eskisi gibi değil. 3-4 ay bir karantina dönemi var. Aşıları tamamlandıktan sonra, kanı Ankara'ya gönderildikten sonra kendileri gelip Almanya'ya götürecek" diye konuştu.

'KESMEK ZORUNDA KALDIK'

Veteriner hekim Mustafa Koç da kediye ilk muayenesini yaptıklarında ön sol ayağında sinirlerin koptuğunu, bu nedenle de ayağını sürüdüğünü fark ettiklerini anlattı. Mustafa Koç, şöyle dedi:

"Ayakta yaralarının sürtünmeden kaynaklanan yaralar olduğunu, enfeksiyon kaptığını ve ayakta tüm vücudu kaplayacak bir enfeksiyon olabilmesi ihtimaline karşı da ayağı ampute etmek zorunda kaldık. Ampute kararını verirken oldukça zorlandık. Bu nedenle kediyi 2-3 gün izledik. Ön ayak sürekli yerde sürünmekteydi. Yara kapmış, yaralar şişirmiş ve tüm ayağı kaplamış durumdaydı. Antibiyotik tedavisiyle birlikte o ayağı kesmek zorunda kaldık."

'ÇOK DAHA SAĞLIKLI, ÇOK DAHA AKTİF OLACAK'

Kedinin yeni durumunun çok sağlıklı olduğunu da aktaran veteriner hekim Mustafa Koç, "Şu anda 3 ayaklı olarak gerçekten çok daha sağlıklı, çok daha aktif bir kedi olacağını inanıyoruz. Şu anda kendisi burada duruyor. Amputasyon işlemi gerçekleştikten sonra bir adaptasyon süreci var, dikişlerinin alınma süreci var, antibiyotik tedavisini tamamlanma süreci var. Onları tamamladıktan sonra otele teslim edeceğiz" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

--------------

Kedinin klinikte yuvasından görüntü

RÖP 1: Derya Altmış (2 parça)

RÖP 2: Mustafa Koç (veteriner)

Kediden detay görüntü

344 MB/// 03.06"

HABER- KAMERA: Mithat ABAKAN/MANAVGAT (Antalya),

===============================================

Büyüdüğü kreşe öğretmen oldu

Bursa'da annesinin işçi olarak çalıştığı firmanın kreşinde büyüyen Kadriye Ateş (24), 17 yıl aradan sonra, geçen yıl aynı kreşte öğretmen oldu. Ateş, "Büyüdüğüm, yuva olarak gördüğüm yerde öğretmen olmak benim için çok güzel bir duygu" dedi.

Bursa'da 1998 yılında, henüz 4 yaşındayken Kadriye Ateş, annesinin nakış işçisi olarak çalıştığı Yeşim Tekstil bünyesindeki Yeşim Kreşi'ne gitti. İki yıl sonra ilkokula başlayan Ateş, eğitim hayatının devamında Necati Bey Kız Meslek Lisesi Çocuk Gelişimi bölümünden mezun olup, büyüdüğü kreşe öğretmen olarak geri döndü. 5 yaş grubu çocuklara eğitim veren Ateş, "Burada 1 yıldır öğretmenlik yapıyorum. 1998 yılında buraya geldiğimde 4 yaşındaydım. 4 yaşından 6 yaşına kadar burada çocukluğumun en güzel yıllarını geçirdim" dedi.

Çocukluğunda öğretmen olma hayalleri kurduğunu söyleyen Ateş, "Öğretmenlerim bana çocukken çok güzel duygular vermişler ki; küçükten beri öğretmen olmak istiyordum. Lisede çocuk gelişimi bölümünden mezun oldum. Okul bittikten sonra buraya başlamak benim için güzel bir duygu. Çünkü büyüdüğüm yuva burası. Çocuklarla çok güzel anlaşıyoruz. Zaten çocukları sevmesek bu mesleği yapamazdık" diye konuştu.

ÖĞRETMENİYLE MESLEKTAŞ OLDU

Kadriye Ateş, kreş döneminde öğretmeni olan Meral Akarsu ile şimdi meslektaş oldu. Birlikte çalışmaktan çok mutlu olduklarını söyleyen Akarsu, "20 yıldır burada öğretmenlik yapıyorum. İlk geldiğim senelerde Kadriye ile tanışmıştım, öğrencimdi. Çok sevecen ve sıcakkanlı bir çocuktu. Yıllar sonra tekrar birlikte olacağımız hiç aklıma gelmezdi. Ama geldiğinde çok şaşırdım. O sıcaklığını hala hissediyorum. Kadriye'ye karşı bir anne, bir abla gibiyim. Yeri geldiğinde arkadaş, meslektaş oluyoruz, yeri geldiğinde bilemediklerini, eksiklerini tamamlıyorum" dedi.

ANNELER FABRİKAYA, ÇOCUKLARI KREŞE

Bu arada 6 aylıktan 6 yaşına kadar çocukların bakımını üstlenen kreş, 30 yıldır firma bünyesinde çalışan kadınların çocuklarının bakımını ücretsiz üstleniyor. Firmada çalışan kadın ofis çalışanları ve kadın işçiler, mesai saatlerinden önce çocuklarını kreşe bırakıp çıkışta çocuklarını alıyor. Kreş yöneticisi Pembegül Dindar, "Çocuklarımıza hem eğitim veriyor, hem de bakımlarını üstleniyoruz. Bu kreşin açılma nedeni fabrikamızın kadın istihdamını arttırmak ve çocuklarına bakacak kimsesi olmayanlara yardımcı olabilmekti. Firmamız çocuklarımız için ne gerekiyorsa yapıyor. Yeni doğum yapan anneler için olan yasal izinlerin haricinde emzirme iznimiz de var. Çocuklarımız 1 yaşına gelene kadar anneleri mesai saatlerinde buraya gelip, onları emzirebiliyor" şeklinde konuştu.

'RAHATLIKLA ÇALIŞIYORUM'

Yeşim Tekstil bünyesinde 8 yıldır işçi olarak çalışan Sevinç Kocabeyler de, "Daha önce büyük kızımı getirirdim. Şimdi küçük çocuğumu getiriyorum. Çok memnunum. İçim rahat bir şekilde bırakabiliyorum çocuğumu. Kendim de rahatlıkla çalışabiliyorum" dedi.

Görüntü Dökümü:

--------------------------

-Kadriye Ateş'in çocuklarla ilgilenmesi

-Kreşteki çocuklardan detaylar

-Temizlik ve bakımdan detaylar

-Çocuğunu bırakan ve alan kadınlar

-Röportajlar

Dosya Adı: 1311kres

Süre: 5.02 Boyut: 565 MB

Haber/Kamera: Enver Fatih TIKIR/BURSA,