Dha Yurt Bülteni-4

1)SAMSAT' TA DEPREMZEDE ÖĞRENCİLERİN İLK DERSİ DEPREM TATBİKATI OLDU

ADIYAMAN'ın Samsat İlçesi'nde meydana gelen 5.5 büyüklüğünde depremin ardından bugün hasarlı olduğu için kapatılan okullar yerine çadırda ders verilmeye başlandı. İlçedeki 1890 öğrenci, kurulan çadırlarda eğitime yeniden başlarken, ilk dersleri ise deprem tatbikatı oldu.

Geçen perşembe günü meydana gelen depremin ardından birçok bina gibi Samsat ve köylerdeki 1890 öğrencinin eğitim gördüğü 10 okulda da orta ve ağır hasar oluştu. Hasar oluşan okullarda eğitimin riskli olduğunun saptanmasının ardından ara verilen eğitime, kurulan geçici çadırlarda bu sabah yeniden başlandı. Okula dönüştürülen büyük çadırlarda yeniden eğitime başlanması nedeniyle düzenlenen törene Adıyaman Milli Eğitim Müdürü Mete Kızılkaya, öğretmenler ve öğrenciler katıldı. Saygı duruşu ve istiklal marşının okunmasın ardından öğrenciler kurulan çadırlara girdi.

147 öğretmenin 40 çadırda eğitim vereceği 1890 öğrencinin ilk dersi ise deprem tatbikatı oldu. Deprem tatbikatı ile eğitimlerin yeniden başladığı ilçede depremzede öğrencilere konuşan İl Milli Eğitim Müdürü Mete Kızılkaya, "Perşembe günü saat 14.07'de depremden sonra bugün ilk defa okula geldiniz. Hep beraber buradayız. Bizler eğitim ordusu olarak bugün iş başına tekrar başlıyoruz. Sıkıntılarımız eksikliklerimiz olacak ama hepsi hemen telefi edilecek. Eğitimlere şimdilik çadır okullarda devam edeceğiz. 15 gün sonrada konteynerlerimizi gelecek ve Haziran ayı sonuna kadar bu şekilde eğitim devam edecek. Mevcut okullar yıkılarak yenisi yapılacak ve gelecek ders yılında yeni binalarımıza geçiş yapacağız" dedi.

Konuşmaların ardından öğretmenler tarafından öğrencilere deprem anında yapması gerekenler uygulamalı olarak anlatıldı ve daha sonra çadırlarda ders işlenmesine başlandı.

Görüntü Dökümü

---------------------------------

Öğrencilerin toplanması

Saygı duruşu ve istiklal marşının okunması

İl Milli Eğitim Müdürü Mete Kızılkaya'nın açıklaması

Öğrenciler çadırlara gitmesi

Çadırda eğitim görmesi

Öğrencilere deprem tatbikatı yapılması

Öğretmenler tatbikatı anlatması

Çadırlarda ders gören öğrenciler ile röp.

Öğrenciler sıraların altına girmesi

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Mahir ALAN-ADIYAMAN-DHA)

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 200 MB

================================================

2)HDP'Lİ BALUKEN, DEMİREL VE TAŞÇIER HAKKINDA 10'AR YILA KADAR HAPİS İSTEMİ

HDP Milletvekilleri İdris Baluken, Çağlar Demirel ve İmam Taşçıer hakkında 'Cumhurbaşkanına hakaret', 'Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret' ve 'Türk milletini, Cumhuriyeti ve Türkiye Büyük Millet Meclisini alenen aşağılama' suçlarından 3.5 ile 10 yıla arasında hapis cezası istemiyle dava açıldı.

HDP'nin tutuklu Milletvekilleri İdris Baluken ve Çağlar Demirel ile İmam Taşçıer hakkında, 10 Ekim 2015 tarihinde Diyarbakır'ın Sur İlçesi'nde devam eden hendek-barikat operasyonlarını protesto eylemi sırasında yaptıkları konuşma nedeniyle Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nca başlatılan soruşturma tamamlandı. Soruşturma sonunda hazırlanan ve Diyarbakır 12'nci Asliye Ceza Mahkemesi'nce kabul edilen iddianamede 3 milletvekilinin 'Cumhurbaşkanına hakaret', 'Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret' ve 'Türk milletini, Cumhuriyeti ve Türkiye Büyük Millet Meclisini alenen aşağılama' suçlarından 3.5 ile 10'ar yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.

BAŞBAKAN DAVUTOĞLU'NA HAEKARET

İddianamede Çağlar Demirel, İmam Taşçıer ve İdris Baluken'in PKK terör örgütüne yakın bir televizyon kanalında canlı olarak yayınlanan programda yaptıkları konuşmada, Türkiye Cumhuriyeti'ni ve Türk Milletinin birliğini temsil eden Cumhurbaşkanı'nın onur, şeref ve saygınlığını rencide ettikleri belirtildi. Şüpheli İmam Taşçıer'in, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Ahmet Davutoğlu ve Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan'ın, şüpheli İdris Baluken'in ise Türkiye Cumhuriyet Başbakanı Ahmet Davutoğlu'nun onur, şeref ve saygınlıklarına saldırdığını kaydeden savcı, şüphelilerin ifadelerinde suçlamaları kabul etmediğini belirtti.

HDP'li 3 milletvekilinin bu suçlardan yargılamasına önümüzdeki günlerde başlanacağı belirtildi.

Felat BOZARSLAN/DİYARBAKIR, -

======================================================

3)KARAYOLU ÜZERİNDE ÖLÜ BULUNDU

TEKİRDAĞ'ın Ergene İlçesi'nde 69 yaşındaki Zilabeddin Akgül, karayolu üzerinde ölü olarak bulundu. Başından darbe izi bulunan Akgül'e bir aracın çarpma ihtimali üzerinde duruluyor.

Ergene'nin Ulaş Mahallesi'nde karayolu üzerinde bir kişinin kanlar içinde yattığını görenler, durumu jandarmaya bildirdi. Olay yerine giden jandarma ekipleri yerde yatan ve ölen kişinin Zilabeddin Akgül olduğunu belirledi. Jandarma ve Cumhuriyet savcısının incelemesinin ardından ölen Zilabeddin Akgül'ün cesedini otopsi için Çorlu Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Olayla ilgili olarak Ulaş Jandarma Karakol Komutanlığı ekipleri, bölgedeki güvenlik kameralarını incelemeye alıp, soruşturma başlattı. Akgül'ün bir aracın çarpması sonucu hayatını kaybettiği üzerinde duruluyor.

Görüntü Dökümü

--------------------

Jandarma araçları

Olay yerinden detaylar

Jandarmanın çalışması

Cesedin kaldırılması

Detaylar

Haber-Kamera: Mehmet YİRUN/ERGENE(Tekirdağ), -

====================================================

4)'FETÖ SORUŞTURMASI' DİYE KORKUTTULAR 8 BİN LİRASINI DOLANDIRDILAR

ADANA'da, kendilerini 'savcı' ve 'polis' olarak tanıtıp, "FETÖ soruşturması yürütüyoruz" diyen telefon dolandırıcılarının hesabına ikinci kez para yatırmaya gelen 57 yaşındaki Selahattin Demiryağ, PTT görevlileri tarafından fark edilip engellendi.

Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü'nde çalışan Selahattin Demiryağ'ı telefonla arayan dolandırıcılar, kendilerini 'savcı' ve 'polis' olarak tanıtıp "FETÖ soruşturması yürütüyoruz. Örgüte para yardımı yapanlar senin hesabını kullanmış, gözaltına alınır, işinden ve parandan olursun" diye tehdit etti. Dolandırıcılara inanan Demiryağ, banka hesabından çektiği 8 bin 100 lirayı PTT'den dolandırıcıların verdiği hesaba yatırdı. Parayı çeken dolandırıcılar, ikinci kez arayıp, Demiryağ'a "Yatırdığın para elimize ulaştı, başka varsa onu da yatır. Biz tespit edersek, senin için hiç iyi olmaz" dedi. Korkan Selahattin Demiryağ, yeniden bankaya gidip, kalan son parası olan 3 bin 800 TL'yi de çekti. PTT şubesine gelen Demiryağ, parayı yatırmak isterken telefonla sürekli görüşme yaptığını fark eden güvenlik görevlisi tarafından engellendi.

Kısa süre önce 8 bin 100 lira yatırdığını söyleyen Demiryağ, "Bana 'İşinden olursun' dediler. Bu yaştan sonra işimden olmaktan korktum. Daha önce gazetelerde böyle haberler okudum. Benim başıma geleceği aklıma gelmezdi. Parayı yatırdım, sonra yeniden arayıp istediler. Bankadan çekip yatırmak için geldim, güvenlik elemanları engelledi" diye konuştu.

Demiryağ'ın yatırdığı paranın merkez otogardan çekildiği belirlendi. Şikayetçi olan Selahattin Demiryağ ifade için Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü.

Görüntü Dökümü

------------------------

Dolandırılan şahsın olayı anlatması

Telefonla olayı bir arkadaşına anlatması

Dolandırılan şahsın konuşması

Dolandırılan şahsın PTT önünde görüntüleri

Şahsın polisle konuşması

Polis aracına bindirilmesi

PTT şubesi önünden genel görüntüler

SÜRE: 05'30" BOYUT: 616 MB

Haber-Kamera: Fatih KARAÇALI/ADANA,

==============================================

5)TÜRKAN ELÇİ: YAŞAM HAKKININ KUTSAL SAYILACAĞI YARINLARI TALEP ETMEKTEN GERİ DURMAYACAĞIZ

DİYARBAKIR'ın Sur İlçesi'nde 28 Kasım 2015 tarihinde basın açıklaması yaptıktan sonra, güvenlik güçleriyle çatışmaya giren teröristlerin kaçışı sırasında yaşamını yitiren Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi'nin eşi Türkan Elçi, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, "Yaşam hakkının kutsal sayılacağı yarınları talep etmekten geri durmayacağız" dedi.

8 Mart Dünya Kadınlar günü nedeniyle Diyarbakır Barosu'na bağlı kadın avukatlar tarafından bir basın açıklaması yapıldı. Basın açıklamasında Tahir Elçi'nin eşi Türkan Elçi'nin mesajını Avukat Aslı Pasinli okudu. Mesajında bölgede yaşanan acımasız, adı konmamış bir savaşta toplumun tüm fertlerinin mağduriyetini anlatmakta sözcüklerin kifayetsiz kalacağının bilincinde olduğunu belirten Elçi şunları dile getirdi:

"Gün yüzünü bir daha göremeyeceğimiz bir kuyunun dibindeki umutsuzluğun hakim olduğu, tarihi bir zamandan geçtik. Bölgemizdeki kadınlara dair yaşanan sorunlar, bilhassa birtakım çarpıtmalarla medeniyetten uzak kalmışlık, geri kalmışlık, ilkellikle ifade edilmeye çalışılmıştır. Oysa bizim şu an dünyanın dört bir yanında yaşayan her kadının yaşadığı problemlerin yanında daha derin daha içinden çıkılmaz kördüğüm haline gelmiş toplumsal problemlerimiz söz konusudur. Hakkın, hukukun adaletin işlemeyen mekanizmaları, bizim yaşam alanlarımıza sirayet edişi daha vahim bir hal almıştır. Kocalarının, çocuklarının katledilmesiyle kadınlarımızın omuzlarına altından kimselerin kolay kolay kalkamayacağı yükler yüklenmiş, ömrünün sonuna kadar yas havasının hakim olduğu bir dünyaya hapsedilmiştir. Zannımca, son yıllarda Suriye dışında bizim kadar mağduriyet yaşayan, eziyet gören, savaşın ateşine itilen başkaca bir toplum yoktur. Daha yaşanılır bir dünya için, yetim kalan çocuklarımızın hakkı için, sokak ortasında beyaz tülbendiyle devrilen, savaş artığı evini omuzlarında taşıyan kadınlarımızın hakkı için, adaletin, hukukun hakim olacağı, yaşam hakkının kutsal sayılacağı yarınları talep etmekten geri durmayacağız."

Felat BOZARSLAN- Ahmet ÜN/DİYARBAKIR, -