Hekimler, Bakan Koca'nın Kurucusu Olduğu Hastanenin Önünde İzin Verilmeyen Açıklamayı İTO'da Yaptı: "Tekelci Sağlık Sermayesinin Gerçek Yüzü, Bu...

Haber: ÇAĞATAN AKYOL - Kamera: SADIK KARAKULOĞLU

Özel hastanelerde çalışmalarını kısıtlayan yönetmelik değişikliğine karşı çıkan hekimler, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın kurucusu olduğu Medipol Hastanesi'nin önünde yapmalarına izin verilmeyen basın açıklamasını İstanbul Tabip Odası'nda (İTO) yaptı. Dr. Hasan Oğan, "Hastalarımızın sağlığı ve hekim seçme özgürlüğü, sizlerin üzerinde kirli oyunlar oynayacağınız bir alan değildir. Çıkarı için her yolu mübah gören tekelci sağlık sermayesinin gerçek yüzü, bu yönetmelik ile bir kez daha ortaya çıkmış bulunmaktadır" dedi.

Hekimler, Sağlık Bakanlığı tarafından 6 Ekim'de Resmi Gazete'de yayınlanan ve özel hastanelerde çalışmalarını kısıtlayan Özel Hastaneler Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik'i, bugün Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın kurucusu olduğu Medipol Mega Bağcılar Hastanesi'nin önünde protesto etmek istedi. İTO üyeleri ve uzman hekimlerin beyaz önlüklerini hastane önüne bırakacağı eylem için polis ekipleri hastane çevresinde yoğun güvenlik önlemi aldı. Hastaneye gelmek isteyen İTO Başkanı Nergis Erdoğan'ın da aralarında olduğu bir grup hekimin aracı, Mahmutbey metro durağında polis tarafından durduruldu. Hekimler burada alıkonurken sadece Nergis Erdoğan ile bir hekimin hastane önüne gitmesine izin verildi. Basın mensuplarının ise hastane önüne geçerek görüntü almasına müsaade edilmedi. Hastanenin onkoloji kısmında bir araya gelen bir grup hekim, beyaz önlüklerini yere bıraktı. Hekimlerin açıklama yapmasına ise izin verilmedi.

PINAR SAİP: BASIN AÇIKLAMASI HAKKIMIZ ENGELLENDİ

Hekimler, Medipol Mega Bağcılar Hastanesi'nin önünde izin verilmeyen açıklamayı, Cağaloğlu'ndaki İTO binasında yaptı. Eski İTO Başkanı Pınar Saip, hastaneye giderken yaşadıkları süreci anlattı. "Polis ekipleri çevremizi çevirdi ve fiili olarak bizi hareketsiz hale getirdiler" diyen Saip, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hastaneye kadar yürüyerek bile ulaşmamızı engellediler ama yine de hekim arkadaşlarımız oradaydı. Biz, burada, anayasal güvencemiz olan basın açıklaması hakkımızın bile engellendiğini görüyoruz. Bu yönetmelik çok önemli. Her kesimden hekim arkadaşlarımızın geleceği açısından hem de hastalarımızın geleceği açısından çok önemli. Sadece özel zincir büyük hastanelere hastalarımızın sağlığı emanet ediliyor. Bu, çok tehlikeli bir gelişme. Bir an önce bu yönetmeliğin geri çekilmesini istiyoruz."

HASAN OĞAN: MUAYENEHANESİ OLAN HEKİMLERİN BÜYÜK ÇOĞUNLUĞU ÖZEL HASTANELER İLE SÖZLEŞME İMZALAYAMAYACAK

İTO adına hazırlanan ortak açıklamayı okuyan Dr. Hasan Oğan da 7 Ocak'ta yürürlüğe girecek yönetmelikle ilgili, "Binlerce hasta, yıllardır sağlığını emanet ettiği hekimlerini bırakmak zorunda kalacak. Hekimler de istemedikleri halde yıllardır tedavilerini üstlendiği hastalarının tedavilerini yarıda kesmiş olacaklardır" değerlendirmesini yaptı. Oğan, şöyle konuştu:

"6 Ekim 2022 tarihinde yayınlanan yönetmelik gereği hekimler, 7 Ocak 2023 tarihinden itibaren, özel sağlık kuruluşları ile sözleşme imzalamadıkları takdirde hastalarını bu kuruluşlarda tedavi edemeyecekler. Hasta-hekim ilişkisinin kökleri asırlar öncesine uzanır ve bu ilişki, iktidarın sermaye lehine müdahalesi ile bozulmaz, bozulmamalıdır. Sağlık Bakanlığı, bu düzenleme ile tekelci sağlık sermayesinin zincir hastane patronları ile şehir hastanelerinin müteahhit patronlarının çıkarları için hekimler ile hastalar arasındaki bu kadim ilişkiye müdahale etmektedir. Getirilen bu düzenleme ile ancak küçük bir azınlık sözleşme yapabilecek, muayenehanesi olan hekimlerin büyük çoğunluğu ise özel hastaneler ile sözleşme imzalayamayacaktır. Hastalar, zorunlu olarak özel hastane patronlarının seçtiği ve dayatılan koşulları zorunlu olarak kabul eden hekimlere tedavi olmak zorunda kalacaklardır.

HASTANIN HEKİMİNİ SEÇME HAKKINA SALDIRIDIR: Bu durum, hastanın en temel hakkı olan hekimini seçme hakkına doğrudan saldırıdır. Bu saldırıyı gerçekleştiren Sağlık Bakanlığı'nın esas görevi ise sağlık sermayesinin çıkarlarını kollamak değil, hasta haklarını korumaktır. 7 Ocak 2023 tarihi itibarıyla artık hastalar, örneğin gebelik sürecini izleyen ve doğumunu gerçekleştirecek olan, yıllardır kanser tedavisini takip eden, gerektiğinde cerrahi müdahalesini yapacak olan hekimlerini, anne babalar ise çocuklarının doğumdan itibaren izlemlerini ve tedavilerini yapan ve gerektiğinde hastane yatışlarını sağlayan hekimlerini kaybedeceklerdir. Hastalar ve aileler, yaşadıkları bu kaotik durumdan kaygı duymakta ve bir an önce hekim seçme hakkına müdahale eden bu yönetmeliğin geri çekilmesini ve kendi hekimlerine kavuşmayı istemektedirler.

TEKELCİ SAĞLIK SERMAYESİNİN GERÇEK YÜZÜ BİR KEZ DAHA ORTAYA ÇIKTI: Biz, hekimler olarak, hiçbir kamu yararı gözetilmeksizin çıkarılmış olan, Sağlık Bakanı Koca'nın eski yönetim kurulu başkanı olduğu Medipol hastane zinciri dahil olmak üzere sadece bir avuç özel hastane zincirinin çıkarını gözeten, arkasında anlamadığımız hedeflerin, oyunların bulunduğunu düşündüğümüz 6 Ekim 2022 yönetmeliğinin bir an önce geri çekilmesini ve hastalara mağduriyet yaşatılmamasını istiyoruz. Biliyoruz ki zincir hastaneler, biz hekimleri bağımsız çalışma seçeneğimiz olmaksızın kendi sağlık kuruluşlarında köle gibi çalıştırmak, istedikleri koşulları dayatmak ve hastalara yüksek bedeller ödetmek istemektedirler. Geçmişte olduğu gibi şimdi de buna izin vermeyeceğiz. Hastalarımızın sağlığı ve hekim seçme özgürlüğü, sizlerin üzerinde kirli oyunlar oynayacağınız bir alan değildir. Çıkarı için her yolu mübah gören tekelci sağlık sermayesinin gerçek yüzü, bu yönetmelik ile bir kez daha ortaya çıkmış bulunmaktadır.

BİLİNİZ Kİ ARTIK YOLUN SONUNA GELİNDİ: Hastalardan yasal olarak SUT (Sağlık Uygulama Tebliği) bedelinin yüzde 200'ü kadar alınabilecek olan, ancak uygulanan etik dışı yöntemlerle bunun çok ötesinde ilave ücreti hastalardan alan sağlık patronları; biliniz ki artık yolun sonuna gelindi. Sorun, Bakan Koca'nın söylediği gibi yapılan işlemlerin kayıt altına alınması sorunu değildir. Hekimlerin sağlık kuruluşlarında yaptıkları tüm işlemler, halihazırda mevcut yasalar gereği bakanlığa bildirilmektedir. Sorun, sağlıkta planlama sorunu da değildir. Sorun, zincir hastanelerinin İstanbul başta olmak üzere büyük şehirlerde devlet eliyle kupon arsalara çökmesi ve kar beklentisinin düşük olduğu Anadolu şehirlerinde hastane açmaktan kaçınmasıdır. Sorun, uygulanan yanlış politikalarla halkı kamu hastanelerinde randevu bulamaz hale getirip tekelci zincir hastanelerine yönlendirme sorunudur. Sorun, sağlık sistemini sağlık sermayesinin kar odaklı hedeflerine göre kurgulayıp halkın sağlık hizmeti talebi üzerinden etik dışı yöntemlerle para kazanmak isteğidir.

TEK BİR HEKİMİN DAHİ MUAYENEHANESİNİN KAPANMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ: Tüm hekimler olarak, halkımızın hekimini seçme hakkını, mesleki bağımsızlığımızı ve serbest meslek hakkımızı sonuna kadar savunacağız ve asla tekelci sağlık sermayesi ile iktidarın iş birliği içinde kurguladıkları sisteme teslim olmayacağız. İstanbul Tabip Odası olarak, 6 Ekim 2022 yönetmelik değişikliğine bağlı tek bir hekimin dahi muayenehanesinin kapanmasına izin vermeyeceğiz. Hastalarımızın daha fazla mağduriyet yaşamaması, ortaya çıkan bu kaotik durum nedeniyle daha fazla endişe ve kaygı duymamaları için acilen 6 Ekim 2022 yönetmelik değişikliklerinin geri çekilmesini talep ediyoruz."