Husiler Hadi'nin Evini Yağmaladı - Son Dakika
Güncel

Husiler Hadi'nin Evini Yağmaladı

Yemen'de Husi'lerin serbest bırakması sonrası Sana'dan Aden'e giden Cumhurbaşkanı Hadi'nin evi, militanlarınca yağmalandı. Hadi'nin 3 akrabasının da kaçırıldığı iddia edildi.

21.02.2015 15:18  Güncelleme: 16:03

Yemen'de Husilerin ev hapsinde tuttuğu, istifa eden Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur el-Hadi'nin serbest bırakıldıktan sonra başkent Sana'dan ayrılarak ülkenin güneyindeki Aden'e ulaştığı ve evinin Husi militanlar tarafından yağmalandığı belirtildi.

Aden valiliğinden üst düzey bir yetkili, Sana'dan ayrılan Hadi'nin, Aden'e ulaştığını belirtti.

Eski cumhurbaşkanına yakın kaynaklar ise Hadi'nin Husilerin bilgisi olmadan Sana'daki evinden ayrıldığını ileri sürdü.

Görgü tanıkları Hadi'nin ayrılmasınından sonra evinin Husi militanlar tarafından yağmalandığını, bu sonra da evin bekçilerinden birinin açılan ateş sonucu yaralandığını anlattı.

Öte yandan istifa eden hükümetin Enformasyon Bakanı da twitter hesabından yaptığı açıklamada "Cumhurbaşkanı Hadi'nin evinden ayrılarak Aden'e gitmesinin ardından Başbakan Halid Mahfuz Bahhahve Dışişleri Bakanı Abdullah es-Sayadi'nin evleri etrafındaki güvenlik artırıldı" ifadesini kullandı.

Geçen yıl eylül ayında başkent Sana'da kontrolü sağlayan Husiler ile yönetim arasında 21 Eylül'de, "3 gün içinde yeni hükümet kurulması, Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadi'nin hiçbir siyasi partiye üye olmayan birine başbakanlık görevini vermesi, petrol ürünlerine yapılan zamların düşürülmesi" gibi maddelerin yer aldığı anlaşma imzalanmıştı. Hadi, Ofis Müdürü Ahmed Avad bin Mübarek'i hükümeti kurmakla görevlendirmiş ancak tepkiler üzerine bu görev Halid Mahfuz Bahhah'a verilmişti.

Bahhah hükümetinin kurulmasının ardından da Husilerin kentlerden çekilmemesi ve sonrasında Cumhurbaşkanlığı Ofis Müdürü Mübarek'in kaçırılmasıyla ülkede gerginlik daha da tırmanmıştı.

Bu gelişmeler üzerine hükümet ve Cumhurbaşkanı Hadi'nin ocak ayında istifa etmesinin ardından Husiler, 6 Şubat'ta, ülkedeki siyasi geçiş sürecini belirleyecek "Anayasa Manifestosu" adıyla bir bildiri açıklamıştı. Husiler ayrıca Hadi'yi başkent Sana'daki ev hapsinde tutuyordu.

GÖRÜŞMELER ASKIYA ALINDI

Yaşanan olayların ardından ülkedeki siyasi oluşumlar ve Husi Ensarullah Hareketi arasında süren görüşmeler askıya alındı.

Husilerin 6 Şubat'ta ülkedeki siyasi geçiş sürecini belirleyecek, "Anayasa Manifestosu" adıyla bir bildiri yayınlamasından sonra yaklaşık iki haftadan bu yana, "Barış ve Ulusal Ortaklık Anlaşması"nı imzalayan siyasi taraflar, BM Yemen Özel Temsilcisi Cemal bin Ömer gözetiminde başkent Sana'daki bir otelde, ülkedeki krizin çözümü için görüşmeler yapıyor.

GÖSTERİLERDE 1 KİŞİ ÖLDÜ

Öte yandan, Yemen'in orta kesimindeki İbb kentinde düzenlenen Husi karşıtı gösterilerde protestocuların üzerine ateş açılması sonucu 1 kişinin öldüğü 3 kişinin yaralandığı belirtildi.

Yerel kaynaklar Husilerin kalabalığın toplandığı sırada protestoculara şiddet uyguladığı ancak buna rağmen göstericilerin protestolarını devam ettirdiği aktarıyor.

Gösteride katılımcılar, Husilerin ülke siyasetine askeri müdahalesini kınamış ve silahlı güç oluşturarak Yemen kentlerini kontrol altına almalarını reddetmişti.

Husiler, Sana, Hudeyde, Aden, Taiz ve İbb gibi kentlerde sık sık düzenlenen gösterilerde ''Darbecilikle'' suçlanıyor.

Yemen hükümeti ve eski Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadi'nin Ocak ayında istifa etmesinin ardından Husiler, 6 Şubat'ta, ülkedeki siyasi geçiş sürecini belirleyecek, "Anayasa Manifestosu" adıyla bir bildiri açıklamıştı. Mevcut anayasanın yürürlükte kalacağı belirtilen manifestoda, 5 üyeli "Başkanlık Konseyi" ve 551 sandalyeli "Ulusal Geçiş Meclisi"nin kurulması öngörülmüştü.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ise 16 Şubat'ta, başkent Sana'da hükümet ve güvenlik kurumlarını ele geçiren Husilere, bu kurumlardan silahlı güçlerini şartsız olarak çekme çağrısı yapmıştı.

"MANSUR EL-HADİ KILIK DEĞİŞTİREREK ADEN'E GİTTİ" İDDİASI

Yemen'deki Husi Ensarullah Hareketi Siyasi Büro üyesi Ali el-Kahum, istifa eden Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur el-Hadi'nin kılık değiştirerek Aden'e gittiğini iddia etti.

AA muhabirine konuşan Husi Ensarullah Hareketi Siyasi Büro üyesi Ali el-Kahum, "Hadi'nin Sana'dan Yemen'e kaçışının siyasi arenaya hiçbir etkisi yok" dedi.

Hadi'ye ilişkin iddialarını sürdüren Kahum, "Hadi'nin Yemen'de bulunması veya bulunmamasının, siyaset arenasına bir etkisi yok. Çünkü Hadi, Ensarullah Hareketi'nin yaklaşık 2 hafta önce yayınladığı Anayasa Manifestosu'nun ardından eski Cumhurbaşkanı oldu" diye konuştu.

Kahum, "Hadi, bu sabah kılık değiştirerek Aden'e gitti. Özellikle de Hadi gibi siyasi arenada yeri olmayanlar herkes gibi yer değiştirebilir ve diğer illere gidebilir" ifadelerini kullandı.

Hadi'nin kendi iradesiyle istifa ettiğini ve Aden'e gitmesinin Yemen halkı için önemli olmadığını savunan Kahum, "Doğal olmasına rağmen, Hadi'nin Sana'dan Aden'e gitmesini büyütmeye çalışan bazı siyasi taraflar ve uluslararası otoriteler var" şeklinde konuştu.

HADİ'NİN AİLESİNDEN 3 KİŞİNİN KAÇIRILDIĞI İLERİ SÜRÜLDÜ

Öte yandan Hadi'nin ailesinden 3 kişinin, ülkenin orta kesiminde bulunan İbb iline bağlı Er-Radme ilçesinde, Husi Ensarullah Hareketi'ne bağlı silahlı kişiler tarafından kaçırıldığı ileri sürüldü.

Görgü tanıklarından alınan bilgiye göre, Hadi'nin ailesinden 3 kişi, Husilerin kontrolündeki bir güvenlik noktasında, silahlı kişiler tarafından alınarak bilinmeyen bir yere götürüldü.

Söz konusu üç kişinin Sana'dan Aden'e gitmek üzere oldukları ifade edildi.

Husi Ensarullah Hareketi'nden ise henüz bir açıklama yapılmadı.

LAHİC'TE 2 ASKER ÖLDÜRÜLDÜ

Öte yandan, ülkenin güneyindeki Lahic kentinde 2 askerin öldürüldüğü bildirildi.

Emniyet kaynaklarından alınan bilgiye göre, 2 asker Lahic'teki bir halk pazarından geçtikleri sırada kimliği belirlenemeyen kişiler tarafından açılan ateş sonucu hayatını kaybetti. Saldırganların olay yerinden kaçtığı ifade edildi.

Lahic kentinde 2011'den bu yana güvenlik boşluğu yaşanıyor ve El Kaide ile hükümete ait birlikler arasında çatışmalar yaşanıyor.

Husiler Hadi\'nin Evini Yağmaladı
Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Husiler Hadi'nin Evini Yağmaladı - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    Yorumlar (19)

  • UMMU VARAKA:
    Ebû Saidi'l-Hudri'den rivayet edildiğine göre bir gün Allah Resûlü, 'Size Mehdî'yi müjdeleyeyim mi?' diye sormuş ve devam etmişlerdi: 'O ümmetim içinde insanlar arasında ihtilaflar ve sarsıntılar baş gösterdiği zaman gönderilir. Zulüm ile dolan yeryüzünü adaletle doldurur. Ondan gökler ve yer ehli razı olur. ' (İkdü'd-Dürer, Varak: 54sı; Kitabü'l-Fiten, Varak: 5lab. ) 6 0 Yanıtla
  • zerkavı:
    Başka bir Hadislerinde de Allah Resûlü, Huzeyfetü'l-Yemanî'nin bir sorusu üzerine hayırdan sonra şer, şerden sonra sulh olacağını bildirmiş, 'Bu sulhtan sonra ne olacak?' dediğinde de şöyle buyurmuşlardı:'Dalalete davet edilecek. İşte sen o gün bir halife gördüğünde ağacın kökünü ısırarak da olsa ölünceye kadar ona koş. ' (Ebu Avane, Müsned, 4:476. buyurmuşlardı. Hadis-i şeriflerde kar üzerinde emekleyerek, ağaç kökünü ısırarak da olsa ona tabi olmamız öğütlenen halife açıkça görüldüğü gibi Hz. Mehdî'dir. 0 0 Yanıtla
  • agam:
    Bir gün Avf bin Malik'e Allah Resulü 'Çok karanlıklı ve şiddetli bir kısım fitneler gelir. Derken fitneler birbirlerini takip eder. O kadar ki bu Ehl-i Beytimden Mehdî denilen bir zât çıkıncaya kadar devam eder. Sen ona ulaştığında tabi ol ki hidayette olanlardan olasın. ' el-Havî, 2:67, 68; el-Burhan, v. 87a. buyurmuşlardı. Şüphesiz böyle dönemler mânevî kurtarıcıların dört gözle beklediği dönemlerdir. Böyle bir anda ahirzamanın beklenen şahsı Hz. Mehdî geleceğine göre ona bîat etmenin, katılmanın önemi tartışılmaz. Resûl-ü Ekrem de (a. s. m. ) ümmetini buna teşvik ederek, 'Sizden kim o güne yetişirse karlar üzerinde emekleyerek de olsa ona katılsın. ' (İbni Mâce, Kitabü'l-Fiten: 36, Bub: 33, 34. H. 4082, 4084; Müstedrek, 4:465. ; Kitabü'n-Nihaye, 1:28-29) buyurmuşlardır. 0 0 Yanıtla
  • sadullah:
    Kimdir bu Hz. Mehdî? Resûl-ü Ekrem niçin özellikle ona uymayı tavsiye etmektedir? Eğer onun döneminde yaşayacak olursak onu nasıl tanıyacağız? O karışıklık, bozukluk, herc ü merc, fısk fesad döneminin adamı olduğuna göre mücadelesini nasıl ve kimlere karşı verecektir? Özellikleri nelerdir? Bunlar ve bunlara benzer soruların cevabı bilinmedikçe Hz. Mehdî'nin fonksiyonu, icraatının ehemmiyeti elbette tam anlaşılamaz. İsterseniz hadis-i şerif ve İslâm alimlerinin yorumu, keşf ve kerametleri ışığında bunların cevabını bulmaya çalışalım. 0 0 Yanıtla
  • kurdish cihad:
    Sözlükte hidayette, doğru yolda olan, başkalarının hidayet ve doğru yolda gitmelerine vesile olan mânâsına gelen Mehdî, İslâmî bir terim olarak âhirzamanda geleceği müjdelenen, kendisine Allah tarafından özellikle doğru yol gösterilen, dinî noktalarda hata ve yanlışlıklardan korunan, insanları bilhassa Müslümanları irşad eden, doğru yola sevk eden Âl-i Beyt'ten büyük bir zâttır. Mehdî yazdığı eserlerle, inançsızlık içerisinde bulunanları, îmanı şüphe ve tereddütte olanları kurtaracak, mü'minlerin îmanlarını takviye edecek büyük bir âlimdir. 0 0 Yanıtla
  • ez xurmancım:
    Bazıları Hz. Mehdî'yle ilgili hadisleri zayıf görüp inkâra kalksa da, muteber olan onun geleceğidir. Çünkü ilmî otoriteler bu konudaki rivayetlerin mânâ yönüyle mütevatir olduğunu söylemektedirler. Meselâ bu otoritelerden biri olan Sadeddin Taftazanî, Hz. Mehdî'nin çıkışı ve Hz. İsa'nın inişiyle ilgili birçok sahih hadis bulunduğunu, her ne kadar bunlar âhâd bile olsa mütevatirü'l-mânâ olduğunu kaydetmektedir. (Şerhu'l-Makasıd, Hatime: 8; 2:307. )Bu konu Asr-ı Saadette de o kadar önemli bir yer tutmuş olacak ki Ümmü Selenıe validemiz, Resûllullaha 'Mehdî gelecek mi?' diye sorma ihtiyacını hissetmiş, Allah Resîılü de 'Evet, gelmesi haktır' (Ikdü'd-Dürer, Varak: 7b. ) cevabını vermişlerdi. Hatta başka bir hadis-i şeriflerinde dünyanın yıkılmasına bir gün kalsa bile, Cenab-ı Hak o günü uzatıp Hz. Mehdî'yi göndereceğini (Ebû Davud; Mehdî: 4; Tirmizî, Fiten: 43. ) belirtmektedir ki, bu onun geleceğinin zorunluluğunu ortaya koyar. 0 0 Yanıtla
  • ez mucahidim:
    Evet, onun gelmesi haktır. Sadece naklî deliller değil, akıl da onun gelmesini gerektirmektedir. Bunun üzerinde ayrıca duracağız. Bunu daha iyi anlayabilmek için Hz. Mehdî'nin özelliklerini, gönderildiği şartları ve ortaya koyacağı hizmetleri iyi bilmemiz gerekir. Onun ahirzamanda, özellikle gönderilmesinin hikmetleri nelerdir? Bunları bilmemizde fayda vardır. Hz. Mehdî Ehl-i BeyttendirHadis-i Şeriflerden Hz. Mehdî'nin ÂI-i Beytten olacağını öğreniyoruz. Bu husus birçok hadis-i şerifte açıkça belirtilmiştir. Hz. Ali bir gün Resûl-ü Ekreme (a. s. m. ) sorar: 'Ya Resûlallah! Mehdî bizden mi? Bizim dışımızdan mı?' Efendimiz (a. s. m. ) buyurur ki: 'Bilakis bizdendir. Allah bu dini bizimle sona erdirdiği gibi bizimle açacaktır. Şirkten bizimle kurtulacaklar. Allah yine bizim sayemizde kalblerini apaçık bir düşmanlıktan sonra telif edecek. ' (Nuru Í-Ebsar, s. 189. ) 0 0 Yanıtla
  • xurdish musluman:
    Az önce bir kısmını zikrettiğimiz hadis-i şerifte de bu konu üzerinde durulmaktadır. 'Dünyanın yıkılmasına birgün kalsa bile, Cenab-ı Hak o günü uzatır; Ehl-i Beytimden ismi ismime, babasının ismi babamın ismine uygun birini gönderir. . . ' (Ebû Davud, Mehdî: 4; Tirmizî, Fiten: 43. )Hadîse ilk bakışta Hz. Mehdî'nin kendisinin ve babasının isminin Peygamberimizin ismine benzeyeceği anlaşılmaktadır. Ancak bu uygunluk ve benzerlik tıpa tıp aynı olacağı anlamına gelmez. Yani Hz. Mehdî'nin isminin illâ Muhammed, babasının isminin de illâ Abdullah olması şart değildir. Eğer böyle olsaydı hadiste 'uygundur' mânâsı verilen 'yüvatiû' kelimesi yerine tetabuk kökünden gelen 'yütabikû' şeklinde bir kelime kullanılabilirdi. O zaman açık açık belirtilmiş olurdu ki, bu imtihan sırrına da ters düşerdi. Çünkü imtihan, istikballe ilgili hadiselerin bir ölçüde perdeli, üstü kapalı anlatılmasını gerektirir. Tâ ki herkes zoraki inanma mecburiyetin 0 0 Yanıtla
  • hudri:
    Hz. Mehdî muhakkak gelecektir. Çünkü Mehdî'siz Deccal olmaz. Firavun'suz Hz. Musa, Nemrud'suz Hz. İbrahim olmadığı gibi. . . Onun için Deccal'a da ayrı bir fasıl açmak gerekecek ve o zaman Hz. Mehdî'nin gelme zorunluluğu ve hizmetlerinin ehemmiyeti daha iyi anlaşılacaktır. İnsanlık tarih boyunca nice musibetlere, zulüm ve işkencelere maruz kalmıştır. Âhirzaman ise az önceki rivayette de belirtildiği gibi insanları ümitsizlik ve karamsarlığa itici, kuvve-i mâneviyelerini sarsıcı hadiselerle doludur. Hele Deccalın fitnesi, mânevî tahribatı öylesine büyük ve icraatı öylesine dehşetlidir ki, Hz. Nuh'tan itibaren bütün peygamberler ümmetlerini onun şerrinden sakındırma ihtiyacını hissetmislerdir. 0 0 Yanıtla
  • dunya:
    Bu fitne ve fesada, karışıklıklara, ahlak bozukluğuna başka hadis-i şeriflerde de dikkat çekilmiştir: 'Dünya herc ü merc olduğu, fitneler zuhur ettiği, yollar kesilip insanlar birbirlerinin mallarını yağma ettikleri; büyük küçüğe merhamet, küçük de büyüğe saygı duymadığı zaman, Allah [Hz. Mehdî'yle] dalâlet kalelerini fethedecek, kapalı kalpleri açacak, dini ilk zamanlarda ikame ettiği gibi âhirzamanda da yeniden ikàme edecektir. Dünya zulümle dolduğu zaman adaletle dolduracak birisini gönderecektir. ' Taberânî, Mu'cemü'1Kebîr. 0 0 Yanıtla
  • Tüm yorumlar için tıklayınız
    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement