İngiltere'deki Filistin Misyonu Başkanı Zomlot, 14 ülkenin ateşkese karşı çıkmasının unutulmayacağını söyledi

Filistin'in İngiltere'deki Misyonunun Başkanı Büyükelçi Hüsam Zomlot, Birleşmiş Milletlerde (BM) 14 ülkenin ateşkes aleyhinde oy kullandığını belirterek, "Onları unutmayacağız. 14 ülkenin sivillerin öldürülmesine, uluslararası hukukun korunmasına karşı oy kullandığını düşünün. İnsanlığımıza, değerlerimize ve herkese eşitlik isteyen uluslararası sistemimize ne oldu?" diye sordu.

İngiltere'nin başkenti Londra'da binlerce kişi üçüncü kez İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını protesto etmek ve Filistin'le dayanışma göstermek için yürürken, Büyükelçi Zomlot ve ülkenin önde gelen sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, Parlamento Meydanı'nda kurulan platformdan katılımcılara seslendi.

Gazze'den gelen haberlerin "kahredici" ve işlenen suçların "vicdansızca" olduğuna dikkati çeken Zomlot, "İsrail 3 bini çocuk olmak üzere binlerce masumu öldürmekte başarılı oldu. Evlerimizi, okullarımızı, kiliselerimizi ve camilerimizi yıkmakta başarılı oldu. Milyonları aç bıraktı. Gazze'de iletişimi kesmekte başarılı oldu. Çünkü suçlarını karanlıkta işlemek istiyorlar. Ama İsrail maneviyatımızı yenmekte başarısız oldu." diye konuştu.

İsrail'in Filistin haklarını savunmak için dünya genelinde sokaklara çıkanların sesini kesmekte de başarısız olduğunu kaydeden Zomlot, "Dün 120 ülke Birleşmiş Milletlerde ateşkes lehinde oy kullandı. İsrail dinleyecek mi? Dünyada 14 ülke aleyhte oy kullandı. Onları unutmayacağız. 14 ülkenin sivillerin öldürülmesine, uluslararası hukukun korunmasına karşı oy kullandığını düşünün. İnsanlığımıza, değerlerimize ve herkese eşitlik isteyen uluslararası sistemimize ne oldu?" diyerek tepki gösterdi.

Dünyanın İsrail'in savaş suçlarına ses çıkarmada sessiz kaldığına vurgu yapan Zomlot, uluslararası hukukun geçerliliğini yitirdiğini söyledi.

Zomlot, dünya liderlerinin de sessiz kaldığını, İsrail saldırılarını protesto edenlerin ise adaletin sesi olduğunu belirterek, "Sesiniz duyulacak. Siz Güney Afrika'daki apartheid rejimini yendiniz ve İsrail tiranlığını, işgalini, sömürgesini ve apartheidini yeneceksiniz." dedi.

Filistin'in dünyanın geleceğinin savaş alanı olduğunun altını çizen Zomlot, "Bu, güç ve hukukun, haklı ve haksızın savaşı. Filistin halkı adına söz veriyorum, sizin ve kendi gelecekleri için savaşacaklar. Biz Filistinliler haklarımızı kaybedersek sıradaki kim olacak?" ifadelerini kullandı.

Zomlot, hemen ateşkes çağrısı yaptı.

"İsrail'in başka bir Irak yaşamasını izliyorlar"

Savaşı Durdur Koalisyonu'ndan Alex Kenny de yaptığı konuşmada, Filistin'le dayanışma eylemlerinin kamuoyunun görüşlerini değiştirip siyasiler üzerinde baskı oluşturduğunu söyledi.

Son olarak Londra Belediye Başkanı Sadık Khan'ın Gazze'de ateşkes çağrısında bulunduğunu hatırlatan Kenny, "Biz sokağa çıktıkça (ana muhalefetteki İşçi Partisi lideri) Keir Starmer'ın da ateşkes çağrısı yapması yakındır." dedi.

Kenny, İngiltere'de ateşkes isteyenlerin çoğunlukta olduğuna işaret ederek, "İngiltere nüfusunun yüzde 76'sı ateşkes istiyor. Biz kamuoyunun sesiyiz." ifadelerini kullandı.

ABD Başkanı Joe Biden'ın İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'ya, "Bizim Irak'ta yaptığımız hatanın aynısını yapma" demesi gerektiğini ifade eden Kenny, "Yanlış yaptıklarının farkına varmaları uzun sürdü. Çok büyük hata yaptılar ve şimdi İsrail'in başka bir Irak yaşamasını izliyorlar." değerlendirmesini yaptı.

İngiltere'de 1,2 milyon kamu çalışanının üye olduğu Unison Sendikası Başkanı Libby Nolan da konuşmasında, sendikaların İsrail saldırganlığını kınadığını belirtti.

Dünya liderlerini insani ateşkes çağrısı yapmaya davet eden Nolan, "Bu acımasız ve ayrım yapmayan bombardıman Gazzeliler için güvenli yer bırakmadı. Binlerce can aldı ve binlerce kişinin ömür boyu taşıyacağı yaralar bıraktı." diye konuştu.

Gazze nüfusunun yarısının yerinden edildiğini de vurgulayan Nolan, İsrail'in 16 yıldır ablukada tuttuğu Gazze'ye temel ihtiyaçların girişini engellediğini anlattı.

Son 3 haftada Gazzelilerin bombardımanlar ve ölüm korkusuyla yerinden olduğunun altını çizen Nolan, "Gazze insanını toplu cezalandırmak savaş suçudur ve hemen durdurulmalıdır." ifadesini kullandı.

Nolan, kendisinin de hemşire olduğunu ifade ederek, Gazze'deki meslektaşlarının yaşadığı sıkıntılara dikkati çekti.

Konuşmacıların açıklamaları sık sık "Şimdi ateşkes" sloganlarıyla kesilirken Londra Metropolitan Polisi de çevrede güvenlik önlemleri aldı.

Parlamento Meydanı'na çıkan yollar barikatlarla kapanırken, atlı polisler meydanda görev yaptı.

Gazze'de son durum

İsrail'in abluka altındaki Gazze Şeridi'nde yoğun saldırıları nedeniyle bölgedeki sabit hat, cep telefonu ve internet iletişim hizmetleri tamamen kesildi.

İsrail ordusu, hava saldırılarını artırdığını ve kara operasyonlarını genişleteceğini duyurdu.

Gazze'de binlerce yaralı ile sivilin bulunduğu en büyük sağlık tesisi olan Şifa Hastanesi de İsrail ordusu tarafından hedef gösterildi.

İsrail'in Gazze'ye saldırılarında son durum

Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı İsrail'e "Aksa Tufanı" adıyla kapsamlı saldırı başlattı.

İsrail ordusu da onlarca savaş uçağıyla Gazze Şeridi'ne saldırıya başladı.

Gazze'den düzenlenen saldırılarda 310'u asker 1400 İsraillinin öldüğü, 5 bin 132 İsraillinin yaralandığı aktarıldı.

Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail'in Gazze'ye saldırılarında öldürülenlerin sayısının 3 bin 195'i çocuk, 1863'ü kadın olmak üzere 7 bin 703'e çıktığını, 19 bin 743 kişinin de yaralandığını duyurdu.

İşgal altındaki Batı Şeria'da İsrail güçlerinin ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 111 Filistinlinin öldüğü, 1900'den fazla kişinin de yaralandığı belirtildi.

Çatışma bölgelerinde, çoğu İsrail bombardımanında 25 gazeteci yaşamını yitirdi.

İsrail- Lübnan sınırında 8 Ekim'den bu yana İsrail ordusu ile Hizbullah arasında yaşanan çatışmalarda ise 46 Hizbullah üyesinin yanı sıra İslami Cihad Hareketi'nden 6, Hamas'tan 3, Hizbullah destekli Sünni Direniş Tugayı mensuplarından da 2 kişi öldü, biri gazeteci 4 sivil hayatını kaybetti.

Lübnan tarafından düzenlenen saldırılarda da 3 İsrail askeri ve bir İsrailli sivil yaşamını yitirdi.