Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Arslan, Taşlıçay'da

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Türkiye'nin güçlenmesi, büyümesi, ileriye yürümesi ve milletinin menfaatini düşünmesinin dış güçlerin işine gelmediğini belirterek, "Dış güçler geçmişte bu coğrafyada istedikleri gibi at oynatıyorlardı. Ne zaman ki biz 'Yok kardeş, artık at oynatamazsın, benim milletimin menfaati önemli, ben ona göre iş yapacağım.' dedik, dış güçlerle kavga başladı." dedi.

Arslan, Taşlıçay ilçesini ziyaretinde partisinin ilçe başkanlığınca Belediye Düğün Salonu'nda düzenlenen programda vatandaşlara hitap etti.

Devlette görev yapanlar olarak millete hizmetkarlık için bulunduklarını ifade eden Arslan, geçmişte "Millet devletin hizmetkarıdır." anlayışının hakim olduğunu anlattı.

"İşte o anlayış bizi ötekileştiriyor, uzaklaştırıyordu." diyen Arslan, şunları kaydetti:

"Cumhurbaşkanımızdan Başbakanımıza, bizler bakanlar veya milletvekilleri olarak, teşkilatlar, mülki idaredeki arkadaşlar olarak o eski düşünceyi tamamen geride bırakmış, 'Milletin hizmetkarıyız.' diye çalışanlarız. Ağrı'ya 1,5 milyarın (lira) üzerinde yatırım yaptık. Daha o kadar da yapacağız. Hatırlayın, bundan 20 sene önce IMF'nin temsilcisi Türkiye'ye geliyordu, davulla, zurnayla karşılıyorduk. Niye? 'Aman adam buradan memnun dönsün, bize yüz milyon dolar borç versin.' diyorduk. Veriyordu ama bir de burnumuzdan fitil fitil getiriyordu. O da yetmiyordu, maliye bakanını da oradan gönderiyorlardı ki ülkeyi istedikleri gibi yönetsinler. O günlerden bu günlere geldik."

"2002'ye göre ülke olarak 3,5 kat büyümüşüz"

Anayasa değişikliği hakkında da vatandaşlara bilgi veren Arslan, ana muhalefetin sürekli ülkeye tek adamlık sisteminin geleceğini söylediğini hatırlattı.

Tek adamlığın gelmeyeceğini, ülkeyi tek merkezden yönetmenin geleceğine dikkati çeken Arslan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Geçmişte çift merkezden ülke yönetildi. Neler çektik, hepiniz biliyorsunuz. Türkiye güçlendikçe, büyüdükçe, ileriye yürüdükçe ve milletinin menfaatini düşündükçe bu, dış güçlerin işine gelmiyor. Dış güçler geçmişte bu coğrafyada istedikleri gibi at oynatıyorlardı. Ne zaman ki biz 'Yok kardeş, artık at oynatamazsın, benim milletimin menfaati önemli, ben ona göre iş yapacağım.' dedik, dış güçlerle kavga başladı. Terör örgütlerini başımıza bela ettiler. DEAŞ diye bir şey çıkardılar, DHKP-C, PKK çoktan çıkmış, YPG, PYD çıkardılar. O da yetmiyor, bütün dünya FETÖ terör örgütünü destekledi, bu ülkenin başına bela etmek istedi ama Allah'a şükür, millet bir oldu, beraber oldu, 15 Temmuz'da terör örgütüne ders verdi. Bugün 2002'ye göre ülke olarak 3,5 kat büyümüşüz."

Semerci Ahmet örneğini verdi

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Arslan, Manisa'nın Kula ilçesinde "Hayır" kampanyası yürüten ana muhalefet partililere semerci Ahmet Bak'ın verdiği cevabı anlattı.

Arslan, şunları dile getirdi:

"Hayır' diyenlerden biri, Manisa'da semer yapan birine gidiyor. Semerciyi ikna edecek. Semerci, 'Arkadaş ben cahilim, senin kadar okumadım, ben senin kadar bilmiyorum ama ben yaşadığıma bakarım.' diyor. 'Eskiden hastane yoktu, şimdi hastaneye gidiyorum, 5 kuruş para vermiyorum. Şu geldiğin yol var ya, o yolu eskiden 3 saatte geliyorduk, şimdi 1,5 saatte geliyoruz. Eskiden oğluma telefon açmak için köyden kalkıp ilçeye gidiyordum, gece kuyruğa giriyordum, sabah sıra alıyordum, ertesi gün muayene oluyordum. Ben cahilim, bu kadarını biliyorum, sen okumuşsun, sen kendini yetiştirmişsin, senin benden daha iyi düşünmen lazım, sen benden daha iyi düşünürsen zaten 'Evet' dersin.' demişti.

16 Nisan bizim için önemli, geleceğimiz için önemli, size daha iyi, sağlıklı hizmet etmemiz için önemli."

Diyadin'de de vatandaşlara hitap etti

Taşlıçay'daki temaslarının ardından beraberindekilerle Diyadin ilçesine geçen Arslan, Diyadin Yatılı Bölge Okulu Toplantı Salonunda vatandaşlara hitap etti.

Arslan, yaptığı konuşmada, AK Parti'nin 2002'de 363 milletvekiliyle hükümet kurduğunu anımsattı.

2002'de Başbakan ile Cumhurbaşkanı'nın yetkileri ve fikirleri ayrı olduğu için 2007'ye kadar birçok sorun yaşandığını hatırlatan Arslan, şöyle konuştu:

"Şimdi Cumhurbaşkanı ve Başbakan aynı fikirde ama bu sefer de vesayet odakları ortaya çıktı. Gezi olayları, 17-25 Aralık ve 15 Temmuz'u hep beraber yaşadık. Allah selamet versin, Tayyip Erdoğan bir dönem daha cumhurbaşkanı ve Başbakanımız Binali Yıldırım ile çok iyi anlaşıyorlar. Haydi o da bir dönem daha başbakan. Sonra 5 sene bitti, sonrasında istiyoruz ki geriye dönük, 1980, 1990 ve 2001 de yaşadığımız gibi bir kriz daha yaşamayalım. Bir daha başbakan ve cumhurbaşkanı kavgaları olmasın. Tek merkezden yönetilelim, onun da adı cumhurbaşkanlığı hükümet sistemidir."

Arslan, milletvekili sayısını 600'e çıkarmak istediklerini aktararak, nüfusu 60 milyondan daha az olan İngiltere'de bin 400'ün üzerinde milletvekili bulunduğuna işaret etti.

Türkiye kadar nüfusu olan Almanya'nın milletvekili sayısının 700'e yakın olduğunu ifade eden Arslan, "Onlarda milletvekili sayısı 600'ün üzerinde oluyor da bizde neden 550'den 600'e çıkınca olmuyor? '80 milyonu 600 kişi temsil etsin.' dediğimiz zaman 'Masraf' diyorlar. Yok böyle bir şey, dertleri o değil. Bizim derdimiz o masraf değil. CHP milletvekili, bu memlekete 2 milyon lira cep telefonu faturası ödetti. Derdimiz tasarrufsa onu tasarruf etsek yeter." değerlendirmesinde bulundu.