Dha İstanbul Bülteni - 3 - Son Dakika
Güncel

Dha İstanbul Bülteni - 3

(AKTÜEL GÖRÜNTÜLERLE GENİŞ HABER) 1- CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: IRAK'TAN BU KONULARLA İLGİLİ OLARAK BİR YETKİLİ TÜRKİYE'YE GELECEKCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,"Irak merkezi yönetiminin Sincar'a yönelik bazı operasyon girişimlerin bende istihbarat örgütümüzden aldım.

26.03.2018 15:12
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

(AKTÜEL GÖRÜNTÜLERLE GENİŞ HABER)

1-  CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: IRAK'TAN BU KONULARLA İLGİLİ OLARAK BİR YETKİLİ TÜRKİYE'YE GELECEK

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,

"Irak merkezi yönetiminin Sincar'a yönelik bazı operasyon girişimlerin bende istihbarat örgütümüzden aldım. Bunun netice itibariyle tamamiyle  bitip bitmediği konusunda şu anda takipteyiz. Kısmı olarak bir müdahaleleri olmuş olabilir. Bugünde Irak'tan bu konularla ilgili olarak bir yetkili zaten Türkiye'ye gelecek. Onlarla da MİT müsteşarımızın Bu görüşmelerden sonra çok daha sağlıklı bir neticeyi alırız"

Haber: Gülseli KENARLI - Murat ÇAKIR - Güven USTA - İbrahim YILDIZ/ İstanbul DHA

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye-AB Zirvesi'ne katılmak için Bulgaristan'ın Varna kentine gitti.

Bulgaristan seyahati öncesinden Atatürk Havalimanı'nda açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "AB ile köklü ilişkilerimiz var. Hükümetimiz döneminde bu ilişkiler hiç olmadığı kadar ilerlemiştir. Türkiye'nin AB yolculuğunda en iyi mesafeler bizim dönemimizde almıştır. Zaman zaman gerilimin arttığı, tıkanıkların yaşandığı dönemleri de hep birlikte gördük. Tamamen teknik bir boyut olarak ele alınması gereken teknik fasıllar konusuna belli siyasi çevreler tarafından nasıl bir siyasi boyut kazandırıldığına da şahit olduk. Türkiye olarak yolumuza döşenen mayınlara aldırmadan tam üyelik hedefiyle yolculuğumuzu sürdürdük. Bugün de AB üyeliği stratejik hedefimiz olmaya devam ediyor. Niyetini, gayesini ve ciğerini çok iyi bildiğimiz çevrelerin Türkiye'nin AB'de saygın, eşit, tam üye olarak hak ettiği yeri almasına engel olmasına asla izin vermeyeceğiz. Ülkemizin konumuna, gücüne,dünyada, bölgede oynadığı role uygun şekilde AB ile görüşmelerimizi sürdüreceğiz. Bugünkü zirvede daha önceden mutabakata vardığımız gelişmeleri de ele alacağız. Bölgesel ve güvenlik konularına ilaveten ülkemizin müzakere sürecinde karşılaştığı suni engellerin kaldırılması, katılım sürecimizin tekrar canlandırılması AB liderlerine tekrar ileteceğiz. Muhataplarımıza Türkiye'nin çifte standartlara tahammülü olmadığını bir kez daha hatırlatacağız" dedi.

"BİZİM SERGİLEDİĞİMİZ SAMİMİYETİ GÖSTERMEDİ, GÖSTERMİYOR"

Erdoğan, "AB ile ekonomiden enerjiye, ulaşımdan terörle mücadeleye uzanan birçok konuda yüksek düzeyli diyalog mekanizmalarımız var. AB ile birlikte çalıştığımızda ne denli verimli sonuçlar çıktığını 2016'daki göç mutabakatı gözler önüne sermiştir. Ülkemiz mutabakatın tüm unsurlarını yerine getirmiş, Ege'deki insani kriz böylece dinmiştir. Ülkemizin anlaşmaya bağlılığını tüm AB'li liderler ikrar ediyor. AB kendi yükümlülüklerini yerine getirme konusunda bizim sergilediğimiz samimiyeti göstermedi, göstermiyor. Suriyeli mültecilere yönelik mali katkılarının halen çok cüzi bir kısmı ülkemize ulaştı. Bugün bu konuları ayrıntıları ile masaya yatıracağız" diye konuştu.

"ÜSTÜNE GİDİLMEZSE BÖLÜCÜ TERÖR ÖRGÜTÜ YANDAŞLARI DAHA ÇOK PERVASIZ HALE GELECEKTİR"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ayrıca Türkiye'nin terörle mücadelede AB'den amasız, fakatsız ve net bir işbirliği beklediğini tekrar vurgulayacağız. Ne yazık ki bu konuda AB'den bizzat kendi ilkeleri ile çelişen açıklamaları duyuyoruz. İki taraf arasındaki güvenin tekrar inşası için terörle mücadelede Avrupalı dostlarımızın desteğini almamız şarttır. Avrupa'da PKK'ya yönelik atılan bazı adımlar önemlidir ancak beklentilerimizi karşılamaktan çok uzaktır. Bölücü örgüt yandaşlarının Afrin operasyonu dolayısıyla Avrupa şehirlerinde sergiledikleri şiddet ve barbarlık inanıyorum ki, Avrupalı dostlarımızın da gözünü açmıştır. Camilerimizi ateşe veren sokaktaki vatandaşlarımıza saldıran Avrupalı şirketleri hedef alan teröristler, Avrupa'nın emniyeti için de çok büyük bir tehdittir. Şayet şimdiden önlem alınmazsa, üstüne gidilmezse bölücü terör örgütü yandaşları daha çok pervasız hale gelecektir. Türkiye olarak ikazlarımızı yapacak, vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğiyle ibadet hürriyetinin tesisi noktasında meselenin takipçisi olacağız" dedi.

"GEREĞİNİ DE SİNCAR'DA BİZ YAPARIZ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan bir gazetecinin, PKK'nın Sincar'a çekildiğine dair bilgilerin bulunduğunun sorması üzerine, "Dün akşam itibariyle Irak merkezi yönetiminin Sincar'a yönelik bazı operasyon girişimlerin bende istihbarat örgütümüzden aldım. Bunun netice itibariyle tamamiyle  bitip bitmediği konusunda şu anda takipteyiz. Kısmı olarak bir mudahaleleri olmuş olabilir. Bugünde Irak'tan bu konularla ilgili olarak bir yetkili zaten Türkiye'ye gelecek. Onlarla da MİT Müsteşarımızın Bu görüşmelerden sonra çok daha sağlıklı bir neticeyi alırız.  Temennimiz odur ki; Irak Merkezi Yönetimi gerçekten Sincar'da bu operasyonun hakkıyla versin. Eğer bunu başarmakta bir sıkıntı varsa, burada da ikili görüşmelerimiz yapalım. Orada gereğini de Sincar'da biz yaparız. Çünkü Sincar'a da bizim öyle çok tahammülümüz yok. 60-70 kilometrelik bir mesafede, bu kadar yakın bir mesafede olan ve terör örgütünün girip çıkmasının yoğun olduğu böyle bir yerde isminin şu olması, bu olması… Artık bunlara biz yabancı değiliz, alıştık.  Ve PKK, YPG, PYD yeni yeni isimlerle bazı uydurma isimlerin de çıkmasıydı, bunları artık biliyoruz. Bundan sonra zaten çıkacak isimlere de pek yabancı olmayız. Bütün mesele o bölgeden bize yapılabilecek her hangi bir tacize karşı şunu bilecekler ki;  Türkiye gereğini her an yapacaktır" yanıtını verdi.

"SAYIN TRUMP'IN KENDİ İRADESİ DEĞİLDİR DİYE DÜŞÜNÜYORUM"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "ABD'den Mümbiç açıklamasına karşı Trump ile görüşme olur mu?" şeklindeki soruya ise şöyle yanıt verdi:

"Mümbiç bizim için yeni bir şey değil. Sayın Obama döneminde beri üzerinde durduğumuz bir konuydu. Mümbiç ile ilgili devletlerin eğer devamlılığı esastır ilkesinden harketle olaya bakacaksak; o zaman Sayın Obama'nın bize söylediği, 'kesinlikle buralarda YPG, PYD bunlar duramaz, Fırat'ın doğusuna çekilecektir'. Bu Obama'nın bize verdiği sözdü. Obama'dan sonra bu yeni yönetim bize yine benzer sözler verdiler. Çünkü biz kendilerine 'buralar ne YPG'nin ne de PYD'nin, bunlarla buranın yakından uzaktan alakası yok. Buraların yaklaşık yüzde 90'ı tamamen oradaki Arap nüfusa aittir. Böyle olduğuna göre, size de, bize de düşen buraları sahiplerine teslim etmektir. Daha sonra Sayın Tillerson'un Türkiye ziyaretinde kendisiyle konuştuğumuzda da bize 'Mümbiç'in güvenliği beraber sağlayalım' teklifiyle geldi. 'Güvenliğini beraber sağlayalım' dediği zaman bundan ne anlaşılır? 'Buralara bizim girmek gibi bir niyetimiz yok, buradan bu terör örgütlerini çıkaralım ve buranın güvenliğini Amerika-Türkiye birlikte sağlayalım'. Bizi şu anda bulunduğumuz nokta bu. ya güvenliği sağlamada müşterek hareket edebiliriz ama 'biz çıkmayız, biz buradayız' gibi yaklaşımlar bana göre Sayın Trump'ın kendi iradesi değildir diye düşünüyorum. Ama biz zaten bu tür gelişmeler de anında Sayın Trump'la da, Sayın Putin'le de bu tür görüşmeleri yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz" şeklinde konuştu.

"BİZ BURALARDA BİR İŞGAL KUVVETİ OLARAK BULUNAMAYIZ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir gazetecinin Trump telefon görüşmesinin ardından gelinen noktanın ne olduğunu sorması üzerin, şunları kaydetti: "Ben Tillerson ile yaptığımız görüşmeyi şu anda dile getiriyorum. Onu da tabi Amerika'nın bir teklifi olarak düşünüyorum. Ama bizim bu konudaki düşüncemiz belli. Biz Mümbiç ile ilgili ne diyoruz; Türkiye olarak kesinlikle biz buralarda bir işgal kuvveti olarak bulunamayız. Buraların sahipleri kimlerse, biz buraları sahiplerine teslim edelim, bu konuda yardımcı olalım. Amerika'nın üzerine düşen görev budur, bizim üzerimize düşen görev budur, İran ve Rusya'nın üzerine düşen görev budur. Hep birlikte biz bunu yapmalıyız"

Görüntü Dökümü:

------------------

Erdoğan'ın açıklamaları

Detaylar

=================================

2- LEVENT'TE KAFEDE YAŞANAN SİLAHLI SALDIRI GÜVENLİK KAMERASINDA

Haber: Hasan YILDIRIM- Hakan KAYA İSTANBUL DHA

Beşiktaş Levent'te aralarında alacak verecek meselesi olan bir kişinin, iki kişiyi yaralaması güvenlik kameraları tarafından kaydedildi. Görüntülerde, bir süre dışarıda dolaşan saldırganın çantasındaki silahı alarak kafenin kapısından içeriye ateş ediyor. Bir süre sonra dışarı çıkan şüpheli silahıyla kafenin önünde bekliyor. Kısa sürede olay yerine gelen polis ekipleri şüpheliyi silahıyla gözaltına alarak polis merkezine götürüyor.

Görüntü Dökümü:

-----------------

-Şüphelinin dışarıda çantasını karıştırması

-Silahı ile kafenin içine girmesi

-Silah ile dışarı çıkması

-Polisin şüpheliyi gözaltına alması

-Genel ve detaylar

=========================

3- REİNA KATLİAMI SANIĞI MASHARİPOV DURUŞMAYA GELMEK İSTEMEDİ, MAHKEME REDDETTİ

Ümit TÜRK/İSTANBUL,

Ortaköy'deki  eğlence merkezi Reina'da yılbaşı gecesi düzenlenen ve 39 kişinin hayatını kaybettiği terör saldırısına ilişkin  44'ü tutuklu 57 sanığın yargılandığı davanın 2. celsesi başladı. Saldırıyı gerçekleştirdiği belirtilen Abdulkadir Masharipov'un müştekilerin "hakaret, taciz ve tehditlerinden çekindiği için" duruşmaya gelmek istemediği ancak mahkeme başkanının Masharipov'un bu talebini reddetiği açıklandı.

İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısındaki salonunda görülen davanın 2. celsesinin 6'ncı oturumu başladı. Duruşmada 45 tutuklu sanık hazır bulundu. Masharipov'un imam nikahlı eşi Tene Traore ile eşi Zarina Nurullayeva'nın da bulunduğu 3 tutuklu kadın da Bakırköy Kadın Cezaevi'nde durumaya Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı.

MASHARİPOV'UN OĞLUNU EKRANDAN GÖSTERMEYE ÇALIŞTI... MÜŞTEKİLER TEPKİ GÖSTERDİ...

Tene Traore, Masharipov'dan olan 6 aylık erkek çocuğunu ekrana yaklaştırarak Masharipov'a göstermeye çalıştı. Bu durumu gören, olayda hayatını kaybeden Yunus Görmek'in annesi Meral Görmek, "Çocuğunu gösteriyorsun. Peki benim çocuğum nerede? Onu kim gösterecek?" diyerek tepki gösterdi.

MASHARİPOV HAKARET EDİLDİĞİ GEREKÇESİYLE DURUŞMAYA GELMEK İSTEMEMİŞ...

Daha sonra mahkeme heyeti salona gelerek duruşmayı başlattı. Mahkeme başkanı ilk olarak davaya ulaşan belgeleri okuyarak bir numaralı sanık Abdulkadir Masharipov'un duruşmaya gelmek istemediğini ancak mahkemenin bu talebi reddettiğini açıkladı. Bunun üzerine söz alan Masharipov'un avukatı Atanur Demir söz alarak, Masharipov'un, müşteki ve yakınlarının sözlü taciz, hakaret ve tehditlerinden çekindiği için duruşmaya katılmak istemediğini söyledi. Avukat Demir, mahkemeden müştekileri bu konuda uyarmasını uyarılara rağmen hakaret ve tehditte bulunan varsa tutanak tutup suç duyurusunda bulunmasını talep etti. Mahkeme başkanı müştekilere uyarıda bulundu.

"YAZLIK KISMA KAÇARAK HAYATTA KALDIM"

Daha sonra olay anında Reina'da bulunanlar o günü anlattı. Arkadaşlarıyla birlikte yılbaşını kutlamak için Reina'ya gittiğini anlatan Burcu Sarıca, saat 01.15'te silah sesine benzer sesler geldiğini ve büyük bir karkaşa yaşanması üzerine 20 kişiyle birlikte gece kulübünün yazlık kısmına geçerek hayatta kalmayı başardığını anlattı.

"MASANIN ALTINA GİRMEYE ÇALIŞIRKEN VURULDUM"

Azerbeycanlı Günel Hüseynova da, önce kavga çıktığnı zannettiğini belirterek, "İnsanlar geri geri geliyordu. Arkadaşım masanın altına girmemi söyledi. Tam gelirken kolumdan vuruldum. Masanın altında 7-8 dakika bekledim. Sürekli 'Allahu ekber' diye bağırıp silah sıkıyordu. Yanımda bir kişi ciğerinden vurulmuştu. Orada can verdi. Sonrasında özel harekat polisleri gelip bizi oradan çıkardı" diye konuştu.

"BURADA DEVLETİ YARGILAMIYORUZ"

Bu arada saldırıda oğlu Kerim Akyil'i kaybeden Ali Akyil söz alarak müşteki Günel Hüseynova'ya gece kulübünün girişinde polis olup olmadığını sorarak, "Bu yönde bazı iddialar var. Saldırı sırasında polislerin yemeğe gittiği söyleniyor" diye ekledi. Bunun üzerine araya giren mahkeme başkanı, "Burada yargılanan devletimiz değil. Bu yöndeki ifadeleri kabul etmiyorum. Bu konuda varsa bir iddia suç duyurusunda bulunabilirsiniz" dedi. Akyil'in avukatı da, "Amacımız devleti yargılamak değil. Nasıl ki, 15 Temmuz'u devletin içindeki bazı hainlerin yaptığı ortaya çıktıysa bu olayda da bazı hainlerin yardımı söz konusu olabilir. Bunun araştırılmasını talep ediyoruz" diye konuştu. Soru yöneltilen müşteki Günel Hüseynova da, girişte özel güvenliklerin olduğunu ancak polisleri görmediğini söyledi.

MASHARİPOV'UN YÜZÜNÜ GÖREN MÜŞTEKİ: "EVET O. İĞRENÇ..."

Müşteki Duygu Karabulut  da  saldırının gerçekleştiği anda gece kulübüne giriş yaptığını anlatarak, "Saldırgan arkamızdan ateş ederek içeriye girdi. Bize doğru koşuyordu. Bunu görünce ben de içeriye doğru koşmaya başladım. Saldırgan sağımdan geçti. Aramıza duvar girince ben tuvalete doğru yöneldim. 11 kişiyle o tuvallette bekledik. Daha sonra özel harekat polisleri gelip bizi çıkardı" ifadesinde bulundu. Üye hakimin, "Saldırganı gördünüz mü" sorusu üzerine Karabulut, "Yanımdan geçerken karanlık bir siluet gördüm. Yuvarlak kafalı, elindeki silah ondan büyük duruyordu" diye cevap verdi. Daha sonra Masharipov'un yüzü ekrana yaklaştırılarak, gördüğü kişinin 'bu mu?' olduğu soruldu. Müşteki, "Evet o. İğrenç... Allah belasını versin onun. Karartı şeklinde görsem de bu kişi o" şeklinde cevap verdi. Mahkeme başkanı hakaret içeren ifadelerden kaçınmasını istedi.

======================

(GENİŞ HABER)

4 - İSTANBUL TAKSİCİLER ESNAF ODASI BAŞKANI AKSU HAKKINDA SUÇ DUYURUSU

Haber-Kamera: Özden ATİK-Harun UYANIK/İSTANBUL,

Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı önünde yaptığı konuşmasıyla tepki çeken İstanbul Taksiciler Esnaf Odası Başkanı Eyüp Aksu hakkında İstanbul Taksiciler Birliği ve İstanbul Taksi Ulaşım Platformu başkanları suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusu sonrasında basın açıklaması yapan İstanbul Taksiciler Birliği Başkanı İrfan Öztürk, Eyüp Aksu'nun konuşmasını kınadıklarını belirterek "Bizler gerçek beyefendi taksicileriz. İstanbul'un yükünü çeken beyefendileriz. Bu amaçla burada bizim adımıza konuşan ama bizden olmayan Eyüp Aksu hakkında cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunmuş bulunuyoruz" dedi.

İstanbul Taksi Ulaşım Platformu Başkanı Zafer İpek ise "Bizi sokağa sadece devletimize milletimize karşı gelişebilecek 15 Temmuz türü kalkışmalar sokağa dökebilir. Bunun dışındaki hiçbir güç, biz taksici esnafını sokağa dökemez" diye konuştu.

İstanbul Taksiciler Esnaf Odası Başkanı Eyüp Aksu hakkında Uber'e erişimin engellenmesine yönelik davası sonrasındaki "Avrupa ülkelerinde taksicilerin eylem yapıp sağı solu yakıp yıktığı gibi biz de burada böyle bir eylem yapmak istemiyoruz. Eğer meclisimiz bu konuda gerekli çalışmayı yapmazsa eğer adalet farklı bir karar verirse taksici esnafının sabrı taşar taksici esnafı ekmeği için emeği için her şeyi yapar" şeklindeki açıklaması nedeniyle Çağlayan'daki İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunuldu. İstanbul Taksiciler Birliği Başkanı İrfan Öztürk, İstanbul Taksi Ulaşım Platformu Başkanı Zafer İpek, Platform Başkanvekili Selamettin Uçar ve taksi şoförü Ömer Faruk Gürses, ayrı ayrı dilekçe vererek suç duyurusunda bulunduktan sonra adliye önünde basın açıklaması yaptı.

"BİZ BEYEFENDİ TAKSİCİLERİZ"

İstanbul Taksiciler Birliği Başkanı İrfan Öztürk, "İstenmeyen bir şekilde İstanbul Taksiciler Esnaf Odası Başkanı Eyüp Aksu tarafından siz değerli basın mensuplarına, önünde bulunduğumuz adliyenin savcılarına,  hükümete ve diğer kuruluşlara hiç istemediğimiz bir şekilde tehditvari konuşmalar yapılmıştır. Bizler İstanbul Taksiciler Birliği ve İstanbul Taksi Ulaşım Platformu olarak bu konuşmayı kabul etmiyoruz ve kınıyoruz. Bizler gerçek beyefendi taksicileriz. İstanbul'un yükünü çeken beyefendileriz. Bu amaçla burada bizim adımıza konuşan ama bizden olmayan Eyüp Aksu hakkında cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunmuş bulunuyoruz" dedi.

"HİÇBİR GÜÇ BİZ TAKSİCİ ESNAFINI SOKAĞA DÖKEMEZ"

Daha sonra söz alan İstanbul Taksi Ulaşım Platformu Başkanı Zafer İpek ise taksici-Uberci tartışmasının taksicileri derinden üzdüğünü ifade ederek "Bizi sokağa sadece devletimize, milletimize karşı gelişebilecek 15 Temmuz türü kalkışmalar sokağa dökebilir. Bunun dışındaki hiçbir güç biz taksici esnafını sokağa dökemez. Biz taksici esnafının yasalara sadakatini kimsenin test etmesi haddine değildir. Taksici esnafına karşı geliştirilen her türlü olumsuz operasyonları reddediyoruz" diye konuştu.

SORULARI YANITLADILAR

Açıklamaların ardından bir soru üzerine  İstanbul Taksiciler Birliği Başkanı İrfan Öztürk, Eyüp Aksu'nun her tarafa tehdit savurduğunu belirterek "Büyükşehirin, bakanlığın başbakanlığın ve cumhurbaşkanlığının bizden yana olduğu bir ortamda istenmeyen bir çıkış yaparak bizleri cephe yapmıştır. Bizler onların temsil ettiği kişiler değiliz. Bizler gerçek, beyefendi taksicileriz. Sizleri tehdit bizi tehdittir. Bizi sahaya çekmek istiyorlar. Bizler hiçbir zaman devletimize, milletimize karşı gelen insanlar değiliz" diye konuştu.

İstanbul Taksi Ulaşım Platformu Başkanı Zafer İpek de taksici esnafının 15 Temmuz'da gazi ve şehitler verdiğini belirterek ancak sokağa sadece vatana ihanet çerçevesinde sokağa çıkacağını vurguladı .Başkan İrfan Öztürk, başka bir soru üzerine taksicilerin temsil edildiği 23  oda olduğunu belirterek İstanbul Taksiciler Esnaf Odası'nın üçte birini temsil eden bir kuruluş olduğunu belirtti. Öztürk, açıklamaları sonrasında Eyüp Aksu ile görüştünüz mü?" şeklindeki soruya "Görüştük ama güzel bir şekilde görüşmedik" dedi.

"MAĞDUR OLDUK"

Taksi şoförü Ömer Faruk Gürses ise açıklamadan sonra ve basında çıkan açıklamalar sonrasında şoförlerin sigortalarını ödeyemediğini ve evlerine ekmek götüremediklerini belirterek, mağdur oldukları için suç duyurusunda bulunduğunu söyledi. Selamettin Uçar ise açıklamaları kabul etmedikleri için  suç duyurusunda bulunduklarını ifade etti.

DİLEKÇEDE SÖZKONUSU AÇIKLAMALARA YER VERİLDİ

Savcılığa sunulan dilekçede, İstanbul Taksiciler Esnaf Odası Başkanı Eyüp Aksu'nun 12 Mart'ta internet üzerinden taksi hizmeti veren UBER'e açtıkları davanın ertelenmesinin ardından Çağlayan adliyesi önündeki meydanda yaptığı "Avrupa ülkelerinde taksicilerin eylem yapıp sağı solu yakıp yıktığı gibi biz de burada böyle bir eylem yapmak istemiyoruz. Eğer meclisimiz bu konuda gerekli çalışmayı yapmazsa eğer adalet farklı bir karar verirse taksici esnafının sabrı taşar taksici esnafı ekmeği için emeği için her şeyi yapar. Namus ne kadar önemliyse ekmeğimiz de o kadar önemlidir" şeklindeki açıklamaya yer verildi. Dilekçede, Eyüp Aksu'nun  "Tehdit", "Halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit", "Suç işlemeye tahrik", "Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama", "Kanunlara uymamaya tahrik", "Yargı görevi yapanı, bilirkişiyi, tanığı etkilemeye teşebbüs", "Adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs" suçlarından hakkında dava açılarak cezalandırılması talep edildi.

Görüntü

------------

-İrfan Öztürk açıklama

-Zafer İpek açıklama

-Ömer Faruk Gürses açıklama

-Selamettin Uçar açıklama

-Genel ve detaylar

========================

(GÖRÜNTÜYLE YENİDEN)

5- KANSEROJEN İÇERİKLİ 25 BİN KAÇAK OYUNCAK ELE GEÇİRİLDİ

Haber: Çağatay KENARLI - Kamera: Alper KORKMAZ/İSTANBUL,

Gaziosmanpaşa'da bir depoya yapılan baskında 25 bin kanserojen oyuncak ele geçirildi.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri yurda kaçak yollardan oyuncak sokulacağı bilgisi üzerine çalışma başlattı. Polis ekipleri, geçtiğimiz günlerde Gaziosmanpaşa Karadeniz Mahallesi'nde bulunan bir depoya baskın düzenledi. Operasyonda 25 bin oyuncak ele geçirildi; İ.D. gözaltına alındı. Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri ele geçirilen oyuncakları inceleme için laboratuvara gönderdi. İncelemelerde oyuncakların insan sağlığına zararlı ağır metal ve kanserojen olarak değerlendirilen boyalar içerdiği tespit edildi. Oyuncakların imha edileceği öğrenildi.

Görüntü Dökümü:

---------------

-Oyuncakların görüntüsü

-Polisler

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha İstanbul Bülteni - 3 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement