DHA İSTANBUL BÜLTENİ-4 - Son Dakika
Güncel

DHA İSTANBUL BÜLTENİ-4

DHA İSTANBUL BÜLTENİ-4

ÇAPA'DA TEDAVİ GÖREN ÇİNLİ ÇOCUKLA İLGİLİ AÇIKLAMA* Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, "Çapa Tıp Fakültesi'nde yapılan İnfluenza testinin sonucu İnflenza B (mevsimsel grip etkeni) çıkmıştır"Cemil ÖZDEMİR - Murat SOLAK - İSTANBUL DHA - İstanbul DHA - Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Corona virüs...

31.01.2020 16:13

ÇAPA'DA TEDAVİ GÖREN ÇİNLİ ÇOCUKLA İLGİLİ AÇIKLAMA

* Sağlık Bakanı Fahrettin Koca,

" Çapa Tıp Fakültesi'nde yapılan İnfluenza testinin sonucu İnflenza B (mevsimsel grip etkeni) çıkmıştır"

Cemil ÖZDEMİR - Murat SOLAK - İSTANBUL DHA - İstanbul DHA - Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Corona virüs şüphesiyle İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi'ne yatırılan Çinli çocukta mevsimsel bir grip türü olan 'Influenza B' tanısı konduğunu açıkladı,

"TESTİN SONUCU İNFLENZA B ÇIKMIŞTIR"

İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi'ne yatırılan 6 yaşındaki Çinli çocuğun durumuyla ilgili Sağlık Bakanı Fahrettin Koca açıklama yaptı. Koca açıklamasında, "Çapa Tıp Fakültesinde halsizlik ve ateş şikayetiyle başvuran 6 yaşındaki Çinli çocuğun durumuyla ilgili sosyal medyada yayılan bilgi kirliliğine yönelik bu açıklamaya gerek görülmüştür.  Genel durumu iyi olan çocuğun ateşi düşmüştür. Solunum sıkıntısı ve benzeri bir şikayeti de bulunmamaktadır. Klinik tablo koronavirüse uymamakla birlikte, hasta Çin'in Şangay şehrinden geldiği için tedbiren gözlem altına alınmıştır. Çapa Tıp Fakültesi'nde yapılan İnfluenza testinin sonucu İnflenza B (mevsimsel grip etkeni) çıkmıştır"  ifadelerini kullandı.

"KASTEN PANİK OLUŞTURULMAYA ÇALIŞILDIĞI AÇIKTIR" Fahrettin Koca, " Sosyal medyada yayılan bir fotoğrafta ise hastaya yönelik 'koronavirüs şüphesi', henüz numune çalışılmadan önce hasta bilgi giriş formu 'kesin tanı' gibi işaretlenmiş ve servis edilmiştir. Bu fotoğrafla, kasten panik oluşturulmaya çalışıldığı açıktır. Vatandaşlarımızın Bakanlık tarafından yapılacak resmi açıklamaları takip etmelerini ve bunun dışındaki bilgilere itimat etmemelerini bir kez daha hatırlatmak istiyorum" şeklinde konuştu.

Görüntü Dökümü: ------Çapa'daki önlemler

=====================

2- DEKANDAN ÇAPA'DA TEDAVİ GÖREN ÇİNLİ ÇOCUKLA İLGİLİ AÇIKLAMA

Cemil ÖZDEMİR-Murat SOLAK/- İSTANBUL Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek, Coronavirüs şüphesiyle İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi'ne yatırılan Çinli çocukla ilgili açıklama yaptı.

"GEREKLİ TEDBİRLER ALINDIDekan Tükek, "Dün sata  20.00 sıralarında Çin'den gelen bir Çin vatandaşı, 6-7 yaşlarında bir hasta acil çocuk ünitemize başvurdu. Başvuru sırasında ateşi ve halsizliği olması nedeniyle ve Çin'de olan yaygın viral hastalık nedeniyle arkadaşlarımız tedbir aldı. Coronavirüs yada mevsimsel influenza virisü  olabileceği açısından gerekli tedbirler alındı. Hastanın solunum sıkıntısı olmaması akciğer grafiğinin temiz olması, ateşinin ilerleyen saatlerde düşmesi nedeniyle Corona virüsünden biraz uzaklaşıldı. Çin'den gelmiş olması nedeniyle kanları ve burun sürüntü örnekleri alındı. Halk sağlığı ve sağlık müdürlüğü yetkilileriyle gerekli temaslar kuruldu. Sabah Halk Sağlığı Müdürlüğünden gelen arkadaşlar  tarafından alınan örnekleri Ankara'daki bir merkeze yönlendirildi.  Henüz oradan bir sonuç çıkmadı" dedi.

"İNFLUENZA B OLARAK TESPİT EDİLDİ" Prof. Dr. Tufan Tükek, "Biz kendi labaratuvarlarımızda mevsimsel salgın virüs hastalıklarıyla ilgili panellerimizi yaptırdık.  Az önce sonuçlandı. İnfluenza B olarak tespit edildi. Bizde mevcut hastalığının mevsimsel bir grip olduğunu başından beri düşünüyorduk. Bu şekilde hastamızın İnfluenza B virüsü olduğunu tespit etmiş olduk.  Sosyal medyada görmüş olduğumuz bazı üzücü olaylar bizi gerçekten üzmüştür. Bu anlamda halkı panikletecek halkı galeyana getirecek paylaşımları, gerek gazetecilerin gerekse diğer birimlerin yapmaması gerektiğini düşünüyoruz. Kesin Corona virüs tanısı kondu şeklinde bir takım paylaşımlar yapıldı. Bu paylaşımlar bizi gerçekten üzmüştür. Çünkü hastanın sürüntüleri ve örnekleri labaratuvara yeni gönderilmiştir. Burada kesin tanı çıkması zaten mümkün değildir. Şunu rahatça söyleyebilirim durumunun iyi olması, ateşinin düşmüş olması ve influenza b virisünün çıkmış olması hastanın mevsimsel anlamda bir gribal enfeksiyon geçirdiğini göstermiştir" dedi. "BU KİŞİLER HAKKINDA GEREKLİ SORUŞTURMAYI AÇACAĞIZ" Tükek "Panik halinde, bilgi işlem sistemine kaydederken olası tanı, ön tanı diye bölümlerimiz vardır. O bölümlere baktığımız zaman kesin tanı olmadan kesin tanı olarak işaretlenmiş ve bu şekilde sosyal medyaya servis edildiğini müşahade etmekteyiz. Bu kişiler tespit edilmiştir. Bu kişiler hakkında gerekli soruşturmayı açacağız.  Kesin tanı olmadan sosyal medyadan kesin tanıymış gibi göstermenin kime faydası var, kime hizmet edeceğini anlamakta zorlanmaktayız. Neyse ki iyi bir şekilde sonuçlanmış olduğunu söyleyebiliriz.Corona virüsü damlacık enfeksiyonuyla bulaşıyor. Halkımıza da bunu net bir şekilde söylemek lazım. Çok kısa mesafede olan kişilere bulaşabilir ve bir maske takılmasıyla bu sorun büyük ölçüde giderilebilir. Hasta acile geldiği andan itibaren özellikle sağlık personeli açısından maske takılması yeterlidir. Muayene sonrasından ellerin yıkanması ve bir takım hijyenik önlemler alınması yeterlidir. Diğer hastalar bu kişiden uzakta oldukları için zaten enfeksiyon riskiyle çok düşük olasılıkla karşı karşıyadırlar. Ama tedbir amacıyla izolasyon odaları zaten bu amaçla Sağlık Bakanlığımız tarafından bir çok hastanede oluşturulmuştur. Biz bu hastaları izolasyon odalarına tek başına aldığımızda diğer hastaların böyle bir risk taşımadığını söyleyebiliriz.  Diğer hastaları başka birimlere kaydırdık, yeni hasta kabulünü durdurduk.  Geçici olarak bunları yaptık, neticelendikten sonra tekrar açtık"  diye konuştu.

Görüntü Dökümü--------Prof Dr. Tufan Tükek açıklama-Hastane detay-Çocuk acil önünde maske takan vatandaşlar ve sağlık personeli-Genel ve detaylar

===========================

3- ÇİNLİ HAVAYOLU ŞİRKETİ DE İSTANBUL UÇUŞLARINI DURDURDU

Enver ALAS/İSTANBUL, ÇİN  uçuşlarını geçici olarak durdurma kararı alan Türk Hava Yolları (THY)'nın ardından, İstanbul'a uçan iki Çinli havayolu şirketinden biri olan China Southern de Mart sonuna kadar Pekin-İstanbul seferlerini durdurdu. Diğer havayolu Sichuan Airlines ise Chengdu-İstanbul seferlerine 15 Şubat'tan itibaren 31 Mart'a kadar ara verecek. Ayrıca İstanbul Havalimanı'nda Tayvan'ın başkenti Taipei ve Hong Kong'tan gelen yolculara yönelik termal kameralı tarama uygulaması da devam edecek. Dünya Sağlık Örgütü'nün Çin'de ortaya çıkan yeni tip ölümcül 'koronavirüs' salgını nedeniyle acil durum ilan etmesinin ardından Çin ile Türkiye arasında yapılan uçak seferlerine yönelik önemli kararlar alındı.  İlk olarak THY'den yapılan açıklamada, "koronavirüs kaynaklı durumun ve son gelişmelerin ulusal ve uluslararası otoriteler ile yakından değerlendirilmesi" amacıyla 9 Şubat'a kadar olan Pekin, Guangzhou, Şangay ve Xian seferlerinin durdurulduğu duyurulmuştu.

CHİNA SOUTHERN HAVOYOLLARI'NIN PEKİN-İSTANBUL UÇUŞLARI İPTALTHY'nin yanı sıra İstanbul'a uçan iki Çinli havayolu şirketinden biri olan China Southern Airlines, 24 Ocak'ta ipal ettiği Wuhan -İstanbul  seferlerinin ardından Pekin uçuşlarını da iptal etti. China Southern Havayolları'nın Mart ayı sonuna kadar Pekin - İstanbul seferlerini durdurduğu bildirildi.Ayrıca 30 Nisan'da Chengdu - İstanbul seferlerine başlayan Sichuan Havayolları'nın da haftada üç sefer karşılıklı olarak düzenlenen seferlerinin 15 Şubat'a kadar devam edeceği ve bu tarihten itibaren de 31 Mart'a kadar iptal edildiği belirtildi.

HONG KONG VE TAİPEİ'DE TERMAL KAMERA UYGULAMASI DEVAM EDECEKÖte yandan Çin seferlerinin durdurulmasına rağmen İstanbul Havalimanı'nda Hong Kong ve Taipei'den den gelen yolculara yönelik termal kameralı tarama uygulamasının da devam edeceği öğrenildi.

============================

4- UYUŞTURUCU ŞÜPHESİYLE ARANAN OTOMOBİLDEKİ GİZLİ BÖLMEDE SİLAH BULUNDU

Ali ABLAY/ İSTANBUL, Beylikdüzü'nde otomobille gezerek uyuşturucu madde satışı yapan 2 şüpheli gözaltına alındı. Şüphelilerin aracında yapılan aramada bir miktar uyuşturucu madde bulunurken, araçta gizli bölmeye saklanan ruhsatsız tabanca ele geçirildi.Beylikdüzü İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, Gürpınar Mahallesinde iki şüphelinin otomobilden uyuşturucu madde satışı yaptıklarını belirledi. Bu bilgi üzerine harekete geçen emniyet ekipleri, tespit edilen aracı ve eşkallerini belirlediği şüphelilerin 19 Ocak günü saat 18.00 sıralarında Gürpınar Mahallesi Cengiz Topel Caddesi üzerinde seyir halinde olduklarını tespit etti. Şüphelilerin aracının üç tarafından yolu kapatarak kaçmalarına engel olan ve durduran polis, Gökmen D. (35) ve Anıl D. (25) isimli şüphelileri yakalayarak gözaltına aldı. Otomobilde yapılan aramalarda ise 6,05 gram skunk, 25,5 gram eroin ve 3 bin 115 Lira ele geçirildi.  Otomobili detaylı olarak arayan polis, aracın ön sağ camının açılıp kapanması sırasında bir anormallik hissederek, cam açma kapama düğmesini söktü. Sökülen düğme haznesinin içerisine saklanmış ruhsatsız tabanca ve 10 mermi bulundu. Şüphelilerden Gökmen D.'nin evinde yapılan aramalarda ise 579 gram eroin, 16 gram skunk, hassas terazi ve çok sayıda şeffaf kilitli poşet ele geçirildi. Beylikdüzü İlçe Emniyet Müdürlüğü'ndeki işlemleri tamamlanan şüpheliler adliyeye sevk edilirken, çıkartıldıkları mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildiler.

Görüntü Dökümü--------------Araç içerisinde yapılan aramalarUyuşturucu maddeler

==========================

5- TÜRK ÖĞRETMEN GENÇ, ÇİN SOKAKLARINDA SON DURUMU ANLATTI

Mehmet İlkay ÖZER - İstanbul DHA - ÇİN'de yaşayan Türk öğretmen, hayalet şehre dönen Siçuan Chengdu sokaklarında son durumu anlattı.Türkiye'den 7 ay önce Çin'e İngilizce eğitimi vermek için giden Furkan Sungur (26) Korona virüsü nedeniyle önlemlerin üst düzeyde olduğu Siçuan Chengdu sokaklarını dolaştı. Uyarılar doğrultusunda önlemlerini aldığını belirten Furkan Sungur, kız arkadaşının da Çinli olduğunu kaydetti. Belirli alışveriş merkezlerinin dışında alışveriş merkezleri ve restoranların kapalı olduğu vurgulayan Sungur, en işlek caddelerin bile sessizliğe büründüğü söyledi. Sokaklarda maske ile dolaştıklarını belirten Sungur, açık alışveriş merkezlerine görevlilerinin  ateşlerini ölçerek aldığını kaydetti. Şehirde başka Türklerin de bulunduğu belirten Furkan Sungur, önlem olarak maske taktıklarını ifade etti.

Görüntü Dökümü: ------Sungur'un görüntüsü-Sokaklarda dolaşması-Anlatması-AVM'ye girmesi

=====================

6- ESENYURT'TA IRAKLI KADIN EVDE ÖLÜ BULUNDU

Ersan SAN/ ESENYUT'ta 29 yaşındaki Iraklı Maha Mohammed Talab bir sitenin 7. katındaki dairede ölü bulundu. Yapılan ilk incelemede genç kadının bir hafta önce öldüğü belirtilirken, ceset otopsi işlemleri için Adli Tıp Kurumu'na kaldırıldı. Esenyurt Necip Fazıl Kısakürek Mahallesi, Çarşı Caddesi'nde bulunan bir sitenin 7. katındaki daireden gelen kötü koku üzerine güvenlik görevlileri durumu polis ekiplerine bildirdi. İhbar üzerine olay yerine gelen ekipler çilingir yardımıyla kapıyı açarak içeriye girdi. Ekipler orta yaşlarda bir kadının cansız bedeniyle karşılaştı. Polis ekipleri bunun üzerine evde detaylı inceleme başlattı. Yapılan incelemede ölen kadının 29 yaşındaki Iraklı Maha Mohammed Talab olduğu belirlendi. Talab'ın bir hafta önce öldüğü tahmin edilirken, ceset otopsi işlemleri için Adli Tıp Kurumu'na kaldırıldı. Polisin olayla ilgili başlattığı soruşturma devam ediyor.

Görüntü Dökümü: --------------------Bina -Polis ekipleri-Olay yeri inceleme ekipleri-Genel ve detaylar

=======================

7- KIZI YANAN BABA KONUŞTU: ŞİKAYETÇİ OLDUM

Haber-Kamera: Ramazan EĞRİ-Gamze ŞİMŞEK/ İstanbul DHA - ÜMRANİYE'de üvey annesi tarafından yakıldığı öne sürülen 14 yaşındaki kız çocuğunun babası,  "Kızım kaza olmadığını söyledikten sonra karakola gittim ifademi değiştirdim. Şikayetçi olduğumu ben de söyledim" dedi.

ANNE ADLİ KONTROL ŞARTIYLA SERBEST BIRAKILDI Ümraniye Elmalıkent Mahallesi'nde geçtiğimiz hafta meydana gelen olayda, 14 yaşındaki I.T., babası Mehmet Salih T. (41) ile hamile ve bir çocuk sahibi üvey annesi Y.T. (29)'nin yaşadığı eve misafirliğe gitti. Bu sırada üvey anne, kendisine yardım etmesi için I.T.'yi mutfağa çağırdı. Kirli bulaşıkları makineye yerleştirdiği sırada tezgahın üzerinde bulunan demlik içindeki kaynar su, 14 yaşındaki I.T.'nin başından aşağı döküldü. Anne Kesra Yılmaz'ın şikayeti üzerine gözaltına alınan Y.T., çıkarıldığı mahkemece adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. I.T.'nin ise hastanedeki tedavisi ise sürüyor.

"İFADEMİ DEĞİŞTİRDİM"Baba Mehmet Salih T. yaşanan olayla ilgili ilk kez konuştu. Mehmet Salih T., "Çok üzgünüm. 41 yaşındayım, 3 tane çocuğum var. Eşim 5 aylık hamile 4'üncü çocuğum dünyaya gelecek. Üzüntülüyüm. Kaza olmasını çok çok isterdim. O anda oradaydım, kızım bana gelmişti okul tatilinde. Akşamdı, işten çıktım eve geldim, yemek yedik. Sonra eşim ve kızım sofrayı kaldırdılar. O an 8 aylık çocuğum kucağımdaydı. 10-15 dakika arayla, içeriden bir bağırma sesi geldi. 'Baba, yandım.' diye. Onu görünce hemen panikle hastaneye götürdük. Ümraniye Devlet Hastanesi'ne kaldırdık. Oradan da Kartal Devlet Hastanesi'ne yönlendirdiler" dedi.

"KIZIM KAZA OLMADIĞINI SÖYLEDİ" Mehmet Salih T., "Ben eşimle konuştum. Kaza olduğunu söylüyor. Sonra tabi ki kızımla da konuştum. Kızım kaza olmadığını söyledi. Kızım kaza olmadığını söyledikten sonra karakola gittim ifademi değiştirdim. Şikayetçi olduğumu ben de söyledim. Eşimin babasını çağırdım, eşimi aldı Adana Ceyhan'a götürdü. Normalde gitmemesi gerekirdi. Her hafta imza atması gerekirken babası aldı götürdü. Ben kızımı dinledim, dinledikten sonra karakola gidip ifademi değiştirdim. Kızım bilerek yaktığını söyledi, olayı da anlattı. Kızıma inandım. 14 yaşındaki bir kız yalan konuşmaz. 'Baba yerde çaydanlık yoktu.' dedi. Eşim de inkar etmiyor çaydanlığın yerde olmadığını söylüyor. Kazayla olsa yerde neden çaydanlık olmasın. Eline, ayağına neden su sıçramasın. Hiç ses duymadım. 8 aylık bebeğim var, çocuğum bana 'Baba kardeşime hediye aldım.' diyerek gelmişti. Daha doğrusu kardeşinin yanına gelmişti aslında. Çocuklarım beni çok seviyor ben de çocuklarımı çok seviyorum" diye konuştu.

Görüntü Dökümü-----------------Baba Mehmet Salih T. ile röp-Genel ve detay

============================

8-BAŞSAVCILIKTAN PENDİK'TE İŞARETLENEN EVLERE İLİŞKİN AÇIKLAMA

Yüksel KOÇ/ İSTANBUL, İSTANBUL  Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, Pendik'te 4 eve kırmızı işaret konulması ile ilgili olarak yazılı açıklama yaptı. Amcasına kızan 15 yaşındaki S.Y.'nin evleri işaretlediği belirtilen açıklamada, S.Y.'nin Adli Tıp Kurumu'ndan gelen ve "Suça ilişkin algılama yeteneğinin gelişmediği" tespitine yer verilen rapor doğrultusunda serbest bırakıldığı belirtildi. İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan yazılı açıklama şöyle: "İstanbul ili Pendik ilçesinde 28.01.2020 tarihinde ihbar üzerine müştekiler H.Y., T.Y., Y.Y. ve G.Y.'ye ait olan dairelerin kapısına sprey boya ile kırmızı renkli çarpı işareti konulduğu iddiasıyla soruşturma başlatılmıştır. Soruşturma kapsamında müştekilerin Alevi oldukları için kapılarına işaret konulduğunu düşündüklerini ve sorumlulardan  şikayetçi olduklarını beyan etmeleri üzerine aynı çevrede olan tanıkların bilgisine başvurulmuştur. Polis merkezine 29.01.2020 tarihinde müracaat eden müşteki H.Y.'nin söz konusu eylemin oğlu S.Y. (2005 doğumlu) tarafından gerçekleştirildiğini beyan etmesi üzerine kamera kayıtları incelemesi sonucu olay tarihinde apartmana giriş çıkış yapan S.Y.'nin davranışlarının şüphe uyandırdığı belirlenmiştir.

AMCASINA KIZIP İŞARETLEMİŞSuça sürüklenen çocuk S.Y.'nin 30.01.2020 tarihinde Cumhuriyet Başsavcılığınca alınan ifadesinde, kendisi hakkında kötü söz söyleyen amcasını korkutmak amacıyla böyle bir eylemde bulunduğunu ve pişman olduğunu beyan etmiştir.

ADLİ TIP KURUMU RAPORUYLA SERBEST BIRAKILDISuça sürüklenen çocuk S.Y., yaşı gereği eyleminin hukuki anlam ve önemini algılama yeteneği bulunup bulunmadığının tespiti için İstanbul Anadolu Adli Tıp Şube Müdürlüğü'ne sevk edilmiştir. Adli Tıp uzmanlarının şahsın işlediği suça ilişkin algılama yeteneğinin gelişmediğini tespit ettiği rapor doğrultusunda suça sürüklenen çocuk serbest bırakılmıştır."

===========================

9-İMAMOĞLU'NA ŞİŞLİ'DE PROTESTO

Haber-Kamera: İdris TİFTİKCİ - İstanbul DHA - İSTANBUL Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Şişli'de protesto edildi.İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Şişli Belediyesi'ni ziyaret etti. İmamoğlu'nun toplantısı sürerken Şişli Belediyesi'nden haksız yere işten çıkarıldığı öne süren bir grup, belediye binası önünde toplandı. Gruptakiler İmamoğlu ile görüşmek istedi. "Hak, hukuk, adalet" sloganları atan grup, bina önünde İmamoğlu'nun çıkışını bekledi. İmamoğlu, grupla görüşmek istemedi. Bunun üzerine Ekrem İmamoğlu binadan ayrılırken protesto edildi. Tepki gösteren grup İmamoğlu'nu yuhaladı.Gruptaki protestoculardan biri, "Bizi iki ay önce emekli ettiler. Şişli Belediyesi çalışanları olarak tazminatlarımızı 4 sefer söz vermelerine rağmen vermediler. Onun için bu eylemi yapma kararı aldık. Başkan yardımcısına güvendik söz verdiği için hala tazminatlarımızı vermediö dedi. Diğer protestocu ise, " 'Her şey güzel olacak' diyorlar. Bunlara inanılmaz. Emekliyim tazminatımızı vereceklerdi bir hafta içinde ödeyeceklerdi iki ay oldu. 130 kişi mağdur durumda. ve kimse muhatap olmuyor. Protesto ettik hepsi arabalara bindi kaçtı. Görüşmek için hiçbirisi muhatap olmuyor" ifadesini kullandı.

Görüntü Dökümü: --------İmamoğlu'nun binadaki görüntüleri-Grubun görüntüsü-Polisin gruptan yolu açmasını istemesi-Konvoyun çıkışı-Grubun tepkisi-Röportajlar

========================

10-GÖRKEM SERTAÇ GÖÇMEN HAKKINDA ZORLA GETİRME KARARI

Halil YILMAZ - - ATAKÖY'de bulunan hakim ve savcılar lojmanından ateş ettiği iddiasıyla yargılanan Görkem Sertaç Göçmen, duruşmaya gelmeyince hakkında zorla getirme kararı çıkarıldı.Savcı Alpay Göçmen'le eski hakim Aynur Göçmen'in oğlu Görkem Sertaç Göçmen'in, 6 Eylül 2017 tarihinde Ataköy'de bulunan hakim ve savcılar lojmanından dışarıya pompalı tüfekle ateş ettiği iddiasıyla yargılanmasına devam edildi. Bakırköy 39. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya müşteki olarak Ali Arif Özet ve Emre Peker katıldı. Sanık Göçmen'in avukatı mazeret dilekçesi sunarak duruşmaya katılmadı. Duruşma müştekilerin beyanlarının alınmasıyla devam etti.

SES BOMBASI ATTIOlayın yaşandığı 6 Eylül 2017 tarihinde garson olarak çalıştığını belirten Emre Peker, "Sanık kız arkadaşı ile tartışınca önce kendisine baktık. 'Ne bakıyorsunuz önünüze dönün' dedi. Önümüze döndüğümüzde sesler kesilmeyince o tarafa doğru baktık çünkü müşteriler çok rahatsız olmaya başladılar. İkinci kez baktığımızda 'Önünüze bakın demedim mi lan' deyip argo kelimeler kullandı. Bunun üzerine patronum Arif Özet ayağa kalktı. Sanık, patronumun üzerine doğru koşunca patronum kendisini korumak için sandalyeyi kendisine siper etti. Koşma hızı ile birlikte kafasını sandalyeye vurdu, sonra karışıklık yaşandı. Bizi tehdit ederek yukarı çıktı. Sanık, evinden önce çocuk parkına ateş etti sonra bizim iş yerimize doğru ateş etti." diye konuştu.

ORADA EN AZ 250 İNSAN VARDIİş yerinin sahibi Ali Arif Özet ise, "Ben eşim ile otururken sanık sahibi olduğum işletmemin dışarısındaki ağaçlıkta kız arkadaşına bağırdığı için gözümle takip ettim. Kendisi yüzüme bakarak üstüme gelmeye başladı, yanımda eşim vardı. Sandalyeyi kendimi korumak için kaldırdım, başının köşesine sandalye gelince yaralandı. Sanki biz kendisini kasıtlı olarak yaralamışız gibi gidip darp raporu aldı, biz de ceza aldık. Yaralandıktan sonra koşarak eve gitti. Kısa süre sonra silah sesleri duymaya başladık. Parka doğru ateş etti, orada en az 250 insan vardı ve hepsi kaçtı. Ardından da bir patlama oldu ve çok şiddetli bir patlamaydı. Benim ifademi alan polisler 'Biz çok uzak mesafedeydik, biz bile duyduk' dediler. Bizi polisler korudu, silah bizim işletmemize doğru ateşlenmiştir." dedi.

ZORLA GETİRİLME ÇIKARILDIAra kararını açıklayan mahkeme, sanık hakkında zorla getirilme kararı vererek duruşmayı erteledi.

OLAYIN GEÇMİŞİAtaköy'de 6 Eylül 2017'de iddialara göre Görkem Sertaç Göçmen kız arkadaşıyla tartışırken orada bulunan ve kendilerine bakan kafenin işletmecisi ve çalışanları ile kavga etmişti. Darp edilmesi üzerine Göçmen, kafenin yakınındaki evine giderek pencereden silah ile ateş etmişti. Açılan ateş sonucu o an parkta oturan Abdülhamit Pahıl yaralanmıştı. Olayın ardından Göçmen hakkında "Kasten yaralama", "Tehdit" ve "Genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması" suçlarından dava açılmıştı.Sanık Göçmen yargılandığı davada Abdulhamit Pahıl'a yönelik eyleminden dolayı "Olası kasıt ile silahla yaralama" suçundan 2 bin TL adli para cezasına, Ali Arif Özel'e karşı "tehdit" suçundan ise 500 TL adli para cezasına çarptırılmıştı. Sanığa verilen bu cezalarda hükmün açılanması geri bırakılmıştı. Kararın ardından mahkeme ateş etmenin "Kasten güvenliğe tehlikeye sokulması" suçunu değil "Yaralama" suçuna teşebbüs kapsamında olduğunu söyleyerek Ali Arif Özet ve Emre Peker yönünden Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'na müzakere yazılmasını istemişti. Yeniden hazırlanan iddianamede Görkem Sertaç Göçmen'in 2 müştekiye karşı "Basit yaralama" suçundan 1,5 yıla kadar hapis ile cezalandırılması talep edildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ-----------------------------ARŞİV

=============================

11- ÜMRANİYE'DEKİ ÜVEY ANNE DEHŞETİ, İFADESİ ORTAYA ÇIKTI

Haber: Yüksel KOÇ/ ÜMRANİYE'de 14 yaşındaki üvey kızının üstüne sıcak su dökerek yaktığı iddia edilen Y.T.'nin ifadesi ortaya çıktı. Olaydan sonra gözaltına alınan Y.T., I.T.'nin kafasına kaynar suyu bilerek döktüğü yönündeki iddiayı kabul etmezken I.T.'nin bulaşık makinasından bulaşıkları çıkarırken kafasının  dirseğine çarpması nedeniyle çaydanlıktan üzerine dökülen sıcak sudan dolayı yandığını söyledi.

KAZA OLDUĞUNU SAVUNDUÜmraniye'de 21 Ocak tarihinde üvey kızının üstüne kaynar su dökerek yaktığı iddia edilen, "Taksirle yaralama" suçundan çıkarıldığı mahkeme tarafından adli kontrol şartı ile serbest bırakılan Y.T.'nin emniyet ve savcılık ve mahkemede verdiği ifadeleri ortaya çıktı. Olayda yaralanan 14 yaşındaki I.T.'nin eşinin boşandığı ilk eşinden çocuğu olduğunu söyleyen Y.T. (29), "Olay gecesi eşimin boşandığı eşinden olan kızı I.T., ara tatil nedeniyle bizde kalıyordu. Ben, eşim ve I.T. beraber yemek yedik. Yemekten sonra ben çay demledim. I.T. ocağın altında bulunan bulaşık makinasından bardak ve kaşık çıkardığı sırada kafasını dirseğime çarptı. Bunun üzerine çaydanlık kendisinin üzerine devrildi. Direk üzerine soğuk su döktüm ve eşimi çağırdım" dedi.

SUÇLAMAYI KABUL ETMEDİOlayı bilinçli yaptığı iddiasını kabul etmeyen Y.T., "Kendisi ile aramda hiçbir problem yoktu 5 aylık hamileyim ve 8 aylık da bir oğlum bulunmaktadır. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Serbest bırakılmayı talep ediyorum" dedi. Y.T. sorgusunda olaydan sonra eşi ile birlikte I.T.'yi Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürdüklerini söyledi.

NE OLMUŞTU?Olay Ümraniye'de 21 Ocak gecesi Ümraniye'de meydana geldi. 14 yaşındaki kız çocuğu I.T., 21 Ocak gecesi üzerine  kaynar su dökülünce hastaneye kaldırıldı. Üvey annesi Y.T.'nin bilerek üzerine kaynar su döktüğünü söylemesi üzerine İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Y.T. hakkında "taksirle yaralama" suçundan soruşturma başlatıldı.

ADLİ KONTROLLE SERBEST BIRAKILMIŞTIGözaltına alınan Y.T., emniyet işlemlerinin ardından savcılığa sevk edildi. Savcılık, Y.T.'nin, adli kontrol şartı ile serbest bırakılması koşuluyla Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk etti. Hakimlik, Y.T.'yi adli kontrol şartı ile serbest bıraktı. Mahkeme, Y.T.'nin haftada bir gün karakola giderek imza vermesine karar verdi.

Görüntü Dökümü: ------------------ARŞİV

=======================

(Havadan görüntülerle) 12- FİKİRTEPE'DE BOŞALTILAN BİNALARDA YAŞAMAYA DEVAM EDİYORLAR

Çağrı ÇALIŞKAN/İSTANBUL, KADIKÖY Fikirtepe'de 2012 yılında imzaları atılan kentsel dönüşüm projeleri kapsamında yıkılan evlerin sahipleri, projelerin başlamamasından şikayetçi. Firmaların vaatlerini yerine getirmediğini söyleyen ev sahiplerinin bir kısmı kirada kalıyor, bir kısmı ise kalacak yerleri olmadığı için köylerine yerleşti. Bazıları ise boşalttıkları harabe evlere tekrar yerleşmek zorunda kaldı.Terk edilmiş binalar içine yabancı uyruklu kişilerin girmesi ve giderek artığı ileri sürülen olaylar nedeniyle mahalle sakinleri tepkili.Fikirtepe'de 8 yıl önce müteahhitlik firmaları ile ev sahipleri arasında kentsel dönüşüm projesi için anlaşma yapıldı. Atılan imzalar sonrası başlayan inşaat çalışmalarıyla birlikte binlerce ev boşaltıldı, bazı evler ise yıkıldı. Ancak bazı projelerin hayata geçmemesi nedeniyle çok sayıda ev sahibi mağdur oldu. Kimi ev sahipleri ise hisselerini sattı. Kiralık evlere taşınan bazı ev sahipleri ise firmaların vaat ettikleri kira yardımlarını alamadıkları için kiralarını ödeyemez hale geldi, bazıları ise boşalttıkları harabe evlere tekrar yerleşti.  Bazı ev sahipleri ise boşalttıkları daireleri kiraya verdi.

MAHALLE SAKİNİ ÇİÇEK: DEPREM OLSA  BÜTÜN BİNALAR YIKILIR"Doğduğumdan beri Fikirtepe'de yaşıyorum. 10 yıldır Kentsel Dönüşüm sebebiyle mağduruz. " diyen mahalle sakinlerinden Abdullah Çiçek, şunları söyledi: "Sadece ben değil burada yüzlerce kişi mağdur. İnsanların çoğu buradan çekti gitti. Kiraya giden insanlar, kiralarını dahi alamıyorlar. Alamadıkları için o da perişanlık çekiyor. Bu binada 4 tane kiracım vardı. Kentsel Dönüşüm'den ötürü boşalttık. Sırf tinerciler, baliciler, uyuşturucu bağımlıları girmesinler, diye kapıya kilit taktım. 10 yılda 4 dairenin kira hesabını yapabilir misin? Şu an deprem ülkesiyiz. Her an deprem olma ihtimali var, Elazığ'da olduğu gibi. Şuradaki çoğu bina 50-60 yıllık. Şurada bir deprem olsa bütün bu binalar yıkılır. Hep çürük betonlar. 10 sene önce şuradan 4 tane kira gelirim vardı. Sadece benim gibi yüzlerce arkadaşım var burada. Buradaki gelirimizle icabında bir sıkıntımızı gideriyorduk. Buradaki herkeste olduğu gibi maddi olarak sıkıntımız var. "

KİRAMIZ VERİLMEDİĞİ İÇİN GİDEMİYORUZBaşka bir mahalle sakini de "Her ay burada bir yangın oluyor. Tinerciler var mahallemizde. Çocuklarımız burada oynarken tinerciler birbirlerine ateş ediyorlar. Hiçbirimizin evi depreme dayanıklı değil. Her tarafı çatlamış durumda. Biz 6 katlı bir binada oturuyoruz. Evimizi bırakıp gidemiyoruz, çünkü gittiğimiz zaman kiramızı ödemeleri gerekiyor. Vermedikleri için gidemiyoruz.Gidersek kiramızı nasıl ödeyeceğiz ? Bu çatlak evde oturmak zorunda kalıyoruz. Elazığ'da deprem oldu. Aynı şekilde Fikirtepe'de deprem olsa evlerimiz yıkılır. Bir an önce yetkililerin bu işe el atmasını istiyoruz." dedi.

Görüntü Dökümü: -----------------Mahallenin havadan görüntüsüMahalleli röpMahalleden detay

======================== 13- ERGENEKON KUMPAS DAVASI GİZLİ TANIĞI ÜMİT SAYIN SON YOLCULUĞUNA UĞURLANDI

Haber-Kamera: Cengiz ÇOBAN-İsa ALMAÇAYIR/ Kadıköy'de evinde ölü bulunan Ergenekon Kumpas davasında tutuklanan daha sonra gizli tanıklık yaparak tahliye edilen Doç. Dr. Ümit Sayın için Kızıltoprak'taki Zühtüpaşa Camii'nde tören düzenlendi. Sayın cenaze namazı sonrası Kurtköy'deki aile mezarlığında toprağa verildi.Ergenekon Kumpas davası kapsamında 2008 yılında tutuklanarak 23 ay cezaevinde kalan 59 yaşındaki Doç. Dr. Ümit Sayın, gizli tanık olduktan sonra tahliye edilmişti. İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü'nde görevli olan Sayın, Kadıköy Merdivenköy Mahallesi Ressam Salih Erimez Caddesi üzerinde bulunan evinde ölü bulundu. Sayın için bugün Kızıltoprak'taki Zühtüpaşa Camii'nde tören düzenlendi. Törene Sayın'ın yakınları, arkadaşları, öğrencileri ve yazar Erol Mütercimler katıldı. Sayın için öğle namazının ardından cenaze namazı kılındı. Helallik alındı. Ümit Sayın, Kurtköy'deki aile mezarlığında toprağa verildi.

Görüntü Dökümü: -----------------Cenazeden görüntü-Öğrencisi Özgür Dayanır ile röp-Yeğeni Okan Aslay ile röp-Erol Mütercimler'in görüntüsü-Cenazeye gelenlerden görüntü-Dua edenlerden görüntü-Cenazede görüntü-cenazeye gelenlerden görüntü-Cenaze namazının kılınması-Dua ve helallik alınması-Genel ve detay görüntüler

=========================

14- DEPREM ÇOCUKLARA NASIL ANLATILMALI?

Elif YAVUZ-Feridun AÇIKGÖZ/İSTANBUL,  ÇOCUK İletişimi Uzmanı Ayşe Şule Bilgiç, her gün televizyon ve gazetelerde deprem konuşulurken, çocuklara deprem konusunun oyunlarla, sakin ve doğal bir şekilde anlatılması uyarılarında bulundu.Son günlerde bazı şehirlerde depremlerin meydana gelmesi, hemen her gün televizyon ve gazetelerde deprem konusu ve alınabilecek önlemler ele alınıyor.  Düşyeri Öğrence Kurucusu ve Çocuk İletişimi Uzmanı Ayşe Şule Bilgiç, ofisinde düzenlenen basın toplantısında şunları söyledi: "Çocuk ve depremi yan yana koyduğumuz zaman ilk akla gelen kelime 'kaygı' oluyor. Deprem bir çocukta kaygı yaratma ihtimali çok yüksek olan bir olgu. Türkiye bir deprem ülkesi olduğu için çocukları deprem kelimesi ile tanıştırmamız yanlış olmaz. Depremi hiç yaşamamış bir çocuğa deprem, yağmurun yağması, güneşin çok ısıtıp yakması gibi doğal olduğu anlatılmalı. Bunu anlatırken de oyunların gücünü kullanılmanızı öneriyorum. Çünkü çocukların dünyasına en rahat girebileceğiniz zaman oyunla iç içe oldukları anlardır. Depremin doğal bir olgu olduğunu anlattıktan sonra depremin gerçekleşmesinin nasıl bir şey olduğunu onlarla oyun oynarken, kaygılı değilken anlatın. Çünkü çocuklar sizin anlattıklarınızdan çok nasıl anlattığınıza, ona anlatırken nasıl hissettiğinize bakar. Oyuncaklarla çocuklara alttaki bir titremenin üstteki şeyleri etkileyebileceği ve üzerinde bulunan şeyleri çok basit bir simülasyonla depremi gösterebilirsiniz. Ancak çocuğa anlatırken özellikle kurduğunuz cümlelerde aşırı bilgi vermekten, yaşına uygun olmayan bilgi vermekten kaçının"

"DEPREM ÇANTASINI BİRLİKTE HAZIRLAYIN"Deprem anlatıldıktan sonra alınacak önlemler ve hazırlıkların beraber yapılaması tavsiyesinde de bulunan Bilgiç sözlerini şöyle sürdürdü: "Deprem anında ne yapılmalı konusunu anlatmadan önce kendiniz çalışın. Bulunduğunuz ev ortamında en güvenli alanlar nereler, hayat üçgeni hangi noktalarda tespit edin. Bunları tespit ettikten sonra deprem çantası hazırlığını çocuğunuzla beraber yapmanızda fayda var. Ancak burada en önemli nokta, bunları kaygılı bir biçimde yapmamalısınız. Soğukkanlılıkla, doğal bir halde işin içine çocuğunuzu da dahil ederek yaptığınız zaman, çocuğunuzun deprem anında en doğru hareketi yapmasına yardımcı olursunuz"Bilgiç, son günlerde televizyon ekranlarında deprem konusunun çok fazla yer aldığını ve içeriklerin çocuklara uygun olmadığını belirterek, "En büyük sorun kitle iletişim araçları. Çocuklar televizyon açıkken oyun oynadığı sırada duymadığını düşünüyor olabiliriz. Ancak çocuklar bulunduğu ortamda her şeyi duyabilen, bütün bilgileri alabilen bir algıya sahip. O yüzden bu dönemde çocukların televizyon izlemesini engellemenizi tavsiye ediyorum. Televizyonu kontrollü kullanın" dedi.

Görüntü Dökümü

-Basın toplantısından detaylar

=====================

15- İSTANBUL İL SEÇİM KURULU ÜYELERİ YEMİN ETTİ

Haber-Kamera: Özden ATİK - Osman BAKIR/ İstanbul, DHAİstanbul İl Seçim Kurulu, "Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun" gereğince yemin ederek görevine başladı. Ziya Bülent Öner başkanlığında toplanan yeni kurulda, hakim Refik Özcan ve hakim Nalan Kıribrahim asıl üye olarak görevlendirildi. Gülden Altay ise yedek üye olarak atandı. 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun gereğince iki yılda bir Ocak ayının son haftasında seçim kurullarının oluşturulması nedeniyle bugün Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı içerisinde bulunan İstanbul İl Seçim Kurulu'nda yemin töreni düzenlendi. Adliyenin -2. katındaki toplantı salonunda düzenlenen yemin törenine İl Seçim Kurulu Başkanı Ziya Bülent Öner, birinci asıl üye hakim Refik Özcan, ikinci asıl üye hakim Nalan Kıribrahim, birinci yedek üye hakim Gülden Altay ile AKP, MHP, CHP'den kurul üyeleri, seçim kurulu müdürü ve personeli de katıldı. Adalet Komisyonu üyesi Serap Durmaz'ın yanı sıra bazı ilçe seçim kurulu başkanları da törende hazır bulundu.

YEMİN EDİP İMZA ATTILARİstanbul İl Seçim Kurulu Başkanı Ziya Bülent Öner, "Tüm Türkiye'de il seçim kurulları, iki yılda bir çift haneli yılların Ocak ayının üçüncü haftası yeni baştan kurulmakta olup 2020 yılında İstanbul İl Seçim Kurulu Başkanlığı tarafımdan yürütülecek olup İstanbul 16. Aile Mahkemesi yargıcıyım. Refik Özcan Bey, İl Seçim Kurulu'nun birinci asil üyesidir, 12. Asliye Ceza Mahkemesi yargıcı. Nalan Kıribrahim İstanbul 9. Aile Mahkemesi'nin yargıcıdır. Gülden Altay Hanım, çocuk mahkemesi hakimi olup birinci yedek üye olarak görev yapmaktadır" dedi. Konuşmasının ardından Başkan Öner, "Hiçbir tesir altında kalmaksızın, hiç kimseden korkmadan, seçim sonuçlarının tam ve doğru olarak belirmesi için görevimi kanuna göre dosdoğru yapacağıma namusum, vicdanım ve bütün mukaddesatım üzerine ant içerim" diyerek yemin etti ve kurul üyeleri de yemini tekrar ederek tutanağı imzaladılar. İl Seçim Kurulu Başkanı Öner, "İstanbul'da 39 ilçede üç günden beri 80 ilçe seçim kurulu başkanlarıyla bu yemini ilçelerde yapmışlardır. Bugün itibariyle İstanbul ilindeki tüm seçim kurulları faaliyete geçmiştir. Hayırlı olmasını diliyorum. Bütün arkadaşlarıma ve seçim kurul müdür ve personeline de başarılar diliyorum" dedi.

BAŞKAN ÖNER 16 MAYIS 2019'DA GÖREVE BAŞLAMIŞTI31 Mart yerel seçimlerinde İstanbul İl Seçim Kurulu Başkanı Müberra Gürdal'ın emekliliğini istemesinin ardından, İstanbul 16. Aile Mahkemesi Hakimi Ziya Bülent Öner görevlendirilmişti. Başkan Öner, 16 Mayıs 2019'da yemin ederek görevine başlamıştı.

Görüntü Dökümü----------------------Kurul toplantı halinde-Başkan Ziya Bülent Öner konuşması-Yemini okumaları-Kurul üyeleri ayakta-genel ve detaylar


Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel DHA İSTANBUL BÜLTENİ-4 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement