DHA YURT BÜLTENİ-16 - Son Dakika
Güncel

DHA YURT BÜLTENİ-16

DHA YURT BÜLTENİ-16

Nüsra bebek ve annesini kurtaran JAK ekipleri, o anları anlattıELAZIĞ'da, 6.8'lik depremde yıkılan binalarının enkazında kalan Ayşe Yıldız ile kızı Nüsra Yıldız'ı (2,5) kurtaran Jandarma Arama Kurtarma (JAK) ekipleri, o anları Demirören Haber Ajansı muhabirine anlattı.

27.01.2020 17:21
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Nüsra bebek ve annesini kurtaran JAK ekipleri, o anları anlattı

ELAZIĞ'da, 6.8'lik depremde yıkılan binalarının enkazında kalan Ayşe Yıldız ile kızı Nüsra Yıldız'ı (2,5) kurtaran Jandarma Arama Kurtarma (JAK) ekipleri, o anları Demirören Haber Ajansı muhabirine anlattı. Kurtarma anını anlatırken, gözyaşı döken Jandarma Astsubay Çavuş Zehra Yıldız, "Sürünerek ilerlediğim sırada, profesyonelliği bir kenara bırakıp, insani duygularıma hakim olamayacağım manzarayla karşılaştım. Bir baba, eşine ve çocuklarına siper olmuş vaziyetteydi" dedi.

Merkez üssü Sivrice ilçesi olan 6.8 büyüklüğündeki depremde, Elazığ merkezde bulunan Mustafa Paşa Mahallesi'ndeki 5 katlı apartman çöktü. Binada bulunan Yıldız ailesi de enkaz altında kaldı. Baba Hüseyin Yıldız ve oğlu Onur'un hayatını kaybettiği depremde, yıkıntı altında kalan Ayşe Yıldız ve kızı Nüsra yaralandı. Enkazdan kurtarılmayı bekleyen anne ve kızı ile arama- kurtarma ekiplerinin diyaloğu ise herkesi duydulandırdı. Jandarma Yüzbaşı Yusuf Mataracı ve Jandarma Astsubay Çavuş Zehra Yıldız, enkaz altındaki anneye, 'Seni kurtaracağız, seni almadan buradan çıkmayacağız' diyerek, umut verdi.

JAK ekipleri, hem anneyi hem de 2,5 yaşındaki kızını depremden 24 saat sonra enkazdan çıkardı. Mucize kurtuluşun kahramanları, o anları DHA muhabirine anlattı. Jandarma Binbaşı JAK Tabur Komutanı Burak Özer, "Biz 60 kişilik ekiple hazırlandık. Uçaklarla buraya geldik. Hemen harekete geçerek enkaza müdahale ettik. Daha sonra her grup komutanı kendi kararını verdi. Enkazda açtığımız kuyu ile 3 tane ablamıza ulaştık" diye konuştu.

'HAYATTA OLMALARI, SEVİNÇ KAYNAĞI OLDU'2,5 yaşındaki kızıyla enkaz altında kalan Ayşe Yıldız'a seslenen Jandarma Yüzbaşı JAK Bölük Komutanı Yusuf  Mataracı da "Bizim için çok meşakkatli 12 saat geçti orada. Yaklaşık 5 metre derine indik. Daha sonra ses aldığımız noktaya doğru 3 metrelik yatay hareket sergiledik. Orada Ayşe hanımın sesini duyduk. 12 saat boyunca kendisi ile olan diyaloğumuzu kaybetmedik. Kendisini motive ettik. O sırada sağlık durumu ile ilgilenildi. Bütün personel dişiyle tırnağıyla kazıyarak kendisini oradan çıkarttı. Çok şükür, hem kendisi hem de 2,5 yaşındaki Nüsra bebek sağ salim sağlık ekiplerine teslim edildi. 2'sinin hayatta olması bizler için en büyük sevinç kaynağı oldu" dedi.'SENİ ALMADAN BURADAN ÇIKMAYACAĞIM' DEMİŞKurtarma anlarını anlatırken, gözyaşı döken Jandarma Astsubay Çavuş Zehra Yıldız ise "Yaklaşık 5 metre derinliğe indiğimizde sürünerek devam ettik. Sürünerek ilerlediğim sırada, profesyonelliği bir kenara bırakıp insani duygularıma kesinlikle hakim olamayacağım bir manzarayla karşılaştım. Bir baba, eşine ve çocuklarına siper olmuş bir vaziyetteydi. Üslerinde kolon ve çelik kapı vardı. Bu manzarayı görünce çok duygulandım. Fakat Ayşe ve kızına bunu hissettirmemeye çalıştım. Soğukkanlılığımı korudum. Hayatta kalması için elini tuttum. Ona da zaten 'Seni almadan buradan çıkmayacağım' dedim. Benim sesimi duyduktan sonra üstündeki taşları temizlemeye çalıştı. Daha sonra içeride kendisine tıbbi destek sağladık. Bir kadın astsubay olarak böyle bir görevde bulunmaktan onur ve gurur duyuyorum. Gerçekten ne kadar profesyonel olsak bile duygularımızı gizleyemeyeceğimiz, sesimizi titreten, yüreklerimizi paramparça eden bir andı bizim için" diye konuştu.

Görüntü Dökümü: -Kurtarma anları-Jandarma Binbaşı JAK Tabur Komutanı Burak Özer ile röp-Jandarma Yüzbaşı JAK Bölük Komutanı Yusuf Mataracı ile röp -Jandarma Astsubay Çavuş Zehra Yıldız ile röp

GÖRÜNTÜLER GEÇİLDİ

Haber-Kamera: Fatih POYRAZ-Harun ÖZALP-Can ÇELİK/ELAZIĞ, -

=======================

Prof. Dr. Kutoğlu'ndan binalara 'afet kimlik belgesi' önerisi Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ) Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şenol Hakan Kutoğlu, binalara verilen enerji kimlik belgesi gibi afet kimlik belgesi verilmesi gerektiğini anlatarak, "Binalarla ilgili afet kimlik belgesi hazırlamak mümkün. Bunun bir an önce yapılması lazım ve konut alım satımında bunun bir bilgi olarak çeşitli kayıtlarında ya da tapu kayıtlarında olabilir. Bu farkındalığı artıracaktır. Kimlik belgesinde bina sorunlu bir bina ise o zaman kimse o binayı almayacağı için ekonomik değeri de olacak ve binalar otomatikman tasfiye olacaktır" dedi.

BEÜ Geometik Mühendisliği öğretim üyesi ve Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hakan Kutoğlu, Elazığ'daki deprem ve Türkiye'de deprem bölgeleri üzerine açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Kutoğlu, depremle ilgili sadece belli bölgelerde değil, Türkiye'nin tamamında sorunlu yapıları tasfiye edecek bir yapı ve düzen oluşturulması gerektiğini söyledi. Genelde deprem sonrası arama kurtarma, yardım ve bina yapım faaliyetlerine ağırlık verdiklerini ancak dünyadaki araştırmaların deprem öncesi alınacak tedbirlerle riskleri azaltmakla ilgili olduğunu anlatan Prof. Dr. Kutoğlu, şöyle konuştu:

"Arama kurtarma, yardım anlamında 1999 depreminden bu yana çok yol aldık. Bunu da zaten Elazığ depremi sonrasında görüyoruz. Sahada gayet organize çalışmalar yürütülüyor. Ama bizim insanlarımızı kaybetmeden, bu acıları yaşamadan deprem güvenliği yapılar içinde ayağımızı uzatıp televizyonumuzu seyrediyor olmamız lazım. Deprem oluyor, olacak. Bugün Elazığ'da oldu, yarın Marmara'da, Ege'de olabilir. Karadeniz'de deprem potansiyeli taşıyor. Karadeniz'in içinde de çalışılmamış fay hatları var. Türkiye'de daha niteliği belirlenmemiş bir dolu fay hattı var. Bilinen fay hatları var ama daha çalışılmamış niteliği bilinmeyen fay hatları var. Bazı fayların hareket hızı çok düşük olduğu için deprem üretme süreleri 1000- 1500 yıl. 1500 yıl periyodundaki bir depremin geçmiş kaydını bulamıyorsunuz. Belki de bazı fayların süresi doldu. Onu bilemiyoruz. Doğu Anadolu'nun karakteristiği belli. Çok kısa sürelerde kırılıyor fay hareketliği hızlı. O yüzden bunların kırılma periyodunu yine 30- 40 yıl arayla bilebiliyorsun. Ama periyodu 1000- 1500 olmuş depremi hiçbir kayıtta göremiyorsunuz. Dolayısıyla hiç deprem beklenmeyen bir bölgede de deprem meydana gelebilir. O yüzden bizim zeminle uygun binalarda yaşamamız lazım ve deprem olduğu zaman başka ülkelerdeki insanlar gibi sokağa dökülmeyecek, evimizde güvenle yaşam tarzı oluşturmamız lazım. Bunun içinde kaynaklarımızı deprem sonrası kaynaklar yerine deprem öncesi risk azaltma çalışmalarına ayırmamız lazım."

Nüfusun büyük bir çoğunluğunun bulunduğu Marmara Bölgesi'nin ekonominin de büyük bir bölümünü kapsadığını anlatan Prof. Dr. Kutoğlu, büyük bir deprem olduğunda çok büyük kayıpların olabileceğini, bu yüzden Türkiye'nin ekonomisini ve nüfusunu tüm ülkeye dağıtacak yatırımlar planlanmasının gerektiğini dile getirdi.

BİNALARA AFET KİMLİK BELGESİ ÖNERİSİProf. Dr. Kutoğlu, binalara verilen enerji kimlik belgesi gibi afet kimlik belgesi verilmesi gerektiğini ve bu konuda çalışmalar yaptıklarını söyledi. Afet kimlik belgesinin resmi kayıtlara girmesiyle halkın konut alımı yaptığı sırada bu kimlik belgelerine göre konut alımı satımı yapacağını ve bunun da depreme dayanıklı binaların yapımını arttıracağını anlatan Prof. Dr. Kutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"AFAD zemin hareketleriyle ilgili yer ivmesi değerlerini hesapladı ve bunu herkese e- devlet üzerinden açtı. Buradan bir adım daha öteye giderek bizim sismik yoğunluk haritaları oluşturmamız mümkün bunun üzerinden de binaların karakteristik özelliklerini kullanarak binalarla ilgili afet kimlik belgesi hazırlamak mümkün. Bunun bir an önce yapılması lazım ve konut alım satımında bunun bir bilgi olarak çeşitli kayıtlarında ya da tapu kayıtlarında olabilir. Bunu yetkililer daha iyi değerlendirebilir. Bu farkındalığı artıracaktır. Kimlik belgesinde bina sorunlu bir bina ise o zaman kimse o binayı almayacağı için ekonomik değeri de olacak ve binalar otomatikman tasfiye olacaktır."

'2020- 2021'DE 5 VE ÜSTÜ DEPREMLERİ DAHA SIK YAŞAYABİLİRİZ'Prof. Dr. Kutoğlu, dünyanın dönüş hızını incelediklerinde depremlerle orantılı dikkat çekici bilgilere ulaştıklarını söyledi. Dünya dönüş hızı yavaşladığı yıllarda yer kabuğunun stresinin biraz daha artığını söyleyerek, "Bu veriye baktığımızda 1974 yılından beri dünya hızlanıyor ve yavaşlıyor. 2016 yılından sonra tekrar yavaşlama trendine girdi. Bu 2020 yılında da devam ediyor. Yer kabuğundaki stresin ana kaynağı jeolojik formasyonların plakaların birbirlerine göre hareketi stresin ana kaynağı o ama dünyanın hızı yavaşladığı zaman stresin üzerine biraz daha koyuyor. Zaten gergin olan yer kabuğu ilave bir stresle o yıllarda dünyanın dönüş hızının yavaşladığı senelerde büyük depremler hızlanma zamanına göre daha çok oluyor. 1999 yılı depremi dünyanın dönüş hızının neredeyse en dipte olduğu zamanda Van 2011 depremi yine azalma trendinde hızın daha düştüğü 2019 yılında bir önceki yıla göre göre 5 ve üzerindeki depremi daha çok yaşamışız. 2020 yılında hız giderek azalıyor bu perspektife göre 2021 yılında daha da azalacak dolayısıyla bu kesin değil ama istatistiklere göre 2020 ve 2021 yılında 5 ve üstü depremleri sayıca önceki yıllara göre daha fazla yaşayabiliriz buna hazırlıklı olmamız lazım" diye konuştu.

Görüntü Dökümü: -Hakan Kutoğlu'nun çalışması -Hakan Kutoğlu ile röp.Haber-Kamera: Gürkay GÜNDOĞAN/ZONGULDAK,

=====================

Kas hastası Kubilay'a gözyaşlarıyla veda Denizli'de, solunum yetmezliği şikayetiyle kaldırıldığı hastanede yaşamını yitiren kas hastası Kubilay Yiğit (16), gözyaşlarıyla toprağa verildi.

Denizli'de 2 yaşındayken geçirdiği ateşli hastalık sonucu kas erimesi hastalığı 'Duchenne Musküler Distrofi' (DMD) tanısı konulan ve hareket yeteneğini kaybeden Kubilay Yiğit, dün akşam fenalaştı. Solunum güçlüğü şikayetiyle Denizli Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Yiğit, doktorların tüm çabasına rağmen yaşamını yitirdi. Kubilay Yiğit için bugün Ulu Camii'nde cenaze töreni düzenlendi. Cenaze töreninde Tuba ve Hasan Yiğit, oğullarının tabutunun başında uzun süre gözyaşı döktü. Tabutun üzerine, Kubilay'ın isminin yazılı olduğu Galatasaray forması da örtüldü. Kılınan öğlen namazının ardından Kubilay Yiğit'in cenazesi Çakmak Mezarlığı'nda toprağa verildi.

Yaşamını yitiren Kubilay Yiğit, 2016'nın Mart ayında Galatasaray'ın daveti üzerine ailesiyle birlikte, İstanbul'a gidip, Türk Telekom Stadı'nı gezmişti. Dönemin Galatasaray yöneticileri tarafından forma hediye edilen Kubilay, hayalinin gerçekleşmesinin sevincini yaşamıştı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜCenaze namazından detaylarAnne Tuba ve baba Hasan Yiğit'in gözyaşı dökmesiTabutun üzerindeki Galatasaray formasından görüntü Cenaze namazının kılınmasıTabutun taşınması Haber- Kamera: Deniz TOKAT/ DENİZLİ,

=====================

Kapadokya'da, Çinli turist sayısı düştü

Türkiye'nin en önemli turizm merkezlerinden biri olan Kapadokya bölgesine gelen Çinli turist sayısında geçen yıl bu aya oranla, ülkelerinde görülen 'coronavirüs' nedeniyle düşüş yaşandı. Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Kapadokya Temsil Kurumu Başkanı Talip Aldemir, "Umudumuz bir an önce bu tehlikeli virüse karşı bir aşının geliştirilerek, bu tehlikenin ortadan kalkmasıdır" dedi.

Çin'de Wuhan şehrinde ortaya çıkan ve öldürücü özelliklere sahip 'coronavirüs' nedeniyle bu ülkedeki tedbirler artarak, devam ediyor. Virüsün diğer ülkelere yayılmasını engellemek amacıyla, Çin'den yurt dışına yönelik turlar iptal edildi. Wuhan-İstanbul seferlerinin de iptal edilmesiyle, Nevşehir'deki Çinli turist sayısında geçen yıl bu aya oranla düşüş yaşanıyor. Şubat ayı için Kapadokya bölgesine gelmeyi planlayan Çinli turistler de, virüs nedeniyle  rezervasyonlarını iptal ettirdi.

'DÜNYANIN HİÇBİR YERİNE ULAŞIM YOK'Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Kapadokya Temsil Kurumu Başkanı Talip Aldemir, Çin'de görülen coronavirüs nedeniyle dünya genelinde seyahat engelinin oluştuğunu söyleyerek, "Çin'den ülkemize ve dünyanın birçok ülkesine, havayolları uçuşları geçici bir süre için durdu. Wuhan kentinde tüm toplu taşımacılık tamamen iptal edildi. Şehir karantina altına alındı. Bu şehirden sadece Çin'e değil dünyanın hiçbir yerine ulaşım yok. Umudumuz bir an önce bu tehlikeli virüse karşı bir aşının geliştirilerek, bu tehlikenin ortadan kalkmasıdır" dedi.

'KARAMSAR BİR TABLOYA GEREK YOK'Göreme Turizm Geliştirme Kooperatifi Başkanı Mustafa Durmaz ise, geçtiğimiz yıl bu dönemde yoğun bir Çinli turistin bölgede olduğunu söyleyerek, "Şu anda o yoğunluğu göremiyoruz. Ancak, halen Çinliler Kapadokya'da ve Göreme'de azımsanmayacak düzeyde var. Hükümetimiz de bu anlamda özellikle havalimanlarında çok ciddi tedbirler aldı. Onun için çok karamsar olmaya gerek yok. Umut ediyoruz ki, çabuk atlatılacak bir virüs olur. Ülkemize ve bölgemize Çinliler gelir. Bölgemize yönelik rezervasyonlarda iptaller var ama bu çok yoğun değil" diye konuştu.

'BAZI İPTALLER ALDIK'Nevşehir merkeze bağlı Göreme beldesinde işletmesi bulunan Numan Atak da, bölgeye gelen turistlerin yarısını Çin'den gelenlerin turistlerin oluşturduğunu belirterek, "Bu yönde büyük bir oranda etkileneceğiz. Ancak, bunun kısa bir dönem olacağını düşünüyoruz. Önümüzdeki birkaç gün içinde bazı iptaller aldık. Şubat ayı içerisindeki bazı rezervasyonlarda iptal olabilir, ancak umut ediyoruz ki Nisan-Mayıs döneminde fazla etkili olmaz" ifadelerini kullandı.

GÖRÜNTÜ GEÇİLİYOR

Ahmet KORKMAZER/NEVŞEHİR

=====================

Erzincan'da dağ keçisi ile kurt sürüsü yanyana görüntülendi

Erzincan'ın İliç ilçesinin yüksek kesimlerinde kurt sürüsü ile dağ keçisinin yanyana gezdiği görüntüler bir vatandaş tarafından cep telefonu ile görüntülendi.

Erzincan'a 120 kilometre uzaklıktaki İliç ilçesindeki dağlık arazide kurt sürüsü ile dağ keçisi yanyana gezinirken görüldü. Bir vatandaş tarafından cep telefonu ile tesadüfen çekilen görüntülerde, kayaların arasında gezinen kurt sürüsünün arasına aniden bir dağ keçisi giriyor. Sakin tavırlarıyla kurtların arasında gezinen dağ keçisi daha sonra gözden kayboluyor. Olayı görüntüleyen vatandaş, ilginç buluşmanın sonunda kurt sürüsünün dağ keçisine saldırdığını ve yediklerini, ancak kaydedemediğini de ifade etti.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ-Kurtların görüntüsü

-Keçinin kurtların arasına girmesi ve gezmesi

Haber-Kamera: Coşkun MENEK/ ERZİNCAN, -


Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel DHA YURT BÜLTENİ-16 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement