DHA YURT BÜLTENİ-4

Tel Abyad'da patlama  (2)

Tel Abyad'daki patlamada ilk belirlemelere göre 4 ölü 26 yaralı var

Şanlıurfa'nın Akçakale ilçesinin karşısında bulunan ve Barış Pınarı Harekatı ile teröristlerden temizlenen Suriye'nin Tel Abyad ilçesinde bomba yüklü araç patlatıldı. Terör örgütü PKK/PYD tarafından düzenlenen saldırının ardından bölgeye ambulans ve itfaiye ekipleri sevk edildi.

Akçakale'ye sınır komşusu olan ve Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından düzenlenen Barış Pınarı Harekatı ile terör unsurlarından temizlenen Tel Abyad ilçe merkezinde bomba yüklü araç infilak ettirildi. Terör örgütü PKK/PYD tarafından düzenlenen saldırıda patlama sesi Akçakale'den de duyuldu. Patlamanın ardından olay yerine çok sayıda ambulans ve itfaiye ekibi sevk edildi.

GÖRÜNTÜ GEÇİLİYOR

ŞANLIURFA,

========================

Adana'da safran hasadı başladı

Adana'nın Kozan ilçesinde 2,5 dönüme dikimi gerçekleştirilen safran bitkisi, hasat edildi. Endüstriyel kullanımı dışında, şifa verici bitki olarak da tüketilen safran, çiftçinin yeni gelir kapısı olacak.

Kozan ilçesi Kızlarsekisi Mahallesi'nde ana vatanı Güneybatı Asya olan, genellikle renklendirici ve tat verici olarak kullanılan safran çiçeğinin dikimi yapıldı. 2,5 dönüm araziye dikilen safranlar yüzde 100 başarıya ulaştı. Safran bitkisinin hasadı, İlçe Tarım Müdürü Ömer Erdoğan'ın katılımıyla gerçekleştirildi.

Kozan İlçe Tarım Müdürü Ömer Erdoğan, çiftçi Ali Gök'e ait 2,5 dönüm arazide dikimi yapılan safran bitkisinin, çiçek açarak, bölgede yetiştirilebilir bir bitki olduğunu kanıtladığını söyledi. Erdoğan, "Ekim işlemleri ağustos sonu ve eylül ayının ilk haftasında gerçekleştiriliyor. Hasadı da ekim ile kasım aylarında yapılıyor. Tohum ve işçilik dışında bir masrafı olmayan, yetiştirilmesi zahmetsiz ve ilaç istemeyen bir ürün. Özellikle tarımla uğraşan üreticilerimize tarlayı ziyaret ederek yerinde gözlem yapmalarını tavsiye ediyorum. Bu ürünün yetiştiğini herkesin görmesi lazım" dedi.

GELİR KAPISI OLACAK

Uzmanlar tarafından insan vücuduna baştan ayağa kadar faydası olduğu söylenen safranlar, çiftçi için de yeni gelir kapısı olacak. Keskin ve acımsı bir tada sahip olan safran, parfümeri, ilaç ve tekstildeki endüstriyel kullanımları dışında şifa verici bitki olarak tüketiliyor.

Görüntü Dökümü

Haber-Kamera: Ali GÖKDAL/KOZAN,(Adana),

========================

Dünya şampiyonu böbrek nakilli Melike'nin hedefi, hemşire olmak Antalya'da 2016 yılında böbrek nakli olduktan sonra başladığı kick boks sporunda 2019 Dünya Şampiyonu olan Melike Sürücü'nün (17) bundan sonraki hayali hem spora devam etmek, hem de nakil olduğu hastanede hemşire olarak çalışmak.

Hatay'ın İskenderun ilçesinde yaşayan Melike Sürücü'ye, 11 yaşında kronik böbrek yetmezliği tanısı konuldu. Adana'da uzun süre tedavi olan, ancak her geçen gün sağlık durumu bozulan Melike'ye, doktorlar böbrek nakli olması gerektiğini söyledi. 2016 yılı Nisan ayında Medical Park Antalya Hastanesi Organ Nakli Merkezi Başkanı Prof. Dr. Alper Demirbaş'ın gerçekleştirdiği ameliyatla annesinden böbrek nakledilen Melike, operasyondan 8 ay sonra başladığı kick boks sporunda kısa sürede büyük başarıya imza attı.

Antalya'da 20- 23 Nisan tarihleri arasında 8 ülkeden 300 sporcunun katılımıyla düzenlenen Dünya Şampiyonası'nda 57 kilo Şah Gençler 17-18 yaş kategorisinde 'Dünya Şampiyonu' olan lise son sınıf öğrencisi Melike Sürücü, hem ailesinin hem de doktorlarının gururu oldu. Yaşadığı onca zorlukla baş etmeyi başaran Melike, sporla uğraşırken diğer yandan da üniversite sınavlarına hazırlanıyor. Şampiyon Melike'nin en büyük hayali ise böbrek nakli olduğu hastanede hemşire olarak çalışmak.

'MELİKE HAYATA DÖRT ELLE SARILDI'

Melike'nin kendileri için sürpriz hastalardan biri olduğunu belirten Medical Park Antalya Hastanesi Organ Nakli Merkezi Nefroloji Uzmanı Prof. Dr. Havva Asuman Yavuz, "Başarılarıyla gurur duyuyoruz. Şampiyon olduğunu duyduğumda inanamadım. Gurur duydum, hemen kendisiyle konuştum o dönemde. İnanılmaz bir olay, büyük başarı" dedi.

Melike'nin küçük bir kız çocuğuyken böbrek yetmezliğinin başladığını belirten Prof. Dr. Yavuz, "Melike'ye diyaliz önerilmiş ama ailesi istememiş. Annesi böbreğini vermek isteyince bize başvurdular. Gayet başarılı bir ameliyat yaptık. Ameliyat sonrası da gayet başarılıydı" dedi.

ÇALIŞAMAM DİYENLERE ÖRNEK GÖSTERİLİYOR

Nakilli hastalara Melike'yi örnek verdiğini anlatan Prof. Dr. Yavuz, "Hastalar büyük bir ameliyat oldum, çalışmamam gerekiyor, kendime dikkat etmem gerekiyor diye toplumdan uzak duruyor. Tam tersi. Böbrek naklinden sonraki dönem hayata dört elle sarılma zamanı. Melike aynen bunu yaptı" diye konuştu.

'MELİKE'NİN SORUSU BİRAZ AĞIR OLMUŞTU'

Ameliyattan sonraki 8'inci ayda Melike'nin kendisini arayarak, "Ben spor yapabilir miyim" diye sorduğunu anlatan Prof. Dr. Havva Asuman Yavuz, "Melike'ye spor yapabileceğini söyledim. Sonra 'Peki kick boks yapabilir miyim?' diye sordu. Biraz ağır bir soru olmuştu. Kendisine dikkat ettiği sürece yapabileceğini söyledim. Maşallah nazar değmesin. Beni şaşırtan, onun şampiyonluğa kadar gitmesi. Demek ki insan istediği zaman, bir şeyi kafasına koyduğu zaman hiçbir şey engel olamıyor" ifadelerini kullandı.

'İNŞALLAH HEMŞİRE OLURUM'

Bir gün dünya şampiyonu olacağının hiç aklına gelmediğini belirten Melike Sürücü ise, "Dünya şampiyonluğunu hiç hayal etmemiştim. İkinci, üçüncü olurum diyordum. Şampiyon olunca çok mutlu oldum" dedi. Bir savunma sporu olan kick boksu çok sevdiğini ve eğlenceli bulduğunu söyleyen Melike, "Ailem hiç istememişti. Nakil olduğum için bu sporun tehlikeli olacağını düşünüyorlardı. Artık dünya şampiyonu olduğum için ailem bu sporu yapmama karşı çıkmıyor" diye konuştu.

Melike Sürücü, üniversite sınavlarında başarılı olmak için elinden geleni yapacağını belirterek, "En büyük hayalim nakil olduğum hastanede hemşire olarak çalışmak. İnşallah hemşirelik okumak istiyorum" dedi.

'NAKİLDEN SONRA YENİ BİR HAYATA BAŞLADIM'

Böbrek naklinden sonra yeni bir hayata başladığını söyleyen Melike Sürücü, kendisi gibi organ nakli olan hastalara da çağrıda bulundu. Nakilli hastalara spor yapmalarını öneren Sürücü, "Belki onların da hayatı değişecek benim gibi. Sporu herkese öneriyorum" şeklinde konuştu.

'KIZIMIN HASTALIĞINI UZUN SÜRE KABULLENEMEDİM'

İki çocuk annesi Tülay Sürücü (46) de bir anne olarak evladının hasta olduğunu öğrendiğinde büyük üzüntü yaşadığını belirterek, "Çok üzüldük. Kabullenemedim uzun süre, ama insan her şeye alışıyor. Hastalık bizim için" dedi.

Yaşadıkları zorlu süreci hatırlamak bile istemediğini anlatan anne Sürücü, "Çok uzun bir tedavi süreciydi. Çok üzücüydü. İlerde nasıl olacak, ne olacak bilmiyordum. Böbrek nakli olması gerektiği söylendiğinde babası da ben de böbrek vermek istedik, ama ben öne çıktım. Çünkü baba bize bakmakla yükümlüydü, çalışıyordu onun için ben vermek istedim. 'Böbreğimin birini verirsem, ben de hasta olur muyum' diye hiç tereddüt yaşamadım. Bunları aklıma bile getirmedim" diye konuştu.

'ÖNCE TEPKİ GÖSTERDİM ŞİMDİ KIZIMLA GURUR DUYUYORUM'

Kızının sağlığına kavuşmasından dolayı çok mutlu olduğunu söyleyen Tülay Sürücü, Melike'nin yaptığı spora ise ilk başta tepki gösterdiğini belirtti. "Bu bir savunma sporuydu. Tekmeli, yumruklu bir spor olduğu için sıcak bakmadık. Ama Melike doktoruyla konuştu ve istediği sporu yapabileceğini öğrenince başladı. Tabi bunu zor kabul ettik" diyen Sürücü, kızının dünya şampiyonu olmasının kendisini çok duygulandırdığını belirtti. Tülay Sürücü, "Kızımla gurur duyuyorum. Her şeyi başaracağını biliyorum. Melike çok azimli. Yaşadığımız kötü günleri hatırlamak bile istemiyorum. Çok şükür kızımın sonu iyi oldu, sağlığına kavuştu. Daha ne isteyebilirim ki. İnsan evladının sağlığıyla mutlu oluyor" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ--------------------------------Organ nakil merkezi dış plan görüntüMelike doktorunu ziyaret etmesiRÖP 1: Prof. Dr. Havva Asuman YavuzMelikenin parkta görüntüsü DHA muhabiri Selma Kunar ANONSRÖP 2: Melik SürücüRÖP 3: Tülay SürücüDetaylarHABER: Selma KUNAR-KAMERA: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA,

========================

Osmaniye'de uyuşturucuya 2 tutuklama Osmaniye'de, jandarmanın düzenlediği uyuşturucu operasyonunda yakalanıp gözaltına alınan 3 şüpheliden 2'si, tutuklandı.

İl Jandarma Komutanlığı ekiplerince, önceki gün sabahın erken saatlerde uyuşturucu madde temini ve satışı yapan kişilerin yakalanmasına yönelik operasyon düzenlendi. Şüphelilere ait 3 ayrı adrese yapılan aramalarda 83 uyuşturucu ve uyarıcı hap ile birlikte, 1 tabanca, 2 HK-33 piyade tüfeği mermisi, 1 adet G3 piyade tüfeği mermisi, 2 uyuşturucu kullanma aparatı ve 3 cep telefonu ele geçirildi. Sorgularının tamamlanmasının ardından Nöbetçi Sulh Ceza Mahkemesi'ne sevk edilen şüphelilerden B.B.K. ve A.K. tutuklanırken, D.E. ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ----------------------------Şüphelilerin jandarma tarafından adliyeye götürülmesi -Adliye yazısı ve şüphelilerin adliyeye girişleri-Jandarma aracından detay-Osmaniye Adalet Sarayı yazısından detay-Operasyona giden jandarmanın sivil ve resmi araçlarıHaber-Kamera: İbrahim EMÜL/OSMANİYE,

========================

Valinin 'diş' anısı diş hekimi öğrencilerini güldürdü Erzurum Atatürk Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi'nde öğrenim görmeye başlayan 247 öğrenci için önlük giyme töreni düzenlendi. Törende, Vali Okay Memiş'in üniversite yıllarında yaşadığı diş tedavisi sırasında yaşadığı anısı salondakileri güldürdü.

Diş Hekimliği Fakültesi Konferans Salonu'nda yapılan diş hekimliği günü ve önlük giyme törenine, Vali Okay Memiş, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı, akademisyenler, öğrenciler ve aileleri katıldı. Çomaklı, Atatürk Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi'nin Orta Doğu Teknik Üniversitesi Enformatik Enstitüsü bünyesinde kurulan University Ranking By Academic Performance'ın (URAP) yayımladığı sıralamada Türkiye'de ikinci olduğunu vurguladı.

'DİŞ HEKİMLİĞİ EL SANATI'

Sağlıkta çok ileri noktalara gelindiğini söyleyen Başkan Mehmet Sekmen, öğrencilere tavsiyelerde bulundu. Diş hekimliğinin el sanatı olduğunu aktaran Sekmen, "Bu fakülteye girdiniz. Önlüğünüzü giyin ve gerek resmi yerlerde gerekse serbest çalışılan yerlerde bir diş hekiminin yanında görev alın. Bu meslek el sanatı, elinizin yetenekli olması lazım. Biz bu mesleği kuyumcu mesleğine, hatta tornacı mesleğine benzetiriz. Gittiğinizde diş hekimi birtakım dokunuşlarla sizi hemen kısa sürede tedavi edebilir. Bu tavsiyemi unutmayın. Bazı arkadaşlarınız size şöyle diyebilir 'Aman Fatma daha çok süre var nasıl olsa öğreniriz.' İlk günden başlayın, severek yapın" diye konuştu.

VALİ MEMİŞ'İN ANISI GÜLDÜRDÜ

Ağız sağlığına çok önem verdiğini aktaran Vali Okay Memiş ise öğrencileri ve ailelerini tebrik etti. Üniversite yıllarında diş tedavisi görürken yaşadığı bir anısını anlatan Memiş, İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi ikinci sınıftayken Çapa'da diş tedavisine gittiğini hatırlattı. 5'inci sınıftaki bir öğrencinin kendisine tedavi uyguladığını belirten Memiş, "O dönemlerde bir abimiz vardı ve bana 'Ne olacaksın?' diye sorunca 'Kaymakam' dedim. Her girişimde önünü ilikliyor, 'Kaymakam Bey hoş geldin?' diye bana takılıyordu. Çok iyi bir tedavi sürecinden geçtik. Bir ara o yoktu ve başka bir hanımefendi ilgilendi benimle. Dişim biraz ağrıyor, kanal tedavisi olacağım. 'Ağrıyor. İğne falan vurmayacak mısın?' deyince 'Yok benim kontrol etmem lazım' dedi. Dişime bir dokundu. Ben kendimi kaybettim, acı şokuna girdim. Hafiften baygınlık geçirdim, kendime geldiğimde profesörler başımdaydı. Sonra o abi dedi ki, 'Sen beni bıraktın başkasına gittin, bak onun için öyle oldu' diye takıldı" demesi salondakileri güldürdü. Konuşmaların ardından protokol ve akademisyenler öğrencilere beyaz önlüklerini giydirdi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -Törene katılan aileler ve öğrenciler-Mehmet Sekmen'in konuşması-Okay Memiş'in konuşması-Salondan detay-Önlük giyme töreniHaber: Hümeyra PARDELİ- Kamera: Salih TEKİN/ ERZURUM, ========================

Otomobil apartman bahçesine uçtu: 5 yaralı Şanlıurfa'da, sürcüsünün kontrolünden çıkan otomobil yol kenarındaki  apartmanın bahçesine düştü. Kazada otomobilde bulunan aynı aileden 5 kişi yaralandı.

Kaza, dün gece Şehitlik Mahallesi'nde meydana geldi. Kent merkezine doğru giden Müslüm Tüysüz'ün kullandığı 35 DC 5547 plakalı otomobil, kontrolden çıktı. Önce yol kenarındaki bariyere çarpan otomobil, ardından da yoldan yaklaşık 10 metre aşağıdaki bir apartmanın bahçesine uçtu. Otomobilin ters döndüğü kazada, sürücü ile yanında bulunan eşi Fatma, çocukları Ayşe, Mustafa ve Ahmet Tüysüz yaralandı.Yaralılar ihbar üzerine olay yerine gelen sağlık ekipleri tarafından Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Otomobil ise itfaiye ekiplerince vinç yardımıyla bulunduğu yerden kaldırıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ----------------------------------------Vinçle kaldırılan otomobilKaza yerinde bulunan ekiplerGenel ve detay görüntülerHaber: Ali LEYLAK-Kamera: -ŞANLIURFA - DHA)

========================

- Otizmli çocuğu için dernek kurdu Diyarbakırlı 2 çocuk annesi Sadiye Kızılırmak (35), 9 yaşındaki otizmli oğlu için Diyarbakır Otizmlilerle Yardımlaşma Derneği'ni kurdu. Kızılırmak, tek amacının otizmli çocukların gerektiği gibi eğitim alması olduğunu söyledi.

Kayapınar ilçesinde yaşayan Sadiye Kızılırmak, 2 yıl önce otizmli oğlu Taha'nın eğitimiyle ilgili sorunlar yaşamasının ardından otizmli çocukların faydalanacağı Otizmlilerle Yardımlaşma Derneği'ni kurdu. Ev kadınıyken bir anda dernek başkanı olan Kızılırmak, zamanının çoğunu hem oğlunun hem de diğer otizmli çocukların eğitim alması için harcıyor.

Kızılırmak, oğluna okulda yeterli bir eğitimin verilememesinden dolayı sorunlar yaşadığını ifade ederek, "7 yıldır bu konu ile ilgili çok ciddi mücadele veriyoruz. Gittiğimiz her yerde dışlanıyoruz. Hiçbir yerde kabul görmüyoruz. Benim çocuğum 2 yıl önce kaynaştırma olarak anaokuluna verildi. Çocuğumun raporları olmasına rağmen hiçbir şekilde okulda kabul görmedi. Kabul görmediği için okul idaresi öğretmen tarafından ciddi anlamda sorunlar yaşadım" dedi.

'ÖĞRETMEN EĞİTİM VERMEK İSTEMEDİ'Öğretmenin hiçbir şekilde eğitim vermek istemediğini belirten Kızılırmak  şu ifadelere yer verdi:  Çocuğumun öğretmeni, 'İl Milli Eğitim Müdürü dahi gelse ben bu çocuğa eğitim vermem' dedi. Yarım dönemden sonra çocuğumla ilgili önüme bir evrak konuldu. 'Taha Kızılırmak e-okul tarafından kabul edilmedi' denildi. Ben oradan çıktığım zaman anne olarak tabi ki ne yapacağımı, nasıl davranacağımı idrak edemez haldeydim. Çocuğumun eğitim hayatını gasp ettiler. Bizim çocukların tek ilacı, tek tedavi durumu eğitim olmasına rağmen bunu yaptılar. O zaman sosyal medyadan yardım istedim. Tohum Otizm Vakfı bana yardım etti. İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nden çağrıldım. Oraya gittiğim zaman 'Hayır, çocuk bizim öğrencimiz. Biz eğitim veriyoruz' denildi' bana. Yani ortada bir problem yok ve anne büyük bir problem varmış gibi davranıyor" dendi.  Açılan soruşturmanın ardından  öğretmen uyarı cezası aldı. Bu konuyu bakanlığa aktardık. Ancak öğretmen ve idare hiçbir şekilde durmadı. Bana manevi tazminat davası açıldı. Haklı olmama rağmen, çocuğumun eğitim hayatını gasp ettiklerini bilmeme ve bunu kanıtlamama rağmen. Devlet bu çocuğa bu raporu vermişse siz bu eğitimi vermek zorundasınız. Bu travmayı sadece oğlum Taha yaşamadı, tüm aile yaşadık."

'ÇOCUĞUMUN YASAL HAKLARINI KESİNLİKLE KORUYACAĞIM'Yaşadığı sorunlar nedeniyle dernek kurma gereğini duyduğunu anlatan Kızılırmak, otizmli ailelerin okul yöneticileri ve öğretmenlerle çok ciddi sorunlar yaşadığını söyledi. Milli Eğitim Bakanlığı'nın otizmli çocukların eğitim gördüğü okullara müfettiş yollaması talebinde bulunan Kızılırmak, sözlerine şöyle devam etti:

"Bir tek ben bu sorunu yaşamıyorum. Her yerde ciddi anlamda bu sorunlar var. Aileler ciddi anlamda içine kapanıyor. Öğretmenler ve idare tarafından o kadar dışlanıyorlar ki kimse eğitim dahi almak istemiyor. Ben bir karar verdim. Bu kararımda sonuna kadar gitmeyi düşünüyorum. Ne olursa olsun çocuğumun yasal haklarını kesinlikle koruyacağım. Kesinlikle bu konu üzerinde duracağım. Müfettiş gönderilmesini istiyoruz. Aileler o kadar tehdit ediliyor ki aslında kimse kendini ifade de edemiyor. İfade etmek isteyenlerin de önünü kapatıyorlar. Ortada büyük bir suç var aslında. Bizim akli dengemiz yerinde sadece biz çocuklarımızın haklarını savunuyoruz. Ben çocuğumun hakkını savunduğum için akli dengesi bozuk damgası yedim. Dernek olarak yavaş yavaş yürüyoruz ama ciddi anlamda iyi işler yapacağımıza inanıyorum. Sadece biraz zamana ihtiyacımız var ve gerçekten en azından Milli Eğitim Bakanı bu konu ile ilgili ciddi çalışmalar yapsın. Otizmli aileler kendi iç dünyalarına kapanabilirler çocukları gibi ama hiçbir zaman kaçamayacaklar bu konudan."

'ÖĞRETMENLER AİLELERİ DIŞLIYOR'Diyarbakır Otizmlilerle Yardımlaşma Derneği üyelerinden biri otizmli olmak üzere 4 çocuk babası İskender İskenderoğlu ise öğretmenlerin aileleri dışladıklarını söyleyerek, kaynaştırma özel eğitim sınıflarıyla ilgili sorunların olduğunu aktardı. İskenderoğlu, "Yasal olan haklarımızın hiç birini alamıyoruz. Gittiğimiz zaman resmi evrak üzerinden evet haklarımız var ama okula gittiğimiz zaman farklı oluyor. Öğretmenler genellikle aileleri dışlıyor. Biz fazla bir şey istemiyoruz özel bir ilgi ya da bir şey istemiyoruz. Normal bir çocuk nasıl okula gidiyorsa bizim çocuğumuzun da o şekilde okula gitmesini talep ediyoruz" dedi.

'KOMŞULARIMIZLA DA SORUNLAR YAŞIYORUZ'9 yaşında otizmli kızının olduğunu anlatan anne Nuran Güler, "Biz maalesef topluma otizmin farkındalığını bir türlü anlatamadık. Bundan dolayı çok zorlanıyoruz. Bunu bir tek okulda yaşamıyoruz. Komşularımızla sorunlar yaşıyoruz, hastaneye giderken problem yaşıyoruz, otobüste olsun, yolda olsun, birçok yerde, marketlerde, alışveriş merkezlerinde olsun birçok alanda sıkıntı görüyoruz. İnsanlar bulaşıcıymış gibi hastalıklıymış gibi davranıyorlar" diye konuştu.

Görüntü Dökümü----------Sadiye Kızılırmak'ın çocuğu ile ilgilenmesiDernek içerisinden detayElif Filiz anonsSadiye Kızılırmak'ın konuşmasıİskender İskenderoğlu'nun konuşmasıNuran Güler'in konuşmasıGenel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Emrah KIZIL, Elif FİLİZ/DİYARBAKIR,