Dha Yurt Bülteni-6 - Son Dakika
Güncel

Dha Yurt Bülteni-6

1)ORMANDA KORKU DOLU 17 SAAT ÇANAKKALE'nin Lapseki ilçesinde, mantar toplamak için gittiği ormanlık alanda kaybolan 84 yaşındaki Salih Özen, 17 saat sonra köylüler tarafından bulundu.

12.11.2017 12:48

1)ORMANDA KORKU DOLU 17 SAAT

ÇANAKKALE'nin Lapseki ilçesinde, mantar toplamak için gittiği ormanlık alanda kaybolan 84 yaşındaki Salih Özen, 17 saat sonra köylüler tarafından bulundu. Lapsbeki'ye 10 kilometre mesfadeki İlyasköy Köyü'nde yaşayan Salih Özen, dün (Cumartesi) saat 16.00 sıralarında, ormanlık alana mantar toplamaya gitti. Havanın kararmasına rağmen Özen'in evine dönmemesi üzerine yakınları durumu jandarmaya bildirdi. Jandarma, Çanakkale İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü (AFAD) ekipleriyle birlikte bölgede, Özen'in bulunması için arama-kurtarma çalışması başlattı. Köylülerin de destek verdiği gece-boyunca devam eden arama kurtarma çalışmalarından sonuç alınamadı. Arama çalışmalarına günün ilk ışıklarıyla tekrar tekrar devam edilirken müjdeli haber İlyasköy Köyü'ne 4 kilometre mesafedeki Suluca Köyü'nden geldi. Suluca Köyü'nde çiftçilik yapan Bülent Doğar, bugün saat 09.00 sıralarında traktörü ile tarlasına tohum ekmeye giderken Tütünlük Tepesi Mevkii'nde önüne çıkan Özen'in yolunu kaybettiğini öğrenip, durumu jandarmaya bildirdi. Jandarma ekipleri, geceyi ormanda geçirdiği için bitkin halde olan Özen'i Lapseki Devlet Hastanesi'ne götürüp, sağlık kontrolünden geçirildi. Sağlık durumu iyi olduğu belirlenen Özen, burada jandarmalara "Ormana mantar toplamaya gitmiştim. Hava birden karardı. Yola çıkmak isterken, ormanda kayboldum. Sabaha kadar düşe kalka yürüdüm. Topladığım mantarları da yolda düşürdüm. Bir ara çok korktum. Suluca Köyü yakınlarında bir çifti beni buldu. Çok şükür hayattayım" dedi. Özen'i bulan Bülent Doğar,  "Suluca Köyü'nün 1 kilometre kadar ilerisindeki Tütünlük Tepesi Mevkii'nde yaşlı amcayla karşılaştım. Yolunu kaybettiğini söyleyince, yardımcı olmak için jandarmayı aradım. Çok şükür, bu yaşına rağmen, geceyi dışarda geçirmesine rağmen sağ olarak kalmayı başarabilmiş" dedi.

Görüntü Dökümü

--------------------------

-Salih Özen'in sağlık kontrolü için Lapseki Devlet Hastanesi'ne getirilmesi

-Özen'in kaybolduğu ormlanlık alanda yaşadıklarını jandarmalara anlatması

-Genel ve detay görüntüler

Haber - Kamera: : Orhan AKTUĞ/ LAPSEKİ (Çanakkale),

==================================================

2)SEYYAR SATICILARIN YER KAVGASI: 1 ÖLÜ

KARAMAN'da seyyar olarak mısır satan 31 yaşındaki Veysel Karani Karabulut, aynı cadde de yine mısır ve kestane satan 23 yaşındaki Yavuz Urhan'ın, iddiaya göre  yer kavgası nedeniyle çıkan tartışmada bıçaklayarak ölürdü.  Olay, bugün saat 10.05 sıralarında kentin en işlek caddesi olan İsmet Paşa Caddesi'nde meydana geldi.  Veysel Karani Karabulut, iddiaya göre ayın cadde de seyyar satıcılık yapan Yavuz Urhan, iddiaya göre seyyar arabalarını koyacakları yer nedeniyle tartıştı. Tartışmanın büyüyüp kavgaya dönüşmesi üzerine Karabulut, Urhan'a, bıçakla saldırdı. Vücudunun çeşitli yerlerinden yaralanan Urhan, kanlar içinde yere yığıldı. Karabulut da hızla olay yerinden uzaklaştı. Urhan'ın yaralandığı öğrenip olay yerine gelen yakınları sinir krizi geçirdi. Yakınlarından bazıları da Karabulut'un tezgahına saldırdı. Ağır yaralı Urhan, ambulansla kaldırıldığı Karaman Devlet Hastanesi'nde yapılan tüm müdahaleye rağmen yaşamını yitirdi. Kaçan Karabulut da suç aleti bıçakla birlikte kısa bir süre sonra polis tarafından yakalandı.

Soruşturma sürüyor.

Görüntü Dökümü

---------------------

-Olay yerinde yaralının yerde yatması

-Ambulansın gelişi ve yaralının ambulansla alınması

-Yaralı yakınlarının tepkisi

-Olay yerinden genel detay

Şüpheli ve ölenin vesikalığı

Haber- Kamera: Muammer ŞEN KARAMAN DHA))

===========================================================

3)YAVRU AYILARI BALLI EKMEKLE BESLİYOR

BURSA'nın Karadağı Ovakorusu Ayı Barınağı ve Celal Acar Yaban Hayatı Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi'nde, doğal ortamda yaşayan 4'ü yavru 78 ayı, mevsime uygun kalori içeren özel yiyeceklerle besleniyor. Ayıların ekmek ihtiyacını karşılayan fırın çalışanı 49 yaşındaki Aynur İbil, özellikle yavru ayıları kendi hazırladığı ballı ekmekle besliyor.

Karacabey ilçesinde bulunan ve Türkiye'de tek olan Karacabey Karadağı Ovakorusu Ayı Barınağı ve Celal Acar Yaban Hayatı Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi'nde, doğal ortamlarında yaşayan 78 ayının bakımı, Orman ve Su İşleri Bakanlığı 2'nci Bölge Müdürlüğü'nce yapılıyor. Ayılar, mevsim koşullarına göre verilen sebze, meyve ve bal gibi yiyeceklerle beslenirken, yavru ayılara da mama yediriliyor. Ayıların ekmek ihtiyacı, özel hazırlanmış fırında tek başına çalışan 3 çocuk annesi Aynur İbil tarafından karşılanıyor. Hamur açan ve bunları tepsilere koyup, fırına süren İbil, pişen ekmekleri soğuttuktan sonra ayılara verirken, yavrulara da üzerine bal sürdüğü ekmekleri elleriyle yediriyor. Barınakta sözleşmeli işçi olarak çalıştığını söyleyen İbil, "Eşim de barınakta görevli. Ayıların bakımıyla ilgileniyor. Ben, sözleşmeli olarak çalışıyorum. Ayılara, ihtiyaç duyulduğu zaman barınakta bulunan fırında tek başıma ekmek hazırlıyorum. Bir gün sade diğer gün meyveli ekmek yapıyorum. Ekmeğin hamur aşamasından, pişmesine ve dağıtımına kadar tek başıma gerçekleştiriyorum. Yavru ayılara ekmek vermekten büyük mutluluk duyuyorum" dedi.

Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Bursa İl Şube Müdürlüğü'nün sorumluluğunda bulunan Karacabey Karadağı Ovakorusu Ayı Barınağı ve Celal Acar Yaban Hayatı Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi'nde 2 veteriner, 2 biyolog, 1 şef, 1 teknisyen ve 4 işçi çalıyor. Ayıların yıllık beslenme ihtiyaçları için yapılan harcamanın ise yaklaşık 200 bin TL olduğu belirtiliyor.

Görüntü Dökümü

-----------------------

Bakıcı Aynur İbil'in ayıları elleriyle besleyip sevmesi,

Ekmek yapımının hamurdan fırından çıkışına kadar tüm detayları,

İbil'in çalışmalarından detaylar,

Yavru ayının ekmeği görünce 30 metre yükseklikteki ağaçtan inişi,

İbil ile röportaj

Enver Fatih TIKIR/BURSA,

SÜRE: 4 dk 8 sn  BOYUT: 132 MB

=================================================

4)'VAKIF ESERLERİNE SAHİP ÇIKIYORUZ'

AK Parti Burdur Milletvekili Bayram Özçelik, kentteki vakıf eserlerine sahip çıktıklarını söyledi.

Ak Parti Burdur Milletvekili Bayram Özçelik, Burdur ve ilçelerinde Vakıflar Genel Müdürlüğü ve Vakıflar Bölge Müdürlüğü'nün yaptığı çalışmalar hakkında açıklama yaptı. Burdur Ulu Cami'de yaşanan sıkıntı konusunda gerekli tedbirlerin alındığını belirten Özçelik, "Camide küçük bir yerde su sızıntısından dolayı bir sıkıntı yaşanmıştı. Gerekli görüşmeler yapılarak tamirat hemen yapıldı. İlerleyen zamanda kapsamlı şekilde tadilat ve bakım çalışmaları yapılacak" dedi.

Merkez Tepe Mahallesi'ndeki Dökmecikızı Mescidinin onarımına ise 1 ay içinde başlanacağını aktaran Özçelik, "Gölhisar İlçesi'nde bulunan Himmet Dede Camii için Kültür ve Turizm Bakanımız Numan Kurtulmuş ve eşi Sevgi Kurtulmuş'un da talepleri doğrultusunda Vakıflar Genel Müdürlüğü ve Antalya Bölge Müdürlüğü ile görüşmelerimiz neticesinde 2 ay içerisinde yıkılıp yeniden yapılacak" diye konuştu.

Özçelik, Himmet Dede Camii için proje hazırlandığını ve maliyeti konusunda çalışmaların sürdüğünü belirtti. Bayram Özçelik, Burdur merkezdeki tarihi Hoca Bali Hamamı rölövesinin eksikliklerin giderilmesi için Antalya Kültür Varlıkları Koruma Kurulunda görüşüleceğini kaydetti. Özçelik, "Burdur ve ilçelerinde cami, mescit, tarihi yapı ve ibadethane gibi yerlerin bakım ve onarımı konusunda tüm gelişmeleri takip ediyoruz. Emeği geçenlere teşekkür ediyorum" dedi.

Görüntü Dökümü

------------

Hoca Bali Hamamı

Ulu Cami

Dökmecikızı Cami

Detay

HABER- KAMERA: Mesut MADAN/BURDUR,

=============================================================

5)CERRAHLAR KOCAELİ'DE BULUŞTU

TÜRK Cerrahi Derneği tarafından cerrahi hekimler ve akademisyenlerin katılımıyla düzenlenen Cerrahi Araştırma Kongresinin 9'ncusu Kocaeli Üniversitesi'nde gerçekleşti.Cerrahi Araştırma Kongresi'nin 9'uncusu Kocaeli Üniversitesi'nde düzenlendi. Kongrede cerrahi araştırma ve bilimsel aktiviteler ile çeşitli kurslar, paneller, konferanslar ve bilimsel çalışma sunumları yapıldı. Kocaeli Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi'nin konferans salonunda yapılan kongrede konuşan ve obezitenin bir çok sağlık sorununun tetikleyicisi olduğunu söyleyen Selçuk Üniversitesi Rektörü Türk Cerrahi Derneği 2. Başkanı Genel Cerrah Prof. Dr. Mustafa Şahin, "Obezite kelime anlamı olarak bir insan için beklenen vücut ağırlığının yüzde 20 daha fazlası olarak tanımlanır. Vücut kitle endeksi üzerinden bunun hesaplanması yapılmakta. Vücut kitle endeksi 30'un üzerinde olanlar obez olarak kabul edilir. Tabii dünyadaki yaygınlığı giderek artıyor. Aslında obezite kronik bir hastalık olarak Dünya Sağlık Örgütü tarafından tanımlanmıştır, çağımızın hastalığıdır. Kendisi bazı sağlık sorunlarına neden olduğu gibi birçok sağlık sorununun da tetikleyicisidir. Ortalama dünya nüfusunun üçte biri obez ama bu gelişmiş ülkelerde ve Akdeniz ülkelerinde yüzde 40'lara çıkmakta. Dünyanın ilk iki sırasında Meksika ve Amerika bulunuyor, yüzde 45'lerde" dedi.

Ülkemizde obezitenin yüzde 20 civarlarında olduğunu ifade eden Mustafa Şahin, "Neyse ki ülkemizde bu rakam hala yüzde 20'ler civarında ve çocukluk çağında da oldukça düşük düzeyde ama Avrupa'da giderek artıyor. Hareket kısıtlılığının artması sonucunda ortaya çıkan temel sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Obezite aslında, obez insanlar hafif sevimli tombik insanlar, toplumun neşe kaynağı insanlar ama neden sorun ediliyor. İfade ettiğim gibi birçok sağlık sorununun tetikleyicisidir. Başta kanserin sıklığını artırıyor, şeker hastalığının nedeni arkasından kardiyo koroner hastalıklara sebep oluyor. Yüksek tansiyon sorunu, kalça eklemi ve diz eklemi sorunları obezitenin neden olduğu ciddi sağlık sorunlarıdır. ve obezitenin neden olduğu ciddi sağlık problemlerine ayrılan bütçe çok büyük rakamlara ulaşmaya başladı. Birçok ülke bütçesinin sağlık bütçesinin neredeyse yüzde 5'i 6'sı obezite hastalıkları için ayrılmaya başladı. Bu nedenle de tedbir alınması gereken hastalıklar, tedbir alınması gereken bir durum olarak görülüyor. Ülkelerin sağlık uygulayıcıları tarafından" diye konuştu.

CERRAHİ YÖNTEM ÖNEMLİ BİR SEÇENEK

Obez olmamak için önlemler alınması gerektiğini belirten Prof. Dr. Şahin konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Önlemlerin dışında cerrahi dışı yöntemlerle en az 2 yıl 3 yıl tedavi verme süreci gerekiyor. Bu diyetle olabilir, yaşam tarzının değiştirilmesiyle olabilir, medikal uygulamalarla olabilir ama bunların da belirli kurallar ve prensipler çerçevesinde yapılması lazım. Tabii medikal yöntemler var ama kalıcı etkileri olmuyor medikal yöntemlerin. Başarılı olabiliyor, fakat kısa sürede hastalar eski kilolarına geri dönüyor. Bu nedenle Dünya Sağlık Örgütü tarafından kabul edilen bir kararla kalıcı kilo vermeyi sağlayan yöntem olarak cerrahi yöntemler belirlenmiştir. Bu nedenle de cerrahi yöntem önemli bir seçenek haline gelmiştir. Cerrahi büyük önem arz ediyor. Kalıcı kilo vermeyi sağlaması kontrollü kilo vermeyi sağlaması açısından obezite tedavisinde ciddi bir yer tutmaktadır. Tabii ülkemizde yaşanan son birkaç olumsuz yöntemden sonra obezite konusu ve cerrahi müdahalesi ciddi bir şekilde gündeme geldi. Burada vücut kitle endeksinin yüzde 40'ın üzerinde olması aranan birinci endikasyondur. Bunun dışında yandaş hastalığı olan başta diyabet gelmekte, yüksek tansiyon, uyku apnesi gibi sorunları olanlar ise vücut kitle endeksi yüzde 35'in üzerinde olanlar için de obeziteye dönük girişimler yapılır"

KOZMETİK VE ESTETİK AMAÇLI AMELİYAT TALEPLERİ GELİYOR

Bazı meslektaşlarının etik kuralları hiçe sayarak hastaların taleplerini uygun olmayan ortamlarda karşılamaya çalıştıklarını söyleyen Prof. Dr. Şahin, "Burada temel sorun şu; sağlıkçılar ve Sağlık Bakanlığı tarafından konulan kurallar hiçe sayılarak sadece kozmetik ve estetik amaçlı ameliyat talepleri gelmektedir hasta ve yakınlarından. Maalesef bunun üzülerek ifade etmek istiyorum bazı meslektaşlarımız, Allah'tan bu çok sınırlı bir sayıda bu etik kuralları hiçe sayarak hastalardan gelen talepleri uygun olmayan ortamlarda karşılamaya çalışmaktadır. Bunlar da üzücü ve can sıkıcı ölümlere neden olmaktadır. Tabii sindirim sistemini tamamen değiştiriyoruz. Çeşitli uygulamalar var alımı kısıtlayıcı teknikler, emilimi bozucu teknikler ve bunların ikisinin kombine edildiği teknikler var. Bu hastaların hayatları ilk 6 ay içerisinde ciddi anlamda alt üst olmaktadır. Yani bir nevi vücudun kilolarını verirken de beslenme tarzları da değişmektedir. Bu değişim de zoraki bir değişimdir. İnsanın isteğine bağlı olmayan bir değişimdir. Örneğin alımı kısıtlıyorsunuz, her şeyi yiyemiyor, emilimi kısıtlıyorsunuz, gıdalar vücutta emilerek alınan kiloların önüne geçilmeye çalışıyor. Çok yakın takip edilmek lazım, mineraller kaybedilmektedir, vitamin eksiklikleri oluşmaktadır. Bunlar belli periyotlarla takip edilerek laboratuvar analizleriyle tespit edilerek takviyelerin yapılması lazım ve tedavilerinin yapılması lazım. Ama vücut adaptasyonu sağladıktan sonra öyle çok yakın ve sıkı takiplere gerek duyulmamaktadır. Gerçekten hastalar kilo vermekte kendilerini daha mutlu hissetmekte, gündelik hayatlarında gerçekten çok daha verimli üretken sürdürmektedirler. Ülkemizde çok başarılı uygulamalar var, cerrahlarımız gerçekten büyük performans ortaya koyuyor. Dünyada da iyi bir yerdeyiz, bu uygulamalar konusunda bunun eğitiminin alınması lazım. Her genel cerrahi uzmanının yapabileceği ameliyatlar değil, üstüne ilave deneyim ve tecrübe gerekiyor, eğitim alınması gerekiyor. Teknolojik açıdan bu eğitimin dışında olayın fizyolojik boyutunun da bilinmesi lazım bu nedenle deneyimli bir cerrah, alt yapısı uygun bir hastane ve etik kurallar çerçevesinde obezite cerrahisi yürütülürse toplum için de ülke için de gerçekten faydalı olacak bir süreçtir"

GENÇ CERRAHLARIN EĞİTİMLERİNE KATKI SUNUYORUZ

Yaklaşık 4 bin üye sayısına ulaştıklarını söyleyen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Türk Cerrahi Derneği Başkanı Prof. Dr. Çağatay Çifter, "Türk Cerrahi Derneği Türkiye'deki genel cerrahların mesleki hukuki haklarını savunan ve özellikle de genç cerrahlarımızın eğitimlerine katkı sunmak amaçlı kurulmuş bir dernektir. Derneğimizin şu anda yaklaşık 4 bin üyesi var, Türkiye'deki genel cerrahların sayısının toplamına yakın bir sayımız var. Bunun yanında 2 bine yakın genel cerrahi asistanı da derneğimizin faaliyetlerinden faydalanmaktadır. Araştırma kongreleri Türkiye'deki cerrahi araştırmaların geldiği nokta genç cerrahların, genç bilim adamlarının Türkiye'de oluşturdukları yeni fikirler ve bu fikirlerin katma değeri yüksek olan bir takım çalışmalara dönüşmesi konusunda getirdikleri yenilikler sergilenmesi amacıyla yapılıyor. Dernek olarak maddi manevi bütün imkanlarımızla bu araştırmacılara bu yolda destek olmak ve önlerini açmak için çalışıyoruz. İki yılda bir yapılıyor, bu 9'uncu kongremiz Kocaeli'de yapılıyor. Diğer büyük ulusal kongremiz de çift yıllarda ulusal kongre olarak uluslararası katılımlı olarak yapılıyor. Biz daha çok araştırma kongrelerinin cerrahi araştırma kongrelerinin genç hekimlerimize cerrahi dal olsun, diğer bölümler olsun genç hekimlerimize açık hale getirdik. Onlar rahatlıkla gelip burada aykırı da olsa fikirlerini anlatıp, bunların nasıl deneysel çalışmaya ve ürüne dönüşebileceği konusunda buraya gelip anlatabilsinler dedik. Bu çalışmalar burada anlatılıyor destek ortaya çıkıyor. Çeşitli kurslarımız var bu kurslarımız özellikle deneysel kurslar. Deneysel bir çalışma nasıl yapılır, bu deneysel çalışma nasıl bir makaleye dönüştürülür bu konuda kurslarımız var, yenilikler konusunda kurslarımız var. Yeni ameliyatların kadavra üzerinde anlaşılması üzerine kurslarımız var, bunun yanında biomedikal ve genetik konusunda kurslarımız var. Cerrahiyle ilişkilendirilen bölümler konusunda. Ülkemizde açıkçası deneysel çalışmaların, katma değer kazandıracak çalışmaların ürüne dönüşmesi konusunda çok bir yol kat ettiğimizi söyleyemem ama çok büyük çabalar var, biz bu çabalara destek oluyoruz"

Amaçlarının cerrahlara bilimsel araştırmalar için yeni vizyonlar açmak olduğunu söyleyen Kongre Başkanı ve Kocaeli Tıp Fakültesi Başhekimi Prof. Dr. Nuh Zafer Cantürk, "9'uncu cerrahi araştırma kongresine ev sahipliği yapmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Buradaki amacımız cerrahlara bilimsel araştırmalar için yeni vizyonlar açmak. Bu topraklar tıbbın doğduğu, geliştiği topraklar. Genç arkadaşlarımıza bilimsel aktiviteler nasıl bulunabilir, nasıl yazabilirler, hangi çalışmalara yönlenebilir bunları ortaya koyduğumuz gibi ülkemizde ve ülke dışında yapılan bilimsel aktiviteleri çeşitli konuşmacıları davet ederek sunmaya çalışıyoruz" dedi.

Görüntü Dökümü

------------

Kongreden görüntüler

Prof.Dr. Mustafa Şahin ile röp

Prof.Dr. Çağatay Çifter

Prof.Dr. Nuh Zafer Cantürk

(Haber: Ergün AYAZ/Kamera: Alişan KOYUNCU- İZMİT(Kocaeli), -

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha Yurt Bülteni-6 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement