Dha Yurt Bülteni-9

1)İNCİRLİKTE KARGO UÇAĞI HAREKETLİLİĞİ

ABD-Türk Ortak Savunma tesisi olan Adana'daki İncirlik Üssü'nde, yabancı ülkelere ait askeri kargo uçaklarının bu günkü yoğun hava trafiği dikkat çekti.

DEAŞ'a karşı oluşturulan koalisyon güçleri ABD, İngiltere, Almanya, Suudi Arabistan ve Katar'ın uçaklarının bulunduğu üssün pistlerinden birinde de çalışma yapıldı. İncirlik'te dün savaş uçaklarının hava trafiğindeki yoğunluk, bugün askeri kargo uçaklarında yaşandı. Farklı ülkelere ait kargo uçakları kalkış ve iniş yaptı. Almanya'nın İncirlik Üssü'ndeki 250 civarında askeri, 6 Tornado tipi keşif uçağı, bir yakıt ikmal uçağı ve yüksek teknolojiden oluşan komuta merkezi konteynırlarını taşıma hazırlığı ise devam ediyor. Almanların İncirlik'ten, Ürdün'deki El Azrak Üssü'ne taşınmasının kesinleşmesi halinde bu işlemin birkaç ay büreceği belirtiliyor. Askeri zırhlı araçların üs çevresindeki güvenlik tedbirleri de devam ediyor.

Görüntü Dökümü

------------------------

İncirlik genel görüntüsü

DHA Muhabiri Murat Kibritoğlu'nun anonsu

İniş ve kalkış yapan uçak görüntüsü

SÜRE: 03'22"    BOYUT: 205 MB

Haber: Murat KİBRİTOĞLU - Kamera: Eser PAZARBAŞI ADANA,

==================================================

2)MÜŞTERİNİN BIÇAKLADIĞI OTEL SAHİBİ ÖLDÜ

ANTALYA'nın Alanya İlçesi'nde otel sahibi 48 yaşındaki Erol Yiğit, tartıştığı müşteri tarafından göğsünden bıçaklanarak öldürüldü. Polis kaçan cinayet şüphelisi 44 yaşındaki Mehmet A.K.'nin yakalanması için çalışma başlattı.

Olay, saat 02.30 sıralarında Güllerpınarı Mahallesi'ndeki bir otelde meydana geldi. Otelde konaklayan Mehmet A.K. ile otelin sahibi Erol Yiğit arasında bilinmeyen nedenle tartışma çıktı. Büyüyen tartışma otelin önünde kavgaya dönüştü. Kavga sırasında Mehmet A.K. yanındaki bıçakla Erol Yiğit'i göğsünden yaraladı. Erol Yiğit kan içinde yere yığılırken şüpheli ise olay yerinden kaçtı.

Çevredekilerin haber vermesi üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri yönlendirildi. Olay yerinde yapılan ilk müdahalenin ardından ambulansla Başkent Üniversitesi Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürülen Erol Yiğit, kurtarılamadı. Polis çevredeki güvenlik kamera kayıtlarını incelemeye alırken, kaçan cinayet şüphelisinin yakalanması için çalışma başlattı.

CİNAYET ŞÜPHELİSİ YAKALANDI

Alanya'nın Güllerpınarı Mahallesi'nde tartıştığı otel sahibi Erol Yiğit'i göğsünden bıçaklayarak öldürdükten sonra olay yerinden kaçan Mehmet A.K., Alanya İlçe Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro Amirliği ekipleri tarafından öğle saatlerinde yakalandı. Kadıpaşa Mahallesi Sugözü Caddesi'nde yürürken yakalanan Mehmet A.K., işlemleri için polis merkezine götürüldü.

Erol Yiğit'in ölümüyle sonuçlanan kavga anı ise otelin güvenlik kamerasınca tespit edildi. Taraflar arasında çıkan arbede görüntülere yansıdı.

Görüntü Dökümü

--------------

Emniyet binası genel görüntüsü

Şüpheli Mehmet Alper Kuyumcu'nun polis nezaretinde emniyete getirilme görüntüsü

71.1 MB/// 01.34

HABER- KAMERA: Engin ANAK/ALANYA (Antalya),

=================================================

3)ÇAKIROĞLU'NUN ÖLDÜRÜLMESİ DAVASINDA SAVCI MÜEBBET İSTEDİ

İZMİR'de, Ülkü Ocakları Ege Üniversitesi sorumlusu Fırat Yılmaz Çakıroğlu'nun Edebiyat Fakültesi yanında çıkan kavgada bıçaklanarak öldürülmesiyle ilgili davaya devam edildi. Mütalaasını veren cumhuriyet savcısı, tutuklu sanık Nurullah S.'nin 'Kasten adam öldürmek, örgüt adına suç işlemek, örgüt üyeliği ve yaralama' suçlarından müebbet ve 69 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasını istedi. Duruşmaÿertelendi.

Ege Üniversitesi'nde, 2015 yılının Şubat ayında ülkücü öğrenciler ile savcılık iddianamesinde 'PKK/KCK gençlik örgütlenmesi YDG-H (Yurtsever Devrimci Gençlik-Hareketi) üyeleri' diye söz edilen diğer öğrenci grubu arasında kavga çıktı. Kavgada bıçaklanan Ülkü Ocakları Ege Üniversitesi sorumlusu Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü 4'üncü sınıf öğrencisi Fırat Yılmaz Çakıroğlu yaşamını yitirdi. Olayla ilgili Sosyoloji Bölümü 4'üncü sınıf öğrencisi Nurullah S., tutuklandı. 1'i tutuklu 31'si tutuksuz toplam 32 sanık hakkında dava açıldı.

Tutuklu sanık Nurullah S.'nin 'Kasten adam öldürmek, örgüt adına suç işlemek, örgüt üyeliği ve yaralama' suçlarından müebbet ile 69 yıl hapsi istendi. Diğer 31 sanık için ise, 'Suç delillerini yok etmek, gizlemek veya değiştirmek ve yaralama' suçlarından 5 ila 48 yıl arasında hapis cezaları istendi.

İzmir 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davanın bugün yapılan son duruşmasına, tutuklu sanık Nurullah S., ölen Fırat Yılmaz Çakıroğlu'nun babası Fuat Mahir Çakıroğlu ile tarafların avukatları katıldı. Mahkeme başkanı, kavganın olduğu kafenin güvenlik kamerası kayıtlarının bulunduğu, arızalı hard diskle ilgili Jandarma Kriminal Laboratuvarı'ndan gelen raporu okudu. Raporda, arızalı hard diskin kopyasının alınılmasına çalışıldığı, ancak içeriğine erişilemediği için kopyasının alınamadığının belirtildiğini dile getirdi.

Duruşma savcısı mütalaasında, tutuklu sanık Nurullah S. hakkında 'Kasten adam öldürmek, örgüt adına suç işlemek, örgüt üyeliği ve yaralama' suçlarından müebbet ve 69 yıl, tutuksuz sanıklar İsmail B. ve Sezgin Y. hakkında 12'şer yıla kadar hapis cezası istedi. Diğer 29 sanık hakkında ise 'Birden fazla kişiyi yaralama' suçundan beraat kararı verilmesini talep etti.

Savcı ayrıca, bölücü terör örgütü PKK'nın sorumlularından olduğu iddiasıyla İstanbul'da tutuklu bulunan Cihat B. hakkında cinayete iştirak ve örgüt üyeliği suçundan, sanıklar Nurullah S., Sezgin Y., Mevlüt D., Botan T., Cenk Barış K., Ceren D., Ersen Y., Hakan A., Selahattin S., Tarık P., Yunus T., Beyza C., Mahsum Ç ve Abdullah Y. ve üniversitedeki bazı kişiler hakkında, Ege Üniversitesi kampüs alanındaki PKK/KCK yapılanmasındaki rolleri ve eylemleri nedeniyle örgüt üyeliği ve örgüt propagandası suçlarından soruşturma yapılması için Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda, ve üniversite yönetimine de ihbarda bulunulmasını talep etti.

Mahkeme heyeti, mütalaaya karşı savunmalarını hazırlamaları için sanık avukatlarına süre verilmesine, sanık Nurullah S.'nin tutukluluk halinin devamına karar verip, duruşmayı 11 Temmuz'a erteledi.

Duruşma sonrası avukatlarla birlikte adliye önünde açıklama yapan baba Fuat Mahir Çakıroğlu, "Bütün suçun bir kişiye atılmasından yana değildik. ve bu mücadelemiz sonunda hep beraber amacımıza ulaşıyoruz. En büyük cezaları alacaklar. Benim şu anda içim biraz rahatladı. Suçlular en büyük cezaları çekecekler ve Fırat da görevini tamamlamış bir halde huzur içinde yatacaktır inşallah" diye konuştu.

Adliyeye gelen oğlu Çakıroğlu'nun arkadaşlarına da "Sizler de buraya kadar gelip bizlere destek verdiniz. Fırat'ın notlarını örnek alıp derslerinize iyi çalışın" dedi. Duruşma için adliyeye gruptakiler, hep bir ağızdan "Hepimiz Fırat'ız. Bu dava bitene kadar buradayız" sloganı attı.

Görüntü Dökümü

---------------------

-İzmir Adliyesinden görüntü

-Adliyeye gelen Çakıroğlu nun arkadaşlarından görüntü

-Adyliye önünde yapılan açıklamalar

Bahri KARATAŞ/ İZMİR, -

======================================================

4)FETÖ İTİRAFÇISI KATİP: 'ŞIRNAK'A GİDER MİSİNİZ?' DEYİP, İSTİHBARATÇI YAPTILAR

ERZURUM 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan FETÖ/PDY'nin adliye ve ceza infaz koruma personellerinden sorumlu bölge yöneticisi Hakan Bircan'ın yargılanmasına başlandı. Duruşmada tanık olarak dinlenen itirafçı katip Adem Yıldırım, "Sanık ve kod adı Mustafa olan kişi beni ve sohbete katılan Erkan'ı mülakata tabi tuttu. 'Biz ne söylersek yapar mısınız? Şırnak'a gitmenizi istesek gider mİsiniz? dediler. Biz de olumlu yanıt verince beni ve Erkan isimli arkadaşı istihbarattan sorumlu olan 5A tabir edilen gruba aldılar" dedi. FETÖ/PDY'nin darbe girişimi sonrası örgütün Doğu Anadolu Bölgesi adliye ve ceza infaz koruma personellerinden sorumlu olan Hakan Bircan, 14 Aralık 2016'da tutuklanarak cezaevine kondu. 'Silahlı terör örgütü kurma veya yönetme' suçundan 15 yıldan 22.5 yıla kadar hapis cezası istemi ile dava açılan örgüt kolejinde sınıf öğretmeni olan Hakan Bircan hakkında hazırlanan iddianamede örgüt içerisinde 'Hulusi' ve 'Halit' kod adlarını kullandığına vurgu yapıldı. Hakan Bircan'ın ByLock kaydının olmadığına değinilen iddianamede, sanığın birçok örgüt yöneticisinin ByLock listesinde olduğuna işaret edildi. Örgütün üst düzey yöneticilerinin kendi üzerine kayıtlı hatlara bu programı yüklemediklerine işaret edilen iddianamede, sanığın Kars adliye sorumlusu Mustafa Okta'nın ifadesine göre adliye-infaz koruma memurları örgüt yöneticilerine ByLock kullanılması talimatını veren kişi olduğu belirtildi. İddianamede, Hakan Bircan'ın ayrıca örgüt içerisinde 'Cover me' ve 'Line' isimli programlar üzerinden de örgüt yöneticileri ile iletişim kurduğunun tespit edildiği bildirildi.ÿ

Erzurum 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün görülen ilk celsede Ordu E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda kalan Hakan Bircan ile (Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi) SEGBİS bağlantısı yapılamadı. Mahkemede FETÖ soruşturmaları kapsamında itirafçı olan Erzurum Adliyesi'nde görevli Pedagog Yusuf Akgün ile zabıt katibi Adem Yıldırım tanık olarak dinlendi. ÿ

'OĞLUNUN ADINI KOD AD VERMİŞ'

2013 yıllarının sonlarına doğru adliye grubuna sohbetlere gittiğini anlatan Yusuf Akgün, daha sonra cezaevi grubundan oluşan kişilere sohbet vermekle görevlendirildiğini söyledi. Sanık Hakan Bircan'ı 2013 sonu veya 2014 yılı içerisinde iki kez gördüğünü ifade eden Akgün, "Ben kendisini hep 'Halit' ismi ile tanıdım. Sohbet veren kişilerin bir araya getirildiği bir toplantıda herkesi sırayla Hakan Bircan görüşmeye aldı. Burada sadece cezaevi ile ilgilenen kişileri dinliyordu. Benimle yapmış olduğu mülakatta bana eşimin ne iş yaptığını, çocuklarımın ismini kişiles ve sosyal durumuma ilişkin sorular sordu. Görüşmenin sonunda bana oğlumun adı olan 'Yunus' kod ismini verdi ve bundan sonra bu isimle anılıp çağrılacağımı söyledi" diye konuştu.

Hakan Bircan'ın üst düzey cemaat sorumlusu olduğunu aktaran Adem Yıldırım ise şunları söyledi:

"Ben Ankara'ya tayin alıp gitmeden önce kendisi bizim gruba sohbet vermeye geliyordu. Yıldızkent semtindeki bir eve cemaatte görev yapan Erkan, sohbet abisi olan Mustafa isimli kişiyle gittiğimizde sanık ve ondan daha üst düzey olduğunu düşündüğüm kod adı Mustafa olan kişiyle beraber bizi mülakata tabi tuttular. 'Biz ne söylersek yapar mısınız? Şırnak'a gitmenizi istesek gider misiniz? dediler. Biz de olumlu yanıt verince beni ve Erkan isimli arkadaşı 5A tabir edilen gruba aldılar. Bu grup istihbarattan sorumluydu. Çalıştığı birimde bilgi topluyor ve üst cemaat sorumlularına iletiyorduk."

Hümeyra PARDELİ/ ERZURUM, -

=========================================================

DANIŞTAY'DAN ISTRANCALAR ORMANLARI'NDAKİ 'BAKIR MADENİ'NE RET

KIRKLARELİ'nin Demirköy İlçesi'nde Istranca Ormanları'nda özel bir şirket 'bakır madeni arama sondaj çalışması'ÿiçin Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü, 'Çevresel Etki Değerlendirilmesi (ÇED) gerekli değildir' kararı verdi.ÿKarar üzerine Doğal Yaşamı Koruma Vakfı(DAYKO)'nIn açtığı davada Edirne İdare Mahkemesi yürütmeyi durdurup, 'ÇED gereklidir' kararı verdi. Kırklareli Valiliği'nin temyiz başvurusu üzerinde Danıştay 14'üncü Hukuk Dairesi, Edirne İdare Mahkemesi'nin kararını oy birliği ile onadı.

Demirköy İlçesi'ne bağlı Istranca Ormanları'nda bulunan Balaban Köyü'nde su kaynakları, ormanlık alan, köylülerin tarım yaptığı ve hayvanlarını otlattığı bölgeye özel bir firma tarafından 28 bin 317 dekarlık alana 91 sondaj noktasında 'bakır madeni arama sondaj çalışması' projesi için çalışma başlatıldı. Kırklareli Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü, ormanlık alan için 'ÇED gerekli değildir' yönünde karar verdi. Karar üzerine Doğal Yaşamı Koruma Vakfı (DAYKO), Edirne İdare Mahkemesi'ne 'ÇED gerekli değildir' kararının iptali için dava açtı.

Edirne İdare Mahkemesi, Kırklareli Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nün, 'ÇED gerekli değildir' kararının yürütmesini durdurup, 'ÇED raporu gereklidir' kararı aldı. İdare Mahkemesi'nin 16 Mart 2016 günü aldığı kararında şöyle denildi:

"Bölgede doğal yaşama ve yaban hayatı açısından çok önemli ve altında imzamız bulunan uluslararası anlaşmalara göre korunması gereken habitat türleri, sürgün türleri ve kuş türlerinin bulunduğu, Ruhsat sahası içerisinde Dolap Dere, Zindan Dere ve Balaban Deresi ile soğuk su pınarlarının bulunduğu, korunması gereken bitki türleri ve tehlike altındaki habitatların listesini veren Bern Sözleşmesi'nin sonuç bildirgesine göre sondaj noktalarının bulunduğu alanda habitat tiplerinin korunması gereken bitki türleri ve tehlike altında ki habitatlar içerisinde yer aldığı, sondaj noktalarının tamamen, direklik ve ağaçlık çağındaki verimli ormanlar içinde yer aldığı. Bölgede ekolojik tarımın bu ilçelerde ormana bitişik köyler ise orman içi tıbbi- aromatik bitki toplayıcılığı ve organik arıcılık faaliyetlerinin, organik hayvancılığın ve ipekböcekçiliğinin geliştirileceği alanlardan gösterildiği. Bölgenin geliştirilecek turizm yapısında ekolojik turizmin ön planda tutulacağından. Bakır madenciliği işletmesi için uygun bir durum olmadığı dava konusu işlemin iptaline, dava konusu harcın 5 bin 86 lira haksız çıkan taraf olan Kırklareli Valiliği'nce Edirne Bölge İdare Mahkemesi'ne yatırılmasına oy birliğiyle karar verildi."

Edirne İdare Mahkemesi'nin yürütmeyi durdurma kararı üzerine Kırklareli Valiliği de Danıştay'a temyiz başvurusunda bulundu. Danıştay 14'üncü Hukuk Dairesi, Edirne İdare Mahkemesi'nin iptal kararını oy birliği ile onarken; mahkeme kararı ve dayandığı gerekçenin, hukuka ve usule uygun olup bozulmasına gerektirecek bir sebep bulunmadığından temyiz istemin reddi ile anılan kararın onanmasına karar düzeltme yolunun kapalı olduğu belirtildi.

DANIŞTAY, DAHA ÖNCE DE RET

Kısa bir süre önce yine Kkırklareli'nin Vize İlçesi'ne bağlı, Istranca Ormanları'nın içindeki Soğucak Köyü yakınlarına yapılması planlanan ve kalker ocağı için Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü'nün 'Çevresel Etki Değerlendirilmesi (ÇED) gerekli değildir' yönünde aldığı karara karşı köylülerin açtığı davada Edirne İdare Mahkemesi yürütmeyi durdurup, 'ÇED gereklidir' kararı verdi. Kırklareli Valiliği'nin temyiz başvurusu üzerinde Danıştay 14'üncü Hukuk Dairesi, Edirne İdare Mahkemesi'nin kararını oy birliği ile onayıp, söz konusu davada üstün kamu yararının dikkate alınması gerektiğini belirtmişti.

Haber: Jale AVYÜZEN/ EDİRNE,

===========================================================

40 BİN LİRALIK KASKLI SOYGUN, GÜVENLİK KAMERASINDA

ADANA'da kask takan hırsız, park halindeki otomobilin camını bujiyle kırıp torpido gözünde bulunan 40 bin lirayı çalarak kayıplara karıştı. Hırsızlık anı güvenlik kamerası tarafından kaydedildi.

Yüreğir İlçesi'nde bulunan bir bankadan 40 bin lira para çeken Ali Temizsoy, parayı siyah poşetle torpido gözüne koydu. Temizsoy, 01 FAA 23 plakalı otomobili ile Seyhan İlçesi Kurtuluş Mahallesi'ne geldi. Aracını park edip alışveriş yapmaya giden Temizsoy, geri döndüğünde, otomobilinin camının kırık olduğunu gördü. Torpido gözündeki 40 bin lira paranın çalındığını fark eden Temizsoy polisi aradı. Ekipler hırsızlık anının bir güvenlik kamerası tarafından kaydedildiği tespit etti. İncelenen görüntülerde, kasklı bir kişinin otomobilin yanına gelerek aracın camına iki kez bujiyle vurduğu, ardından torpido gözündeki 40 bin lirayı alıp tişörtünün içine saklayarak kaçtığı görüldü.

Polis hırsızı yakalamak için çalışma başlattı.

Görüntü Dökümü

------------------------

(Güvenlik Kamerası)

Hırsızın aracın yanına gelmesi

Aracın yanından gidişi

Tekrar gelmesi ve aracın camını kırması

Aracın kapısını açarak parayı alması

Koşarak gitmesi

SÜRE: 45"     BOYUT: 46 MB

==========================================

ÇEKYATTAKİ ESRARI 'KANAS' BULDU

ADANA'da polislerin kapıyı kırarak girdiği evde özel eğitimli Kanas adlı köpekle yapılan aramada, çekyata gizlenmiş 4.5 kilo esrar bulundu, 1 kişi gözaltına alındı.

Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, uyuşturucu tacirlerine yönelik operasyon düzenledi. Merkez Seyhan İlçesi Havuzlubahçe Mahallesi'ndeki bir eve şafak vakti baskın yapıldı.  Polis kamerası tarafından kaydedilen baskın anında, ekipler koç başıyla evin kapısı kırarak içeri girdi. Uyuşturucu satıcısı M.K. (37) yere yatırılarak kelepçelendi. Bu sırada özel eğitimli Kanas adlı köpeğin tepki vermesiyle çekyata gizlenmiş 4.5 kilo esrar bulundu.

Gözaltına alınan M.K, ifadesinin ardından sevk edildiği nöbetçi mahkemece tutuklandı.

Görüntü Dökümü

------------------------

(Polis Kamerası)

Evin kapısının kırılması

Narkotik köpeği Kanas'ın arama yapması

çekyatın içinde bulunan uyuşturucuların görüntüsü

Evin içinde ve pencerisinde bulunan narkotik maddenin görüntüsü

SÜRE: 03'30"    BOYUT: 213 MB

Haber: Çağlar ÖZTÜRK -Kamera: ADANA,

==========================================

ŞOFÖRÜN DİREKSİYON BAŞINDA TEHLİKELİ SOSYAL MEDYA TUTKUSU

KONYA'da şehir içi yolcu taşıyan minibüsün şoförü kaza riskine rağmen elinde cep telefonuyla sosyal paylaşım sitesi facebooktaki sayfasını kontrol ederek araç kullanması dikkat çekti. Bu anlar ise bir yolcu tarafından cep telefonu kamerasıyla görüntülendi.

Görüntüler Konya kent merkezinde Kampüs-Eski Garaj hattında yolcu taşıyan bir minibüste kaydedildi. Dün saat 16.30 sıralarında merkez Selçuklu İlçesinden, eski garaj istikametine seyreden minibüsün şoförü, direksiyon başında, elinde cep telefonuyla sosyal paylaşım sitesi facebooktaki sayfasını kontrol ederek araç kullanması dikkat çekti. Şoförün, kaza yapma riskine rağmen bu davranışı sürdürme anları ise bir yolcu tarafından cep telefonunun kamerasıyla kaydedildi.

Görüntü Dökümü

-------------------

Sürücünün cep telefonuyla sosyal paylaşım sitesine bakması

Haber: Hasan DÖNMEZ/ KONYA,

=========================================

ÜNLÜ TABLOLARDA YÜZLERİYLE YER ALDILAR

MUĞLA'nın Bodrum ilçesinde, dünyaca ünlü, nesillere mal olmuş ressamların sanat eserlerindeki yüzlere down sendromlu gençlerin yüzlerinin yerleştirilmesiyle oluşan eserler ziyaretçilerin beğenisine sunuldu.

İstanbul Zihinsel Engelliler İçin Eğitim ve Dayanışma Vakfı (İZEV) tarafından yürütülen 'Hayat ve Biz' projesinin ilk etabı olan 'Sanat ve Biz' için hazırlanan 12 tablo, Milta Bodrum Marina Palmiye Meydanı'nda Bodrumlularla buluştu. Dünyaca ünlü, nesillere mal olmuş ressamların sanat eserlerinde down sendromlu gençlerin yüzlerinin resme yerleştirilmesi ile 12 eserden oluşan çalışma hazırlandı. Down sendromlu çocuklar modellik yaparak, kimi zaman Mona Lisa, Dört Filozof, İnci Küpeli Kız, Meyve Sepeti Tutan Çocuk, Kakımlı Kadın gibi tablolarda yer alırken, kimi zaman da Albrecht Düer, Rembrandt von Rijn gibi ünlü ressamların yüzleri oldu.

Serginin organizatörü Hakan Kural, 10 milyon kişiye farkındalık yaratmayı hedeflediklerini belirterek, "Down sendromlu çocuklar hayatın her alanında olabilirler. Sanat ve Biz projesi için çok başarılı bir şekilde modellik yaptılar. Buradaki düşünce, bu ressamlar günümüzde yaşıyor olsalardı, onları da resmedebilirlerdi. Bir sonraki projemiz, 'Hayvanlar ve Biz' ve bu proje için de çalışmalar devam ediyor. Down sendromluları ve zihinsel engellileri yeniden ve doğru bir ifade ile fark ettirmeyi hedefliyoruz" dedi.

Projenin 3'üncü ve son etabının 'Tarih ve Biz' olduğu belirtilirken 2 etabın sergilenmeye başlamasıyla Türkiye turnesinin ardından yurt dışı sergilerinin de başlayacağı öğrenildi.

Sergi 14 Haziran'a kadar Milta Bodrum Marina Palmiye Meydanı'nda ziyaret edilebilecek.

Görüntü Dökümü

-------------------

-Sergiden genel detay görüntüler,

-Sergiye gezenlerden görüntü

-Hakan Kural ile röp.

Haber: Nilüfer DEMİR, Kamera: Hülya ELTEŞ/ BODRUM(Muğla), DHA)