AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Davutoğlu, "Biz takip eden, başkalarının peşine takılan bir ülke değiliz. Öncü olan, kararlı olan, azimle yürüyen ve insanlığı arkasına takacak büyük bir geleneğin takipçisi olan bir ülkeyiz" dedi.
Davutoğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, geçen hafta büyükelçilerle biraraya geldiğini anımsatarak, büyükelçilerle bir kez daha yeni Türkiye'nin vizyonunu paylaştığını söyledi.
Türkiye'nin yurt dışındaki toplam temsilci sayısının büyükelçilikler, başkonsolosluklar ve konsolosluklar olarak 2002'de sadece 163 olduğunu, bugün ise bu rakamın 228'e ulaştığının altını çizen Davutoğlu, böylece dış temsilcilik sayısının yaklaşık yüzde 40, 50 civarında arttığına dikkati çekti.
Davutoğlu, sadece dış temsilcilik sayısının artmadığını, her bir başkonsolosluk ve büyükelçiliği Türkiye'ye yakışır şekilde ve en modern tarzda yeniden tanzim ettiklerini ve yeni binalar aldıklarını belirtti.
Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Al bayrağın dalgalandığı her binanın iftihar edilecek bir bina olması gerektiğini düşünerek bunları yaptık ve 228 dış temsilcilikle şu anda dünyada en fazla temsil edilen 6. büyük ülkeyiz. P5 dışında dünyanın her yerinde bayrak dalgalandıran 6. büyük ülke olarak dünyanın ilk 10'una girme açısından 2023 hedeflerini çok önceden gerçekleştirmiş olduk. Orada büyükelçilerimize verdiğim talimat açıktı, yurt dışında görev yaparken arkanızda çok köklü bir millet ve çok güçlü bir devlet olduğunu unutmayın. Dışişleri Bakanı olduğum gün verdiğim talimatı tekrar söyledim. Bize artık mazaret ve zaman kaybı söz konusu değildir. 24 saat yetişmiyorsa 25. saati bulacaksınız. 6 gün yetişmiyorsa 7. günü bulacaksınız ama tek bir dakikayı dahi kaybetmenize izin vermeyiz ve nerede, hangi konuda olursa olsun mutlaka aktif ve uluslararası toplumun önünde olacaksınız. 'Kim ne diyecek' diye beklemeden Türkiye ne diyor dünyaya haykıracaksınız. Biz takip eden, başkalarının peşine takılan bir ülke değiliz. Öncü olan, kararlı olan, azimle yürüyen ve insanlığı arkasına takacak büyük bir geleneğin takipçisi olan bir ülkeyiz."
Davutoğlu, büyükelçilere ve Dışişleri Bakanlığı kadrolarına bu anlamda yaptıkları çalışmalarda başarılar diledi.
"Ailenin ve Dinamik Nüfusun Korunması"
Davutoğlu, yaklaşık 2 aydır uyuşturucuyla mücadele, bedelli askerlik, iç güvenlik reformu ve özgürlüklerin korunması, öğretmen atamaları, milli eğitimde yapılan reformlarla ilgili çok önemli açıklamalarda bulunduklarını hatırlattı.
Geçen hafta "Ailenin ve Dinamik Nüfusun Korunması" başlığı altında aile ve çalışan kadınlar için devrim mahiyetinde bir reforma imza attıklarını dile getiren Davutoğlu, büyük ülkelerin nüfusunu, insanını bir tehdit unsuru gibi değil, büyük bir kaynak olarak göreceklerini söyledi.
Bir ülkenin uzun dönemli gelişme trendini anlamak için önce nüfusuna ve insan gücüne bakılması gerektiğini ifade eden Davutoğlu, "Petrol bitebilir, eldeki kaynaklar tükenebilir. Tükenmeyen tek bir kaynak var o da insan kaynağı. Her ülke insanını en iyi şekilde yetiştirdiği ve dinamik nüfusa sahip olduğu ölçüde dünya üzerinde sözsahibi olabilir" dedi.
Türkiye'nin 2013'de 65 yaşını geçmiş nüfusunun yüzde 7.7 olduğunu, bu rakamın 2023'de yüzde 10.3'e, 2050'de de yüzde 20.7'ye çıkacağını ve yaş ortalamasının gittikçe 30 yaşın üzerine doğru ilerlediğini belirten Davutoğlu, şöyle konuştu:
"Burada yapılacak 2 yol vardı. Eski Türkiye'de olduğu gibi 'aman nüfusun artmasını durduralım, doğum kontrolünü teşvik edelim ve böylece az nüfusla mümkün olduğu kadar orta gelişmişlikte kalalım. Ama problem çıkmasın.' Bu eski Türkiye mantığıydı. Nüfus arttı mı problem çıkar. 'Hani okullar olmasaydı ne güzel idare ederdim milli eğitim' diye rivayete dönüşmüş olan ifadeyi 'nüfus az olmuş olsaydı Türkiye ne güzel idare edilirdi' diyen 80'li, 90'lı eski Türkiye'nin zihniyeti, böyle bir zihniyete dayanıyordu. Nüfus az olsun, problem az çıksın ve kişi başına düşen Gayri Safi Milli Hasıla bu şekilde yükselsin. Biz ise yeni Türkiye'de tam tersini söylüyoruz. Nüfusumuz artsın, genç nüfusumuz artsın, dinamik bir yapıya sahip olsun ve daha çok nüfusla daha büyük bir milli gelir üzerinden kişi başına düşen milli geliri artıralım."
Davutoğlu, bu anlamda hem çalışan kadınların haklarını gözeten, onları annelik vazifesiyle kariyer aşkı arasında tercih yapmak zorunda bırakmayan insani bir reform planladıklarını ve dünyaya örnek olacak bir reformu gerçekleştirdiklerini söyledi.
Aile Sosyal Destek Programı
Aile Sosyal Destek Programı ile 500 aileye bir sosyal hizmet görevlisi tayin ettiklerini, bu görevlinin GPS ile takip edecek şekilde sürekli bu 500 aileyle ilgileneceğini ve sosyal hizmete ihtiyacı olan her ailenin tespit edileceğini kaydeden Davutoğlu, istismar edilen sosyal hizmetlerin olması halinde bunun da denetleneceğini ifade etti. Davutoğlu, bu çerçevede 7 bin yeni kadro ihdas edeceklerini anlatarak "Türkiye'nin bütün bir haritasını en kısa zamanda çıkarabilelim ve her bir vatandaşımıza ulaşabilelim" dedi.
Çalışan kadınlarla ilgili çok ciddi düzenlemeler yaptıklarını vurgulayan Davutoğlu, annelerin istemeleri halinde 16 haftalık annelik izni dışında ilk çocuk için 2 ay, 2. çocuk için 4 ay, 3. çocuk için 6 ay yarı zamanlı olarak çalışacaklarını ve aradaki farkın da özel sektöre yüklenmeyeceğini, devlet tarafından karşılanacağını anımsattı.
Bu paketi açıkladıklarında hükümetleri ne yaparsa eleştirmeye hazır bekleyen bazı çevrelerin "Peki bu kadın istihdamını azaltmaz mı, özel sektörün üzerine yük getirmez mi" diye sorduğunu belirten Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Aslında bu programı okumadığını göstermiş oldu. Biz özel sektöre hiçbir yük getirmeden kadınlarımızın haklarını devlet kaynakları üzerinden karşılayacağız ve böylece kadınlarımız uzun bir süre 3 çocuk da 6 aya kadar olan bir süre yarı zamanlı çalışıp tam ücret alacaklar. Bu devrim mahiyetinde bir reform. Çünkü kadınlarımız bu şekilde 16 haftalık izin sonrasında 'acaba kariyerimi mi seçsem, annelik mi yapsam' diye bir tercihle karşı karşıya kalmayacaklar. Yine kadınlarımız bu izin süresince kademe ve sosyal güvenlik haklarında ilerlemelerini devam ettirecek bir şekilde tanzim edecek. Nasıl erkekler askerlik dönemlerini kademe ilerlemelerinde değerlendiriyorlarsa kadınlarımız da değerlendirecek. Çünkü annelik de aynen vatan görevi gibi kutsal bir görevdir. Yeni neslin anne şefkatine en çok ihtiyaç hissettiği bir dönemde onun anneden koparılmasına izin vermeyeceğiz."
"Aşkın ve muhabbetin ne zaman geleceği belli olmaz"
Yine devrim mahiyetinde bir adımla çeyiz hesabı ihdas edeceklerini anlatan Davutoğlu, ebeveynlerin çocuk evlilik çağına gelinceye kadar biriktirdikleri miktarın üzerine devletin yüzde 15 katkıda bulunacağını söyledi. Davutoğlu, "100 bin lira biriktirmişse 18 senede veya daha kısa bir sürede devlet ortalama yüzde 15 katkıda bulunarak ebeveyne ve genç evlilere teşvikte bulunacak. Çünkü aşkın ve muhabbetin ne zaman geleceği belli olmaz. Geldi mi insanı çarpar. O anda ebeveynlerin zor durumda kalmaması yaptığı tasarrufa yüzde 15 katkıda bulunacağız" şeklinde konuştu.
Daha önce doğum sonrasında babanın maaşına eklenen 192.5 liralık katkıyı değiştirdiklerini, annelere ilk çocuk için yarım altın takriben 300 lira, 2. çocuk için yarım ve çeyrek altın takriben 400 lira, 3. çocuk için de tam altın takriben 600 lira doğrudan takdim edileceğini belirten Davutoğlu, "Annelerimiz altın kıymetindedirler. Sembolik olarak verdiğimiz altın onlara gösterdiğimiz manevi değerin sadece küçük bir yansımasıdır. Bütün annelerimize, bütün çalışan kadınlarımıza hürmetlerimi sunuyorum" dedi.
Davutoğlu, dün Berlin'de, yurt dışındaki vatandaşların da çeyiz hesabı ve annelere olan doğum hediyesi hakkından istifa edeceklerini müjdelediğini söyledi.
Davutoğlu, bugün Bakanlar Kurulu'nda ele alacakları kamu yönetiminde şeffaflık reformunu yarın kamuoyuyla paylaşmayı düşündüklerini kaydetti.
Bütün bu yoğun tempo içinde haftasonu partisinin Karabük, Bursa, Yalova, Antalya ve Isparta kongrelerine gidememesinin kendisini üzüntüye sevkettiğini anlatan Davutoğlu, Karabük, Bursa ve Yalova kongrelerine hava ve sağlık şartları, Antalya ve Isparta kongrelerine de Paris ziyareti dolayısıyla katılamadığını bildirdi.
Davutoğlu, bu illerdeki teşkilat mensuplarına selamlarını ileterek, "Katılamamam dolayısıyla özürlerimi kabul etmelerini rica ediyorum. Ama bu programları hem arkadaşlardan dinledim hem bir kısmını videodan bizzat izledim. Gördüğüm coşku ve oradaki aşk ve heyecan beni daha da çok teşvik etti. Çok kısa sürede bu vesileyle sağlığıma kavuştum" diye konuştu.
- TBMM
Son Dakika › Politika › AK Parti TBMM Grup Toplantısı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?