Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş, Diyarbakır'da düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, "Öyle bir Türkiye öyle bir gelecek yaratalım ki yeni yaşamda kimliklerimiz birbirine düşman olmasın. Bu meydanda Alevi, Sünni, başı açık, kapalı insanlar var. Bu meydanda Türk kardeşlerim var. Bak Rizeli kardeşim var pankart açmış. İşte yeni yaşamın Türkiye'si böyle olacak. Kendi canımızla, kanımızla kurduğumuz devlette mezarlarımız yan yana, o halde mezarlar nasıl yan yana duruyorsa biz de yan yana duracağız. O halde devlette nasıl Çanakkale Şehitliği'nde Türk'ü, Kürt'ü, Alevi'si, Sünni'si yan yana yatıyorsa devlet de Çanakkale gibi olacak. Sadece senin devletin olamaz, bizim de devletimiz olacak" dedi.
HDP'nin Diyarbakır'da düzenlediği mitinge, Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş, HDP Diyarbakır Milletvekilleri Altan Tan, Nursel Ayoğdu, DBP Eşbaşkanları, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Gültan Kışanak, DBP'li yöneticiler ile çok sayıda kişi katıldı. Verilen konserin ardından yaklaşık 20 kişilik polis koruması ile platforma çıkan Demirtaş, halka seslendi.
Demirtaş, bugünlere gelirken, Türkiye'nin bütün ötekilerinin aynı duygularla, aynı gelecek için, aynı özgürlük anlayışı için haykırmasının, halkın eseri olduğunu söyledi. Başlarının dik alınlarının açık bir şekilde zulüm günlerini aştıklarını belirten Demirtaş, "Birileri sanıyor ki bu ülkede, bugün kardeşlik demokrasi adına ilerleme varsa, bunlar tartışılıyorsa bunun hükümetin lütfu sanıyorlar. AKP'nin adayı, 'ey Diyarbakırlılar şarkı türkü dinlemiyordunuz ana dilinizde biz izin verdik, daha önce cezaevinde ana dilinizi konuşamıyordunuz, bak şimdi konuşabiliyorsunuz ben getirdim onu size' dedi. Ben de dedim ki sende inşallah cezaevinden rahat konuşursun. İnşallah cezaevinde ana dilinde rahat rahat konuşursun. Onun ileri demokrasiden anladığı budur" diye konuştu.
"DEMOKRASİ BİZİM YENİ YAŞAM İLKELERİMİZLE OLUR"
Kendilerinin Cumhurbaşkanlığı seçimi nedeniyle tüm makyajları dağıttıklarını ifade eden Demirtaş, "Demokrasi bizim yeni yaşam ilkelerimizle olur. Kardeşlik senin anlattığın gibi olmaz. Kardeşlik, Türk'ün, Kürt'ün, Çerkez'in, Gürcü'nün, Arap'ın, Süryani'nin, Ermeni'nin, Alevi'nin bu topraklarda yaşayan herkesin korkmadan birbirinden kaygılanmadan devletin zulmünü görmeden kendi ana dili, kültürü, mezhebi, inancıyla eşitçe yaşamasıdır. Kardeşlik birilerini meydanlarda yuhalatmak değildir. Bunların bize layık gördüğü hak bu kadarmış" şeklinde konuştu.
Başbakan Erdoğan'ı kastederek "Kasımpaşalı biz Kenan Evren'i bile buralardan postaladık. Sen o günleri pek hatırlamazsın" diyen Demirtaş, "O günlerde senin öncülerin siyasi çizgin Kenan Evren'le dosttu. Asıl derin iş burada Diyarbakır zindanında gerçekleşiyordu. Bugünleri Mazlum Doğan 3 kibrit çöpüyle aydınlattı. Bu hakları bahşeden sen değilsin" ifadelerini kullandı.
"GELDİĞİMİZ NOKTA TARİHİ VE KRİTİK BİR NOKTADIR"
Gelinen noktanın tarihi ve kritik bir nokta olduğunu belirten Demirtaş şöyle devam etti:
"Kırılma aşamasına geldik. Tekçiliği dayatan faşizan siyasete karşı bütün halkların kardeşliği üzerine inşa edilmiş barış siyasetinin ortaya çıktığı kırılmayı yaşıyoruz. Artık sizin uzattığınız barış eli havada kalmıyor. AKP'nin elini tutması önemli değil. Artık Sivas, Antalya, İzmir tutuyor. Önemli olan budur. Öyle bir Türkiye öyle bir gelecek yaratalım ki yeni yaşamda kimliklerimiz biri birine düşman olmasın. Bu meydanda Alevi, Sünni, başı açık, kapalı insanlar var. Bu meydanda Türk kardeşlerim var. Bak Rizeli kardeşim var pankart açmış. İşte yeni yaşamın Türkiye'si böyle olacak. Kendi canımızla kanımızla kurduğumuz devlette, mezarlarımız yan yana o halde mezarlar nasıl yan yana duruyorsa biz de yan yana duracağız. O halde devlette nasıl Çanakkale şehitliğinde Türk'ü, Kürt'ü, Alevi'si Sünni'si yan yana yatıyorsa devlet de Çanakkale gibi olacak. Sadece senin devletin olamaz. Bizim de devletimiz olacak. Kürt'ün de devleti olacaksa anadiline hakaret etmeyecek. Şimdi zannediyor musunuz Türk'ün de devletidir, hayır Recep Tayyip Erdoğan'ın devletidir, bir kişinin devletidir. İstediğini bakan, milletvekili, yargıç, savcı yapar. Kim ki onun kafasına göre değilse ya içeri atar ya ülkeyi terk et der, ya da sokaklarda meydanlarda yuhalatır. Çünkü devleti sahibi olarak görüyor. Bu devleti malı gibi görüyor. O yüzden halife gibi davranıyor. Kendini halife gibi gördüğü için iş adamlarından para toplayıp havuza atmak helaldir diyor. Yeni yaşamın Cumhurbaşkanı paraya tenezzül etmemeli. Yeni yaşamda tüm kimlikleri inançları aynı anda hissedip sahipleneceğiz."
"UZAKTAN BU KARDEŞLİK ELİNİ HAVADA BIRAKMAYALIM"
Yeni yaşamı zaten kazandıklarını vurgulayan Demirtaş, "Bu kampanyayı elimizle yarattık. Bundan vazgeçmeyelim. Uzaktan bu kardeşlik elini havada bırakmayın. Bu kadar tehlikeli bir ortamda Ortadoğu'nun Irak, Suriye'nin bu kadar vahşetle IŞİD gibi bir barbarlıkla karşı karşıya olduğumuz dönemde eli havada bırakmayın. IŞİD, Suudi Arabistan, Türkiye, Katar tarafından destekleniyor. Canlı tanıkları var. Dışişleri Bakanlığı'na çağrı yapıyorum, Ceylanpınar'a beraber gidelim canlı tanığını dinleteyim. Silahlar nasıl götürülmüş, hodri meydan. Hatay sınırını bunlara açtınız, niye? Kürtler Rojava'da statü elde etmesin diye. Bunlar bela olur dedik dinletemedik. Dışişleri açıklama yaptı. IŞİD incitmeden konuşuyor. Açıklaması IŞİD'in nezaketi üzerine konuşuluyor. Bize terörist dediniz. Parlamentodaki vekillere meydandaki annelere terörist dediniz IŞİD'e terörist diyemiyorsunuz. Neymiş Musul'da rehineler varmış. IŞİD'i kızdırmamak lazımmış, bahane bu. Vicdansızlar on binleri katlettiler. Erbil'e 40 kilometre uzaktalar. Halen Dışişleri Bakanlığı diyor ki IŞİD'i aman kızdırmayın. Vahşetin bundan ötesi var mı? Elbette rehineler zarar görmesin, peki bu barbar it sürüsüne boyun mu eğelim? Her yerde halkı IŞİD barbarlığına karşı direnişe davet ediyoruz. Ezidileri korumak bizim de boynumuzun borcudur. Gazze'den Şengal'e kadar her yer için direnişte olun. Sessiz kalmayalım. Türkiye hükümeti izleyebilir, halklar olarak biz seyirci kalmayalım. Bu barbarlık oraları bitirirlerse yarın her yerde vahşeti sergilerler. Şengal'i korumak kendi vicdanımızı korumak olduğunu anlamazsak kaybederiz" dedi.
"KARDEŞÇE YÖNETMEYİ BAŞARIRSAK BU ORTADOĞU HALKI İÇİN MODEL OLACAK"
Kendilerinin yeni yaşamda birlikte kardeşçe üretmeyi ve yönetmeyi başarmaları durumunda bunun, Ortadoğu halkları için de model olacağını kaydeden Demirtaş, "Suriye, Irak, Filistin, Lübnan, Mısır için model olacak. Oraları kültür ve insan mezarlığına dönüştürdüler. Buralarda bu vahşeti yaşamak istemiyorsak formül birlikte yaşamaktır. Yeni yaşam Ortadoğu içindir. Öcalan'ın müzakeresi nedeniyle yapılması gereken de budur. Müzakereler sadece Kürtlerle hükümet arasındaki mevzu değildir. Türkiye'nin demokrasisine muhtaç olan tüm farklı kesimleriyle devletle yürüttüğü bir müzakeredir. Sadece Kürt'ün sorunu değildir barış. Seçimden sonra geciktirmeden yeni bir anayasa ile Türkiye halklarını özgürlükçü bir ortama kavuşturmalıyız. Acıları ortaklaştırdınız. Başkaları yaşamasın diye mücadele ettiniz. 700 bin dolarlık saat takıp halkçı edebiyat yapanlara ders verelim. Bu sizin desteğinizle olur. Ele geçirmiş olduğu devleti padişahlıkla taçlandırmak istiyorlar. Bizim oyumuz yüksek olursa Türkiye'yi aydınlığa taşıyabiliriz. Ekmeleddin amca kusura bakmasın onunla baş edecek olan o değil biziz. Doğru çizgi biziz biz, çatıda bir heyecan yok" diye konuştu.
Demirtaş, konuşmasının ardından platformdakilerle birlikte el ele tutuşup selam verdi.
Demirtaş, yoğun polis koruması altında arabasına binerek miting alanından ayrıldı. - DİYARBAKIR
Son Dakika › Politika › Demirtaş: Yeni Türkiye'de Kimliklerimiz Bize Düşman Olmasın - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?