Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, "Terörle mücadelede ciddi bir strateji değişikliğine gittik. Artık tehdidi ve tehlikeyi kendi sahamızda değil, oluştuğu yerde karşılıyoruz. Savunmada değil taarruzdayız. Ülkemize tehdit oluşturan son terörist de ortadan kalkana kadar mücadeleyi sürdürmekte kararlıyız." dedi.
TBMM Genel Kurulundaki 2019 yılı bütçe görüşmelerinin son gününde hükümet adına konuşan Oktay, yerel hizmetlerin yerinde, daha etkin ve kaliteli şekilde sunulabilmesi için mahalli idarelere hem daha fazla görev ve sorumluluk verdiklerini hem de bütçeden ayrılan kaynağı artırdıklarını söyledi.
2019 bütçesinde yerel yönetimlere ayırdıkları kaynağın bir önceki yıla göre yüzde 28,4 arttığını belirten Oktay, şöyle konuştu:
"Şehirlerimizin kimliğini canlandıran, yatay mimariyi esas alarak mahalle ve sokak kavramını öne çıkaran bir şehircilik anlayışıyla mekansal planlama ve uygulama çalışmalarımızı yürüteceğiz. Şehirlerimizi daha yeşil ve ferah yaşam alanları haline dönüştürmek ve kimlikli yeşil şehirler oluşturmak üzere 81 ilimizde millet bahçesi çalışmalarını yürüteceğiz. Daha yeşil ve yaşanabilir şehirler hedefimiz kapsamında bisiklet yolu, yeşil yürüyüş yolu ve çevre dostu sokak yapılmasına ilişkin çalışmaları yürüteceğiz."
Gelecek nesillere temiz ve gelişmiş bir ülke ile yaşanabilir bir dünya bırakmak amacıyla 2017 yılında Sıfır Atık Projesi başlatıldığını hatırlatan Oktay, "İlk defa Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde hayata geçirilen proje, halen 10 bin kurum binasında uygulanıyor. Uygulamanın 2023 yılında tamamen hayata geçirilmesiyle, yıllık 20 milyar lira değerinde bir ekonomik kazanca ulaşmayı hedefliyoruz." bilgisini paylaştı.
Sosyal konut üretiminde devletin girişimci ve üretici bir kurumu olan Toplu Konut İdaresinin (TOKİ) özellikle piyasa şartlarında alım gücü düşük vatandaşları konut sahibi yaptığını dile getiren Oktay, "TOKİ'nin son 10 yıllık konut üretim ortalaması yıllık yaklaşık 55 bindir. Bu konutların satışında, dar ve orta gelir düzeyindeki vatandaşlarımız yanında, engelliler, şehit aileleri ve maluller ile emekliler için de kontenjan ayrılıyor." ifadelerini kullandı.
"Yenilenebilir enerji kaynaklarımızı değerlendiriliyoruz"
Fuat Oktay, enerji ve tabii kaynaklar alanlarında, milli enerji ve maden politikasını hayata geçirdiklerini anlatarak, dışa bağımlılığın azaltılması, kaynakların rasyonel şekilde kullanılması, sürekli ve makul maliyetli enerji ve ham madde arzı sağlanması hedeflerine odaklandıklarını belirtti.
Piyasalarda öngörülebilirliğin sağlanması, enerji verimliliği ve yerli teknolojinin geliştirilmesi başlıklarının da diğer çalışma alanlarından bazılarını oluşturduğunu aktaran Oktay, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Enerji ve maden stratejilerimizi politik sürdürülebilirlik, finansal sürdürülebilirlik ve katılımcılık ilkeleri doğrultusunda inşa ediyoruz. Milli enerji ve maden politikamız çerçevesinde yerli kömürün yanı sıra rüzgar, güneş, hidrolik, jeotermal ve diğer yenilenebilir enerji kaynaklarımızı değerlendiriliyoruz. Bugün yenilenebilir enerji kaynaklarının payı toplam kurulu gücümüz içinde yüzde 47,9 seviyesindedir. Yerli ve yenilenebilir kaynaklarının kurulu gücümüzdeki payını 2023'te yüzde 65 seviyesine çıkarmayı hedefliyoruz."
Nükleer güç santrallerinin de elektrik üretim sepetinde olmasının önem arz ettiğini dile getiren Oktay, üzerinde önemle durdukları bir diğer konunun ise enerji verimliliği olduğunu söyledi.
Oktay, enerji verimliliği kapsamında 55 eylem maddesinden oluşan Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı'nın uygulanmaya başlandığını, uygulama dönemi sonu olan 2023'te 8,4 milyar dolar mali tasarruf sağlamayı amaçladıklarını bildirdi.
Yer altı kaynaklarının gerçek potansiyelini ortaya koymak adına özellikle son yıllarda maden arama faaliyetlerini yoğunlaştırdıklarını belirten Oktay, "2017 yılında ekonomik olarak işletilebilir değeri 100 milyar dolar olan önemli maden yatağı rezervleri tespit ettik. Bu rezervlerden ekonomik olanları işletmeye almak hedeflerimiz arasındadır." açıklamasını yaptı.
"Ulaştırma ve altyapı yatırımları öncelikli alanlarımız arasında"
Ulaştırma ve altyapı yatırımlarının öncelikli alanlar arasında olmaya devam ettiğini aktaran Oktay, şöyle devam etti:
"Bugüne kadar milli bütçeden ve kamu özel iş birliği ile ulaştırma ve haberleşme altyapısına toplam 537 milyar lira yatırım gerçekleştirdik. Önümüzdeki dönemde ulaştırma alanında bölgelerimizi ve illerimizi birbirleri ile bütünleştirmeye, hem yolcu hem de yük açısından güçlü bir lojistik ve ulaştırma altyapısı oluşturmaya devam edeceğiz. Kara yolunda ülkemizin kuzeyini güneyine, doğusunu batısına bağlayan ana akslarımızı tamamlayacak ve otoyol ağımızı geliştireceğiz. Havacılık ve denizcilik sektörlerinde ülkemizi dünyanın en önemli transit merkezlerinden birine dönüştüreceğiz.
Trafik yoğunluğunun yüksek olduğu kesimlerde trafik güvenliğinin artırılması ve taşıma sürelerinin kısaltılması amacıyla bölünmüş yol yapımına devam edeceğiz. Ülkemizin uydu haberleşme ihtiyaçlarına yönelik olarak uydularımızın yedekliliğini sağlamak ve mevcut kapasiteyi arttırmak üzere yerli ve milli imkanlarla üretilen uydu projelerine devam ediyoruz."
"Savunmada değil taarruzdayız"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliği ve kararlı duruşuyla 15 Temmuz ile başlayan arınma sürecinin odaklandığı en önemli başlıklardan birinin de terörle mücadele olduğuna vurgu yapan Oktay, FETÖ başta olmak üzere PKK, DEAŞ ile mücadelenin olmazsa olmazları olduğunu ve kararlılıkla devam ettiğini söyledi.
Oktay, "Terörle mücadelede ciddi bir strateji değişikliğine gittik. Artık tehdidi ve tehlikeyi kendi sahamızda değil, oluştuğu yerde karşılıyoruz. Savunmada değil taarruzdayız. Ülkemize tehdit oluşturan son terörist de ortadan kalkana kadar mücadeleyi sürdürmekte kararlıyız." ifadelerine yer verdi.
Uyuşturucu, terörle mücadele, trafik ve göç konularında Türkiye'yi hedefleri ulaştırma noktasında ortaya koydukları projelere yenilerini ekleyeceklerini kaydeden Oktay, "81 ilde faaliyete geçirdiğimiz NARKOTİM Projesi, çok ciddi çıktılar üretmeye başlamıştır. Bilinçlendirme ve farkındalık oluşturma faaliyetleri kapsamında NARKO-TIR, NARKO REHBER, NARKO AFİŞ, alan denetimi, uyuma uygulaması gibi projeler sahadaki etkinliğimizin artmasına büyük katkı sağlamıştır. Trafikte hedefimiz mevcut kazaları ve can kayıplarını en aza indirmektir." diye konuştu.
Göç konusunda özellikle mevcut göçmenlerin geri dönüş imkanlarının kolaylaştırılması, bu konuda bilinçlendirilmeleri, bununla birlikte göçmenlerin uyum sorunlarının giderilmesinin de 2019 yılında ağırlık verilecek konular arasında olduğunu dile getiren Oktay, "Düzensiz göçle mücadelemiz ise kesintisiz devam edecektir." değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, afetin öncesi, afet anı ve iyileştirme süreçlerini eş zamanlı olarak ele alan anlayışlarının devam edeceğini ve kurumsal kapasitelerinin arttırılarak yurt dışı yardımlarının da aynı şekilde miktar ve nitelik bakımından geliştirilmesinin sağlanacağını belirtti.
"Türkiye, komşularının da toprak bütünlüğünden yanadır"
Uluslararası güvenlik alanında değişimler yaşandığı bir süreçten geçildiğine dikkati çeken Oktay, bu dönemde ülkenin çok boyutlu ve amaçlı terör olaylarına maruz kaldığını anlattı.
"Birlik ve beraberliğimizi bozmak isteyen her türlü tehdit ve tehlike ile mücadeleyi başarıyla yürütmekteyiz." diyen Oktay, şöyle konuştu:
"Sınırlarımızda terör koridoru oluşturulmasına asla müsaade etmeyeceğimizi, her seviyede ve her platformda tekrarlıyoruz. Bölgesinde güvenlik ve istikrarın sağlanmasına büyük önem ve destek veren Türkiye, komşularının da toprak bütünlüğünden yanadır. Bu çerçevede yakın zamanda elde edilen en önemli kazanımlardan biri, İdlib çatışmasızlık bölgesindeki gelişmelerin yönünün değiştirilmesidir. Bu başarı, Sayın Cumhurbaşkanımızın şahsi gayretleri ve Sayın Putin'in de olumlu yaklaşımı ile 17 Eylül 2018 Soçi Zirvesi'nde Türkiye ve Rusya arasında varılan mutabakat sonucunda elde edilmiştir. Türkiye olarak, karşılaştığımız sorunları diyalog ve müttefiklik anlayışı çerçevesinde çözme irademizi korumayı sürdüreceğiz. Tüm bunları yaparken Türk Silahlı Kuvvetlerimizi yerli ve milli teknolojiyi en üst düzeyde kullanarak modernize etmeye devam ediyoruz."
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin, Türkiye'nin, dış politika alanında daha güçlü bir şekilde ilerleyebilmesinin yolunu açtığına vurgu yapan Oktay, şu ifadeleri kullandı:
"Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde 'girişimci ve insani' dış politika yaklaşımımızı en etkin şekilde uygulamaya geçirmeye devam edeceğiz. Bu yaklaşım, coğrafi konumumuz, zengin tarihi birikimimiz, köklü devlet geleneğimiz, dinamik ve genç nüfusumuz ile insani, vicdani ve kültürel değerlerimizden ilham alarak oluşturuldu. Bu yönüyle dış politikamız 'yerli ve millidir.' Stratejik ilişkilerimizin geliştirilmesi, kriz yönetimi, yurt dışındaki vatandaş, soydaş ve akrabalarımızın haklarının savunulması, terörle mücadele ve bölge odaklı açılım dış politikamızın temel hedefleridir."
"Türkiye, NATO'ya katkılarını gelecek dönemde de sürdürecek"
Türkiye'nin barış, güvenlik ve istikrarın tesisi için temel bir platform olarak gördüğü NATO'ya katkılarını gelecek dönemde de sürdüreceğini belirten Oktay, "AB'ye tam üyelik de bizim için bir stratejik hedef olmaya devam etmektedir. AB gibi ABD'yle ilişkilerimizi de stratejik olarak tanımlıyor, müttefikliğin gereklerini tam anlamıyla ve dayanışma ruhu içerisinde yerine getirilmesini bekliyoruz." görüşlerini dile getirdi.
Oktay, Türkiye'nin, dış politikasını gelişen imkanlarla yürüttüğünü, dış misyonların sayısının ise 242'ye ulaştığını kaydetti.
Türkiye'nin, diplomatik ağının büyüklüğüyle dünyada beşinci sıraya yükseldiğini vurgulayan Oktay, "Suriye ihtilafına siyasi çözüm bulunması, önceliğimiz olmayı sürdürmektedir. Bu çerçevede, Astana garantörü ülkeler olarak Rusya ve İran ile müşterek çalışmalarımızı Birleşmiş Milletler ile bilistişare sürdürüyoruz." açıklamasını yaptı.
"Uluslararası platformlarda Filistin davasının takip edilmesi de önceliklerimiz arasındadır." ifadesini kullanan Oktay, "Geçtiğimiz günlerde Cenevre'de yapılan son görüşmelerde de Anayasa Komitesinin kuruluşu başta olmak üzere siyasi süreçte ilerleme sağlanmasına yönelik çabalarımızın yoğunlaştırılması hususunda mutabık kaldık." diye konuştu.
Türkiye'nin, Irak'ın toprak bütünlüğüne önem verdiğini belirten Oktay, bu ülkede Türkmenlerin hak ve çıkarlarını hep ön planda tuttuklarına işaret etti.
Girişimci ve insani yaklaşımlarının yansımalarının, dünya üzerinde çatışmaların önlenmesi ve barışçı yollardan çözümü kültürünün yerleştirilmesi için harcadıkları çabalarda da somut biçimde görüldüğünü ifade eden Oktay, "BM çatısı altında kurulmasına öncülük ettiğimiz Barış İçin Arabuluculuk Girişimini geliştiriyoruz. BM, AGİT ve en son bu yıl İslam İşbirliği Teşkilatında Arabuluculuk Dostlar Grubunu kurduk ve eş başkanlığını üstlendik. Arabuluculuğun çatışmaların barışçı çözümü için yaygınlaşması amacıyla çaba harcıyoruz. Tüm bu politikalarımızı ülkemizi, insanımızı huzur ve güven içinde çağdaş medeniyet seviyesine çıkarma hedefi çerçevesinde yürütüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Yurt dışındaki vatandaşların hak ve çıkarlarının korunmasının en temel görevleri olduğunu dile getiren Oktay, "İnsanımız her zaman en büyük değerimizi teşkil ediyor. Dünyada neresinde bir vatandaşımız, soydaşımız varsa biz oradayız. Konsolosluk hizmetlerinin kalitesinin artırılması için gereken tüm imkanları seferber etmeyi önümüzdeki dönemde de sürdüreceğiz." ifadelerini kullandı.
(Bitti)
Son Dakika › Politika › Meclisin Bütçe Maratonunda Son Gün - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?