Numan Kurtulmuş: "Son Derece İyi Örgütlenmiş Terör Çetesiyle Karşı Karşıyayız"

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Ankara'daki terör saldırısıyla ilgili, "Son derece iyi örgütlenmiş terör çetesiyle karşı karşıyayız. Bu meselenin bütün teferruatıyla araştırıldığından emin olabilirsiniz. Burada herhangi bir zafiyet var mı yok mu? Nasıl bu Kılıçdaroğlu'nu endişeye sevk ediyorsa hiç şüpheniz olmasın bizleri de endişeye sevk ediyor" dedi.

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Beşiktaş'ta restorasyonu tamamlanan Küçük Mecidiye Camisi'nin yeniden ibadete açılış törenine katıldı. Numan Kurtulmuş burada basın mensuplarının gündeme dair sorularını yanıtladı.

Ankara'daki saldırı sonrası yapılan çalışmalar hakkında bilgi veren Numan Kurtulmuş, "Gerçekten çok hazin bir tablo. Suruç'taki canlı bomba da, Ankara'daki canlı bomba da gerçekten fevkalade hepimizin yüreğini sızlatmış olan acı bir tablodur. Bu konuyla ilgili canlı bomba ihbarları yapılıyor. Bu ihbarların çok büyük bir kısmı gerçek çıkmıyor. Ayrıca canlı bomba yedekleri yakalandı. Son derece iyi organize edilmiş. Son derece iyi örgütlenmiş terör çetesiyle karşı karşıyayız. Bu terör çeteleri herhangi bir bomba, bir yerden bir yere uzun mesafeleri aşarak gelmiyor. Bombalar başka kanallarla, insanlar başka şekilde geliyor. Belki hiç birbirini tanımayan insanlar buluşarak patlama anıdan dakikalar evvel bu organizasyonu gerçekleştirecek son adımını atıyor" dedi.

"OLAYIN BÜTÜN YÖNLERİ ORTAYA ÇIKARILACAKTIR"

Saldırının çok yönlü olarak araştırıldığını belirten Kurtulmuş, "Bu meselenin bütün teferruatıyla araştırıldığından emin olabilirsiniz. Burada herhangi bir zafiyet var mı yok mu? Nasıl bu Kılıçdaroğlu'nu endişeye sevk ediyorsa hiç şüpheniz olmasın bizleri de endişeye sevk ediyor. Bu konuyla ilgili hem idari soruşturma başlatılmıştır, hem de devletin en üst denetleme kurulu olan Devlet Denetleme Kurulu harekete geçirilmiştir. Olayın bütün yönleri, ihmal, hata, kasıt, noksan ne varsa bunların hepsi ortaya çıkarılacaktır. Bunu bir mazeret olsun diye söylemiyorum ama bu tür terör saldırıları maalesef dünyanın en iyi korunduğu iddiasında olduğu yerlerde dahi nasıl havaya uçurduklarına maalesef geçmişte şahit olduk. İkiz kuleler bunlardan birisidir. Yine İstanbul'da HSBC ve İngiliz Konsolosluğu saldırılarını da unutmuyoruz. Bu tür saldırılar ister canlı bombayla ister araçlarla yapılan saldırılar olsun son derece örgütlü. Arkasında bir takım istihbarat, lojistik destekleri olan, sadece bombayı patlatan bir kişiden ya da ona yardımcı olan birkaç kişiden ibaret değil, çok geniş bir organizasyonun halkası olarak bu saldırılar düzenleniyor" şeklinde konuştu.

Kurtulmuş, "Kimlikler son aşamasında bunlar aşağı yukarı yüzde 99 mertebesinde netleşmiştir. Ama sadece orada üzerine bombayı koyup patlatan değil, onunla ilgili bu organizasyonun halkalarının hepsinde birçok insanın olduğunu biliyoruz. Ümit ederiz ki çok kısa süre içerisinde bunlar aydınlanır. Bütün gayemiz çabamız budur" ifadelerini kullandı.

"SÖZ SÖYLEMEK KOLAY"

Saldırıyla ilgili getirilen yayın yasağına da değinen Kurtulmuş, "Çok ağır bir tablo. Olayın ilk anından itibaren içinde olan insanlar olarak. Hakikaten tarifi imkansız bir acı. Bu tablonun içerisinde kusura bakmayın tabi ki oturacağız olayla ilgili ne oldu, bitti bunu aydınlığa çıkaracağız ama daha olay ortadayken olayla ilgili devletin resmi kurumlarının elinde dahi bir çok bilgi yokken, bilmedikleri bir takım konular üzerinden spekülasyonlar yaparak insanları hatta bazı çevreleri birbirinden uzaklaştırmaya çalışmaları, hatta insanlar arasında korku ve endişe yaratacak bir takım bilgileri spekülatif biçimde dolaşması da herhalde çok ciddi bir şekilde kabul edilebilecek bir şey değildir. Dolayısıyla herkesin hassas olması lazım. Hem siyasilerin, hem medya mensuplarının, yazarlarımızın bu konuda söz söyleyecek herkesin burada 2 şeye dikkat etmemiz gerekiyor. Birincisi bu hadisenin bütün boyutlarıyla ortaya çıkabilecek olan herhangi bir bilgisi, teklifi, tavsiyesi olan varsa bunları en açık şekilde söylesin. İkincisi, biz bir taraftan olayı bütün gerçeğiyle ortaya çıkarmakla yükümlü olduğumuz gibi aynı zamanda terör örgütünün yapmak istediği şey şu, bu terör saldırısıyla birlikte sadece 100 kişinin hayatını kastetmiş olmuyor, ütün 78 milyonun nasıl olur da daha ciddi şekilde ayrıştırabiliriz. Bu insanların arasına husumeti nasıl koyarız? Nasıl olur da terör meselesi üzerinden bu aziz milleti böler, parçalarız. Bunu yapmaya çalışıyorlar. Burada herkesin dikkatli olmasını tavsiye ederiz. Bu saldırı karşısında hepimiz daha fazla birleşmeli. Daha fazla barış ve kardeşlik cephesinde olmanın gayreti içerisinde bulunmamız gerekiyor. Yoksa sözü söylemek kolaydır" dedi.

Terör saldırısıyla ilgili herkesin hassas davranması gerektiğini vurgulayan Numan Kurtulmuş, "Bir takım tahminlerden hareketle sanki kesin sonuçmuş gibi kamuoyunu etkileyecek, kamuoyunda bir takım siyasi algılamaları da ortaya çıkaracak sözleri söylemek kolaydır. Herkesin lütfen sözlerine dikkat ederek, ölçülü bir şekilde olayın mahiyetini ortaya çıkarmaya dönük her türlü çabayı ortay koyması, aynı zamanda da terör örgütünün sağlamak istediği en önemli başarıyı onlara vermememiz yani bölünmeyi parçalanmayı değil, barışı, kardeşliği bu ülkenin teröre karşı yek vücut olmasını sağlamamız gerekiyor. Bunun için dün konuşmak daha kolaydı, bugün konuşmak daha zor terör saldırısından sonra. Söz kolay, insanın azından uçar gider ondan sonra o sözün karşısında hem mahcup olur, hem de mahkum olurlar. Dolayısıyla mühim olan herkesin sözün en doğrusunu, en açığını söylemesi ve burada kardeşliğe hizmet edecek çabayı ortaya koyması" diye konuştu.

"ULUSLARARASI SİSTEMİN GÖÇMEN POLİTİKASI İFLAS ETMİŞTİR"

Basın mensuplarının 'Avrupa Birliği liderleri ile Türkiye arasında Suriyeli göçmenler konusunda bir eylem planı üzerinde anlaşıldığı belirtiliyor. Bu eylem planının detayları nedir? Sorusuna ise Numan Kurtulmuş şöyle cevap verdi: "Önümüzdeki günlerde bunların detaylarını uzun uzun konuşacağız. Çok büyük bir göçmen meselesiyle karşı karşıyayız. Bütün dünyada göçmen krizine ilişkin uluslararası politika ittifak edilmiş bir politikanın bugün olmadığını çok rahat söyleyebiliriz. Uluslararası sistemin göçmen politikası iflas etmiştir. Bunu hem Avrupa Birliği için söylemek mümkündür, hem Amerika Birleşik Devletleri, hem de genel anlamda bütün dünya ülkeleri için bunu söylemek mümkündür. Göçmen meselesi insani bir meseledir. Sadece siyasi yönü olan bir mesele değildir. Sadece göçmen kitlelerinin geçişine maruz kalan ülkeleri değil, yani Türkiye'yi, Ürdün'ü çevre ülkeleri değil, bütün dünyayı etkiliyor" diye konuştu.

"GÖÇMEN MESELESİNE 7.2 MİLYAR DOLAR KAYNAK AKTARILDI"

Türkiye'nin göçmenlere yönelik yaptığı çalışmaları ele alan Kurtulmuş, "Yaz aylarında gördünüz. Suriye'de 2 milyon mülteci olduğu zaman, sanki Türkiye'nin hiç sorunu yokmuş gibi bu konu hakkında susanlar, mülteciler meselesinin Avrupa'yı rahatsız etmeye başladığında aman eyvah dediler, ne kadar büyük bir sorunmuş. Burada herkesin samimiyetle bu yükü hafifletecek çabaları içerisinde olması gerekiyor. Türkiye 2011 yılının Nisan ayından itibaren 7.2 milyar dolar, bugünkü hesaplar itibariyle söylüyorum, göçmen meselesine kaynak aktarmıştır. Bu kaynağın içerisinde sadece ve sadece 418 milyon doları Avrupa ülkelerinden uluslararası Kızılhaç'tan, Avrupa'daki yardım kuruluşlarından, başka ülkelerdeki yardım kuruluşlarından gelmiştir. Dolayısıyla Türkiye bu ağır sorunla mücadele ederken sessiz kalanlar, seyirci kalanlar o Aylan bebeğin, ufacık bir çocuğun cansız bedeninin fotoğraflarını görünce vicdanları sızlamaya başlamıştır" dedi.

"GÖÇMEN SORUNU KÜRESEL TEHDİT OLACAK"

Dünya ülkelerine çağrı yapan Kurtulmuş, "Çok net söylüyorum. Eğer dünya göçmen sorununa karşı kalıcı bir tedbir almazsa önümüzdeki 10 yıllarda göçmen sorunu sadece Avrupa'yı değil, Amerika'yı zengin ülkelerini tehdit edecek küresel bir sorun haline dönmüştür. Mesele şundan ibaret değildir, yaklaşık 7.6 Suriyeli mülteci durumundadır. Yaklaşık 8 milyona yakın Suriyeli de Suriye içine yer değiştirmiş vaziyette. Biz mültecilik sorununu ortaya çıkaran temel nedenleri ortadan kaldırmadan, Suriye'de kalıcı bir barışı çözmeden, dünya üzerinde küresel adaletsizliği ortadan kaldırarak, yoksul ülkelerin zengin çocukların, zengin ülkelere yaşamak için göç etmesi dalgasının asla karşısına geçemeyiz. Hep beraber bütün ülkeler dayanışma içerisinde, bu meseleyi samimi olarak çözmek için biraraya gelecekler, mülteciler sorununu çözecek adımlar atacaklar, başka çaresi yok" diye konuştu.

MERKEL'LE MÜLTECİ SORUNU KONUŞULACAK

Almanya başbakanı Angela Merkel'in Türkiye'ye yapacağı ziyarette hangi konuların görüşüleceği sorusunu yanıtlayan Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Temel mesele Mülteciler meselesi. Avrupa Birliği'ni birinci derecede artık ilgilendiren bir konudur. Avrupa Birliği'nin önemli bir ülkesi olarak, Avrupa Birliği siyasetinde en etkin ülkelerden birisi olarak da birebir Almanya'nın bu konuyla ilgilendiğini biliyoruz. Bu konuda Almanya Türkiye müttefik bir ülke olarak bu mülteciler sorununa nasıl çözüm bulabiliriz bunlar konuşulacaktır. Ümit ediyorum, somut bazı adımlar atılmasının kararlaştırılacağı toplantılar olacaktır" dedi.

Kurtulmuş, "Mesele 1 milyar, 2 milyar dolar meselesi değildir. Türkiye 7.2 milyar dolar 4,5 yılda bu konuya harcamış bir ülkedir. Biz Avrupa Birliği ülkelerinden daha zengin olduğumuz için ya da cebimizde çok para olduğu için değil, kalbimiz zengin olduğu için bu harcamayı yaptık. Ümit ederim ki mülteci sorununa bir çözüm sunabilecek önemli çalışmalar yapılır. - İSTANBUL