Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) deniz unsurlarının, Aden Körfezi, Somali karasuları ve açıkları, Arap Denizi ve Mücavir bölgelerde görev süresinin bir yıl uzatılmasına dair Başbakanlık Tezkeresi kabul edildi.
TBMM Genel Kurulu'nda, tezkerenin görüşülmesi sırasında partisi adına söz alan MHP Gaziantep Milletvekili Ümit Özdağ, Türkiye'nin ağır askeri ve terör tehditleriyle karşı karşıya kalan bir ülke olduğunu, önümüzdeki dönemde bu tehditlerde artışlar olacağını belirterek, terör örgütünün ilkbaharla birlikte yeni eylemler yapacağını savundu.
Yabancı istihbarat kuruluşlarının da ülkenin değişik bölgelerinde çalışmalar yürüttüğünü öne süren Özdağ, "Eğer AKP Hükümeti, hızla sıkıyönetim kararı almaz ise Sayın Davutoğlu'nun Mardin'de açıkladığı sözde terörizmle mücadele paketinin hiçbir sonuç alması mümkün değildir. Bugün yapılmakta olanlar da bir terörizmle mücadele değil, sadece bir asayişi sağlama hareketidir" diye konuştu.
PKK'nın kent unsurlarının derhal tutuklanması, ilkbaharı beklemeden de TSK'nın kırsalda etkili operasyonlar gerçekleştirmesi gerektiğini anlatan Özdağ, dış gelişmelerin terör tehdidini daha da artırdığını kaydetti.
Türkiye'nin, Katar'da kurulacak askeri üste 3 bine yakın askerinin görevlendirileceğine dikkati çeken Özdağ, "Türk askerinin Katar için ölmesini gerektirecek milli menfaatimiz var mı? Sayın vekiller, oğlunuzun Katar Emiri için ölmesini ister misiniz? Eğer oğlunuzun Katar Emiri için ölmesini istemezseniz, neden başkasının çocuklarını Katar Emiri için yollayalım?" ifadesini kullandı.
HDP İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkcü ise partilerinin, tezkerenin uzatılmasına karşı olduğunu belirterek, Türkiye'nin uluslararası saldırgan yapılara üye olmasını istemediklerini, buna yoksul işçi ve köylü çocuklarının alet edilmesini istemediklerini açıkladı.
"(Haydut) dediğiniz bir Somaliliyi kazıyın, altından yoksul bir balıkçı çıkar" diyen Kürkcü, HDP olarak Türkiye'nin, Aden Körfezi ve Somali açıklarındaki donanmasını çekmesini istedi.
CHP Ardahan Milletvekili Öztürk Yılmaz da tezkereye grupları adına destek vereceklerini vurgulayarak, dış politikayla ilgili ciddi kaygıları ve çekinceleri bulunduğunu, Türkiye'nin Suriye denkleminden askeri ve siyasi olarak dışarı itildiğini savundu.
Suriye'de savaşın olanca hızıyla sürdüğünü anlatan Yılmaz, ABD'nin seçim atmosferine girdiğini, savaş başladığında ABD'nin tutumu ile şu andaki tutum arasında ciddi bir farkın ortaya çıktığına işaret etti.
"Rusya, Suriye'yi işgal etmiştir"
Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad'ın gönderilmesinin ABD'nin birinci önceliğinden çıktığını kaydeden Yılmaz, "Türkiye için ise bu halen birinci sıradadır. İkinci ters düştüğümüz konu ise PYD konusudur. Hükümet her defasında PYD'yi terör örgütü olarak belirtirken, ABD ise sahada müttefik olarak görmüştür. Suriye konusunda başlangıçtaki batıyla olan ittifakımız bu iki konudan dolayı ciddi darbe almıştır" dedi.
Yılmaz, Rusya'nın bombardımanları nedeniyle Esad'ın elinin güçlendiğini ifade ederken, Halep'ten büyük bir göçün başladığını, Rusya'nın hava hareketlerini sürdürmesi durumunda Halep'in de düşeceğini belirtti.
Yılmaz, "Rusya Suriye'yi işgal etmiştir. Bunların limanları var. Rusya, Suriye hava sahasının çok büyük bir bölümünü kontrol ediyor. Neden bunu yapıyor? Türkiye'ye dinmeyen bir öfkesi var" diye konuştu.
"Erdoğan'ın ziyareti dönüm noktası oldu"
AK Parti Grubu adına konuşan Malatya Milletvekili Taha Özhan da Somali'nin sadece iç savaşta yarım milyondan fazla insanını kaybettiğini, ortaya çıkan açlık ve kıtlık sonucunda ise çok sayıda insan kaybının yaşandığını, çökmüş bir ülke tablosunun ortaya çıktığını anımsatarak, Somali ile Türkiye'nin ortaya koyduğu ilişkinin zemininde her şeyden önce bu insanlık dramının yattığını ifade etti.
Özhan, şöyle devam etti:
"Özellikle 93 sonrasında BM ve diğer uluslararası kuruluşlar ülkeyi tamamen terk ettiler. Somali kaderiyle yüz yüze bırakıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 2011 tarihli ziyareti tam bir dönüm noktası oldu. Ziyaretin ardından Türkiye birçok girişimde bulunmuştur. Altyapı alanında da ciddi katkılar sunmuştur. Türkiye'nin gitmesiyle birlikte Somali'ye ilgi de arttı. Bu hareketlilik neticesinde Somali ilk kez kurumsal altyapıyı yeniden ortaya çıkarmaya başladı."
Taha Özhan, Süveyş Kanalı, Kızıldeniz ve Aden Körfezi'nin önemine değinerek, "Korsanlık ve deniz haydutluğu eylemlerinin vuku bulduğu bu alanlar uluslararası deniz ticaretinin başlıca güzargahından biridir. Ticari gemilere yönelik, deniz haydutluğunda sayı azalsa da uluslararası güvenlik mevzusu olarak önemini korumaktadır. Bölgede son bir yıl içerisinde Türk bayraklı, bağlantılı veya yabancı ticari gemi saldırıya uğramamıştır" dedi.
Kapsamlı bir Somali politikasının yürütüldüğünü, bunu yapan dünyadaki tek ülkenin de Türkiye olduğunu yineleyen Özhan, Suriye'de yaşananlara dikkati çekerek, şu görüşlerini paylaştı:
"Benzer bir konsanlık faaliyeti de sınırımızın diğer tarafında yaşanmaktadır. Uluslararası aktörlerin Suriye'deki kriz için de sessiz kalmaması beklenirdi. Baas rejimi altında en büyük zulümlere maruz kalmış olan Kürtler de PKK terör örgütü eliyle maalesef kirletilmiştir. Bir de Baas rejiminin işbirlikçisi yaftasını sırtlarında hissetmişlerdir. PKK son beş yıl içinde Rusya, ABD, İran ve Baas rejiminin destekleri ile kendisine açılan alan üzerinde yürümeye devam etmiştir."
Taha Özhan, sözlerine şöyle devam etti:
"Burada demogojiler yapılarak çukurdan bahsedildi. Çukurdan bahseden hatibin HDP vekili olması da oldukça manidardır. IŞİD'e destek verildiğini telaffuz etti. Adeta bir yerli muhbir tadında, dışarıdan Türkiye'ye konuşan bir hatibi üzülerek dinledik. Türkiye IŞİD'e destek vermemektedir. DAEŞ terör örgütü açık bir şekilde Türkiye'yi düşman olarak ifade etmektedir. Türkiye içerisinde katliamlara imza atmıştır. Türkiye de bu terör örgütü ile mücadele etmektedir."
Sataşma olduğu gerekçesiyle söz alan HDP'li Kürkcü, "Nesi muhbirliktir bunun. Beğenirsin veya beğenmezsin. Kimseyi suçlamaya yetkiniz yoktur. IŞİD ile iş birliği meselesi sadece bizim tarafımızdan söylenmiyor" ifadesini kullandı.
AK Parti Malatya Milletvekili Taha Özhan ise "Bunların hepsini biz İngilizce belli kaynaklardan okuyorduk. Burada yapılan bunların sadece kötü birer tercümesidir" diye konuştu.
Tezkereye ilişkin konuşan CHP İstanbul Milletvekili Dursun Çiçek, bu görev ile Deniz Kuvvetleri personelinin üst seviyede tecrübe kazandığını belirtti.
AK Parti Düzce Milletvekili Faruk Özlü ise Türk dış ticareti açısından bölgenin hayati önem taşıdığını vurgulayarak, "Türk ticaret gemileri ve Türk mürettebatlı yabancı gemiler tarafından bölge yoğunca kullanılmaktadır. Çözüm, Somali'nin refah ve huzura kavuşturulması ile mümkün olacaktır" dedi.
Özlü, Türkiye'nin deniz haydutluğu ile yürüttüğü mücadeleye paralel ve kapsamlı bir Somali politikası yürüttüğünü, insani yardım, kalkınma ve alt yapı projelerine destek vermenin bu politikanın ana unsurlarından olduğunu kaydetti.
Konuşmaların ardından, tezkere yapılan oylama ile kabul edildi.
Son Dakika › Politika › TBMM Genel Kurulu - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?