AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, 7 Haziran'a doğru giderken 'çözüm süreci nihai aşamasına gelsin, silahlar bırakılsın' dediklerini ancak karşılarında cephe oluştuğunu ifade ederek, "Kılıçdaroğlu, 'İsrail ile niye dost değiliz' diye sorar, HDP Eş Başkanı da 'Kudüs Yahudilerin mekanıdır' der. Biri beyaz Türk, biri beyaz Kürt, anlamazlar bizim halimizi" dedi.
Davutoğlu, partisinin Van Beşyol Meydanı'nda düzenlenen mitinginde konuşmasına Van'ın ilçelerine selam göndererek başladı.
Van'a sık sık geldiğini ve Konya'ya giderken ne hissediyorsa Van'a gelirken de onu hissettiğini belirten Davutoğlu, "Şehri Van şehri irfandır. Van, irfan diyarıdır. Rabbine secde eder gibi duran Süphan Dağı'na selam olsun. Hazreti Mevlana'nın, Yunus Emre'nin manevi kardeşlerine, Feqiye Teyran'a, Ahmedi Hani'ye, Abdülhekim Arvasi'ye, Fehim Arvasi'ye selam olsun. İşgalden sonra buraya gelip hüzünle ağlayan Bediüzzaman'a selam olsun. Sarıkamış'a doğru yürüyen 120 gence selam olsun. 'Vanlıyam hem şanlıyam, kılıcı kanlıyam, özüm sözüm birdir benim, ben bu yurda bağlıyam' diyen o genç şehitlere selam olsun" dedi.
Meydandakilere "Van, Yeni Türkiye'ye yürümeye hazır mıyız?" diye soran Davutoğlu, AK Parti'nin siyasetinin birlik siyaseti olduğunu kaydetti.
"(Bize tehdit sökmez) diyecek miyiz? 'Biz yiğidiz, düşman işgaline direnmişiz, size mi pabuç bırakacağız' diyecek miyiz?" ifadesini kullanan Davutoğlu, dün Malatya mitinginden ilçesine dönerken trafik kazasında yaşamını yitiren Öztürk Yıldırım için herkesten Fatiha okumasını istedi. Yoğun bakımda olan Selçuk Özel için de dua isteyen Davutoğlu, "Nöbet esnasında vefat ettiler tabiri caizse. Öztürk kardeşimizin emanetine sahip çıkacak mısınız? Türkiye'de her yerde birliği savunacak mıyız?" diye konuştu
"İki siyaset var"
Türkiye'de iki siyaset bulunduğunu ifade eden Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bir birleştiren, bütünleştiren siyaset var bir de parçalayan, bölen, ayrıştıran siyaset var. Yüz yıldır bu mücadele sürüyor. Biz Çanakkale'de, Sarıkamış'ta, birleştirici siyaseti gördük. Omuz omuza istiklal için Ezanı Muhammedi için yürüyen şehitleri gördük. Oraya yürüyenler sağına soluna bakıp 'sen Türk müsün, Kürt müsün, Sünni misin, Alevi misin' diye yürümediler. Sarıkamış'ta, Çanakkale'de, Yemen'de şehadete yürüyenler bu al bayrak inmesin, Ezanı Muhammedi dinmesin diye yürüdü ancak sonra milleti parçalayan siyasetler çıktı. 26 Mayıs darbesi oldu, Demokrat Partilileri milletin dışına itmeye çalıştılar. 12 Eylül oldu, Kürtleri, muhafazakarları, dindar kitleleri sistemin dışına itmeye çalıştılar. 28 Şubat oldu başörtülü bacılarımızı dışlamaya çalıştılar ve biz AK Parti olarak bütün bu parçalayıcı siyasetlerden sonra geldik dedik ki 'kim olursa olsun, hangi etnik ve mezhebi temelde olursa olsun bütün insanlar azizdir.'
Bütün yasakları kaldırdık. Başörtü yasağını kaldırdık. İnşallah bu dönem ilk defa başörtülü, başı açık bacılarımız omuz omuza Meclis'e girecekler. Yine bu ülkede ana diliyle konuşmak yasaktı. Kürtçe yayın yapılamazdı, türkü söylenemezdi. Bütün bu yasakları kim kaldırdı. Doğuda, güneydoğuda olağanüstü hal vardı, yol kontrolleri, baskılar vardı. Bunları kim kaldırdı? Dağları, meraları bu aziz halka kim açtı? Köye dönüşü kim sağladı? TRT Şeş, TRT Kürdi ile bütün dünyaya şunu söyledik: Aziz ve güzel Türkçemiz gibi aziz Kürtçemiz de bizim dilimizdir bizim dilimiz olacaktır. Eğer o dillerle güzel Arapça ile Ezanı Muhammedi dinliyorsanız, güzel Türkçe ile Yunus Emre'yi, güzel Kürtçe ile Fekiye Teyran'ın aynı güzel dizelerini dinliyorsanız her dil azizdir ama şiddete, teröre, baskıya yönelen bir dil kullanıyorsanız, hangi dili kullanırsanız kullanın yanlış yoldasınız."
"CHP milletin değerlerine ne kadar yabancı ise HDP de o kadar yabancıdır"
Davutoğlu, 12 yılda milli birlik projesiyle çözüm süreciyle bütün engelleri aştıklarını ifade etti, 7 Haziran'a doğru giderken, 'çözüm süreci nihai aşamasına gelsin, silahlar bırakılsın' dediklerini ancak karşılarında cephe oluştuğunu söyledi. Bu cephenin 3 özelliğinden bahsedeceğini belirten Davutoğlu, "Bir, bu cephe millete yabancıdır. CHP milletin değerlerine ne kadar yabancı ise HDP de o kadar yabancıdır. CHP tek parti döneminde 'Allah Türkçe bilmez mi, ezanı Türkçe okutalım' demişti. Şimdi de birileri geliyor HDP, 'Allah Kürtçe bilmez mi?' diye soruyor. Biz Allah'ın 99 ismine rağmolmuşuz. İsmi de El-Alimdir. Allah her şeyi bilir de sen Kürt vatandaşımızın imanını bilmezsin be hey. Bakarsınız CHP, Kılıçdaroğlu, 'İsrail ile niye dost değiliz' diye sorar. Aynı günlerde de HDP Eş Başkanı, 'Kudüs Yahudilerin mekanıdır' der. Biri beyaz Türk, biri beyaz Kürt, anlamazlar bizim halimizi. Kudüs, Mescid-i Aksa'dır, Mescid-i Aksa da bizimdir, bizim kalacak" diye konuştu.
Başbakan Davutoğlu, CHP'nin tek parti döneminde "Kabe Arap'ın olsun, Çankaya bize yeter" dediğini kaydederek, "Bunlar da Kabe'yi bırakın Taksim diyor Taksim. Bugün Gezi'nin yıl dönümü, Gezi ile birlikte milleti şiddete mahkum bırakmak istediler" dedi.
Davutoğlu, 24 Nisan yaklaşırken Papa'nın açıklama yaptığını, "Evet Müslümanlar soykırım yaptı" dediğini anımsatarak, "Burada kastedilen sadece Türkler değil, Kürtler, Bütün Anadolu'da yaşayan Müslümanlar" diye konuştu. Davutoğlu, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın "Ermenilere soykırım yapılmıştır, Kürtler yapmıştır, özür diliyorum" dediğini ifade ederek, "Birinci Dünya Savaşı'nda düşmana direnen Van, 120 yiğidi ile Sarıkamış'a yürüyen Van, siz bu iftiraya evet diyecek misiniz? Bir tarafta Arap, Kürt, Türk omuz omuza Kudüs'e yürüyen Selahaddin Eyyübi, diğer taraftan da Papa ile aynı dili kullanan haçlı zihniyetli bir eş başkan" sözlerini sarfetti.
Başbakan Davutoğlu, "(İslamiyet Kürtleri geri bırakmıştır) diye yazılar yazdılar. Bir HDP milletvekili 'başörtüsü ile alay eden açıkça ifadeler kullandı. Bizim için namus, iffet, onur olan değerleri bunlar bilmezler. Her zaman her yerde millete yabancı oldular" diye konuştu.
"12 Eylül zulmünün arkasında CHP'nin tek parti dönemi var"
12 Eylül zulmünün arkasında CHP'nin tek tipçi, tek parti döneminin olduğunu belirten Davutoğlu, "Şimdi '12 Eylül ile mücadele ettik' diyerek, Kürt kardeşlerimizin karşısına çıkanlar, aynı zihniyetle Kürt kardeşlerimizi tarihinden, imanından, irfanından koparmak istiyor. Ey şehri irfan, ey şehri Van, milletin imanına, inancına, kültürüne sahip çıkacak mısın? 'Selahaddin Eyyübi'nin haçlılar karşısında direnmesi gibi, küresel emperyalizmin karşısında Türkler, Kürtler, Araplar, Sünniler, Şiiler dimdik duracağız' diyecek miyiz? Bize bölmek isteyenlere karşı biz biriz diyecek miyiz? 7 Haziran'da bir ders verecek miyiz?" diye sordu.
Başbakan Davutoğlu, şöyle konuştu:
"Hem CHP'nin hem HDP'nin ikinci ortak özelliği, baskıcı olmaları, tek tipçi olmaları. Sene 1947, Türkiye'de hala tek parti yönetimi var. Mersin'de Arslanköy'de muhtarlık seçimi yapılır. Anadolu'nun kahraman kadınları, muhtarlık seçiminde CHP'nin istemediği birisi seçilir. Bunun üzerine jandarma gelir, baskı yapar; 'onlara değil, şuna oy verin' diye. Arslanköylü kadınlar sandığa kapanır ve derler ki 'sandık bizim namusumuzdur.' Seçimler yaklaşıyor, elimize gelen istihbaratlar var. Bazı çeteler dolaşıp muhtarlara diyorlar ki 'şu köyden şu kadar oy çıkmazsa biz sizi cezalandırırız.' Ha tek parti jandarmasının baskısı, ha bunların örgüt baskısı, arasında bir fark yok. Ey kahraman Vanlılar siz bu baskılara boyun eğer misiniz? Bu baskılar karşısında dimdik ayakta duracak mıyız? Bu ülke bizim, bu sandık bizim diyecek miyiz?"
(Sürecek)
Son Dakika › Yerel › AK Parti'nin Van Mitingi - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?