Atlantik Konseyi Enerji ve Ekonomi Zirvesi - Son Dakika
Güncel

Atlantik Konseyi Enerji ve Ekonomi Zirvesi

Başbakan Davutoğlu: (3) "Eğer herkes Kıbrıs etrafındaki doğal kaynakların Kıbrıs'ın bütününe ait olduğu konusuna mutabık kalır ve ortak bir vizyonla eylem planıyla bu enerjiyi barış yönünde kullanırsa herkes kazanır" "Gelin Irak'ı el birliğiyle bir kriz ülkesi olmaktan çıkarıp, yükselen bir ekonomi haline dönüştürelim. Sizler içeriden bunun çabasını sergileyin, bizler size dışarıdan destek verelim. Irak terörle anılmasın.

22.11.2014 14:03

Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Eğer herkes Kıbrıs etrafındaki doğal kaynakların Kıbrıs'ın bütününe ait olduğu konusuna mutabık kalır ve ortak bir vizyonla eylem planıyla bu enerjiyi barış yönünde kullanırsa herkes kazanır" dedi.

Davutoğlu, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden ile The Grand Tarabya Otel'de düzenlenen Atlantik Konseyi Enerji ve Ekonomi Zirvesi'nin kapanış oturumuna katıldı.

Burada yaptığı konuşmada Davutoğlu, Türkiye'nin Irak Anayasası'na sadık kalarak, taraflarla diyaloğu sürdürerek, Irak'taki enerji kaynaklarının uluslararası piyasalara arzı konusunda elinden geleni yapmaya devam edeceğini ifade etti.

Davutoğlu, Irak'taki bütün taraflara çağrıda bulunarak, şunları söyledi:

"Gelin Irak'ı el birliğiyle bir kriz ülkesi olmaktan çıkarıp yükselen bir ekonomi haline dönüştürelim. Sizler içeriden bunun çabasını sergileyin bizler size dışarıdan destek verelim. Irak terörle anılmasın. Irak'ın şehirleri zenginlikle anılsın. Bunun için siyasi liderlere büyük görev düşüyor. Ben gerek Bağdat'ta gerek Erbil'den intibalarım son yıllardaki en olumlu atmosferi görmekten mutlu oldum. Bunları da sayın Biden ile detaylı paylaştık. Kendisi zaten Irak'taki her bir liderin torunlarına kadar isimlerini bildiği için duruma son derece vakıf."

Konuşmasında Kıbrıs konusuna da dikkati çeken Davutoğlu, "İkinci alan Kıbrıs yine bir barış alanı. Nasıl Irak'ta enerji bir ulusal entegrasyonun parçası ve aracı olabilir. Kıbrıs'ta da eğer herkes Kıbrıs etrafındaki doğal kaynakların Kıbrıs'ın bütününe ait olduğu konusuna mutabık kalır ve ortak bir vizyonla, eylem planıyla bu enerjiyi barış yönünde kullanırsa herkes kazanır" diye konuştu.

Kıbrıs Rum yönetimine çağrı

Başbakan Ahmet Davutoğlu, özellikle Kıbrıs Rum yönetimine de çağrıda bulunarak, şöyle devam etti:

"Enerji kaynaklarını monopolize ederek, tek taraflı olarak sanki bu kaynak sadece onlara aitmiş gibi ihalelere çıkarak, Kıbrıs Türkleri'nin de hakkı olduğu o kaynakları tek taraflı olarak dünya piyasalarına sunmak isterse biz de aynı yerde Kıbrıs Türkleriyle birlikte araştırma yapar ve orada biz de aynı hakkı kullanırız antlaşmalara dayalı olarak. Ama birlikte oturulur konuşulursa Kıbrıs Türkleri ile Kıbrıs Rumları bir an önce müzakere ile adanın birleşmesi, entegrasyonu yönünde irade kullanırlarsa Kıbrıs'ta aynen Irak gibi yükselen ülke haline gelir, bundan da en çok Türkiye memnun olur. Onun için bir an önce çözüm, müzakere masasına dönülmeli. Bir an önce barış... Barış bir dakika bile geciktiğinde maliyeti ağır olan bir kavramdır. Hemen barış."

Davutoğlu, müzakereler zaman alacaksa, bu sefer iki sene önce de teklif ettikleri gibi, KKTC ve Kıbrıs Rum yönetiminin ortak bir komiteyle bu enerjiyi çıkarmaya başlayabileceğini ve enerjinin barış için kullanılabileceğini anlattı.

"Doğu Akdeniz Kıbrıs Türklerine de Türkiye Cumhuriyeti'ne kapalı bir alandır. Biz istediğimiz yerde araştırma yaparız, istediğimiz petrolü, doğalgazı çıkarır, başka ülkelerle anlaşır..." söyleminin doğru olmayacağını dile getiren Davutoğlu, bunun siyaseten ve Akdeniz topoğrafyası ile dünyadaki enerji arzını bilenler açısından da olmayacağını vurguladı.

Kıbrıs etrafında çıkacak doğalgazın en kolay ulaşacağı ve doğalgazın en fazla kullanılacağı yerin Türkiye olduğunu anlatan Davutoğlu, "En rahat uluslararası piyasalara açılacağı yer de yine Türkiye'dir. Dolayısıyla enerjiyi bir silah gibi kullanmasın hiç kimse. 'Ben enerjiyi elde edeyim, karşı tarafa istediğim barışı empoze edeyim' denirse bu Kıbrıs müzakerelerine en büyük darbeyi vurur. Enerjiyi barış aracı olarak kullanalım" dedi.

Davutoğlu, Anadolu suyunu Manavgat'tan Kıbrıs'a boru ile bağladıklarını ve yakın zamanda Anadolu'dan temiz suyun Kıbrıs'a ulaşacağını belirterek, bu projenin ilan edildiği gün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın o zaman Başbakan olarak, "Bu suyu Kıbrıs Rumlarıyla da paylaşacağız" dediğini hatırlattı.

Türkiye'de suyun "aziz" olarak görüldüğünü ve ihtiyacı olan herkesle paylaşılabileceğini dile getiren Davutoğlu, "Biz kendi suyumuzu adanın bütünüyle paylaşmayı düşünürken, adanın bütününe ait olan doğalgaz kaynaklarını bir taraf tek taraflı olarak 'bana aittir, diğeri beklesin' derse bu olmaz. Dolayısıyla Kıbrıslı taraflara çağrım; bir an önce çözüm ve enerjiyi bu çözümün finansmanı için kullanacak vizyoner bir yaklaşım. İnşallah önümüzdeki günlerde Atina'ya gideceğim, orada da değerli dostum Sayın Samaras'la bütün bu perspektifi paylaşacağız" bilgisini verdi.

- Azerbaycan- Ermenistan ihtilafı

Başbakan Ahmet Davutoğlu, enerjinin barış için kullanılacağı üçüncü alanın ise Azerbaycan-Ermenistan ihtilafı konusu olduğunu söyledi.

Bakü-Tiflis- Ceyhan Boru Hattı'nın (BTC) Türkiye ile ABD'nin ortak başarısı olduğunu vurgulayan Davutoğlu, şöyle devam etti:

"1999'da dönemin Başkanı Bill Clinton buradayken hükümetler arası antlaşma imzalandı. Bir çok kişi inanmıyordu BTC'nin olabileceğine ama oldu. 2007'de petrol akmaya başladı. Kardeşimiz, dostumuz Azerbaycan ciddi bir ekonomik refah kazandı. Gürcistan da bundan istifade etti, Türkiye'de istifade etti. Türkiye, Azerbaycan ve Gürcistan'da bir barış hattı ve refah projesi olarak Baki-Tiflis-Ceyhan güçlenirken, Ermenistan bütün bu ekonomik aktivitenin dışında kaldı. Neden? Çünkü ısrarla ve inatla Azerbaycan topraklarının yüzde 20'sini işgal altında tutmaya devam ediyor. Bir an önce barışa gidelim. Nasıl olacaksa ki parametreleri bellidir."

Başbakan Ahmet Davutoğlu, jeopolitik, jeoekonomi ve jeoenerji kavramlarının Türkiye için önemine işaret ederek, etraftaki jeopolitik gerilimler nedeniyle Türkiye'nin jeoekonomik sıkıntılar yaşadığını anlattı.

Davutoğlu, "Türkiye, etrafındaki çatışmalar sebebiyle o büyük üretim kapasitesine uygun pazarlarda daralma yaşadı. Etrafta jeoekonomik, jeopolitik gerilimler enerjiyi etkilemeye başladığında da Türkiye'ye giren enerji arzında düşmeler yaşandı. Biz, onun için etrafımızda iki şey isteriz: istikrar, güven" dedi.

Gerek Kıbrıs'ta gerek Dağlık Karabağ'da her şeyin tartışıldığını, aslında büyük ölçüde bir ihtilaf olmadığını ifade eden Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Eksik olan siyasi irade. Eksik olan vizyon. Ben buradan Ermenistan'a da çağrıda bulunuyorum. Kafkas petrolleri, Hazar petrolleri Avrupa'ya aktarılırken, Ermenistan da bu barış projelerinin parçası haline gelecek bir tutumla bir an önce bu sorunun çözülmesine katkıda bulunsun. Azerbaycan'la Ermenistan arasına kurulabilecek yeni bir dostluk bağından da en fazla memnun olacak olan Türkiye'dir. Geçtiğimiz günlerde bir helikopter vuruldu. Bütün o günlerde belli bir gerginlik yaşıyoruz. Ümit ederiz ki Minsk grubu ve çevresinde yapılacak çalışmalarla Kafkasya'da da bu sağlanır. Sayın Biden detaylı olarak üzerinde durdu. Ukrayna da bir jeopolitik çatışma alanı olmaktan çıkıp işbirliği alanı haline dönüşmeli. Ukrayna bizim komşumuz, stratejik ortağımızdır. Ukrayna'da toprak bütünlüğünü zedeleyen her türlü tutumun karşısında olduk, olmaya da devam edeceğiz. Kırım bizim tarihi bağlarımızın olduğu ve Kırım Tatarları üzerinden de sosyal bağlarımızın hala sürdüğü bir coğrafyadır. İsteriz ki Ukrayna, doğu batı Avrupa, Rusya, Nato-Rusya arasında bir gerilim alanı olmasın. Aksine Türkiye gibi belki enerji üretmiyor, belki bu anlamda çok zengin değil ama öyle bir coğrafyaya sahip ki, bütün o enerji koridorları üzerinden Ukrayna bir bütün olarak, en fazla istifade eden ülke haline gelebilir. Burada olması gereken Ukraynalı tarafların aynen Irak ve Kıbrıs'ta olduğu gibi oturup bir an önce kendi aralarında bir mutabakata varmaları sonra da bu mutabakat çerçevesinde bütün taraflara hepimizin de katkıda bulunacağı bir ortak çözüme zemin teşkil etmeleri."

Davutoğlu, enerjinin insanoğlunun varoluşu bağlamında büyük bir değer olduğuna dikkati çekerek, "Enerji, bir çatışma aracı değil, bir barış aracı olarak kullanıldığında bütün insanlığa refah getirir. Ama çatışma aracı olarak kullanıldığında bu çatışmanın kazanan tarafı almaz belki kısa dönemli şu veya bu ülke kazanıyor görünür ama uzun dönemde hep beraber kaybederiz. Sıfır toplamlı bir stratejik oyun yerine herkesin kazandığı ve herkesin 'kazan kazan' esasına göre enerji meselesine baktığı yeni bir vizyona ihtiyacımız var. Atlantik Konseyi'nin bu toplantılarının böyle bir vizyona zemin teşkil edeceğine inanıyorum" diye konuştu.

Toplantıda, aralarında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, ABD'nin İstanbul Başkonsolosu Charles Hunter, ABD'nin eski Ankara Büyükelçileri Ross Wilson ve Francis Ricciardone, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Turhan, THY Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu ve Uluslararası Enerji Ajansı Başekonomisti Fatih Birol'un da bulunduğu davetliler yer aldı.

Güvenlik önlemleri

Basın mensupları, otelin basın için ayrılan bölümüne saat 08.30'a kadar alındı. Basın mensupları, malzemelerini basın odasında bırakarak dışarı çıkarılırken, ABD güvenlik ekipleri tek tek malzemeleri ve çantaları inceledi, eğitimli köpekler de aramada kullanıldı.

Gazeteciler daha sonra basın odasına alındı ve tek sıra halinde otelin dışından geçirilerek, toplantının yapılacağı salona getirildi. Yeniden güvenlik aramasına tabi tutulan basın mensupları, görevliler eşliğinde salona girdi.

Akredite olmayan basın mensupları salona alınmadı. İçeriye alınan gazeteciler, toplantı sonuna kadar zorunlu ihtiyaçları dahil dışarı çıkamayacakları konusunda uyarıldı.

Otel çevresinde yoğun güvenlik önlemi alındığı görüldü.

- İstanbul

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Atlantik Konseyi Enerji ve Ekonomi Zirvesi - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement