CHP de Artık Haşhaş Almaya Başladı - Son Dakika
Güncel

CHP de Artık Haşhaş Almaya Başladı

Başbakan Erdoğan, CHP'nin dün açıkladığı Balyoz raporunu eleştirirken, CHP'nin raporlarla kendini temize çıkarmaya çalıştığını söyledi.

03.06.2014 14:31  Güncelleme: 14:25

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP'nin dün açıkladığı Balyoz raporunu eleştirirken, CHP'nin raporlarla kendini temize çıkarmaya çalıştığını söyledi. "Balyoz" raporunda Pensilvanya'ya ile ilgili en ufak bir eleştiri olmadığını belirten Başbakan Erdoğan, "Sırf dedikodulardan yola çıkarak hakaret edecek kadar da kendilerinden geçmişler. Belli ki CHP de artık haşhaş almaya başladı" dedi.

Partisinin grup konuşmasında konuşan Erdoğan, bir yıl önce AK Parti'ye karşı malum çevrelerin ellerindeki tüm imkanları seferber ettiğini belirterek, "Polisimizin dik duruşu sayesinde eylemciler Gezi'ye çıkamadı. Bir sanatçı müsveddesi hala "bunun ağaç meselesi olmadığını anlamadınız mı?' diyor. Bezmi Alem Valide Sultan Camiine girerek bira şişeleriyle ayakkabılarıyla giren nasipsizlieri savunan nasipsizler var. Ellerine geçirdikleri dozerle yaya kaldırımlarını söktüler. Başbakanlık ofisimizin kapısını kırarak içeri girmek istediler. Başbakanlık ofisimizi yakma girişiminde bulundular. Yaptıkları yanlarına kar mı kalacak? Öyle bir paralel yargı var ki bir kapıdan alıp öbür kapıdan salıyor. Neymiş yasalar buna müsait değilmiş. Bütün bunları böyle uygularsanız o zaman bunlarla mücadele de zorlaşır" seklinde konuştu.

Demokrasi sandık değildir mantığını kabul etmediğinin altını çizen Başbakan Erdoğan, demokrasinin sandıktan geçtiğine vurgu yaptı.

Başbakan Erdoğan'ın konuşmasına şöyle devam etti:

-" BİZİM ÇÖZÜM YOLUMUZ FARKLI OLUR"-

"Dağda eli silahlı olanlarla mezraları basarsın, tehdit edersin, ondan sonra da her ne kadar sandık geliyorsa da bilesiniz ki sadece sandık değildir. Bak silahımız ensenizdedir. Sadece sandık değildir diyenlere cevabım budur. Değerli kardeşlerim sadece sandıktır. Halkın iradesini birileri ipotek altına alma gayretine girmesin. İşte şu anda bakıyorsunuz Ağrı'da Belediye Başkanlığını kazanan şahıs şunu söylüyor: Devlet terörü diyor. Şu ifadeye bak ya. O anda hala daha milletvekili bu. Bir milletvekili olarak bu ülkede devlet teröründen bahseden bir insan önce aynaya bakmalı. Sen bir defa terörün desteğiyle belediye başkanı seçildin. Diyarbakır'da ağlayan annelerin büyükşehir belediyesi önündeki oturma eylemine tahammül edemediniz. Onların çocuklarını kaçıranlar size destek veren bölücü örgüt. Neyle izah edeceksiniz. Oradan kaldırdınız. Devamlı TOMA'lardan bahsediyordunuz, onları oradan kovdunuz. Yol düzenlemesi yapacaklarmış. Niye rahatsız oldular. AK Parti olarak bunun takipçisi olacağız. BDP'nin vekilleri hadi bakalım. Şu anda bu çocukları sizin getirip anne babalarına teslim etmeniz lazım. Çünkü burada iktidar olarak devlet olarak yapılacak şey, bunlar getirirler vatandaşı silahın önüne koyarlar. Fakat dedim ya B ve C planı burada devreye girer. Onun için de şu anda özellikle HDP'li milletvekillerinin bu işin takipçisi olarak bu süreci kendilerinin çözmesi sorumluluğu var. Bizim çözüm yolumuz farklı olur.

-"KARŞILARINDA DİM DİK DURAN HÜKÜMETİ BULDULAR"-

Bir taraftan çözüm diyeceksin sonra engelleyeceksin. Bir taraftan barış diyeceksin, o akşam yaptığın konuşmanın tamamı barış. Biz olmazsak kan olur diyor. Lafa bak ya. Barış barış barış diyorsun yavruları analarından alıp pikniğe götüreceğiz diyerek dağa kaçırıyorsun. Bu nasıl barış? Bazıları taciz bazıları öldürülüyor. Bu nasıl barış. Ülkenin değişik yerlerinde on binlerce insanın katili sizsiniz. Bu bölücü terör örgütü. Bunu görmeyecek miyiz? Hayır mı diyeceğiz? Sürekli aşağıladıkları köylülerin gariplerin acı çekmişlerin insafı olanların kardeşlik hukukunu savunanların ülkeyi yönetmesinden rahatsız oldular. Sokak eylemleriyle bunu başaracaklarını zannettiler. Irkçılık manşetleriyle başaracaklarını zannettiler. Sermayeleriyle kuklaya çevirdikleri marjinal sol örgütleri sokağa dökerek başarabileceklerini zannettiler. AKP'nin akıbetini DP'nin akıbetine benzeteceklerini zannettiler. Ama karşılarında dimdik duran bir hükümet buldular.

-"5 İLDE MİLLİ İRADE MİTİNGLERİ YAPTIK"-

5 ilde milli irade mitingleri yaptık. Halk akın akın meydanlara koştu. Zaman zaman bunların yorumcuları Taksim meydanına bir buçuk milyon insan geldi diyorlardı. Bunlar ya saymayı bilmiyor yahut Taksim meydanının ne kadar insan sığacağını bilmiyor. Sürekli olarak atıyorlar. Tabi bunların yeni kapıyı niye kabullenmedikleri ortaya çıktı veya Küçükyalı Maltepe'deki o meydana neden gelmedikleri ortaya çıkıyor. Çünkü oraya geldiklerinde her şey meydana çıkacak. Elimizde sopayla Molotof'la değil, büyük bir vakarla büyük bir sabırla meydanlara indik. AK Partili seçmenin elinde ne Molotof, ne sopa vardı. Dilinde de nefret söylemi yoktu. Bizim kararlı duruşumuz milletin meydanlarda kükreyişi darbe sevdalılarına geri adım attırdı. Seçilmiş iktidara ihtilal peşinde olan şımarık zihniyete haddini bildirdi"

-"HAKKIMDA FEZLEKE HAZIRLANDI"-

Polis tarafından hakkımda hazırlanmış fezlekede dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ifadeleri geçiyor. Hatta fezlekedeki tam ifade şu; "Suç işlemek için oluşturulan örgütün lideri dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan.' Aynı şekilde bakanlarımızdan da örgüt üyesi olarak bahsediliyor. Bunlar silinmek istedi. Silinmiş dosyalar kurtarıldı. Bu fezleke büyük oranda ortaya çıkarıldı. Şimdi paralel medya suçluluk duygusuyla yaptıkları rezilliğin farkında olduğu için bunların düzmece olduğunu söylemeye başladı. Yaptıkları alçaklıkları karartmaya başladılar. Ortaya çok vahim belgeler çıkıyor. Kısa süre zarfında yaptıklarının hesabını vermeye başlayacaklar. İnlerine gireceğiz demiştik. Şu anda inlerine girdik. Bütün pisliklerini ortaya döküyoruz. Kaçıp saklandıkları inlerinden de sorumluları çıkaracak ve adalete teslim edeceğiz. Bu ülkede artık hiçbir darbe girişimi hesapsız kalmayacak. Millet iradesine sahip çıkacak ve Türkiye'de geçmişte yaşananları yaşanmasına artık inşallah müsaade edilmeyecek.

-"MHP PENSİLVANYA'NIN SİYASİ TAŞERONU OLMUŞTU"-

Dün dört CHP vekili basın toplantısı düzenledi. CHP 17 Aralık'ta MHP ile birlikte Pensilvanya'nın siyasi taşeronu olmuştu. Pensilvanya lojistik destek sağlayacak yaptığı montajları servis edecek maşalarıyla da hükümeti devirecekti. CHP ve MHP de destek verecek Ak Parti gidince CHP-MHP iktidara gelecekti. 30 Mart'a kadar bu senaryo dahilinde hareket ettiler. Pensilvanya kapı kapı dolaşarak oy istedi. En çok CHP'ye çalıştılar. CHP de bunu karşılıksız bırakmadı. CHP genel müdürü eline tutuşturulan malzemeyle Pensilvanya adına sallayıp durdu. Bunun kadar yalanı maharetli kullanan ikinci bir kiişi yoktur. Yalanı kullanırken de yüzü filan kızarmaz. Gülerek bunu söyler. Bunlar hep birlikte tarihi bir işbirliği yaptılar. İhaneti tescillenmiş bir örgütle her zaman darbelerden medet uman CHP ibretlik bir iş paylaşımı yaptılar. Ellerine bir şey geçmedi.

-CHP'NİN BALYOZ RAPORU"-

30 Mart'ta millet gereken cevabı verdi. Tabi CHP'de bunun hesabı soruluyor. CHP seçmeni bunu sorguluyor. CHP de bundan kurtulmak için farklı gündemlere sarılıyor. Sözüm ona raporlarla kendini temize çıkarmaya çalışıyor. Balyoz ile ilgili rapor hazırlamışlar. 4 vekil bunu açıkladı. Yeni yol arkadaşları olan Pensilvanya'ya en ufak bir eleştiri yok. Sırf dedikodulardan yola çıkarak hakaret edecek kadar da kendilerinden geçmişler. Belli ki CHP de artık haşhaş almaya başladı. Yeni yol arkadaşlarına Pensilvanya'ya çok hızlı uyum sağladı. Genelkurmay başkanlığımız dava açacağını söyledi. Bu iftiraların bu ithamların yargı önünde hesabını soracağız. Biz bu davanın hakimi değiliz savcısı da değiliz. Eğer müdahale edeceğimizi sanıyorlarsa çok beklerler. Çözmek istiyorlarsa paralel yapıyla yollarını ayırsınlar. Pensilvanya'nın dizinin dibinden kalksınlar. Hem onlarla iş tutup hem davaların izini süremez. Bu türden iftira ve yalan dolu raporlar hazırlayarak insanların şereflerine dil uzatarak gündemi değiştiremez. Balyoz sanıklarının duygularını istismar etmekten de CHP vazgeçsin.

-"TÜRKİYE DEMOKRASİ VE MİLLİ İRADEYLE YENİDEN GÜÇLÜ OLARAK YOLUNDA İLERLİYOR"-

Pensilvanya'yla kol kola olan CHP gerçeklerin peşinde değil: Gerçekleri örtmenin peşindedir. Millet kimin ne olduğunu zaten çok iyi biliyor. Geçen hafta Türkiye'nin 100 yıldır hangi yapay sorunlarla meşgul edildiğini aktarmıştık. 100 yıldır Kürt ve Alevi kardeşlerimizin sorunları Türkiye'yi oyalamak ve güçlü bir devlet olmasını engellemek için kullanıldı. İç huzurumuzu yaralamak adına bu sorunlar hep sıcak tutuldu. 12 yıl önce herkesin sorunlarını çözeceğimizi söyleyerek yola çıktık. Bütün engelleri aşarak bugünlere geldik. Zor bir yıl geride kaldı. Eylemler tahrikler darbe girişimleri geride kaldı. Türkiye demokrasi ve milli iradeyle yeniden güçlü olarak yolunda ilerliyor. Artık bu ilerlemenin sekteye uğramasına tahammül edemeyiz. Aziz milletime sesleniyorum, şu son 1 yıl içinde hükümet olarak mesaimizin bir kısmını huzur ortamını bozmak isteyenlerle mücadeleye sarf ettik. Artık Türkiye'nin böyle engellerle karşılaşmasını istemiyoruz. Yapay tartışmalara ayıracak vakti ve lüksü yok. 77 milyon olarak gece gündüz çalışıp 2023 hedeflerine doğru ilerlememiz gerekiyor. Terör de sokak eylemleri de bugüne kadar hiçbir netice alamadı. Bundan sonra da alamaz. Şiddet hiçbir meselenin çözüm aracı değildir. Arkasında kandan gözyaşından acıdan başka bir şey getirmez.

-"CANSIZ BEDENLERİNİ BİLİNMEYEN YERLERE GÖMDÜLER"-

2010 yılında terör örgütü içindeki 5 kadın terörist dağdaki zorbalığa dayanamayarak örgütten kaçma kararı aldı. Diyarbakır kırsalında örgüt mensuplarınca yakalandılar. Bu beş kadını bir mağaraya hapsettiler. Günlerce işkence yaptılar. Ardından acımasızca katlettiler. Cansız bedenlerini bilinmeyen yerlere gömdüler. Anneleri babaları yavrularının öldüğünden habersizdi. Bu katliama şahit olan İranlı bir kadın terörist dayanamadı. Anneleri aradı yavrularının katledildiğini duyurdu. Bu olayı haber aldığımız anda güvenlik güçlerimizi görevlendirdik. Çeşitli vesilelerle olayı gündeme taşıdık. Terör örgütü bir açıklama yaptı. Kış hazırlıkları sırasında jeneratör gazından zehirlendiler dedi. Vicdansızlık bununla da kalmadı. 1 yıl geçtikten sonra bu kadın teröristler için cenaze düzenlediler. Şu hale bak. Çünkü karakterleri, cibilliyetleri bu. HDP'nin bazı kadın milletvekilleri bu alçakça cinayete sahip çıktı. Bu cenaze törenlerinde boy gösterdiler. BDP bunu sorgulamadı. Güya özgürlük yanlısı barıştan yana olan güya kadın hakları yanlısı vekilleri bu katliamı sorgulamadı. Bunu gizlemeye çalıştılar. 2011 yılında Cudi dağındaki operasyonda şuna şahit olduk. Teröristler mağarada kıstırılıyor iknaya çalışılıyor. Nihayet teslim oluyorlar. Bir tanesine subayımız soruyor. Annen baban sağ mı? Terörist bilmiyorum diyor. Kaç yıldır görüşmüyorsun diye soruyor, 5 yıl diyor.

-"BİZ TERÖR ÖRGÜTÜNDEN NE VİCDAN NE İNSAF BEKLİYORUZ"-

Çocukları aldılar dağa götürdüler. Yıllarca ailelerinden gizlediler. İşlerine gelmeyince de vahşice katlettiler. Genç bir çocuğun annesiyle babasıyla 5 yıl boyunca görüşmesini engelleyerek neyin mücadelesi veriliyor? Buradan mı özgürlük ve barış gelecek? Vicdanın olmadığı yerde özgürlük olur mu? Biz terör örgütünden ne vicdan ne insaf bekliyoruz. Ama ben BDP'nin şimdi HDP'nin yöneticilerine soruyorum; sizin çocuğunuz insafınız vicdanınız yok mu? Maalesef. Kaçırıyorlar dağa götürüyorlar kendi çocuklarını da ABD'ye götürüyorlar. Fark bu. Benim doğudaki Kürt kardeşimin bunu bilmesi lazım. Bizim yavrularımız dağlara kaçırılırken şu anda bölücülerle el ele olan BDP'nin başındakiler veya milletvekilleri veya belediye başkanlarının çocukları da ABD'de Avrupa'da eğitim alıyorlar veya turistik seyahat ediyorlar. Doğuda yoksul halkın çocukları dağda insanlık dışı bir hayata mahkum edilirken, ey HDP vekilleri siz evde çocuklarınızın yüzüne nasıl bakıyorsunuz?"

-"ANNELER BABALAR ARTIK SUSMUYOR"-

Anneler, babalar artık susmuyor. Kan tüccarlığına dönen terör örgütüne boyun eğmiyorlar. Anne babalar sessiz kalmıyor boyunlarını bükmüyor. Milli birlik ve kardeşlik projesini başlattığımız andan itibaren annelere seslendik. Yavrularınıza sahip çıkın dedik. İşte şimdi Diyarbakır'da anneler yavrularına sahip çıkıyor. BDP ve HDP bırakın tavır almayı göstericilere eziyet ediyor. Maskelerinin düşmesinden çok rahatsız oldular. İnanın rezil oldular. Şimdi rezilliklerini bastırmak için belediye önünde gösteri yapan vatandaşlarımızı dağıtmaya çalışıyorlar. 30 yıl susturdunuz artık daha fazla susturamayacaksınız. Annelerin acısını 30 yıl zorbalıkla bastırdınız. Artık bastıramayacaksınız. Özgürlük ve barış bağımlılık yapar. Doğu'daki kardeşim özgürlüğün ve barışın tadına vardı. Artık sahip çıkıyorlar. 1 buçuk yıldır anneler babalar sofranın başında bir araya gelip barışın huzurun yaşıyor. Bunu sabote etmeye kimsenin hakkı yok. Bizim hiçbir şekilde şımarıklığa tahammülümüz yok.

-"HDP'DEN ÇÖZÜM BEKLİYORUZ"-

Yol keserek huzursuzluk çıkararak şımarık tavırlar gösterenlere tahammül etmeyiz eyvallah demeyiz. Biz çözüm için değil elini gövdesini taşın altına koymuş bir iktidarız. Bu meseleyi çözeceğiz dedik. BDP ve HDP'ye sesleniyorum dürüst ve samimiyseniz siyasi Kürtçülük yapmayan Kürt kardeşlerime diğerlerine de sesleniyorum siz acaba bu yol kesmelere evet diyor musunuz? Bu insani midir? Yol kesmek tarihimizde eşkıyanın işi olarak bilinir. Şimdi tabi teröristin işi. Terörist eşkıyanın çok daha ötesinde. Köyüne gidecek onların da yolu kesiliyor. Ne varsa ellerinde alıyorlar. Bazıları bakıyorsunuz kaçırılıyor. Paralar isteniyor. Bunlar haraççı. Bu kadar haraç vereceksin diyor. O çocukları anneleriyle kavuşturmak için bizim de yöntemlerimiz var. Ama buna gerek kalmadan kaçırılan çocukların geri getirilmesini istiyoruz. HDP'nin bunu çözmesini bekliyoruz."

Kaynak: ANKA

Son Dakika Güncel CHP de Artık Haşhaş Almaya Başladı - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement