Cumhurbaşkanı Erdoğan, Karlsruhe Messe Arena'da düzenlenen "Gençlik Şöleni"nde konuşma yaptı. " Türkiye Cumhuriyeti'nin ve Almanya Federal
Cumhuriyetinin değerli vatandaşları" diyerek başladığı konuşmasında ve başta Almanya olmak üzereyurtdışında yaşan tüm Türkiye vatandaşlarına selamlarını iletti.
Tüm kadınların Anneler Günü'nün de mübarek ve kutlu olmasını dileyen Erdoğan, salonda bulunanlardan, hayatını kaybetmiş tüm anneler için fatiha istedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "40 yıl önce buraya geldiğinizde, çeşitli etkinlikler için, farklı bir Almanya vardı ama bugün farklı bir Almanya var, nereden nereye. Türkiye'nin milletin oylarıyla seçilmiş cumhurbaşkanı olarak Almanya'ya yaptığım bu ilk ziyaretin hayırlara vesile olmasını diliyorum. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da tüm gücümüzle, imkanlarımızla Avrupa'daki kardeşlerimizi desteklemeye devam edeceğiz" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı birlik ve beraberliğin önemine değinerek: "7 Haziran seçimlerinin, bu birliği, beraberliği, dayanışmayı en güçlü şekilde ortaya koyabileceğimiz bir fırsat olduğuna inanıyorum. Sizlerin ilk defa genel seçimde oy kullanacağınız bir seçimi yapıyoruz. Sizler yıllar yılı bugünü beklemiyor muydunuz, yıllar yılı bu hak bize ne zaman verilecek demiyor muydunuz? Hamdolsun bunu gerçekleştirmek bize nasip oldu. Tüm engellemelere rağmen artık benim yurtdışındaki kardeşlerim de Türkiye'deki seçimlerle ilgili oyunu kullanabiliyor. İlk oyu cumhurbaşkanlığı için kullandınız, ama şimdi genel seçimlerde kullanacaksınız. İçeride ve dışarıda hala bu milletin inancına, kültürüne, tarihine, değerlerine düşmanlık edenler olduğunu biliyoruz. Bunların hedefi şahsım ve sadece hükümet değil. Bu değerlere sahip çıkan, bunları hayatında yaşatan tüm kardeşlerimizdir. Buradaki her bir kardeşim bu saldırının hedefidir. Şahsım olarak 40 yılı bulan siyasi hayatımda maruz kaldığım saldırıların hepsini de milletimin desteği, Rabbimin inayetiyle savuşturduk. Milletim bugüne kadar verdiğimiz her mücadeleyi, kendi değerlerinin mücadelesi olduğunu hamdolsun gayet iyi biliyor, bu mücadeleden de aynı anlayış, birlik ve beraberlikle başımız dik çıkacağımıza inanıyorum. Bunun için çok çalışmalıyız." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Her bir kardeşim şunu çok iyi bilmelidir; kullanma hakkına sahip olduğunuz oy kesinlikle sadece bir oy değildir. Meşhur bir söz var;
'Bir mıh bir nalı kurtarır, bir nal bir atı, bir at bir komutanı, bir komutan orduyu, bir ordu bir milleti kurtarır'. Sahip olduğunuz oya bu anlayışla yaklaşmanızı istiyorum" dedi.
Erdoğan ayrıca gümrüklerde oy kullanmanın mümkün olduğunu belirterek şunları kaydetti: "Biz, yurtdışındaki vatandaşlarımızın bulundukları ülkelerdeki temsilciliklerde oy kullanmalarının yolunu açmış bulunuyoruz. Malum ilk defa cumhurbaşkanlığı seçiminde bu uygulamada bazı aksaklıklar oldu, istediğimiz neticeyi alamadık, yeterli bilgilendirmeyi yapamadık, ama bu seçimde yurtdışındaki kardeşlerimizin en az Türkiye'deki oy kullanma oranındaki bir yoğunlukta sandık başına gideceklerine inanıyorum"
"Oy kullanmak bir külfet değil, tam tersine ayrıcalık, imkan, fırsattır." diyen Cumhurbaşkanı sözlerine şöyle devam etti: " Sesinizi en iyi şekilde duyurabileceğiniz, gücünüzü en etkin şekilde gösterebileceğiniz yer dağlardaki silahlar değil, sandıktır, sandık. Bugüne kadar silahlı örgütleri arkamıza alarak bu ülkede iktidar olmadık, tam aksine gönülleri kazanarak iktidar olduk. Birileri de silahlı terör örgütlerini arkalarına alarak, ülkede bir şeyler yapmaya gayret ediyor"
Erdoğan yurtdışındaki Türklerin sayısının 6.5 milyonu bulduğunu ifade ederek: "Bunları ihmal eden bir parti Türkiye'deki en az 6 büyükşehir statüsündeki şehri gözden çıkarmış olur. Hiçbir siyasetçinin, partinin böyle bir lüksü olamaz. Ben, sizlerden elinizdeki gücü en iyi şekilde kullanmanızı özellikle rica ediyorum. Almanya'daki ve Avrupa'daki sandıkların tümünü sevginizle, aşkınızla, azminizle doldurmanızı rica ediyorum" dedi.
8 Mayıs Cuma günü oy verme işleminin başladığını hatırlatan Erdoğan, Almanya'da yaşayan Türk seçmenlerin 31 Mayıs'a kadar bu ülke genelindeki konsolosluklarda, gümrüklerde ise 7 Haziran'a kadar oylarını kullanabileceklerini söyledi.
Erdoğan, oy kullanmanın önemine değinerek: "Eğer siz bu gücü kullanmazsanız, bugüne kadar siz igörmezden gelenler aynı tavırlarını sürdürürler, ama siz bu imkanı en etkili şekilde değerlendirirseniz, ne Türkiye'deki ne de yaşadığınız ülkelerdeki hiçbir siyasetçi, hiçbir yönetici sizin sesinize kulak tıkamak cesaretini gösteremez"dedi.
Cumhurbaşkanı : "Avrupa'da 'Alisiz Alevilik' diye bir şeyler çıktı ya şimdi bu Alisiz Alevilerin içerisinden bir tanesini de aday yaptılar, milletvekili adayı. Kardeşlerim, uyanık olmaya mecburuz. Eğer Alevilik, Hazreti Ali Radiyallahu Anh Efendimizi sevmekse, benden daha Alevisi olamaz. Ama yok, Alevilik bir dinse, orada Tayyip Erdoğan yok. Onu, Alisiz Aleviler düşünsün. Bunlara gerekli cevabı 7 Haziran'da vereceğinize ben inanıyorum" dedi.
Cumhurbaşkanı iş makinelerinin yakılması nedeniyle, Hakkari'de yapılan havalimanının tamamlanmasının iki yıl geciktiğini belirterek:
"Benim Hakkarili vatandaşım şunu söylemeli; 'Ben Hakkari'ye artık Van Havalimanı'ndan inip karadan gitmek istemiyorum, ben, Hakkari'ye, Yüksekova'ya inip oradan geçmek istiyorum.' Bu benim Hakkarili Kürt kardeşimin hakkı değil mi? Hakkı. Bunu kimler engelledi? Bunlar engelledi.Önünü açmak isteyen kim? Biz. Kim Kürt kardeşimi seviyor, bunlar mı, biz mi? Bizde ayrım yok. Türk'ü, Kürt'ü, Laz'ı, Çerkez'i, Gürcü'sü, Abaza'sı, Arnavut'u, Boşnak'ı, Roman'ı, aklınıza kim gelirse, yaradılanı Yaradandan ötürü sevdik ve seveceğiz, farkımız bu. Bunların sevgileri falan sahte, inanmayın. Bunlar sevemezler, insan öldürende sevgi olur mu? İnsanları katledende sevgi olur mu? Öyleyse, bu oyuna gelmememiz lazım. El ele, omuz omuza vereceğiz."
Erdoğan, "Onlar, 'tek millet' diyebilir mi? 'Tek bayrak' diyebilir mi? 'Tek vatan' diyebilir mi? 'Tek devlet' diyebilir mi? Öyleyse 7 Haziran'da bunu diyemeyenlere gereken cevabı, benim Avrupa'daki kardeşlerim vermelidir" dedi.
Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün yapılmakta olduğunu hatırlatan Erdoğan, şunları kaydetti: "Yavuz Sultan Selim Köprüsü bile bunları rahatsız etti. Niye? 'İsmininasıl olur da Yavuz Sultan Selim Köprüsü koyarsınız'. Almanya'da falan, Avrupa'da'Alisiz Alevilik' diye bir şeyler çıktı ya şimdi bu Alisiz Alevilerin içerisindenbir tanesini de aday yaptılar, milletvekili adayı. Kardeşlerim, uyanık olmayamecburuz. Eğer Alevilik, Hazreti Ali Radiyallahu Anh Efendimizi sevmekse, bendendaha Alevisi olamaz. Ama yok, Alevilik bir dinse, orada Tayyip Erdoğan yok. Onu,Alisiz Aleviler düşünsün. Bunlara gerekli cevabı 7 Haziran'da vereceğinize ben inanıyorum. Onun için çok çalışmanız gerekiyor.""İş bilenin, kılıç kuşananın, olay budur." diyen Erdoğan şunları keydetti: "Bitmedi, Marmaray. Bakın Marmaray'dan 18 ayda istifade eden halkımızın sayısı ne biliyor musunuz? 73 milyon. Şu ana kadar 73 milyon kişiyi Marmaray taşımış vaziyette. Fakat burada bir özellik var, nedir o özellik? Biz Fatih'in torunuyuz. Dedemiz Fatih, gemileri karadan yürüttü, biz de denizin altından metroyu yürütüyoruz. Onlar bize bir hedef verdiler, biz de o hedeflere,şu anda bu süreci yürütüyoruz."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Milli gelirimizi 230 milyar dolardan 800 milyar dolara çıkarttık. Yurtdışına iş gücü gönderen Türkiye artık yurtdışından iş kurmak, çalışmak için gelinen bir ülke haline döndü. Eskiden bizim evlatlarımız üniversite için yurtdışına gidiyordu, Şimdi 13 bin 500'ü bizim verdiğimiz bursla olmak üzere 50 bin civarında uluslararası öğrenci ülkemizdeki üniversitelerde eğitim görüyor.Siz milli bir sessiniz onun için buna ihtiyacımız var. Kalkıp da Ermeni meselesinde Avrupa Parlamentosu'nda ayağa kalkıp saygı duruşunda bulunanlar gibi değil tavrı koyanlardan olan ses. Ben işte sizleri öyle görüyorum. Kardeşlerim eğer milletimizin inancına, değerlerine, tarihine, kültürüne bağlı siz kıymetli insanlar, bu imkanı etkin bir şekilde kullanmazsak gelir başkaları bunu kullanır. Şu anda sahada harıl harıl çalışanları görüyorsunuz değil mi? Sizler alanı boş bırakırsanız, birileri gelir doldurulur.
İşte o zaman hem Türkiye'de hem burada muhatap onlar olur. Buradaki ve Avrupa'nın tüm ülkelerindeki, tüm şehirlerindeki kardeşlerimin böyle bir duruma asla izin vermeyeceklerine inanıyorum. Hakkınıza, hukukunuza, geleceğine sahip çıkacağınıza yürekten inanıyorum. Ben bu konuda sizlere güveniyorum."dedi.
Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti: "Yurtdışında yaşayan kardeşlerimizi artık gurbetçi olarak değil, yurtdışındaki gücümüz olarak görüyoruz. Sizler sabrınız, azminiz ve gayretinizle gurbeti vatan haline dönüştürdünüz. Sıkıntılarınızın olduğunu biliyorum. Artık sizler için 50 yıl önceki Almanya yok bunu biliyorum. Yaşadığımız ve yaşamaya devam edeceğimiz her yer bize vatandır. Almanya Cumhurbaşkanı ile dün bir görüşme yaptım. O görüşmede, 'Türkiye'nin refah düzeyinin ne denli arttığını görüyorum, bunu ziyaretimde de hissettim', 'Almanya'da bulunan Türk kökenli vatandaşlarımızla ve burada bulunan soydaşlarınız ile münasebetlerimiz çok daha farklı, çok daha olumlu bir bakış sergiliyoruz. Bunu özellikle bilmeniz gerekir' dedi. Artık 50 yıl önceki Türkiye yok. Sizler bu yeni vatanın alperenlerisiniz, bunu böyle bilmenizi istiyorum. Türkiye'nin bölgesel ve küresel gücünün en önemli kaynağı da sizlersiniz. Sirkeci'den kalkan trenlerin ardından yakılan ağıtlar yerini bugün bu ay sonunda sayısı 55'e yükselecek olan havalimanlarımıza inen uçaklarla taşınan sevinçler aldı, umutlar aldı."
Erdoğan, "1950'lerden 1960'lardan itibaren sizler akın akın buralara gelirken
Türkiye darbelerle, cuntalarla, muhtıralarla, ekonomik ve siyasi krizlerle, iç çatışmalarla sürekli savrulmalar yaşıyordu. Sizler burada gurbetin acısını yaşarken, Türkiye'de kardeşleriniz öz vatanında parya durumuna düşürülmüştü. Tek parti döneminden başlayıp 1970'den 1990'lar boyunca devam eden bu dönemin ülkemize her bakımdan çok büyük maliyeti oldu. Kendi içine kapanan, kendi derdine düşen Türkiye; coğrafyasını, tarihini, kardeşlerini adeta unuttu. Vizyonları
Kapıkule'nin, Gürbulak'ın, Habur'un, Cilvegözü'nün ötesine geçemeyenler Avrupa'ya gelen kardeşlerimizi de yalnız bıraktılar. Tuvalete 1 liraya giderken, 1 milyona gider hale geldik. Ne günler yaşadık. Altı sıfırı atma kararı verdiğimizde arkadaşlara dedim ki 'bu altı sıfırı atacağız. Bazıları muhalefet etti. Bazı köşe yazarları eğer altı sıfır atılırsa enflasyon patlar, çatlar, şu olur, bu olur dediler. Hele hele bir tanesi dedi ki 'eğer bu altı sıfırı atabilirlerse ben Taksim Meydanı'nda eşekler gibi anıracağım' dedi. Bekliyoruz hala anıracak" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Türkiye'nin ilerleme kaydettiğini belirterek:
"Bu dönemde milli gelirimizi 230 milyar dolardan 800 milyar dolara çıkarttık. Yurtdışına iş gücü gönderen Türkiye artık yurtdışından iş kurmak, çalışmak için gelinen bir ülke haline döndü. Eskiden bizim evlatlarımız üniversite için yurt dışına gidiyordu, Şimdi 13 bin 500'ü bizim verdiğimiz bursla olmak üzere 50 bin civarında uluslararası öğrenci ülkemizdeki üniversitelerde eğitim görüyor. Göreve geldik 76 üniversitemiz vardı, şuanda Meclis'ten geçen kararlarla birlikte hamdolsun üniversite sayımız 191 oldu. Üniversitesi olmayan ilimiz kalmadı. Hani diyorlar ya, 'biz zorladık da yaptılar', geç o işi geç. Biz gerekli gördüğümüz için yaptık."dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: "Milletimle ilgili hangi sorun varsa bunların çözümünde ben tarafım. Bu acıları, eksiklikleri göreceğim de ne yapacağım, sessiz mi kalacağım? Olabilir mi böyle bir şey? İşte bakın yazmışlar, 'milletin adamı', evet, ben egemen güçlerin adamı değilim, milletin adamıyım. Bu yolda da böyle yürüyeceğiz" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti: "Dedik ya, 'İş bilenin kılıç kuşananın.' Ne kadar? 29 yıllığına burayı işletecekler. Bizim verdiğimiz bir garanti var, 'şu kadar araç geçecek, eğer az kalırsa biz ödeme yapacağız, fazla olursa üzerini bize vereceksiniz.' Yan gelip yatmadık, çalıştık.
Öyle kalkıp kurusıkı atmakla devlet yönetilmez.SSK'nın hastaneleri vardı, ah ne çilelerçektik. O hastanelerin akıbetini bilirsiniz, genel müdürünü tanırsınız, o dönemin yönetimlerini tanırsınız" diye konuştu.
Erdoğan: "Ah benim kardeşlerim ya, ölü rehin alınır mı? Bu ülkede ölüleri bile rehin aldılar, 'Parayı getir cenazeni verelim' dediler. Biz bunları yaşadık. Şimdi bunları bize yaşatanlar bakıyorum da neler konuşuyorlar. 'Cumhurbaşkanı' diyorlar, 'Taraf olmaz.' Doğru, ama kusura bakmayın bak ben meydanlara çıktığımda ne dedim? Tabii ki ben şimdi her partiye eşit mesafedeyim doğru ama tarafım. Niye tarafım? Ben milletin tarafıyım. Milletimle ilgili hangi sorun varsa bunların çözümünde ben tarafım. Bu acıları, eksiklikleri göreceğim de ne yapacağım, sessiz mi kalacağım? Olabilir mi böyle bir şey? İşte bakın yazmışlar, 'milletin adamı', evet, ben egemen güçlerin adamı değilim, milletin adamıyım. Bu yolda da böyle yürüyeceğiz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan:
"2023 hedeflerine ulaşabilmek için de yeni bir hamleye ihtiyacımız var. Biz buna 'yeni Türkiye'nin inşası' diyoruz. Yeni Türkiye'nin inşası için ülkemizdeki istikrar ve güven ortamını güçlendirmek ve kalıcı hale getirmek zorundayız. Geçtiğimiz 12 yılda milletimizin bize teveccühü sayesinde sağlanan istikrar ve güven ortamının Türkiye'yi nereden nereye getirdiğini birkaç örnekle ifade ettik. Ama bu yapısal değil tamamen itimada, teveccühe dayalı bir durum.
Biz bugün varız, yarın yokuz, gelecek nesiller için Türkiye'yi güçlü ve sürdürülebilir bir yönetim yapısına kavuşturmak mecburiyetindeyiz. Bunun için biz
'Yeni anayasa ve başkanlık sistemi' diyoruz."
Erdoğan, başkanlık sistemi hakkında şöyle konuştu:
"Diğer tarafta ise oyların yüzde 12'sini alan bir parti bir milletvekili çıkartabilirken, çok enteresan, oyların yüzde 4,7'sini alan diğer bölge partisi 56 milletvekili çıkardı. Hale bak. Tabii seçimi kaybeden üç partinin lideri de hemen istifalarını verdiler. Biliyorsunuz, ben her seçime girdiğimde ne diyordum, 'Eğer bu seçimden birinci olarak çıkmazsak istifa edeceğim' sözünü veriyordum. Hatırlıyor musunuz o günleri? Ama diğerlerini de davet ediyordum, 'Siz de var mısınız buna' diyordum, hiçbirisi 'Evet, biz de varız' diyemiyordu. Neden? Çünkü onlar koltuğu sağlama almak istiyorlardı. Zaten liste başı kendilerinde, 'Buradan çıkarız koltukta da kalırız. Milletvekilliğimizi de kaybetmeyiz.' Dertleri bu. Şimdi bu seçimde de böyle bir söz veren muhalefet partilerine henüz rastlamadım ama Sayın Başbakan, 'Eğer birinci olamazsak ben bırakırım, istifa ederim' diyor. Buyrun. Türkiye acaba batıdaki bu anlayışa ne zaman ulaşacak. ya bunlar tapulu mülk mü? Bunları artık anlayalım."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İngiltere'de ortaya çıkan durumun ülkede hem istikrar hem de temsilde adalet tartışmalarını başlattığını ifade ederek, şunları kaydetti: "İki partili olarak işleyeceği tasavvur edilen sistem diğer partiler de devreye girince adeta çöktü. Bütün bunlarla bir şeyi anlatmak istiyorum. O da şu, başkanlık sistemiyle alakalı zannediyorlar ki 'ben kendim için böyle bir sistem' istiyorum. ya ben ülkemin doğrudan milletin oylarıyla seçilmiş bir cumhurbaşkanıyım ve bugün varız yarın yokuz ama istiyoruz ki gelecek nesillere bir idari sistem bırakalım. Öyle bir sistem bırakalım ki bu sistemle ülkemiz inşallah on yılları, yüz yılları kucaklasın. Bu adımı atalım. Benim derdim ülkemin geleceği, milletimin geleceğidir." - Karlsruhe
Son Dakika › Güncel › Cumhurbaşkanı Erdoğan: ' Biz Bu Güne Kadar Silahlı Örgütleri Arkamıza Alarak Bu Ülkede İktidar... - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?