Başbakan Ahmet Davutoğlu, Türkiye Cumhuriyeti devletinin her zaman Azerbaycan'ın yanında olacağını vurgulayarak, " Ermenistan'a da buradan bir çağrıda bulunmak isterim: Size ait olmayan toprakları barış içinde ait olana devredecek bir barış süreci başlatmanız halinde Türkiye, Gürcistan, Azerbaycan arasında oluşan bu barış ve vizyon ittifakına sizler de katılabilirsiniz" dedi.
Davutoğlu, Azerbaycan Diplomasi Akademisi'nde, "Küresel Sınamalar Karşısında Türkiye-Azerbaycan Stratejik Ortaklığı" başlıklı bir konuşma yaptı.
Konuşmasında Türkiye'nin, yegane dostu ve kardeşi olarak Suriye halkının her zaman yanında olmaya devam edeceğini söyleyen Davutoğlu, "Kim Suriye halkını bombalarsa bombalasın, kim Suriye'ye dönük bu derece yanlış politikalar uygularsa uygulasın, biz her zaman Suriye halkının yanında olacağız. Bunu da en iyi Azeri kardeşlerimiz anlar çünkü Dağlık Karabağ'ı terk etmek durumunda kalan bir milyon Azeri nasıl bizim için aziz ise ve onlar bu acıyı nasıl hissetmişlerse Suriye'den kaçanlar da bombalardan, işgalden kaçanlar da yine bizim için aynı derecede insani olarak azizdir" diye konuştu.
Davutoğlu, dünyanın büyük ekonomik, politik krizden geçtiği ve jeopolitik fay kırılmalarının çevre ülkeleri sarstığı bir dönemde Türkiye ve Azerbaycan'ın iki istikrarlı ülke olarak son 15 yıldır düzenli bir hamle dönemi yaşadığını anlatan Davutoğlu, 90'lı yılların her iki ülke için soğuk savaş sonrası dönemin krizli yılları olduğunu hatırlattı.
Merhum Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev'in, Azerbaycan'ın iç huzurunu, istikrarını sağlayarak ufkunu ve önünü açtığını dile getiren Davutoğlu, aynı şekilde 2002 yılından sonra da AK Parti iktidarları ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başbakanlığı döneminde yapılan hamlelerle Türkiye'nin de kendi istikrar dönemini başlattığını anlattı.
Davutoğlu, 12-13 yıldır her iki ülkenin istikrarlı olarak kalkındığını ve Avrasya'nın en önemli projelerine öncülük ederek geleceğe hazırlandığını bildirdi.
"Birlikte planlarız, birlikte uygularız, birlikte geleceğe el ele yürürüz"
Türkiye'nin gayrisafi milli hasılasını son 13 yılda 3-4 kat, Azerbaycan'ın da 5 kat artırdığını anımsatan Davutoğlu, Azerbaycan'ın 2005-2015 yılları arasında gayrısafi milli hasılasını 15-16 milyar dolardan 75 milyar doları aşan düzeylere geldiğine dikkati çekti. Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Bu tarih önemlidir çünkü aynı zamanda Bakü-Tiflis- Ceyhan'ın devreye girdiği tarihtir bu. Yani Türkiye'nin yükselişinde Azerbaycan'ın, Azerbaycan'ın yükselişinde Türkiye'nin doğrudan katkısı vardır. Baktığımızda Türkiye ve Azerbaycan öylesine bir omurga teşkil ediyor ki bütün bu ilişkilerde birbirleriyle bir kere hiçbir çıkar çatışması olmayan, birinin çıkarı söz konusu olduğunda diğeri onu destekleyen nadir ülkelerden biri olarak, nasıl 'bir millet, iki devlet' denmişse, dün Cumhurbaşkanı Sayın Aliyev'le oturduğumuzda, iki heyet gibi oturmuyoruz hiçbir zaman. Biz karşılıklı otursak bile her yerde tek bir heyetiz, iki bayrak yan yana durduğunda birbirinden ayrılmayacak şekilde de tek bir bayraktır. Birlikte planlarız, birlikte uygularız, birlikte geleceğe el ele yürürüz."
Bakü-Tiflis-Ceyhan'ın Hazar Denizi ile Akdeniz'i birleştirdiğini ve enerji hatlarında önemli bir alternatif alan oluşturduğunu ifade eden Davutoğlu, Bakü-Tiflis- Erzurum, Bakü-Tiflis- Kars demiryolunun da enerji ve ulaşım hatlarında Hazar'ı Anadolu'yla birleştirdiğini, iki önemli projeyle de Avrasya'yı bir uçtan diğer uca geçmekte kararlı olduklarını anlattı.
Davutoğlu, "Birisi Bakü, birisi TANAP ve TAP projesi, uzun yıllarca tartışılan Hazar doğalgazını Avrupa'ya aktarma projesi olarak daha önce Nabucco ve başka projeler gündeme geldi ama maalesef Avrupa Birliği'nin yeterli ilgi göstermemesi sebebiyle akamete uğradı ancak Türkiye ile Azerbaycan el ele verince, TANAP'ta anlaşınca, TANAP üzerinden bu sefer TAP projesiyle Hazar Denizi Adriyatik'e bağlanmış oldu, oradan da bütün Avrupa'ya. Bu yepyeni bir ufuktur. Biz geçmişte İpek Yolu üzerinden kervanların geçtiği her koridoru bu sefer boru hatlarıyla ve hızlı trenlerle buluşturacağız" dedi.
AB ile gerçekleştirilen zirvede de en çok üzerinde durulan konulardan birisinin, yüksek düzeyli enerji diyaloğunun gerçekleştirilmesi ve güney koridoruna işlerlik kazandırılması olduğunu söyleyen Başbakan Davutoğlu, "Bakü-Tiflis-Kars sadece bu üç güzel şehri birbirine bağlayan, Türkiye, Azerbaycan ve Gürcistan'ın işbirliğiyle gerçekleştirecek bir proje değil, başta zikrettiğim Pekin'den Brüksel'e ve Londra'ya kadar gidecek büyük yeni İpek Yolu'nun orta koridorunun ana omurgasını oluşturuyor. Marmaray'ı biz bunun için yaptık ve böylece Doğu'yu Batı'ya, Asya'yı Avrupa'ya bağlayan hatların altyapısını, temelini şimdiden kuruyoruz" diye konuştu.
Başbakan Davutoğlu, G20 Zirvesi'nde Çin'le bu anlamda bir mutabakat zabtı imzaladıklarını, Azerbaycan'la da bunlarla ilgili detaylı görüşmeler yaptıklarını ifade ederek, "İnşallah Sayın Aliyev'le mutabık kaldık, Sayın Aliyev önümüzdeki günlerde Çin'e yapacağı ziyarette bu konuyu kendileriyle ele alacak ve inşallah eskiden kervanlarla İpek Yolu üzerinden birbirleriyle buluşan kültürler, medeniyetler bu kez Türkiye ve Azerbaycan'ın omurgasını oluşturduğu bir koridor üzerinde kültürleri, medeniyetleri, inançları, ülkeleri birbirine bağlayacak. Bu, şunu gösteriyor; ister enerji politikaları olsun, ister ulaşım politikaları, Türkiye ile Azerbaycan hep barışa, hep istikrara, hep refaha ulaşmak için işbirliği yaptılar" değerlendirmesinde bulundu.
"Bizler kimseye hasmane bir tutum içinde değiliz"
Azerbaycan'ın, topraklarının yüzde 20'si işgal altında olduğu halde gerilimci, çatışmacı bir politika takip etmediğini ve yükselerek Kafkasya'yı bir refah bölgesi haline getirme çabasını sürdürdüğüne dikkati çeken Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bir kez daha burada can Azerbaycan'ın işgal altındaki toprakları işgalden kurtuluncaya kadar Türkiye Cumhuriyeti devletinin her zaman can Azerbaycan'ın yanında olacağını vurgulamak isterim. Ermenistan'a da buradan bir çağrıda bulunmak isterim: Size ait olmayan toprakları barış içinde ait olana devredecek bir barış süreci başlatmanız halinde Türkiye, Gürcistan, Azerbaycan arasında oluşan bu barış ve vizyon ittifakına sizler de katılabilirsiniz. Bizler kimseye hasmane bir tutum içinde değiliz ama Azerbaycan'ın her karış toprağı azizdir ve bu topraklar mutlaka işgalden kurtarılmalıdır. Barış içinde çözüm odaklı olarak Dağlık Karabağ bağlamında yürütülen görüşmeler konusunda dün Sayın Cumhurbaşkanı Aliyev'den aldığım bilgiler etrafında önümüzdeki dönemde olumlu gelişmeler olacağı inancıyla Türkiye'nin ve Azerbaycan'ın Kafkasya'da mutlak surette barışın sözcüsü, temsilcisi olacağını bir kez daha ifade etmek isterim."
Başbakan Davutoğlu, Türkiye ile Azerbaycan'ın önümüzdeki dönemde 5 milyar dolar civarındaki ticaret hacmini 15 milyar dolara, yatırım hacmini de 13 milyar dolardan 20 milyar dolar seviyelerine çıkarma kararlılığında olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Enerji, yatırım, ticaret, kültür ilişkilerinde Türkiye ve Azerbaycan'ın oluşturduğu ve Gürcistan'ın da büyük bir destek verdiği bu alanlar önümüzdeki dönemde Kafkasya'ya da Asya-Avrupa bağlantılarına da barış ve istikrar getirecek alanlardır. Biz buradan bir kez daha Kafkasya'da kalıcı barışın ihdası ve Kafkasya'nın Hazar ile Karadeniz ve Akdeniz arasında, Asya ile Avrupa arasında bir barış köprüsü olması gerektiği inancımızı teyiden vurgulamak istiyoruz. Bütün bu bağlamda Türkiye'nin ve Azerbaycan'ın arzu ettiği ilişki Kafkasya'da, Orta Asya'da, Karadeniz'de, Hazar'da, Akdeniz'de, Balkanlar ve Avrupa'da, bütün çevre coğrafyada kalıcı barış ve istikrarı temin etme ilişkisi olacaktır."
Sürecek)
Son Dakika › Güncel › Davutoğlu Azerbaycan Diplomasi Akademisinde Konuştu - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?