1- ATIK KAĞIT DEPOSUNDA YANGIN
Haber - Kamera: İbrahim AKTÜRK - Murat SOLAK/ İstanbul DHA
Bakırköy'de atık kağıt deposunda çıkan yangın paniğe neden oldu. Zaman zaman patlamaların meydana geldiği yangını itfaiye ekipleri güçlükle kontrol altına aldı.
Yangın, saat 15.30 sıralarında, Kartaltepe Mahallesi'ndeki bir işhanının arka kısmında bulunan depoda meydana geldi. Atık kağıtların toplandığı depoda henüz bilinmeyen nedenle yangın çıktı. Yangın, kısa sürede büyüdü. İhbar üzerine gelen itfaiye ekipleri, yangına müdahale etti. Zaman zaman patlamaların da meydana geldiği yangını itfaiye ekipleri, güçlükle kontrol altına aldı. Ekiplerin yangına müdahalesi sırasında, depoda çalışan işçiler de işyerinin önünde durarak yangını endişeli bakışlarla izledi. Görgü tanıkları, yangının sigara izmariti nedeniyle çıkmış olabileceğini söyledi. Polis, yangınla ilgili inceleme başlattı.
Görüntü dökümü:
----------------------
-Yükselen yoğun dumanlar
-Görgü tanıklarıyla röportajlar
- İtfaiye ekiplerinin yangına müdahalesinden görüntü
-Çevredeki kağıt toplamamaya yarayan el arabaları
-Depoda çalışanların yangını izlemesinden görüntü
-Genel görüntüler
21.11.2017 - 16.24 Haber Kodu : 171121140
21.11.2017 - 16.18 Haber Kodu : 171121136
===========================
2- MEVLÜT UYSAL: (HAVARAY PROJESİ HATTI YERİNE) BURAYA METRO VE RAYLI SİSTEM YAPACAĞIZ
Enver ALAS - İSTANBUL/ DHA
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Mevlüt Uysal, eski Başkan Kadir Topbaş'ın açıkladığı Sefaköy- Başakşehir havaray projesine vatandaşların ve ilçe belediyelerinin itirazları olduğunu belirterek, "Onu iptal edip yerine metro ve raylı sistem yani Sefaköy'den Halkalı'ya kadar metro ile oradan devamında da raylı sistem ile en kısa zamanda planlayıp yapacağız" dedi.
Mevlüt Uysal, Fatih Saraçhane'deki İBB Meclisi'nde gerçekleşen bütçe görüşmeleri sırasında konuştu, 2018 yılındaki projeleri anlattı.
İBB'nin 2018 yılı bütçesinin 20 milyar 100 milyon olacağını açıklayan Başkan Uysal, bütçeden aslan payını 6 milyar 822 lira ile ulaşıma ayrıldığını ifade etti.
Ulaşımda temel prensiplerinin tüm ulaşım sistemlerini birbirine bağlamak olduğunu kaydeden Uysal, "Ulaşımda en verimli sistemin raylı sistem olduğunu, raylı sistemleri mahallelere kadar ulaştırmak için uğraşıyoruz" diye konuştu.
"ÜSKÜDAR-YAMANEVLER 15-20 GÜN İÇİNDE AÇARIZ"
Başkan Uysal, "14 istasyon ile günde 115 bin yolcu taşıyacak olan Eminönü-Alibeyköy tramvay hattı için şuanda çalışmalara başlandı. Bu çalışma ile Eyüpsultan'ı çekim merkezi haline getireceğiz. Eskiden minibüsle gidilemeyen yerlere şimdi tramvay ile gidecek hale geleceğiz. Türkiye'nin ilk sürücüsüz metrosu olan Üsküdar-Çekmeköy- Sancaktepe hattında da artık sona geldik. Üsküdar-Yamanevler arası herhalde 15 -20 gün içinde açarız" dedi.
HAVARAY YERİNE METRO HATTI GELİYOR
Eski Başkan Kadir Topbaş'ın projesi olan Sefaköy-Başakşehir hattındaki havaray projesine değinen Mevlüt Uysal, şunları söyledi:
"Vatandaşların ve ilçe belediyelerinin itirazları vardı. Onu iptal edip yerine metro ve raylı sistem yani Sefaköy'den Halkalı'ya kadar metro ile oradan devamında da raylı sistem ile en kısa zamanda planlayıp yapacağız. Bu hattı Aksaray - İkitelli hattıyla Mimarsinan İstasyonu'ndan yine Kirazlı-Halkalı hattı ile Mecidiyeköy- Mahmutbey hattıyla da Mehmet Akif İstasyonu'nda buluşturup birleştiriyoruz. Bu şekliyle de Küçükçekmece'yi İstanbul'un ana akslarıyla birbirine bağlıyoruz" dedi.
Görüntü Dökümü
-------------------
İBB Meclis toplantısı
-Başkan Uysal'ın konuşması
-Genel ve detaylar
21.11.2017 - 17.16 Haber Kodu : 171121164
==============================
3- 4 ASKERİN ŞEHİT OLDUĞU BOT DAVASINDA, GEMİ KAPTANI İÇİN 22.5 YIL CEZA İSTENDİ
Haber: Yüksel KOÇ - Kamera: İstanbul DHA
Sarayburnu açıklarında sahil güvenlik botuna çarparak 4 askerin şehit olmasına neden olan Cook Adaları bandıralı kuru yük gemisinin Suriyeli kaptanı Abdullah Hamadi'nin de aralarında bulunduğu 3 kişinin yargılanmasına devam edildi.
Savcı sunduğu esas hakkındaki mütalaasında, Abdullah Hamadi'nin "Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 22.5 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmasını, tutuksuz yargılanan gemi zabiti ve güvertecisinin ise beraatine karar verilmesini istedi.
Sarayburnu açıklarında 17 Ağustos 2016 tarihinde meydana gelen ve 4 askerin şehit olmasına neden olan alaya ilişkin açılan davanın 4. duruşması bugün yapıldı. İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün görülen davaya, tutuklu sanık olan gemi kaptanı Abdullah Hamadi ile avukatları hazır bulundu. Şehit askerlerin yakınları ve avukatları da katılan sıfatı ile duruşmaya katıldı.
BİLİRKİŞİ BOTU ASLİ KUSURLU BULDU
Mahkeme Başkanı Dursun Kaya, bilirkişi raporunun geldiğini söyledi. 30 Eylül 2017 tarihli rapora göre, 4 askerin şehit olduğu TCSG isimli sahil güvenlik botunun asli kusurlu, bota çarparak askerlerin şehit olmasına neden olan geminin kaptanı Abdullah Hamadi'nin tali kusurlu, tutuksuz sanıklar gemi zabiti Allam Fattouh ile güverteci Mohamad Fttahe'nin ise olaya ilişkin kusurlarının bulunmadığı belirtildi.
KATILANLAR RAPORA İTİRAZ ETTİ
Katılanların avukatları, raporu düzenleyen kişilerin rapora konu olayın uzmanı olmadıklarını öne sürerek raporu kabul etmediklerini beyan ettiler. Katılanların avukatları yeni bilirkişi raporu alınmasını isteyerek, deniz akıntısının küçük gemiler üzerindeki etkisinin araştırılmasını istediler.
Duruşma savcısı Mustafa Cevad Telli, aralarında bir gemi kaptanının da bulunduğu yeni bilirkişi heyetinden yeni bir rapor alınmasını istedi. Mahkeme, son bilirkişi raporunun, daha önce İstanbul Teknik Üniversitesi'nden alınan bilirkişi raporunun birbirlerini teyit ettiğini gerekçe göstererek, katılanlar ve savcının yeni rapor talebini oy birliği ile reddetti.
SAVCI BİR SANIK İÇİN 22.5 YILA KADAR HAPİSLE CEZALANDIRILMASINI İSTEDİ
Duruşmada esas hakkındaki mütalaasını sunan duruşma savcısı Telli, tutuklu sanık gemi kaptanı Abdullah Hamadi'nin, olayda kusuru olduğunun tespit edildiğini belirterek, "Bilinçli taksirle birden çok kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olmak" suçundan 2 yıl 8 aydan 22.5 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmasını, tutuksuz sanıklar Allam Fattouh ve Mohamad Fttahe'nin ise beraatlerine karar verilmesini istedi.
ŞEHİT YAKINLARINA 750 BİN DOLAR TAZMİNAT ÖDENMİŞ
Savcının mütalaasına katılmadıklarını beyan eden sanıkların avukatı Ceyhun Cebioğlu, müvekkillerinin beraatine karar verilmesini istediler. Avukat Cebioğlu, olayda hayatını kaybedenlerin yakınlarına 750 bin dolar tazminat ödendiğini, kararda bunun da dikkate alınmasını istedi. Söz alan tutuklu sanık Hamadi, tahliyesini talep etti. Sanığın tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme, duruşmayı erteledi.
İDDİANAMEDEN
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, 17 Ağustos 2016 tarihinde Sarayburnu açıklarında Rusya Federasyonu'na ait mayın tarama gemisine refakat eden sahil güvenlik botuna, oradan geçen kuru yük gemisinin çarptığı belirtiliyor. Olayda Kıdemli Üsteğmen Ali Rıza Yücel (30), Astsubay Yavuz Gökhan Şahin (31), Uzman Çavuş Bülent Demirkaya (30) ve er Sinan Göktaş'ın şehit olduğu belirtilen iddianamede, geminin kaptanı Abdullah Hamadi, zabit görevlisi Allam Fattouh ve güverteci Mohamad Fttahe için 22.5 yıla kadar hapis cezası istendi.
Görüntü Dökümü:
--------------------------
-Gemi kazasına ilişkin arşiv görüntüler
21.11.2017 - 15.36 - Haber Kodu : 171121119
=====================================
4- RASİM OZAN KÜTAHYALI HAKKINDA SUÇ DUYURULARI
Haber: Ümit TÜRK İstanbul/ DHA
Rasim Ozan Kütahyalı hakkında tepki çeken sözleri nedeniyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na üç ayrı suç duyurusunda bulunuldu.
Kütahyalı hakkında, CHP İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclis üyeleri Süleyman Nadir Ataman ile Hüseyin Sağ, suç duyurusunda bulundu. Basın Suçları Soruşturma Bürosu'na yapılan suç duyurusu dilekçesinde, şüpheli Rasim Ozan Kütahyalı'nın sarf ettiği sözlerin milli ve dini değerlere uymadığı ve ırkçılık içerdiği belirtildi. Dilekçede, "Bu sözler küçümseyiciliğin, tahrik ediciliğin, terbiyesizliğin ürünüdür ve nefret ile hakaret içeriklidir. Şüphelinin Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddeleri gereğince cezalandırılması talep edilir" denildi.
Bir diğer suç duyurusu ise Avukat Ali Çezik tarafından yapıldı. Çezik de savcılığa verdiği dilekçede, "Bu söz ve hakaretler sıradan bir ortamda dahi konuşulması, yapılması Türk toplumu ve aile yapısına uygun olmayacağı aşikarken ulusal yayın yapan bir tv kanalında tüm aile ve çocukların tv izleyeceği bir saate olması vahim bir üsluptur. Programcının bu ifadesi izleyenler için aşağılayıcı bir dil olduğu gibi özellikle kültür, kan ve din bağımızın olduğu kardeş Boşnak halkı için de aşağılayıcıdır" ifaleri yer aldı.
Dilekçede, Kütahyalı'nın "Halkın bir kesimini, sosyal sınıf, ırk, din, mezhep, cinsiyet veya bölge farklılığına dayanarak alenen aşağılamak" suçundan cezalandırılması istendi.
==========================
5 -(GENİŞ HABER) ANNESİNİ BOĞARAK ÖLDÜREN KADINA MÜEBBET HAPİS CEZASI
Haber: Özden ATİK/ İstanbul, DHA
Sarıyer, Uskumruköy'de annesi Belgin Hızal'ı boğarak öldürdüğü gerekçesiyle yargılanan Aslı Sönmezler, müebbet hapis cezasına çarptırıldı.
İstanbul 20. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda tutuklu bulunan sanık Aslı Sönmezler getirildi. Şikayetçiler dedesi Mustafa Süha Hızal ve teyzesi Elvide Hızal'ı ise avukat Handan Bakbak temsil etti.
SAVUNMASINI YAPARKEN AĞLADI
Sanık Aslı Sönmezler, dedesinin mason olduğunu, algısı açık olduğu için fal baktığını, annesinin büyü yaptığını ifade ettiği savunmasında ağladı. Sönmezler şunları söyledi:
Cezaevinde insanın düşünmek için çok zamanı oluyor. Öncelikle şizofren olduğum yönündeki düşüncelere katılmadığımı belirtmek istiyorum. Benim algılarım çok kuvvetlidir. Rus uçağı düşürülmeden önce ruslarla savaş çıkacağını söylemiştim. Ancak benim algılarımın açık olması, önceden bazı olayları tahmin edip bilip söylemem doktorlar tarafından yanlış değerlendirilmiş olabilir. Kesinlikle miras alabilmek için anneme karşı davranışta bulunmuş değilim. Kendi çabalarımla yurtdışında okudum. İyi bir anne değildi. Anne sütüyle dahi beslemedi. Bana hep kötü davrandı. 5 günde bir duş alıyordu. Ölmesi gereken bir kadındı. Mesele kediler meselesi değildir. Zaten sağlıklı karar veren bir kişi de değildi. Ceza almaya razıyım. Belki ben de hastayım ama o kadın beni hasta ediyordu. Ben anne katiliymiş gibi medyada lanse ediliyorum, ancak mahkemenizce bana anne gibi davranmamış olmasının değerlendirilmesini talep ediyorum. ve bana hak ettiğim cezanın verileceğini düşünüyorum."
AVUKATI CEZA EHLİYETİ BAKIMINDAN RAPOR ALDIRILMASINI TALEP ETTİ
Sanığın avukatı Erkin Göçmen de müvekkilinin ceza ehliyeti bakımından üniversitelerdeki psikiyatristlerden rapor aldırılmasını talep ederek "Müvekkilimin olayı masonlukla, büyücülükle, falla ilişkilendirmesi bile durumunu göstermektedir" dedi. Şikayetçilerin avukatı Handan Bakbak ise, müvekkillerinden Mustafa Suha Hızal'ın vefat ettiğini belirterek "Sanığın ceza ehliyetiyle ilgili savunma yerinde değildir" dedi.
OLUMLU HAL NEDENİYLE CEZASI MÜEBBET HAPSE İNDİRİLDİ
Mahkeme heyeti, sanığın ceza ehliyetine ilişkin en son adli Tıp Kurumu Genel Kurulu'ndan rapor alındığını belirterek yeniden rapor aldırılması yönündeki talebi reddetti. Heyet oybirliğiyle verdiği kararda, sanık Aslı Sönmezler'i üst soy olan annesine karşı kasten öldürme suçunu işlediği sabit olduğunu belirterek önce ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. Sanığın duruşmalardaki olumlu hal ve tavırlarını ve verilecek cezanın geleceği üzerindeki olası etkilerini dikkate alan heyet, cezayı müebbet hapis cezasına indirerek sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi.
OLAYIN GEÇMİŞİ
26 Aralık 2015 tarihinde sanık Aslı Sönmezler annesini boğarak öldürdükten sonra 155'i arayarak polise teslim olmuştu. Olay yerine giden jandarma, Aslı Sönmezler'i kendilerini beklerken, annesi Belgin Hızal'ı da mutfakta yüzüstü yerde yatar vaziyette bulmuştu. Adli Tıp Kurumu'nca annenin boğma sonucu öldürüldüğü belirlenmişti. Tanık olarak dinlenen Belgin Hızal'ın teyzesi Cavide Y., Aslı Sönmezler'in ABD'de üniversite bitirdiğini, kendisinin akıl hastası olduğunu ve hastanede tedavi gördüğünü belirtmişti. Belgin Hızal'ın ablası tanık Elvide Hızal de kız kardeşiyle Aslı'nın arasında çoğu zaman tartışmalar yaşandığını, tartışmaların nedenin kızının ruhsal rahatsızlığından kaynaklandığını ifade etmişti. Elvide Hızal, sanığın kendisine verilen ilaçları kullanmadığını da anlatmıştı. Cinayetten sonra İstanbul Adli Tıp Şube Müdürlüğü'ne sevk edilen sanığın "Bipolar affektif bozukluk (duygudurum bozukluğu)" rahatsızlığı bulunduğu belirtilmişti. Aynı şekilde sanığın avukatı da 5 profesörün imzaladığı 10 Şubat 2016 tarihli, müvekkilinin cezai ehliyeti olmadığına dair raporu savcılığa sunmuştu. Psikiyatrist Prof.Dr. M.Özkan Pektaş'ın hazırladığı raporda sanığın "kronik psikotik bozukluk" denen hastalık bulunduğu belirtilmişti. İddianamede sanığın akıl hastalığının etkisiyle öz annesini boğarak öldürdüğünü ifade edilerek ceza verilmeyip tedavi altına alınması talep ediliyordu. Yargılama sırasında, sanık Aslı Sönmezler'in Adli Tıp Kurumu'nca yapılan değerlendirmeye göre olay sırasında ceza ehliyetinin tam olduğu belirtilmişti.
Görüntü Dökümü:
------------------
-Olayla ilgili arşiv görüntüler
21.11.2017 - 15.52 Haber Kodu : 171121123
=============================
Son Dakika › Güncel › Dha İstanbul Bülteni - 4 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?