Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na: Kuzu kuzu geldi (6)
'ONLARI İBRET OLSUN DİYE ASTILAR'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Manavgat'ta düzenlenen Memur-Sen'in 5. Büyük Türkiye Buluşması'nda, Türk milletinin, 'Yeter söz milletindir' dediği 1950'den beri bedel ödediğini ifade etti. Erdoğan, 14 Mayıs 1950'de Adnan Menderes ve arkadaşlarının sandığa gömdüğü tek parti zihniyetinin, 27 Mayıs 1960 darbesi sonrasında dar ağaçları kurulana kadar hiç boş durmadığını söyledi. Erdoğan, şöyle devam etti:
"Yassıada'da yargılanan sadece Demokrat Partililer değildi. Orada, demokrasi, millet, milletin hak ve özgürlük talepleri yargılandı. Hiçbir geçerli sebep yokken darbeciler Adnan Menderes'i, Hasan Polatkan'ı, Fatin Rüştü Zorlu'yu niye idam etti biliyor musunuz? İbret olması için, millete sandığa giderken ne yapması veya ne yapmaması gerektiği konusunda unutamayacağı bir ders vermek için o idamlar yapıldı. Sırf bu ülkede gerçek iktidarın kimde olduğunu göstermek için o mahkemeleri, o dar ağaçlarını kurdular. Bu öyle alçak bir zihniyettir ki Menderes'i idam ettikten sonra celladın ve dar ağacının parasını da ailesinden istemiştir. Bunlar bu kadar gaddardır."
Türkiye'nin hala aynı zihniyetlerin mücadelesine şahitlik ettiğine işaret eden Erdoğan, tek parti zihniyetinin ortadan kalktığını düşünmekle, " 15 Temmuz'da gündüz saatlerinde bu ülkede bir daha darbe de darbe teşebbüsü de olmaz" demenin aynı şey olduğunu belirtti.
'FAŞİST, NAZİ DEMEYE DEVAM EDECĞİM'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, aynı zihniyetin tüm canlılığıyla önemini sürdürdüğünün altını çizerek, CHP'nin tek parti olduğu dönemleri hatırlattı.Tek parti döneminde CHP'nin il başkanının aynı zamanda o ilin valisi olduğunu hatırlatan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Ben Cumhuriyet Halk Partisi'ne gönül vermiş kardeşlerime soruyorum, bugün aynı şey olsa, yani kurucusu olduğum partinin il başkanları aynı zamanda o ilin valisi olsa ne dersiniz? 'Böyle bir şey olamaz.' dersiniz. Öyle mi? Bunun demokraside olabilir bir yanı yoktur, dünyada böyle bir yer yoktur. Tayyip Erdoğan'a diktatör diyen Batı ne der? İnanın, 'Şeddeli diktatör' der. Ama işte ben de diyorum ki; siz bana diktatör dediğiniz sürece, ben size faşist demeye, Nazi' demeye devam edeceğim. Çünkü benim ülkemde gerek başbakan, gerek cumhurbaşkanlığım dönemimde hak ve özgürlükler konusunda, düşünce özgürlüğünde, inanç özgürlüğünde, şu mezhep, bu mezhep, hiçbir ayrım yapmaksızın biz kimin yaşamını engelledik? Tam aksine bu ülkede başörtülü, başı açık, bunlar arasında ayrımı ne yazık ki bize diktatör diyenler uyguladı."
TIPKI RÜZGAR GÜLÜ GİBİ
CHP'nin 27 Mayıs dönemi öncesinde en büyük argümanının 'rejim değişikliği' söylemi olduğunu belirten Erdoğan, ikinci cumhurbaşkanı merhum İsmet İnönü'nün, her kürsüye çıktığında, Demokrat Parti'yi ve merhum Adnan Menderes'i rejimi değiştirmekle, baskı rejimi kurmakla itham ettiğini anımsattı. Erdoğan, bu tarz söylemlerle 27 Mayıs'a giden yolun taşlarını döşediklerini söyledi. Sürekli yalan üretilerek, belli toplum kesimlerindeki hassasiyetler kaşınarak ülkenin bir kaos ortamına sokulmaya çalışıldığını aktaran Erdoğan, şöyle konuştu:
"Dikkat edersiniz, hiç değişmediler, bugün de aynısını yapıyorlar. Anamuhalefetin şu anda başında bulunan zat çıkıyor, her gün rejim değişikliğinden bahsediyor. Tıpkı ağababası, tek adam gibi bu da birilerine mesaj vermeye çalışıyor. Belli konulardaki hassasiyetleri kaşıyarak milletimizi kutuplaştırmak için gece gündüz yalanlarına yalan ekliyorlar. Milletimizin ve kendi seçmeninin gözünde komik durumuna düşme pahasına yalanlarına istikrarla devam ediyor. 'İstikrar' denince bunların aklına tek şey geliyor, yalanların istikrarı. Ülkenin istikrarı konusunda en küçük katkıları, dikili ağaçları yok. Mesela sabah kalkıyor ne diyor? 'Meclis tamamen ortadan kaldırılacak' veya 'Meclis feshedilecek.' diyor, akşam 'Niçin milletvekili sayısını artırıyorsunuz?' diyor, gece 'Hollanda'ya, Almanya'ya dersini verin' diyor, sabah Hollanda'nın Almanya'nın avukatlığına soyunuyor. Bir gün, 'Suriye'de ne işimiz var?' diyor, ertesi gün 'Niçin Münbiç'i ve Rakka'yı almıyorsunuz?' diye efeleniyor. Bir gün FETÖ'cü teröristlere sahip çıkıyor, ertesi gün hendekçi PKK'lılara arkadaşlık, yoldaşlık yapıyor. Tıpkı rüzgar gülü gibi esinti ne yönden gelirse o tarafa dönüyor."
'TÜRKİYE KİMSENİN ŞAMAROĞLANI DEĞİL'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu beyefendinin yaptığı siyaset değildir, siyaset bir omurga işidir. İlke, dava, karakter meselesidir. Siyasetçinin sözünün eri olması gerekir. Dün 'Ak' diyene, bugün 'Kara' diyenden siyasetçi olmaz. Milletimiz bu tiplere 'Kolpacı' der. Bunlardan memlekete faydalı insan olmaz, olsa olsa terör örgütlerine koltuk değneği olur, başka bir şey olmaz" dedi.
Kandil, Pensilvanya ve İmralı'nın "Hayır" dediğini anımsatan Erdoğan, sözlerini şöye tamamladı:
"Eğer bu teröristler, bizim ülkemizi bölmeye gayret edenler, milletimizi bölmeye gayret edenler 'Hayır' diyorsa, burada bir düşünmemiz lazım. Söyle bana arkadaşını, söyleyeyim sana kim olduğunu. Olay bu kadar açık, ortada. İçerideki ve dışarıdaki 'Hayır'cılar bir oldu, milletimizi tehdit ediyor. Neymiş, 16 Nisan'da 'Evet' çıkarsa bizi AB'ye almazlarmış. Ah bu kararı bir verebilseler. Bizim işimizi kolaylaştırırlar. Çok daha seri karar almamıza bunlar vesile olur. Zaten 16 Nisan bizim için bir kırılma noktası. Onun için 'Evet' çok önemli. Bu işleri masaya yatıracağız. Çünkü, Türkiye kimsenin şamaroğlanı değildir. Bunu herkes bilecek."
Manavgat'taki toplantıdan sonra helikopterle Belek'e geçen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Belek Cornelia de Lux Otel'de York Dükü Prens Andrew'i kabul etti. Basına kapalı gerçekleşen kabul, 40 dakika sürdü. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 6'ncı Türk- İngiliz Tatlıdil Forumu'nun da kapanış konuşmasını yaptı.
GÖRÜNTÜLER CANLI VERİLDİ
Haber: Hasan DEMİRBAŞ- Kamera: Tolga YILDIRIM/ANTALYA-DHA)
===========================================
Kahramanmaraş'ta kaza: 5 ölü, 4 yaralı (2) - yeniden
KAHRAMANMARAŞ'ta otomobille hafif ticari aracın çarpışması sonucu meydana gelen kazada, 5 kişi öldü, 4 kişi de yaralandı.
Kaza, akşam saatlerinde Hacı Mustafa Mahallesi'nde meydana geldi. Kahramanmaraş yönüne giden sürücünün kimliği henüz belirlenemeyen 46 E 8148 plakalı otomobil ile karşı yönden gelen 46 KS 016 plakalı hafif ticari araç, kafa kafaya çarpıştı. Kazada otomobilde bulunan Zafer Uzun, Rabia Uzun, Mustafa İncirlioğlu, Mevlüt İncirlioğlu ile Ayşe İncirlioğlu yaşamını yitirdi, 4 kişi de yaralandı. İhbar üzerine olay yerine sevk edilen ambulanslarla yaralılar, Necip Fazıl Şehir Hastanesi'ne kaldırıldı. Tedaviye alınan yaralıların, sağlık durumlarının ciddiyetini koruduğu belirtildi. Kazada yaşamını yitirenlerin cesetleri de yapılan incelemenin ardından morga kaldırıldı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-------------------------------
Kaza yapan otomobil
Hız ibresi
Otomobilin kaldırılması
Otomobilin bagajındaki bisiklet
Ticari aracın kaldırılması
Haber-Kamera: Ömer KOÇ-KAHRAMANMARAŞ-DHA)
===========================================
Otoyolu ulaşıma kapatan intihar girişimi
SAKARYA'nın Akyazı İlçesi'nde, TEM Otoyolu üzerindeki köprüye çıkan 30 yaşındaki Süleyman K. intihar girişiminde bulundu. Otoyol yaklaşık yarım saat ulaşıma kapanırken, Süleyman K. ikna edilerek ambulansa alındı.
Akşam saatlerinde, TEM Otoyolu üzerindeki Vakıf köprüsünde korkulukların gerisine geçen Süleyman K. intihar girişiminde bulundu. Olay yerine gelen ekipler, TEM Otoyolu'nu ulaşıma kapattı. Köprünün korkuluklarının önündeki tel örgüler kesilerek Süleyman K.'ya ulaşıldı. Süleyman K. ikna edilerek köprüye alınırken, 112 Acil ekibi müdahalede bulundu. TEM Otoyolu yaklaşık yarım saat sonra ulaşıma açılırken, olayla ilgili soruşturma başlatıldı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
------------------------------
-Yoldan görüntüler
-Ekiplerden görüntü
Haber: Alaattin ONUR/AKYAZI(Sakarya), -
===============================================
Sokakta kalan 5 kişilik aile, altına teker koyduğu gardırobu eve dönüştürdü (2)
YER OLMADIĞI İÇİN SIRAYLA UYUYORLAR
Şanlıurfa'da, gardıroptan yaptıkları tek göz odalı evde 3 çocuğuyla yaşamaya çalışan Veysi ve Dilek Hurma çifti, geceleri yer olmadığı için sırayla uyuyor. Ailenin haberlere konu olmasının ardından bazı vatandaşlar yardım için Hurma ailesiyle irtibata geçti. Veysi Hurma, geceleri içeride yer olmadığı eşiyle sırayla uyuduğunu belirterek, "Bugün 2'nci günümüze giriyoruz. Dün gece eşim ve çocuklarım bu dolapta uyudu, ben de dışarıda nöbet tuttum. Yaşadığımız bu durumun haber olması üzerine çok sayıda vatandaş bizlere yardım elini uzatmak için bizimle irtibatta geçti. Hepsinden Allah razı olsun. Benim tek isteğim, sürekli bir iş istiyorum. Ben de bu devletin bir ferdiyim. Bana da yardım elinin uzatılmasını istiyorum. Eğer bu yardımlar olmazsa gerekirse bir ömür boyu bu dolapta ailemle birlikte yaşamaya razıyım" dedi.
'GECELERİ SOĞUK OLUYOR'
2 gündür 3 çocuğuyla birlikte gardırobun içinde yatıp kalktıklarını ifade eden Dilek Hurma ise, "İnsan zorluğa alışınca, her şey kolay geliyor. Şimdilik ben ve çocuklarım buraya alıştık. Yemeği bu dolapta hazırlıyorum. Bazen komşularımız yemek getiriyor. Tuvalet ihtiyacımızı cami ve komşularımızda gideriyoruz. Tek sıkıntımız gece olunca içerisi çok soğuk oluyor. Bize yardım elini uzatanlardan Allah razı olsun" diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-----------------------------------
Gardıropta kalan Hurma ailesi
Dolapta uyumaya çalışan çocuklar
Çocukları için dışarıda nöbet tutan baba Veysi Hurma
Baba Veysi Hurma ile eşi Dilek'le yapılan röp.
Genel ve detay görüntüler
Haber: Ali LEYLAK-Kamera: Ömer PINAR-ŞANLIURFA-DHA)
===============================================
İsveçli turistler 'su takı'yla karşılandı
ANTALYA'ya sezonun ilk İsveçli turist kafilesini getiren uçak, havalimanında itfaiye araçlarının su takıyla karşılandı.
İskandinav pazarında etkili olan tur operatörü Detur, İsveç'ten ilk turist kafilesini Türkiye'ye getirdi. 189 İsveçli yolcusuyla Stockholm'den havalanan uçak, Antalya Havalimanı'na iniş yaptı. İsveç'ten gelen yılın ilk turist kafilesi için sürpriz bir karşılama töreni düzenlendi. Uçağın pist başına inişinden itibaren itfaiye araçları su takıyla karşılama yaparak turistlere 'Hoş geldin' dedi. Uçaktan inen yolcular, havalimanı personeli tarafından karanfille karşılandı.
Tatil için daha önce de Antalya'ya geldiklerini ifade eden İsveçli turistler, kenti çok sevdiklerini, olumsuz haberlere itibar etmediklerini ve tatil planlarını değiştirmediklerini söyledi. Türkiye'nin çok güvenli bir destinasyon olduğunu belirten turistler, sürpriz karşılamadan dolayı da mutlu olduklarını kaydetti.
Detur CEO'su Firuz Bağlıkaya, 2017 yılında 90 binin üzerinde İskandinav turisti Türkiye'ye taşımayı planladıklarını belirterek, "Türkiye'ye inancımız hiçbir zaman azalmadı. Kapasitemiz önceki yılların çok altında olmasına rağmen uçuşlarımızı kesmeden devam ediyoruz. Zaman, kar etme zamanı değil, mücadele edip ülkemizin bu pazarda var olduğunu gösterme zamanıdır" dedi.
Detur İletişim Danışmanı Mesut Kanat ise Stockholm uçağı haricinde Danimarka ve Norveç uçaklarının da Antalya Havalimanı'na ineceğini, kasım ayına kadar 400'ün üzerinde sefer yapacaklarını söyledi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
------------------------------
Uçağın inişi
Su sıkılması
Turistlere çiçek verilmesi
Turistlerin açıklamaları
Detur İletişim Danışmanı Mesut Kanat'ın açıklaması
Tatilciler detay
HABER- KAMERA: ANTALYA-DHA)
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni - 19 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?