1)MANİSA'DA 4.3 BÜYÜKLÜĞÜNDE DEPREM
MANİSA'nın merkez Şehzadeler İlçesi'nde Richter ölçeğine göre 4.3 büyüklüğünde deprem kaydedildi.Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), Deprem Bilgilendirme Servisi, ön değerlendirme sonuçlarna dayanarak depremin saat 08.32'de kaydedildiğini açıkladı. Yerin 7 kilometre derinliğinde olan sarsıntıyı hissedenler kısa süreli paniğe kapıldı. Deprem ilk tespitlere göre hasara yol açmadı.
MUHTAR: KORKUTTU
Manisa'da paniğe neden olan bu deprem ile ilgili Çavuşoğlu Mahallesi Muhtarı Halil Sağır, şiddetli bir sallantı olduğunu söyledi. Halil Sağır, halkın panikle dışarı çıktığını anlatırken, "Daha yeni uyanmıştım. Kahvaltıya oturmuştum ki yerden şiddetli bir sallantı geldi. Ancak herhangi bir hasar yok. Kaymakam ve jandarma da arayarak bilgi aldı. Deprem korkuttu ama hasar ve can kaybı olmaması bizi sevindirdi" diye konuştu.
MANİSA, -
====================================================
2)GÖKDENİZ, TEKERLEKLİ SANDALYEDEN İNİP KALECİ OLDU, GOL YEMEDİ
BURSA'da kas hastalığı nedeniyle 2.5 yaşından itibaren yürüyemeyen 6'ncı sınıf öğrencisi 12 yaşındaki Gökdeniz Şahin'in, hayranı olduğu Trabzonsporlu futbolcularla tanışma özlemi ardından okul takımında kaleye geçme hayali gerçekleşti. Trabzonspor Kalecisi Onur Recep Kıvrak'ın kendisine hediye ettiği formayı giyip eldivenleri takan Gökdeniz, tekerlekli sandalyeden inip takım kalesine geçerek 10 dakika oynadı. Merkez Osmangazi İlçesi Küçükbalıklı Mahallesi'nde oturan Gülay- Mustafa Şahin çiftinin 2 çocuğundan büyüğü Gökdeniz, sağlıklı olarak dünyaya geldi. Yürüyüp koşabilen Gökdeniz'in yaşamını karartan gerçek henüz 2.5 yaşında ortaya çıktı. Bir anda rahatsızlanan ve getirildiği doktorlar tarafından kas hastalığı nedeniyle artık yürüyemeyeceği belirtilen Gökdeniz bundan sonraki yaşamını tekerlekli sandalye ile sürdürmek zorunda kaldı. Annesi tarafından her gün okula götürülen Gökdeniz, futbol aşkını üzerinden çıkarmadığı bordo-mavi forma ile izleyerek gidermeye çalıştı.
Gökdeniz Şahin, Trabzonsporlu futbolcular ile tanışmak ve takımın kaptanı olan kaleci Onur Recep Kıvrak'ın eldiven ve formasını almayı hayal etti.
Gökdeniz'in bu hayali kendisini Trabzonspor'un geçen ay deplasmanda karşılaştığı Akhisar Belediyespor maçı öncesi, evinden otomobili ile alıp Trabzonspor'un kaldığı otele getiren Bursa Trabzon Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Nuri Uğurlu tarafından gerçekleştirildi.
Gökdeniz'i babasıyla evinden alan Uğurlu otomobili ile kendilerini Trabzonspor'un kamp yaptığı otele götürüp futbolcular ile tanıştırdı. Takım Kaptanı Onur, N'doye, Esteban, Rodellaga, Castillo, Yusuf Erdoğan, Yusuf Yazıcı, Aytaç, Olcay, Zeki, Onazi, Mustafa Akbaş ve Uğur ile buluşan Gökdeniz'e, takım kaptanı Onur, forma ve kaşkol hediye etti.
TAKIMIN KALESİNE GEÇTİ
Hatice Salih İmam Hatip Ortaokulu 6'ncı sınıf öğrencisi Gökdeniz Şahin'in diğer özlemi ise okul takımının kalesini korumaktı. Gökdeniz'in bu beklentisi de iki gün önce gerçekleşti.
Gökdeniz, okullar arası futbol turnuvasında, Onur Recep Kıvrak'ın kendisine hediye ettiği formayı giyip eldivenleri takarak takımlarının 3-1 yenildiği karşılaşmada son 10 dakikada kaleye geçti ve hiç gol yemedi. Gökdeniz Şahin ile özel olarak ilgilenen Beden Eğitimi öğretmeni Levent Karabulut, "Onu çok seviyoruz. Çok başarılı bir öğrencimiz. Özlemlerini teker teker gideriyoruz" dedi.
Bursa Trabzon Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Nuri Uğurlu, babası asgari ücret ile çalışan Gökdeniz'e ev almak için Bursa Valiliği'nden izinle yardım kampanyası başlatacaklarını söyledi.
Görüntü Dökümü
------------------------
-Gökdeniz'in arkadaşlarıyla maç yapması
-Kaleye geçmesi
-Oynaması
-Detay görüntüler
Faruk KAHRAMAN/BURSA, (DHA
BOYUT 692 MB
==============================================
3)AĞAÇTA POŞETE DOLANAN LEYLEĞİ, KEŞKİN NİŞANCI KÖYLÜ KURTARDI
BURSA'nın merkez Osmangazi İlçesi'nde, büyük bir ağacının dalındaki poşete takılarak asılı kalan leylek, bir köylünün tüfekle ateş edip poşeti daldan koparmasıyla kurtarıldı. Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Hayvan Hastanesi'ne götürülen leylek tedavi altına alındı. Olay dün merkez Osmangazi İlçesi Ahmetbey Mahallesi'nde meydana geldi. Kışı sıcak bölgelerde geçirip yeniden Bursa'ya gelen bir leylek, Yolaltı Mevkisi'nde dere kenarındaki bir ağaca konmak isterken, dalda takılı bulunan naylon poşete ayaklarının dolanması sonucu asılı kaldı.
Elma bahçesine gübre atmaya gelen Halil Göbel, ağaçta asılı leyleği fark edince kurtarılması için itfaiyeyi arayıp haber verdi. Araçlarının o bölgeye giremeyeceğini söyleyen itfaiye ekipleri, Göbel'i Bursa'da bu konularda çalışma yapan Nilüfer Arama-Kurtarma Derneği (NAK) ekiplerine yönlendirdi. Bölgeye gelen 5 kişilik NAK ekibi ağaca merdivenle çıkmaya çalıştı. Ancak kurumuş ağaca tırmanma imkanı olmayınca ekipler leyleğe yakın bir bölgeye ip atıp, iple ağaca çıkmayı denedi. Ağacın bir bölümüne kadar iple tırmanmayı başaran arama kurtarma uzmanı Pınar Bulmuş, leyleğin bulunduğu bölgedeki dalların ince ve kurumuş olması nedeniyle bir süre sonra inmek zorunda kaldı.
TÜFEKLE POŞETİ VURDU
Ekipleri aradıktan sonra olay yerinden ayrılan Halil Göbel bir süre sonra elinde av tüfeğiyle döndü. Hamit Göbel, kardeşi Halit'le birlikte tekli saçmalı fişek koydukları tüfekle leyleğin asılı kaldığı ip haline gelen poşetin ucuna nişan alıp ateş etmeye başladı. 8 el atışın ardından Halil Göbel ip haline gelen poşeti vurmayı başardı. Poşetin kopması sonucu ağaçtan düşen leyleği, aşağıda battaniye açıp bekleyen NAK ekipleri yakaladı.
Atışı büyük bir ustalıkla gerçekleştiren Halil Göbel, "İtfaiyeyi aradım ama buraya giremeyecekleri için bizi NAK'a yönlendirdiler. Leyleğin kaç gündür burada olduğunu bilmiyoruz. Leyleği bu şekilde bırakmaktansa tüfekle de olsa kurtarmayı başardık. Çok mutluyuz leyleği sağ salim ağaçtan indirdik" dedi.
'NE OLUR ÖLME LEYLA'
Uzun süre aç ve susuz asılı kaldığı ağaçta bitkin düşen ve çırpınma nedeniyle kanatlarından yaralanan leylek, NAK ekiplerinin aracına konulup Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Hayvan Hastanesi'ne götürüldü. NAK ekibinden arama kurtarma gönüllüsü Pınar Bulmuş, 'Leyla' adını verdikleri leyleği kucağında minibüse taşıdı.
Veteriner hekimlerin kontrolünün ardından herhangi bir yerinde kırığa rastlanmayan leylek, uzun süre aç ve susuz kalıp bitkin düştüğü için bakıma alındı.
BOYUT 621 MB
Görüntü Dökümü
-----------------
-Leyleğin ağaçtaki görüntüsü
-Kurtarma ekiplerinin çalışmaları
-Tüfekle ateş edilmesi
-Leyleğin indirilmesi
-Kurtarma görevlisinin kucağında minibüse gönderilmesi
Faruk KAHRAMAN/BURSA, -
==================================================
4)'ALFA' UYUŞTURUCU TACİRLERİNİN KABUSU
BURSA Emniyet Müdürlüğü Uyuşturucu ile Mücadele Şubesi bünyesindeki, 'Alfa' adlı eğitimli köpek, uyuşturucu madde satıcılarının kabusu oldu. Her gün bakıcısı tarafından iki saat boyunca eğitilen 'Alfa' 10 yıldır zehir tacirlerine göz açtırmıyor. 'Alfa'nın bakıcısı yemesinden dinlenmesine, eğitimden oynamasına kadar her şeyi ile özel olarak ilgileniyor. Ankara Uyuşturucu Daire Başkanlığı Köpek Eğitim Merkezi'ndeki 4 aylık sıkı eğitimin ardından Bursa Emniyet Müdürlüğü'ne gönderilen narkotik madde arama köpeği Belçika Malinoise cinsi 'Alfa', polis memuru Necmettin Ülker'e teslim edildi. Uzun yıllardır 'Alfa' ile beraber sahada görev yapan Necmettin Ülker, yaşantısını ve eğitimini anlattı. Ülker, "Narkotik Madde Arama Köpeği Alfa ile beraber 10 yıldır çalışıyoruz. Alfa 30 günlük iken bize geldi. Ankara Uyuşturucu Şube Daire Başkanlığı Köpek Eğitim Şube ile beraber koordineli bir şekilde eğitimlerine hem Ankara'da hem de Bursa'da devam ettik. Son olarak Ankara'da 4 ay süren bir eğitim sürecinden geçtikten sonra, 1 yaşını doldurduğunda resmen Bursa Emniyet Müdürlüğü'nde göreve başladı. 'Alfa', 10 yıllık görev süresince, binin üzerine operasyona katıldı. Tonlarca uyuşturucu madde yakaladık. Böylece 'Alfa', gençlerin uyuşturucu bağımlı olmasını ve uyuşturucudan ölmesini engelledi. 'Alfa', benim oğlum gibi. Bir havlamasıyla ben onun ne sıkıntısı olduğunu anlayabiliyorum" dedi.
Polis memuru Necmettin Ülker, 'Alfa'nın operasyondaki başarısını da anlattı. Ülker, "Alfa'nın bir çok farklı operasyonda ilginç yerlerde uyuşturucu ortaya çıkardı. Çatı, otomobillerin mazot deposu, soba ve baca delikleri gibi. Yani kaçakçılar veya uyuşturucu tacirleri, maddeleri nereye saklarsa saklasın biz Alfa ile görev başında olduğumuz sürece, nereye sakladıkları hiç önemli değil. Biz bunu tespit edip maddeye ulaşabiliriz" dedi.
POLİSİN BULAMADIĞI UYUŞTURUCUYU ORTAYA ÇIKARDI
Bursa polisinin geçtiğimiz ocak ayında gerçekleştirdiği başarılı uyuşturucu operasyonda bir TIR'da 165 kilo uyuşturucu ele geçirdiğini söyleyen Necmettin Ülker, "Polis arkadaşlar durdurulan TIR'da uyuşturucuya ulaşamadı. Getirilen Alfa, TIR'ın çatısındaki gizli bölüme saklanan 165 kilo eroni buldu" diye konuştu. Necmettin Ülker uyuşturucu eğitimi alan köpeklerin çalışma sürelerinin 5-12 yıl arasında değiştiğini sözlerine ekledi.
Görüntü Dökümü
-------------------
Alfanin egitimlerinden ve oyunlarindan detaylar
Uyusturucu madde aramasi ve bulmasi
Polis memuru ile rop
Berktuğ ÖNCÜ/BURSA, -
SÜRE 4 dakika 28 saniye
BOYUT137 MB
========================================================
5)BAŞKAN TÜREL KEMER'DE PROJELERİ ANLATTI
ANTALYA Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Kemer'de yapılacak projeleri anlatırken, referandumda 'evet' oyu istedi.
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Kemer'i ziyaret etti. Çamyuva Mahallesi'ndeki Büyükşehir Belediyesi Koordinasyon Merkezi önünde ve Kemer merkezindeki İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü toplantı salonunda düzenlenen programlarda konuşan Başkan Türel, Kemer Liman Caddesi düzenlemesi, Kongre Kültür ve Yaşam Merkezi Projesi ile altyapı projelerini anlattı ve 16 Nisan'da düzenlenecek referandumda vatandaştan 'evet' oyu kullanmalarını istedi.
Büyükşehir Yasası yürürlüğe girdikten sonra ilçelere yapılan yatırım miktarının geçmişte yapılanların en az 10 katından fazla olduğunu anlatan Başkan Türel, "Ne oldu, Büyükşehir Yasası sayesinde bunlar oldu. Ama biz bu 'Büyükşehir Yasası'nı çıkartalım' dediğimizde 'olmaz, hayır.' Onların hayatı 'hayır' ile geçiyor. Her şey 'evet' ile başlıyor. O Büyükşehir Yasası sayesinde şimdi o hizmetleri hamdolsun yapabilir hale geldik. Dolayısıyla her şey 'evet' ile başlar. Bazen hayatlarını 'hayır' ile geçirenler için keşke hayırlı geçirseler de 'hayır' ile geçirmeselerdi, bu da başka bir mevzu. Ama hep 'hayır' ile geçirenlere bazen de hayret ediyorum, bereket versin nikah masasında 'evet' demeyi başarmışlar. Bir orada bilmişler, bulmuşlar 'evet' demeyi. Yani onun için de tebrik etmek lazım" diye konuştu.
Görüntü Dökümü
-----------------
Menderes Türel'in gelişi ve selamlaşması
Türel'in oturduğu yere gelen çocuğu sevmesi
Türel'in konuşması
Türel'in platformdan ayrılırken etrafının vatandaşlar tarafından çevrilmesi
140 MB/// 04.23
HABER- KAMERA: Levent YENİGÜN/KEMER,
======================================================
(GENİŞ HABER)
6)IĞDIR'DA SERADA KAYISI YETİŞTİRİLECEK
IĞDIRLI çiftçi Alican Akcan, bu yıl kış şartlarının ağır geçmesi nedeniyle bahçesinde bulunan kayısı ağaçlarını naylon örtüyle kapatarak seraya dönüştürdü. Iğdır kayısının dünyaca ünlü olduğunu ve birçok ülkeye ihraç edildiğini belirten Akcan, "Bu sene kış mevsimi şiddetli geçti. Kayısı ağaçlarını don etkiliyor ve ürün kaybına neden oluyordu. Ben de 100 ağaçtan onunu sera sistemi ile kapladım. Böylece sera içerisindeki ağaçlar bir ay erken çiçek açtı. Önümüzdeki yıl kış yine böyle ağır geçerse bu kez tüm ağaçlara sera sistemini uygulayacağım" diye konuştu. İklimlerin çok değiştiğini belirten Alican Akcan, "Bu yıl Iğdır'a çok kar yağdı, havalar aşırı derecede soğudu ve kış uzun sürdü. evlere giden su şebekelerinin donduğuna şahit olduk. Doğu'nun Çukurovası olarak bilinen Iğdır önümüzdeki yıllarda aynı kışı yaşarsa kötü olur" dedi.
Suat DENİZ/ IĞDIR, -
===============================================
(GENİŞ HABERİ)
7)OKSİJEN TEDAVİSİYLE HAYATA DÖNDÜLER
ERZURUM'da geçen 15 Mart günü işçilerin doğalgazlı fırını yaktıktan sonra bacayı kapalı unutması nedeniyle sızan karbonmonoksit gazından zehirlenen üç işçi Yakutiye Araştırma Hastanesi Sualtı Hekimliği ve Hiperbarik Oksijen Tedavi Merkezi'nde yapılan tedavi ile hayata döndürüldü. Merkez Yakutiye İlçesin'e bağlı Şükrüpaşa Mahallesi Trafo Caddesi'nde 3 katlı binanın bodrum katındaki ekmek fırınında, işçilerin fırını yaktıktan sonra bacayı kapalı unuttu. Doğalgazın sızması sonucu işçiler baygınlık geçirdi. İşçiler hastaneye kaldırıldıktan sonra bacanın kapalı olması nedeniyle daha sonra fırında yangın çıktı. Yangın itfaiye ekiplerinin müdahalesi ile kısa sürede söndürülürken, işçiler 66 yaşındaki Yusuf Akpınar, 56 yaşındaki Vahit Adıyaman, 55 yaşındaki İbrahim Akpınar ve 52 yaşındaki İsrafil Bayraktar hastaneye kaldırıldı.
Durumu ağır olan 8 çocuk babası Yusuf Akpınar, Palandöken Devlet Hastanesi'nde yapılan tüm müdahalelere karşın yaşamını yitirdi. Diğer işçiler yapılan ilk tedavi ardından Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Yakutiye Araştırma Hastanesi'nde yoğun bakıma alındı. 3 işçi Sualtı Hekimliği ve Hiperbarik Oksijen Tedavi Merkezi'nde basınçlı ortamda verilen yüzde 100 oksijen sayesinde hayata döndü.
Yaklaşık 15 günlük tedavi sonrası eski sağlıklarına kavuşan işçilerden 3 çocuk babası İsrafil Bayraktar, şöyle dedi:
"Ocağı yaktıktan sonra bacayı kapalı unutmuşuz. Karbonmonoksit gazı haliyle içeriye dolmuş. Pideyi açtığım sırada başımda bir uyuşma oldu, tansiyonum düştü sandım. Vefat eden arkadaşımıza dedim ki ben biraz oturayım. Oturdum ondan sonrasını hatırlamıyorum. Öldük yeniden dirildik. Bu merkez sayesinde yeniden doğduk. 35 yıldır sigara içiyordum, bu vesile ile sigarayı bıraktım."
Yaşama dönen işçilerden 4 çocuk babası İbrahim Akpınar ise, şunları söyledi:
"Beni hastaneye getirdiklerinde öldü sanıp, kenara koymuşlar. Acildeki doktor bu adama ben şansımı deyeceğim demiş, tekrar müdahele etmiş. Mideme hortum indirip su vermiş, ben tepki verince tedaviye almışlar. Daha sonrada hiperbarik bölümünde tedavimiz devam etti. Doktorların sayesinde bu seviyeye geldik, yaşıyoruz."
"GELDİKLERİNDE BİLİNÇLERİ KAPALIYDI"
İşçilerin acile getirildikleri an şuurlarının kapalı olduğunu söyleyen Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Sualtı Hekimliği ve Hiperbarik Tıp öğretim üyesi Yard. Doç. Dr. Recep Hormova, merkezde yapılan tedavi ile hastaların yaşama döndürüldüğünü vurguladı. Hastaların ilk günki seanslarla kendilerine geldiğini belirten Yard. Doç. Dr. Hormova, şunları söyledi:
"Karbonmonoksit zehirlenmelerinde Erzurum'da bize çok vaka geliyor. Bu yıl 20 vaka geldi, bunlardan 2'si hayatını kaybetti. Bölge illerden de bize hasta geliyor ancak zamanında tedavi hayati önem taşıyor. Bu işçilerde zamanında yapılan müdahale ile gözlerini açtı. Hastaların yaşayıp yaşamayacakları belli değildi. Üçünün de de de şuur kapalıydı, kendine gelip gelmeyeceği şüpheliydi. O esnada tedaviye almasaydık, kendilerine gelemeyebilirlerdi. Burası zehirlenme vakaları için hayat kurtarıcı. Çok iyi bir sonuç aldık, mutlu olduk."
Hümeyra PARDELİ/ERZURUM, -
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni-3 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?