Furkan'ı arama çalışmaları devam ediyor
Erzurum'un Karaçoban ilçesine bağlı Budaklı köyünde önceki gün kaybolan 4 yaşındaki Furkan Yiğit'i arama çalışmaları devam ediyor. Jandarma ekipleri, köy çevresinde sık sık vücut ısısını algılayan drone olan 'sky ranger' uçurarak tarama yapıyor.
Karaçoban ilçesi Budaklı köyünde yaşayan Gülperi- Fehim Yiğit çiftinin 3 çocuğundan en küçüğü olan Furkan, 17 Nisan günü saat 13.30 sıralarında kayboldu. Babasının kapı önüne bıraktığı Furkan, evlerinin önünde 20 dakika içerisinde sırra kadem bastı. Aile kendi imkanlarıyla Furkan'ı bulamayınca, cami minaresinden anons yapılarak küçük çocuğun kaybolduğu duyuruldu. Köylüler de Furkan Yiğit'i bulmak için seferber oldu. Ancak tüm çabalar sonuçsuz kalınca, aile jandarmaya kayıp başvurusunda bulunuldu.
Jandarma ile Erzurum Afet ve Acil Durum (AFAD) Müdürlüğü'ne bağlı ekip, bölgeye gönderildi. Aynı gün saat 19.00 sıralarına başlatılan arama- kurtarma çalışmalarına saat 01.30'da ara verildi.
Dün günün erken saatlerine yeniden başlatılan arama çalışmalarına 100'e yakın jandarma, 20 köy korucusu, 6'sı su altı ve su üstü arama ekibi olmak üzere 16 AFAD personeli katıldı. AFAD ekipleri kar suları nedeniyle yükselen Kocasu'da botlarla, Jandarma Arama Kurtarma (JAK) timleri de, iz ve kadavra köpekleriyle bölgede Furkan'ı aradı.
Gece yarısı ara verilen Furkan'ı arama çalışmalarına bugün günün ilk ışıklarıyla yeniden başlandı. Furkan kaybolmasıyla ilgili tüm ihtimaller değerlendirilirken, köydeki evler, ahırlar ve eklentileri tek tek kontrol ediliyor, çevredeki dağlık bölgeler ve arazilerde de arama yapılıyor. Jandarma ekipleri Furkan'ın kaybolduğu ilk günden beri, köy çevresinde sık sık vücut ısısını algılayan drone olan 'sky ranger'ı uçurarak tarama yapıyor.
Baba Fehim Yiğit'in bilgisine başvuran jandarma ekipleri, çok yönlü araştırma başlattı. Eşinin, geçirdiği kaza nedeniyle hastanede tedavi gören oğlunun yanında kaldığını belirten Fehim Yiğit, bu nedenle Furkan'a da babaannesi Hatmi Sultan ile dedesi Eset Yiğit'in baktığını söyledi. Fehim Yiğit, "Kardeşlerimle aynı evde yaşıyoruz. Çocuğumu kapının önüne bıraktım. Bırakınca da kapıyı tıklatarak Furkan'ı bıraktığımı söyledim. Ben daha sonra hayvanların bakımı için ahıra gittim. Furkan benim arkamdan gelmiş. Döndüğümde 7 yaşındaki kızım Zeliha, 'Furkan yok' dedi. Ara sıra evimizin karşısında bulunan mezarlığa giderdi. Mezarlığın alt kısmında bir su var. O akarsu da köyün gidiş kısmında bulunan Kocasu ile birleşiyor. Her yere baktık ama oğlumu bulamadık" dedi.
Görüntü Dökümü
-----------
-Drone ile köyden çekilen görüntü
-Jandarma ekiplerinin ısıya duyarlı droneyi uçurması
-Jandarma köpeği gurbet'in arama çalışmasından detay
-Baba Fehim Yiğit'in Afad ekiplerine Furkan'ın kaybolmasını anlatması
-Afad ekiplerinin arama çalışmasından detay
-Hümeyra Pardeli'nin anonsu
SÜRE: 07.40 864 MB
Haber: Hümeyra PARDELİ - Kamera: Zafer KUMRU/ ERZURUM,
=====================
Omurga eğriliği olan Naz'ın hedefi, eskrimde olimpiyat şampiyonluğu
Antalya'da 3.5 yaşında skolyoz (omurga eğriliği) tanısı konulan Naz Gökkaya (12), eskrimdeki başarısıyla dikkati çekiyor. Üç yıl önce omurga eğriliğinin 35 dereceye ulaşması üzerine ameliyat olması gündeme gelen Naz, yoğun egzersiz ve fizyoterapiyle 6 ayda omurga eğriliğini 20 dereceye indirdi. Naz'ın en büyük hayali ise olimpiyatlarda şampiyon olmak.
Antalya'da 6'ncı sınıf öğrencisi Naz Gökkaya, skolyoza rağmen 5 yıldır eskrimde başarıdan başarıya koşuyor. Antrenörü Duygu Sarıtaş ile antrenmanlarını sürdüren Naz, yaşadığı zorlu süreçte en büyük korkusunun skolyoz nedeniyle çok sevdiği eskrimden ayrı kalmak olduğunu söyledi. 3,5 yaşında hastalık tanısı aldığından bu yana ortopedistlerin takibinde olduğunu belirten Naz, o dönem çok küçük olması nedeniyle skolyozun ne olduğunu bilmediğini, ciddiyetini ise eskrime başladığında anladığını söyledi. Üç yıl önce omurga eğriliğinin 35 dereceye ulaşması üzerine ameliyatın gündeme geldiğini anlatan Naz, "O zaman çok ağladım. Eskrimi skolyoz nedeniyle bırakmak çok kötü olacaktı. O yüzden her şeyi yapmaya hazırdım" dedi.
Omurga eğriliğinin artması üzerine eskrime ara vermek zorunda kaldığını anlatan Naz, 6 aylık yoğun fizyoterapi egzersizleriyle omurga eğriliğinin 20 dereceye inmesiyle yeniden eskrime döndüğünü kaydetti. Şu anda omurga eğriliği 10 derecenin altına inen Naz, fizyoterapi ve fonksiyonel antremanlarına devam ediyor. Naz'ın en büyük hedefi ise olimpiyatlarda birincilik kazanan ilk Türk olmak.
'ESKRİMDE TAKILDIĞI KONUDA YARDIMCI OLDUK'
Naz'ın tedavisini gerçekleştiren Akdeniz Üniversitesi Fizik Tedavi Rehabilitasyon Anabilim Dalı'ndan Fizyoterapist Dr. Kadriye Tombak, "Naz bize geldiğinde 18 derecede skolyozu vardı. Bize gelmeden önce de bir tedavi süreci olmuştu. Bizde ise fonksiyonel antrenmanlar ve egzersizlerle şu anda eğriliği 10 derecenin altına düştü. Artık skolyoz tanısı bile denmeyecek bir durumu var" dedi. Naz'ın eskrimde skolyoza bağlı olarak denge ve koordinasyon, ağırlık aktarması ve vücudun orta hattını bulmasında problemler yaşadığını anlatan Dr. Tombak, "Kızımız, hocası Oktay Meryem ile fonksiyonel antrenmanlar yapıyor. Bunun yanında kişiye özel üç boyutlu skolyoz ve duruş egzersizi tedavisi olan; nefes, duruş ve vücudu orta hatta alma gibi belli prensipleri bulunan Schroth egzersizine cevap verdi. Bu da bize beraberinde eskrim alanında başarı getirdi" ifadelerini kullandı.
'ULUSLARARASI ŞAMPİYONLUK BEKLİYORUM'
Antrenörü eski milli eskrimci Duygu Sarıtaş ise Naz'ın iki ay önce Bulgaristan'da yapılan uluslararası turnuvada şampiyon olduğunu belirtirken, "Naz ile 5 yıl önce eskrime başladık. Skolyoz nedeniyle kısa bir ara vermek zorunda kaldık. O dönemde Naz fizik tedaviye devam etti. Biraz toparladıktan sonra tekrar eskrime döndü. Şu an çok iyi" dedi.
Naz'ın antrenörü olarak kendisine bir uluslararası şampiyonluk getirdiğini kaydeden Sarıtaş, "Naz henüz 12 yaşında. Yaşı tutmadığı için milli takımda değil çünkü milli takıma girme yaşı 15. Uluslararası turnuvalara, Türkiye'yi temsil etme yetkisiyle katılıyor. Ama 3 yıl sonra milli takıma alındığında ondan A kategoride uluslararası şampiyonluk bekliyorum" dedi.
Görüntü Dökümü
------------
Naz Gökkaya antrenman salonuna gelişi
Naz ve Antrenörü Duygu Sarıtaş anrenman yaparken görüntü
RÖP 1: Duygu Sarıtaş ( Eskrim antrenörü )
Naz fizyoterapi salonunda antrenman yaparken görüntüsü
RÖP 2: Naz Gökkaya
RÖP 3: Dr. Kadriye Tombak
RÖP 4: Oktay Meryem
Dr. kadriye Tombak ve Naz egzersiz yaparken görüntüsü
Detaylar
616 MB -- 05.34// HD
Haber: Selma KUNAR-Kamera: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA,
==================
Turizmciler istihdama çözüm bekliyor
Eylül ayında hayata geçirilmesi planlanan turizm master planı, turizm camiasında sevinçle karşılandı. Geçen yıla göre ilk üç ayda yüzde 23'lük büyüme yakalayan Antalya'daki turizmciler, master planla istihdam sorunlarının çözümünü talep etti.
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, 'Yeni Ekonomi Programı Yapısal Dönüşüm Adımları 2019' başlığı altında bir dizi reform açıkladı. Kısa sürede hayata geçirilmesi planlanan reformlar arasında yer alan turizm master planıyla; turizmde ülke ve destinasyon çeşitliliği, turist sayısı, turist başına düşen geliri artırıp 4 yıl içerisinde 70 milyon turist 70 milyar dolar turizm gelirine ulaşmak hedeflendi. Reform, turizmin başkenti Antalya'daki turizmciler tarafından sevinçle karşılandı.
Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği (POYD) Başkanı Ülkay Atmaca, 2023 yılı turizmde hedeflenen rakamlara, ancak bu şekilde hazırlanan bir master planla ulaşılabileceğini söyledi. Arzuladıkları tüm kriterlerin master planda yer almasıyla turizmde elde edilecek gelirin artacağını belirten Atmaca, "Hep konuştuğumuz fiyatların artması konusu artık gerçekleşebilecek. Tesislerimiz standart bir kaliteye sahip olacak. Münferit tanıtımdan ziyade birlikte yola çıkacağız" dedi.
İLK 3 AYDA YÜZDE 25 ARTIŞ
2018 yılına göre 2019 yılı turizm gelirlerini ve sezonu değerlendiren Atmaca, Türkiye genelinde 7.60, Antalya özelinde ise ilk üç ayda yüzde 25'lik büyüme yakaladıklarını ifade etti. Nevruz'un beklenenin altında bir hareketlilikte geçtiği vurgusunu yapan Başkan Atmaca, "Ruslarda geçen yıla göre yüzde 74'lük artış var. Bu çok iyi bir sayı. Kışı iyi geçirmek adına bu sayılar çok sevindirici. Geçen yıl 14 milyon turist gelmişti. Bu sene 16 milyon olabilir mi? Olabilir gibi görünüyor. Şu ana kadar yaşadığımız tek olumsuzluk İran'daki devalüasyondan kaynaklı Nevruz'un az sayıda geçmesi" diye konuştu.
İç pazarda seçimden dolayı çok az bir daralma yaşadıklarını, ancak bunun da düzeleceğini düşündüklerini belirten Başkan Ülkay Atmaca, rezervasyon sayılarının memnun edici olduğunu söyledi.
'İSTİHDAMDA HALA İSTEDİĞİMİZ YERDE DEĞİLİZ'
Turizmdeki iş gücünü sektörün yaşadığı dalgalanmalar nedeniyle ellerinde tutamadıklarını ve farklı sektörlere geçen kalifiye personeli geriye döndüremediklerinden yakınan Ülkay Atmaca, "İstihdamda hala istediğimiz yerde değiliz. İstediğimiz sayıda çalışan sayısına sahip değiliz. Otellerde çalışmak için çok sayıda yabancı çalışan geliyor. Bir tenis hocasını Romanya'dan getirmek doğal. Bir dansçıyı Ukrayna'dan getirmek normal. Ama garsonluk ve mutfak işlerinde biz Türk misafirperverliğinden kaynaklı daha iyi hizmet verebiliyoruz. O nedenle orada yerli personel istihdam etmeye çalışıyoruz" dedi.
Atmaca, iş gücü konusunda yapılacak teşviklerle bu sorunun da ortadan kalkabileceğini belirtti.
Görüntü Dökümü
-------------
-Röp. Ülkay Atmaca
-Turizm dolgu görüntüsü eklenecek
Haber-Kamera: Alparslan ÇINAR/ANTALYA,
==================
Kursiyerler, ihtiyaç sahibi 350 çocuğa kıyafet dikiyor
Tekirdağ'ın Çerkezköy ilçesi Halk Eğitim Merkezi'ndeki 'giyim üretim teknolojileri' kursunda eğitim gören kursiyerler, hazırladıkları giysileri 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle ihtiyaç sahibi 350 çocuğa verecek.
Çerkezköy Halk Eğitim Merkezi'ndeki 'giyim üretim teknolojileri' kursuna giden 18 kursiyer kursiyer, 'minik papatyalar' projesi kapsamında diktikleri giysileri 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle ihtiyaç sahibi 350 çocuğa armağan edecek. Çerkezköy Halk Eğitim Merkezi Müdürü Necmi Akman, kursiyerlere, meslek ve beceri kazandırırken, aynı zamanda sosyal sorumluluk projelerine de katılmalarına olanak sağladıklarını söyledi. Projeye bazı firmaların destek sağladığını belirten Akman, şöyle dedi:
"Kıyafetlerimizi 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve öncesi ilkokul öğrencilerimiz için diktik ve yüzlerini güldürmek istedik. Tek tek paketlediğimiz kıyafetleri belirlediğimiz ihtiyaç sahibi çocuklarımıza dağıtacağız. Kursiyerlerimiz bir yıl boyunca aldıkları eğitim karşılığında dikiş nakış öğrendiler. Ardından ise seri üretim yapacak hale geldiler. Kursiyerlerimiz ile Ramazan bayramında da Çerkezköy'deki ihtiyaç sahibi çocuklarımıza kıyafet dikmeye devam edeceğiz."
'350 ÇOCUĞUMUZA ULAŞTIK'
Proje Koordinatörü ve Giyim Üretim Teknolojileri öğretmeni Esin Güngör İnce, halk eğitim merkezi bünyesinde faaliyet gösteren kurslardaki kursiyerlerle ihtiyaç sahiplerine el uzatacak projeler hazırlayıp, hayata geçirdiklerini söyledi. Güngör, "Yola, 'tasarla, kes, dik' sloganı ile çıktık. Kursiyerlerimizin de madde ve manevi destekleriyle bu projeyi hayata geçirdik. Kursiyerlerimizin özverili çalışmalarıyla böyle bir proje ortaya çıktı. Geçtiğimiz yıl yaklaşık 250 ihtiyaç sahibine kursiyerlerimizin temin ettiği kumaşlarla kıyafet diktik. Bu yıl ise proje kapsamında sayıyı artırdık ve Royal Kimya ile işbirliği yaptık. Kendileri bize kumaş temini yaparak tişörtler tasarlayıp üretime geçtik" diye konuştu.
'BU PROJEYİ ÖRNEK ALSINLAR İSTİYORUZ'
18 kursiyerle birlikte 350 kıyafet diktiklerini dile getiren İnce, "Kursiyerlerimiz hem zamanlarından hem de emeklerinden verdiler. Hepsine çok teşekkür ediyoruz. Amacımız ise gelecek yıl bu sayıyı bine çıkartmaktır. Ayrıca tüm halk eğitim merkezlerinin bu projeyi örnek almasını istiyoruz. Diğer halk eğitim merkezleri projeyi benimseyip üretmeleri gerekir ki, daha fazla çocuğumuz gülsün. Elimizdeki imkanlarla bu kadar yapabildik, teçhizat eksiklerimizi tamamladığımız takdirde daha fazla çocuğa ulaşabiliriz. Seri üretim yaptık ve konfeksiyon gibi çalıştık" dedi.
Hazırlanan giysilerin 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı öncesi ihtiyaç sahibi çocuklara dağıtılacağı bildirildi.
Görüntü Dökümü
------------
-Kursiyerlerin dikim işlemi
-Dikiş atölyesi ve kursiyerler
-Çocuklar için dikilen kıyafetler
-Detaylar
-Kurs öğretmeni Esin Güngör İnce röp.
Haber-Kamera: Onur KAYA/ÇERKEZKÖY(Tekirdağ),-
==================
Polis, alkollü sürücünün arkadaşının da alkollü olmasına tepki gösterdi
Karabük'te, 0.81 promil alkollü sürücünün aracının teslim edilmesi için çağırdığı arkadaşının da alkol aldığını söylemesine tepki gösteren polis, "Bize alkolsüz sürücü getirin" dedi.
Karabük Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil ve Denetleme Şube Müdürlüğü ekipleri gece 100. Yıl Mahallesi Jandarma Kavşağı'nda alkol denetimi yaptı. Alkolmetreyi üfleyen Çağatay E.(20), 0.81 promil alkollü çıktı. Çağatay E.'nin ehliyetine 6 ay el konulurken, 1002 TL ceza kesildi. Polis, Çağatay E.'den otomobilini teslim edebilecekleri ehliyetli ve alkolsüz birisini çağırmasını istedi. Çağatay E., cep telefonuyla görüştüğü arkadaşından çağırdığı yere gelmesini istedi. Bir süre sonra gelen arkadaşı polise 1 saat önce 1 bira içtiğini söyledi. Bunun üzerine polis, "Bize alkolsüz sürücü getirin. Biz alkolsüz sürücü istiyoruz. Gelen sürücülerin hepsi alkollü çıkıyor. Yine aynı senaryo gerçekleşti. Gelen sürücü hep alkollü oluyor. Bize alkolsüz sürücü lazım. Yoksa aracınızı otoparka çekerim." dedi. Otomobil, Çağatay E'nin çağırdığı başka bir arkadaşına teslim edildi.
OTOMOBİLDEKİ 4 ARKADAŞINI VE CEP TELEFONUNU BIRAKIP KAÇTI
Denetimi görünce ters şeritten kaçan otomobilin peşine polis ekipleri düştü. Karabük Üniversitesi kampüsü önünde otomobili durduran sürücü, 4 arkadaşını ve cep telefonunu bırakarak kaçtı. Arkadaşları polis ekiplerine, Recep D.'nin A1 ehliyeti olduğunu, otomobil kullanabilmek için ehliyetinin yetersiz olduğu için kaçtığını söyledi. Otomobil, çekiciye konularak otoparka götürüldü.
Görüntü Dökümü
-----------
-Kaçan sürücünün peşinden polisin koşarak gitmesi
-Otomobil ve kaçan sürücünün arkadaşları ile cep telefonu
-Otomobilin çekiciyle götürülmesi
-Çağatay E.'nin alkolmetreyi üflemesi
-Çağatay E. ile gelen arkadaşı ve polisin görüşmesi
Süre: (03.22) Boyutu: (378 MB.)
Haber-Kamera: Bülent DİKTEPE/KARABÜK,
==================
600 yıllık Manisa Bezi'ni dokuyup Almanya ve İngiltere'ye satıyorlar
Manisa'da 600 yıllık geçmişe sahip olan tarihi Manisa Bezi, kentte açılan çeşitli kurslarla gelecek kuşaklara taşındı. Kurslarda dokunan Manisa Bezi internet üzerinden Türkiye'nin çeşitli illerine ayrıca yurt dışına da satılarak ekonomiye katkı sağlıyor.
14'üncü yüzyılda pamuk diyarı Manisa'da 3 bin civarında dokuma tezgahı bulunurken, 50'lı, 60'lı yıllarda dokunmadığı için bu bez unutulmaya yüz tuttu. Manisa Bezi'nin önemi büyük bir emek ve zahmetle tek tek işlenmesinden kaynaklanıyor. Bezin ipliğinin yarısı pamuk yarısı ipekten, yıkandığı zaman ütü istemiyor. Tamamen doğal yollarla üretilen bu bez sağlığa zarar vermiyor. Geçmişi 600 yıllık olan Manisa Bezi, yaklaşık 10 yıldır gelecek kuşaklara aktarılmak için tanıtılıyor. Bunun için Yunusemre Halk Eğitim Merkezi ve İŞKUR destekleriyle kurslar açıldı. Açılan kursa katılan 15 kadın, Manisa Bezi dokumayı öğrendi. Kursiyerlerin ürettiği Manisa Bezi'nden üretilen havlu, peştamal ve masa örtüleri, internet üzerinden satışa çıkarıldı. Türkiye'nin çeşitli illerinin yanı sıra yurt dışından Almanya ve İngiltere gibi ülkelerden sipariş gelince hem kültür geleceğe taşındı hem kazanç sağlandı. Manisa Bezi'nden masa örtüsü metresi 15 liraya, ipek şal 60, fular 40, peştamal 25, havlu 15 liraya satılıyor. Peştamal 5 saatte, havlu ve masa örtüsü 3 saatte dokunuyor. Yunusemre Halk Eğitim Merkezi Müdürü Aynur Özdemir, kursiyerlerin bezi dokumayı öğrenmenin yanı sıra İŞKUR'dan aldıkları ücretle hem aile ekonomisine katkı sağldıklarını hem de kültürü ve tarihi yaşattıklarını anlattı. Özdemir, "Manisa Bezi artık yurt dışına da açıldı. Gerek sosyal medyadan gerekse de internet sitemiz üzerinden satışa sunuluyor" dedi. Manisa Bezi dokuma öğretmeni Merve Acarkanlı, "Burada bulunan kursiyerlerimizin dokuduğu ürünler içerisinde en çok rağbet görenler arasında peştamallarımız, havlularımız yer alıyor. Kursiyerlerimiz gayet mutlu. Dokuma tezgahlarında yapılan işlemlerin ardından elde dikim ve paketleme yapılıyor. Gelen talepler üzerine yurt içi ve yurt dışına ürünlerimizi kargoyla gönderiyoruz" dedi.
'EMEĞİMİZ DEĞERİNİ BULUYOR'
Kursiyerlerden evli ve iki çocuk annesi 38 yaşındaki Derya Doğan, "Öncelikle bu tarihi yaşatmaktan dolayı çok mutluyum. Burada hem iş öğreniyoruz hem aile bütçemize katkı sağlıyoruz. Bizim burada dokuduğumuz ürünlerin yurt dışına ve Türkiye'nin çeşitli yerlerine gitmesi bizi gururlandırıyor. Çok güzel bir duygu" dedi. Evli ve bir çocuk annesi 35 yaşındaki Münevver Salgot ise, "Burada kültürel mirasımızı yaşatıyoruz. Evde boş boş oturarak vakit geçirmektense iş öğreniyoruz. Ayrıca kendimizi geliştiriyoruz. Bir şeyler üretmek mutluluk verici. Burada emek verdiğimiz ürünlerin değerini bulması bizim için güzel bir şey" dedi.
Görüntü Dökümü
-------
Manisa Bezinin tezgahta dokunmasından görüntü
Manisa Bezini üreten kursiyerlerin çalışmasından genel görüntü
Manisa Bezinin paketlenmesinden görüntü
Yunusemre İlçe Halk Eğitim Merkezi Müdürü Aynur Özdemir röp.
Manisa Bezi dokuma öğretmeni Merve Acarkanlı röp.
Kursiyerler Derya Doğan ile Münevver Salgot röp.
Genel ve Detay görüntü
Haber- Kamera: Cemil SEVAL/ MANİSA,
======================
'İntiharı aklımdan çıkaramıyorum' notu bırakıp, 9'uncu kattan atladı
Adana'da, üniversite son sınıf öğrencisi Begüm D. (25), 9'uncu kattaki evin penceresinden atlayarak, yaşamına son verdi. Bipolar bozukluğu olan Begüm D.'nin, ailesine bıraktığı, 'Bu hastalığı yenmek için ilaç kullandım. Tüm tedavilere rağmen intihar etmeyi aklımdan çıkaramıyorum. Lütfen beni affedin, artık dayanamıyorum' yazılı not bulundu.
Olay, Seyhan ilçesine bağlı Yenibaraj Mahallesi'nde meydana geldi. Özel üniversitenin Uluslararası İlişkiler Bölümü'nde öğrenim gören, son sınıf öğrencisi Begüm D., ailesiyle oturduğu 9'uncu kattaki evin penceresinden atladı. Genç kızın atladığını görenler, hemen ailesine haber verdi. Panikle sokağa koşan aile bireyleri, kızlarını kanlar içinde yerde hareketsiz yatarken görüp, sağlık ekibi çağırdı. İhbarla gelen sağlık görevlileri, ağır yaralanan Begüm D.'yi ambulansla hastaneye kaldırdı. Begüm D., doktorların tüm müdahalelerine rağmen kurtarılamadı.
İntiharla ilgili soruşturma başlatan Cinayet Büro Amirliği ekipleri, Begüm D.'nin, bir süredir psikolojik tedavi gördüğünü ve bipolar bozukluğunun olduğunu belirledi. Begüm D.'nin, ailesine bıraktığı, 'Bu hastalığı yenmek için ilaç kullandım. Tüm tedavilere rağmen intihar etmeyi aklımdan çıkaramıyorum. Lütfen beni affedin, artık dayanamıyorum' yazılı not bulundu.
Begüm D.'nin yakın zamanda Çekya'da 5 ay staj yaptığı da öğrenildi.
Görüntü Dökümü
---------
Apartmandan görüntü
Olay yeri inceleme ekibinin çalışması
Kızın düşerken çarptığı işyerinin gölgeliği
Apartman ve düştüğü yerden pan görüntüler
İntihar eden kızın sağlık fotoğrafları
SÜRE: 01'39" BOYUT: 184 MB
Haber: Çağlar ÖZTÜRK-Kamera: ADANA,
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni -4 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?