Japonya Büyükelçisi Kazuhıro: "Türk ve Japon Halkı Fay Hatları Üzerinde Yaşamak Gibi Bir Kaderi Paylaşıyor.

Japonya'nın Ankara Büyükelçisi Suzuki Kazuhiro, Ankara Kent Konseyi'nin düzenlediği "04.17: Türkiye'de Deprem Gerçeği ve Kriz Yönetimi" toplantısına gönderdiği video mesajda, "Türk halkı ve Japon halkı, fay hatları üzerinde yaşamak gibi ortak bir kaderi paylaşıyor. Deprem bizi asla terk etmeyecek. Onunla yaşamalıyız. Her iki tarafın da daha dirençli ve iyi bir toplum inşa edebilmesi için sadece geçmiş depremlerde karşılaştığı büyük acıları değil, aynı zamanda onlardan elde edilen canlı deneyimleri ve özel bilgileri de paylaşması gerekiyor" dedi.

Ankara Kent Konseyi'nin ev sahipliğinde düzenlenen "04.17: Türkiye'de Deprem Gerçeği ve Kriz Yönetimi" konulu toplantıya bazı ülkelerin Ankara Büyükelçileri video mesaj gönderdi.

Sözlerine, depremlerde yaşamını yitirenler için başsağlığı dileyerek başlayan İsveç'in Ankara Büyükelçisi Staffan Herrström mesajında şunları kaydetti:

"Birkaç gün önce elçilik ekibimle birlikte Kahramanmaraş'ı ziyaret ettik. Durumu daha iyi anlamak ve İsveç yardımlarını en kısa sürede göndermek için bölgeyi bizzat görmek istedik. Sahada 500 tane konteyner inşa ettik. Geçici çadırlarda kalan çocuklara oyun oynamaları, sosyalleşmeleri, eğitim almaları ve felaketin yarattığı acıyı hafifletmeleri için güvenli bölgeler inşa ettik. İsveç ve AB adına burada görev yapan uzmanlarımız Türk ordusu ile yakın çalışmalar yürütmektedir.

İsveç'in Türkiye ve Suriye depremlerine yaptığı toplam yardım bugüne kadar yaklaşık 25 milyon euro tutarında olmuştur. Bu rakam, AB tarafından yapılan kapsamlı yardımların sadece bir parçasıdır. Başbakanımız, AB Komisyonu Ulusal Komitesi ile pazartesi günü Brüksel'de daha çok yardım gönderilmesi için bir toplantı yapacak, zira acil ihtiyaç var. Biz İsveç halkı olarak bu güzel ülke Türkiye insanları ile dayanışma içindeyiz."

NIKOLAUS MEYER-LANDRUT: TÜRKİYE'Yİ YALNIZ BIRAKMAYACAĞIZ

Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut ise şöyle konuştu:

"Ülkeyi vuran bu korkunç deprem nedeniyle Türk halkına ve Ankara'da yaşayan insanlara en içten taziyelerimi sunmak istiyorum. Bu büyük afet nedeniyle herkes derin üzüntü içinde. Bu durum, Avrupa da dahil olmak üzere, halklar ve hükümetler nezdinden bir dayanışma dalgası yarattı. AB ve üye devletleri Türkiye'ye destek olmak için daha ilk günden itibaren buradaydı. Önce kurtarma, ardından sağlık ekipleri ve insani yardımlar geldi. İnsanların zorlukların üstesinden gelmelerine yardımcı olmak amacıyla barınak, ısıtıcı, battaniye ve diğer tuvalet ve hijyen maddeleri gibi milyonlarca ürün sevk edildi.

Aslında bugün vermek istediğim asıl mesaj şu; Türkiye'yi yalnız bırakmayacağız. Bu korkunç afetin etkilerinin üstesinden gelmesine yardımcı olmak için elimizden gelen en iyi şekilde Türkiye'ye destek olmaya devam edeceğiz. Bu amaçla önümüzdeki hafta pazartesi günü Brüksel'de yapılacak Bağışçılar Konferansı'nda Komisyon Başkanı Konsey Başkanlığı'nı yürüten İsveç Başbakanı Türkiye'nin bu yıkıcı depremin neden olduğu sonuçların üstesinden gelmesine yardımcı olmaya devam edebilmemiz için katkıda bulunmaları amacıyla uluslararası toplumu toplantıda bir araya getirecek."

JOEP WIJNANDS: GELECEKLERİNİ YENİDEN İNŞA ETMEK İÇİN OMUZ OMUZA DURUYORUZ

Hatay'dan çektiği bir video ile katılımcılara seslenen Hollanda'nın Ankara Büyükelçisi Joep Wijnands şu mesajı verdi:

"Şu an Hatay'dayım. Kendi gözlerimle bu korkunç felakete şahitlik ediyorum. Bu felaketi yaşayan halkın içinde olduğu durumu görmek çok üzücü. Ülkemin, felaketi yaşayan Türk halkıyla, yetkilileri ve yardım kuruluşlarıyla dayanışma içerisinde olduğunu dile getirmek istiyorum.

Depremzedelere ve yetkililere yardım etmeye devam etmek, onlarla çalışmak ve bu insanların kendilerini yalnız hissetmemelerini sağlamak istiyoruz. Geleceklerini yeniden inşa etmek için omuz omuza duruyoruz."

SUZUKI KAZUHIRO: DEPREM BİZİ ASLA TERK ETMEYECEK. ONUNLA YAŞAMALIYIZ

Japonya'nın Ankara Büyükelçisi Suzuki Kazuhiro ise şöyle konuştu:

"Türkiye'nin şubat ayı başlarında yaşamış olduğu büyük depremlerin kurbanlarına ve yaslı ailelerine en derin taziyelerimizi sunmak istiyorum. 6 Şubat'taki depremin şiddeti, Japon halkının yüreğini dağladı ve 12 yıl önceki Büyük Doğu Japonya Depremi sırasında bizim de yaşadığımız zorlukları canlı bir şekilde tekrardan hatırlamamıza neden oldu.

Televizyonda, kar örtüsü altında soğuğa katlanmak zorunda kalan birçok çocuk ve yaşlıyı görmek benim de gerçekten yüreğimi burktu. Japonya'da yaşadığımız büyük deprem de Kuzey Japonya'da kışın ortasında yaşanmıştı. Türkiye, bize yardım etmesi için AFAD ekibi göndermişti. Japonya'da faaliyet gösteren çeşitli denizaşırı ekipler arasında en uzun süre arama kurtarma görevini yürüttüler. Zor zamanlarımızda Türkiye'nin bizler için yaptıklarını asla unutmayacağız.

Etkili ve pratik bir iyileştirme ve yeniden yapılanma sağlamanın en iyi yolu hakkında görüş alışverişinde bulunmak için uzmanlardan oluşan bir ekip gönderdik. Ayrıca, NATO'nun güvenilir ve doğal bir ortağı olarak, ordu kuvvetlerimiz, Pakistan'dan büyük miktarda çadır ve diğer acil durum malzemeleri getirmek için NATO'nun hava ikmal operasyonlarına katıldı.

Parlamentomuz, her milletvekilinin aylık maaşından belirli bir miktar parayı bağışlamaya karar vermiştir. Japon şirketleri de tıbbi ve ilaç ürünlerini Türkiye'ye bağışlayarak, afet bölgelerinin hala sağlayamadıklarını tamamlamaya çalışmaktadır.

Türk halkı ve Japon halkı, fay hatları üzerinde yaşamak gibi ortak bir kaderi paylaşıyor. Deprem bizi asla terk etmeyecek. Onunla yaşamalıyız. Her iki tarafın da daha dirençli ve iyi bir toplum inşa edebilmesi için sadece geçmiş depremlerde karşılaştığı büyük acıları değil, aynı zamanda onlardan elde edilen canlı deneyimleri ve özel bilgileri de paylaşması gerekiyor."