MHP TBMM Grup Toplantısı - Son Dakika
Güncel

MHP TBMM Grup Toplantısı

Genel Başkan Bahçeli: (2) "Çözüm süreci Ferhat'ın Şirin'i katletme, Kerem'in Aslı'yı yok etme, Mecnun'un Leyla'dan nefret etme sürecidir" "Erdoğan'ın terör örgütü olarak yaftaladığı PYD'ye yardım etmek, yataklık yapmak millete ve vatana karşı işlenmiş suç değil midir?

21.10.2014 14:47

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun çözüm sürecini yanlış anladığını savunarak,  "Çözüm süreci Ferhat'ın Şirin'i katletme, Kerem'in Aslı'yı yok etme, Mecnun'un Leyla'dan nefret etme sürecidir" dedi.

Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, çözüm sürecine yönelik eleştirilerini sürdürdü.

Artık pazarlıkların esasına ilişkin konu başlıklarından başka gizli saklı hiçbir şeyin kalmadığını ifade eden Bahçeli, "İnkarla vakit kaybetmeye, yeni şerefsizlik polemikleriyle rezil rüsva olmaya da gerek yoktur. Yani Cumhurbaşkanı Erdoğan için bu bahis, aleyhine olacak biçimde çoktan kapanmış, 2010 tarihinde alınan, ancak çarçabuk harcanarak biten şeref kredisinin son taksiti de uzun süre önce ödenmiştir" diye konuştu.

Çözüm sürecinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve çevresinin söylediklerinin tersinin yaşandığını anlatan Bahçeli, teröristlerin sınır dışına çıktığının söylendiğini, ancak giden olmadığı gibi, kafileler halinde girişler ve yurdun değişik noktalarına çok yoğun mevzilenmeler yaşandığını belirtti.

Bahçeli, Başbakan Davutoğlu'nun bu gerçeği geçen pazar günü akil insanlar heyetiyle yaptığı toplantıda, "Haziran raporunu sunduğunuzda bile, çok az unsurun sembolik olarak çekildiğini biz biliyorduk ama hiçbir zaman topluma deklare etmedik ki çözüm süreci zaafa uğramasın" diyerek kısmen doğruladığını söyledi. Hükümetin teröristlerin yurt dışına çıkmadığını uzun süre gizlediğini ve milleti oyaladığını dile getiren Bahçeli, "Biz o zamanlar 'milleti kandırmayın, millete yalan söylemeyin; PKK'lılar bir yere gitmez, çekilme falan da olmaz' derken; Erdoğan ağız dolusu hakaretlerle bize sataşmış ve saldırmıştı. İşte bugün meselenin iç yüzü bizzat Davutoğlu tarafından açıklanmış, üzerindeki sis perdesi aralanmıştır" dedi.

-"63 akılsız"

Akil insanlar heyetini de eleştiren Bahçeli, şunları söyledi:

"Çözüm paralelinde, Başbakan ve bölücü ortakları, 63 akılsızı araya araya bulmuş, hepsini söz ve vaatlerle 4 Nisan'dan 26 Haziran 2013'e kadar PKK'nın emrinde çalıştırmıştır. Söylenenlere bakarsak bu 63 sözde akil, 12 bin kilometre yol kat etmiş, 60 bin vatandaşımızla yüz yüze görüşmüş, arkasından da İmralı ve Kandil icazetli raporlarını tanzim etmişlerdir. Hükümet ne zaman paratoner arasa, ne zaman mayınların üstüne gönderecek birilerine ihtiyaç duysa, ne zaman söylemek isteyip de yutkunduğu konular olsa 63 sözde akil hemen tedavüle sürülmekte, hemen işbaşı yapmaktadır.

Bir kısım eksik ve gedikle tekrar Dolmabahçe'de toplanan bu 63'lükler hevesle yeni işverenlerine kulak vermişlerdir. Bunlar arasında her zamanki gibi sinema artistleri, akademisyenler, gazeteciler, yazarlar, oyuncular, şarkıcılar, sivil toplum kuruluşu temsilcileri canla başla yer almışlardır. Bölücülüğün mütevelli heyeti olan bu lafın gelişi akiller, rüşvet ve yolsuzluk olayları patlak verdiğinde parlak akılları neredeydi? Kobani bahanesiyle Türkiye'nin her tarafı yakılırken, bölücü müfrezeler sokaklarda şiddet bariyeri kurup iç barış ve huzur iklimine suikast düzenlerken bunlar hangi villada, hangi lüks otelde, hangi Boğaz manzaralı masada atıp tutuyorlardı? İmralı canisine özel bir muhabbet besleyen, PKK için ellerini taşın altına koyan bu akiller hayatlarında bir kez olsun şehitler için gözyaşı dökmüş, bir kez olsun bayrak dalgalanınca göğüsleri kabarmış mıdır? Sayıları gittikçe azalan bu tip adamlar akıllıdır da 77 milyon mu ahmak ve akılsızdır? Allah için söyleyiniz, milletimiz ne yapsın? Hain bir değil ki bağlasın, felaket bir değil ki ağlasın. Bunlara tavsiyem; eğer çok akılları varsa kendilerine saklamalarıdır. Daha kazançlı kapı bulmaları için farklı çareler ve aşınmayı bekleyen eşikler vardır."

"Karakola saldıranlarla aranızdan su sızmıyor"

Devlet Bahçeli, çözüm sürecinde terör örgütüyle yürütülen müzakerelerin hareketlendiğini ifade ederek, "AKP-İmralı, AKP-Kandil; HDP-Kandil, Kandil-İmralı, HDP-İmralı arasındaki süreç trafiği vızır vızır işlemekte, geceli gündüzlü ihanet mesajları taşınmaktadır" dedi.

Başbakan Davutoğlu'nun, süreç için "milli, yerli ve özgün" dediğini ve "Bu toprakların en önemli tarihi ve stratejik projesi" tanımı yaptığını anlatan Bahçeli, şöyle devam etti:

"Davutoğlu'na göre, süreç başarılı olursa sosyo-kültürel ve sosyo-politik sorunlarla, etrafımızdaki jeopolitik çatışmalar engellenecektir. Başbakan konuşunca aklının dibini dökmekte, neredeyse Kaf Dağı'ndan kar bağışlamakta, elekle baraj gölü doldurmaktadır. Sayın Davutoğlu, açık söyle; süreç ihanetinin neresi millidir? PKK ile pazarlık yaparak Türkiye'yi nasıl memnun edecek, prangaları nasıl sökeceksiniz? Bu ne menem bir çelişkidir ki 'çözüm süreci kamu düzenin alternatifi değildir' diyorsunuz ama kamu düzenini yıkmak, devlet otoritesini berhava etmek isteyenlerle yediğiniz içtiğiniz ayrı gitmiyor. Sayın Davutoğlu, Kobani rumuzlu olayları çıkaranlarla şu an masadasınız, biliyor musun? Geçen hafta Hakkari'deki Dağlıca Karakolu'na saldıranlarla aranızdan su sızmıyor, biliyor musun? Bingöl'de iki kahraman polisimizi şehit eden, 16 yaşındaki Yasin'in başını ezen, kısa sürede 40'a yakın kişiyi katleden hainlerle çözüm konuşuyor, barış diye inliyorsunuz, biliyor musun? Çukurca'daki terör saldırısında ayağını kaybeden bir gazimizin banka kredisiyle aldığı protez bacağı için haciz gönderecek kadar alçalmayı iyi biliyorsunuz. Gel gelelim PKK ile Kobani şiddeti esnasında bile pazarlık yapmanın, yandaşlarını sokağa ve isyana çağıran HDP ile görüşmenin nasıl bir hıyanet olduğunu ya bilmiyor, ya da 'yattı balık yan gider' diyorsunuz.

Başbakan Davutoğlu, Amasya'da, 'Çözüm sürecinden bizim anladığımız, Ferhat ile Şirin'in muhabbetini bütün Türkiye'ye egemen kılmaktır' açıklanmasında bulunmuştur. Sayın Davutoğlu, çözüm sürecini sana yanlış anlatmışlar veya sen yanlış anlamışsın. Çözüm süreci Ferhat'ın Şirin'i katletme, Kerem'in Aslı'yı yok etme, Mecnun'un Leyla'dan nefret etme sürecidir."

"İmralı canisine oldu olacak bahçıvan, aşçı tahsis edin"

Devletin terör örgütüyle görüşemeyeceğini, son terör örgütü militanı silah bırakana kadar mücadeleden vazgeçemeyeceği ve vazgeçmemesi gerektiğini vurgulayan Bahçeli, meselenin terör sorunu olduğunu belirtti.

Bahçeli, terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın ağırlaştırılmış müebbete mahkum edildiğini anımsatan Bahçeli, Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan ile İçişleri Bakanı Efkan Ala'nın cezaevi şartlarının iyileştirilebileceğini söylediğini ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ise "şartlarının iyileştirilmesi için yapılması gereken her şeyi devlet yaptı. Daha ilerisi olamaz. Villa tahsis edecek halimiz yok" açıklamasında bulunduğunu dile getiren Bahçeli, "Bu sayede aziz milletimiz terörist başının 2 odalı, televizyonlu ve bahçeli bir yere alındığını da öğrenmiştir. Türkiye'de müebbet hapis cezasına çarptırılmış hangi mahkum iki odalı, televizyonlu ve bahçeli bir yerde kalmaktadır?" diye konuştu.

Bu imtiyaz ve ayrıcalığın nasıl izah edileceğini soran Bahçeli, "Cezaevi şartlarını dikkate aldığımızda, bu durumun villadan ne farkı olacaktır? Hükümet Türk milletini ne yüzle, ne hakla aldatmaktadır? Oldu olacak, İmralı canisine bir bahçıvan, bir aşçı, bir odacı tahsis edin de her şey tamam olsun. Canibaşı, AKP yardımıyla İmralı'yı örgütünün karargahı haline dönüştürmüştür" dedi.

"Kim suç niyetini eyleme döktüyse yaptırım anında uygulanmalı"

Terörle mücadelenin zaaf ve ihmal kaldırmayacak kadar hassas bir alan olduğunun altını çizen Bahçeli, yargı paketinin "özgürlük-güvenlik" dengesini gözetmesi gerektiğini, ancak her şeyden önce Türkiye'nin güvenliğinin, bireysel hak ve kazanımlara halel getirmeden sağlanması gerektiğini söyledi.

Güvenlik yoksa özgürlüğün rafa kalkacağını, güvenlik zayıflayınca özgürlüğün sekteye uğrayacağını ifade eden Bahçeli, "Kan akıtanlara 'özgürlük var' diyerek sessiz kalınamaz, vatandaşlarımızın günlük hayatını zehir eden barbarlar ağırdan alınamaz. Bu itibarla makul şüpheli veya değil; kim suça niyetliyse suça azmetmişse ve bunu da eyleme dökmüşse gereken yaptırımlar anında uygulanmalıdır" dedi.

"Peşmergenin geçmesine nasıl müsamaha gösterecek?"

Bahçeli, ABD'nin Kobani'de PYD terörünü arkalamak amacıyla havadan silah, cephane ve tıbbi yardım yaptığını duyurduğunu anımsatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu esnada bildik sebeplerden dolayı bir asrı aşan süredir Ortadoğu'da her taşın altından çıkan Birleşik Krallık, peşmerge güçlerine silah eğitimi vermektedir. Dışişleri Bakanı, 'Kobani'nin düşmesini hiçbir zaman arzu etmeyiz' sözleriyle peşmerge unsurlarının Kobani'ye geçmesine yardım ettiklerini açıklamıştır. Erdoğan'ın terör örgütü olarak yaftaladığı PYD'ye yardım etmek, yataklık yapmak millete ve vatana karşı işlenmiş suç değil midir? Türkiye, kendi topraklarından, peşmergenin geçmesine nasıl müsamaha gösterecektir?

Silahlanan peşmerge ve PYD'nin, PKK'yı da çembere dahil ederek ne yapması planlanmaktadır? Bize göre amaç ne Kobani, ne Suriye, ne de Irak halklarının dirliği ve istikrarıdır. Amaç Kürdistan'dır, amaç petrolü tankerlerle, varillerle, boru hatlarıyla alıp götürmek, Ortadoğu haritasını küresel projelere göre tekrar ve kanla çizmektir.

AKP, Esad ile uğraşmayı bırakmalı, sınırlarımızın hemen yanındaki gayri meşru, milli güvenliğimize yönelik yüksek risk ve tehditlere odaklanmalıdır. Sınırlarımızın aşınması, yalamaya dönmesi, mücavir alanlarda oldubittiyle devletçikler kurulması mahvoluşumuza hizmet edecektir. Kendi sınırlarımız içinde güvenli bölge kurmak gibi sakat bir öneri getiren hükümetin, süreç ihanetinden vazgeçip terör örgütleriyle aynı hizadan çıkması, milli bekamızı, kardeşliğimizi ve toplumsal huzurumuzu koruyacak kalıcı strateji ve politikalar takip etmesi en büyük hedef olmalıdır. Türkiye'yi yöneten siyasi iktidar Türk milletinin vermediği yetkiyi kullanamayacak, tasvip etmediği ilişki ve kararların tarafı olamayacaktır. Ve AKP siyaset defterinden silindiği an adalet defterinde kaydı açılacak, inanınız bana bugünleri çok ama çok arayacaktır."

- TBMM

Kaynak: AA - AkHaber.com

Son Dakika Güncel MHP TBMM Grup Toplantısı - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement