Türkiye-İspanya Hükümetlerarası Zirvesi'nin ardından yayımlanan ortak bildiride, "Türkiye ve İspanya, Suriye'deki rejimin, varil bombalarıyla savaş silahı olarak kuşatma ve açlığı kullanması dahil olmak üzere, ayrım gözetmeksizin sivillere karşı gerçekleştirdiği saldırıları şiddetle kınamışlardır" denildi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve İspanya Başbakanı Mariano Rajoy başkanlığında beşincisi gerçekleştirilen Türkiye-İspanya Hükümetlerarası Zirvesi'nin ardından ortak bildiri yayımlandı.
Başbakanlık Basın Merkezi'nin internet sitesinde yer alan bildiride, Türkiye ve İspanya arasındaki Hükümetlerarası Zirve Toplantıları'nın, 5 Nisan 2009 tarihinde İstanbul'da düzenlenen ilk organizasyondan bu yana düzenli gerçekleştirildiği anımsatıldı.
Tarafların ikili ilişkilerini daha da ilerletme ve güçlendirmeye verdikleri önemi teyit ettikleri belirtilen bildiride, zirve toplantılarının işbirliklerini yıllık olarak gözden geçirmek ve gelecekte gerçekleştirilecek ortak çabaları görüşmek için yararlı ve etkin bir platform sağladığı vurgulandı.
Parlamentolar arası işbirliğinin önemine işaret edilen bildiride, Parlamentolar Arası Değişim ve Diyalog Projesi kapsamında son zamanlarda Türkiye ile İspanya arasında düzenlenen karşılıklı parlamento heyetleri ziyaretlerinin gerçekleştirilmesinin bu alanda yeni bir itici güç sağladığı hususunda mutabık kalındığı aktarıldı.
Bildirinin "Avrupa Birliği" başlıklı bölümünde, İspanya'nın, Türkiye'nin AB'ye katılımına yönelik desteğini ve taahhüdünü yinelediğine değinildi. Bildiride, şu ifadelere yer verildi:
"Taraflar, katılım müzakerelerinde yeni bir başlığın açılmasını memnuniyetle karşılamışlar ve Türkiye-AB katılım müzakerelerine enerji ve ivme kazandırmak için yerleşik uygulamalar ve koşullara bağlı olarak ek başlıkların açılmasına yönelik desteklerini ifade etmişlerdir. Taraflar, aynı zamanda Türkiye-AB Geri Kabul Anlaşması'nın imzalanmasını ve vize serbestisine yönelik diyaloğun başlatılmasını memnuniyetle karşılamışlardır. Taraflar ayrıca, ortak eşleştirme programları, bilimsel ve teknik araştırmalar ile akademik ve kurumsal değişimler gibi katılım süreci tarafından sunulan bütün fırsat ve vasıtaları kullanma hususunda mutabık kalmışlardır."
-Terörle mücadele ve içişlerinde işbirliği
Bildiride, tarafların, her yerde barış ve güvenliğe yönelik en ciddi tehdit olmayı sürdürmesinden dolayı terörizmin her türünü ve tezahürünü şiddetle kınadıkları belirtildi. Her düzeyde ve tüm forumlarda terörizmle ve onun finansman araçlarıyla mücadeledeki eşgüdüm ve işbirliklerini güçlendirmeye yönelik niyetlerin yeniden teyit edildiği vurgulanan bildiride, bu bağlamda uluslararası organize suç ağlarının mali suçlar, kara para aklama, insan ve uyuşturucu kaçakçılığı faaliyetlerinin terör örgütlerinin ve bunlara bağlı yapıların ana finansman kaynağı olduğu gerçeğinin altının çizildiği aktarıldı.
"Taraflar, 2009 yılında Madrid'de imzalanan Suçla Mücadelede İşbirliği Anlaşması'nın, bu anlaşma uyarınca kurulan İspanya-Türkiye Ortak Komitesinin Mart 2013'te Ankara'da düzenlenen ilk toplantısıyla da ispatlanan ikili işbirliğini artırmaya yönelik önemini hatırlatmışlardır" ifadesi kullanılan bildiride, operasyonel çerçeveye ve bilgi değişimine özellikle dikkat etmek suretiyle bu alanda işbirliğini daha da güçlendirme konusunda mutabık kalındığı aktarıldı.
Bildiride, Türkiye ve İspanya'nın, Birleşmiş Milletler ve Terörizmle Mücadele Küresel Forumu çerçevesindeki çok taraflı işbirliği de dahil olmak üzere şiddet içeren aşırıcılıkla mücadelede ve radikalleşmeye karşı söylemlerin yaygınlaştırılmasında ikili eşgüdüme ihtiyaç duyulduğu belirtildi.
-Ekonomi ve ticaret
Bildirinin "Ekonomi ve Ticaret" başlıklı bölümünde, son yıllarda ticaret ve ekonomik ilişkilerindeki hızlı gelişmeden duyulan memnuniyet ifade edildi. Her iki tarafın da ikili yatırım akışlarından duydukları memnuniyetin vurgulandığı bildiride, bu bağlamda fırsatları araştırmaları için şirketlerin teşvikini sürdürmenin kararlaştırıldığı bildirildi.
Üçüncü piyasalardaki işbirliklerini güçlendirme ve dünya çapında farklı bölgelerdeki ticari deneyimlerinden yararlanma konusunda isteklere değinilen bildiride, "Taraflar, daha fazla işbirliği için mali hizmetler, ulaşım, otomotiv, yenilenebilir enerji, çevre teknolojileri, savunma sanayii, inşaat gibi sektörler ve kamu-özel sektör işbirliği gibi alanları öncelikli alanlar olarak belirlemişlerdir" değerlendirmesinde bulunuldu.
-Sanayi, ulaşım-altyapı
Sanayinin, ekonomilerin hayat damarı olduğu ve bu nedenle de daha fazla geliştirilmesi gerektiği konusunda mutabık kalındığı vurgulanan açıklamada, tarafların, savunma alanları, otomasyon, yenilenebilir enerji ve çevre teknolojileri alanlarında işbirliği imkanlarının araştırılmasını kararlaştırıldığı belirtildi.
Bildiride, "Ulaşım-altyapı" başlığı altında, şu ifadeler kullanıldı:
"Türkiye'deki yüksek hızlı tren ve diğer önemli ulaşım ve altyapı projelerine, İspanyol ve Türk devlet demiryolu kuruluşları tarafından geliştirilen eğitim programlarına katılımlarından duydukları memnuniyeti dile getirmişlerdir. Taraflar dünyadaki en büyük simgesel öneme sahip olan altyapı projelerinden biri olan Marmaray Projesini, Türkiye ve İspanya arasındaki işbirliğinin mükemmel bir örneği olarak öne çıkarmışlardır.
Taraflar, hem yüksek hızlı hem konvansiyonel raylı taşımacılıkta, aynı zamanda deniz taşımacılığı, lojistik, liman sektörü ve havaalanı altyapılarıyla diğer ortak ilgi alanlarında yakın çalışmaya devam etme isteklerini belirtmişlerdir. Türkiye, gelecek on yıllık süreçte gerçekleştireceği büyük ölçekli yatırım projelerine daha fazla İspanyol şirketinin katılımını teşvik etmiştir. Taraflar, İspanyol ve Türk inşaat şirketlerinin üçüncü ülkelerde ortak projeler gerçekleştirmek için işbirliklerini geliştirmelerinin önemini vurgulamışlardır."
Bildiride, turizm, eğitim-kültür, haberleşme ve bilgi toplumu ile enerji alanlarındaki işbirliğinin geliştirilmesine yönelik istek ve taahhütler de yer buldu.
-Savunma-Güvenlik
Türkiye ve İspanya'nın, silahlı kuvvetleri arasındaki işbirliğini güçlendirmeyi ve artırmayı kararlaştırdığı belirtilen bildiride, bu bağlamda, İttifak'ın "Bağlantılı Kuvvetler İnisiyatifi"nin özellikle iki ülkenin silahlı kuvvetleri arasındaki birlikte çalışabilirliğini ve etkinliğini geliştirdiğinin değerlendirildiği aktarıldı.
Giderek artan önemdeki siber güvenlik ve siber savunma konuları da dahil geniş bir ölçekteki güvenlik sorunlarıyla baş etmekte ikili işbirliğinin öneminin ve bu konuda işbirliğine duyulan ihtiyacın altının çizildiğine değinilen açıklamada, "Her iki taraf, devam etmekte olan çeşitli müttefik harekatları etkili ve etkin yürütme kabiliyetini muhafaza ederken NATO Kuvvetleri 2020'nin başarısı için hazırlanan orta ve uzun vadeli inisiyatiflere ve stratejilere duyulan ihtiyaca vurgu yapmışlardır" denildi.
Bildiride, "Dışişleri" başlığı altında şu ifadelere yer verildi:
"Bölgesel ve uluslararası konulara ilişkin olarak taraflar, Orta Doğu ve Kuzey Afrika'yı özellikle dikkate alarak, zorlukları, gerginlikleri ve küresel toplumun karşılaştığı fırsatları gözden geçirmişlerdir. Bölgedeki ve dünyadaki toplumsal ve siyasal dönüşüm sürecinin devam ettiğini teyit etmişler ve her yerde herkes için demokrasiyi, temel özgürlükleri ve eşit fırsatları teşvik etmek ve geliştirmek için ortak kararlılıklarının altını çizmişlerdir."
-Medeniyetler ittifakı
Avrupa ve Akdeniz Havzası'ndaki gelişmelerin Medeniyetler İttifakı'na duyulan ihtiyacı daha da arttırdığına dikkat çekilen bildiride, "Kültürler ve dinler arasındaki kutuplaşma eğilimini zayıflatmanın İttifak'ın başlıca hedefi olduğunun önemini vurgulamışlar ve Avrupa'da ve diğer yerlerde yabancı düşmanlığı ve İslamofobi tehlikelerine karşı savaşma ihtiyacını kabul etmişlerdir" değerlendirmesinde bulunuldu.
Tarafların, BM'nin himayesinde müzakerelerin yeniden başlamasını memnuniyetle karşıladıkları ve Kıbrıs'ta kısa sürede müzakere edilmiş bir çözüm için desteklerini yineledikleri belirtilen bildiride, "İsrail- Filistin Çatışması" başlığı altında, şunlar yer aldı:
"Taraflar, İsrail-Filistin çatışmasının adil ve kalıcı bir çözümü için tarafların ve ABD'nin çabalarını memnuniyetle karşılamışlardır. Nihai bir barış anlaşmasına ulaşmaya yönelik desteklerini ve 1967 öncesi sınırlara dayanan iki devletli çözümüne olan tam bağlılıklarını teyit etmişler ve tüm taraflara çözüm şansını tehlikeye atabilecek adımlardan kaçınma çağrısında bulunmuşlardır."
Tarafların, İran ile AB/3+3 arasında İran'ın nükleer programına ilişkin olarak varılan anlaşmayı memnuniyetle karşıladığı vurgulanan bildiride, Türkiye ve İspanya'nın, İran'ın uluslararası topluma tam anlamıyla dahil olmasını sağlayacak uzun vadeli, kapsamlı çözüme ilişkin paylaşılan hedeflerine katkıda bulunması için mutabık kalınan tedbirleri karşılıklı benimsemeye hazır bulunduklarını dile getirdikleri aktarıldı.
-Suriye başlığı
Bildiride, "Suriye" başlığı altında şöyle denildi:
"Taraflar, Suriye'deki krize ilişkin derin endişelerini dile getirmişlerdir. Suriye'de devam eden çatışmaya siyasi bir çözüm bulmayı amaçlayan Cenevre-2 sürecine verdikleri desteği yinelemişlerdir. Rejimin, varil bombalarıyla savaş silahı olarak kuşatma ve açlığı kullanması dahil olmak üzere, ayrım gözetmeksizin sivillere karşı gerçekleştirdiği saldırıları şiddetle kınamışlardır. BM Güvenlik Konseyine, rejimin artan vahşetine son vermek amacıyla bu konuyu acilen ele alması için çağrıda bulunmuşlardır.
Cenevre-1 Bildirisi uyarınca, Suriye halkının meşru taleplerini yerine getiren, karşılıklı rızayla tüm güvenlik yapıları dahil olmak üzere tam yürütme yetkisine sahip geçici yönetimin oluşturulmasını amaçlayan geçiş sürecinin hızlı bir şekilde sonuçlanmasının önemini tekrar teyit etmişlerdir. Ayrıca Suriye'nin egemenliğini, bağımsızlığını ve toprak bütünlüğünü muhafaza ederek tüm vatandaşların din, mezhep ve etnik kökenlerine bakılmaksızın anayasal eşitlikten faydalandıkları demokratik ve çoğulcu Suriye'ye bağlılıklarını vurgulamışlardır. Esad ve yakınındaki yardımcılarının kanlı elleriyle Suriye'nin geleceğinde yerlerinin olmadığını da yinelemişlerdir."
-Türkiye'nin politikası takdir edildi
İnsani yardımın artırılması ve Suriye'de tam ve serbest erişimin güvence altına alınması için somut ve acil olarak harekete geçmesi için uluslararası topluma çağrıda bulunulduğu vurgulanan açıklamada, "Esad rejiminin zulmünden kaçan çaresiz Suriyelilere yönelik Türkiye'nin 700 bin kişi için barınak sağlayarak sürdürdüğü açık kapı politikasını takdir ederek, uluslararası toplumu, komşu ülkelerin insani ıstırabın dindirilmesine yönelik çabalarında bu ülkelerin yükünü paylaşmaya davet etmişlerdir" denildi. - Ankara
Son Dakika › Güncel › Türkiye-İspanya Hükümetlerarası Zirvesi Ortak Bildirisi - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?