Türkiye'nin Üniversitesi Ege 60 yaşında - Son Dakika
Güncel

Türkiye'nin Üniversitesi Ege 60 yaşında

Ege Üniversitesi 2015-2016 Eğitim – Öğretim Yılı Akademik açılışı Ege Üniversitesi Prof. Dr. Yusuf Vardar MÖTBE Kültür Merkezi'nde gerçekleştirildi.

05.11.2015 15:59

Açılışa İzmir Vali Yardımcısı Mustafa Harputlu, Hava Eğitim Komutanı Tümgeneral Ahmet Cural, Bornova Kaymakamı Mustafa Gündoğan, Bornova Belediye Başkanı Olgun Atila, YÖK Denetleme Kurulu Üyesi Prof. Dr. İlyas Doğan, Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Füsün, Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Dinçer, Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Candeğer Yılmaz, senato üyeleri, öğretim elemanları ve öğrenciler katıldı.

Ege Üniversitesi tanıtım filmiyle başlayan programda konuşan Rektör Prof. Dr. Yılmaz, "Dünyadaki üniversitelerle kıyaslandığında 60 yıllık geçmiş belki kısa bir tarih olarak görülebilir" diyerek ülkenin yükseköğretim tarihi ve bu süre içerisinde geçirdiği önemli sosyal, siyasal ve ekonomik dönüşümler dikkate alındığında, Ege Üniversitesi'nin köklü ve gelenekleri oluşmuş bir kurum olduğunu vurguladı.

Bu yılın, Ege Üniversitesi için geçen yıla göre daha başarılı ve verimli bir yıl olmasını temenni eden Prof. Dr. Yılmaz, "Ülkemiz ve dünya için barış ve huzur dolu günler getirmesini temenni ediyorum" dedi.

Ege Üniversitesi'nin bölgenin ve ülkenin önde gelen araştırma kurumlarından biri olduğuna dikkatleri çeken Prof. Dr. Yılmaz, "Ege Üniversitesi ülkemizin yaşlanmayan fakat yaş alarak gelişen en eski ve köklü araştırma – eğitim kurumlarından birisidir. Türkiye yüksek öğretim tarihinin 4. sırada kulan üniversitesidir. Birun-ı Adab diye anılan , 1890 yılında Türkiye'de ilk kez futbol maçının, 1895 yılında yine Türkiye de ilk atletsizim yarışmalarının yapıldığı Bornova'da 20 mayıs 1955'te resmen kurulmuştur" diye konuştu.

Üniversitelerin günümüzde içinde bulundukları çağın bilgi birikiminde işlevleri doğrultusunda en fazla pay sahibi kurumlar olma özelliğini korumakta olduğunu söyleyen Prof. Dr. Yılmaz, "Bu yönüyle, çağa ve topluma göre sürekli değişim içinde olan çok dinamik kurumlardır.Aynı zamanda üniversitelerin değişmeyen bazı fonksiyonları ve özellikleri vardır. Üniversiteler çağlar boyunca bilimsel bilgiyi üreten ve üretmenin yöntemlerini araştıran, sorgulayan, anlatan , yol gösteren ve yaygınlaştıran kurumlar olmuştur. Küreselleşen, bilgi toplumu olarak nitelenen ve yaşamın her alanında girişimciliğin, yeniliğin, inovasyonun yüceldiği günümüz koşullarında da üniversiteler; en önemli sermayelerden birine dönüşen bilimsel bilginin üretildiği, öğretildiği yaygınlaştırıldığı yerler olmaya devam etmektedir" dedi.

Prof. Dr. Yılmaz , "Üniversiteler olarak açıkça ihtiyacımız olan şey, hızlandırılmış bir vatandaş bilimi dersidir. Bilimi uygulanabilir düzeye çekip, bilginin vatandaşlar tarafından anlaşılmasını, kullanılmasını ve hakkında hüküm verilmesini gerçekleştirilmeliyiz. Bilimsel değerlendirmelere göre, insanlık tarihinde hiçbir dönemde ulusların refahı ve iyiliği yükseköğretim kurumlarının ve sistemlerinin kalitesine ve işleyişine bugünkü kadar bağlı olmamıştır" dedi.

TÜRKİYE'DE İKİNCİ

Ege Üniversitesi'nin stratejik planlama ve uygulamalarda , eğitim öğretim ve araştırmalarla toplumsal sorumlulukların planlanmasında uygulanmasında hemen her başlıkta çok iyi değerlendirdiğini belirten Prof. Dr. Yılmaz, "Ege Üniversitesi'nin hedefi araştırma evrenindeki güçlü yönleri ile bilimi ve topluma gerekli ve sürdürebilir katkı sağlayabilmek olmuştur. Bu doğrultuda 2014-2015 URAP sıralamasında dünyadaki en iyi 500 üniversite arasına 487. sıradan giderek Türkiye'de ikinci olmuştur" diye konuştu.

"EGE ÜNİVERSİTESİ YAŞAYAN BİR TARİHTİR"

Prof. Dr. Yılmaz, "Ege Üniversitesi yaşayan bir tarihtir. Kurumsal kültüründe öne çıkan eşitlik ve dayanışma özgürlük ve demokrasi girişimcilik ve araştırıcılık çağdaşlık o modellik liyakat ve bilimsellik değerleri toplumsal sorumluluk çerçevesinde hayata geçirme sürecini yansıtan bir tarihtir.
Ege Üniversitesi'nin günümüzdeki başarıları 60 yıllık köklü geçmiş ile bağlantılıdır.Sürekli değişim ve gelişim içinde olarak hedefimiz deneyimlerimizle birikimimizi harekete geçirip yani ülkemizi çağdaş dinamik anlayışıyla en iyi şekilde temsil etmektir" dedi.

CUMHURİYET ÜNİVERSİTESİ EGE

Prof. Dr. Yılmaz, "1955 yılından beri ilgili ilkeli ve Cumhuriyet Üniversitesi olarak taşıdığı değerlere sahip çıkan ve kamusal sorumluluğun daima bilincinde olan Ege Üniversitemiz kendisini yenileme ve geliştirme amacını hep korumuştur. Yönetimler değişse de Ege Üniversitesi'nin bu kararlığında bir değişim olmaz" diye konuştu.

Bilginin hızla arttığı ve adeta bir sermayeye dönüştü bu çağda üniversiteleri yeni gelişmelere ayak uyduramayan ülkeler geri kalmaya mahkum olacağını ifade eden Prof. Dr. Yılmaz, "Bu yüzden gençlerimizin yeni bilgi ve becerileri donatılması kadar bilimsel bilginin peşinde koşan araştıran sorgulayan bir kişilik kazanması şarttır. Onun için hem araştırma faaliyetlerini ve kaynaklarını artırma yönünde gayretlerimizi sürdürüyoruz, hem de sayısı 64 bini aşan öğrencimize en iyi eğitim-öğretim kendini geliştirme uygulama ortamını sağlayarak çalışıyoruz. Öte yandan da bizi var eden şehrimize bölgemize ve ülkemize karşı görevlerimizi yerine getirmeye büyük önem veriyoruz" diye konuştu.

Akademik yıl açılışında konuşan Ege Üniversitesi Öğrenci Konseyi Başkanı Ahmet Aydın, öğrencilerin sorunlarını dile getirerek, öğrencilerin kesintisiz eğitim öğretim alma haklarını ve akademisyenlerin öğrencilerle paralel çalışmaları sonucunda başarının elde edilebileceğini vurguladı.

Etkinlikte Ege Üniversitesi Senatosu'nun aldığı kararla önceki rektörlere "Üstün Hizmet Madalyası" takdim edildi. Açılış dersini veren Prof. Dr. Münci Kalayoğlu'na fahri doktora verildi

KARACİĞER NAKLİNE İNANAMADIM

Ege Üniversitesi 2015-2016 Eğitim – Öğretim Yılı açılış dersini "Karaciğer Yolculuğu, Ankara-Pittsborg-Madison-İstanbul" konusu ile Prof. Dr. Münci Kalayoğlu verdi. Prof. Dr. Kalayoğlu, "Benim için burada bulunmak çok büyü bir mutluluk , büyük bir onur, çok teşekkür ediyorum. Organ nakli tarihine baktığımızda mitolojiye kadar uzanır. Duvarlara yapılan resimlerle organ nakliyle ilgili bilgilere ulaşılır. Yakın tarihte 1900'lerden sonra organ nakli yeşermeye başladı. 1954'te ilk kez böbrek nakli yapıldı.1963'te ise ilk karaciğer nakli yapıldı. Bunlar dışında akciğer, pankreas, kalp gibi nakillerde 1900'lerde gerçekleşmeye başladı. Ben dünyanın en şanslı insanlarından birisiyim. Çünkü Doktor Savul ve Dr. Belzer ile çalışma imkanı buldum. Doktor Savul'dan organ nakli ameliyatlarını öğrendim. Dr. Belzer ile de 26 yıl çalışarak organ nakli konusunda öğrendiklerimi geliştirme imkanı buldum. 1968 yılında Amerika'da asistanken karaciğer nakli yapıldı ve ben buna inanamadım. O nakli gördükten sonra başka bir şey düşünmez oldum. Eşimle konuştum, eğer ben organ nakli yapmadan ölürsem gözüm açık gider dedim.Her şeyimizi satıp bu konuda uzmanlaşmak için yurtdışına çıkmayı teklif ettim. Sağ olsun o da kabul etti ve huzurlarınızda ona tekrar teşekkür etmek istiyorum" dedi.

"HASTA BULMAKTA ZORLANDIK"

Prof. Dr. Kalayoğlu, "Organ nakli konusunda kendimi geliştirmek için Dr. Belzer ile ameliyatlara girdim. Bu konuyu yakından tanıdım. Herkes karaciğer nakli yapmak istiyor ama hasta yoktu. Amerika 4 tane cerrah ithal etti. O, 4 cerrahtan birisi de bendim. Amerika'nın farklı yerlerinde karaciğer nakli kurmak için çalışmalara başladık. Her şey sağlandı ama hasta bulamıyorduk. Hasta buluyorum, hastaneye yatırıyorum, hematologlar bu karaciğer nakli nerden çıktı. Dünyada hiçbir yerde yapılmadığı için duymadıkları için sabah hastaneye yatırdığım hastayı akşam evine gönderiyorlardı. 9 ay hiç hastamız olmadan bekledim. İlk kez benim hastaneye yapışık ikizler geldi. Eyalette ilk defa yapılacak olan bir ameliyata hazırlık yaptık. Çocuklar ikiz olduğu için ameliyatta karışmaması için işaretler koyduk. Ameliyatı başarıyla gerçekleştirdik. Çocuklar sağlıklı bir şekilde hayatlarına devam ediyorlar" diye konuştu.

SADRİ ALIŞIK'I AMELİYAT ETTİK

Prof. Dr. Kalayoğlu, "Amerika'da çalışmalarımızı sürdürürken Sadri Alışık ameliyat olmak için bize geldi. Başarılı bir şekilde ameliyatı gerçekleştirdik. O ameliyattan sonra Sadri Alışık "Kartallar Yüksekten Uçar" adlı bir film yaptı ve bu filmle Altın Portakal ödülünü aldı. Amerika'da çalışırken Türk olduğumuzu her zaman hatırladım ve gururunu yaşadım. 65 yaşına gelindiğinde Amerika'da idari görevler sona eriyor. Bende Türkiye'ye geldim. Öğrendiğim bilgileri ülkemdeki insanlarla paylaştım. Buradaki 10 yılımda hayatımın en güzel yıllarını yaşadım" dedi.

İZMİR İLK SIRADA

Prof. Dr. Kalayoğlu, "Türkiye'deki organ bağışı maalesef yetersiz. Organ çıkaramıyoruz. Kadavra durumumuz iyi değil. Ama İzmir kadavra ve bağış konusunda Türkiye'de birinci sırada yer alıyor. Bu sevindirici. Hastalarımız için organlar çok önemli. Hem öğrendim hem de öğretiyorum. Öğretmek hiç bitmeyecek. Bizden sonrada öğretmeye devam eden insanlar gelecek. Beni Ege Üniversitesi'ne açılış dersi yapmam için davet ettiğiniz için çok teşekkür ediyorum" diye konuştu.

Ege Üniversitesi Devlet Türk Musikisi Konservatuarı öğrencilerinin EÜ 60. Yıl Marşı'nı okumasıyla tören sona erdi.

Kaynak: Bültenler

Son Dakika Güncel Türkiye'nin Üniversitesi Ege 60 yaşında - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement