DHA YURT BÜLTEN - 17 - Son Dakika
Güncel

DHA YURT BÜLTEN - 17

DHA YURT BÜLTEN - 17

İdlib gazisi Yüce: Tedavim bittiğinde silah arkadaşlarımın yanına döneceğim ELAZIĞ Valisi Çetin Oktay Kaldırım, İdlib'de 34 askerin şehit olduğu hava saldırısında yaralanan Elazığlı Piyade Uzman Çavuş Fethi Ahmet Yüce'yi (24) evinde ziyaret ederek, geçmiş olsun dileğinde bulundu.

03.03.2020 18:53

İdlib gazisi Yüce: Tedavim bittiğinde silah arkadaşlarımın yanına döneceğim

ELAZIĞ Valisi Çetin Oktay Kaldırım, İdlib'de 34 askerin şehit olduğu hava saldırısında yaralanan Elazığlı Piyade Uzman Çavuş Fethi Ahmet Yüce'yi (24) evinde ziyaret ederek, geçmiş olsun dileğinde bulundu. Yüce, tedavisi tamamlandığında silah arkadaşlarının yanına döneceğini söyledi.

İdlib kentinde rejim unsurlarınca 27 Şubat günü düzenlenen ve 34 askerin şehit olduğu saldırıda yaralanan Piyade Uzman Çavuş Ahmet Yüce, Hatay'daki tedavisinin ardından önceki gün memleketi Elazığ'a geldi. Vali Çetin Oktay Kaldırım, Yüce'yi Sanayi Mahallesi'ndeki evinde ziyaret ederek, geçmiş olsun dileğinde bulundu. Vali Kaldırım'a yaptığı ziyaretten dolayı teşekkürlerini ileten Yüce, tedavisinin tamamlanmasıyla silah arkadaşlarının yanına döneceğini söyledi. Yüce, "Hatay'daki hastanedeki tedavimin ardından Perşembe günü Elazığ'a geldim. Gerekli tedavilerim bittikten sonra en yakın zamanda inşallah silah arkadaşlarımın yanına döneceğim" dedi.

'ALLAH ŞEHİTLERİN ANNELERİNE DE SABIRLAR VERSİN'

Anne Emine Yüce, oğlunun yaralandığı haberini aldıkları gibi Hatay'a gittiklerini ifade ederek, "Hepsi de anne baba kuzusu. Allah şehitlerin annelerine sabırlar versin, yaralıların da şifalarını versin. Allah daha başka acı keder göstermesin" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ------------------------------Gaziden görüntüAilesinden görüntüRöportajlarVali Kaldırım'ın ziyareti Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Ahmet ÇÖTELİ/ ELAZIĞ==========================

Midilli Adası'nda göçmenlerle Yunan polisi arasında gerginlik YUNANİSTAN'ın Midilli Adası'ndan sığınmacıların gemiye bindirilerek Atina'ya gönderildiği iddiası üzerine yüzlerce göçmen iskeleye toplandı. Atina'ya gittiğini düşündükleri gemiye binmek isteyen göçmenlerle limanda barikat kuran Yunan polisi arasında gerginlik çıktı.

Demirören Haber Ajansı, Avrupa'ya gitmek isteyen göçmenlerin Çanakkale ve Balıkesir gibi sahil kentlerinden başlayan yolcuğuna Yunan adası Midilli'de de tanıklık etti. Türkiye'nin Avrupa ülkelerine gitmek isteyen mültecilere müdahale etmeme kararı sonrası, botlarla Midilli Adası'na giden göçmenler, buradan da Atina geçip diğer Avrupa ülkelerine gitmek istiyor. Göçmen rotasının önemli duraklarından Midilli Adası ise son dönemde gidenlerle birlikte binlerce göçmene ev sahipliği yapıyor.

Yunanistan'ın, bazı göçmenleri 1 yılı aşkın süredir adada tuttuğu ve Atina'ya geçişlerine izin vermediği öne sürüldü. Ancak dün akşam bir grup göçmenin gemiyle Atina'ya geçişine izin verildiği dedikoduları adadaki göçmenler arasında yayıldı. Yüzlerce göçmen, iskeleye giderek Atina'ya gittiğini düşündükleri gemiye binmek istedi. Ancak barikat kuran Yunan polisi, gemiye 100 metre kadar yaklaşan göçmenlere izin vermedi. Zaman zaman oturma eylemi yapan göçmenlere Yunan polisi müdahale ederek limandan uzaklaştırdı. Yunan polis amirinin, bazı göçmenlerle konuşarak dağılmaları için ikna etmeye çalıştığı görüldü.

Eylem yapan göçmenler, Yunan polisi tarafından otobüslerle adada bulunan göçmen kampına götürüldü. Polisin güvenlik önlemleri ise devam ediyor.

GÖRÜNTÜLER GEÇİLDİ

Haber: Burak GEZEN- Güven USTA/ MİDİLLİ(Yunanistan), =============================

Yunan askerlerinin geri gönderdiği Afgan ailenin umutlu bekleyişi sürüyor EDİRNE'de Meriç Nehri'nden Yunanistan'a geçen göçmenlerden Afganistan uyruklu Sadık Muammedi (31), 3 aylık hamile eşi Zehra Caferi (30) ve 3 çocuğu, Yunan askerlerince gözaltına alınıp, para ve kıyafetlerine el konularak geri gönderildi. Afgan aile, Çanakkale'nin Ayvacık ilçesine gelip, bir inşaatta yaşamaya başladı. Muhammedi ailesinin Yunanistan'ın Midilli Adası'na geçmek için umutlu bekleyişi sürüyor.

Türkiye'nin Avrupa ülkelerine gitmek isteyen göçmenlere müdahale etmeme kararının ardından, göçmenlerin Yunanistan ve Bulgaristan'a geçişleri sürüyor. Birçok göçmen Avrupa ülkelerine ulaşmak için farklı yollar kullanıyor. Bunlardan biri de Afganistan uyruklu Sadık Muhammedi. Sadık, 6 aylık hamile eşi Zehra Caferi, çocukları Ali Muhammedi (7), Umit Muhammedi (9), Amirali Muhammedi (13) ile eşi Zehra'nın kardeşi Mustafa Caferi'yle 2 gün önce Meriç Nehri'nden Yunanistan sınırına geçti. Burada Yunan askerlerince gözaltına alınan Afgan ailenin paralarına ve cep telefonlarına el konuldu. Sadık Muhammedi ve ailesi, Türkiye'ye gönderildi. Parasız ve kıyafetsiz ortada kalan Afgan aile, otobüsle Edirne'den Çanakkale'nin Ayvacık ilçesine geldi ve burada Yeşil Liman koyunda boş bir inşaatta kalmaya başladı. Sadık Muhammedi ve ailesinin, Ayvacık sahilinden Yunanistan'ın Midilli Adası'na geçmek için umutlu bekleyişleri sürüyor.

'YUNAN ASKERLER PARAMIZI ALIP, BİZİ DÖVDÜ'

Yunanistan'a geçtikten sonra askerler tarafından tekrar Türkiye'ye yollandığını söyleyen Sadık Muhammedi,

"Ayvacık'a 2 gün önce geldik ve bu boş evi bularak barınmak için içine girdik. Ama eşim ve çocuklarım bu evde çok korkuyor. Edirne Meriç Nehri'nden bot ile karşıya geçtik. Ancak Yunan askerler bizi yakaladı ve bana, eşime ve çocuklarıma vurmaya başladı. Daha sonra paramızı ve cep telefonumuzu alarak geri yolladı. Evsiz ve parasız ortada kalınca otobüs ile buraya geldik. Şimdi burada evsiz ve parasız ne yapacağımı bilmiyorum" diye konuştu.

GÖRÜNTÜLER GEÇİLDİ

Haber: Mustafa SUİÇMEZ- İpek YAVAŞ/AYVACIK (Çanakkale), =============================

Afgan göçmenlere rüzgar engeli

TÜRKİYE'nin sınır kapılarını açmasının ardından, Edirne'nin dışında, Antalya'nın Kaş ilçesi de göçmenler için Avrupa'ya geçiş kapısı oldu. Önceki gün yaklaşık 100 kişilik göçmen grubunun Meis'e botlarla çıkmasının ardından bugün de çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan Afganistan uyruklu 33 göçmen şansını denedi ancak grup dalgalar yüzünden denize açılamadı.

Türkiye'nin sınır kapılarını açmasının ardından göçmenlerin Yunanistan ve Bulgaristan'a geçişleri sürüyor. Birçok göçmen Avrupa ülkelerine ulaşmak için farklı yollar kullanıyor. Göçmenler için Edirne'nin yanı sıra Antalya'nın Kaş ilçesi de Avrupa'ya geçiş kapısı oldu. Edirne'den Kaş'a gelen, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu Afganistan uyruklu bir grup göçmen, Kaş- Kalkan yolu üzerindeki Seyrek Çakıl Koyu'na ulaştı. Botlarını bu sabah denize indiren Afgan 33 göçmen, şiddetli rüzgarın oluşturduğu dalgalar nedeniyle denize açılamadı. Göçmenler, dalgaların bindikleri botu alabora etme ihtimaline karşı Yunanistan'ın Meis adasına gitmekten vazgeçti. Botu tekrar karaya çıkaran göçmenler, havanın düzelmesini beklemek için koydan ayrıldı. Göçmenlerin bu anları, bir vatandaşın cep telefonu kamerası görüntülerine yansıdı.

YANLIŞ ADAYA ÇIKTILARBu arada Avrupa hayali kuran ve bir an önce Meis Adası'na çıkmak isteyen 30- 40 kişilik göçmen grubunun önceki gün botla ayrıldığı, Meis yerine Kaş Yarımadası'nın güneyindeki ve Türkiye'ye ait Maradi kayalıklarına çıktıkları belirlendi. Kaş Yat Limanı'ndaki gemi kaptanı Onur Kutlu, "Yaklaşık 30 ve 40 kişilik grup, önceki gün gündüz saatlerinde Meis adası yerine Maradi'ye çıkmışlar. Orada mahsur kaldılar. Türk Sahil Güvenlik botları oradan kurtardı. Göçmenlerin bu hali Karadeniz fıkralarını aratmadı" dedi.

MEİS'TE TEDBİRLER ARTTIKaş'a yaklaşık 5 kilometre uzaklıktaki Meis Adası, Edirne'nin ardından göçmenlerin Yunanisitan'a geçmek için kullandığı noktalar arasına girdi. Önceki gün yaklaşık 100 göçmenin botlarla, Yunan Sahil Güvenlik ekiplerini atlatıp adaya çıkması üzerine tedbirler üst seviyeye yükseltildi. Adaya takviye asker gönderildiği, havadan da helikopterli denetimlerin artırıldığı öğrenildi.

YUNANİSTAN'A AİT1512 yılında Osmanlı toprağı olan Meis, 1. Dünya Savaşı'nda Fransızlara geçti, 1923 yılında Lozan anlaşmasıyla İtalya'ya verildi. İkinci Dünya Savaşı sonrası 1948 yılında 12 ada ile birlikte Yunanistan'a bağlandı. Meis Adası'nda yaklaşık bin kişilik Yunan nüfusu yaşıyor. Meis'ten haftanın belirli günlerinde Rodos'a feribot ve uçak seferleri düzenleniyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ-------------------------------Muhabir Ahmet İstek'in anonsu-Meis Adası'nın genel görüntüsü-Adaya geçmeye çalışan göçmenlerin ve botun görüntüleri-Muhabir Ahmet İstek'in anonsu -Sahilden detaylar

HABER: Ahmet İSTEK- KAMERA: Emrah GÜL/ANTALYA, =================================

Canlı hayvan kesim bahanesiyle 10 milyonluk dolandırıcılık yapan çete çökertildi

AFYONKARAHİSAR'da canlı hayvan kesim işiyle uğraştıklarını söyleyerek paravan şirket kurup, piyasayı yaklaşık 10 milyon lira dolandırdığı belirlenen çete, polisin operasyonuyla çökertildi. Afyonkarahisar merkezli 4 ilde yapılan eş zamanlı baskında 13 şüpheli gözaltına alınırken, bunlardan 7'si çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı.

Afyonkarahisar Emniyet Müdürlüğü ekipleri, canlı hayvan kesim işiyle uğraştığını söyleyerek, dolandırıcılık yapan çetenin çökertilmesi için çalışma başlattı. Hayvanlarını kestirmek için gelen kişilere piyasanın üzerinde para teklif eden şüphelilerin, ödemeyi nakit olarak yapacaklarını söyleyerek ikna ettiği, kesim yapıldıktan sonra nakit yerine banka hesaplarına EFT yapılacağını belirtip, güven verdikten sonra EFT işlemi yapılmış gibi gösterip dolandırıcılık yaptığı tespit edildi. Dolandırıldıklarını anlayan mağdurları oyalayıp, ikna etmeye çalışan şüphelilerin, ısrarcı olan mağdurlara da senet verme vaadinde bulunup, imza yetkisi olmayan kişiler tarafından doldurulup imzalanan senetler verdikleri, bu senetlere gerçek dışı isimler ve T.C. Kimlik Numarası yazdıkları anlaşılırken, günü gelip ödenmediğinde mağdurlar tarafından icraya konulan senetlere ilişkin ise "İmza benim değil, borç benim değil" diyerek kurtulmaya çalıştığı, bazı şüphelilerin gerçek kimlikleri yerine takma adlar kullandığı, yine şüphelilerin yabancı uyruklu kişiler üzerine kayıtlı GSM hatları kullandığı ortaya çıkarıldı. 'Nitelikli dolandırıcılık' ve 'resmi belgede sahtecilik' suçlarını işleyen şüphelilerin bu yöntemle piyasayı 10 milyon TL dolandırdığı belirlendi.4 İLDE EŞ ZAMANLI OPERASYONDolandırıcılık çetesi üyelerinin yakalanması için düğmeye basan ekipler, 25 Şubat'ta Afyonkarahisar merkezli Adana, Antalya ve Bursa illerinde eş zamanlı operasyon yaptı. Afyonkarahisar'da 8, Antalya'da 3, Bursa'da 1 ve Adana'da 1 olmak üzere toplam 13 şüpheli gözaltına alındı. Şüphelilerin ev ve iş yerlerinde yapılan aramalarda ise kurmuş oldukları paravan şirketlere ait 3 iş yeri reklam panosu, 2 kurusıkı tabanca, 3 ruhsatsız av tüfeği, çeşitli çap ve miktarlarda tabanca fişeği, çek, senet, ambar fişi, şirket kaşesi, 4 sahte araç plakası ve çok sayıda şirketlere ait evrak ele geçirildi.7'Sİ TUTUKLANDIAfyonkarahisar'a getirilen şüphelilerden 2'si ifadelerinin ardından serbest bırakılırken, 11 şüpheli 28 Şubat'ta adliyeye sevk edildi. Şüphelilerden 1'i mahkemece serbest bırakılırken, 3'ü de adli kontrolle bırakıldı. 7 şüpheli ise çıkarıldıkları mahkemece tutuklanarak Afyonkarahisar Cezaevi'ne gönderildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ--------------------------------Operasyon görüntüleri (Polis kamerası)

HABER: Mustafa KILINÇ- KAMERA: AFYONKARAHİSAR, ===============================

Kadınlara şifreli isim takan fuhuş çetesi çökertildi BURSA merkezli 3 ilde yapılan fuhuş operasyonunda, 33 kişi gözaltına alındı. Müşterilerin, fuhuş çetesi üyeleriyle, 'şeker var mı?' gibi şifrelerle konuştukları tespit edildi.

Bursa İl Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı Asayiş Şube Müdürlüğü Ahlak Büro Amirliği ekipleri, fuhuş yapan ve yaptıranlara yönelik yaptığı çalışmalarda, 5'i kadın 13 kişinin fuhuş şebekesi kurduğunu ve kadınları fuhşa zorladıklarını belirledi. Bunun üzerine harekete geçen ekipler, Bursa merkezli Sakarya ve Ankara'daki 12 farklı adrese, dün eş zamanlı operasyon düzenledi. Yapılan operasyonda 5'i kadın 13 kişi ile birlikte fuhşa zorlandıkları belirlenen 20 kadın, gözaltına alındı. Bursa'daki şüphelilerin ikamet ve araçlarında yapılan aramalarda, 2 ruhsatsız tabanca ve oyuncak ayı içerisine saklanmış 20 bin TL ele geçirildi. Şüphelilerin müşterilerle telefon görüşmelerinde şifreli konuştukları, müşterilerin 'şeker var mı?' diye sorarak anlaştıkları öğrenildi.

Emniyete getirilen 20 kadından 10'u sağlık kontrolü için hastaneye götürülürken, kadınları fuhşa zorlayan 13 kişinin ise işlemlerinin devam ettiği öğrenildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ-------------------------------Fuhşa zorlanan kadınların sağlık kontrolüne götürülüşü-Araçların emniyet binasından çıkışı-Emniyet binasından detaylar

Haber-Kamera: Mehmet İNAN/BURSA,================================

Prof. Dr. Çolak: Havanın ısınmasıyla koronavirüs yayılma hızı azalacak AKDENİZ Üniversitesi (AÜ) Tıp Fakültesi'nden Prof. Dr. Dilek Çolak, havanın ısınmasıyla birlikte koronavirüs (Covid-19) enfeksiyon yayılma hızının giderek azalmasını beklediklerini söyledi.

AÜ Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Viroloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Dilek Çolak, Antalya Tabip Odası'nda koronavirüsle ilgili açıklamalarda bulundu. 2019'un Aralık ayında Çin'de ortaya çıkan koronavirüsün dünyada hızla yayıldığını, son verilere göre 64 ülkede tespit edildiğini söyleyen Prof. Dr. Dilek Çolak, Çin'de 2 bin 873 ölüm, diğer ülkelerde ise toplamda 104 ölüm olduğunu belirtti. Sağlık Bakanlığı'nın koronavirüsle ilgili çalışmalarını anlatan Prof. Dr. Çolak, Türkiye'de koronavirüslü pozitif bir vaka olmadığını vurguladı. Virüsün belirtilerini anlatan Prof. Dr. Dilek Çolak, sık sık el yıkama ve sprey kolonyayla korunma önerisinde bulundu. Koronavirüsün bugüne kadar mutasyona uğramadığını belirten Prof. Dr. Çolak, virüsün daha çok soğuk havalarda aktif olduğunu, havanın ısınmasıyla birlikte virüsün giderek azalmasını beklediklerini açıkladı.

'ÜLKEMİZDE KORONAVİRÜS VAKASINA RASTLANMADI'Koronavirüsün hızla yayıldığını anlatan Prof. Dr. Çolak, alınan önlemler dahilinde Çin'deki yayılım hızının düştüğünü söyledi. Türkiye'de Sağlık Bakanlığı'nın enfeksiyonun ilk duyulmasından itibaren çalışmalara başladığını belirten Prof. Dr. Çolak, "Bakanlık, yeni bir bilim kurulu oluşturdu. Bu bilim kurulu her gün konuyu değerlendirip, hastanelere, sağlık personeline yapılması gereken her şeyi iletti. Sağlık Bakanımız ise sürekli bilgilendirmede bulunuyor. Şu ana kadar ülkemizde saptanmış koronavirüs pozitif olgusu yoktur" diye konuştu.

HER BELİRTİ KORONAVİRÜS DEĞİL Öksürük, ateş gibi rahatsızlıkları olan her kişinin koronavirüs vakası olmadığını anlatan Prof. Dr. Dilek Çolak, şöyle konuştu: "Koronavirüsün tespiti için ilk olarak Çin'in Wuhan kentiyle ilgili seyahat öykülerinin olması, oradan gelen kişilerle iletişim halinde olması ya da bu tanıyı almış kişilerde ilişkilerinin olması gerekiyor. Ayrıca sadece Çin değil, Tayland, İtalya gibi koronavirüsün görüldüğü ülkelere seyahat edip etmediklerini soruyoruz. Öksürüğüm var diye hastaneye gelen herkes koronavirüs tanımına uymuyor. Bu olası vaka tanımına ait kişilerden örnek alınıyor, il sağlık müdürleri kanalıyla Ankara'ya gönderiliyor. Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü Ulusal Viroloji Laboratuvarı'nda 24 saat içerisinde sonuç bize geri geliyor. Türkiye'de bu testi en iyi şekilde yapabiliyoruz."

'SPREY KOLONYA BULUNDURUN'Koronavirüsten korunma yöntemleri arasında en önemli etkenin sık sık el yıkamak olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Çolak, "Virüs hasta kişilerin öksürükleri, hapşırıkları arasında damlacıklar şeklinde yaklaşık 1 metre etrafa yayılıyor. Bu kişilerden uzak durmak çok önemli. Hasta kişiler ellerine hapşırıp kapı kollarını veya bir cismi tuttukları takdirde yüzeylere de yapışıyor. Biz o yüzeylere dokunduğumuzda virüs ellerimize bulaşıyor. Elimizi ağzımıza, burnumuza götürdüğümüzde kendimize bulaştırmış oluyoruz. Virüs sabuna ve yüzde 70 etanol veya alkole duyarlı. Bunun için kolonya kullanılmasını öneriyorum. Elimizin her tarafına sprey kolonyayı sıktığımızda dezenfekte edebiliriz. Mümkün olduğunca çantalarımızda sprey kolonya bulunduralım. Bu durum elimizi yıkamadığımız dönemlerde bize yardımcı olur" diye konuştu.

VİRÜSTEN KORUNMAK İÇİN MASKE ÖNLEMİMaskeyi hasta kişilerin takması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Çolak, ancak enfeksiyon tanısı alan kişilere bakma durumunda olan kişilerin de maske takması gerektiğini kaydetti. Sağlıklı kişilerin kalabalık ve kapalı alanlarda bulunduğu zamanlarda maske takmasını öneren Prof. Dr. Dilek Çolak, vatandaşların daha çok açık alanlarda bulunulup, temiz hava alması gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Dilek Çolak, "Koronavirüsün ultraviyole ve ısıya duyarlı olduğunu biliyoruz. Ancak bu yeni virüsün pek çok özelliği gibi ısıya duyarlılığı da henüz tanımlanabilmiş değil. Havaların ısınmasıyla birlikte koronavirüs enfeksiyon yayılma hızının giderek azalmasını bekliyoruz. Ancak bunu zamanla göreceğiz" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ--------------Antalya Tabip Odasındaki korona virüsü açıklamasından detayProf. Dr. Dilek Çolak'ın röportajı-Genel ve detay

HABER-KAMERA: Aslı DURAN/ANTALYA, ===========================

Batı Karadeniz'in tek antik kentinde kazı çalışmaları devam ediyor

BATI Karadeniz'in en eski yerleşim yeri olarak bilinen Düzce'deki Prusias ad Hypium Antik Kenti'nde yürütülen kazı çalışmaları devam ediyor. Kazı çalışmaları Kültür ve Turizm Bakanlığı ile imzalanan protokol doğrultusunda 12 aya çıkarılırken, antik kent önümüzdeki yıl ziyaretlere açılacak.

Düzce'nin Konuralp bölgesinde bulunan ve halk arasında "40 basamaklar" olarak bilinen antik tiyatroda kazı çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Düzce Belediyesi arasında imzalanan protokolle antik kentte kazı çalışmaları 12 aya çıkarıldı. Kazı çalışmaları Konuralp Müzesi Kazı Başkanlığı ve Düzce Belediyesi'nin destekleri ile arkeologlar eşliliğinde 40 kişilik ekiple devam ediyor. Kazı çalışmaları hakkında bilgiler veren Düzce Belediyesi Kültür Müdürü Numan Şirin, tarihi mekanın geçmişinin 3. Yüzyıla dayandığını belirterek, "Zamanla üzerine yeni yapılar inşa edilen, fakat toprak altı zenginliği bozulmayan antik tiyatroda yürütülen kazı çalışmalarında görev alan arkeologlar, ortaya çıkarılacak buluntuların tarihlendirilmesi için yoğun çaba harcıyor. Kazı alanımız 3. Yüzyıldan bu zamana kadar gelen bir yer. Kültür Bakanlığı ile bir protokol yapıldı. 12 ay kazı yapılacak. Kazı çalışması çok önemli. Çünkü Düzce'nin ve Batı Karadeniz'in tek tarihi kenti burası. Buranın gün yüzüne çıkarılması gerekiyor. Burada en büyük işçilik beden işçiliği olduğundan dolayı Düzce Belediyesi ve Kültür Müdürlüğü personelleri kazı işlemlerinde çalışıyorlar. Kazı elemanı olarak bu alana 40 personel görevlendirdik. Şu anda performans oldukça yüksek ve 1 yıl içinde büyük yol kat edeceğimizi düşünüyoruz. Sene sonunda gerçekten bu alanda çok yol aldığımız görülecektir" dedi.

"4 BÜYÜK İMPARATORLUĞA EV SAHİPLİĞİ YAPTI"Bölgenin zaman içerisinde 4 büyük imparatorluğa ev sahipliği yaptığını ifade eden Şirin, "Burası Bitinya krallığına dayanıyor. Daha sonra Roma İmparatorluğu, Bizans İmparatorluğu ve Osmanlı İmparatorluğu buralarda yurt edinmiş. Çok büyük bir miras. Batı Karadeniz'in Antik Tiyatro alanı olarak tek olan bir nokta" dedi.

"ÖNÜMÜZDE Kİ YIL ZİYARETE AÇILACAK"Kazı çalışmalarının aralıksız sürdüğünü belirten Kültür Müdürü Numan Şirin, "1 yıl içerisinde tamamen ortaya çıkacak. Önümüzde ki yıl gelen insanlar ziyarete başlayabilirler. Ama şuanda ziyaretler devam ediyor. Küçük bir yer açmış olmamıza rağmen oraları gelip görüyorlar. Yıllardır üzerinde toprak duruyordu. Gün yüzüne çıktığı zaman bölgeye ekonomik olarak da katkısı olacak. Bölgede turizm patlaması yaşanacak. Düzce kültür ve tarih turizminin önemli şehirlerinden birisi haline gelecektir" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ -------------------------------Kazılardan görüntü -Kazı alanından görüntü -Kültür Müdürü Numan Şirin ile röp ve detaylar

Haber-Kamera: Tezcan SOLMAZ/DÜZCE,


Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel DHA YURT BÜLTEN - 17 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement