DHA YURT BÜLTENİ - 17 - Son Dakika
Güncel

DHA YURT BÜLTENİ - 17

DHA YURT BÜLTENİ - 17

'Midilli'deki göçmenler Atina'ya götürülüp sınır dışı edilecek' iddiası YUNANİSTAN'ın Midilli adasına gelmeyi başaran 600 kadar göçmenin Ada'daki kampların yetersiz olmasından dolayı Atina ya da Serez'e götürüleceği oradan da sınırdışı edileceği iddia edildi.

05.03.2020 19:28

'Midilli'deki göçmenler Atina'ya götürülüp sınır dışı edilecek' iddiası

YUNANİSTAN'ın Midilli adasına gelmeyi başaran 600 kadar göçmenin Ada'daki kampların yetersiz olmasından dolayı Atina ya da Serez'e götürüleceği oradan da sınırdışı edileceği iddia edildi.

Türkiye'nin Avrupa'ya gitmek isteyen göçmenlere müdahale etmeme kararı sonrası, Ege Denizi'nden botlarla çok sayıda göçmen Yunan adalarına geçti. Göçmenlerin önemli rotalarından olan Yunanistan'ın Midilli Adası da binlerce göçmene ev sahipliği yapıyor. Son dönemde gelen göçmenlerin adada kalamayacağını söyleyen Midilli Tur Acentası sahibi ve Midilli Turist Acentaları Birliği Genel Sekreteri Aris Lazaris, "Midilli'ye gelenlerin kayıt merkezlerinde kayıtlarının yapıldığını ve sonrasında da durumları hakkında karar verildiğini belirtti. Lazaris, "Şu anda hükümetin aldığı karar çerçevesinde yeni gelen insanların kayıtlarının yapılmayacağı ve direkt kapalı kamplara sevk edilecekleri, kapalı kamplardan da iade edilecekleri söylendi. Hükümet kararı bu. Avrupa Birliği bu kararın uygulanması noktasında nasıl tepki verir onu bilmiyoruz. İlerleyen zamanlarda göreceğiz, karşı tepki gelecektir belki de. Ama hükümetin aldığı karar uyarınca şu anda insanların bir araya getirilmesi veya Atina'da ya de Serez'de kapalı kamplara sevk edilmeleri gündemde" dedi.

Midilli'de yaşayan Nazlı Usta, göçmen krizinin 2015'ten beri yaşandığını belirterek, "Şu anda o dönemdeki kadar hızlı geçişler yok. Ama kesilmeyen bir akış var Türkiye'den buraya. Son günlerde biraz daha arttı geçişler. Zaten kapalı kamplar üzerine bir tartışma vardı adada. Yeni bir kampın inşaatı söz konusu. Ona karşı çıkıyordu yerel halk. O tartışmaların üstüne bir de Türkiye'den mültecilerin buraya akın etmesi olayı yaşandı. Dolayısıyla Midilli'de iki krizin çakışması üzerine biraz daha hareketli günler geçiriyoruz. Yeni kamp inşaatı başlıyor ama yerel halk istemiyor. Ne Midilli'de, ne Sakız'da, ne de Sisam'da. Çevik Kuvvet polisi de geldi Atina'dan. Bir gerginlik yaşandı. Şu an net değil ama inşaatlar başlayacak yavaş yavaş. Çünkü akışı karşılayabilecek durumda değil hiçbir adadaki kamp şu anda. Moria Kampının kapasitesi 3 bin kişi kadar. Ama 20 binden fazla mülteciyi ağırlıyor. Karatepe kampı var bir de. Özel birkaç tane de sivil tolum kuruluşlarının yardımlarıyla dönen kamplar var. Ama Midilli'de devletin himayesinde 2 tane resmi kamp var. 3 Mart'tan bunana herhangi bir geçiş olmadığı açıklandı polis departmanı tarafından. Türkiye'nin kapıları açmasından sonra 600'e yakın göçmenin geldiği söyleniyor. Coğrafi konumundan dolayı Midilli zaten en fazla geçişin olduğu ada. Kuzeyinden Assos'tan geçişler oluyor. Ayvalık, Dikili ve Foça'ya kadar inebiliyor Midilli'nin Türkiye ile bağlantısı. Midilli üzerinden geçişler 2015'ten bu yana milyona yaklaşmış durumda. Moria kampında yoğunluktan kaynaklanan kötü koşullar nedeniyle oradaki mülteciler rahatsızlıklarını yerel halka ifade edebilecek şekilde yansıttılar. Birkaç toplu gösteri oldu merkezde. O zaman yollar kapandı. Yerel halkın günlük hayatına değen bir şey oldu bu gelişmeler ve tepki yükseldi. Ayrıca dışarıda her gün mültecileri görüyorsunuz ve o insanların üzüntüsünü görmek üzücü oluyor. Burayı faşistlerin toplandığı bir ada gibi görmemek gerekiyor. 2015 Nobel Barış ödülüne aday gösterildi Midilli halkı. Mültecilerle dayanışma içindeler ama bu bir birikim meselesi. 5 senelik bir birikim söz konusu. Çözüm yok. Yeni gelenler devam ediyor. Bunların hepsi bir araya geldiğinde bir patlama yaratıyor. Hem mültecilerde hem de yerel halkta" dedi.

GÖRÜNTÜLER GEÇİLİYOR

Haber: Burak GEZEN-Güven USTA/MİDİLLİ(Yunanistan),

=======================================

Sınırı geçemeyen göçmenler Dikili Otogarı'na sığındı AVRUPA'ya geçiş yapma hayaliyle geldikleri Edirne'den sınırı geçmek isterken Yunan polisinin sert müdahalesiyle karşılaştıklarını belirten aralarında kadın ve çocuklarında bulunduğu 60 göçmen, bu defa deniz yoluyla geçişi denemek için geldikleri İzmir'in Dikili ilçesinde de engelle karşılaştı. Jandarma ve Sahil Güvenliğin hava muhalefeti nedeniyle geçişine izin vermediği göçmenler, soğuk havada üşümemeleri için Dikili Otogarına yönlendirildi. Dikili Kültür ve Çevre Platformu üyeleri göçmenlere yiyecek ve giyecek yardımı yaptı.

Avrupa'ya geçmek isteyen göçmenlerin sınır hatlarına gidişleri devam ediyor. Kimi göçmenler, Yunanistan'ın kapıları açmasını beklerken bazıları botlar ile Yunan sınırını geçmeye çalışıyor. Burada Yunan güvenlik güçlerinin sert müdahalesiyle karşılaşan göçmenlerin bir bölümü çareyi geri dönmekte bulurken, bir bölümü de deniz yoluyla geçişi deniyor. Edirne'den dün sınırı geçmek isterken Yunan polisinin sert müdahalesi ile karşılaşan 59'u Afganistan 1'i de İran uyruklu 60 göçmen İzmir'in Dikili ilçesine geldi. Aralarında 24 çocuğun da bulunduğu göçmenler Dikili'nin kırsal Bademli Mahallesi'nden deniz yoluyla Yunanistan'ın Midilli Adası'na geçmek için bot temin etmeye çalışırken jandarma ve Sahil Güvenlik engeliyle karşılaştı. Hava muhalefeti nedeniyle geçişlerine izin verilmeyen göçmenler Dikili Otogarı'na yönlendirildi. Göçmenler, geceyi otogarda yatarak geçirdi. Göçmenlerin bu durumunu öğrenen Dikili Kültür ve Çevre Platformu üyeleri, yiyecek, içecek, çocuklar için de süt, ayakkabı ve palto yardımı yaptı.

'ARAMIZDA HASTA ÇOCUKLAR VAR'Yaşadıklarını anlatan İran vatandaşı Rıza Safari (26), "Buraya Yunanistan'ın Midilli Adası'na geçmek için geldik. Edirne'de sınırdan geçmek isterken Yunan polisi bizi yakaladı. Paralarımızı aldı. Bazı arkadaşlarımızın telefonlarını da aldılar. Biz de deniz yoluyla geçmek için buraya geldik. Denizden de geçmemize izin vermediler. Ancak birkaç güne kadar bot bulursak tekrar geçmeyi deneyeceğiz. Onun için burada bekleyeceğiz. Aramızda hasta çocuklar var. Yetkililerden yardım istiyoruz" dedi.

'8 GÜNDÜR YOLDAYIZ, ÇOK ÜŞÜDÜK'Müjgan Fakiri (13) de 8 kişilik bir aile olduklarını belirtip, "6 kardeşim var. 8 gündür yoldayız. Göçmenlere sınır kapılarının açıldığını duyduk. Ama doğru değilmiş. Yunanistan'a geçmek istiyorduk. Kardeşlerimin elbisesi, ayakkabısı yok. Akşam dışarıda kaldık. Çok üşüdük. Polisler üşümeyelim diye, bizi buraya otogara aldı" dedi.

'PARALARIMIZI ALDILAR'Afgan vatandaşı Hüseyin Aslani (25), "Edirne'ye sınıra gittik. Oradan Yunan tarafına geçtik. Polis bizi yakaladı. Bize iyi davranmadı. Elbiselerimizi çıkarttı. Telefonlarımızı ve paralarımızı aldı. Sadece bir şortla bizi Türkiye'ye geri gönderdi. Biz de deniz yolunu denemek için buraya geldik. Şimdilik bekliyoruz" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ-------------------------------Dikili Otogarı'nda bekletilen göçmenlerin görüntüsü-Göçmenlerle röp.

Haber - Kamera: Oben ULU/ DİKİLİ (İzmir),

==================================

AB komisyonu üyesi Lenarcic: Politik görüşmeler başlamalı AVRUPA Birliği (AB) Komisyonu'nun kriz yönetiminden sorumlu üyesi Janez Lenarcic, bir dizi ziyaretlerde bulunmak üzere Gaziantep'e geldi.

Lenarcic, Kilis sınırında yaptığı ziyaretlerin ardından Gaziantep'teki Uluslararası Göç Merkezi (IOM) Deposu'nda incelemelerde bulundu. Uluslararası Göç Merkezi'nde gazeteciler ile bir araya gelen Lenarcic, İdlib'de devam eden olaylarla ilgili de açıklama yaptı.

İdlib'de bir an önce ateşkesin sağlanmasını ümit ettiklerini belirten Lenarcic, "İdlib'de hızlı şekilde kötüleşen durum bizi endişelendiriyor. Son birkaç hafta içerisinde şiddetin giderek artması 1 milyon kadar insanın yerinden olmasına sebep oldu. Yaklaşık 1 milyon kişinin acilen insani yardıma ihtiyacı var. Gaziantep ziyaretimiz süresince de paydaşlarımızla buluşarak, bu insanlara nasıl yardımları ulaştırabiliriz, onu görüştük. AB 2020 yılında Suriye içerisindeki Suriyelilere destek olmak amacıyla 170 milyon euroluk bütçe ayrıldı. Bunun 60 milyon eurosu İdlib'dekilere ayrıldı. Bölgede sadece insani yardım değil başka şeylere de ihtiyaç var. Mesela bunların başında da uzun zamandır ihtiyaç duyduğumuz ateşkesin sağlanması var" diye konuştu.

'POLİTİK GÖRÜŞMELER BAŞLAMALI'Suriye'deki iç savaşın çok uzun zamandır devam ettiğini ve çok fazla sayıdaki insana zarar verdiğini anlatan Linarcic, şöyle devam etti: "AB'nin yaptığı çağrıyı yineliyorum, silahlar susmalı, politik görüşmeler başlamalı. Bu çözüme ulaşılana kadar ve Suriye'ye barış gelene kadar AB yardımlarına devam edecek. Türkiye'dekiler de buna dahil. Zaten Türkiye en çok mülteci ağırlayan ülke. AB, Türkiye'nin Suriyeli mültecilere gösterdiği misafirperverliği takdir ediyor."

Öte yandan  Türkiye ve AB arasında imzalanan anlaşma kapsamındaki 6 milyar euroluk yardımın 2,4 milyar eurosunun gerçekleştirildiğini belirten Linarcic, sözleşme kapsamındaki ödemelerin de yapılacağını bildirdi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ-----------------------------Janez Lenarcic'in açıklamaları-Toplantı salonu-Genel ve detay görüntüler

Haber: - Kamera:  Kadir GÜNEŞ -GAZİANTEP-DHA)

================================

Mali müşavir cinayetinde eşi ve eşinin sevgilisine ağırlaştırılmış müebbet ZONGULDAK'ın Ereğli ilçesinde, 2012 yılının Eylül ayında öldürüldüğü iddia edilen ancak cesedi bulunamayan mali müşavir Mevlüt Bilen'in (46) eşi Ayşe Bilen'e verilen 20 yıl hapis cezası ile gönül ilişkisi yaşadığı öne sürülen Numan Bekar'a (45) verilen müebbet hapis cezası, Yargıtay tarafından bozulmasının ardından sanıklar tekrar hakim karşısına çıktı. Daha önceki yargılamada suçlamaları kabul etmeyen ancak bugünkü duruşmada suçu birbirine atan Ayşe Bilen ve Numan Bekar, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı.

Olay, 2012 yılının Eylül ayında Ereğli ilçesinde meydana geldi. Ayşe Bilen, polise giderek eşi mali müşavir Mevlüt Bilen'in kayıp olduğunu bildirdi. Mevlüt Bilen'i arayan polis, 1 yıl süren araştırmasının ardından cinayete kurban gitmiş olabileceği yönünde yoğunlaştı. Mevlüt Bilen'in eşi Ayşe Bilen, kızları M.B. ve M.B. gözaltına alındı. M.B.'nin erkek arkadaşı O.B. ile babası Numan Bekar da gözaltına alındı. Ayşe Bilen ile ilişkisi olduğu öne sürülen Numan Bekar tutuklanırken, diğer şüpheliler serbest bırakıldı. Polisin yaptığı tüm aramalara rağmen Mevlüt Bilen'in cesedi bulunamadı. Cumhuriyet Savcısı'nın hazırladığı iddianamede, olay günü Ayşe Bilen'in kızlarını da beraberine alıp sevgilisi Numan Bekar ve Bekar'ın oğlu ile denize gittikleri, akşam eve geç dönmeleri nedeniyle eşiyle tartıştıkları, bunun üzerine eve çağırdığı Numan Bekar'ın Mevlüt Bilen'i boğarak öldürdüğü, daha sonra ikilinin cesedi bilinmeyen bir yere götürüp gömdükleri anlatıldı.

Zonguldak 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 17 Kasım 2015'te sonuçlanan davada, Numan Bekar'a ömür boyu hapis cezası verildi. Ayşe Bilen de suça yardım ettiği gerekçesiyle 20 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Davada tutuksuz yargılanan iki sanığın çocukları ise beraat etti. Yargıtay 1'inci Ceza Dairesi, 8 Mayıs 2019 günü yerel mahkemenin kararını bozdu. Yargıtay, bozma ilamında sanıklardan Ayşe Bilen'in olayın başından sonuna kadar Numan Bekar ile birlikte hareket ettiğini, cesedin ortadan kaldırılmasına yardım ettiğini belirterek cezasının artırılmasını talep etti. Ayrıca Numan Bekar'ın da ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırılması talep edildi.

SANIK NUMAN BEKAR: AYŞE, EŞİNE UYKU İLACI VERİP, BOĞMUŞTutuklu sanıklar Ayşe Bilen ve Numan Bekar, kararın bozulmasının ardından bugün tekrar hakim karşısına çıktı. Daha önceki yargılama sürecinde suçlamaları kabul etmeyen Numan Bekar, mahkeme heyetine itiraflarda bulunacağını söyleyerek diğer sanık Ayşe Bilen'in salondan çıkarılmasını istedi. Ayşe Bilen'in salondan çıkarılmasının ardından konuşan Numan Bekar, Mevlüt Bilen'i kendisinin öldürmediğini iddia ederek, "Sanıkla ve kızıyla bir ilişki yaşamadım. Maktul öldürüldüğü gece Ayşe Bilen beni arayarak, 'Acilen evin yukarısına gel' dedi. Bir sürü mesaj attı. Dediği yere gittim. Bana gelerek, 'Eşiyle kavga ettiğini ve eşinin bayıldığını' söyledi. Ben de 'Hastaneye götürün' dedim. Eşini sırtına alarak arabaya götürdü. Biz hastaneye gittiğimiz sırada arkamı döndüm ve Mevlüt Bilen'in yüzü bembeyaz olduğunu gördüm. Nabzına baktım yoktu. Ben de Ayşe Bilen'e ne olduğunu sorunca o da bana, 'Bugün denize gidebilmek için uyku ilacı verdik. Eve gelince de kavga ettik' dedi. Daha sonra Devrek ilçesine giden karayoluna doğru hareket ettik. Bir iki köy ve jandarma karakolunu geçtikten sonra ormanlık bir alanda durduk. Arabada bulunan küreği çıkardığımda Ayşe Bilen, eşine kürekle defalarca vurdu. Sonra açtığımız çukura gömdük. Yerini hatırlamıyorum. Benim öğrendiğim eşine uyku ilacı vererek boğmuşlar. Ben öldürmeye yardım etmedim. Ben sadece gömmeye yardım ettim" dedi.

SANIK AYŞE BİLEN: EŞİMİ NUMAN BEKAR BOĞDUMahkeme başkanı, Numan Bekar'ın ifadesinin ardından duruşma salonuna alınan Ayşe Bilen'e diğer sanığın ifadesini anlattı. Daha önceki yargılamada eşini öldürmediğini ve nerede olduğunu bilmediğini anlatan Ayşe Bilen, sanık Numan Bekar'ın ifadesinin ardından şöyle konuştu: "Olay günü denize gittik. Eve döndüğümüzde eşim alkol almıştı ve bize saldırdı. Eve geç geldiğimiz için ben ve kızlarıma şiddet gösterdi. Çok korktuk. Kızım da Numan Bekar'ı aramış. Eşim evlendiğimizden beri bana şiddet uyguluyordu. Numan Bekar evimize geldiğinde eşim uyuyordu. Numan Bekar eşimi boğmaya başladı. Eşim yataktan yere düştü. Ben Bekar'a, 'hastaneye götürelim' dedim. O da bana, 'İş işten geçti artık' dedi. Eşimi gömmek için arabasına taşıdı. Beni de zorla arabasına bindirdi. Eşimi nereye gömdüğümüzü bilmiyorum, ancak en son Delihakkı mevkisi tabelasını gördüğümü hatırlıyorum. Sonra Bekar, kürekle toprak açarak eşimi gömdü. Ben eşimi, kürekle öldürmedim."

AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBETDuruşmada, ifadelerin ardından sanık avukatları savunmalarını yaptı. Mahkeme heyeti, Yargıtay'ın kararına uyarak sanıklar Ayşe Bilen ve Numan Bekar'ın cezasında artırım yaptı. İki sanık da ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ--------------------------------Zonguldak drone görüntüsü-Adliyeden detaylar-Hastane detayı-Sanıkların fotoğrafı-Ölenin fotoğrafı

Haber-Kamera: Gürkay GÜNDOĞAN/ZONGULDAK,

===================================

İzzet Baysal'ı, vefatının 20'nci yılında binlerce kişi andı BOLU'ya eğitim ve sağlık alanında yüzlerce tesis kazandıran hayırsever iş insanı İzzet Baysal, ölümünün 20'nci yıl dönümünde anıt mezarı başında yaklaşık 3 bin kişinin katıldığı törenle anıldı.

Bolu'da kurduğu vakıf aracılığıyla kentin dört bir yanına eğitim ve sağlık alanında yüzlerce eser kazandıran Devlet Üstün Hizmet Madalyası sahibi hayırsever İzzet Baysal için ölümünün 20'nci yıl dönümünde anma töreni düzenlendi. Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi (BAİBÜ) Gölköy Kampüsü'ndeki anıt mezarda düzenlenen törene Bolu Valisi Ahmet Ümit, Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, İzzet Baysal Vakfı Başkanı Ahmet Baysal, İzzet Baysal'ın kızı Esin Avunduk, öğrenciler ve halk katıldı. Yaklaşık 3 bin kişinin katıldığı tören öncesi BAİBÜ'de bulunan öğrenci grupları kampüs içinden anıt mezara kadar İzzet Baysal için saygı yürüyüşü yaptı.

Törende konuşan Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, "Memnuniyetle görüyorum ki İzzet Baysal'ın okullarından mezun olanlar Türkiye'de önemli yerlere geliyor. Abant İzzet Baysal Üniversitesi'nden mezun olan çok sayıda kardeşimiz Ankara bürokrasisinde çok önemli yerlere gelmeye başladığını da bizler memnuniyetle görüyoruz. İzzet Baba her gün hayır duası alıyor. Çünkü yaptırdığı hastanelerde doğan çocuklar oluyor. Yaptırdığı üniversiteden mezun olan gençlerimiz oluyor. Dolayısıyla her gün Boluluların hayır duasını almaya devam ediyor" diye konuştu.

Bolu Valisi Ahmet Ümit ise "İlimizin yetiştirmiş olduğu ender yardımseverlerden, rol modellerden bir tanesi. Hangi konuda örnek olmak gerektiğini ya da ne şekilde hareket edilmesi gerektiğini fevkalade düşünen ve hayatında uygulayan böylesine özel bir eser bırakan başka kaç kişi var bilemiyorum. Bu kadar güzellikleri geride bırakabilmek yani bu kadar güzel yoğun bir şekilde hayırla yad edilebilmek herkese nasip olmasa gerek" dedi.

Konuşmaların ardından okunan duayla birlikte İzzet Baysal'ın anıt mezarına karanfil bırakıldı. Törende çok sayıda kişi, karanfil bırakmak için sıra bekledi. Kalabalık İzzet Baysal'ın ölümünün üzerinden 20 yıl geçmesine rağmen kendisine duyulan minneti gözler önüne serdi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ-Konuşmalar-Dua edilmesi-Karanfil bırakılması-Kalabalık-Detaylar

Haber-Kamera: Murat KÜÇÜK/BOLU,

==================================

Kahramanmaraş'ta 2 hırsızlık şüphelisi tutuklandı

KAHRAMANMARAŞ'ın Elbistan ilçesinde 3 enerji nakil hattı ve 1 ev olmak üzere 4 hırsızlık olayına karışan 4 şüpheli jandarma ekiplerince yakalanarak gözaltına alındı. Adliyeye sevk edilen şüphelilerden 2'si tutuklandı.

Elbistan Jandarma Komutanlığı ekipleri, ilçede farklı tarihlerde yapılan 3 enerji nakil hattı hırsızlığı ile ilgili şüphelileri yakalamak için çalışma başlattı. Çalışmalar sonunda hırsızlığın örgütlü şekilde H.A.'nın liderliğinde S.Ç.B, A.Ö., L.K. ve E.Y. tarafından gerçekleştirildiği tespit edildi. Şüphelilerin 1 ev hırsızlığına da karıştığını saptayan jandarma, pazartesi günü belirlediği adreslere düzenlediği operasyonla H.A., S.Ç.B, L.K. ve E.Y.'yi yakaladı.

Adreslerde yapılan aramalarda hırsızlıkta kullanılan emniyet halatı, matkap, çok sayıda yan keski, pense, kerpeten, tornavida, çekiç, anahtar göbeği, anahtar takımları ve muhtelif malzemeler de ele geçirildi.

Gözaltına alınan şüpheliler; jandarmadaki sorgularının ardından dün sabah saatlerinde adliyeye sevk edildi. Cumhuriyet savcısı tarafından sorgulanan şüphelilerden E.Y., sorgusunun serbest bırakılırken, 3 kişi mahkemeye çıkarıldı. H.A. ve S.Ç.B. mahkemece tutuklanırken, L.K. adli kontrolle serbest bırakıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ-------------------------------Jandarma araçlarının operasyona gidişi-Şüphelilerin adliyeye sevk edilmesi-Ele geçirilen malzemeler

Haber-Kamera: Ömer KOÇ-KAHRAMANMARAŞ-DHA)

==============================

Antalya'da sağanak etkili oldu

ANTALYA merkez ile Kaş, Kemer ve Kumluca ilçelerinde kısa süreli etkili olan sağanak ve dolu, caddelerde su baskınlarına neden oldu.

Antalya'da öğleden sonra batı ilçelerinden itibaren sağanak ve dolu yağışı etkisini gösterdi. Özellikle Kaş, Kumluca ve Kemer bölgesinde etkili olan sağanak ve dolu nedeniyle cadde ve sokaklarda su birikintileri oluştu. Yaklaşık 15 dakikalık geçişler halinde devam eden yağış nedeniyle özellikle Kaş'a bağlı Kalkan Mahallesi'nde caddeler yağmur sularıyla doldu. Bazı iş yerlerinde ufak çapta baskınlar meydana geldi. Kemer ilçe merkezi ve mahallelerde de kısa süreli dolu yağışı görüldü.

Şiddetli yağış saat 17.00 sıralarında Antalya merkeze ulaştı. Gökyüzünü kapkara bulutların kapladığı kent merkezinde geceyi andıran görüntüler ortaya çıktı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ-------------------------------Antalya genelinden şimşek görüntüsü-DHA Muhabiri Ahmet İstek'in anonsu-Yağıştan görüntüler-Kaş ilçesinde caddedeki yağmur suları-Kemer ilçesinde dolu ve sağanak görüntüsü

-Antalya kent merkezinden yağış ve vatandaş görüntüsü

Haber: Ahmet İSTEK- Ahmet ACAR- Levent YENİGÜN - Kamera: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA,


Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel DHA YURT BÜLTENİ - 17 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement