Dha Yurt Bülteni - 2

Afrin'de el yapımı patlayıcının imha edilme anı

Zeytin Dalı Harekatı kapsamında teröristlerden temizlenen Afrin'de önceden tuzaklanan el yapımı patlayıcıları imha edilme çalışmaları sürüyor. Türk Silahlı Kuvvetleri, twitter hesabından arama tarama faaliyetleri sırasında tespit edilen el yapımı patlayıcının imha edilme anının görüntülerini yayınladı.

Görüntü Dökümü

------------------------

-El yapımı patlayıcının imha edilme anı

Haber:

========================================

Anadolu Farm 8 ayda 4 bin 500 kişiden 90 milyon toplamış

Kayseri'de, Çiftlik Bank benzeri bir yapılanma olduğu iddia edilen,  8 aylık dönemde faal 4 bin 500 üyeden 90 milyon TL topladıkları belirlenen Anadolu Farm olarak bilinen Ekolium Bilişim, Yazılım, Tarım, Hayvancılık, Oto Turizm, Gıda, Lokanta Sanayi Ticaret A.Ş 'nin çiftlik kurup canlı hayvan alma yerine çeşitli illerde 20 arsa ve arazi satın aldığı ortayla çıktı. Şirket  yönetim kurulu başkanı Fehmi Özakan (25) ve 2 şube müdürü tutuklanırken, "Anadolu Farm" sitesi kapatıldı. Şirketin işlettiği  6 resturant ile satın aldıkları arazilerin tapularına ve araçlarına el konuldu.

Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) tarafından Çiftlik Bant ve benzeri şirketlere yönelik olarak Ocak ayında  soruşturma başlatıldı. Kayseri Merkezli Ekolium Şirketi ve yöneticileri hakkında 5 Şubat'ta MASAK tarafından  Cumhuriyet Savcılığına yapılan suç duyurusu ile Kayseri Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube ekiplerince (KOM) Anadolu Farm adı altında internet üzerinden para toplayan şirket takibe alındı. Şirketin internet üzerinden canlı hayvan alacaklarını, Kayseri'nin Pınarbaşı ve Kocasinan ilçesine bağlı Erkilet mahallesinde 2 çiftlik kuracakları ilan etmelerine karşın, Kocasinan ilçesi barbaros Mahallesi Sümer Plazanın 12.katında bir işyeri kiraladıkları, Kayseri'de Tauk adlı 2, Tokat'ta da aynı adla 1 tavuk ürünleri, yine Kayseri'de iki AVM'de Somunarası ve Şah mangal adıyla  6 resturant işlettikleri belirlendi. MASAK'ın suç duyurusu üzerine harekete geçen KOM ekipleri Ekolium şirketi yönetim kurulu başkanı Fehmi  Özakan ve 2 şube müdürünü gözaltı aldı. Nöbetçi mahkemeye çıkarılan 3 zanlı Bilişim yoluyla nitelikli dolandırıcılık iddiasıyla tutuklandı.  Mahkeme kararı ile zanlıların Sümer Plaza'daki işyerine, şüpheliler adına açılmış banka hesaplarına, adı geçen restaurantlara, üyelerden alınan paralarla satın alınmış 20 arazinin tapu kayıtlarına el konuldu.  Anadolu Farm adlı site de kapatıldı.

ŞİRKET 8 AY ÖNCE FALİYETE GEÇMİŞ

Kayseri Emniyet müdürlüğü KOM şubesi ekiplerince yürütülen soruşturmada  internet üzerinde 'Anadolu Farm" adıyla faaliyet gösteren oyun sitesinin aktif 4 bin 500 üyesi olduğu, toplanan paranın yaklaşık 90 milyon TL olduğu, paranın bir kısmının oyuna başlarda katılan üyelere verildtiği, kalanıyla araziler alındığı resturantlar açıldığı belirlendi. Dün tutuklanan şirket yönetim kurulu başkanı Fehmi Özakan'ın alınan ifadesinde " Kimseyi dolandırmadık. Topladığımız paraların bir kısmını üyelere kar olarak verip, resturantlar açıp, arazi satın aldık. Biz,Çiftlik Bank gibi değiliz. Şirketimizin  el konulan mal varlığı, üyelerden toplanan paraları karşılamaya yeter de artar bile "şeklinde sözler sarf ettiği bildirildi. Öte yandan,şirketle ilgili soruşturmanın devam ettiği,bugün gözaltına alınan bir şube müdürünün daha mahkemeye sevk edileceği bildirildi.

Görüntü Dökümü:

------------------------

-Anadolu Farm'a ait olduğu belirlenen Tauk isimli işletmeden görüntü

-Tutuklanan Anadolu Farm yöneticisi 3 kişiden görüntü

-Genel detay

2 Dakika 22 Saniye/ 76 MB

Haber: Oktay ENSARİ Kamera: Olcay DÜZGÜN-Yasin DALKILIÇ/KAYSERİ,

========================================

Kayseri'de fırtına ağaçları kökünden söktü

Kayseri'de geceden itibaren başlayan ve saatteki hızı zaman zaman 90 kilometreyi bulunan  fırtına,  ağaçların sökülmesine, tabelaların devrilmesine neden oldu.

Şehir merkezinde ve ilçelerinde bir süredir görülen güneşli ve sıcak hava, dün gece itibariyle yerini şiddetli rüzgar ve yağışlı havaya bıraktı. Güney ve güneybatı yönlerden orta kuvvette, akşam saatlerine kadar yer yer kuvvetlli esen rüzgar saatte 90 kilometreye ulaşan hızla, fırtınaya dönüştü. Merkez Melikgazi İlçesine bağlı Kızılırmak caddesinde bulunan bir söğüt ağacı, fırtına nedeniyle devrildi. Cadde üzerine kökünden sökülerek devrilen ağaç, belediye yetkililerin yaptığı çalışma ile kaldırıldı.Öte yandan şehir merkezinde birçok tabela ve afiş ile televizyon anteni şiddetli rüzgara dayanamayarak söküldü. Vatandaşlar yürümekte güçlük çekti.  Şiddetli rüzgarın ilerleyen saatlerde yerini sağanak yağışa bırakacağı, hava sıcaklığının 7 derece olduğu belirtildi.

Görüntü Dökümü:

-------------------------

Devrilen tabelalardan genel görüntü

Şiddetli lodos nedeniyle kökünden sökülen ağaç görüntüsü

Kökünden sökülen ağacın yolu kapatması

Devrilen tabela görüntüsü

Diğer detaylar

2 dakika 01 saniye/ 226 MB

Haber-Kamera: Yasin DALKILIÇ/KAYSERİ,

=========================================

Çaldığı sigara makinesi ile dolmuşa binerken görüntülenen hırsız yakalandı

Adana'da barlara girerek televizyon, sigara makinesi ve para çalan İbrahim Kaya (26), güvenlik kameralarından saptanarak yakalandı.

Çukurova ilçesinde İbrahim Kaya, Turgut Özal Bulvarı üzerindeki kafe ve barlara girip buralardaki para, televizyon ve sigara makinelerini çaldı. Soyulduklarını fark eden  işyeri sahipleri polise haber verdi. İhbar üzerine bölgeye sevk edilen polis ekipleri, işyerlerinin ve soygundan sonra kaçış güzergahlarındaki güvenlik kameralarını incelemeye aldı. Ekipler, hırsızın çaldığı sigara makinesiyle bindiği dolmuşun plakasını tespit etti. Kimliği saptanan ve aynı suçtan çok sayıda kaydı bulunan İbrahim Kaya, düzenlenen operasyonla evinde yakalandı.Emniyete götürülen Kaya, çıkarıldığı nöbetçi mahkemece ev hapsine çarptırıldı.

Görüntü Dökümü

------------------------

Zanlının Adana Emniyet Müdürlüğü'den çıkarılması

Polis aracına bindirilmesi

Adana Emniyet Müdürlüğü tabelası

**Güvenlik Kamerası**

Zanlının içeri girmesi

Kasanın olduğu yeri karıştırması

Kasadan koli çıkarması

Demiri düşürüp içeri girmesi

Etrafta birşeyler arayıp alması

Demiri yerine koyup çıkması

Zanlının kapıyı açmaya çalışması

İçeri girmesi

Çıkıp gitmesi

Zanlının elinde koliyle minibüse binmesi

Minibüsün içine koliyi koyup otrurması

Koliyi alıp minibüsten inmesi

SÜRE: 04'03"    BOYUT: 247MB

Haber-Kamera: Çağlar ÖZTÜRK/ADANA,

========================================

ARGEFAR milli aşı için onay bekliyor

EGE Üniversitesi İlaç Geliştirme ve Farmakokinetik Araştırma Uygulama Merkezi (ARGEFAR), yaptığı ilaç araştırma çalışmaları ile dikkat çekiyor. Bir sanayi kuruluşu adına Ar-Ge çalışması yapan ARGEFAR'ın araştırdığı ve uygun dozaj şekline getirilmiş, kalitesi kanıtlanmış olan ilaçlar, önce sağlıklı insanlar üzerinde test ediliyor. Tüm bu süreçleri başarı ile geçen ilaçlar, ruhsat başvurusu yapıldıktan sonra piyasaya sürülüyor. ARGEFAR molekül buluşu Türk araştırıcılara ait olan 'Aşı Geliştirilmesi ve Üretimi Altyapı Projesi' ile Kalkınma Bakanlığı'na yaptığı başvurunun da onaylanmasını bekliyor. Projenin onaylanması halinde ilk yerli ve milli aşı için çalışmalar başlayacak.

İzmir'in Bornova ilçesinde bulunan Ege Üniversitesi kampüsünde yer alan ARGEFAR, 25. kuruluş yıl dönümünü kutluyor. ARGEFAR, 25 yıla birçok ilaç araştırmasını sığdırdı. ARGEFAR tarafından araştırması yapılan 5'i Sağlık Bakanlığı tarafından onaylı 170'in üzerinde ürün eczanelerde halkın kullanımına sunuldu. Yalnızca ilaç araştırmaları değil, gıdalar üzerinde de çalışma yapan ARGEFAR, Türkiye'nin ilk akredite gıda kontrol laboratuvarı olma özelliğini de taşıyor. Türkiye'den ihraç edilen pek çok ürünün son analizlerini yapan ARGEFAR, aynı zamanda bir ilke imza atmaya da hazırlanıyor. Oluşturulan preklinik birimi ile gerek varolan moleküllerin gerekse yeni keşfedilen moleküllerin etkinliği ve toksikolojik çalışmalarını yapabilen ARGEFAR, deney hayvanları birimine GLP (İyi Laboratuvar Uygulamaları) onayı almak için geçtiğimiz aylarda Türk Akreditasyon Kurumu'na (TÜRKAK) başvuruda bulundu. TÜRKAK'a bu alanda yapılan ilk başvuru olumlu sonuçlandığında, GLP onaylı preklinik laboratuvar ARGEFAR'a kazandırılmış olacak. TÜBİTAK başta olmak üzere pek çok akademik kuruluşla birlikte yeni moleküllerin keşfine dönük çalışmalar yapan ARGEFAR, ayrıca molekül buluşu Türk araştırıcılara ait olan 'Aşı Geliştirilmesi ve Üretimi Altyapı Projesi' ile Kalkınma Bakanlığı'na yaptığı başvurunun onaylanmasını bekliyor. Merkez, bu proje ile Türkiye'nin aşı konusunda dışa bağımlılığını azaltmayı planlıyor. ARGEFAR'da ayrıca kanser araştırmaları, davranış modelleri üzerine çalışmalar da yapılıyor.

"İLAÇLAR GÖNÜLLÜLER ÜZERİNDE TEST EDİLİYOR"

ARGEFAR Müdürü Prof. Dr. Ercüment Karasulu, merkezin kurulduğu günden bu yana bir kalite standardı içerisinde çalıştığını belirterek, araştırması yapılan ilaçların gönüllüler üzerinde test edildiğini söyledi. Karasulu, "Çalışmalara katılmak isteyen ve belli bilgi seviyedeki kişilerden oluşan bir topluluk bulunuyor. Bunlara gönüllü diyoruz, çünkü gönüllüler üzerinde çalışılıyor. Türkiye'de birkaç merkezde bu çalışmalar yapılıyor. Gönüllülük, Türkiye açısından yeni bir kültür. Bu kültür her yıl gittikçe gelişiyor ve yurt dışındaki standartlara erişmeye çalışıyoruz. İlaçlar önce gönüllülerde test ediyor, sonra hastalarda kullanılıyor. Çünkü başka türlü hiçbir şekilde uluslararası standartlar ilacın ruhsatlanmasına izin vermiyor" dedi. Klinik Araştırmalar Birimi Sorumlu Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Sibel Göksel de, klinikte, sağlıklı bireylerde ilk defa ilaç kullanım çalışmalarını yaptıklarını ifade etti. İlaçlar ruhsat almadan önce yani piyasada satılabilir hale gelmeden önce bir araştırma sürecinden geçtiklerini aktaran Göksel, "İlaç kendisini kanıtladıktan sonra, bir doz ve kullanım şekli belirleniyor. Ardından ilk kullanım şekli genelde sağlıklı bireylerde oluyor. İnsanlarda kullanımı 'Faz 1' olarak adlandırılıyor. İlaç nasıl vücutta dağılıyor, nasıl atılıyor, yarı ömrü nedir? Tüm bu soruların yanıtlarını aldıktan sonra ilaç araştırması tamamlanıyor" diye konuştu.

"ÖNEMLİ ARAŞTIRMALAR YAPILIYOR"

ARGEFAR'ın Müdür Yardımcısı Öğretim Görevlisi Dr. İskender İnce de merkezde ayrıca Türkiye'de yetişen bitkilere dair araştırmaların yapıldığını belirtti. Bitkisel ürünlerden Sağlık Bakanlığı ile Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı onaylı ilaç ile gıda katkıları geliştirilmesi ile ilgili yeni ürünler geliştirdiklerini açıklayan İnce, bu ilaçların ilk olarak hayvanlar üzerinde test edildikten sonra ilaç sanayisine kazandırıldığını vurguladı. Ege Üniversitesi Rektörü Necdet Budak, ARGEFAR'ın sadece üniversite açısından değil Ege Bölgesi ve ülke açısından çok önemli merkezlerden biri olduğunu ifade ederek, "İlaç geliştirme anlamında bir de gıdaların kontrolü açısından önemli referans laboratuvarı. Merkezin yaptığı projelere destek oluyoruz. Bütün hocalarımıza yaptıkları başarılı çalışmalardan dolayı teşekkür ediyorum. Ülkemizin öncelikli araştırma alanlarında, ciddi katkı sunan araştırma merkezlerinden biri" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

------------------------------

-ARGEFAR Müdürü Prof. Dr. Ercüment Karasulu ile röp.

-Klinik Araştırmalar Birimi Sorumlu Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Sibel Göksel ile röp.

-ARGEFAR'ın Müdür Yardımcısı Öğretim Görevlisi Dr. İskender İnce ile röp.

-Ege Üniversitesi Rektörü Necdet Budak ile röp.

-ARGEFAR'dan çalışanlardan detay ve genel görüntü

Haber: Umut KARAKOYUN- Kamera: Mücahit BEKTAŞ/ İZMİR,

========================================

Miras yüzünden küsen kardeşler 'duvar yazılarıyla' tartışıyor

EDİRNE'de aynı sokak üzerinde karşılıklı evlerde yaşayan ve Mümtaz Çavutçu(72) ile kardeşi Ahmet Çavutçu(64), yıllar önce miras yüzünden küsmelerinin ardından evlerinin duvar ve pencerelerine karşılıklı asılan, bir birlerini suçlayan yazılarla atışıyor.

Edirne'de işçi emeklisi kardeşler Mümtaz Çavutçu ile Ahmet Çavutçu, arasında aileden kalan mirasın paylaşımı sırasında 1976 yılına anlaşmazlık çıktı. Anlaşmazlık nedeniyle küsen kardeşler birbirleriyle konuşmayınca, araya giren çocukları 19 yıl süren küslüğe kardeşleri barıştırarak son verdi. Edirne'nin Barutluk Mahallesi'nde aynı sokak üzerinde karşılıklı evlerde oturan kardeşler arasında 2004 yılında yine çeşitli nedenlerle tartışmalar yaşandı ve yeniden birbirleriyle küsüp, karşılıklı suçlamalarda bulundular. Ahmet Çavutçu, evinde aşırı gürültü yaptığı ve kaçak içki sattığı iddiasıyla ağabeyi Mümtaz Çavutçu hakkında polise şikayetçi olmasının ardından küskünlük gerginliğe neden oldu.

PENCERE DUVARLARA ASILAN YAZILARLA MESAJLAŞMA

Şikayetin ardından hakkındaki suçlamalara takipsizlik verilen Mümtaz Çavutçu, önce kardeşinin evine bakan evinin kapısını kapatıp, başka bir giriş yaptı. Ardında da kendisini şikayet eden kardeşine mesajını evinin penceresi ve duvarlarına astığı yazılarla vermeye başladı. Mümtaz Çavutçu, hakkında mahkemenin verdiği takipsizlik kararı ile birlikte, 'Adliye ve karayolu yol yapacaksın. Sonra da uzlaştırın bizi hakim bey diyeceksin. Yok öyle 5 kuruşa köfte', 'Adliye ve karakol gülü', 'Şimdi ben kime mektup yazacağımı biliyorum. Bir şey yapar mıyım yapamam mı. Pek yakında', 'Zavallı kara kedi', 'Zavallı topal ördek. Havlayan it cami duvarına yaslanıp pineklermiş', Gambazlığı meslek edinmiş kişi. Zavallı ucube yaratık', 'Sahtekar topal ördek penguen'in de aralarında bulunduğu ve zaman zaman hakaret de içeren çeşitli yazılar yazarak kardeşine mesaj gönderdi.

Ahmet Çavutçu da ağabeyinin hakkındaki iddialarına cevap vermek için evinin duvarına, "Pavyon erkeği oku", "İnkarcı, yalancı iftiracıya" başlığını taşıyan bir yazı astı. Yazıda, "Sokak duvarına p........k yazısını yazan p.........gi tanıyor musunuz? 1978'de Kıyık tuvaletlerinde kendini vurdurup, beni vurdular diye diye iftira atan kişiye tanıyormusun? Babasının sağlığında eve kapıdan değil pencereden giren adamı tanıyormusunuz? Yakın zamana kadar ramazan ayı ve dini gecelerde içki içen ataisti tanıyor musun? Babasının kovalarken ayakkabı giymeden kaçanı tanıyormusun? Çıkar uğruna parti değiştiren ya da para uğruna kendini pazarlayan adamı tanıyormusun? ifadelerine yer verdi.

KARŞILIKLI SUÇLAMALAR

İki kardeş arasında karşılıklı asılan yazılarla suçlamalar devam ederken, zaman zaman da sözlü tartışmalar yaşanıyor. Ahmet Çavutçu, aralarındaki sorunun miras anlaşmazlığından kaynaklandığını belirterek, ağabeyinin kendilerini sürekli rahatsız ettiğini öne sürdü. Ahmet Çavutçu, karşılıklı yazıların asılmasının ağabeyini evinin kapısını iptal edip, tam karşısında açtığı demir kapıdan kaçak içki sattığı gerekçesiyle şikayet ettiğini belirterek, "Bunun üzerine hakkımda hakaretli yazılar yazmaya başladı. Takip altına aldılar. Ben gerekli şikayetimi yaptım. Savcılık soruşturmasını yaptı, ama bu durmadı. Bunun maziden 80 öncesinden alışkanlıkları var. Duvarlara yazı yazma huyu var. Tek edemediği çocuksu hareketleri var. Kendisini ağabeyim olur ama reddettim demiyorum. 1976 yılında beni dolandırdı. 2017'de yine dolandırdı. Paramı vermedi. Ben asker olduğum sene yapmış olduğu satışların bana hesabını veremedi. Ben bununla 19 sene konuşmadım. 19 sene çocukların ön ayak olup barıştırmasıyla tekrar barıştık. En son 2004 yılında tekrar küstük, o günden bu güne konuşmuyoruz. Bu yaşanan olayların ardından 4 kardeş birbirimizle konuşmuyoruz" dedi.

Ahmet Çavutçu, ağabeyinin hakkında yazdığı yazıları da fotoğraflayarak savcılığa şikayette bulunduğunu belirterek, "Yazdığı yazıları dosya halinde sundum. Ama mahkeme açmadım. Bunu koz olarak kullanıyor. Kapım önünde bulunan evin önünde pencereden içki satmak için yol bıraktı. Bu yolu arabayla gelenlere kaçak içki satmak için kullanıyor. Burası yol değil, bu yolu kapatırsa ve bize ait olan yerleri eşit paylaşırsa şikayetçi olmam. Yazı işini o başlattı. O kaldırsın bende kaldırırım. Benim suçum varsa gidip beni karakola şikayet etsin, ben nasıl onu şikayet ettiysem o da beni etsin" dedi.

Mümtaz Çavutçu ise kardeşinin kendisini 3 kez savcılığa şikayet ettiğini belirterek, "Ben içki satmıyorum, kendim içiyorum. Beni geçtiğimiz, Temmuz ayında karakollara ve savcılığa, kaçak içki satıyor diye şikayet edince, bende  yazı yazmaya başladım. Beni mektup yazarak da ayrıca  şikayet etmiş.  Polis araştırma yaptı, savcılık takipsizlik kararı verdi. Bu yazılarda hakarette yok. Hakaret varsa savcılık orada, şikayetçi olsun. Evlerimizin önünden geçen yolu kapatmamı istiyorlar. Yolu neden kapatayım, ya yangın olsa itfaiye ambulans oraya nasıl girecek. O yolda benim hissem var. Kapatmam" dedi. Kardeşler arasındaki yazılarla devam eden karşılıklı suçlamalar zaman zaman aile fertlerinin de karıştığı tartışmalara dönüp, sürüyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

--------------------------------

Kardeşlerin oturduğu sokak ve karşılıklı evleri

Yazılardan detay

Ahmet Çabutçu ile röp

Mümtaz Çabutçu ile röp.

İki kardeşin tartışması

Tartışmadan detay

Ahmet Çabutçu'nun duvara yazıyı asması

Mahalleliler ile röp.

Genel detay görüntüler

Haber-Kamera: Gurbet GÖKÇE- Ali Can ZERAY/EDİRNE,

========================================

Herekol ve Botan'da yamaç paraşütü

SİİRT'te bir dönem terör örgütü PKK'nın kamplarının bulunduğu ve zaman zaman şiddetli çatışmaların yaşandığı Herekol Dağı ve Botan Vadisi'nde, sağlanan huzur ve güven ortamıyla birlikte gençler, yamaç paraşütü yaparak, gökyüzünden çektikleri görüntülerle Siirt'in tanıtımına katkı sağlıyor.

Siirt Türk Hava Kurumu ve Beron Sportif Havacılık Kulübü üyeleri Botan Vadisi'nin muhteşem manzarası eşliğinde yamaç paraşütü yaptı. Yamaç paraşütüyle havalanan gençler, havada fotoğraf ve video çekimiyle Siirt'in tanıtımını yapıyor.

2014 yılında Siirt merkezde görev yapan bir doktor sayesinde yamaç paraşütü sporuyla tanıştığını belirten Soner Yılmaz, açılan kursa giderek yamaç paraşütüyle uçmayı öğrendiğini ve şimdi ise tek başına uçabildiğini söyledi. Beron Sportif Havacılık Kulübü üyesi olduğunu belirten Yılmaz, "2014 yılında ilimizde görev yapan bir doktorun sayesinde bizler bu spor ile tanıştık. Bölgemiz bu sporu yapmaya çok uygun bir yerdir. Ancak bunu yıllar sonra keşfettik ve şuan 100'e yakın kursiyer bulunmaktadır. Bunlardan 30'u aktif olarak Siirt semalarında uçarak bu sporu yapıyor" dedi.

BOTAN VE HEREKOLDA UÇUYORLAR

Siirt kent merkezine 10 kilometre uzaklıkta bulunan Deyr mevkiinde yamaç paraşütü yapan sporcular, bir zamanlar şiddetli çatışmaların yaşandığı Botan nehri üzerinde ve Herekol dağı eteklerinde  huzur ve güvenle uçmanın sevini yaşıyor. Yamaç paraşütü sporunun Siirt genelinde gittikçe yaygınlaştığını ve özellikle gençlerin büyük ilgi gösterdiğini anlatan Yılmaz, "Siirt'in Botan nehri üzerinde uçmak ve buraları görüntüleyerek insanlara tanıtmak büyük bir keyif benim için. Uçtuğumuz zaman Herekol dağı eteklerine bile gidiyoruz ve burada bulunan doğal güzellikleri çekerek sosyal medya üzerinden paylaşıyoruz ve tıklama rekoru kırıyor. Birçok insan bizimle uçmak istiyor ve buraları görmek istiyorlar, bu da bizleri son derece mutlu ediyor" diye konuştu.

ÖNCE İZİN ALIYORLAR SONRA UÇUYORLAR

Deyr bölgesinden havalanan yamaç paraşütü sporcuları, uçmadan önce hava şartlarını kontrol ederek, uygun olması durumunda emniyet, il jandarma ve 112 acil servise haber verdikten sonra uçmaya başlıyor. Uçuş esnasında muhtemel bir olaya karşı ekiplere haber vermek zorunda kaldıklarını kaydeden Yılmaz, "Uçmadan önce mutlaka yetkili kurumlara haber veriyoruz. Bunun nedeni başta bizim güvenliğimiz, diğer taraftan da olası bir aksaklıkta yaşanacak sorunlar. Uçtuğumuz bölge daha önce çatışmaların yaşandığı bölge idi. Bu sebepten ötürü burada uçmadan önce bilgi vermemiz gerekir ve şayet bir operasyon veya olay olmaması durumunda yetkililer bize izin veriyorlar" şeklinde konuştu.

ÇİFT KİŞİLİK UÇUŞLAR GERÇEKLEŞTİRİYORUZ

Yamaç paraşütü kurusunu bitiren ve sertifikalarını alan yamaç paraşütü sporcular, daha sonra çift kişilik ucular düzenleyerek uçmak ve doğayı havada görmek isteyenlere fırsat tanıyor. Kendisine güvenenleri pilot eşliğinde uçurduklarını belirten Yılmaz, "Bizimle uçmak isteyen yerli ve yabancı turistler ile uçuyoruz. Onlara gerek bu sporu sevdirmek ve gerekse ilimizin doğal güzelliklerini göstererek Siirt'in tanıtımını yapmaktayız. Diğer yandan ise ilimize bu sporu yapmak isteyen çok sayıda vatandaşlar kulübümüze gelerek uçuşlar düzenliyoruz. Bu anlamda bizlere destek olan tüm yetkililere teşekkür ediyoruz" ifadelerini kullandı.

Görüntü Dökümü;

-------------------------

-Sporcunun uçmadan önce telefonla izin alması,

-Yamaç paraşütü yapanların havadan görüntüsü,

-Yamaç paraşütçüsünün havadan yere inmesi,

-Deyr mevkiinde çiftli uçuş yapan paraşütçülerin görüntüsü,

-Yamaç paraşütçülerinin havalanmasını görüntüsü,

-Havadan paraşütçülerin uçarken görüntüsü,

-Havada Botan nehri ve Herekol dağının görüntüsü,

-Yamaş paraşütçüsü Soner Yılmaz açıklaması,

-Paraşütçülerin kendi kamera ile çektikleri görüntüler ve yere inişleri,

-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Turan KOYUNCU- Mehmet Yücel DURAK/SİİRT,

================================================

Aydem 'İzinli İletişim Kampanyası'nın talihlileri belli oldu

TÜRKİYE enerji sektörünün önde gelen şirketlerinden Aydem'in, faaliyet gösterdiği illerde yaşayan vatandaşları bilgilendirmek için başlattığı 'İzinli İletişim Kampanyası'nın çekilişi yapıldı.

Bünyesinde yer alan Gediz Elektrik ile birlikte İzmir, Manisa, Aydın, Denizli ve Muğla başta olmak üzere Türkiye genelinde 4.8 milyon müşteriye elektrik tedarik hizmeti sunan Aydem'in, 20 Mart Salı günü sona eren 'İzinli İletişim Kampanyası'nın çekilişi, 23 Mart Cuma günü saat 20.00'de Milli Piyango İdaresi Konak Şube Müdürlüğü yetkililerinin de katılımıyla İzmir'deki bir otelde yapıldı. Noter huzurunda halka açık olarak yapılan çekilişe, Milli Piyango İdaresi Konak Şube Müdürlüğü ve şirket yetkilileri katıldı. Noter huzurunda yapılan Aydem İzinli İletişim Kampanyası'nın çekiliş töreninde, 'İPhone 8 64GB', 'İPad Wifi + Cellular 128 GB' ve 'PlayStation 4 PRO 1 TB' büyük ödülleri için 3 asil, 3 yedek; '3 Aylık Filbox Hemen Üyeliği' ödülü için ise 100 asil 20 yedek olmak üzere toplam 120 tahilli belirlendi. Çekiliş töreni, talihlilerin belirlenmesinin ardından yapılan toplu fotoğraf çekiyle sona erdi. Katılımcılar çekiliş sonuçlarını, www.aydem.com. ve www.gediz.com. adresleri üzerinden ve Aydem sosyal medya hesaplarından öğrenebilecek.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-----------------------------

Salondan görüntü

Talihli numaraların çekilmesinden görüntü

Genel ve detay görüntü

Haber - Kamera: İZMİR,