Dha Yurt Bülteni-8 - Son Dakika
Güncel

Dha Yurt Bülteni-8

PKK'nın şehit ettiği VEDAŞ arıza şefi Özdel toprağa verildi (2)VEDAŞ TEKNİKERİ ŞAHİN DE TOPRAĞA VERİLDİYüksekova'da PKK'lı teröristlerin düzenlediği saldırıda Sabri Özdel ile birlikte hayatını kaybeden VEDAŞ teknikeri 35 yaşındaki evli ve 2 çocuk babası Hazım Şahin de memleketi...

07.09.2017 15:50
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

PKK'nın şehit ettiği VEDAŞ arıza şefi Özdel toprağa verildi (2)

VEDAŞ TEKNİKERİ ŞAHİN DE TOPRAĞA VERİLDİ

Yüksekova'da PKK'lı teröristlerin düzenlediği saldırıda Sabri Özdel ile birlikte hayatını kaybeden VEDAŞ teknikeri 35 yaşındaki evli ve 2 çocuk babası Hazım Şahin de memleketi Hakkari'de gözyaşları arasında toprağa verildi.

VEDAŞ teknikeri Şahin'in cenazesi, Hakkari Devlet Hastanesi morgundan alındıktan sonra Medrese Mahallesindeki camiye getirildi. Burada kılanan cenaze namazı ve yapılan duaların ardından Şahin'in cenazesi, omuzlarda taşınarak Kızıl Kümbet mezarlığında gözyaşları arasında toprağa verildi. Tören boyunca Şahin'in yakınları Kürtçe ağıtlar yakıp, gözyaşı döktü.

Cenaze törenine, Hakkari İl Müftüsü Faruk Gürbüz, Hakkari eski Milletvekilleri Esat Canan, Abdulmuttalip Özbek, VEDAŞ Hakkari Müdürü İsmail Özdemir ile Van, Hakkari  ve ilçelerinden yüzlerce kişi katıldı. Şahin'in taziyesinin ise Medrese Mahallesinde yapılacağı belirtildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-PKK'nın öldürtüğü Vedaş çalışanlarının resimleri

-Şehit edilen Hazım Şahin'in naaşı omuzlarda taşınırken genel ve detaylar

-Mezarlığa götürülüşü

-Toprağa verilmesi

- Kuran-ı Kerim'in okunması

-Gözyaşı döken Şahin'in yakınları

-Mezarlıktaki kalabalık

-Mezarlığa gelen Şahin'in eşi ve yakınlarının feryatları

-Kürtçe ağıt yakmaları

-Hakkari il Müftüsü Faruk Gürbüz'ün dua okuması

-Detaylar

-Mezarlıktan dağılan kalabalık

Haber-Kamera: HAKKARİ

========================================

Kanserden ölen genç anne toprağa verildi

ZONGULDAK'ta, gırtlak kanseri tedavisi gördüğü hastanede yaşamını yitiren 1 çocuk annesi 29 yaşındaki Melahat Yazıcı, toprağa verildi.

Türkiye İstatistik Kurumu İstanbul Bölge Müdürlüğü'nde veri giriş personeli olan Melahat Yazıcı, evlendikten 1 yıl sonra 2014 yılında gırtlak kanserine yakalandı. Hastalığı ilerleyen ve 2 ay önce Zonguldak'ta ailesinin yanına gelen Yazıcı, geçen 29 Temmuz'da Bülent Ecevit Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi'nde tedaviye alındı. Yazıcı, dün sabaha karşı yaşamını yitirdi.

Yazıcı'nın cenazesi, hastaneden alınarak Devrek İlçesi'ne bağlı Karabaşlı Köyü'ndeki babası Mustafa Küçük'ün evine getirildi. Burada helallik alınması ardından Yazıcı'nın cenazesi Karabaşlı Mahallesi Merkez Camisi'ne getirildi. Cenazede Yazıcı'nın eşi polis memuru Tuğrul Yazıcı ile babası Mustafa Küçük ve yakınları taziyeleri kabul etti. Tuğrul Yazıcı, cenaze töreninde gözyaşlarını tutamadı. Yazıcı'nın cenazesi öğle namazından sonra kılınan cenaze namazı ardından gözyaşları arasında toprağa verildi.

'KEŞKE KANSER, KANSER OLSA DA ÖLSE'

Melahat Yazıcı, ölmeden önce çeşitli tarihlerde hastalığıyla ilgili Facebook hesabında, '3 yıl önce bugün gelinlik derdine düşmüşken 3 yıl sonra ne derdine düştüm. Allah'ım sen 'sona yaklaştın' diyen doktorları utandır yarabbim.', 'Keşke kanser, kanser olsa da ölse.', 'Nefes almanın, kafanızı yastığa koyup deliksiz uyumanın, sabahları söylenerek kalkıp işe gittiğiniz günlerin, yorgunluktan şişen ayaklarınızın varlığının düğün bayram olduğunu bir bilseniz keşke' diye yazılar yazmıştı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-Melahat Yazıcı'nın sosyal paylaşım sitesinde paylaştıkları yazılar ve fotoğrafları

-Karabaşlı Köyü Merkez Cami

-Tabut

-Camide helallik alınması

-Cenaze namazı öncesi dua edilmesi

-Cenaze namazı

-Tabutun götürülmesi

Haber-Kamera: Durmuş SEVİNDİK- Cüneyt ÖZFİDAN/DEVREK(Zonguldak),

===================================

Rahatsızlanınca helikopterle Antalya'ya sevk edildi

MUĞLA'nın Fethiye İlçesi'nde yüksek tansiyona bağlı beyin kanaması geçiren orman muhafaza memuru 35 yaşındaki Burak Çakmak, ambulans helikopterle Antalya'ya sevk edildi.

Dalaman Orman İşletme Müdürlüğü'nde görevli Burak Çakmak, dün (çarşamba) saat 16.00'da, ambulansla Fethiye Devlet Hastanesi'ne getirildi. Yüksek tansiyona bağlı beyin kanaması geçirdiği anlaşılan Çakmak, yoğun bakım ünitesine alındı. Hayati tehlikesi bulunan Çakmak'ın daha donanımlı bir hastaneye sevk edilmesine karar verildi. Antalya'dan havalanan ambulans helikopter, bugün saat 14.00'te, Fethiye Devlet Hastanesi bahçesine indi. Çakmak'ın bilinci kapalı halde sedyeyle helikoptere taşınması sırasında, hastane bahçesinde bulunan annesi Ayşe Çakmak gözyaşlarına boğuldu. Helikopter Çakmak'ı, Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürmek üzere havalanırken, bazı vatandaşlar, bu anları cep telefonuyla kaydetti.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

Helikopterin inişi

Burak Çakmak'ın sedyede helikoptere taşınması

Ayşe Çakmak'ın gözyaşları içinde kalması

Vatandaşların bu anları cep telefonuyla görüntülemesi

Helikopterin havalanması

Haber- Kamera: Ergün TOS/ FETHİYE (Muğla),

========================================

Tişörtleri başlarına çekerek gizlenmeye çalıştılar

KOCAELİ'nin Körfez İlçesi'nde, hırsızların eve girme anları güvenlik kameralarını yansıdı. 2 kişinin tişörtlerini başlarına geçirerek kendilerini gizlemeye çalışmaları faydasız kaldı. Kimlikleri belirlenen 2 kişinin yakalanması için çalışma başlatıldı.

Geçen Cumartesi günü, Körfez İlimtepe Mahallesi'nde Mehmet Şendoğan'ın evine giren hırsızlar evden bilgisayar ve televizyonu çaldı. Şendoğan ailesinin il dışında bulunduğu sırada eve giren hırsızlar güvenlik kameralarına yakalandı. Önce evin giriş kapısına yönelen 2 kişi daha sonra evin penceresine yönelirken, tişörtleri başlarına çekerek yüzlerini gizlemeye çalışmaları dikkat çekti. Zorlayarak açtıkları pencereden eve giren 2 kişinin tişörtleri başlarına çekerek gizlenmeye çalışmaları faydasız kalırken, kimlikleri belirlenen iki zanlının yakalanması için çalışma başlatıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

Evin kapısının önünde görüntüleri

Tişörtleri başlarına çekmeleri

Pencereden içeri girmeleri

Haber-Kamera: Nabi YAZICI/KÖRFEZ(Kocaeli), -

=======================================

Sokakta çiş yaptığı için av tüfeğiyle vurulan köpek kurtarılamadı

KARABÜK'te, 80 yaşındaki Mehmet Ş.'nin, evinin karşısında yol kenarında çiş yaptığı için av tüfeğiyle vurduğu köpek veteriner müdahalesine rağmen telef oldu. Olayda bacağından yaralanan ve tedavisi ardından taburcu olan köpeğin sahibi Mustafa Toker, köpeğini kaybetmesi nedeniyle büyük üzüntü yaşadı.

Geçen Salı günü Kurtuluş Mahallesi Preveze Caddesi'nde meydana gelen olayda Mehmet Ş., balkonda otururken evinin önündeki yolun karşısında köpeğine çişini yaptıran Mustafa Toker'i görünce tepki gösterdi. Mehmet Ş., tartıştığı Mustafa Toker'e av tüfeğiyle ateş etti. Saçmaların isabet ettiği Toker ve Sibirci cinsi 'Miço' adını verdiği köpeği yaralandı. Toker, ambulansla Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Sağ bacağı ve sol ayağına saçmaların isabet ettiği Toker, tedavisinden sonra taburcu edildi. Olay yerine yaklaşık 40 dakika sonra gelen Karabük Belediyesi ekiplerince Geçici Hayvan Bakım Evi'ne götürülen köpeği ise veteriner hekimin müdahalesine rağmen kurtarılamadı. Köpek, Karabük Belediyesi hayvan mezarlığında gömüldü.

Olayın ardından gözaltına alınan Mustafa Ş. ise karakoldaki ifadesi ardından savcılık talimatıyla serbest bırakıldı.

'ELİNDE TÜFEKLE GELDİ ATEŞ ETTİ'

Mustafa Toker, köpeğinin öldüğünü öğrenince büyük üzüntü yaşadı. Evinde köpeği ile çekilmiş fotoğraflarına bakarak vakit geçiren Toker, olayı şöyle anlattı:

"'Evin önünden geçiyordum. Hayvanın çiş yapacağı tuttu. O şahsın evi yolun karşısında. Hayvanın girdiği bahçe arkadaşın bahçesi. Onunla hiç alakası yok. Balkondan doğru 'Niye oraya yaptırıyorsun?' diye küfürlü konuştu. 'Benim köpeğimden sanane, burası senin değil' dedim. Tekrar küfür edince ben de 'Oradan küfür edeceğine aşağıya in öyle görüşelim' dedim. 'Tamam geliyorum' diye içeriye doğru gitti. Elinde tüfekle geldi. Ateş etti. Baktım ayağımdan kan gelince oturdum. Köpek biran oraya doğru havladı. Onun vurulduğunu fark etmedim. Çünkü en ufak bir şeyde ağlayan köpek hiç ağlamadı. Daha sonra yanıma uzandı. O zaman vurulduğunu anladım. Telefonumla 112 Acil Servis'i aradım. Beni hemen ambulansa attılar. Köpek orada kaldı. Köpek uzun bir süre orada kalınca çok kan kaybetmiş."

Toker, "Kasıtlı bir şey yok. Hayvan kendi seçiyor yapacağı yeri. Miço çok güzel bir köpekti. Oynamayı seven candan bir keöpekti. Ona çocuğum gibi bakıyordum. Çok üzgünüm" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-Mustafa Toker laptopta köpeğinin resimlerine bakarken

-Mustafa Toker röp

-Mustafa Toker'in köpeğiyle olan resimleri

Haber-Kamera: Bülent DİKTEPE/KARABÜK,

=======================================

Tasarımcı ve mimarlar, mermer firmalarıyla buluşuyor

TÜRKİYE'de ilk kez mermer firmalarını tasarımcı ve mimarlarla bir araya getirecek Stone Design Show, 18-21 Ekim tarihleri arasında kapılarını Antalya'da açacak. Ünlü tasarımcı ve mimarları buluşturacak fuara yurt dışından 40 ülkeden 280 kişilik alım heyetiyle birlikte 1.5 milyon dolarlık girdi sağlanması bekleniyor.

Antalya Fuarcılık İşletme ve Yatırım A.Ş. (ANFAŞ) ev sahipliğinde, Türkel Fuarcılık A.Ş. tarafından Antalya Expo Center'da gerçekleştirilecek Stone Design Show için basın toplantısı düzenlendi. Antalya Expo Center'daki toplantıya Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı İbrahim Evrim, ANFAŞ Genel Müdürü Murat Özer, Türkel Fuarcılık Genel Müdür Yardımcısı Serkan Atıcı, Stone Design Proje Müdürü Melih Kalafatoğlu, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi İç Mimarlık Bölümü Öğretim Üyesi ve Fuar Danışmanı Doç. Dr. Osman Arayıcı ve İç Mimarlar Odası Antalya Şubesi 2. Başkanı Yakup Burak Akay katıldı.

MERMERCİLER TASARIMCILARLA BULUŞUYOR

Konuşmacılar, mermer ve doğal taş sektöründeki benzer fuarlardan farklı olarak proje ve tasarım konseptinde, mimar ve iç mimarları mermer firmalarıyla buluşturacak olan fuarın, Türkiye'deki diğer mermer fuarlarına rakip olarak yapılmadığına dikkat çekerek, bu fuarın bilinen mermer fuarlarının aksine tasarımı ön plana çıkaran bir fuar olduğuna işaret etti.

Fuar hakkında bilgi veren Melih Kalafatoğlu, 40 ülkeden 280 kişilik alım heyetinin fuara getirileceğini belirterek, "Stone Design, daha önce yapılan mermer fuarlarından çok farklı bir proje olacak. Stone Design, Türkiye'de ilk defa tasarımcıları firmalarla bir araya getirecek. Mermercilerin tasarımcı ve mimarlarla buluşacağı bu organizasyonda 40 ülkeden 280 alım heyeti getirilecek. Yurt dışından 1.5 milyon dolarlık alım garantisinin olduğu bir fuar olacak. Yurt içinden 6 binin üzerinde mimar, iç mimar, tasarımcı ve peyzaj mimarı davet edildi. Bunun yanı sıra uygulama, proje firmaları, inşaat taahhüt firmaları, otel satın almacıları ve yatırımcılarının da davetli olduğu bu proje, Antalya ve sektör için stratejik önemi giderek artırmaktadır" diye konuştu.

Projenin danışmanlığını yapan Doç. Dr. Osman Arayıcı, projenin Türkiye mermerciliğinde farklı bir soluk getireceğini ifade etti.  Doç. Dr. Arayıcı, "Organizasyonda dünyaca ünlü İtalyan tasarımcı Moreno Ratti, Alman inovatör Sascha Peters, İngiliz mimar Marcos Cruz'ın yanı sıra yurt içinden yüksek iç mimar Hakan Külahçı, Doç. Dr. Ece Ceylan Baba, sektörün liderlerinden iç mimarlar Engin Ürün, Gülden Şener ve çok sayıda mimar ve iç mimar sunum, workshop ve etkinlik düzenleyecek" dedi.

'TASARIM ŞENLİĞİ'

Fuarla birlikte yurt dışında ulaşılan değil ulaşılamayanların Antalya'da buluşturulacağını aktaran Doç. Dr. Osman Arayıcı, "Ben bu organizasyon için fuar kelimesini kullanmak istemiyorum. Bu organizasyon bir tasarım şenliği. Ustasından kalfasına, satan pazarlamacısından herkes burada buluşup bir arada bilgi paylaşımı yapılacak. Keşke 4 gün değil 14 gün olsa organizasyon. Bizim bu 14 günü dolduracak birikimimiz var" dedi.

Organizasyonun Antalya'da yapılmasından duydukları mutluluğu dile getiren İbrahim Evrim, "Fuarların yerel ekonomiye inanılmaz katkısı oluyor. Biz bu fuarın Antalya'da yapılmasını sonuna kadar destekliyoruz. Tasarım ve projenin ürün pazarlamasındaki katkısı çok büyük. Bizim de kendi mermerlerimizi daha katma değerli pazarlayabilmemizi sağlayacaktır" diye konuştu.

Toplantıda proje ve Antalya fuarcılığıyla ilgili konuşan Murat Özer, Antalya'daki mermer firmalarına çağrı yaptı. Stone Design Show'un Antalya'da yapılan önceki mermer fuarından çok farklı olduğunu söyleyen Murat Özer, "Antalya için çok önemli bir proje. Bu fuarda tasarım ve proje ön planda olacak. Antalya'daki mermer firmaların bu fuara katılmaktan imtina ettiklerini gördüm. Bu fuar tasarıma dayalı çok önemli bir fuar. Firmaların kesinlikle yerlerini almaları gerekiyor" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

--------------

Katılımcıların genel görüntüsü

Fuar afişinden görüntü

Toplantıya katılanların tek tek görüntüsü

Toplantıya katılanların toplu görüntüsü

Sinevizyon görüntüsü

Gazetecilerden görüntü

Melih Kalafatoğlu'nun konuşması

Doç. Dr. Osman Arayıcı'nın konuşması

HABER- KAMERA: Süleyman EKİN/ANTALYA,

=============================================

Prof.Dr. Sarı: Marmara Denizi'nde alg patlaması balık üretimini artırdı

BALIKESİR'in Bandırma İlçesi'nde bulunan Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Mustafa Sarı, balık sezonun bu yıl umutlu başlamasını, Marmara Denizi'ni turkuvaz renge bağlayan alg patlamasına bağladı.

Prof.Dr. Sarı, "Deniz, çölden gelen demir ile gübrelendi ve alg patlaması oldu.  Bu nedenle yeni sezonda bol balık bekliyorduk. Bu da gerçekleşiyor. Çok miktarda uskumru yakalandı. Eylül ayı sonunda palamutun da fazla yakalancağını düşünüyoruz" dedi.

Prof.Dr. Küresel iklim değişikliği ile sıcakların artmasının, balık üretimini olumlu yönde etkilediğini söyledi. Prof.Dr. Mustfa Sarı, bu gelişmelerin iklim değişikliğinin faydası olarak nitelendirilebileceğini ifade ederken, "Yanlış avlama ile balıkları tüketmezsek önümüzdeki yıllarda çok daha fazla balık  yakalanıp tüketilebilir" diye konuştu.

Bandırma İlçesi'nde bulunan Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, 1 Eylül'de başlayan balık sezonunu değerlendirdi. Bu yıl uskumrunun fazla avlanmasını değerlendiren Prof.Dr. Sarı, "Sadece uskumru değil, palamutunda bol çıkmasını bekliyoruz" dedi.

Marmara Denizi'nde geçen haziran ayında görülen 'Alg patlamasını' hatırlatan Prof.Dr.Mustafa Sarı, şöyle devam etti:

"Alg patlaması sonucu Marmara Denizi komple turkuvaz renge boyandı. O zaman deniz, çölden gelen demir ile gübrelendi ve alg patlamaları oldu. Yaptığımız açıklamada, bu yıl bol miktarda balık beklediğimizi söylemiştik. O beklentimiz devam ediyor. Uskumru; temmuzun sonlarından itibaren artarak devam etti. Eylül sonunda itibaren palamutun artarak devam etmesini bekliyoruz."

"KÜRESEL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ BALIK ÜRETİMİNİ ARTIRDI"

Küresel iklim değişikliğinin balık üretimini artırdığını söyleyen Prof.Dr. Mustafa Sarı, uskumrunun fazla olmasında alg patlamasının yanı sıra yıllardan bu yana iklimde görülen değişimin de önemli olduğunu kaydederek, şöyle dedi:

"Artan sıcaklık balıkların üremesini sağlıyor. Uskumru bunlardan biri. Eğer tüketmezkek, önümüzdeki yıllarda balık miktarındaki gözle görülür artışı yaşayacağız.  Bu bize iklim değişikliğinin olumlu olarak yansıyan tarafı. Deniz sonsuz bir kaynak değil.  bunuda unutmamak gerekiyor."

BALIKCILIKTA BÜYÜK TEKNELER TEHLİKE

Biiinçsiz avlanma ile teknelerin büyük olmasının, balıkcılığı olumsuz yönde etkilediğine işaret eden Prof.Dr. Mustafa Sarı, şunları ekledi:

"Geçen yıl av yasakları 15 Nisan'da başlamasına rağmen Marmara Denizi'ndeki balıkçı filolarının büyük kısmı daha 15 Ocak tarihinde paydos etmek zorunda kaldı. Çünkü masraflarını kaldırabilecek miktarda balık avlayamadılar. Neden? Bir kere tekne kapasiteleri çok büyük. Kapasiteye bağlı olarak gerçekleştirdikleri avcılık miktarı çok büyük. Bu yaptıkları aşırı avcılığa neden oluyor.  Bir sezon boyunca avlamaları gereken balığı büyük teknelerle yoğun bir şekilde 2-3 ay içinde yakaladılar ve bitirdier."

Görüntü dökümü

Prof.Dr. Mustafa Sarı ile röp

Detaylar

Haber-Kamera: Tufan DALGIÇ/BANDIRMA(Balıkesir), -

========================================

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha Yurt Bülteni-8 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement