Milletvekili Özdağ: Bütün Türkiye'nin Yüreği Filistin'ledir

İsrail'in 1948 yılında Naziler tarafından kurulan faşist bir devlet olduğunu kaydeden AK Parti Manisa Milletvekili Doç. Dr. Selçuk Özdağ, "Fakir Filistinlilerin topraklarını satın alarak orada bir devlet kuran bu devleti de işgalci bir devlet haline getiren bir Siyonist İsrail zulmüyle karşı karşıyayız. Türkiye İsrail zulmüne karşı sessiz kalmamış ve üzerine düşen tüm görevleri yerine getirmektedir" şeklinde konuştu.

1948'den bu yana önce huzur içerisinde yaşayan Ortadoğu'ya zulüm, kan ve gözyaşı takdim eden sadece ve sadece kendi ırkını üstün ırk olarak gören geri kalan tüm milletleri de kendisinin kölesi olarak kabul eden bir zihniyetle karşı karşıyayız. Bu zihniyet ırkçı, faşist, Nazist bir zihniyettir. Filistin'in topraklarını işgal ediyordu. Arz-ı Mevut hayali vardı. Hayalinde Suriye, Irak, Türkiye, Fırat ve Dicle var. Ta ki Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın one minut çıkışında, 'Siz plajlarda çocuk öldürmeyi bilirsiniz' dik duruşuna kadar bu böyle devam etti. Bu Yahudilere, bu Siyonistlere bugüne kadar kimse sesini çıkartmıyordu. 6 Milyar olan Dünya Nüfusuna karşın İsrail'in Nüfusu 50 Milyon. 50 Milyon 6 Milyar'a hükmediyordu. Çünkü ekonominin dörtte üçü ellerindeydi. Medya ve ekonomi ellerinde olunca, 'Para bizde ise Dünya'yı yönetiriz' diyen ve kendisine karşı çıkanlara ise suikast ve katliam yapan, bunu kendine hak sayan bir İsrail Siyonist yönetimi görüldü. İsrail, Filistin'de El Fetih ile Hamas'ın birlikte hareket edeceğiz çağrısından sonra kaçırılan 3 İsrailli çocuğun sorumlusunu Filistinlileri görerek Filistinlilere karşı orantısız bir güç kullanarak 300 ton civarında bir bomba yağdırmıştır. Bunun ardından karadan ve denizden o topraklara girerek zulüm tanımamaktadır" dedi.

İsrail zulmüne karşı batı dünyasının sessiz kaldığını kaydeden Özdağ, "Kendi sesini yükseltebilecek insanlar arıyoruz. Aynen ikinci intifada olduğu gibi Edward Said gibi. Geçtiğimiz akşam aramızda CHP'li Milletvekillerinin de olduğu 300 Milletvekili arkadaşımızla İsrail Büyükelçiliğinin önünde sembolik bir eylem yaptık. Bazen sembolik eylemlerin dünya çapında tesirleri olur. Aynen Filistin intifada olduğu zaman Hıristiyan, Arap, Filistinli Edward Said'in yaptığı gibi. Said bir Üniversite öğretim görevlisiyken eline mercimek büyüklüğünde bir taş alarak İsrail askerlerine atmıştı. Bir anda dünyanın tüm gözü Filistin'e kilitlenmiş orada bilim adamları, STK'lar ve vicdan sahibi insanlar bu zulümlere karşı ayağa kalkmıştı. Bizim yaptığımız da Edward Said'in yaptığı gibidir ama Türkiye Büyük Millet Meclisi 4 Partinin ittifakıyla Siyonist İsrail Devletine karşı bir kınamada bulunmuştur. Bütün dünyayı Filistin'de ki mağdur ve mazlum halkın yanında olmaya davet ettik. Akan kan Müslümanların ve mazlumların kanıdır. İsrail fosfor bombaları, kimyasal silahlar kullanmaktadır. İslam Dünyası'nın ümidi Türkiye ve Recep Tayyip Erdoğan'dır. Böyle bir ortamda Türkiye üzerine düşeni yapmaktadır. Bir yandan BM çağrıda bulunarak dikkat çekmiş, bir yandan İslam Kalkınma Örgütünü faaliyete geçirmeyi başarmıştır. Bir yandan da İran ve Fransa Devlet Başkanlarıyla görüşerek duyarlılık yaratmaya çalışmaktadır. İsrail'le ilişkilerimiz Gazze'den çekilinceye kadar normalleşmeyecektir. Filistin Devletinin kurulacağını anladıkları için İsrail ve onların egemen uşakları halk hareketine karşı Mısır'da bir darbe yapmışlardır. Bunu yapmalarının başlıca sebebi Filistin Devletinin kuruluşunu geciktirmektir" şeklinde konuştu.

"Tüm bunlara karşı İslam Dünyası uyanık olmalıdır. Bazı İslam Dünyasının liderlerinden ümidi kestik ama halklarına bel bağlıyoruz" diyen Özdağ, "Türk dünyasından Arap Dünyasına, Balkanlar'dan Afrika'ya kadar herkesin sesini yükseltmesi ve İsrail'e karşı ilişkilerini gözden geçirmesi gerekiyor. İsrail gerek Allah, gerek devletler ve milletler nezdinde kınanacaktır ve gereken ceza verilecektir. İsrail bu topraklardan çekilerek hür ve bağımsız Filistin devleti kurulacaktır. Aynı şekilde Kırım'da da Cemiloğlu hapse atıldığında Andrei Sakharov açlık grevini başlattı. Büyük bir bilim adamı olarak Nobel almıştı. Andrei Sakharov'un açlık grevi dikkatleri Rusya'ya, Kırım'a çekti. Bunun üzerine Rusya Cemiloğlu'nu hapisten çıkartarak siyaset yapma hakkı tanıdı. Bu nedenle bir kişi ne yapabilir? Diye düşünmemek lazım. Türkiye komşu ülke olarak üzerine düşen görevleri yapmaktadır. Bu sembolik eylemle de farkındalık yaratmıştır. Bütün Türkiye'nin yüreği Filistin'ledir mesajı tüm Dünya'ya verilmiştir" dedi. - MANİSA