Telkinler Darbecileri İkna Etmedi - Son Dakika
Güncel

Telkinler Darbecileri İkna Etmedi

Davutoğlu, Mısır'daki katliamın ardında yapılan telkinlerin darbe yönetimini ikna etmediğini söyledi.

15.08.2013 14:34

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Mısır'da göstericilerin haftalardır son derece barışçıl yöntemlerle ve güzel mesajlarla meşruiyetin yeniden ihdası için gösterilerini sürdürdüğünü belirterek, "Böyle bir ortamda, neredeyse bu göstericileri imha mahiyeti taşıyacak şekilde, toplu bir katliama yol açacak şekilde bir müdahalede bulunulması hiçbir şekilde, hiçbir standartta kabul edilemez" dedi.

Davutoğlu, Azerbaycan'ın Gebele kentinde düzenlenen Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi Dışişleri Bakanları Toplantısı'nın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Mısır'daki son gelişmelere ilişkin değerlendirmesinin sorulması üzerine Davutoğlu, Mısır'daki gelişmelerden duyulan derin üzüntü ve kaygının Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve kendisi tarafından ifade edildiğini belirtti.

Türkiye'nin kardeşi ve dostu olan Mısır'ın, Ortadoğu'nun omurgasını oluşturduğunu, Ortadoğu'daki gelişmeleri belirleyebilecek kudrette olduğunu dile getiren Davutoğlu, dün Mısır'da yaşananların büyük bir kaygıya neden olduğunu söyledi.

Barışçıl gösterilerini günlerdir sürdürenlere karşı bu şekilde sert bir müdahalede bulunulmasının, yüzlerce insanın ölümüne, binlercesinin yaralanmasına yol açılmasının hiçbir şekilde ve uluslararası standartta kabul edilemeyeceğini vurgulayan Davutoğlu, sayıların gittikçe artmasından, göstericilere silahlarla, yoğun bir şekilde müdahale edildiğinin anlaşıldığını kaydetti.

Davutoğlu, en az rakamları veren Sağlık Bakanlığının bile 327 kişinin yaşamını yitirdiğini açıkladığını, rakamın çok daha yüksek olmasından büyük kaygı duyduklarını söyledi.

Dün, Mısır'da demokrasi yanlılarına müdahalenin başlamasının ardından, durumdan duyulan kaygı sebebiyle yoğun bir telefon diplomasisi yürüttüğünü anımsatan Davutoğlu, kaygının muhataplarla paylaşıldığını ve birçok muhatabın da benzer kaygıları dile getirdiğini aktardı.

Davutoğlu, şöyle konuştu:

"Mısır'da süre giden bu katliamı, bu baskıyı durduracak olan en önemli araç uluslararası baskıdır. Maalesef şu ana kadar yapılan telkinler, iyi yöndeki tavsiyeler, arabuluculuk girişimleri Mısır'da meşru bir siyasi yönetimin tekrar iş başına gelmesi konusunda darbe yönetimini ikna edemedi. Birçok çalışma yapıldı, Türkiye'nin içinde olduğu açık ve gizli diplomasiyle birçok faaliyet yürütüldü ancak halkın oylarıyla seçilmiş Cumhurbaşkanının bırakın görevine dönmesi, serbest bırakılması konusunda bile herhangi bir adım atılmadı. Bütün tarafların siyasi sürece katılması gerektiği vurgulandı ama en önemli siyasi gruplar bu siyasi sürecin dışında tutulmaya devam edildi. Bu siyasi grupların liderleri tutuklandı, liderleri tutuklu olan bir siyasi grup siyasi sürece nasıl dahil olacak?

Haftalardır, bir ayı aşkın bir süredir, son derece barışçıl yöntemlerle ve güzel mesajlarla meşruiyetin yeniden ihdası konusunda göstericiler gösterilerini sürdürdü. Böyle bir ortamda, neredeyse bu göstericileri imha mahiyeti taşıyacak şekilde, toplu bir katliama yol açacak şekilde bir müdahalede bulunulması hiçbir şekilde, hiçbir standartta kabul edilemez."

-"Hiçbir güç, hiçbir ülkede halka rağmen güç kullanamaz"

Muhataplarıyla görüşmelerini sürdüreceğini dile getiren Davutoğlu, Türkiye için Mısır'da huzurun, istikrarın, meşruiyetin yeniden ihdas edilmesi olduğunun altını çizdi. Meşruiyetin kaynağının halk olduğunu belirten Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Hiçbir güç, hiçbir ülkede halka rağmen ve halktan meşruiyetini almadan güç kullanamaz, etkili olamaz. Bunun idrak edilmesi lazım. Sayın Baradey'in bile istifa etmesi, aslında şu anki darbe yönetiminin meşruiyetinin ne ölçüde yıprandığını, ortadan kalktığını ortaya koyuyor. Eğer seçimle iş başına gelen Sayın Mursi, ki bir yıllık dönemde hiçbir gösteri bu şekilde bastırılmadı, hiçbir gösteride kan dökülmedi, meşruiyetini kaybettiği iddia ediliyorsa bugünkü yönetimin meşruiyeti nereye dayanıyor, hangi zemine dayanıyor?

Bir an önce bütün tarafların sürece katılacağı ve siyasi tutukluların derhal serbest bırakılacağı bir yeni sürecin başlaması gerekir. Aksi takdirde, Mısır için çok kaygılıyız, çok büyük kaygı duyuyoruz. Bütün gece, saat farkı dolayısıyla da telefon diplomasisini yürüttük, bu anlamda gözümüze neredeyse uyku girmiyor. Mısır'daki huzursuzluk ve istikrarsızlığın bütün bölgeye misliyle yansımasından büyük kaygı duyuyoruz."

Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Mısır'da yetki sahibi kişilerin, bütün bu yapılanlardan ders almaları, bu kötü gidişe son verecek şekilde, önce bu tür kanlı yöntemleri terk etmeleri, bu baskıdan vazgeçmeleri ve meşruiyetin yeniden ihdas edilmesi yönündeki çabalara destek vermeleri gerektiğini dile getirerek, "Yoksa sıkı yönetimlerle, olağanüstü hallerde, gece sokağa çıkma yasaklarıyla Mısır gibi 80 milyonluk dinamik bir ülkeyi, böylesine teknolojik imkanların olduğu bir dönemde baskı altında bir yönetimle yönetebilmek mümkün değil. Ümit ederiz ki bütün bu uluslararası temaslar ve Mısır içindeki gelişmeler bu baskı döneminin sona ermesine vesile olur" dedi.

-El Nusra terör örgütü listesinde

Öte yandan Bakan Davutoğlu, CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran'ın, ABD tarafından "terörist bir örgüt" olarak tanınan El Nusra'ya mensup kaç kişinin Türkiye'de bulunduğuna ilişkin soru önergesini de yanıtladı.

Davutoğlu, Türkiye'nin, Suriye'deki krizin halkın meşru beklentileri doğrultusunda en kısa sürede çözümlenmesini, demokratik hukukun üstünlüğünün egemen olduğu ve insan haklarına saygılı, halkın özgür iradesiyle yöneticilerini seçebileceği yeni bir Suriye kurulmasını arzu ettiğini belirtti.

"El Nusra adlı aşırıcılık yanlısı grup, El Kaide ile bağlantılı olduğu gerekçesiyle 2012 yılı Aralık ayında ABD terör örgütleri listesine dahil edilmiştir" ifadesini kullanan Davutoğlu, ayrıca Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararları çerçevesinde faliyet gösteren El Kaide Yaptırımlar Komitesi tarafından 30 Mayıs 2013 tarihinde "Irak'taki El Kaide" ile bağlantısı olduğu için El Kaide Yaptırımlar listesine eklendiğini bildirdi.

Davutoğlu, Oran'ın,  2012 yılı Mart ayından bu tarihe kadar Suriye, Tunus, Libya, Fas, Cezayir, Afganistan, Suudi Arabistan, Yemen, Ürdün, Mısır, Sudan, Irak, Tunus, Somali, BAE, Katar veya Bahreyn vatandaşı kaç kişinin Türkiye'ye giriş yaptığı ve bu şahıslarda kesici, delici, yaralayıcı, ateşli herhangi bir silah bulunup bulunmadığı yönündeki başka bir soru önergesine verdiği yanıtta da, Suriye'deki çatışma ortamından Suriyeliler kadar bu ülkedeki mukim diğer ülke vatandaşlarının da etkilediğine dikkati çekti.

Bu kişilerin Suriyelilerle birlikte ülkedeki şiddetten kaçmak amacıyla Türkiye dahil komşu ülkelere sığındığını ifade eden Davutoğlu, "Dolayısıyla ülkemize Suriye'deki çatışmalardan kaçan diğer ülkelerin vatandaşlarının da gelmesi doğaldır. Bu şahıslar kendi ülkelerine gönderilmektedir. Sınır geçişlerinin güvenliği kolluk kuvvetlerimiz tarafından sağlanmakta olup Suriye'de en kısa sürede barışın hakim olması ana temenimizdir" dedi.

Davutoğlu, hem iç hem dış kaynaklı terörizmin hedefi konumunda olan Türkiye'nin gerekçesi ve amacı ne olursa olsun terörün her çeşidine karşı olduğunu ve bu doğrultuda gerekli mücadeleyi kararlılıkla sürdürdüğünü vurguladı. - Ankara

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Telkinler Darbecileri İkna Etmedi - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement