Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, "HDP adayının seçilme sansı yok. Amaç sadece oyumuzu bölmek, eski Türkiye temsilcilerine destektir. Selahattin Demirtaş'ın alacağı oy, onu seçmeyecektir, seçilmesi mümkün değildi. HDP'li kardeşlerimizden de 1. turdan oy istiyorum" dedi.
Van Ticaret ve Sanayi Odası'nı ziyaret eden Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, kendisini Vanlı olarak ilan ettiğini söyledi. Atalay, "Buraya gelirken kendimi evimde gibi hissediyorum. Burada bulunmaktan büyük bir mutluluk duyuyorum. Zaten geçen hafta başbakanımızla birlikte geldik. Bu gelişim hem seçim amaçlı hem de Van ve Hakkari'yi görmek istedim. Yürüttüğümüz çözüm süreci ve vatandaşın genel manada düşüncelerini öğrenmek için geldik" dedi.
Seçimin en önemli gündem maddesi olduğunu ifade eden Atalay, "Şimdi bu seçimle ilk defa cumhurbaşkanını sandıkta seçeceğiz. Yeni tecrübe ediyoruz. Türkiye çok iyi bir seçim ortamı yaşıyor. Türkiye demokrasi sınavı veriyor. Adaylarımız var. 3 adayın olması da kendi başına iyidir. Söyle iyidir. Selahattin bey görüşlerini biliyoruz. Bu bölgenin insanı, ilk defa böyle birisi, böyle bir siyasi kimlik cumhurbaşkanı adayı olarak Türkiye'nin her tarafını geziyor. Hep söyledim, HDP'yi ve bu arkadaşları ilk defa Türkiye siyaseti yapıyor. Bizim istediğimiz, terör olmasın, şiddet olmasın, herkes siyaset çerçevesinde sorunlarını dile getirsin. Bu açıdan olumlu buluyorum. Tabi Sayın İhsanoğlu ise herkes biliyor, eski Türkiye'nin temsilcilerinin adayı. Biz yeni Türkiye'yiz. 12 yılda yeni bir Türkiye oluştu ve daha yapacaklarımız var. Ama Ekmeleddin Bey, Türkiye'nin değişmesini istemeyen partilerin, lobilerin, dış kesimlerin adayı. Bundan bir tereddüt yok. CHP ve MHP denildiğinde, yeni Türkiye'den rahatsız olduğunu biliyorsunuz. Ama 8-10 tane küçük küçük partiler bunlar, bir de paralel yapı gibi. Ama hiç birinin diğeriyle irtibatı yok. Bir araya gelemeyen partiler, bir araya geldi. CHP ve BBP gibi partiler bir araya geldi. Bu zaten güven vermeyen bir çatıdır. O değerlendirmeyi de bütün vatandaşlar yapıyor. Bizim adayımız da herkesin bildiği, emin olduğu, düşüncesini rahat söyleyen bir aday. Tayyip Bey 40 yıldır bu ülkede siyaset yapan biri. Bu kadar emekten sonra hepimiz karar verdik. Genel başkanımızın aday olmasını istedik. Mecliste bulunan bütün milletvekillerimizin imzasıyla aday oldu. Biz şimdi genel başkanımızı seçmek için çalışma yapıyoruz. Daha fazla oy almak istiyoruz. Burası Van. Van, Tayyip Erdoğan'ı çok iyi biliyor. Büyük acılar yaşandı. Depremin olduğu dönemi hepimiz biliyoruz. Kaybettiklerimizi rahmetle anıyoruz. Başbakanımız o dönem Van'ı yaşadı. Hepimize düşen, Tayyip Beyi iyi bir oyla seçmektir. Yapılan kamuoyu yoklamaları, adayımızın 1. turda seçileceğini gösteriyor. Ama biz istiyoruz ki yüksek bir oyla seçilsin. Onun için bu son günlerde hepimize biraz daha çaba göstermek düşüyor. Kamuoyu yoklamalar yapıyoruz. Bu da gösteriyor ki 1. turda Recep Tayyip Erdoğan seçilecek. İkinci tur olmasın, seçim uzamasın istiyoruz. Biz herhangi birini aday yapmadık, biz liderimizi aday yaptık. Liderimizi devletin tepesine göndermek için çalışıyoruz" dedi.
"TAYYİP ERDOĞAN ADAM GİBİ BİR ADAMDIR"
Recep Tayyip Erdoğan'ın seçilmesiyle Türkiye'nin daha güçlü olacağını ifade eden Atalay, "Başbakanımız her şeyden önce dirayetli bir devlet adamı. Türkiye'yi iyi temsil eder. Başbakanlığında nasıl dünya liderliği özelliği gösterdi, devletin başında da yine Türkiye'yi iyi yönetir. Adayımız dik duran, mert bir insan, söyleyeceğini açıkça söyler, dürüst bir politikacıdır, seçmene güven veriyor. Tayyip Erdoğan adam gibi bir adamdır. Davos'ta nasıl 'One munite' söylediyse, her yerde düşüncesini rahat söyler" ifadelerini kullandı.
AK Parti'nin geleceğine de değinen Atalay, "Erdoğan köşke gidecek, başbakan kim olacak? Sorusu aklınıza gelebilir. Bu konuda endişeniz olmasın. Partimiz uyum içerisinde daha güçlü yoluna devam edecek. Bizim partimiz kutlu bir harekettir. Buradaki arkadaşlarımız uzun yoldan gelen dava adamlarıdır. Türkiye'nin geçmişinden pek çok sorun yaşayarak geldik. Partinin ileri gelenleri ve tüm üyeleri birbiri için feda olur. Bizim partimiz içerisinde 'sen ve ben' tartışmaları olmaz. Biz 'biz' deriz, 'partimiz ve davamız' deriz. Cumhurbaşkanını seçtikten sonra yeni hükümeti kim kurar, o belirlenir ve 45 gün sonra da genel başkanımızı seçere yolumuza devam ederiz. İnşallah bu güçlü ekip, bu hareketi daha da güçlü götürür. Bundan endişeniz olmasın" diye konuştu.
HDP'LİLERDEN OY İSTEDİ
Atalay, Selahattin Demirtaş'ın seçilme şansı olmadığını belirterek, "HDP adayının seçilme sansı yok. Amaç sadece oyumuzu bölmek, eski Türkiye temsilcilerine destektir. Selahattin Demirtaş'ın alacağı oy, onu seçmeyecektir, seçilmesi mümkün değildi. HDP'li kardeşlerimizden de 1. turdan oy istiyorum. İnşallah bölgede, Van'da başbakanımıza çok yüksek bir oy çıkmasını bekliyoruz" dedi.
ÇÖZÜM SÜRECİ İÇİN YOL HARİTASI HAZIRLANIYOR
Çözüm sürece de değinen Atalay, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Son günlerde çözüm süreciyle ilgili açıklamalarımız oldu. Başbakanımız da 'Ben köşke gittiğimde çözüm sürecini daha kararlı yürütmek için elimden geleni yapacağım' diyor. Zaten çözüm süreci, başbakanımızın önem verdiği bir proje. Çözüm süreci şu an nerede, ne aşamada, onunla ilgili bilgi vereyim. AK Parti olarak bu konudaki politikamızı en iyi bu bölgede yaşayan insanlar biliyor. 12 yıldan bu yana çok adımlar attık. Geçmişte devletin yanlışları olmuş. Türkiye'de devlet etnik ayrımcılık yapmış, kimi yerde inancından dolayı, kimi yerde etnik yapısından dolayı haksızlık, zulüm yapmış biz AK Parti olarak devleti bu görüntüden çıkartıp kendi vatandaşına ayırım yapmadan, adaletle davranan, geçmişte yapılan haksızlıkları telafi ediyoruz. Türkiye Cumhuriyeti'nin her vatandaşı bu ülkede özgürce yaşasın, kimse ayrımcılığa tabi tutulmasın, bizim politikamız bu. Herkes anadilini konuşsun, gazete çıkarsın, televizyon izlesin istiyoruz. Evvelde Kürtçe bir müzik kasetini insanımız gizliden bir birine ulaştırıyordu. Kendi çocuklarına Kürtçe isim verememiş, yerleşim isimleri değiştirilmiş. Halbuki biz Osmanlı İmparatorluğu'nun mirasçısıyız. İmparatorluk demek pek çok ulusu bir arada yaşatmaktır. AK Parti olarak Türkiye'yi yeniden inşa ediyoruz. Devletin yaptığı yanlışlardan dolayı özür diliyoruz. Türkiye güçlenerek yoluna devam ediyor. Halkımız 'Devlet eskiden haksızlık yapmış, ama şimdi Türkiye Cumhuriyeti değişti' diyor. Amacımız bu ülkede huzur içerisinde kardeşçe yaşamaktır. Onun için başbakanımızın liderliğinde bunların icraatlarını yapıyoruz. Şimdi çözüm süreci bu yönde attığımız adımların geldiği safhasıdır. 2012 yılının Aralık ayında böyle bir karar verildi ve açıklamamızı yaptık. O günden bu yana bölgemizde büyük oranda şiddet bitti, insanlarımız hayatını kaybetmiyor. İnsanlarımız artık hayatını kaybetmiyor, en azından bu yönden büyük bir mesafe aldık. Bölgede şimdi yine rahatsızlık çıkarıyorlar, ama eskiyle kıyaslandığında büyük bir huzur sağlandı. Bölge insanı ise eski günlerini unutuyor. Bizim hedefimiz terörü, şiddeti tamamen bitirmek, silahın ortadan kalkmasını sağlamak, örgüt mensuplarının kendi evlerine, ülkelerine, siyasete dönmesini sağlamaktır. Diyarbakır'daki anaların hareketini de anlamlı bulduk ve destek verdik. Bölge insanı da artık istemiyor. Son geldiğimiz safhada bir yasa çıkardık. İlk defa Türkiye'de devlet ciddi bir şekilde çözüm sürecini yürütüyor. Bu konuda atılmış en önemli adımdır. Bu yasanın bir yol haritasını hazırlıyoruz. Bu yol haritasına göre örgüt mensuplarının silah bırakması ve ülkelerine dönmesi, eve dönüş, hayata uyumu gibi konular. İşte bu yol haritasının kısımları olacak. Çok geciksin istemiyoruz. Başbakanımızın cumhurbaşkanlığında bu konuyu kararlılıkla yürüteceğiz. Bu konuda Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül'ün ne kadar hassas ve destek verdiğini biliyorsunuz. Recep Tayyip Erdoğan da kararlılıkla yürütecektir."
"BÖLGEDEKİ KARDEŞLERİMİZ BU SÜRECE SAHİP ÇIKSIN"
Bölgedeki insanların sürece sahip çıkmasını isteyen Atalay, "Yeni Türkiye, çözüm süreci hedefine ulaştığında çok daha güçlü olacaktır. Baskılar, tehditler, korkular büyük oranda gitti. Türkiye artık yasakların, korkuların ülkesi değil, herkesin özgürce her şeyi söyledi bir ülke. Bu bölgede de insanlarımız, eski Türkiye'nin şiddet yanlılarına tavır alması gerekir. Özalp'ta bazı sorunlar yaşanıyor. Bazı yerlerde iş makineleri yakılıyor, eski günleri özleyenlerin bölge insanına tehditleri oluyor. 'Efendim çözüm süreci var, bundan dolayı devlet bunlara müdahale etmiyor' böyle bir şey söz konusu değil. Biz durup dururken operasyonlar yapılsın istemiyoruz, ama birileri insanımızı tehdit ediyorsa, çözüm süreci bunun mazereti değildir. Güvenlik kuvvetlerimiz bunların gereğini yapmalıdır. İnsanlar suç işleyecek, 'çözüm süreci var' diye bir şey yapılmayacak, böyle bir mazeret yok. Seçim var, yine gidip tehdit ediyorlarsa boyun eğmeyin. Devlet burada çözüm sürecini yürütüyor. Böyle şeylere de müsaade etmez. Çözüm süreci yanlışlara müsaade etmez. Bu yasadan sonra çözüm süreciyle ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Görüşmelerimiz devam ediyor. Yol haritası bütün taraflarla tartışılarak olgunlaşacak. Yol haritasının en önemli ve ilk safhası yatırıma engel, vatandaşı tehdit, iş makinelerinin yakılması gibi şartlar olacak. Daha sonra safha safha tarihe bağlanacak. Somut ve zamana bağlı yol haritası olacak. Bütün riskleri aldık ve 12 yıllık politikamızda toplumun bütün kesimleri sürece destek verdi. Son olarak CHP de destek verdi. Bir parti var, o bu konuyu hiçbir şekilde çözülsün istemiyor. 'Kavga devam etsin, yine şehitler gelsin, bunun üzerinde siyaset yapalım' istiyor. Mecliste de destek vermedi. Özellikle bu iki yıl huzur ortamı bütün toplumun çözüm sürecine olan desteğini arttırdı. Diyarbakır'daki gözü kara analar gibi çocuğuna sahip çıkan analar gibi bölge insanın teröre tavır alması lazım. Korkarak bir yere varamayız. Bölge insanı artık huzurlu bir hayat yaşamak istiyor. Bu bölge eğer şiddetten arınırsa kalkınacak. Şu an Türkiye'nin en fazla yatırım çekecek bölgesi burası. Bu bölgede her şey var, ama sermaye terörden çok korkuyor. Eğer siz onların elemanlarını kaçırırsanız, baskı uygularsanız yatırımcı gelmez. Çözüm süreci hedefine ulaştığında herkes görecek, en büyük yatırım burada olacak ve işsizlik bitecek, ama bunu istemeyenler var. Ama milletin gücü her şeyden fazladır. Millet isterse bunların hepsi hizaya gelecek" şeklinde konuştu.
Bölgede yaşanan gelişmelere de değinen Atalay, "Irak'ta bir IŞİD olayı çıktı, Irak perişan. Orada göçler var, Türkiye'ye gelenler var. Suriye'yi zaten görüyorsunuz. Gazze, bütün bunlara en net tavır alan Türkiye, dünyada tek. Çünkü biz nerede haksızlık varsa karşı durduk, insani yardım gönderdik. Türkiye güvenli bir liman. Çevrede kaçanlar Türkiye'ye sığında. Türkiye güçlenirse bölgenin de huzuruna katkı sunacak. Türkiye bütün kesimleriyle güçleniyor ve bizde bunu sağlayan bir hükümet olacağız. 'Türkiye'yi bölüyor, parçalıyor' diye birileri bağırıyor. Ama biz AK Parti olarak Türkiye'nin garantisiyiz" dedi.
Atalay, yaptığı konuşmanın ardından valiliğe geçerek, Vali Aydın Nezih Doğan ile basına kapalı olarak görüştü. - VAN
Son Dakika › Politika › Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay Açıklaması - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?